Ya Siz Nereye Koşuyorsunuz?

Gül Demirbilek

Özel Üye
Katılım
8 Nis 2008
Mesajlar
50
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Mersin
Hayat çoğumuza cömert davranmış. Elimiz tutuyor, gözümüz görüyor, kulaklarımız duyuyor, ayaklarımız yürüyor, bazı kereler kırıcı, abartılı, gerçek dışı da olsa dilimiz konuşuyor.

O cömertliği doğuştan bulamayan veya sonradan yitirdiği uzuvlarıyla eksik bir bedene sahip olanlar da var bu dünyada. Hem de on milyonlarca.

Ama dikkat edin, onların çoğu yaşama bizden daha sıkı sarılıyor. Büyük bir azim, saygı duyulacak bir irade, takdir edilecek bir kararlılıkla her seferinde çoğumuzun ıskaladığı hayat derslerini bize onlar sunuyor. Ve bazen sağlıklı insanların ulaşamadıkları başarılarla dahi onlar buluşabiliyor.

Şu sıralar tüm dünyanın ilgi odağı olan Oscar Pistorius, işte onlardan biri. Spor kamuoyunun geçtiğimiz hafta sonu Roma'da yapılan Golden Lig'de yapılan 400 metre yarışlarında ikinci olarak kürsüye çıkmasıyla biraz daha yakından tanıdığı Pistorius, belki şaşırtıcı gelecek ama Türkiye rekorundan bile daha iyi dereceye sahip! 17 Mart'ta Güney Afrika'da koştuğu 46.56, Serdar Tamaç'ın 15 Temmuz 2004'te Gresseto'da kırdığı 46.63'lük rekorun ilerisinde.

22 Kasım 1986'da doğan ve iki bacağında da fibula kemiği olmayan Güney Afrikalı atlet, 11 aylıkken ilk operasyonu geçirmiş. Bacakları diz altından kesilmiş. Sporla küçük yaşta tanışmış. Lise sıralarındayken rugby, sutopu ve tenis oynamış. Ama rugby oynarken dizinden sakatlanınca, bu kez kendisini farklı bir kulvara atmış, 2004'ten itibaren atletizme başlamış. Aynı yıl Atina'da Parolimpik Oyunları'nda 100 metrede bronz, 200 metrede de altın madalya almış. 2005'te 100 ve 200 metrelerde Parolimpik Dünya Şampiyonu olmuş, 200 metrede dünya rekoru kırmış.

Bir İzlanda firmasının ürettiği ve dizlerinin altından bağlı karbon liflerinden yapılmış özel takma bacaklarla koşuyor Oscar Pistorius. Kimine göre o bacaklar, koşması sırasında bir avantaj getiriyor. Kimine göre ise yüklediğiniz enerjiyi tamamen emmesi ve yüzde 20'lik bir performans kaybı oluşturmasıyla işini zorlaştırıyor. Çünkü özellikle startta çok büyük bir efor sarf etmesini gerektiriyor. Yağış nedeniyle kayganlaşan zeminde ise büyük bir dezavantaj getiriyor.

Bir yandan sporda zirveye doğru koşan Pistorius, diğer yandan da üniversite eğitimini sürdürüyor ve işletme okuyor.

Kısaca böyle bir öyküsü var Oscar Pistorius'un. Ancak o öykünün her satırı, hepimizin ibret alması gereken bir yaşam mücadelesini anlatıyor.

O inanç, o azim, o hırs, o arzu, o kararlılıkla Oscar Pistorius, sağlıklı atletler arasında yarışmak için şimdi 2008 Olimpiyatları'na koşuyor.

Peki, hayatın cömert davranışının hâlâ farkına varamamış olanlar, acaba hiç düşündünüz mü? Ya siz nereye koşuyorsunuz?


Kaynaklar
Zeki ÇÖL
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst