Menü
Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Kullanıcılar
Şu anki ziyaretçiler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Ana sayfa
Forumlar
Aöf - Açıköğretim Fakültesi
Aof Sohbet
Her Telden
bükçe (kadın dili)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Konuya cevap cer
Mesaj
<p>[QUOTE="seher, post: 261762, member: 128717"]</p><p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">BÜKÇE (KADIN DİLİ) </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Hoş beşten sonra konuya giriyorum. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse! </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Kaç dil biliyorsun oğlum sen?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna "kadın dili" de diyebilirsin.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Kadınların ayrı bir dili mi var?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">İyi de niye Bükçe?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını; "Bükçe" koydum. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-"Bükçe zor bir dil mi baba?" diye sordu gülerek.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum" diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum"un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince "seni seviyorum" dediğinde seni anlayabilir. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?" diye canları sıkılır.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. "Niye düşünmedin?" diye kızıyor bana.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Hazırım baba.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana "Bugün bir elbise aldım." diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığından başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Hikaye dili yani.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, "Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes." demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen "seni sevmiyorum." de. İki durumda da "seni sevmiyorum" demiş olacaksın.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Ne alakası var baba "seni sevmiyorum" demekle "kısa anlat" demenin?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Çok alakası var. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Geçen hafta Canan bana "Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım." dedi. Ben de "Böyle de iyisin." dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. "Neyin var?" diye sordum. "Hiçbir şeyim yok." dedi. Sence nerede hata yaptım?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-"Böyle de iyisin" derken o "de" ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. "Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin."</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Peki ne demem gerekiyordu?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün "Hayatım sen zaten çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok." deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup "Ağır mıyım?" derse sakın; "Evet, biraz" falan deme "Hayır" de. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Ve asla unutmazlar, değil mi?</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için "Biraz cimri." demiştim. Hala "Sen benim annemi sevmezsin." der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama "Sen şunu mu demek istiyorsun?" diye asla yüzüne vurmayacaksın.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde "Niye bana iğne batırıyorsun?" diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. "Akşama tok mu geleceksin?" diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. "Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum" demek istiyor. Anladım ama tabi "Ne demek istiyorsun?" demedim.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık. </span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px">-Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim." demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. "Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?"dedim. "Tamam." dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar.</span></strong></p> <p style="margin-left: 20px"><strong><span style="font-size: 12px"></span></strong></p><p>[/QUOTE]</p>
[QUOTE="seher, post: 261762, member: 128717"] [INDENT][B][SIZE=3]BÜKÇE (KADIN DİLİ) Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum. -Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor. Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse! -Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık. -Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım. Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım. -Kaç dil biliyorsun oğlum sen? -İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor. -Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna "kadın dili" de diyebilirsin. Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor. -Kadınların ayrı bir dili mi var? -Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli. İyi de niye Bükçe? -Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını; "Bükçe" koydum. -"Bükçe zor bir dil mi baba?" diye sordu gülerek. -Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum" diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum"un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince "seni seviyorum" dediğinde seni anlayabilir. -Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar? -Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü. -Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani. -Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?" diye canları sıkılır. -Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. "Niye düşünmedin?" diye kızıyor bana. -Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor. -Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi? -Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın? -Hazırım baba. -Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana "Bugün bir elbise aldım." diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığından başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır. -Hikaye dili yani. -Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, "Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes." demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen "seni sevmiyorum." de. İki durumda da "seni sevmiyorum" demiş olacaksın. -Ne alakası var baba "seni sevmiyorum" demekle "kısa anlat" demenin? -Çok alakası var. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler. -Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun. -Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir. -Geçen hafta Canan bana "Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım." dedi. Ben de "Böyle de iyisin." dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. "Neyin var?" diye sordum. "Hiçbir şeyim yok." dedi. Sence nerede hata yaptım? -"Böyle de iyisin" derken o "de" ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. "Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin." -Peki ne demem gerekiyordu? -Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün "Hayatım sen zaten çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok." deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup "Ağır mıyım?" derse sakın; "Evet, biraz" falan deme "Hayır" de. -Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar. -Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır. -Ve asla unutmazlar, değil mi? -Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için "Biraz cimri." demiştim. Hala "Sen benim annemi sevmezsin." der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar. -Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi. -Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama "Sen şunu mu demek istiyorsun?" diye asla yüzüne vurmayacaksın. -Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde "Niye bana iğne batırıyorsun?" diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım. -Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. "Akşama tok mu geleceksin?" diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. "Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum" demek istiyor. Anladım ama tabi "Ne demek istiyorsun?" demedim. -Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık. -Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim." demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. "Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?"dedim. "Tamam." dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar. [/SIZE][/B][/INDENT] [/QUOTE]
Alıntı ekle…
Önizleme yap
Adı
İnsan doğrulaması
Türkiye'nin Başkentinin Plaka Kodu Nedir?
Cevap yaz
Ana sayfa
Forumlar
Aöf - Açıköğretim Fakültesi
Aof Sohbet
Her Telden
bükçe (kadın dili)
Üst