Ingilizce 7,8,9,10,11,12. üniteler özet çalişmalari

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
7.ÜNİTE WHAT'S THİS ? WHAT'S THAT ? ( BU NEDİR ? ŞU NEDİR ? )

1.) Bir nesneyi tanımlama : Ne olduğu bilinmeyen bir nesne hakkında sorulan soruya '' What '' ( Ne ) sözcüğü ile başlanır. '' is '' kullanılırsa tekil, '' are '' kullanılırsa çoğul soru sorulmaktadır. '' This '' (bu), '' That '' (şu), '' İt '' (O), '' These '' (bunlar), '' Those '' (şunlar), '' They '' (onlar) Örnek : What is this? (bu nedir?), What are these? ( bunlar nedir?)

Bu sorulara verilen yanıtlarda tekil isim sayılabilir haldeyse '' a/an '' alır ; A ; What's this? (Bu nedir?) B ; It's a book (O bir kitaptır.) A ; What's that? (şu,nedir?) B ; It's a packet of chocolate. (O bir paket çikolatadır.)
Sayılamayan isimler tanımlanırken cümle -tekil fiili '' is '' ile kurulur. ismin önüne '' a/an '' gelmez;
A : What's this? (Bu nedir?) B : It's milk ( O, süttür.) sayılamayan isim ölçü bildiren paket, bardak gibi bir ifadeyle birlikteyken ,sayılabilen bir isim olan paket, bardak '' a/an '' alır. A ; What's this? (Bu nedir?) B ; It's a bottle of milk (O bir süttür.) soru çoğul ise A ; What are these? (Bunlar nedir?) B ; They are bottles of milk (Onlar süt şişeleridir.)

***Not : '' This '' ve '' That '' sözcükleri ayrıca bir nesneyi işaret etmede kullanılabilir.
Örnek : Give me That book (Bana şu kitabı ver.) This book is good ( Bu kitap iyidir.)
'' These '' ve '' those '' ise birden fazla nesneyi işaret ederken kullanılır.
Give me Those books (Bana şu kitabları ver.) These books are good ( Bu kitaplar iyidir.)

***Dikkat : '' It '' ve '' they '' sadece özne olarak yanına isim almaksızın kulanılırlar. '' It book '' veya '' They books '' ifadeleri yanlış olacağından'' It is a book '' ( O bir kitaptır.) ya da '' They are books '' (Onlar kitaptır.) gibi cümlelerde fiilin hemen önünde kullanılırlar.


3.) Bir nesnenin ölçüsünü söyleme : '' How '' Sözcüğü ile kullanılan bir ölçü sıfatı bir şeyin yüksekliğini, uzunluğunu, ağırlığını,... Sormada kullanılır.

Aşağıdaki sıfatların anlamını öğrenirseniz soruya verilen yanıttaki ölçü biriminden (m,km,kg, gibi )hareketle soru-cevap ilişkisini rahatlıkla bulabilirsiniz.
Long (uzun), high (yüksek), heavy (ağır), deep (derin), thick (kalın), light (hafif), narrow (dar), wide (geniş), castle (kale), bridge (köprü), building (bina), mountain (dağ)

Örnekler :
A ; How high is that mountain? (O dağın yüksekliği ne kadardır?) B ; It's 3000m. (O, 3000 metredir.)
A ; How long is this river? ( Bu ırmağın uzunluğu ne kadardır?) B ; It's 2300km ( O, 2300km'dir.)

***Not : Tam olarak bilinmeyen ölçülerin önüne ''about'' (Yaklaşık olarak) sözcüğü getirilir. Ör: It's about 10km (O yaklaşık 10km'dir.)


4.) Bir şeyin rengini söylemek : '' Colour '' (Renk) sözcüğü ile kullanılırsa bir şeyin rengi sorulur.
A ; What colour is a river? (Irmak ne renktir?) B ; It's blue (O, mavidir.)
A ; What colour is the grass? ( Çimen ne renktir? ) B ; It's green ( O, yeşildir.)
A ; What colour is her hat? ( Şapkası ne renktir? ) B ; It's red ( O, kımızıdır.)



8. ÜNİTE I LİKE IT VERY MUCH ( ONU ÇOK SEVERİM.)

1.) BEĞENİ VE BEĞENMEME BELİRTME :
‘’ What du you think of ...?’’ (... hakkında ne düşünüyorsunuz?) kalıbı bir şey hakkında kişinin düşüncesini sorar. Buna verilen yanıtta ‘’ like ‘’ (sevmek, beğenmek) fiili veya başka sıfatlar kullanılarak yanıt verilir. Örneğin :
A : What do you think of my new car ? (Yeni arabam hakkında ne düşünüyorsunuz?)
B : I like it. (Onu beğendim.) / It’s nice. (O, güzeldir.)
sorulan soruda adı geçen varlığın türüne göre ‘’Onu severim’’, ‘’Onu beğendim.’’ Gibi yanıtlardaki
‘’Onu’’ Sözcüğünün ingilizce karşılıklarını iyi öğreniniz :
İt; Onu (Cansız, tekil), him; Onu (erkek), her; Onu (Bayan), them; Onları (Çoğul- insan veya diğer varlıklar)
A : What do you think of Mrs. Kaya? (Bayan Kaya hakkında ne düşünüyosunuz?)
B : I like her. (Onu severim.)
A : What do you think of Murat? (Murat hakkında ne düşünüyorsunuz?)
B : I like him. (Onu severim.)
A : What do you think of Milk? (Süt hakkında ne düşünüyorsunuz?)
B : I like it. (Onu severim.)
A : What do you think of these books? (Bu kitaplar hakkında ne düşünüyorsunuz?)
B : I like them. (Onları severim.)
Bu soruya verilen olumsuz yanıtlarda ‘’don’t ‘’ yardımcı fiili kullanılır.
Örneğin : A : What do you think of Mr. Uyanık? (Bay Uyanık hakkında ne düşünüyorsunuz?)
B : I don’t like him. (Onu sevmem.)
Not : ‘’ Do you like ...? ‘’ kalıbı ‘’ ... sever misiniz?’’ anlamına gelir.
A : Do you like coffee ? ( Kahve severmisiniz?)
B : Yes, I do. ( Evet ) / No, I don’t ( Hayır )

2. ) BEĞENME DERECESİNİ BELİRTME :
‘’ Do you like spinach ?’’ ( Ispanak sever misiniz?) sorusunu ele alalım.
- Normal derecede seviyorsanız ; I like it. ( Onu severim.)
- Çok seviyorsanız ; I like it very much. ( Çok severim.)
- Tercihiniz belli değil, kararsızsanız ; It’s allright. ( Önemli değil, benim için farketmez.)
- Sevmiyorsanız ; I don’t like it. ( Onu sevmem.)
- Çok sevmiyorsanız ; I don’t like it very much. ( Onu çok sevmem )
- Hiç sevmiyorsanız ; I don’t like it at all. ( Hiç sevmem.)

3.) TERCİH BİLDİRME :
‘’ Prefer ‘’ (tercih etmek ) fiili herhangi bir konuda tercih belirtmede kullanılır. Olumlu cümlede tercih edilen iki şeyi belirten isimler arasına to edatı gelir.
Örnek : I Prefer tea to coffee. (Çayı kahve’ye tercih ederim.)
She prefers classical music to pop music. ( O klasik musiği pop müziğe tercih ederim.)
Soru cümlelerinde insanlarla ilgili tercihlerde “ Who” ( kim ) nesnelerle ilgili sorularda “Which” (Hangisi) sözcüğü kullanılır. Soru cümlesinde prefer fiili ile kullanılan varlık adları arasına “or” (veya) edatı gelir.
Örnek :
A : Which do your prefer fish or chicken? ( Hangisini tercih edersiniz balık veya tavuk?)
B : I prefer chicken to fish. ( Tavuğu balığa tercih ederim.)
A : Who do you prefer Ali or Veli? ( Kimi tercih edersiniz, Ali veya Veli?)
B : I Prefer Ali or Veli. ( Ali’yi Veli’ye tercih ederim.)


9. ÜNİTE HAVE YOU GOT ANY MİLK ? ( HİÇ SÜTÜNÜZ VARMI? )

1. ) “ HAVE GOT / HAS GOT “ KALIBI :
Bu kalıp “sahip olmak” anlamında kullanılır. “I” ve çoğul özneler “have” ; he, she, it gibi tekil özneler “ has “ yardımcı fiili ile çekimlenir.
Örnek : I have got a pen. = I’ve got a pen. ( bir kalemim var.) / I haven’t got a pen. ( Bir kalemim yok.)
Have you got a pen ? ( Kaleminiz var mı?) / Yes, I have. / No, I haven’t.
Ali has got a car = Ali’s got a car. (Ali’nin arabası var.) Ali hasn’t got a car. ( Ali’nin bir arabası yok.)
Have you got a pen ? ( Kaleminiz var mı?) / Yes, I have ( Evet, var.) / No, I haven’t (Hayır, yok.)
Ali : Have you got a table for two? ( İki kişilik bir masanız var mı?)
Veli : I’m sorry sir. We haven’t got any. ( Üzgünüm efendim. Hiç yok.)
Ali : Then, is there another restaurant near here ? ( O halde, buraya yakın başka bir lokanta var mı?)
Veli : Yes, there is. It’s next to the hotel. ( Evet var. O, otelin yanındadır.)
Murat : Have you got a map of London? ( Londra haritanız var mı?)
Woman : Yes, madam. We’ve got this one. ( Evet, bayan. Bu var.)
Murat : Thank you very much. ( Çok teşekkür ederim.)

2.) MİKTAR BELİRTME :
a .) SOME : Sayılabilen isimler tekil haldeyken önlerine “a” (bir) veya “an” (bir) geldiğini hatırlayacaksınız. Sayılabilen isimlerin çoğul halde olması durumunda “some” (birkaç) sözcüğü kullanılır.”some” sayılamayan isimlerinde önüne gelerek “biraz” anlamını verir.
Örnek : I have got a book. ( Bir Kitabım var.)
I have got some books. ( Birkaç kitabım var.)
There is a bank in the street. ( Caddede bir banka var.)
There is some banks in the street. ( Caddede birkaç banka var.)
I have got some coffee. ( Biraz kahvem var.)
There is some water in the glass. ( Bardakta biraz su var.)
*** Dikkat! : “ Some” (birkaç, biraz) çoğunlukla olumlu cümlelerde kullanılır.Sadece rica, ikram türü cümlelerle, cevabın olumlu olması beklenen cümlelerde soru sorulmasına karşın “some” kullanılır.
Örnek : Will you give me some water? ( Bana, biraz su verir misiniz?)
Would you like some tea? ( Biraz çay ister misiniz?)
b.) ANY : Olumsuz cümlelerde veya sorularda “Hiç” anlamına gelen “Any” sözcüğü kullanılır. Any’den sonra gelen sayılabilir isimler daima çoğul haldedir.
Örnek: I haven’t got any books.(Hiç kitabım yok.) There aren’t any trees in the garden.( Bahçede hiç ağaç yok.)
Have you got any books? ( Hiç kitabınız var mı?) Are there any trees in the garden? (Bahçede hiç ağaç var mı?)
“Any” sayılamayan isimlerde de olumsuz veya soru cümlelerinde kullanılır.
There isn’t any tea in the cup. (Fincanda hiç çay yok.) We haven’t got any soup. ( Hiç çorbamız yok.)
İs there any tea in the cup? ( Fincandan hiç çay var mı ?) Have you got any soup? ( Hiç çorbanız var mı?)
*** Dikkat : “ some” veya “any” den sonra gelen sayılabilen ismin daima çoğul halde olduğu unutulmamalıdır. Örneğin : some hotels, any hotels, some houses, any houses.

3. ÖZEL KALIPLAR :
a.) FOR ( İÇİN ) : Lokantada istenen masanın kaç kişilik olacağını belirten “a table for ...” kalıbı kullanılır. Örnek : Have you got a table for two? ( İki kişilik bir masanız var mı?) Can I have a table for five? ( Beş kişilik bir masa alabilir miyim?)
***Sinema, tiyatro veya belli bir gün için bilet isterken de “a ticket for...” kalıbı kullanılır. Örnek : Can I have a ticket for the cinema? ( Sinema için bir bilet alabilir miyim?) Have you got two tickets for wednesday? ( Çarşamba günü için iki biletiniz var mı?)
b.) ON : Menü de bir yemeğin var olduğu belirtilirken kullanılır. Ör : There is fish on the menu. (Menüde balık var.)
c.) OFF : Lokantada bir yemeğin kalmadığı belirtilirken “Yok, kalmadı” anlamında söylenir.
A : Can I have fish please? ( Balık alabilir miyim, lütfen?)
B : Sorry, the fish is off today. (Üzgünüm, bugün balık yok.)
A : Have you got any salad? ( Salatanız varmı?)
B : I’m sorry, ıt’s off today. (Üzgünüm, bugün kalmadı.)


ÜNİTE 10 WHAT ARE THEY DOİNG? ( ONLAR NE YAPIYORLAR? )


1.) The present Continuous Tense ( Şimdiki Zaman ) : Konuşma anında yapılmakta olan eylemleri anlatmakta kullanılır.en önemli özelliği, esas fiile “-yor” anlamını veren “ ing “ takısının eklenmesidir. “ Şimdi “ anlamına gelen “ now “ zaman zarfı şimdiki zamanın belirleyicisidir.
KALIP : I + am + Fiil + ing
He, she, it + is + Fiil + ing
We, you, they + are + Fiil + ing
Örnek : I am working. ( Çalışıyorum.), She is watching TV. ( O, TV seyrediyor.),
He is playing basketball. ( O, Basketbol oynuyor.), You are reading a book. ( Siz kitap okuyorsunuz.)
They are listening to music. ( Onlar, müzik dinliyorlar.)


ÜNİTE 11 CAN I HAVE YOUR NAME ? ( İSMİNİZİ ALABİLİRMİYİM?)

1.) Telefonda Görüşme Kalıpları : Telefonda “ görüşme “ anlamında speak (konuşmak) veya “ talk “(konuşmak) fiilleri kullanılır. Bir kişi ile telefonda görüşme isreği belirtilirken şu kalıplar kullanılır.
- Can I speak to Mr. Uyanık, please? ( Mr.Uyanık’la görüşebilir miyim,lütfen? )
- May I speak to Mr. Uyanık, please? (Resmi) ( Mr.Uyanık’la görüşebilir miyim,lütfen? )
- I want to speak to Mr. Uyanık, please. (Mr.Uyanık’la görüşmek istiyorum,lütfen.)
- I would like to speak to Mr.Uyanık, please. (Resmi) (Mr.Uyanık’la görüşmek istiyorum,lütfen.)
***Not : “ istemek “ anlamında
resmi ortamda “ would like “ fiili, diğer durumlarda “ want “ fiilinin kullanıldığına dikkat ediniz.
Aranan kişi yerindeyse ve telefonu açan kendisiyse “ This is Ali Öz speaking.” (Ben Ali Öz)şeklinde kendini tanıtır.
Eğer aranan kişinin sekreteri telefonu cevaplıyorsa görüşme mümkünse, “ Certainly “ = “of course” (elbette) ile aynı anlamdadır.)
görüşme mümkün değilse ; - I’m sorry he’s out. ( Üzgünüm, O dışarıda )
- I’m afraid he’s not here. (Korkarım o burada değil.) gibi bir yanıt verilir.

*** ” Call “ Fiili telefonda birisini “ aramak “ anlamında kullanılır.
Who’s calling? (Kim arıyor?)
I’ll call back later. = I’ll ring back later. ( Ben daha sonra ararım.)
Örnek :
Ali : Can I speak to Mr. Uyanık, please? ( Mr.Uyanık’la görüşebilir miyim, lütfen.)
Secretary : I’m afraid he’s not in. ( Korkarım içeride değil.)
Ali : It’s all right. I’ll call back later. ( Önemli değil, ben daha sonra ararım.)
Secretary : Can I have your name, please? ( İsminizi alabilir miyim, lütfen? )
Ali : Ali ÖZ.

2.) Karşılıklı Görüşme İsteği Belirtme : “ See “ (Görmek) fiili bir kişiyi görme isteğini belirtir.
Ali : I would like to see Mrs. Öz, please. ( Mrs. Öz’le görüşmek istiyorum.)
Secretary : I’m afraid she is out. ( Korkarım O, dışarıda.)
Ali : Then I’ll come back later. ( O halde ben daha sonra geleceğim.)
Aranılan kişi yerinde yoksa “ yeniden gelme “ anlamında “ come back “ fiili kullanılır.
Come back = return = Tekrar gelmek

Olumsuz cümlelerde “ not “ eki yardımcı fiille kullanılırken, soru cümlelerinde yardımcı fiil öznenin önünde bulunur.
(+) I am working now. ( Şimdi çalışıyorum.), (-) I’mnot working now. ( Şimdi çalışmıyorum.)
(?) Are you working now? ( Şimdi çalışıyor musunuz?) / Yes, I am. (Evet) / No, I’m not ( Hayır )
(?) What are you doing? (Ne, yapıyorsunuz?) / I am working (Çalışıyorum.)
(?) Where are you working? ( Nerede, çalışıyorsunuz.) / I am working in the office. ( Büroda çalışıyorum.)
*** Dikkat! ; şimdiki zaman kalıbında sorulan bir soruya yine aynı kalıp kullanılarak yanıt verilir.
Şimdiki zaman kalıbı ile tomorrow (Yarın), Today (Bugün), Tonight (Bu gece), This evening (Bu akşam), veya belli bir gün adı kullanıldığında geleceğe yönelik kısa süreli planlar belirtilmiş olur.
Örnek : I’m going to İzmir tomorrow. (Yarın İzmire gidiyorum.)
We’re visiting her this evening. ( Bu akşam onu ziyaret ediyoruz.)
They are going out tonight. ( Bu gece dışarı çıkıyorlar.)
Mr. Uyanık is coming from Paris on Monday. ( Mr. Uyanık Pazartesi günü Paristen geliyor.

Geniş Zamanda Kullanılan Sıklık Zarfları ; Sıklık zarfları bir eylemin ne kadar sıklıkta yapıldığını belirtir. Sıklık zarfları geniş zamanlı cümlelerde kullanılır. Cümledeki yeri özneden sonradır.
Always : daima, her zaman, usually : genellikle, often : sık sık, sometimes : bazen, rarely : nadiren, never : asla, hiçbir zaman

I always go to the cinema. (Ben her zaman sinemaya giderim.) Ali never smokes. (Ali asla sigara içmez.)

***Not : “ But ” ( fakat ) bağlacının kullanıldığı cümleler zıtlık yapmalıdır.
Örnek : Ali always eats an apple but never orange. (Ali her zaman bir elma yer fakat asla portakal yemez.)


3.) Özel Fiiller : Daha önce “ sahip olmak “ kalıbında kullandığımız “ have “ esas fiil olarak cümleye girdiğinde “ yemek “ (eat) ve “ içmek “ (drink) fiillerinin yerini alır.

Örnek : I eat chicken every week. = I have chicken every week. (Her hafta tavuk yerim.) I drink tea every morning. = I have tea every morning. ( Her Sabah çay içerim.)

“ have “ üçüncü tekil kişilerle çekimlenirse “ has “ olarak kullanılır. Örnek : Ali has coffee every morning. ( Ali her sabah kahve içer.)

breakfast (kahvaltı), lunch (Öğle yemeği), dinner (akşam yemeği) sözcükleride have Fiili ile birlikte söylenir.
A : When do you have breakfast? ( Ne zaman kahvaltı edersiniz.)
B : I have breakfast at six o’clock. ( saat 6’da kahvaltı ederim.)


ÜNİTE 12 WHAT DOES SHE LOOK LİKE ? (ONUN TİPİ NASIL ? )

1.) Bir İnsanın Dış Görünümünü Tarif Etmek :

“ What does ... look like? “ kalıbı bir insanın dış görünümünün tarif edilmesi istendiğinde kullanılır. Buna verilen cevapta aşağıdaki sıfatlar kullanılarak o kişinin nasıl bir tip olduğu belirtilir.

Tall : Uzun Short : kısa fat : Şişman Thin : Zayıf
Old : Yaşlı Young : Genç Dark : Esmer Fair : Kumral
Blonde : Sarışın Beautiful : Güzel Handsome : Yakışıklı Pretty : Hoş, Güzel

Örnek : A : What does Ali look like? (Ali nasıl bir tiptir?)
B : He’s tall and fat. (Uzun boylu ve Şişmandır.)
A : What does Mrs.ÖZ look like? (Mrs.ÖZ nasıl bir tiptir?)
B : She’s short and pretty. (Kısa boylu ve güzeldir.)

2.) Sıfatların Karşılaştırmada kullanımı :

İki varlığın özelliklerini karşılaştırırken sıfata “-er “ (daha) takısı eklenir ve şu kalıp elde edilir.
1. isim + Fiil + Sıfat + er than + 2. İsim
Örnek : Ali is 20 years old. Ayşe is 22 years old. Bu duruma göre iki tane doğru cümle söylenebilir :
Ali is younger than Ayşe.(Ali Ayşe’de daha gençtir.) Ayşe is older than Ali (Ayşe Ali’den daha yaşlıdır.)
Karşılaştırma iki kişinin boyları ile ilgili olduğunda, diyelim ki “ Ali is 1.80cm tall Murat is 1.78cm tall. Olsun.
Bu bilgilere göre : Ali is taller than Murat (Ali Murat’tan uzundur.) Muratis shorter than Ali. (Murat Ali’den kısadır.)
Aşağıdaki sıfatlar da başka varlıkları, nesneleri karşılaştırmada ya da tasvir etmede kullanılır :
Old : eski new : yeni big : büyük small : küçük nice : güzel
wet : yağışlı, nemli bright : parlak Hot : sıcak cold : soğuk
Örnek : London is wetter than Ankara. (Londra Ankara’dan daha yağışlıdır.)
Sivas is bigger than Rize. (Sivas Rize’den daha büyüktür.)
*** Dikkat! : Karşılaştırma cümlesinde “-er “ eki alan sıfatın hemen yanında than (-den) bulunduğuna dikkat edin.)

3.) Özel Fiiller :

- Wait for : Birisini veya birşeyi beklemek.
I’m waiting for Ali. (Ali’yi bekliyorum.) We are waiting for the bus. (Otobüs bekliyoruz.)
- Look for : Birisini veya bir şeyi aramak.
I’m looking for Ali. ( Ali’yi arıyorum.) She is looking for a job. (O, iş arıyor.)
- Look at : Bir yere, bir şeye bakmak.
Please, look at the map. (Lütfen haritaya bakınız.) She is looking at the door. (O, Kapı’ya bakıyor.)
- So : Öyle
A : Does Ali work in a hotel? (Ali bir otelde mi çalışır?)
B : I don’t think so. ( Öyle sanmıyorum. ) I think so. (Sanırım öyle.)
 

catzilla

Yeni Üye
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
204
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Nevşehir
iyki bu özetler var...;)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst