Dgs ( Sözel Deneme 4 )

Linsey

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
458
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Adana
1) Asma gibi bitkileri sardırmak için yapılan çardaklar, aynı zamanda, güneşin yakıcı ışınları veya rüzgar gibi etkenlerden ….. sağlar.

A) yararlanmamızı

B) etkilenmemizi

C) korunmamızı

D) ayrılmamızı

E) arınmamızı



2) Eğer yaşamınızda yoğun stres varsa ve bununla ……, vücudunuz uykusuzluk, mide bulantısı, öfke ve ağlama nöbetleri gibi çok ……alarm verebilir.

A) uğraşıyorsanız – başarılı biçimde

B) baş edemiyorsanız – çeşitli tepkilerle

C) aşık atamıyorsanız – beklenmedik zamanda

D) çaresiz kalıyorsanız – tehlikeli olarak

E) kaygılanıyorsanız – farklı yollarla



3) Tiyatro, yaşamın dilini sahneye taşır. Fakat günümüz tiyatrosu yaşamın dilini yakalayamadı. Çünkü yaşam çok hareketlendi;aşklar hızlandı, işler hızlandı…….

A) Teknolojik yeniliklerin tiyatro sahnelerinde kullanılması, oyunların yorumlanmasına yeni bir soluk getirdi

B) Tiyatroda seyirciyle iletişim kurmak, aynı duyguyu paylaşmak oyuncu açısından önemli

C) Tiyatroda klasik eserlerin yorumlanmasındaki farklılıklar, yaşama bakıştaki farklılıkları yansıtır.

D) Tiyatronun ağır havası, bu hızlı sürece ayak uyduramadı

E) Tiyatro oyuncusunun canlandırılan karakterle kurduğu ilişki, oyunun gücünü etkiler.



4) Bahçe ve balkonlar için mobilya üretiminde plastik malzeme kullanımı her geçen gün artıyor. …….. Ayrıca, olumsuz iklim koşullarına karşı öteki malzemelerden daha dayanıklı olması, plastiğe üstünlük sağlıyor.

A) Ahşap malzemeden yapılan mobilyalar daha çok ev içi düzenlemelerden tercih ediliyor.

B) Plastik mobilyaların dayanıklılığı, kullanılan plastiğin kalitesine bağlıdır.

C) Bahçe mobilyası denilince önce ahşap, sonra plastik malzeme akla gelmektedir.

D) Plastiğin doğal bir malzeme olmaması, eskiyerek atılan plastik mobilyaların çevreyi önemli ölçüde kirletmesine yol açıyor.

E) Malzemesinin ucuz, bakım ve temizliğinin kolay olması, plastik mobilyaların tercih edilmesinde rol oynuyor.



5) Bazı kişiler iş yerlerinde halletmeleri gereken işlerin büyük bir kısmını evlerine de taşıyor, …….. Üstellik bu işe adanma durumu, hayatlarındaki en büyük mutluluk oluyor.

A) Oysa, bu işleri bir an önce tamamlamaları gerekiyor.

B) Bu kişiler, sürekli olarak kaybetme ve yalnız kalma korkusu yaşıyor.

C) Böyle yapanlar, genellikle, kendilerini işlerine adadıklarına inanıyor.

D) Evdeki sorunların iş yerine yansıtılmaması gerektiğini gözden kaçırıyor.

E) Saldırgan yapıda olan bu kişiler, çoğunlukla kaygılı ve gergin oluyor.



6. – 11. SORULARDA, SIRASIYLA OKUNDUĞUNDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERDEN HANGİSİNİN PARÇANIN ANLAM BÜTÜNLÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ.



6) (I) Her yıldız, nebula adı verilen bir gaz bulutundan oluşur. (II) Bu bulut zamanla içine doğru çöker ve sıkışır. (III) Gökyüzüne bakınca, yıldızlar bir parlayıp bir sönüyormuş gibi görünür. (IV) Bunun sonucu olarak bulutun ortasında çok sıcak bir kütle oluşur. (V) Böylece yeni bir yıldız meydana gelir.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



7) (I) Kauçuk ağacının gövdesi çizildiğinde lateks denilen beyaz, yapışkan bir madde dışarı sızar. (II) Lateks katılaştığında ham kauçuk haline gelir. (III) Ham kauçuğun dayanıklılığı kimyasal yolla artırabilmektedir. (IV) Dayanıklılığı artırılmış kauçuk endüstride önemli bir madde haline gelmiştir. (V) Kauçuk ağacı iklim koşulları uygun olan bazı yerlerde yetiştirilebilir.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



8) (I) Bildiği şeyleri unutarak sezgiyle yazdığını söyleyen yazar, son romanıyla dilin bir araçtan çok öte olabileceğini iyiden iyiye hissettiriyor okura. (II) Keskin, edebi, özgün ve zengin bir dil kullanıyor. (III) Artık üstüne katılacak bir şey olmayan, ama anlatıma birçok olanak kazandıran bir dil… (IV) Romanın çok katlı kurgusu içinde yazar, kahramanın kazadan önceki ve sonraki yaşamını ayrı bölümlerde anlatıyor. (V) Okuyucu hikayen önce bu dille bağlanıyor romana.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



9) (I) Dünyaca ünlü binicilik tiyatrosu Zingaro, yeni gösterisini dünyada ilk kez İstanbul’ da sergiledi. (II) Mayıs ayında gerçekleştirilen toplam on iki gösteriyle Türk seyircisinin karşısına çıkan ekipte özel yetiştirilmiş otuz altı at ve on altı dansçı var. (III) Zingaro tiyatrosunun kurucusu Batabas’ tır. (IV) Gösteride insan ile at arasındaki büyüleyici ilişki izleyicilere şiirsel bir akıcılıkla aktarılıyor. (V) Türkiye’ de çok sevilen bu gösterinin, dünya turnesi sırasında birçok şehirde sergilenmesi planlanmış.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



10) (I) Müzik, öteki sanat dallarının tümü gibi, yetenekten fazlasını gerektirir. (II) Bir zamanlar, Türk sanat müziği günlük yaşamın bir parçasıydı ve çoğunluk tarafından sevilerek dinlenirdi. (III) Toplumun değer yargıları, insan yaşamına ait bütün duygular, aşk, ihanet, hasret ve kavuşma bu müziğin konuları arasındaydı. (IV) Bugün bile hala kulaklardan silinmeyen, dinlendiğinde insanın kendini içinde bulduğu nice şarkılar var. (V) Bu şarkılar, tamamen ticari kaygılarla yapıldığı için birer sabun köpüğü olmaya mahkum günümüz pop şarkıları gibi değil yani.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



11) (I) Fırsat tanınırsa, günümüz kadını hayatın hemen her alanında erkekler kadar başarılı olabilir. (II) Yaşanan olaylar karşısında kadının tepkisi erkeğin tepkisinden farklı olabiliyor. (III) Kimileri bu durumu kadınların daha hassas, daha duygusal olmalarına bağlarken kimileri de erkekleri duygusuzlukla suçluyor. (IV) Oysa, kadınla erkek arasındaki algılayış farkı, artık bilim adamları tarafından kanıtlanmış bir gerçektir. (V) Bu fark, yalnızca davranışlarda değil yaşama bakışta da kendisini gösteriyor.

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



12. – 17. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURACAK BİÇİMDE SIRALANMASI İÇİN HANGİLERİNİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BULUNUZ.



12) I. Emzirme sürecinin çocuğun fiziksel, duygusal ve bilişsel gelişiminde çok önemli olduğu, bilinen bir gerçektir.

II. Çünkü, sürecin bir diğer aktörü de babadır.

III. Bu görüş yanlış değil, fakat eksiktir.

IV. Bu gerçeğin başrol oyuncularının anne – bebek ikilisi olduğu görüşü yaygındır.

V. Ancak, kültürel değerler nedeniyle, babanın rolü ve işlevi çoğunlukla yok sayılır.

A) I ile IV

B) I ile V

C) II ile III

D) II ile IV

E) III ile V



13) I. İstanbul’ da şimdi Atmeydanı adıyla anılan mekan, Romalılar’ dan Osmanlı’ ya kadar önemini korumuştu.

II. Şehrin yönetimi Osmanlılara geçince hipodrom da yerini Atmeydanı’ na bıraktı.

III. Roma zamanında hipodrom olarak yarışlara ev sahipliği yapan bu mekan, zaman zaman bir yargı ve infaz alanı olarak da kullanıldı.

IV. Osmanlılar, meydana saraylar ve hamamlar inşa etti.

V. Burası sünnet düğünlerine, evlenme törenlerine ev sahipliği yaptı.

A) I ile III

B) I ile V

C) II ile III

D) III ile IV

E) IV ile V



14) I. Haftada dört kez terapistinin kanepesine uzanıp çocukluk anılarını anlatanlar, sayıları az olsa da bugün hala var.

II. Bu tekniğin geliştirilmesiyle, o güne dek uygulanan ve dualara, adak adamaya, şeytan çıkarmaya dayalı “tedavi” şekilleri büyük ölçüde terk edildiç.

III. Bunların yerine psikanalizcinin yönlendirdiği seanslarda anılarınızı hatırlamanız ve bunları dile getirmeniz isteniyor.

IV. Bu uygulama günümüzde geçerli olan kimi tedavi yöntemleriyle çelişmekle birlikte, tümüyle ortadan kalkmadı.

V. Psikanaliz, tanısı konulabilen bazı psikolojik bozuklarının konuşma yoluyla tedavi edilebileceği görüşüne dayanan bir tekniktir.

A) I ile II

B) I ile V

C) II ile IV

D) III ile V

E) IV ile V



15) I. Buruşuk pardösüyle ve karşısındakine sürekli soru sormasıyla meşhur Komiser Colombo’ yu hatırlayın.

II. Parçaları titiz bir şekilde tek tek birleştirerek olayı çözen roman ya da film kahramanına hayranlık duymamak elde değildir.

III. Dedektif romanları ya da filmlerinde esas olan insan zekasıdır.

IV. Olayın sonuna kadar, sanki gayret safmış da kimin suçlu olduğunu anlayamamış gibi davranır.

V. Ama keskin zekasıyla bir anda her şeyi yerli yerine oturuverir.

A) I ile III

B) I ile V

C) II ile IV

D) III ile IV

E) IV ile V



16) I. Birçok orkide türünün çiçeğinde balözü, bitkisel yağ ya da böceklerin yiyebileceği besin maddeleri yoktur.

II. Bu benzerlik sonucu çiçeğe gelen erkek böcekler, ayaklarına ve vücutlarına yapışan çiçek tozlarıyla başka bir çiçeğe konarak türün devamını sağlamış olur.

III Neyse ki doğa gerçekten şaşırtıcı yollarla bu sorunu çözmüştür.

IV. Örneğin, böcek sehpası ası verilen orkidenin çiçeği bazı böceklerin dişisine benzeyecek şekilde gelişmiştir.

V. Oysa, bu bitkilerin nesillerini devam ettirebilmesi için böceklerin onları ziyaret etmesi gerekir.

A) I ile III

B) II ile III

C) II ile V

D) III ile IV

E) IV ile V



17) I. Yavuz Sultan Selim’ in eşi Hafsa Sultan Manisa’ dayken bir ara hastalanır ve uzun süre iyileşemez.

II. Sultan Camisi Medresesi’ nin başındaki Merkez Efendi, bitki ve baharatların karışımından oluşan bir macun hazırlar.

III. Kırk bir çeşit bitki ve baharatın karıştırılmasıyla hazırlanan bu macunu yiyerek sağlığına kavuşan Hafsa Sultan, diğer hastalara da macundan verilmesini ister.

IV. Macunun bu şekilde halka dağıtılması her yıl tekrarlanan bir gelenek haline gelmiş ve Manisa Mesir Macunu Şenlikleri adıyla günümüze ulaşmıştır.

V. Hastalardan gelen isteğin artması üzerine, Hafsa Sultan kağıtlara sarılan macunun Sultan Camisi’ nin kubbe ve minarelerinden halka saçılmasını buyurur.

A) I ile III

B) II ile IV

C) II ile V

D) III ile IV

E) IV ile V



18) I. dünya şiirinin

II. uluslar arası şiir festivali

III. ülkenin usta şairlerinin yanı sıra

IV. dinleyicilerle buluşturuyor.

V. önde gelen isimlerini de

Yukarıdaki sözler kuralı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



19) I. yeni projesinde

II. kötü adam rolleriyle

III. adını duyuran aktör

IV. bugüne kadar oynadığı

V. farklı bir rolle karşımıza çıkıyor.

Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



20) I. tehdit altında olan mercan

II. nedeniyle dünya genelinde

III. bilim adamları denizlerin kirlenmesi

IV. sistemlerinin kurulmasını önerdiler

V. resifleri için erken uyarı

Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



21) I. bilimsel eserlerin çevirisinde

II. çevirinin sanat değeri değil

III. yabancı dilde yazılmış

IV. dikkate alınan nokta

V. bilimsel gerçekliğe uygunluğudur.

Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



22) I. insan elinden bırakmadan

II. bir çırpıda okumak istiyor

III. içine çeken kitabı

IV. itibaren okuru sayfalarının

V. ilk birkaç cümlesinden

Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



23) I. büyük yangından sonra Avrupalılar

II. inşa etmeye başladılar

III. Galata ve Pera’ da boşalan alanlarda

IV. ortalığı kasıp kavuran

V. ticarete yönelik binalar

Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturulacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü olur?

A) I

B) II

C) III

D) IV

E) V



24) Yazısız toplumlarla ilgili araştırma yapmak, uçurumun üstüne gerilmiş ince bir ipte yürümek gibidir.

Aşağıdakilerden hangisi, bu görüşün dayanağı olabilir?

A) Toplumsal araştırmalarda, toplumdaki teknolojik bilgi düzeyinin o toplumun değer yargıları hakkında önemli veriler sunması

B) Sözlü geleneğe bağlı olan toplumların kültürel etkinliklerinin, sosyal bağı daha fazla güçlendirmesi

C) Yazının toplumlarla ilgili yanlış yargılara varma tehlikesini ortadan kaldıracak somut belgelerin oluşmasını sağlaması

D) Tarih boyunca meydana gelen kültürler arası etkileşimin, insanlığın gelişimine katkılar sunması

E) Tarihte, yazı yazmak için kullanılan malzemelerdeki değişimin kültürel gelişiminde etkili olması



25) Yarışa aklın gerektirdiğinden daha hızlı girişen, yarışın sonunu çok geç getirir.

Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin önemi vurgulanmaktadır?

A) Grup halinde çalışmanın

B) İşe telaşsız ve planlı başlamanın

C) Uzman görüşüne başvurmanın

D) Deneyimlerden yararlanmanın

E) Üretimde kaliteye odaklanmanın



26) Yazmaya yeni başlayanların, yazabilmek için öncelikle kendilerini tanıyıp kendileriyle hesaplaşmaları gerekir.

Aşağıdaki yargılardan hangisi bu görüşü desteklemektedir?

A) Bir insanın kendisini anlamadan başkalarını anlayıp anlatması olanaksızdır.

B) Yaşama dar bir açıdan bakmak, insanın kendini tanımasına engel olur.

C) İnsanın sosyal ilişkilerinde, kendisi kadar çevresindeki kişiler de etkilidir.

D) Yaşamda karşılaşılan kimi güçlükler, ileride birtakım olumsuz etkiler yaratabilir.

E) İyi bir yazar olmada, özenli ve sabırlı çalışmanın yanı sıra eğitimin de rolü vardır.



27) Bu yazar, döneminin sözlü ve yazılı dilini öyle iyi kullanmıştı ki daha sonra onu yerle bir ederek kendi özgün dilini oluşturabildi.

Yazarın yukarıda sözü edilen durumu, aşağıdaki genellemelerden hangisine örnek olabilir?

A) Çığır açacak yapıtlar, ancak özgün bir dil kullanılırsa ortaya çıkabilir.

B) Yaratım sürecinde, kendi tarzını bulabilmek için daha önce yapılanları iyi anlamak ve özümsemek gerekir.

C) Özgün yapıtların kabul görebilmesi için, yaygın olarak benimsenen kalıplara uyması gerekir.

D) Yaratım sürecindeki değişmelerde, sosyal ve teknolojik birçok gelişmenin etkisi vardır.

E) Kendi döneminde aykırı bulunan tarzlar, sonraki dönemlerde yaygın beğeni kazanabilir.



28) “Kim başardım diyorsa çıtasını alçak tutmuştur.” sözüyle ifade edilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her zaman, daha iyinin amaçlanması gerektiği

B) Başarılı olmak için düzenli çalışmak gerektiği

C) Bazı alanlarda, başarılı olmak için belli yetenekler gerektiği

D) Sürekli araştırma yapılmasının bilgileri taze tutacağı

E) Başkalarının başarılarının kişiyi özendireceği



29) “Bir şehirde hayatın nasıl aktığını görmenin yolu, sokaklarında avarelik etmekten geçiyor.” sözüyle aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?

A) Bir şehrin tarihini incelemek, o şehirde yaşayanları anlamaya yardımcı olur.

B) Şehirde hayatın tekdüzeliğinden kurtulmak için yeni uğraşlar bulmak gerekir.

C) Şehrin sokaklarında insanlar davranışlarını daha çok kontrol ederler.

D) Şehir mimarisinde temel alınan tarz, sokakların düzenine de yansır.

E) Bir şehrin sokaklarında yürüyerek zaman geçirmek o şehri ve insanlarını tanımayı sağlar.



30) “Deneyim en zorlu öğretmenlerden biridir.” sözü, yaşananların hangi yönünü vurgulamaktadır?

A) Bireye özgü oluşunu

B) Çeşitlilik göstermesini

C) Ders verici gücünü

D) Duyguları etkileyişimi

E) Düşüncelerden farkını



31) Bir Kızılderili atasözü, “ Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun pabuçlarıyla yürü.” der.

Bu atasözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Komşuluk ilişkilerinde, paylaşmanın önemli olduğu

B) Komşular hakkında dedikodu yapılmaması gerektiği

C) İnsanların kullandıkları eşyaların onların kişiliklerini yansıttığı

D) İnsanları değerlendirirken, duruma onların gözüyle bakmak gerektiği

E) Acımasız eleştirilerin çevredekilere zarar verebileceği



32) Şehir, halkın hep birlikte yalnız kaldığı ortamdır.

Bu cümlede şehirlerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?

A) Fazla nüfusun yol açtığı sıkışıklıktan

B) Kişiler arası ilişkilerin zayıflığından

C) Toplu olarak gidilebilecek yerlerin azlığından

D) Yaşamın aşırı hareketliliğinden

E) Gidilecek mesafelerin uzaklığından



33) İrlandalı yazar James Joyce, başyapıtı Ulysses için, “İçine o kadar çok bilmece-bulmaca ve zeka oyunu koydum ki profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi tartışacaklar.” demiştir.

Yazarın bu sözünden, Ulysses ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılır?

A) Bir bilmece-bulmaca kitabıdır.

B) Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir dille yazılmıştır.

C) Edebiyat tarihinin en çok beğenilen kitabıdır.

D) Anlaşılması zor bir kitaptır.

E) Birçok dile çevrilmiştir.



34) Ne müzik gibi resim olur, ne de şiir gibi mimari. Hepsi kendi gibi olur, ama her birinde ötekilerin de nefesi duyulur.

Bu sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sanatın her dalının kendine özgü özellikleri olmasına karşın, bunların birbirinden esinlenebileceği

B) Ticari kaygılarla üretilen yapıtların estetik değerlerden yoksun olduğu

C) Bazı konuların farklı sanat dallarındaki yapıtlara ilham kaynağı olduğu

D) Sanatın farklı türlerinde yapıt veren sanatçının, kendi tarzını bunlara yansıtacağı

E) Her sanatçının, kendi dönemindeki diğer sanatçılarla ortak yönleri olduğu



35) Bir gazetenin yazı işleri müdürü, cehennem ateşini bir suyla söndürmeye çalışan bir meleğe benzer.

Bu cümlede “cehennem ateşi” sözüyle vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Gazeteye çok sayıda haber akması

B) Yapılanın zor ve riskli bir iş olması

C) Her haberden olumlu ya da olumsuz etkilenen kişiler olması

D) Muhabirlerin olayları, yorumlarını katarak yansıtması

E) Haber değeri taşıyan olayların çoğunun olumsuz olması



36) Günlük koşuşturma içinde yıllara yenik düşülmesi, ilerleyen yaştan çok, hayal kurma gücünün yitirildiği anlamına gelir.

Bu cümleye dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir?

A) İnsan yaşlandığında artık hayal kuramıyorsa yıllara yenik düşmüş demektir.

B) İnsan ömrü, kimi hayallerin gerçekleştirilmesine yetecek kadar uzun değildir.

C) Kurulan hayaller, zamana, mekana ve kişiye göre değişir.

D) Geleceğe yönelik olarak kurulan hayaller zamanla yerini başka hayallere bırakır.

E) Karşılaşılan güçlükler kimi zaman yaşam mücadelesini olumsuz etkiler.



37) Bir yazar, çok ünlü bir savaşı anlattığı romanının kahramanlarıyla ilgili olarak şunları söylemiştir: “Yaramaz çocuklar gibiydiler. Yapın dediklerimi değil, bir zamanlar yaptıklarını yaptılar.”

Yazarın bu sözünden aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Romanındaki kahramanlar asi kişiliktedir.

B) Konu ettiği tarihi gerçeklik, kendi kurgusunun önüne geçmiştir.

C) Romanda, günümüz olayları tarihi mekanlarda anlatılmıştır.

D) Tarihe olan yoğun ilgisini romanına yansıtmıştır.

E) Romanda resmi tarihin dışında halk söylencelerine yer vermiştir.



38) Sinestezi hastalığında duyular arasındaki sınırlar gevşer, duyular birbirine karışır. Örneğin, her rakam bir renk duyusu veya her sözcük bir tat duyusu uyandırır. Bu durum, anımsamayı kolaylaştırmakla birlikte bazı sorunlara da yol açar.

Bu parçaya göre, aşağıdaki cümlelerden hangisi bir sinestezi hastasının yaşadığı sorunlara örnek olabilir?

A) Okurken bir şeyler yediğimde ne yediğimi anlayamam; çünkü, okuduklarımın tadı yediklerimin tadını örtüp yok eder.,

B) Dün akşam yemeği fazla kaçırdığım için bu sabah mide ağrısıyla uyandım.

C) Çok sinirlendiğimde sağlanan baş ağrısı, ilaç alsam da geçmez ve gün boyunca çalışmamı ve algılamamı zorlaştırır.

D) Bel fıtığı sonrasında sağ bacağımda oluşan çekilme hissi yüzünden rahat yürüyemiyorum.

E) Bazı olayları unutmayı beceremediğimden, insanlarla ilişkilerim her zaman düzgün gitmiyor.



39) Kıymet (K), Leman (L), Mahmut(M) ve Nedim (N) bir fakültenin lisansüstü eğitim programına başvurmuştur. Kıymet’ in başvurusunu Nedim’ den sonra, Mahmut’ un da Leman’ dan sonra yaptığı bilinmektedir.

Aşağıdakilerden hangisi, bu dört kişinin önce başvurandan sonra başvurana doğru sıralanışı olamaz?

A) L – M – N – K

B) N – K – L – M

C) L – N – M – K

D) L – K – N – M

E) N – L – M – K



40) Birinci Körfez Savaşı’ ndan bu yana yeni bir alet edindik. Bu tür olayları dakikası dakikasına televizyondan izleyebiliyoruz. Ekranda kurulmuş kürsüde, spikerler her soruya yanıt bulma gayretinde. Oysa, olayların devamlı ekranda kalması, gazetecilerin durmadan konuşmak zorunda olması, bana kalırsa, bıkkınlık veriyor.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden yakınılmaktadır?

A) Her televizyon kanalında aynı olayların konu edilmesi

B) Olayların taraflı biçimde ele alınması

C) Olaylara ilgili aşırı uzun yayın yapılması

D) Spikerlerin ekrana hazırlıksız çıkması

E) Günlük yaşamda, televizyon izlemeye fazla zaman ayrılması



41) Kakao, 3 – 6 metre boyunda, yüksek sıcaklık ve nem isteyen bir ağaçtır. Kendiliğinden yetiştiği ilk yer Güney Amerika’ nın ekvator bölgesi, Amazon ve Orenok nehirleri havzasıdır. Yerliler kakao ağacını bu bölgeden Orta Amerika kıyılarına götürmüşlerdir. Avrupalılar kıtaya geldiklerinde yerliler arasında kakao içmek yaygındı. İlk kez İspanyollar 18. yüzyılın sonlarına doğru bu ağacı Filipinler’ e götürdüler ve orada yetiştirdiler. Daha sonraları kakao Güney Asya’nın bazı adalarına ve oradan da Afrika’ ya geçti. Bugün en çok kakao üretilen kıta Afrika’ dır.

Bu parçada kakaoyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Anayurdunun neresi olduğu

B) Yetişme koşulları

C) Dünyadaki yayılım alanı

D) Günümüzde en fazla nerede üretildiği

E) Hangi ülkelerde daha çok tüketildiği



42) İnsanoğlunun çevreye uyum sağlamada geliştirdiği birçok yeni teknikle, yerleşilebilir ortamlar 1500’ lü yıllara kadar çok genişlemişti. Aşırı dik ve aşırı kurak yerler dışında kalan ve buzla kaplı olamayan her alana, dağınık biçimde de olsa, yerleşilmiş durumdaydı. O tarihten beri yerleşme sınırında çok az değişiklik olmuştur. Yalnızca Kuzey Şili, Büyük Sahra’ nın merkezi kısımları gibi yaşanması güç yerlerde madencilik faaliyetleri dolayısıyla bazı yerleşmeler kurulmuştur.

Bu parçaya dayanarak, yerleşme sınırında 1500’ lü yıllardan sonra meydana gelen genişlemede aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir?

