şiirlerimiz

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
bu bölümde sizi etkileyen güzel şiirleri veya şiir isimlerini yazacağımız bölüm olsunşiir sevenler buraya
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
ilk şiir benden ben çok seviyorum bu şiiri bu şiir bütün şehitlerimize gitsin benden şiiri okuduktan sonra şehitlerimizin ruhuna fatiha okuyarak onları anabiliriz
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Çanakkale Şehitlerine
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.
Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber

MEHMET AKİF ERSOY
 

brsvc

Özel Üye
Katılım
17 Ağu 2007
Mesajlar
368
Tepkime puanı
6
Puanları
0
bende normal yaşantımdakendi çapımda şiir yazarım. burada paylaşırız ileriki günlerde.
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
bir şiir daha yazalım benim şiir yazmak gibi bir özelliğim olmadığı için ben okuduğum ve beğendiğim burda olmasını istediğim şiirleri paylaşacağım
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
KÜÇÜĞÜM
aynı sokakta oturuyorduk
adı esrarengizdi
herkes onun hakkında birşeyler söylerdi
hepsi nedensiz
kirli sakalları vardı
kahverengi gözlü ve kumraldı
ben nefret ederdim
ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı
hiç kimseyle konuşmazdı
sadece gelip giderdi
başı öne eğik,hep dalgındı,farklıydı
gece boyunca hep lambası yanardı
bir gün onunla yolda karşılaştık
çok güzel bir yüzü vardı
bakışları sanki içimi eritiyordu
o an kalbimi söküp atasım geldi.
çünkü ilk defa laf dinlemiyordu.
o bakışları,o gözleri gönlüme işledi.
artık uyumak yerine onun evini izliyordum
onunla karşılaşabilmek için saatlerce kapıda beklerdim.

bir akşam yine onu yolda gördüm.
bir dakika bakarmısın dedim
acelem var küçüğüm dedi.'KÜÇÜĞÜM'
sanki bana aramızdaki yaş farkını anlattı.
eve gidip ağladım.o gece karar verdim
artık onunla konuşmayacaktım
ertesi gün eve girdiğini gördüm
hemen gittim kapıyı çaldım kapıyı açtı:ne var KÜÇÜĞÜM DEDİ.
adımı bile söylemeden
sadece seni seviyorum dedim
konuşmadan koşarak evden ayrıldım
daha sonra bir ay evden çıkmadım
bir gün kızlarla mahallede oturuyorduk
sirenler içinde bir ambulans geldi
ambulanstan acele acele inenler
hızla onun evine girdiler
bütün mahalle onun evine girdik
seyre daldık,birkaç dakika sonra
sedyeyle dışarı çıkardılar
önümden geçerken
bende seni küçüğüm dedi
donup kaldım
herkes bana bakıyordu
eve doğru koşmaya başladım
gözyaşlarım durmadan akıyordu.
evde annemler ondan bahsediyordu
ailesi yokmuş
okumuş
sevdiği bir kız varmış
ama kaçtığı gün ölmüş
bir süre sonra yine sevmiş
ama ne yazıkki o da ölmüş
kimi sevdiyse ölüm ayırmış
sanki onun sevdiği
azrailin ölüm fermanıymış
bazen hiç nedensiz
bir kağıt bir kalem
bir de fotoğraf varmış
bir de ölmek için dua ediyomuş
intihar edip hastaneyi aramış
polisler evin duvarında
KÜÇÜĞÜM YAZISINI BULMUŞLAR
KÜÇÜĞÜM SENDE ÖLME YAZIYORMUŞ!!!!
[/B]
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden
ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın
bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En
kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.
İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni
ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu
zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün
yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok...
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
yüregimde bir sen var
yüregimde kapılar var!!
belki gelirsin diye odalar açıyorum herbirine..
yüregimde çaresizlik var!!
sensizlige attıgım her adım,
biraz daha gem vurur ömrüme..
yüregimde bir sen var!!
olmadığın kalabalıklar beyhude..
yüreginde aşkına sefil bir ben! yoksan mutluluk ne çare..
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
bırakma ellerimi
Sensiz geçen günlerime bakıpta
Sensizliğe bir köprü atmak istedim
Belki o zaman birleşir ellerimiz diye
Sensiz olamayacağımı anladım ben
Sensiz yapamayacağımı...
Beklerim seni ben
Yeter ki sev beni sen,
Yeter ki bırakma beni...
Bir daha sevemem seni
Keşkelerle yaşamak istemiyorum
Bırakma beni... pişman etme sevdiğime...
Bir daha sevemem seni
Ne olur bırakma ellerimi...
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
BIRAKMA BENİ...
Günlerdir ağladım yokluğunda
Bekledim bana geleceğin o günü
Senden uzak olsamda aldırmadım
Hep umutluydum, beklemeye yeminliydim

