Ela gözlerinden çaldığım mürekkebim bitti bugünlerde.O yüzden gözlerimden akan kanlı yaşlarla yazıyorum bu satırları sana.Tüm o büyülü yazılar bir kaç karalamadan ibaret artık.Sen yoksun ya sanki ana karakteri olmayan bir tiyatro gösterisi gibi hayatım.Ben yazıyorum ben oynuyorum.Hüzünlü sahnelerde yine bir tek ben ağlıyorum.O kopmaz dediğimiz kalın zincir,yıkılmaz dediğimiz, siper diye ardına saklandığımız duvar ve o senin gülüşün uçtu gitti birden.Kuru bir veda sözü kaldı dudaklarımızda.Onu bile hakkını vererek yapamadık ya...Göz yaşlarım düşse düşse yere düşer de,ellerim sarsa sarsa boşluğu sarar da ,sözlerim havada öle asılı kalır da acaba her şey olacağına varır mı? Söylesene hayatımı karatan insan,olacağına varır mı?Söylesene hayatımı karartan insan ya ben karaları seviyorsam.Ya senden gelen her acıyı şerbet diye içiyorsam.Ya çaresizsem.Ya ağlıyorsam...Söylesene hayatımı karartan insan her şey gerçekten varacağı yere varır mı?Varsa bile bu gönül orda aradığını bulur mu ? Yada sen en iyisi bildiğin gibi yap ey zalim.SUS.Sen sus ki ben kendime itiraf edeyim "seni gerçekten sevdiğimi"