Bir Askerin Anıları Cilt 1 KİTABIN YAZARI General Heinz Guderian YAYINEVİ VE ADRESİ Başkan Yayınları (Adresi Belirtilmemiş) BASIM TARİHİ
KİTABIN YAYIM MAKSADI 2 nci Dünya Savaşına Alman Zırhlı Birliklerinin Hazırlanmasında Ve Modern Savaşlarda Zırhlı Birliklerin Kullanımı İle En Büyük Öncü Kişilerden Biri Olan General Heinz Guderian’ın Kendi Kaleme Aldığı Yaşam Öyküsüdür. KİTABIN ÖZETİ :
Kitap iki ciltten oluşmaktadır. Birinci ciltte Guderian’ın gençlik dönemi, askeri kariyerinin başlangıcı, iki dünya savaşı arasındaki dönemde Alman Ordusu’nda (gerek Hitler öncesi gerekse Hitler döneminde) yaptığı çalışmalar, zırhlı birlik komutanı olarak Fransa’ya doğru yapılan Batı seferi ve Hitler tarafından görevden alınıncaya değin geçen doğu cephesinde aldığı görevler ve savaşın gidişatı hakkında verdiği bilgiler bulunmaktadır. İkinci ciltte ise tekrar göreve çağrılana değin 2nci Dünya Savaşı’nda olup bitenlere dair gözlemleri, tekrar göreve çağrılarak tüm Alman zırhlı birliklerinin başına geçmesi ve savaşın sonuna değin yaptığı çalışmalar ve özellikle Nazi Almanya’sının komuta biçimi ve gerek askeri açıdan yaptığı hatalar ve gerekse liderlik zaafları eleştirel bir şekilde anlatılmıştır. Burada ilk cilt arz edilecektir.
1.BÖLÜM: GEÇMİŞİM VE GENÇLİĞİM
Bu bölümde Guderian kısaca ailesi, geçmişi, orduya katılması ve 1.dünya Savaşı’nın sonuna değin yaptıkları çok kısaca anlatılmıştır.
2.BÖLÜM: ALMAN ZIRHLI BİRLİKLERİNİN KURULMASI
Bu bölümde Guderian’ın 1919’da tesadüfen branşının tamamen dışında olan motorlu araçlarla ulaştırma hakkında çok pasif göreve istemeye istemeye getirilişi ile başlayan zırhlı birliklere olan ilgisi ve çalışmaları 1938’de Avusturya’nın Almanya’ya katılmasına kadar geçen dönemde anlatılmıştır. Bu dönemde Alman Zırhlı birliklerinin kuruluşu, Versailles Anlaşması’nın Almanya’nın zırhlı birlik bulundurmasını engelleyen maddelerinden dolayı aktif olarak önce maket tanklarla yapılan tatbikatlarla başlayan çalışmaları ve gerek Alman ordusu içindeki tutucu subayların engelleyici tavırları gerekse o sıralar dünyanın ileri gelen ordularında egemen olan tankın o dönem için modern sayılan tanksavar silahlarına karşı çaresiz, tüm cephe hattına dağıtılarak sadece piyadeye ateş desteği verebilecek hareketli bir top/makineli tüfek yuvası olarak görüldüğü paradigmasına karşı mücadele oldukça dikkat çekicidir. Bu dönemde 2.Dünya Savaşı’nda test edilen ve günümüz ordularında zırhlı birliklerin kullanımında tartışılmayan kullanım biçiminin temellerinin atılışının canlı bir tanığı ve emektarı olan Guderian tarafında anlatılmıştır.
3.BÖLÜM: GÜCÜNÜN DORUĞUNDA HİTLER
Bu bölümde 1938’de Avusturya’nın ve Macaristan’ın Almanya’ya ilhakı ile ordu içinde Hitler ile ilgili başlayan huzursuzluklara değinilmiştir.
4.BÖLÜM: FELAKETİN BAŞLANGICI
Bu bölümde Alman Ordusu’nun Polonya Seferi’ne hazırlığı ve seferin nasıl gerçekleştiği anlatılmıştır. Guderian’ın öncülük ettiği düşüncelere göre örgütlenmiş olan ve Guderian’ın eğittiği zırhlı birliklerin zayıf bir düşmana karşı bir prova niteliği taşıyan bu göz alıcı zaferdeki payı oldukça açık olarak görülmektedir. Bu başarı Fransa Seferi’nin planlarında Hitler’in zırhlı birliklere güven duymasında büyük rol oynamıştır. Bölümün kalan kısmında Alman Ordusu’nda Guderian’ın kendi birliklerinde Fransa Seferi için yapılan hazırlıklar, Alman Ordusu içinde bu savaşa karşı beliren eleştirel tutumlar ve farklı görüşlere de yer verilmiştir. Guderian da kişisel olarak Hitler’in saldırgan tutumunu benimsemese bile görev duygusuyla ve bu felaketlerden ülkesinin en az zararla çıkabilmesi için yaptığı anlaşılmaktadır.
5.BÖLÜM: BATI SEFERİ
Bu bölümde Nazi Almanyası’nın Fransa’daki müttefik kuvvetlere yaptığı harekat oldukça detaylı olarak anlatılmaktadır. Alman Genel Kurmayı 1.Dünya Savaşı’nda uygulanmış olan Schilifen Planı’nı uygulamaya niyetlense de sürpriz yaratabilmek için Guderian’ın ve benzeri görüşteki komutanların görüşüne daha yakın bir başka plana karar verir. Bu plana göre zırhlı birlikler açısından yoğun bir grup oluşturulmasına karar verilir. Bu plan kapsamında Guderian da önemli bir birliği komuta eder ve yerinde kullandığı insiyatiflerle ciddi bir başarı sağlar. Bu plan o denli başarılı olur ki, gerek sayı, gerek zırh kalınlığı, gerekse silah çapı olarak çok bariz üstünlükleri olan İngiliz-Fransız kuvvetlerinin zırhlı birlikleri varlık göterememişlerdir. Çünkü gerek taktik seviyede eğitimleri gerekse stratejik düzeyde bu birliklerin kullanım biçimleri büyük farklılık göstermiştir. 1.Dünya Savaşı’na göre ve Almanların Schilifffen Planı’nı tekrar uygulayacağı inancı ile örgütlenen müttefikler bunun sonucunda büyük bir bozguna uğramışlardır. Öyleki Fransız genel kurmayının gönderdiği bir emir taktik derslerinde anlatılan ve tüm dünya ordularında kesin kabul gören “sıklet merkezi”, “darbe etkisi” ve “kütle halinde harekat” gibi kavramların ne kadar başarılı olarak uygulandığını göstermektedir :”Alman tank selini derhal durdurun!” Harekatın detayları incelendiğinde Zırhlı Birlikler Okulu’nda bize öğretilen tüm kavramların içinin dolduğunu ve ne anlama geldiğini anlamak mümkün oldu.
6.BÖLÜM: 1941 RUSYA SEFERİ
Kitabın birinci cildinin en ağırlıklı bölümü 1941 Rusya Seferi’nin öncesini ve sefer sırasında olanları Guderian’ın anlaşmazlığa düşerek Hitler tarafından azledilmesine kadar anlatan altıncı bölümdür. Bu bölümde diğerlerinden farklı olarak liderlik seviyesindeki zaafların genel kurmayda yarattığı tahribat ve yapılan ciddi hatalar ve tutarsızlıklara daha büyük yer verilmektedir. Guderian bu bölümde çok daha eleştirel bir dil kullanmış, ve Almanya’yı yeterli hazırlıklar olmadan ve aşırı bir kendine güven ile yapılan hesapsız hareketlerle çift cepheli bir savaşa sürüklenmesini kıyasıya eleştirmiştir. Ancak, bu bölümde harekatın detayları hakkında çok fazla bilgi bulunmakta ve konunun detayları ile ilgili kişiler ve tarihçilerin dikkatini çekecek seviyede bulunmaktadır.
ANA FİKİRLER:
Bu kitap bir otobiyografi olduğu için bir anafikir çıkarılamamaktadır. Dikkat çekici bulduğum noktalar şunlardır:
Bu kitap bir çok farklı açıdan okunabilir. Bu kitap zırhlı birliklerin gelişiminin temelleri, genel olarak askerlik sanatı hakkında gerçek olayları ve tecrübeleri durum muhakemeleri ile birlikte incelenmesi, kalitesiz liderliğin kalitesiz yönetimle sonuçlanışını ve en önemlisi bir örgütün içinde yeni ve yaratıcı fikirlerin nasıl geliştiği ve değerlendirildiği zaman ne kadar etkili olduğunu ve değerlendirilemediği zaman ise ne denli handikaplar oluştuğunu görmek için yararlı bir kaynak.
SONUÇ:
Kitabın iki handikapı var: 1-Anlatılan döneme ve olaylara hakim olmayan okurlar açısından anlatılanları tarafsız olarak inceleme zorluğu 2-Bazı kısımlarda yapılan harekatlarla ilgili ancak uzman tarihçilerin ilgilenebileceği seviyede aşırı detay verilerek okunmasının zorlaşması.
Yazarın gerek geniş bilgi vermesi gerekse bununla yetinmeyip nesnel eleştiriler yönelterek nasıl düşündüğünü ve nasıl sonuçlar aldığını görmek açısından bu kitabın özellikle ilginç ve okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
Gerek özel olarak zırhlı birliklerle ve askeri tarihle gerekse genel olarak liderlik, yönetim ve organizasyon konularında gerçek vakaları incelemek isteyen okuyucular için iyi bir seçim.
Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.
KİTABIN YAYIM MAKSADI 2 nci Dünya Savaşına Alman Zırhlı Birliklerinin Hazırlanmasında Ve Modern Savaşlarda Zırhlı Birliklerin Kullanımı İle En Büyük Öncü Kişilerden Biri Olan General Heinz Guderian’ın Kendi Kaleme Aldığı Yaşam Öyküsüdür. KİTABIN ÖZETİ :
Kitap iki ciltten oluşmaktadır. Birinci ciltte Guderian’ın gençlik dönemi, askeri kariyerinin başlangıcı, iki dünya savaşı arasındaki dönemde Alman Ordusu’nda (gerek Hitler öncesi gerekse Hitler döneminde) yaptığı çalışmalar, zırhlı birlik komutanı olarak Fransa’ya doğru yapılan Batı seferi ve Hitler tarafından görevden alınıncaya değin geçen doğu cephesinde aldığı görevler ve savaşın gidişatı hakkında verdiği bilgiler bulunmaktadır. İkinci ciltte ise tekrar göreve çağrılana değin 2nci Dünya Savaşı’nda olup bitenlere dair gözlemleri, tekrar göreve çağrılarak tüm Alman zırhlı birliklerinin başına geçmesi ve savaşın sonuna değin yaptığı çalışmalar ve özellikle Nazi Almanya’sının komuta biçimi ve gerek askeri açıdan yaptığı hatalar ve gerekse liderlik zaafları eleştirel bir şekilde anlatılmıştır. Burada ilk cilt arz edilecektir.
1.BÖLÜM: GEÇMİŞİM VE GENÇLİĞİM
Bu bölümde Guderian kısaca ailesi, geçmişi, orduya katılması ve 1.dünya Savaşı’nın sonuna değin yaptıkları çok kısaca anlatılmıştır.
2.BÖLÜM: ALMAN ZIRHLI BİRLİKLERİNİN KURULMASI
Bu bölümde Guderian’ın 1919’da tesadüfen branşının tamamen dışında olan motorlu araçlarla ulaştırma hakkında çok pasif göreve istemeye istemeye getirilişi ile başlayan zırhlı birliklere olan ilgisi ve çalışmaları 1938’de Avusturya’nın Almanya’ya katılmasına kadar geçen dönemde anlatılmıştır. Bu dönemde Alman Zırhlı birliklerinin kuruluşu, Versailles Anlaşması’nın Almanya’nın zırhlı birlik bulundurmasını engelleyen maddelerinden dolayı aktif olarak önce maket tanklarla yapılan tatbikatlarla başlayan çalışmaları ve gerek Alman ordusu içindeki tutucu subayların engelleyici tavırları gerekse o sıralar dünyanın ileri gelen ordularında egemen olan tankın o dönem için modern sayılan tanksavar silahlarına karşı çaresiz, tüm cephe hattına dağıtılarak sadece piyadeye ateş desteği verebilecek hareketli bir top/makineli tüfek yuvası olarak görüldüğü paradigmasına karşı mücadele oldukça dikkat çekicidir. Bu dönemde 2.Dünya Savaşı’nda test edilen ve günümüz ordularında zırhlı birliklerin kullanımında tartışılmayan kullanım biçiminin temellerinin atılışının canlı bir tanığı ve emektarı olan Guderian tarafında anlatılmıştır.
3.BÖLÜM: GÜCÜNÜN DORUĞUNDA HİTLER
Bu bölümde 1938’de Avusturya’nın ve Macaristan’ın Almanya’ya ilhakı ile ordu içinde Hitler ile ilgili başlayan huzursuzluklara değinilmiştir.
4.BÖLÜM: FELAKETİN BAŞLANGICI
Bu bölümde Alman Ordusu’nun Polonya Seferi’ne hazırlığı ve seferin nasıl gerçekleştiği anlatılmıştır. Guderian’ın öncülük ettiği düşüncelere göre örgütlenmiş olan ve Guderian’ın eğittiği zırhlı birliklerin zayıf bir düşmana karşı bir prova niteliği taşıyan bu göz alıcı zaferdeki payı oldukça açık olarak görülmektedir. Bu başarı Fransa Seferi’nin planlarında Hitler’in zırhlı birliklere güven duymasında büyük rol oynamıştır. Bölümün kalan kısmında Alman Ordusu’nda Guderian’ın kendi birliklerinde Fransa Seferi için yapılan hazırlıklar, Alman Ordusu içinde bu savaşa karşı beliren eleştirel tutumlar ve farklı görüşlere de yer verilmiştir. Guderian da kişisel olarak Hitler’in saldırgan tutumunu benimsemese bile görev duygusuyla ve bu felaketlerden ülkesinin en az zararla çıkabilmesi için yaptığı anlaşılmaktadır.
5.BÖLÜM: BATI SEFERİ
Bu bölümde Nazi Almanyası’nın Fransa’daki müttefik kuvvetlere yaptığı harekat oldukça detaylı olarak anlatılmaktadır. Alman Genel Kurmayı 1.Dünya Savaşı’nda uygulanmış olan Schilifen Planı’nı uygulamaya niyetlense de sürpriz yaratabilmek için Guderian’ın ve benzeri görüşteki komutanların görüşüne daha yakın bir başka plana karar verir. Bu plana göre zırhlı birlikler açısından yoğun bir grup oluşturulmasına karar verilir. Bu plan kapsamında Guderian da önemli bir birliği komuta eder ve yerinde kullandığı insiyatiflerle ciddi bir başarı sağlar. Bu plan o denli başarılı olur ki, gerek sayı, gerek zırh kalınlığı, gerekse silah çapı olarak çok bariz üstünlükleri olan İngiliz-Fransız kuvvetlerinin zırhlı birlikleri varlık göterememişlerdir. Çünkü gerek taktik seviyede eğitimleri gerekse stratejik düzeyde bu birliklerin kullanım biçimleri büyük farklılık göstermiştir. 1.Dünya Savaşı’na göre ve Almanların Schilifffen Planı’nı tekrar uygulayacağı inancı ile örgütlenen müttefikler bunun sonucunda büyük bir bozguna uğramışlardır. Öyleki Fransız genel kurmayının gönderdiği bir emir taktik derslerinde anlatılan ve tüm dünya ordularında kesin kabul gören “sıklet merkezi”, “darbe etkisi” ve “kütle halinde harekat” gibi kavramların ne kadar başarılı olarak uygulandığını göstermektedir :”Alman tank selini derhal durdurun!” Harekatın detayları incelendiğinde Zırhlı Birlikler Okulu’nda bize öğretilen tüm kavramların içinin dolduğunu ve ne anlama geldiğini anlamak mümkün oldu.
6.BÖLÜM: 1941 RUSYA SEFERİ
Kitabın birinci cildinin en ağırlıklı bölümü 1941 Rusya Seferi’nin öncesini ve sefer sırasında olanları Guderian’ın anlaşmazlığa düşerek Hitler tarafından azledilmesine kadar anlatan altıncı bölümdür. Bu bölümde diğerlerinden farklı olarak liderlik seviyesindeki zaafların genel kurmayda yarattığı tahribat ve yapılan ciddi hatalar ve tutarsızlıklara daha büyük yer verilmektedir. Guderian bu bölümde çok daha eleştirel bir dil kullanmış, ve Almanya’yı yeterli hazırlıklar olmadan ve aşırı bir kendine güven ile yapılan hesapsız hareketlerle çift cepheli bir savaşa sürüklenmesini kıyasıya eleştirmiştir. Ancak, bu bölümde harekatın detayları hakkında çok fazla bilgi bulunmakta ve konunun detayları ile ilgili kişiler ve tarihçilerin dikkatini çekecek seviyede bulunmaktadır.
ANA FİKİRLER:
Bu kitap bir otobiyografi olduğu için bir anafikir çıkarılamamaktadır. Dikkat çekici bulduğum noktalar şunlardır:
Bu kitap bir çok farklı açıdan okunabilir. Bu kitap zırhlı birliklerin gelişiminin temelleri, genel olarak askerlik sanatı hakkında gerçek olayları ve tecrübeleri durum muhakemeleri ile birlikte incelenmesi, kalitesiz liderliğin kalitesiz yönetimle sonuçlanışını ve en önemlisi bir örgütün içinde yeni ve yaratıcı fikirlerin nasıl geliştiği ve değerlendirildiği zaman ne kadar etkili olduğunu ve değerlendirilemediği zaman ise ne denli handikaplar oluştuğunu görmek için yararlı bir kaynak.
SONUÇ:
Kitabın iki handikapı var: 1-Anlatılan döneme ve olaylara hakim olmayan okurlar açısından anlatılanları tarafsız olarak inceleme zorluğu 2-Bazı kısımlarda yapılan harekatlarla ilgili ancak uzman tarihçilerin ilgilenebileceği seviyede aşırı detay verilerek okunmasının zorlaşması.
Yazarın gerek geniş bilgi vermesi gerekse bununla yetinmeyip nesnel eleştiriler yönelterek nasıl düşündüğünü ve nasıl sonuçlar aldığını görmek açısından bu kitabın özellikle ilginç ve okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
Gerek özel olarak zırhlı birliklerle ve askeri tarihle gerekse genel olarak liderlik, yönetim ve organizasyon konularında gerçek vakaları incelemek isteyen okuyucular için iyi bir seçim.
Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.