Düşünmedim sensizliği, yapamazdım zaten...
Sensiz asla olamazdım
Bir eksiklik vardı İçimde, gittiğinden beri
Dönseydin bitecekti, ya dönmeseydin...
İşte o zaman da ben bitecektim.

Eğer sen olmayacaksan bu dünyada
Bende olmayacam...
İstesem bile bunu yapamayacam
Sensiz asla olamayacam...
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
benim hiç senim olmamış gibi
varlığınla yokluğun arasında kalmayacağım artık, sadece olmayacaksın..
sensiz kalma ihtimalı olmayacak, alayına kurulmuş cümlelerin sonunda..
belki bir kaç satır arasında unutulacaksın, bir müddet sonra.. içimden
olmayacak , boş bir kağıdın gölgesine sığınmayacak sana sitemlerim..
hani hep kızardın ya, konuş konuş derdin... haykırabilirmiyim
korkaklığını.. bıraktığın bu mavi düşleriyşe mavi yalnızlığı, artık
sahiplenilmeyecek olmanın burukluğunu yaşarken, haykırabirmiyim
dersin, susarmıyım, gülüp geçermiyim yoksa...?? aslında alıştırmalıyım
kendimi hiç dönmeyecekmişsin, dönülmeyecek bir yerdeymişsin gibi
farzetmeli, unutmalı.. seni hiç tanımamış gibi, yaşamımı
sürdürmeliyim.. var olduğum her yer aşkın şehri olmalı artık yeniden
sevmenin sevilebilmenin yeri her yer. zamanı yaşanan ve gelecek tüm
zamanlar olamalı benim için.. evet sayfalardan koparıp bir bir
savurmalıyım seni.. yaşanmış tüm zamanlara, uzaklaşan her adımla
hapsetmeliyim bu anılar sokağına.. kopan takvim yaprakları, sensiz
geçen günleri saymamalı, yokluğunun güncesini tutmayı artık
bırakmalıyım.. kabullenmeli, hazmedilmeli, aldırmamalı, hatta sana hak
verebilmeliyim.. bu satırlarla büyümeye başlamalıyım, sırf seni ve
çocuklaşan bir aşkı kolayca unutabilmek için.. zira yoksun ''sanki
benim hiç senim olmamış'' ''sanki biz hiç yaşamamışız, sanki aşk
denen o hoyrat sarkıyı mırıldanmış ve sonra yarım bırakmışız gıbi

 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Acele etmeli ölüm var !
Her şeyi düzeltebilirmişiz gibi geliyor değil mi? Bütün küslükleri bir gün bitirebilir, bütün gönülleri şak diye alabilir, bütün ertelenmiş dostlukları bir gün ''Hadi'' deyip gerçekleştirebiliriz sanıyoruz değil mi? Nasılsa daha vakit var... Nasılsa daha bir ömür yaşayacağız... Nasılsa dünya küçük... Nasılsa bir yerde karşılaşırız... Oluru varsa tesadüfler yaratır zaten öyle değil mi? Nedir ki acelemiz? Derken...
Ölüm giriverir araya. Bütün planları bozar... Barışmadan, dost olmadan gidiverir o... Baka kalırsın. Elinde bir sürü kelime.. Bir dakika dersin. Benim daha sahnem bile gelmedi, nereye?... Kalp kırdıysan bir özür bile dilemediğine yanarsın, kalbin kırıksa bir sitem edemediğine... Öyle kalırsın... ''Neden daha önce gidemedim ona da şu gönlümü al da arkadaş olalım artık demedim'' dersin. Birden fark edersinki.. Meğer o kadar zamanımız yokmuş. Meğer bir ömür daha yaşayamayacakmışız... Meğer yolun sonuna gelmişiz...
Ertelemek.. Ah ne feci birşey. Bu gün değil yarın.. Yarın değil öbür gün... Bu ay değil öbür ay... Sonraki bayram... Belki seneye... Doğru değilmiş. Yapmamak gerekirmiş... Bu gün bir kez daha öğrendim ki, biriyle arkadaş olmak istiyorsan çabucak olman gerekiyormuş... Acele etmek gerekiyormuş. Hiç vakit kaybetmemek gerekiyormuş...
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Hiçbir filiz kendi gölgesinden öte bir yerde ölümü tatmamıştır..”

Ey gözlerime bahşedilmiş mucize,

Ey yüreğime hediye edilmiş Cennet kokusu,

Ey nefesime serpiştirilmiş bir yudum taze hayat,

Kan ter içinde susuz dudaklarıyla ve semâya dönen dualarıyla “ bir avuç deryâ’yı “ dileyen bir Haziran Cumartesi vaktinden düşüyorum sen kokan bu satırları..Vaveylâ eden bir öğle saatinde bulunduğun yerin deli rüzgarlarında düşlüyorum seni..Deli esen rüzgara inat başını eğmeyen gözlerine baka baka seni sevdiğimi haykırıyorum dua dua.... Kulağımda yankılan Cennet şarkılarıyla yeniden huzuru doldururken seni çekiyorum içime.. Toprak kokan benliğimle deniz kokan türkülerin söylendiği yüreğine akıyorum.. Sen mavi bir deryâ, ben sana kavuşmayı arzulayan - ruhi haliyle- Leylâ.. Sana gelen yollarıma sunulmuş tüm engelleri teker teker aşarak sana koşuyorum. Yüreğimde toprak kokusu, yüreğimde sana bir an evvel kavuşma çoşkusu..Hadi sevgiliKapılarını, perdelerini sonuna kadar arala.. Mevcudiyetinin ve geleceğinin tek idamesi / gayesi koca yürekli “ umut “ sayfalarına bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse olmaya geliyorum.. Heybemde yetiştirirken her nefesine bir “ Elif “ miktarı huzuru kattığım birkaç sevda gülü ve nefesimde Cennet tahayyülü ile sana koşmaktayım..Yıllarca sana sakladığım yüreğimi benden emin olana “ sana “ katmaya geliyorum.. Yollarım sana, menzilim sana..Kan ter içinde kalan Haziran ayının aksine ben “ senin gözlerinde “ yaşlanmayı diliyorum.Senin mevcudiyetine idrakim tamamdır artık.. Gayri benliğim senin varlığında sonlansın sevgilim…Çünkü biz bir mucizenin gerçeğe en yakın halinde sevdik birbirimizi.. Biz ki; dallarında bir “ Elif “ miktarı huzur, köklerindeki taze umutları taşıyan gül-i râna’nın sevdaya sunulan bir avuç mutluluğuyuz..

Tedavülü çoktan kalkmış bir ömrün peyderpey yeniden yaşatılması değil bizim sevdamız. Bitkisel hayatta yaşayan bir bedene yeniden ömür biçmek degil yaşadıklarımız.. Ayrı gökyüzüne aynı gözle bakan bir sevdanın en yalın haliyiz.. Tümceleri sevda ile nakış edilmiş cümlenin içinde yüreği Cennet kokan bir özneyle ile bir yüklemiz.. Biz ki toprağın suya hasret kaldığı zaman diliminde gökten düşen - bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse’yiz.. Şimdi sevme zamanı.. Şimdi kavuşma zamanı..Gökten inen nurun toprakla kavuşmasında temaşa edilen mucizenin kelimelere dökülen haliyiz biz.. Sen ve ben bir’iz..Sen ve ben hep biziz.. Biz ki ;bir “ Elif “ miktarı huzuruz yetim ceylanlara hediye edilen.. Biz ki; taze gülüz nadasa bırakılmış topraklarda yeniden yeşeren.. Ve biz ki, birbirimizin kaderine yazılmış bir ömürlük sevdayız yıllarca kıyıda köşede delice beklenilen…

Nefesindeki hayatla soluklandığım saklı sevdam,

Sevda mucizesinin yeniden tezahür ettiği gözlerine yaşat beni.. Sonra da yeşil Cennetindeki gonca güllerinle sar beni…Hadi sevgili durma öyle.. Mavi bilyelerin cam soğukluğunda üşüyen yüreğimi sıcak şefkatinle kundakla. Üzerinde ütüsüz gömleği bir de yamalı pantolonu ile sana koşan bu adamı ilkokul cağındaki örgülü saçlarıyla siyah- beyaz fotoğraflara bile renk katan yaşı küçük ama yüreği büyük o kahve gözlü kızın yüreğine al..Gözlerinde her gün tekrarlanan bayram sabahlarının güzelliğine kat beni.. Baktığın her gökyüzünde benim gülen yüzümü görebilecek kadar benimse beni..Bir an tıkanan hayatın içinde anlamını idrak edemediğimiz ama onsuz mevcudiyetimizi idame ettiremediğimiz nefesinle sev beni.. İçine çek beni.. Taaa ciğerlerine doldur beni. Uzaklığımı unut, nefesime sokul.. Şah damarlarımdan bir an bile ayrılma sevgili.. Yoğunluktan bitap düşen yüreğimi nefesinle tazelendir.. Hadi el gibi sevgili durma yanımda . Ne olursa olsun yaşat beni yaşadığın sevdanın en yalın zamanında.. Kapı zile basan kişinin aşikâr olmasına inat sen hep benden başka her şeyi unutacak kadar sev beni..

Hadi sevgili.. Bu Cumartesi bana memleketinden güneşler topla heybene..Biraz da deli esen rüzgardan doldur eteklerine..Bana gelirken toz toprak koksun yüreğin… Ellerin ise huzur… Şimdi seni bekliyorum aynı gökyüzünün altında. Sana kanatlanmak üzereyim.. Hicretim sana.. Yollarım sana… Menzilim sanadır..

Unutmadan sevgili.. Gözlerimi kapattım.. Hani her zaman sana dediğim gibi” bir gün gözlerine bir şey olur da bir göz gerekirse karanlıklarına.. İşte bak yine gözlerimi sana verdim.. Kapattım ışıklarımı.. Annemin tülbentiyle perdeledim güneşi.. Sağım- solum karanlık mı sanıyorsun şimdi.. Tut ellerimi şimdi.. Gözlerin ışığım, adımların adımlarım olsun…Hadi gözlerimi kapattım ve kulağımda Cennet şarkılarıyla çoşarken kulağına fısıldıyorum sevgili…

“ Senden başka her şeyi unutacak kadar seviyorum seni ..."



Hep bir “ Elif “ miktarı “gül”ümse ne olur…

Çünkü; gülmek sana yakışıyor.....

Gülümse ne olur…

Gülümsediğin,

Bende yaşadığın,

Beni “ sende “ yaşattığın için

“ Eyvallah sevgili eyvallah….”
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda

sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazan rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli

dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen

yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini
 

mimoza

Özel Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
726
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Adına dilimin dönmediği bir kokuyu bırakıp gittin
Yüreğimin duvarlarına
Astığım görünmez bir resimdin oysa
Ancak bir efkar masasında gösterdiğim
Gel diyeceğim
Cesaretim yok yeniden seni yaşamaya
Hasretin yaşamak gibi canlı
Ve heyecanlı maceraların ümidiyle
Gözlerin gibi değişiyor düşüncelerim

Karşılığı az olan bir sevmeydi benimki
Yalnızca varlığının verdiği bir aydınlık duyguydu
Yağmur yağdığında kirpiklerinin ıslanması
Güneşte gözlerinin kısılmasıydı
Veya yanağına kondurabildiğim küçük bir öpücük
Bir ömürlük anıların başlamasıydı
Nereye baksam senden kalan bir şeyler var
Öylesine candan sarılmadan ayrılsan da
Verdiğin sözlerin hepsini tutmadığını biliyordum
Yetiyor mu bana kalanlar

Yaşamın her haline güzel bir şeyler eklemek gerek
Ayrılıklarda anıların
Vuslatlarda an neyse onun tadını çıkarmak
Gözleri
Dudakları
Saçları
Resmetmek
Bestelemek
Şarkılar söylemek

Kim aklımda en uzun kaldıysa
Odur sevdaya en yakın dönemeç
Hızımı kesen
Sen
Adına dilimin dönmediği bir kokuyu bırakıp gittin
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,727
Son üye
Feederblw
Üst