Antikitede Sokrat Öncesi Felsefe / Heraclitus [ Herakleitos ]

fatma_evran

Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2007
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hayatı : Heraklit, Milet'ten çok uzak olmayan Efes'tendir. M.Ö. 500 civarında, Thales'ten yaklaşık 80 yıl sonra yaşamıştır. Heraklit'le ilgili muhtemelen tarihi dayanağı olmayan birçok anekdot günümüze kadar hgelmiştir. Her halükarda elimizdeki mevcut fragmanları kullanarak bir Heraklit portresi oluşturmamız mümkündür: Çağdaşları tarafından pek anlaşılmamış ve kendi yurttaşlarının zihinsel yetkinliğini oldukça küçümseyen, münzevi ve sivri dilli birine benziyor.

Bu yüzden Heraklit'in, “çoğu insanın fikirlerinin ve görüşlerinin ‘çocuk oyuncak'ına benzediği”ni söylediği iddia edilir (Parça58;D:70). Ve. 2.parçaya göre (D:34) anlamayanlar ‘hazır bulundukları halde esasen orda olmayan sağırlar' gibidirler. Ayrıca ‘yığınları'ın muhakeme kabiliyetine de, şu iddiayla temas etmiş görünüyor: ‘ Merkepler samanı altına tercih eder' (parça 71;D:9) , Görülen o ki, Heraklit'in fazlaca anlaşılmamış olması, sadece yığınların kusurlu muhakemesinden kaynaklanmıyor olsa gerek. Bir filozof olarak Heraklit'e , ‘çapraşık' lakabı verlmiştir. Ve O da kendini çoğunlukla anlaşılması güç, müstehcen metaforlarla ifade etmeyi tercih etmiştir. Kendilerini bilhassa mitsel olandan uzaklaştırmaya çalışan Miletli doğa filozoflarının aksine Heraklit, mitsel olana çok yakın bir dille kendini ifade etme eğilimi gösterir. Miletliler'de bulduğumuz bilimsel vurguyu O'nda görmeyiz. Bundan başka Parmenides'in ve Elalı filozofların kullandığı mantığı ve tanımı, açık kavramları da kullanmaz. Heraklit sezgi ve hayal gücünü kullanır. Konuşması bir kahinin sözlerini andırır.şu cümleyi söylerken muhtemelen kendisini kastediyordu: ‘Kahini Delphi'de olan tanrı, ne açıkça ilan eder, ne de gizler, fakat bir işaret gönderir (Parça 33:D:93). Heraklit'in el yazmalarını Efes'te ki Artemis Tapınağı'nda koruduğu söylenir. Her halükarda, el yazmalarında muhtemelen hakiki olmayan 13 taneye ek olarak, 126 parça muhafaza edilmiştir.

Heraklit'in eserlerinde, başka filozoflara da değinir. Filozoflar artık sadece olgularla ilgilenmemekte: diğer filozofların felsefi konularda söyledikleriyle ilgili tavır belirlemektedirler. İç tartışmalar ve yorumlar sayesinde, felsefi bir gelenek oluşturulmaktaydı.

Heraklit ve Parmenides , Yunan filozoflarının ikinci kuşağına dahildir. İlk filozof Thales ‘gözlerini açmış' ve doğayı (physis) görmüştür. Heraklit ve Parmenides , sadece fizikle değil, ilk filozof kuşağın teorileriyle kuşatılmış bulunuyorlardı. Bütün değişim boyunca, değişmeyen “öz”le ilgili içsel diyalog Thales ve Anaximander ile başlar. Heraklit ve Parmenides ise, temel önkabüller üzereine bir tartışmayı başlattılar.

İlk doğa filozoflarının, değişimin gerçekleştiğini kabül ettiklerini söylemiştik. Onlar için bu, bir dayanak noktası, bir ön kabüldü. Bu ön kabulle başladıktan sonra, bütün değişim süresince değişmeyen “öz” ün ne olduğunu sordular. İkinci kuşak bu ön kabulü sorgulamaya açmış gözüküyor. Değişim var mıdır? Onlar, ilk kuşağın ön kabullerini düşünme konusu yaptılar. Heraklit ve Parmenides, görünüşe göre bu soruya taban tabana zıt yanıtlat verdiler: Heraklit her şeyin sürekli bir değişim ve akış (oluş) halinde olduğunu söylüyor.; Parmanides ise, hiçbir şeyin değişmediğini! Bir kez daha, bu yanıtlar ilk bakışta anlamsız gözüküyor; ancak bu, onların tam olarak söyledikleri şey değildi.

Dil diye bir şeyin mümkün olabilmesi için, bizim nesnelere işaret etme ve onları tanıma (ki bu en azından, belli bir miktar zaman alır zorunluluğumuz olduğu göz önüne alındığında; her şeyin, ama mutlak anlamda her şeyin, sürekli bir değişim halinde olduğunu iddia etmek, mantıksal olarak imkansızdır. Ve dil olmaksızın da ‘her şeyin sürekli değişim halinde olduğu' iddiasını ortaya atamayız. Bununla birlikte Heraklit her şeyin değişim halinde olduğunu söylemiyor. Onun söylediği:

• her şey, değişim halindedir , fakat
• değişim, değişmeyen bir yasaya (logos) göre gerçekleşir ve
• bu yasa, zıtlar arasında bir etkileşimi gerektirir,
• fakat zıtlar arasındaki bu etkileşim öyle bir şekilde gerçekleşir ki, bir bütün olarak bakıldığında ortaya uyum çıkar

kendimize ait bir örneği kullanarak, Heraklit'i şu şekilde yorumlayabiliriz: Her şey, farklı kuvvetler arasındaki zıtlık yasasına göre sürekli bir değişim halindedir. Mesela bir ev, değişim halinde olan şeydir. Fakat yapıcı güçler bir süreliğine, uzun süren bir dönem boyunca, baştan başa hüküm süren yıkıcı güçlere üstün gelecektir. Bu durum devam ettiği sürece, ev ayakta kalacaktır. Fakat kuvvetler arası güç dengesi sürekli değişir. Bir gün bu yıkıcı güçler nihayet üstün gelecektir. Ev yıkılacaktır yerçekimi ile çürüme zıt güçleri fethedecektir. Başka bir deyişle Heraklit, eşyanın çok uzun bir süre dayanabileceğini inkar etmiyor. Ancak tüm fani nesnelerin arkasında yatan ve bunları destekleyen temel ilke, güçler arasındaki etkileşimdir ve bu güçler arasındaki denge, yasalara (logos) göre değişir. Temelde yatan cevher, ustroff değil logostur. Logos farklılıklardaki gizli birliktir.

Her ne kadar elimizde Heraklit'e dair. Milet'li olanlardan daha fazla parça bulunsa da; Heraklit, şiirsel imgelerle konuştuğundan görece olarak yorumlanması daha zordur. Heraklit ateşten ( yunanca: pyr) bahseder. Milet okulunun anladığı şekilde.; ateşin urstoff (cevher) olduğunu mu kastedmektedir? Yada ateş kelimesini (yakıp kül eden ateş), değişim için bir metafor olarak mı kullanıyor? Her iki yorumda mümkündür.

Heraklit bir yerde, ‘her şey, ateş için eşit ve denktir; ateşte her şey için tıpkı eşyanın, altınla ve altının eşyayla değiş tokuş edildiği gibi' der. (parça 40;D:90) eğer ateşi ilk cevher olarak yorumlarsak, bu durumda doğa felsefesi ile ekonomi arasında bir bağlantıdan kuşkulanmak mümkündür: Herkesin kendisi aracılığıyla değiştiği ortak yapıtaşı olarak urstoff kavramı, bütün emtianın ortak bir değişim noktası olarak, altın ve para kavramı ile bağlantılıdır; çünkü farklı emtialar, ortak bir standart'a tabi olduklarından, hep birlikte harmanlanır.

Heraklit'in, savaşı savunduğunu düşünmek mümkündür; çünkü ‘savaş her şeyin babasıdır ve her şeyin kralıdır' der (parça83;D:53). Daha dikkatli bir okuma, Heraklit'in birbirine alternatif güçler arasındaki gerilimle ilgili genel tezini açığa vuracaktır: Savaş yada çatışma (Yunanca: pomelos, dolayısıyla polemik), bu kozmolojik gerilime nispet edilebilir; her şeyin babası , yani her şeyin temel ilkesi işte bu gerilimdir.

Heraklit, tüm dünyayı kapsayan bir yangın nedeniyle, düzenli aralıklarla dünyanın yok olduğundan ve tekrar ortaya çıktığından bahseder. Bu sürekli yeni ateşler ve yeni dünyalar zinciri, daha sonraları stoacıların eserlerinde ortaya çıkacaktır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst