Dgs ( Sözel deneme 3 )

Linsey

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
458
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Adana
1. “İzlemek” sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde “tutum, davranış benimsemek” anlamıyla kullanılmıştır?



A ) Yeni yayınları izliyor musunuz?

B ) Sağdaki yolu izle, ilk sokaktan sola dön.

C ) Yeni bir üretim politikası izleyeceğiz.

D ) Kışı bahar, baharı yaz izler.

E ) Geç vakte kadar TV izledik.



2. “Dinlemek” sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde “işitmek” duyusuyla ilgili bir kavramı yansıtmaz?



A ) Babasını dinleyip derslerine daha sıkı sarıldı.

B ) Sabahtan akşama dek müzik dinledik.

C ) Öğretmeni dinleyerek dersi daha iyi anlıyorum.

D ) Sesinizi biraz kısın, sizi mi dinleyeceğiz?

E ) Konuşanları dikkatle dinledi, not aldı.



3. “Dün gece yâr hanesinde

Yastığım bir taş idi

Altım çamur, üstüm yağmur

Yine gönlüm hoş idi.”



“Yine” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde dörtlükte kullanıldığı anlamıyla özdeştir?



A ) Ayrılırken arkadaşına, “Yine görüşelim.” dedi.

B ) Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü.

C ) Soğuk kış günleri yine geldi.

D ) Üç ameliyat geçirdi, yine iyileşemedi.

E ) Yaz gelince orman yangınları yine arttı.



4. “Nasıl” sözcüğü, aşağıdakilerden hangisinde farklı anlamda kullanılmıştır?



A ) Çocuğunuzun ödevlerine nasıl yardımcı oluyorsunuz?

B ) Seracılıkta, güneş enerjisinden nasıl yararlanıyorlar?

C ) Yalan söylediklerini nasıl ortaya çıkardın?

D ) Kızınız, okulun yemeğinde nasıl giyinmişti?

E ) Sizin öğretmeniniz bu konuyu nasıl anlattı?



5. “Ses seda” ikilemesi, aşağıdakilerin hangisinde farklı anlamda kullanılmıştır?



A ) Telaş bitmişti, ortalıkta ses seda yoktu.

B ) Sınıfa girince, bir anda ses seda kesilirdi.

C ) Aylar geçmiş, oğlundan ses seda çıkmamıştı.

D ) Şehir karanlığa gömülmüş, ses seda kesilmişti.

E ) Çocuklar uykuya dalmış, evde ses seda kalmamıştı.



6. I. Dediğine göre, sınavı iyi geçmiş.

II. Modaya göre taramıştı saçlarını.

III. Bana göre, ikisi arasında fark yok.

IV. Anlattığına göre, hakem taraf tutmuş.



“Göre” sözcüğü, yukarıdaki cümlelerin hangilerinde aynı anlamda kullanılmıştır?



A ) I ve II

B ) II ve III

C ) II ve IV

D ) III ve IV

E ) I ve IV



7. “Baban eve gelir gelmez beni arasın.” cümlesindeki altı çizili söz, aşağıdakilerden hangisiyle anlam ve görev yönüyle farklıdır?



A ) Taşınır taşınmaz bütün malları babasından kalmış.

B ) Oturur oturmaz yakınmaya başladı.

C ) Telgrafını alır almaz yollara düştüm.

D ) Arsayı satar satmaz paranı vereceğim.

E ) Düşer düşmez ağlamaya başlamasın mı!



8. “Tenis turnuvasına ünlü raketler katılıyor.” cümlesindeki “raketler” sözünün kullanımına benzer bir kullanım, aşağıdakilerin hangisinde yoktur?



A ) Beyaz Saray bu olaya tepki gösterdi.

B ) Ayağını çıkarmadan içeri girdi.

C ) Beyazperdeden bir yıldız daha kaydı.

D ) Mozart’ı dinlemek istemez misiniz?

E ) Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda.



9. Aşağıdakilerin hangisinde, altı çizili sözcükler arasında sesteşlik ilişkisi vardır?



A ) Örümcek köşeye yine ağ yapmış

Ağ olmadan tenis oynanır mı?

B ) Bu aletleri, acemi çırak bozmuş.

Acemi atla, yarışmaya katılmış.

C ) Dışarıda hava açık ve berraktı.

Açık mavi kumaşı istemiştim.

D ) Bu kovanın içinde hiç arı kalmamış.

Arı su akümülatörlerde kullanılır.

E ) Meydanda büyük bir ateş yaktılar.

Ateşi kırk derece olmuş, dedi doktor.



10. I. Sağ yanımda, dinmeyen bir ağrı var.

II. Ben de senin yanında kalabilir miyim?

III. Bu ilacın yan etkisi yoktur.

IV. Yanına para almadan sokağa çıkma.

V. Bir siyasi partinin yan kuruluşları olmalıdır.



Yukarıdaki cümlelerde “yan” sözcüğü kaç değişik anlamda kullanılmıştır?



A ) 1 B ) 2 C ) 3 D ) 4 E ) 5



Bir inşaat firmasının yaptığı 10 binadan beşi 2 katlı, üçü 3 katlı, ikisi 4 katlıdır. Binalar beyaz, mavi ve sarı renklere boyanmıştır. Bu

binalarla ilgili olarak şunlar bilinmektedir.

· Toplam dört beyaz, iki sarı ve dört mavi bina vardır.

· 2 katlı binalardan en az bir tanesi mavidir.

· 3 katlı binalardan her biri farklı renktedir.

· 4 katlı binalar beyaz değildir.



11. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?



A ) 2 katlı binalardan biri sarıdır.

B ) 2 katlı binalardan 3 beyazdır.

C ) 4 katlı binalardan biri sarıdır.

D ) 4 katlı binalardan ikisi de mavidir.

E ) 2 katlı binalardan üçü mavidir.



12. 2 katlı binalardan ikisi maviyse, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?



A ) 2 katlı binalardan biri sarıdır.

B ) 3 katlı binalardan biri mavidir.

C ) 3 katlı binalardan biri sarıdır.

D ) 4 katlı binalardan biri mavidir.

E ) 4 katlı binalardan biri sarıdır.



Aşağıdaki şekil bir şirketin A,B,C,D,E ve F şubeleri arasında bilgisayar ağını göstermektedir. Bu şubelerin birbirine erişimi şekildeki oklar

yönünde gerçekleşmektedir.









Bu bilgisayar ağında bir şube başka bir şubeye erişiyorsa, onun eriştiği öteki şubelere de erişilebilmektedir. Örneğin A şubesi B’ye, B şubesi de D’ye eriştiği için, A şubesi D’ye erişebilmektedir.



13. F şubesi kaç şubeye erişebilmektedir?



A ) 1 B ) 2 C ) 3 D ) 4 E ) 5



14. Aşağıdakilerden hangisi yapılırsa, B şube-sinin eriştiği şube sayısı değişmez?



A ) B ile F şubelerinin yerleri birbiriyle değiştirilirse

B ) A ile B şubeleri arasındaki çift yönlü ok kaldırılırsa

C ) E ile C şubeleri arasındaki okun yönü ters çevrilirse

D ) F ile E şubeleri arasındaki ok çift yönlü yapılırsa

E ) B ile D şubeleri arasındaki ok kaldırılırsa

15. A şubesindeki bilgisayar arızalanırsa,



I. F, D’ye erişemez

II. D, C’ye erişemez

III. C, D’ye erişemez



Yargılardan hangileri doğru olur?



A ) Yalnız I B ) Yalnız III C ) I ve II

D ) I ve III E ) I, II, III



DİKKAT: Her soruyu birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.



Bir yüzme yarışına Belgin, Eda, Haydar, Murat ve Seçil katılmıştır.

Bu kişilerin yarışı bitirme sırasıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir.

· Murat yarışı Seçil’den hemen önce bitirmiştir.

· Eda’dan hemen sonra yarışı bitiren bir bayandır.

· Haydar yarışı Belgin’den hemen sonra bitirmiştir.



16. Verilen bilgiler aşağıdakilerden hangisini bulmak için yeterlidir?



A ) Yarışı Eda’dan hemen sonra bitiren kişiyi

B ) Yarışı birinci olarak bitiren kişiyi

C ) Belgin’in yarışı kaşıncı olarak bitirdiğini

D ) Yarışı sonuncu olarak bitiren kişiyi

E ) Seçil’in yarışı kaçıncı olarak bitirdiğini



17. Murat yarışı birinci olarak bitirdiyse, aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?



A ) Belgin dördüncü olmuştur.

B ) Eda üçüncü olmuştur.

C ) Yarışı en son bitiren Haydar’dır.

D ) Eda yarışı Seçil’den sonra bitirmiştir.

E ) Seçil yarışı Belgin’den sonra bitirmiştir.



18. Eda yarışı birinci olarak bitirdiyse, diğer yarışmacıların yarışı bitirme sırası aşağıdakilerden hangisidir?



2 3 4 5

A ) Murat Seçil Haydar Belgin

B ) Belgin Haydar Murat Seçil

C ) Belgin Murat Seçil Haydar

D ) Haydar Belgin Seçil Murat

E ) Seçil Murat Belgin Haydar





DİKKAT her soruyu birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.



Ayşe, Belma, Ceren, Derya, Emel, Figen ve Gizem bir dans gösterisi yapacaklar ve dansçılar kırmızı, mavi ve siyah kostümler giyeceklerdir. Bununla ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmektedir.



· Üç dansçı kırmızı, üç dansçı mavi ve bir dansçı da siyah kostüm giyeceklerdir.

· Ayşe kırmızı kostüm giyecektir.

· Belma ve Emel aynı renk kostüm giyeceklerdir.

· Ceren ile Derya farklı renkte kostüm giyeceklerdir.

· Gizem siyah kostüm giymeyecektir.



19. Siyah kostümü giyebilecek dansçılar aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?



A ) Emel, Figen

B ) Belma, Figen

C ) Ceren, Belma

D ) Ceren, Derya, Emel

E ) Ceren, Derya, Figen



20. Verilen bilgilere göre, aşağıdakilerin hangisi olanaksızdır?



A ) Ayşe ile Figen’in aynı renkte kostüm giymesi

B ) Ceren’in kırmızı kostüm giymesi

C ) Figen’in siyah kostüm giymesi durumunda

Gizem’in mavi kostüm giymesi

D ) Emel’in mavi kostüm giymesi durumunda

Derya’nın kırmızı kostüm giymesi

E ) Gizem’in kırmızı kostüm giymesi



21. Belma kırmızı kostüm giyerse, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?



A ) Derya mavi kostüm giyecektir.

B ) Ceren mavi kostüm giyecektir.

C ) Gizem kırmızı kostüm giyecektir.

D ) Figen ile Gizem aynı renk kostüm giyeceklerdir.

E ) Derya ile Figen aynı renk kostüm giyeceklerdir.





22. – 27. sorularda, cümlelerdeki boşlukları en uygun biçimde dolduracak seçeneği bulunuz.



22. Dram konusunda ................düşmüşüm. oyuncunun ağladığı filmi dram sanırdım. Oysa .....................ağladığı film dram oluyormuş.



A ) yanılgıya-seyircinin

B ) kuşkuya-insanın

C ) umutsuzluğa-yönetmenin

D ) hayal kırıklığına-kahramanın

E ) kararsızlığa-yapımcının



23. Bizi bunaltan ne varsa................isteriz

Ama ya hiçbir yere kıpırdayamayız ya da geride bırakmak istediklerimiz de................ Yani, insan nereye gitse sorunlarını da birlikte götürüyor.



A ) onların üstünde durmak-yok olur gider.

B ) onların hepsini unutmak-çok uzaklarda kalır.

C ) onlarla mücadele etmek-bakar arkamızdan.

D ) onlarla baş etmek-önemini kaybeder.

E ) onları bırakıp gitmek-girer çantamıza.



24. İnkalar.....................ve onlardan esenlik dilemek için ................ Şimdi biz gezi amacıyla yapıyoruz bu yolculuğu.



A ) doğa üstü güçleri memnun etmek-ayinler düzenlerlerdi.

B ) doğanın gücünü hissetmek-günlerce çölde kalırlardı.

C ) yaşlı akrabalarını mutlu etmek-törenlere katılırlardı.

D ) tanrılarına armağanlar sunmak-yanardağlara tırmanırlardı.

E ) komşularıyla dost olmak-onları evlerine çağırırlardı.



25. Benim için önemli olan varacağım yer değil, yolculuk süresince yaşayacaklarımdır. Yol boyunca göreceklerim, anlayacaklarım, duraklamalarım, geri dönüşlerimdir beni asıl heyecanlandıran. Hayata bakışım da böyledir, çünkü, .................



A ) her yolculuk bir ayrılıkla başlar.

B ) biraz da serüvendir yaşamak.

C ) güzel yerlere gitmek insanı mutlu eder.

D ) hayatta önemli olan ayrıntılar değil, sonuçtur.

E ) tüm yolculuklar birbirine benzer.



26. Sanatçının ardında bıraktığı ev maketleri, hoş bir anı olmanın ötesinde,.............ortaya koyuyor.



A ) onun ne kadar iyi bir gözlemci olduğunu

B ) maketlerinin malzemelerini nasıl elde ettiğini

C ) maketçiliğin, günümüz koşullarında da bir geçim kaynağı olduğunu

D ) eski yapı ustalarının çalışma yöntemlerini

E ) onun bir maketi ne kadar kısa sürede yaptığını



27. Günümüzde pek çok filmin senaryosu öykülerden uyarlanıyor. Eleştirmenler, bu uyarlamalarda öykünün özüne bağlı kalınması gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca böyle filmlerin başarılı olması için .............. vurguluyorlar.



A ) başka edebi türlerden yararlanması gerektiğini

B ) çekiminin kısa sürede bitirilmesi gerektiğini

C ) yönetmenin ve oyuncuların performansının da önemli olduğunu

D ) her senaristin bu yöntemi en az 1 kez denemesi gerektiğini

E ) seyircisinin öykü hakkındaki görüşlerinin alınmasının da iyi olacağını



29-33 sorularda numaralanmış cümlelerden hangisinin parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz.



28. (I)Beden dili insanın en ilkel dilidir.(II) Bir insanın duruşu, o insan hakkında temel bir fikir verir.(III) İnsan hiç ağzını açmasa bile, kendisiyle ilgili pek çok şeyi beden dili ile anlatır.(IV) Her insan keşfedilmeye değer bir dünyadır.(V) Sözcüklerle yalan söylenebilir, ancak beden diliyle yalan söylemek çok zordur.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



29. (I) Şiir, yan yana dizilişleri, sesleri ve içerikleriyle sözcüklerin meydana getirdiği ahenkli bir doku gibidir. (II) Şiirin asıl malzemesi sözcüklerdir. (III) Onlar sayesinde gördüklerimizi, duyduklarımızı şiire dönüştürürüz. (IV) Şiirin değerini belirleyen, yalnızca anlamı değil, kullanılan sözcüklerin nasıl bir araya getirildiğidir.(V) Diğer yazı türlerinde yazım kurallarına uymak öne çıkar.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



30. (I) Bu romanın farklı kişilerce yapılmış çevirileri üzerine bir inceleme yaptım. (II)Romanı çeviren, Balıkesir eşrafından birinin oğluymuş. (III) Yeşilçam’a bulaşıp senaryolarla, küçük rollerle ömür geçirmiş. (IV) Derbeder yaşamının etkisiyle olacak, genç yaşta ölmüş.(V) Ben bütün bunları Balıkesir’de doğup büyümüş annemden öğrendim.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



31. (I) Karadeniz’in doğusunda nisan ayının gelişi heyecanla beklenir. (II) Bu heyecan baharın gelişinden çok, guguk kuşunun gelişinden kaynaklanır. (III) Guguk kuşuna Çayeli’nde kukudi, Arhavi’de guguli adı verilir. (IV) Bu günlerde anne ve babalar çocuklarına erken kalkmalarını ve kahvaltılarını bir an önce yapmalarını öğütler. (V) Çünkü bu yöredeki inanışa göre, guguk kuşu öttüğünde kahvaltısını yapmamış olan çocuk yenilmiş olur ve zayıflayarak hastalanabilir.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



32. (I)Sözünü ettiğim kişi çevresine bakan, baktığını gören insanlardan biri. (II)Aslında böyle kişiler hepimizin çevresinde vardır ama kendilerini pek belli etmezler. (III)Bu özellikleri, onun hem sorunlara çözüm aramasını kolaylaştırıyor. (IV)Şirkette önemli bir görevinin olması da çalışanların sorunlarına daha rahat eğilmesini sağlıyor. (V)Yine de, bu kişinin şirketteki her türlü sorunu tek başına çözmesi beklenemez.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



33. (I)Okuma alışkanlığının ve kültürünün kendiliğin-den gelişmesini beklemek rastlantılara bel bağlamaktır. (II)Bu nedenle okuma kültürünün yerleşmesinde başta aileye, sonra da örgün eğitim kurumlarına büyük görevler düşmektedir. (III)Bu iki kurumun ötesinde, çocuklar için yazılan kitaplar, çocuğun eğitiminde olduğu kadar okuma alışkanlığı edinmesinde de ayrı bir öneme sahiptir. (IV)Çünkü, çocuklara çekici gelen bu tür kitaplar onları daha fazla okumaya güdüler. (V) İyi yazarların çocukluk dönemlerine bakılırsa, hepsinin iyi birer okur olduğu görülür.



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



34.-39. sorularda numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz.



34. I. Yeni Güney Galler eyaletindeki Sidney, Avusturalya’nın en eski yerleşim yeridir.

II. Aborjinlerin bölgedeki yalnızlıkları 1770 yılında bozuldu.

III. Şehrin olduğu bölgede eskiden, balık tutarak ve tarım yapmadan, doğanın sunduğu bitkileri toplayarak beslenen Aborjinler yaşıyordu.

IV. Bölgeye önce Fransa kâşif Lapero Use, sonra da James Cook geldi

V. Avusturalya’yı hapishane olarak kullanmayı amaçlayan ilk İngiliz yerleşimciler ise 1788’de bölgeye ulaştı.



A ) I. İle II. B ) I ile IV. C ) II. ile III.

D ) III. İle IV. E ) IV. ile V.



35. I. Taşıdığı Bizans ve Osmanlı izleriyle tarihsel dokunun en yoğun hissedildiği bölgelerden olan Haliç, günümüzde de İstanbul’un bir kültür havzası olma yolundadır.

II. Batı’nın önde gelen dillerindeki adı da aynı anlama gelmektedir.

III. Araplar ve Osmanlılar ise buraya Halic-i Konstantiniyye adını vermişlerdir.

IV. Burası Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli bir ticaret merkezi ve donanma üssü olmuştur.

V. Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden olan Haliç, boynuz şeklindeki yapısından dolayı ilkçağda Khrysokeros (Altınboynuz) olarak anılmıştır.



A ) I. İle IV B ) I. İle V. C ) II. İle III.

D ) III. İle V. E ) IV. İle V.



36. I. 1884’te ABD’de düzenlenen Meridyen Konferansı’nda 26 ülkenin temsilcileri, Fransa’nın pek hoşuna gitmese de Greenwich meridyeninin başlangıç meridyeni olarak kullanılmasına karar verdiler.

II. Onun yerine “dokuz dakika yirmi bir saniye gecikmeli Paris saati” ifadesini tercih ettiler.

III. Bu durum 27 yıl boyunca yani 1911’e kadar devam etti.

IV. 1911’den sonra artık Fransızlar da Greenwich’i başlangıç meridyeni olarak kabul ettiler ama yine de uzun süre Greenwich saatini doğrudan kullanmakta tereddüt ettiler.

V. Ancak Fransızlar, Greenwich’in yaklaşık iki derece doğusundan geçen Paris Gözlemevi meridyenini başlangıç meridyeni olarak kullanmayı sürdürdüler.



A ) I. ile II. B ) I. ile IV. C ) II. ile IV.

D ) II.ile V. E ) III. ile V.

37. I. Kömürün yakılmasıyla elde edilen buhar gücüyle ya da benzinle çalışan araçların kullanılmasıyla rüzgâr gücü önemini yitirmişti.

II. Rüzgâr gücü de bu nitelikleri taşıyan enerji kaynakları arasında yer alıyordu.

III. Bu arayışta, yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları ön plâna çıktı.

IV. Ancak kömür, benzin gibi enerji kaynaklarının yol açtığı kirlenme ve bunların rezervlerinin sınırlı olması, insanları farklı enerji kaynakları aramaya yöneltti.

V. Rüzgâr gücüyle çalışan elektrik santrallerinin yaygınlaşmasıyla rüzgâr gücü yeniden günlük yaşamdaki yerini aldı.



A ) I. ile II. B ) I. ile V. C ) II. ile IV.

D ) III. ile IV. E ) III. ile V.



38. I. İşe başlamamdan bir iki hafta sonra, işvere-nimin bir arkadaşı olan, göbekli, sevimli bir adam büroya geldi.

II. Her gün işe giderken günlük gazeteleri alıyor, büroda bunları dikkatle okuyordum.

III. Sonra da gazete haberlerinden hareketle, politikacı olan işverenim için, çalışmalarında yararlanabileceği notlar, yazılar hazırlıyordum.

IV. Yeni işim bir tür danışmanlıktı.

V. Bu tür yazıları onun için de hazırlayıp hazırlayamayacağımı sordu.



A ) I. ile II. B ) I. ile IV. C ) II. ile V.

D ) III. ile IV. E ) III. ile V.



39. I. Dalyan’da balık avlama, 30-40 yıl önce Boğaz içinde kullanılan en dikkat çekici avlanma yöntemiydi.

II. Çok büyük, incecik bir ağ, üç kenarından, denizin içine dikilen direklere gerilir, ağın dördüncü kenarı iplerle motordaki makaralara bağlanırdı.

III. Balıkçılar, suya döktükleri zeytin yağının yüzeyde cam etkisi yapmasıyla balık sürüsünün ağın içine girişini görürler ve makaraları sararak ağın ağzını kapatırlardı.

IV. Balıkhanenin çatısında bekleyen gözcü, balık sürüsünün yaklaşmakta olduğunu bildirirdi.

V. Elle bile yakalanabilecek kadar çok sayıdaki balığı ağın içinden kepçelerle avlarlardı.



A ) I.ile II. B ) II. ile IV. C ) II. ile V.

D ) III. ile IV. E ) III. ile V.





40. I. 6. yüzyıldan itibaren baharat ve ilaç yapımında

II. ticaret yolu olarak işlevsel önem taşıyan Anadolu

III. önemli bir yeri olan İstanbul’a

IV. Hititlerden bu yana

V. hammadde ulaştırılmasında da köprü görevini üstlenmiştir.



Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?



A ) I. B ) II. C ) III. D ) IV. E ) V.



41. I. büyülü fener Hollandalı

II. ilk sinema gösterim aracıdır

III. bilimsel içerikli bazı görüntüleri

IV. bir bilim adamı tarafından

V. yansıtmak amacıyla kullanılan

Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur?



A ) I. B ) II. C ) III. D ) IV. E ) V.



42. I. nasıl algıladıklarını ve aynı nesnenin

II. açılardan baktıklarını görebilirsiniz

III. yönlendirmediğinizde onların dünyayı

IV. fotoğrafını çekseler bile ona nasıl farklı

V. fotoğraf çekmeye yeni başlayanları



Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?



A ) I. B ) II. C ) III. D ) IV. E ) V.



43. I. Dedem ve meddah arkadaşları öykülerini anlatırken kılıktan kılığa girerlerdi.

II. Bir çalı süpürgesi alıp onunla müzik yaparlar, türkülerini söylerler, bir öyküyü olduğu gibi canlandırırlardı.

III. Bu uzun kış gecelerinde evlerde toplanılır ve öyküler anlatılırdı.

IV. Doğduğum yerde sekiz ay kış yaşanırdı.

V. Onları seyrederken kendimizi öyle bir kaptırırdık ki, öykü kahramanın başına gelenlere kimi zaman güler, kimi zaman ağlardık.



Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir paragraf oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci cümle olur?



A ) I. B ) II. C ) III. D ) IV. E ) V.





44. Yetenekler killi toprağa benzer. Gizli kaldığında ayakkabımızdaki çamurdur. Gün yüzüne çıktığındaysa çanak çömleğe, çiçek saksına ya da heykele dönüşebilir. Neye dönüşeceği, nasıl değerlendirildiğine bağlıdır.



Bu parçada, aşağıdaki görüşlerden hangisi savunulmaktadır?



A ) Bazı yeteneklerin ortaya çıkması zordur.

B ) Kullanılmayan yeteneğin bir yararı yoktur.

C ) Yeteneğin ortaya çıkması için zamana gerek vardır.

D ) Herkesin, doğuştan getirdiği farklı yetenekleri vardır.

E ) Bazıları yeteneklerini gereksiz işlerde kullanır.



45. Anadolu’nun antik kentleri, sütunlar, agoralar, tiyatrolarla birlikte, bir dönem ağırladıkları şairlerin sözlerini de miras bıraktılar Anadolu insanına.



Bu cümleden, kültürle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?



A ) İnsanın değerlerinden biri olduğu

B ) Kuşaktan kuşağa aktarıldığı

C ) Somut öğelerinin bulunduğu

D ) Aynı toplumda zamanla değiştiği

E ) Sanatla ilgili yönünün bulunduğu



46. Kalemini kamera gibi kullanan genç yazar bize görkemli bir kitap sunuyor.

Bu cümlede, “kalemini kamera gibi kullanmak” sözüyle yazarın hangi özelliği vurgulamaktadır?



A ) Canlı betimlemeler yapması

B ) Kendi yaşamından kesitler sunması

C ) Gençlerin sorunlarını dile getirmesi

D ) Sözcükleri doğru ve yerinde kullanması

E ) Güncel konuları öyküleştirerek aktarması



47. Aşağıdaki dizelerden hangisi, “Aynı renk, farklı duygular uyandırabilir.” yargısına bir örnektir?



A ) Mavilerde unuttum özgürlüğümü

Grilerde kaybettim anılarımı

B ) Çocuğum bir ak vardı eskiden

Kin örttü, kir örttü, biz örttük

C ) Bütün resimler dağsız kalırdı

Mor olmasa...

D ) Ayva sarı, nar kırmızı sonbahar

Her yıl biraz daha benimsediğim.

E ) Kırmızıdır renklerin en çok

Coşturup en çok ağlatanı.





48. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir neden-sonuç ilişkisi vardır?



A ) Kötü futbol oynadılar ama galip geldiler.

B ) Her zaman, tiyatroyu sinemadan çok sevmişti.

C ) İşe yeni başlamasına karşın çok sevilen biri olmuştur.

D ) Hava çok soğuk olduğundan dışarı çıkamadık.

E ) Mantıyı çok sevdiği halde yemedi.



49. Aşağıdakilerden hangisinde “acı” sözcüğü ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmıştır?



A ) En yakın arkadaşından bu sözleri duymak ona acı geldi.

B ) Uzun süre iş bulamamanın acısı yüreğine işlemişti.

C ) Evi yanan insanların yaşadığı acıya yakından tanık olmuştu.

D ) Haksızlığa uğramanın acısını yüreğinde duymuştu.

E ) Elini kapıya sıkıştırınca dayanılmaz bir acıyla uzun süre kıvrandı.



50. (I) Martılar sabahları kıyıda sıralanıp güneşin doğmasını beklerler.(II) Çünkü güneş doğduğunda, denizin dibindeki balıklar su yüzüne doğru çıkarlar. (III) Martılar çığlık çığlığa, bir şölen havasında denize doğru uçarlar. (IV) Sonra da doğanını kendilerine sunduğu bu ziyafetin tadına varırlar.(V) Denizdeki balığı kuruttuğumuz için, temel besini balık olan martılar şimdilerde deniz kıyılarını bırakıp kentin içlerine doğru göç ediyorlar.

(VI) Nice şiirlere, şarkılara, öykülere konu olmuş bu soylu hayvanın sokak aralarındaki çöp tenekelerini karıştırması ne hazindir.



Yukarıdaki parça iki paragrafa bölünmek istenirse, ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?



A ) II B ) III. C ) IV. D ) V. E ) VI.



51. “ Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlalarının sürekliliğidir.” Sözü, bir işi başarmada aşağıdakilerden hangisinin önemini vurgulamaktadır?



A ) Önemseme B ) Kararlılık C ) Sabırsızlık D ) Güç E ) Deneyim





52. “Sanat, güzel bir şeyin tasarlanması değil, bir şeyin güzel tasarımlanmasıdır.”



Bu sözü söyleyen kişinin sanatla ilgili görüşü aşağıdakilerden hangisi olabilir?



A ) Sanat, ele alınan konuların hoşa gidecek biçimde yaratımıdır.

B ) Güzel olan her şey başarılı bir sanat yapıtına dönüştürülebilir.

C ) Her sanat yapıtı güzel olarak nitelendirilmeyebilir.

D ) Her tasarım bir sanat yapıtı olarak değerlendirilmelidir.

E ) Sanat, doğadaki nesnelerin olduğu gibi aktarılmasıdır.



53. Bir köy muhtarı şöyle demiştir. Köyümüzün çevresindeki boş alanları 10 yıldan beri ağaçlandır-makta ve böylece orman alanlarımızı genişletmekteyiz. Diktiğimiz ağaçların hemen hemen hepsi tutmaktadır. Ancak dikilen ağaçların %20’sinin meşe olmasına karşın, ormanlarımızdaki ağaçların yalnızca %5’i meşe.



Muhtarın belirttiği yüzdelerdeki bu fark aşağıdakilerin hangisiyle açıklanabilir?



A ) Dikilen öteki ağaçların meşeden daha hızlı büyüyen türden olması

B ) Köyün çevresinde henüz ağaçlandırılmamış başka alan bulunmaması,

C ) Ağaçlandırma işinden önce köyün ormanlarının meşe dışındaki ağaçlardan oluşması

D ) Köyün toplam alanı içinde ormanların payının az olması

E ) Ağaçlandırmaya köyün yakın çevresinden başlanması





54. Bir büyük şehir belediyesi saat 10.00-16.00 arasında belediyenin toplu taşıma araçlarına binen altmış yaşın üzerindeki yolculardan para almamaktadır.



Aşağıdakilerden hangisi, böyle bir uygulamada saat kısıtlaması konmasının temel amacı olabilir?



A ) İnsanları özel araçlar yerine toplu taşıma araçlarını kullanmaya özendirerek uygulamadan olabildiğince fazla kişinin yararlanmasını sağlamak

B ) Uygulamadan yararlanmak isteyenleri, toplu

taşıma araçlarını yolcu sayısının az olduğu saatlerde kullanmaya özendirmek

C ) Altmış yaşın üzerindeki yolculara parasal destek sağlamak

D ) Uygulamanın yapıldığı saatlerde trafiği yoğun

olan yollarda araç sayısını azaltmak

E ) Toplu taşıma araçlarının güzergâhlarını, yolcu

sayısına uygun olarak düzenlemek



55-58 soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız.



Eski Japon kültüründe, parıldayan her şey değersiz ve bayağı kabul edilirdi. Çünkü, bu kültüre göre, parıldayan bir nesne yenidir ve bu yüzden, kullanımdan kaynaklanan soylulukla henüz değer kazanmamıştır. Eskimiş, pek çok kez çay içmekten sararmış bir fincan, sabrımızı, özenimizi aktardığımız, bizimle yaşanmış bir eşyadır. Hem bize hizmet etmiş hem de zamanla huylarımızı, duygularımızı yüklenmiştir. Gerçek dostluklarda gündelik eşyalarda olduğu gibi çatlaklar ve gölgeler bulunabilir. Ancak, eskimiş fincanımızı fırlatıp atmadığımız gibi, dostumuzu da kolayca hayatımızdan çıkarmayız.



55. Eski Japon kültürüne göre, bir nesnenin değer kazanmasının en önemli koşulu nedir?



A ) Az sayıda üretilmesi

B ) İlk kez kullanılıyor olması

C ) Benzerlerinden farklı olması

D ) Yaşantılardan izler taşıması

E ) Ortadan kaybolması



56. Bu parçaya dayanarak dostlukla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?



A ) Dostlukta, her özveri karşılıklıdır.

B ) Gerçek dostluklar, sarsıntı geçirse de sona ermez.

C ) İnsanlar birbirini etkilemekten ne kadar kaçınırsa, dostlukları o kadar güçlü olur.,

D ) Dostluklar yeniyken geleceğe umutla bakılır.

E ) Dostların her şeyi paylaşması ilişkiyi yıpratır.

57. Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi gerçek dostluğu belirleyen özelliklerden biri değildir?



A ) Özen gösterme B ) Sabırlı olma

C ) Kanıksama D ) Paylaşma

E ) Değer verme



58. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisinde verilenler arasında benzerlik kurulmuştur?



A ) Sararan fincan-Zaman

B ) Eski eşyalar-Dostluk

C ) Parıldayan nesneler-Yaşam

D ) Değerli eşyalar-Yaşam

E ) Aşınmış nesneler-Değersizlik



59. Bir eleştirmene “O öykücüyü neden beğeniyorsunuz?” sorusu soruluyor. Eleştirmenin verdiği yanıt çok ilginç: “Sıradan ve yoksul insanları anlatıyor...” Böylece eleştirmen, “sıradan ve yoksul insanları anlatma”yı güzelliğin bir ölçüsü olarak dile getirmiş oluyor. İşin en ilginç yanı da, o günlerde bu saptama hiçbir tartışmaya konu olmuyor. Eleştirmenin bu yaklaşımı ya bütün sanat adamlarımızın gözünden kaçıyor ya da hepsi tarafından doğru bulunuyor. Sanatta güzelliğin yasaları, toplumculuk adına, sıradan ve yoksul insanı anlatmakla donduruluyor. Sonra da genç sanatçıdan özgün yapıtlar bekleniyor.



Bu parçaya dayanılarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?



A ) Sıradan ve yoksul insanı anlatmış olmak, bir eseri tek başına başarılı kılmaz.

B ) Sanatta güzelliğin yasaları sıradan ve yoksul insanı anlatmakla sınırlanamaz.

C ) Sağlıklı eleştiri, bir toplumda daha nitelikli yapıtlar ortaya konmasına katkıda bulunabilir.

D ) Sıradan ve yoksul insanı anlattığını söyleyerek bir sanatçıyı başarılı bulmak eleştirmene yakışmaz.

E ) Sıradan ve yoksul insanları anlatan bir öyküde başarı aramak doğru değildir.



60.(I)Gezmek için mutlaka sınırlar, ülkeler, kentler değiştirmek gerekmez. (II)Kişi kendi içinde olabileceği gibi yaşadığı mekânda bile gerçek ya da hayalî yolculuklara çıkabilir. (III) Akışkan ve değişken bir suyun üzerinde salla gitmek gibidir yolculuk. (IV) Her gün “iş, eş, aş” tekdüzeliğinin biteviye gelgitlerinden bunalıp da dümeninizi farklı bir rotaya çevirerek yine varacağınız aynı limana ulaşmayı isteyip denediniz mi? (V)İstemediyseniz isteyin, isteyip de denemediyseniz deneyin. (VI)Kendi tekdüze üçgeninizde bile ne denli farklı görüntülerle karşılaşacak ve o güne kadar kaçırdıklarınıza hayıflanacaksınız.



Numaralanmış cümlelerden hangisi paragrafın düşünce akışını bozmaktadır?



A ) II B ) III C ) IV D ) V E ) VI



61. Bir yazarın yazılarının, düşüncelerinin değeri, kelimelerin fazlalığıyla ölçülemez. Bir başka deyişle onlarca yapıt veren yazarın verimliliğine, soluğunun fazlalığına da hükmedilemez. Üç beş sayfalık bir öykünün sahibi hayata, topluma, insanlara dair çok şey söyleyebilir. Az yazmak, yazarı küçültmez;.....



Düşüncenin akışına göre bu paragrafın sonuna aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur?



A ) çünkü çok yazan değil, mutlaka gelişigüzel yazacak, fikirleri gibi anlatımı da değersiz olacaktır.

B ) çünkü, okur, bir yazarın ne kadar yazdığına değil, ne yazdığına bakar.

C ) çünkü, bir yazarda aranan özellik az ve öz yazması değil midir?

D ) çünkü az yazan, yazdıklarını kontrol etme, düzeltme fırsatı bulabilir.

E ) çünkü yazar, az yazdığı ölçüde kaliteli eserler meydana getirebilir.



62. “Ve”den hoşlanmıyorum Türkçe’nin “ile”si, “de”si varken Arapça’nın “ve”sini niye kullanayım? On altı yıldır yazıyorum, birçok yazı yazdım, kitaplar çevirdim. Hiçbir zaman da eksikliğini duymadım.



Böyle diyen bir yazar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?



A ) Türkçe sözcükleri kullanmaya özen gösteren

B ) Yazılarında yabancı sözcük kullanmayıp bunu eksiklik kabul etmeyen

C ) Yabancı dillerden yaptığı çevirilerde de Türkçe sözcükler kullanan

D ) Yabancı sözcükleri Türkçe metinlerde kullanmanın hoş olmadığını düşünen

E ) Türkçe sözcüklerin kullanılamayacağı yerlerde ancak yabancı sözcüklerin kullanılabileceğini belirten



63. (I)Bu sanatçı hüznü, şiirin sularında köpük köpük kanatlandırırken okuyucuyu inceden inceye düşündürmeyi de başaran bir şair. (II)Fakat onun dizelerindeki hüzün, bilinen, sıradan duygusallıkların çok ötesine taşınmış olduğundan düşünceleri de çarpıcı ve değişik. (III)Bu sanatçının şu ana kadar yayımlanmış onun üzerinde yapıtı var. (IV)Bu şairin şiirinin ırmağından akan kara su, çağdaş olmanın zorunlu kıldığı kaygıları, acıları, vurulmuşlukları ve korkuları işliyor. (V)Onun hüznü, romantikliğinin sınırlarını kırıp aşıyor; çünkü günümüz insanının gitgide artan bir ısrarla bir tehdide; can alıcı bir yıkıma dönüşen yaşamı irdeliyor.



Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi anlatımın akışını bozmaktadır?



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



64. Onları onbeş yıl önce yazmıştım. Şimdi beğenmiyorum; biçim bakımından zayıf buluyorum. Şiir yazmanın ustalık gerektiren güç bir iş olduğunu o zaman biliyormuşuz demek. Bugün bu tür şiirlerden uzaklaştık. Halk edebiyatından yararlanıyoruz. Ama bir atılım yapabilmek, eskilikten kurtulabilmek için o şiirleri de yazmak gerekiyordu.



Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur?



A ) Eski şiirlerinizi neden beğenmiyorsunuz.

B ) Bu şiirlerinizi ne zaman yazdınız?

C ) Halk şiirinden nasıl yararlanıyorsunuz?

D ) Neden şiirle ilgili düşüncelerinizi değiştirdiniz?

E ) Eski şiirleriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?



65. Yahya Kemal’in şiiri çok değişik kaynaklardan etkilenen bir sentezdir. Ancak, kalıcı yapıtlarının esin kaynağı çoğunlukla ulusal tarihimizdir. Uygarlığımızın duraklama döneminde sanat yaşamına atılışı ve Balkanlarda geçen çocukluk yıllarının etkisiyle o, doğal olarak tarihe yönelmiştir. Yaşadığı dönemin iyi olmayan manzarası karşısında şair, teselliyi geçmişte bulur. Estetik için daha uygun olan masallaşmış gerçekleri tarihin derinliklerinden çeker. Yaşadığı anın değil, geleceğin binasını kurmak için kullanır bir malzemeyi.



Bu parçada, Yahya Kemal’in sanatçı kişiliğiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisinde söz edilmemiştir?



A ) Yapıtlarını oluştururken tarihten yararlandığına

B ) Aruz veznini şiirlerinde başarıyla kullandığına

C ) Çocukluğunu Anadolu dışında yaşamasının sanat anlayışını etkilediğine

D ) Sanata bunalımlı bir dönemde başladığına

E ) Geçmişten yararlanarak geleceği kurmaya çalıştığına



66. Hayat, sana aldırmadan akıp gidiyor. Sense yalnızca seyrediyorsun. Ne acılar çekiliyor, ne aşklar yaşanıyor, ne kavgalar oluyor perdelerin, kapıların ardında. Sen bilmiyorsun bile. Evden işe, işten eve kendinle baş başa, kendine kapanık gidip geliyorsun. Aslında kendinle de değilsin; çünkü sorgulamıyor, düşünmüyorsun. Ne fırtınalar kopuyor içinde, ne yangınlar oluyor kanında! Durgun, kıpırtısız bir ova nehri gibi kendi akışından habersiz öylece akıp gidiyorsun. Bir çölde tükenene dek...



Yukarıdaki paragrafta eleştirilen kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?



A ) Hayata karşı ilgisiz

B ) Çevresini anlamaktan uzak

C ) Çevresindeki olaylardan çabuk etkilenen

D ) Toplumdan kopuk

E ) Araştırmayı pek sevmeyen



67. “Tolstoy, insan olarak büyük bir zekâ, büyük bir ruhtur. Ömrünü baştan sona kuşatan çileli yaşayışıyla gönüllerimize, kafalarımıza mesajlar vermiştir. Kendine, insanlığa hizmet etmeye çalışmıştır. Ama, bir Hıristiyandır o... Kilise tarafından aforoz edilmiş bir Hıristiyan... Mezhep kurucularına benzer, hatta onları da aşarak din kurucularına yaklaşır; ama ne mezhep ne de bir din kurulabilmiştir. Düşünceleriyle yalnız kalmış, iki kişi bile olamamış bir yalnız adamdır o...”

Bu parçada Tolstoy’un hangi özelliğine değinilmemiştir?



A ) Sıradan bir kişiliği olmadığına

B ) Hayatı boyunca sıkıntı çektiğine

C ) Topluma yararlı olmaya çalıştığına

D ) Düşüncelerini birçoklarına benimsettiğine

E ) Düşüncelerine destek bulamadığına



68. Edebiyatta gerçek kişiliğe, dik yokuşlardan geçilerek varılır. Böyle bir yorgunluğu göze alamayanlar, edebiyatın kapısını çalmasınlar. Bunlar, bugün için beş on kişiyi aldatsalar bile her şeyi yerli yerine koyan zamanı aldatamazlar.



Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?



A ) Kazanılan ünü korumak, ona ulaşmaktan daha zordur.

B ) Edebiyatta başarı ve kalıcılık, yorgunluğu göze alanlarındır.

C ) Sanat alanında zaman en iyi ölçüttür.

D ) Özgünlüğe ulaşamayanlar, sanatta kalıcı olamazlar.

E ) Göz boyamanın sanatta yeri yoktur.



69. Ergenlik çağında beni en çok etkileyen yazar, Alexandre Dumas oldu. Her ne kadar onu daha sonraları unuttumsa da belki de bilinçaltı olarak bende bıraktığı iz, yazılarımda öykünün kurgusuna, duyguların yansırılmasına ve anlatıma hareketlilik getirilmesine yardımcı oldu. Alexandre Dumas’ın yanında Samuel Beckett, Robert Pignet gibi yazarların etkisinde de kaldım.



Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olabilir?



A ) Yazarlığınızın ilk yıllarında sizi en çok etkileyen yazarlar kimlerdir?

B ) Alexandre Dumas, sizin döneminizdeki sanatçıları hangi yönleriyle etkiledi.

C ) İlk gençlik döneminizde en çok okuduğunuz yazar kimdir?

D ) Sizin sanatınızı yönlendiren yapıtlar hangileridir?

E ) Romanlarınızın konusunu seçerken nelere dikkat edersiniz?

70. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, bir paragrafın giriş cümlesi olabilir?



A ) Bundan ötürü, dilde sadeleşme çabalarını destekliyorum.

B ) Nice yazar, bunlara uymadığından unutulup gitmiştir.

C ) Sanatta ustalığa genellikle yaşlılık döneminde ulaşılır.

D ) Öyleyse, her sanatın kendine özgü yasaları vardır.

E ) İçeriği hiçe sayan eserler de unutulmaya mahkumdur.



71. Kitabı yazanla süsleyen arasında iş ortaklığı sanıldığından çok daha önemlidir. Bir kitabın yalnız kapağı, adı kadar anlam ve telkinle doludur. O kadar ki kapak ve resimli sayfa kitabın etkisini yazarın lehine ya da aleyhine değiştirebilir. Baskısının üslubu, eserin özüne bile bambaşka bir yön verebilir. Aynı kitabın çeşitli iki baskısı arasındaki fark o kadar önemlidir ki, insanın, “Kitap, her baskıyla yeniden doğar.” diyeceği geliyor.



Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?



A ) İçerik yönünden güçlü kitaplar her zaman çok satılır.

B ) Bir kitabın okuyucuyu bulması, daha çok yazıldığı türe bağlıdır.

C ) En kötü kitaplarda bile iyi bir yan bulunabilir.

D ) Bir kitabın biçimsel özellikleri, en az içeriği kadar önemlidir.

E ) Okuyucuların bir kitabı beğenip beğenmemesinde en önemli etken, kitapla ilgili eleştirilerdir.



72. “Şair olmayanların şiir yazması uzun bir inceleme konusu. Şiir yazmak isteği güzel bir tutku, kişiyi yücelten bir duygu. Ama kanımca şair diye ortaya çıkmamalı, şiirleri kitap halinde bastırmamalı. Her kişi kendi için şiir yazmalı. Ben de yazdım yirmi beş yıl önce. Bir teki yayımlandı; ancak ötekileri yırtıp da atamadım, bir çekmeceye tıktım. Oysa bunları şurada burada yayınlar, üç beş kişinin övgüsünü toplar, antolojilere geçer, “şair” olarak ün kazanırdım. Yapamadım. Kıyamadım şiire....”



Bu paragrafta yazar aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmaktadır?



A ) Çok sayıda şiir yazanlara

B ) Belirli bir yaşa gelmeden şairlere özenenlere

C ) Birkaç şiir yazarak şairlik taslayanlara

D ) Şiir antolojilerinin iyi hazırlanmamasına

E ) Şiirden anlamayanların eleştiriler yapmasına



73. Sanatçıyı kendi çevresi, kendi insan gerçeği yaratır. Operadan anlamam; ama halk türkülerini, Köroğlu’nu, Pir Sultan’ı bilirim. Yaprakları sararmış bir ağaca, ya da kuyruğunu apış arasına almış bir köpeğe bakıp öykü düşünemem. Açlıktan çınar gibi sararmış insanı, yük altında iki büklüm olmuş hamalı görür benim gözüm.



Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir sanatçı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?



A ) Sanatçıyı doğal ve toplumsal çevresinin yarattığını düşünmektedir.

B ) Yerli ögelere yakınlık duymaktadır.

C ) İnsanın toplumsal yapıdaki yerini önemsemekte ve eserlerine insanı aktarmaktadır.

D ) Doğaya ve doğal olaylara karşı nefretini dile getirmektedir.

E ) Konuları ararken daha çok insanlarla ilgilenmektedir.



74.İncelemecilerimiz ve sanatçılarımız bir yanılgının içinde bocalamaktadırlar. Divan edebiyatı şöyledir, halk edebiyatı böyledir demektedirler. Ama ikisi de aynı yıllarda yazılan, aynı dönemin dünya görüşünü taşıyan bir edebiyat bütündür. İki edebiyat geleneğinin arasında birtakım ayrımlar bulunur. Ama ikisini birbirinden çok ayrı, hatta kimi yerde birbirine karşıtmış gibi göstermek pek gerçeği yansıtmasa gerek.



Bu parçada vurgulanan düşünce, aşağıdakilerden hangisidir?



A ) Aynı dönem ve dünya görüşünün ürünü olan bir edebiyatın birbirinden kopuk olarak ele alınıp incelenmesinin yanlışlığı

B ) Divan ve Halk edebiyatının birbirinden pek farklı olmadığı

C ) Geleneksel edebiyatımızın iki koldan gelişip yaygınlaştığı

D ) Günümüz edebiyatının, geleneksel edebiyattan kopuk olduğu

E ) Divan ve Halk edebiyatının aynı toplumsal koşulların ürünü oldukları



75. Nurullah Ataç’ın üzerinde durulması gereken yanı, Türkçe’mizin arınması yolundaki yorulmak bilmez çabalarıdır. O, her şeyden önce yazı dilini “kitabîlik’ten kurtarmıştır. Konuşma diliyle yazı dilinin arasını kapatmıştır, dahası bunları birleştirmiştir. Böylece daha anlaşılır bir yazı dili olmuştur.



Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır?



A ) Nurullah Ataç’ın Türk diline katkısı

B ) Konuşma dilinin önemi

C ) Yazı dili ile konuşma dili arasındaki farklar

D ) Nurullah Ataç’ın sanatçılara bakışı

E ) Türkçe’nin tarihsel gelişimi



76. (I)Edebiyatla uğraşanlar, kendi alanlarının, ülkelerinin, temel yazınsal güçlerini bilmeden yola çıkıyorlar. (II)Geçmişin kültürel birikiminin, yetkin ürünlerinin yeterli incelemesini yapmadan, kendilerine özgü bir yol seçiyorlar. (III)Kendilerince gerçekleştirdikleri değişiklikleri yenilik sayıyorlar. (IV)Bugün unuttuğumuz o kadar çok değerimiz, değerlerimiz var ki... Onlardan habersizler. (V)Kendi edebiyatını dünya edebiyatını tanımadan nasıl çağdaş olunur, özgün ürünler verilebilir?



Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde parçanın anadüşüncesi belirtilmiştir?



A ) I B ) II C ) III D ) IV E ) V



77. Birçok sanatçı, kendi eserinin taklit edilmesinden yakınıp o fikrin ilk kez kendisince ortaya atıldığını ileri sürer. Halbuki fikrinin çalındığını haykırmadan, fikrin kime ait olduğunu araştırırsa, gerçeği görecektir. Edebiyattan başka endişesi olmayan bir zekâ bilir ki, hiç kimse başkasının kendinden evvel düşünmediği bir fikri düşünmekle övünemez. Bilir ki bir fikrin değeri yalnız şeklindedir; eski bir fikre yeni bir şekil vermek... İşte bütün sanat ve insanlığa nasip olabilecek tek yaratma budur.



Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?



A ) Birçok eserin başkaları tarafından taklit edilmesinden

B ) Bazı sanatçıların ikide bir fikirlerinin çalındığını söylemesinden

C ) Pek çok sanatçının eserlerinde biçime önem vermemesinden

D ) Sanatçıların yeni fikirler üretmemesinden

E ) Bazı sanatçıların acımasızca eleştirilmesinden



78. Kimi öyküler bilerek yarıda kesilir. Okuyucusunun yargısına bırakılır. Böyle öyküler olsa da genellikle öykülerde sonuçlanmış bir olay, tamamlanmış bir durum vardır. Romanda ise bir süreklilik vardır. Roman sona erdiğinde yalnızca yazan tarafından bitirilmiştir. Okuyucu için roman hâlâ devam eder.

Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?



A ) Öykü anlayışının temel özelliği nedir?

B ) Öyküyle roman arasında herhangi bir fark var mı?

C ) Roman ve öykü öteki türlerden daha mı önemlidir?

D ) Sizin için roman mı, öykü mü daha ön sırada yer alıyor?

E ) Romanla öykü arasında bir seçim yapsanız, hangisini tercih edersiniz?



79. Ödüller, sanatçıyı mutlu ediyor. Özendirici yanları var. Bunu inkâr etmemek gerekir. Ancak bir sanat ürününün kesinlikle gerçek göstergesi olamaz ödüller... Jürinin oluşumuna, esen rüzgarlara bağlı olarak çok doğru ya da yanlış kararlar çıkabiliyor. Kanımca bir filmin gerçek değeri zamanla anlaşılıyor. Yıllar sonra izlenince gerçekten insanın aynı heyecanı hissetmesinde, aynı duyguları yaşamasında bir filmin gerçek değeri ...?

Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?



A ) Ödül almış her filmin gerçek bir sanat eseri olmadığına

B ) Ödüllerin dağıtımında nesnel bir yaklaşım sergilenmediğine

C ) Bir yapıt hakkında en doğru değerlendirmenin zamanla yapılabileceğine

D ) Ödül almış sanatçıların çoğu kez düş kırıklığına uğradıklarına

E ) Ödüllerin sanatçıyı teşvik ettiğine



80. İnsanın anadilini, doğal olarak iyi bildiği iddiası yanlıştır. Bir yazarımız –ona katılmamak elde değil- diyor ki: “İnsan konuşma yeteneği ile doğar; fakat dil doğuştan bilinmez.” Çocuk içinde yaşadığı toplumun dilini, anadilini dinleye dinleye, okuya okuya, uzun bir çıraklık dönemi sonunda öğrenir.

Bu parçaya göre insan, anadilini ne zaman iyi öğrenememiş olur?



A ) Yeterince uzun yaşamamışsa

B ) Çocukluk döneminde ilgi görmemişse

C ) Doğru konuşanların çevresinden uzaksa ve okuma alışkanlığı edinmemişse

D ) İyi okullara yönlendirilememiş ya da iyi öğretmenler elinde yetişmemişse

E ) Öğrenme gücünü sınırlayan düşük düzeyde bir zekâ ile dünyaya gelmişse


1. C -
2. A -
3. D -
4. D -
5. C -
6. E -
7. A -
8. E -
9. D -
10. E -
11. E -
12. A -
13. E -
14. B -
15. B -
16. A -
17. E -
18. B -
19. E -
20. C -
21. D -
22. A -
23. E -
24. D -
25. B -
26. A -
27. C -
28. D -
29. E -
30. A -
31. C -
32. B -
33. E -
34. C -
35. B -
36. D -
37. C -
38. B -
39. D -
40. A -
41. E -
42. C -
43. C -
44. B -
45. D -
46. A -
47. E -
48. D -
49. E -
50. D -
51. B -
52. A -
53. C -
54. B -
55. D -
56. B -
57. C -
58. B -
59. E -
60. B -
61. B -
62. E -
63. C -
64. C -
65. B -
66. C -
67. D -
68. C -
69. A -
70. C -
71. D -
72. C -
73. D -
74. A -
75. A -
76. E -
77. B -
78. B -
79. D -
80. C


alıntıdır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,417
Mesajlar
134,315
Kullanıcılar
90,724
Son üye
Glassdfl
Üst