A) Aşırı kurak bölgelerin azalması

B) Ülke sınırlarının değişmesi

C) Yeryüzünde yeni yerlerin keşfedilmesi

D) Kaynak gereksiniminin artması

E) İnsanların çevreye uyum sağlamayı amaçlaması



43) Paleontoglar, Tiktaalik roseae adını verdikleri timsaha benzeyen hayvan fosilleriyle ilgili bulguları yayımladılar. Kuzey Kutbu’ na 1000 km mesafedeki Ellesmere Adası’ nda neredeyse hiç bozulmamış durumda bulunan fosil, sudan karaya geçiş sınırındaki bir hayvan ilk eksiksiz kanıtıdır. Adı, büyük sığ su balığı anlamına gelen tiktaalik, suda yaşayan hayvanların karaya geçişinin kademeli olduğunu göstermektedir. Bu da balıkların karaya çıkmadan önce sığ sularda bir dönem geçirdiği anlamına gelir.

Bu parçada tiktiaalik fosiliyle ilgili olarak asıl vurgulanan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bulunduğu coğrafya

B) Bilimsel önemi

C) Adının anlamı

D) Çıkarılma süresi

E) Tahmini yaşı





44)Alzheimer olduğundan beri, onun için saatler doğrusallığını kaybetmiş bir akışın gelişi güzel tiktakları demek. Zaman otoyolunda hiçbir işaret levhası, hiçbir trafik lambası yok; istediği yöne gidebilir, istediği gibi durup gitmeyi reddedebilir. Çünkü onun yaşamında “ilerleme” diye bir şey yok artık. Sadece kopuk kopuk anlar var.



Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Zamanın sürekliliği kavramını yitirdiği

B) Önerileri dikkate almadığı

C) Anılarının tüm yaşamını yönlendirdiği

D) Yaşamdan beklentisini azaldığı

E) Sayısal işlem yapmada güçlük çektiği



45)Ülkemizde haziran ve temmuz aylarında çiçek açan okaliptüsün yaprak şekli ağacın yaşına göre değişiyor. Avustralya ağaç florasında egemen olan okaliptüsün, çoğu bu kıtaya özgü yedi yüzden fazla türü var. Bazı türler de Yeni Gine ve Endonezya’da görülüyor. Okaliptüsler bataklıkları kurutarak çevresini tarıma elverişli hale getiriyor. Okaliptüs ormanları havanın etkilerini yumuşatarak büyük rüzgarları engelliyor, toz ve dumanı tutuyor, fırtına ve dolu zararlarını kısmen önlüyor. Odunu mobilyacılıkta, kabul, yaprak ve tohumları da boya ve ilaç endüstrisinde kullanılıyor.



Bu parçaya göre, okaliptüsle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Bulunduğu çevreye yararlı bir ağaç olduğu

B) Dünyanın çeşitli yerlerinde farklı türlerinin yetiştiği

C) Yılın yalnızca iki ayında yapraklı olduğu

D) Birçok endüstri dalında hammadde olarak yararlanıldığı

E) Yaşlandıkça yapraklarının değiştiği



46)Amerikan otomobil üreticisi Chevrolet’nin büyük satış beklentisiyle çıkardığı Nova modeli, en yakın Pazar olan Latin Amerika’da istenen satış miktarına bir türlü ulaşamamıştı. Acaba Latinler otomobilin şeklini mi beğenmediler, yoksa fiyatı mı fazla geldi diye araştırılırken gerçek rtaya çıktı: “Nova” sözü İspanyolca’da “gitmiyor” (no va) anlamına geliyormuş.



Bu parçada anlatılan durum, pazarlamada aşağıdakilerden hangisinin önemini gösteren bir örnektir?

A) Yabancı dildeki ürün adlarının doğru yazılmasının

B) Ürünün pazarlanacağı ülkenin kültürel özelliklerinin

C) Pazarlanacak ürünün benzerlerinden üstün olan niteliklerinin

D) Ürünün beklenen satış miktarının gerçekçi biçiminde tahmin edilmesinin

E) Pazarlanacak ürünün tanıtımının iyi yapılmasının



47)Kendilerine milli sembol olarak üç yapraklı yoncayı seçen halkı gözlemlediğinizde, bu seçimin halkın mütevazı yaşam tarzını çok iyi yansıttığını görürsünüz. Olanla, olağanla yetinmeyi, mutlu olmayı bilen; bir başka deyişle, yoncanın dört yapraklısını ararken ömrünü tüketmek yerine üç yapraklısıyla yaşamına renk katabilen insanların iç huzurunu duyumsarsınız.



Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi savunulmaktadır?

A) Huzurlu bir yaşam için, sahip olunanların değerinin bilinmesi gerektiği

B) Gelecek kaygısı duymayanların kendilerine mutlu bir gelecek hazırlayamayacağı

C) Geçmişin özlemiyle yaşayanların geleceğe umutla bakmayacağı

D) Teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanmak gerektiği

E) Maddi sıkıntıların kişiler arası ilişkileri olumsuz etkilendiği







48. VE 49. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.



Bir çağın doğruları , çoğu zaman sonraki çağların insanları tarafından sorgulanır. Bu yüzden, bilim adamları öne sürdükleri görüşlerin gelecekte değişikliğe uğrayabileceğini kabul etmelidirler.





48)Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada söylenenleri destekleyen bir örnektir?

A) Teleskobun bulunmasıyla evrenin daha uzak noktalarının incelenebilmesi

B) Maddenin en küçük ve bölüneme parçası olarak kabul edilen atomun parçalanabilmesi

C) Işık hızının ses hızından sonra ölçülmesi

D) Barutun bulunmasıyla savaş tekniklerinin değişmesi

E) Gen teknolojisindeki ilerlemelerle bitkilerin verimliliğinin artırılması



49)Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Bilimle teknolojinin birbirini etkilediği

B) Bilimsel çalışmaların sabır ve özveri gerektirdiği

C) Bilimsel araştırmaların belli bir yöntemle yürütüldüğü

D) Bilimde doğruların değişebileceği

E) Bilimsel bulguların günlük yaşama uygulanmasının zaman alabileceği



50. VE 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.



Çok eski çağlardan insanlar havanın neden karardığını, geceleri güneşin nereye gittiğini ve yıldızların aslında ne olduğunu bilmediklerinden, akşam olunca korkuyorlardı. Bu nedenle, gerek bunları gerekse Ay’ın biçim değiştirmesi, Güneş ve Ay tutulmaları gibi diğer doğa olaylarını açıklamak için öyküler uyduruyorlardı.





50)Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen biçimde öykü uydurmanın bir örneği olamaz?

A) Hintlilerin, yıldızların parlayıp sönmesini bin gözlü Varuna’nın gözlerini açıp kapaması şeklinde yorumlaması

B) Çin’de Güneş tutulmasına Güneş’i yutmaya çalışan ejderhanın neden olduğuna inanılması

C) Mısırlıların, Ay’ın küçülmesini siyah domuzun Ay’ı yemesine bağlaması

D) Eski Yunan’da Güneş tanrısının atlarını dinlendirdiği zaman gece olduğuna inanılması

E) Mayaların Dünya’yı, her birine bir ağaç ve kuş adı verdikleri dört bölgeye ayırması



51)Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?

A) Gökyüzündeki nesneler her zaman insanlar için yeryüzündeki nesnelerden daha fazla merak konusu olmuştur.

B) İnsanlar gerçek nedenini bilmedikleri olayları inanışları doğrultusunda anlamlandırmışlardır

C) İnsanlar toplumsal hayatı sürdürmek için öykülerden yararlanmışlardır

D) İnsanların doğa olaylarını açıklama isteği teknolojik gelişmelerle paralel biçimde artmıştır

E) İnanışlar, eski dönemlerde yaptırım aracı olarak kullanılmıştır.







52. VE 53. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.





Güneş tutulmasının oluşabilmesi için Ay’ın yeniay safhasında bulunmasının yanı sıra Dünya, Ay ve Güşeş’in aynı doğrultuda olması gerekir. Tam, halkalı ve parçalı olmak üzere üç tür güneş tutulması vardır. Güneş tutulmasının tam veya halkalı oluşu Ay’ın Dünya’ya uzaklığına bağlıdır. Parçalı oluşu ise gözlem yeri, Ay ve Güneş arasındaki açıyla ilgilidir, yani her üçünün tam olarak aynı doğrultuda bulunmamasının bir sonucudur. Ay’la Güneş aynı büyüklükte görülür. Bunun sonucunda, Güneş’in tamamı Ay tarafından birkaç dakika örtülür ve tam tutulma olur. Tam Güneş tutulması diğer tutulma türlerine göre çok daha önemlidir. Tam tutulma sırasında yapılacak gözlemlerde Güneş’in dış tabakalarıyla ilgili önemli bilgiler elde edilir.



52)





I. Uzaklık

II. Açı

III. Hava Koşulları



Bu parçaya göre, Güneş tutulması türlerinin belirlenmesinde yukarıdakilerden hangilerinin rolü vardır?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve II

E) II ve III



53)Bu parçaya göre, tam tutulma aşağıdakilerden hangisi bakımından önemlidir?

A) Güneş hakkında araştırma yapılmasına olanak sağlama

B) Ay’ın yüzey şekillerinin oluşumu hakkında bilgi verme

C) Öteki tutulma türlerinde daha uzun sürme

D) Gündüz saatlerinde yıldızları görmeye olanak sağlama

E) Güneş tutulmasının izlendiği yerlerde turizm olanakları yaratma



54. ve 55. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.



Nasıl orman yazarının eseri dünyaya eklenmiş yeni bir taş parçasıysa, okur da yontmaya başlar, taşın içinde gizleneni bulup çıkarmaya çalışır. Bu yüzden okuduğum romanların nasıl başladığına dikkat ederim hep. Çünkü okumak benim için büyüleyici bir şeydir; bir keşiftir, daha önce hiç çıkılmamış bir ada gibidir, üstelik romanın tamamı yazarın fikri olsa da bir kısmı da benimdir; benim elimden, benim zihnimden çıkar.



54)Bu parçada, “taşın içinde gizleneni bulup çıkarmaya çalışma” sözü okurla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini ifade etmektedir?

A) Romanın akıcılığına kendisini kaptırması

B) Anlatılanların gerçekliğini sorgulaması

C) Kendisini roman karakterlerinin yerine koyması

D) Yazılanları hızla ve atlayarak okuması

E) Yazarın asıl ne anlatmak istediğini araması



55)Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A) Bir romanın nasıl bittiği, ilk cümlesinden tahmin edilebilir

B) Günümüz roman yazarları farklı konu arayışları içindedirler

C) Okur, yazılanları yorumlayarak onlara yeni boyutlar kazandırır

D) Roman yazarları, eserlerinin tüm okurlarda farklı duygular uyandırmasını ister

E) Okuyucu tarafından eleştirilen yazarlar, daha iyi eserler üretmeye yönelirler



56. VE 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ



FRANSIZ DÜŞÜNÜR Paul Ricoeur. “Çeviri, kültürleri çoğulluğu ve insanlığın birliği arasındaki yoldur.” demiş. Buna, çeviri yapan kişinin, yazarın bireysel duruşunu başka bir kültürün bireylerine aktarmayı üstlendiğini de eklemek gerekir. Yani çevirmen, bir kültürü tüm yabancılığıyla aktarmayı seçebilir ya da çevireceği dilde ona bir karşılık arayabilir. Örneğin , İngilizlerin çok alışık oldukları yemekleri “fish and chips’i Türkçeleştirirken, bu yemeğin gerçekten ne olduğunu iletecek biçimde “balık-kızarmış patates” demek yerine, yarattığı duyguyu iletebilmek için “balık-ekmek” diyebilir.





56)Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A) Fransa’da birebir çeviriye çok önem verilmektedir

B) Yemen konusunda yazılmış eserleri çevirmek çok zordur

C) Bir çevirmen, beğendiği yazarların eserlerini çevirirken daha başarılı olur

D) Bir dil ne kadar zenginse o dilde yazılmış eserler o kadar zor çevrilir

E) Çeviride kültürel farklılıklara sadık kalmakla ortak değerleri yansıtmak arasında bir yol bulmak gerekir



57) Bu parçaya göre, çevirmenin çeviri yaparken aşağıdakilerden hangisi konusunda karar vermesi gerekir?

A) Yazarın dünya görüşünü benimseyip benimsememek

B) Yazarın verdiği yerel örnekleri olduğu gibi aktarıp aktarmamak

C) Çevrilecek eserin bölümlerinin yerlerini değiştirip değiştirmemek

D) Çevrilecek dilde geniş bir okuyucu kitlesi olup olmadığını araştırmak

E) Yabancı dilde deyim veya terim kullanıp kullanmamak



58. VE 59. SORULAR AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.



1980’lerin başlarında, sanat ve kültür haberlerinin gazete satışlarına katkısı olmayacağı düşüncesi yaygın olduğundan çok az gazete kitap eki çıkarırdı. Son zamanlarda, neredeyse tüm gazetelerin kitap eki var, hafta içinde ya da hafta sonunda verdikleri eklerde, farklı niteliklerde, düzeylerde ve farklı yaklaşımlarla da olsa bu konuya azımsanmayacak ölçüde yer artırıyorlar. Kitap tanıtımlarının gazetelerin içeriğinde böylesi önem kazanmasının nedenleri ne olabilir? Okur sayısında çok büyük bir artış olduğunu sanmıyorum. Ama yayımlanan kitap sayısında artış olduğu kesin, kitap eklerinin aldığı ilanlar, o eklerin yayım masrafını karşılıyor mu? Yayın piyasası bu kadar büyüyor mu? Bu soruların yanıtları ayrıntılı bir biçimde araştırılabilir. Ama sanıyorum ki kitap ekleri gazetelere her şeyde önce saygınlık getiriyor.



58)Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Gazete satışlarının son zamanlarda arttığı

B) Reklamı yapılan kitapların daha çok sattığı

C) Yayınevlerinin sayısının arttığı

D) Kitap eklerinin gazete çıkarma işini güçleştirdiği

E) Kitap eklerinin gazetelere değer kazandırdığı



59)Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?

A) Gazete kitap ekleriyle ilgili anlayış değişmiştir.

B) Basın dünyasına yeni gazeteler katılmıştı

C) Yayınevlerinin teknolojik donanımları yenilenmiştir

D) Okur sayısı, kitap sayısındaki artıştan etkilenmiştir.

E) Bazı yayınevleri hem gazete hem de kitap yayınlamaktadır

60.-62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ



Sinemaya geçmeden önce tiyatro yönetmenliği yapan Elia Kazan İhtiras Tramvayı’nı sahneye koyarken oyunun yazarı Tenesse Williams provalara gelmiş ve eserinin sahnelenişini beğenmemiş. Ama yönetmene bunu söyleyerek onun sanatını eleştirir duruma düşmek yerine şöyle demiş: “İyi ya da kötü insan yoktur. Herkes birbirini kendi egosunun çatlaklarından seyreder. Dolayısıyla hayat bir yanlış anlaşılmalar bütünüdür.”



60)Bu parçaya göre, Elia Kazan’la ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A) Romanların tiyatroya uyarlamalarının kendisi yapmıştır.

B) Tiyatro yönetmenliğinde, klasik eserleri sahnelemeye ağırlık vermiştir

C) Tenesse Williams’ın diğer eserlerini de sahnelemiştir

D) Tenesse Williams ile aynı çağda yaşamıştır

E) Yönettiği oyunlar seyirciler tarafından çok beğenilmiştir.



61)Bu parçada, “birbirini, “birbirini kengi egosunu çatlaklarından seyretmek” sözüyle aşağıdakilerden hangisi ifade edilmek istenmiştir?

A) Başkalarının değerlendirirken kişinin kendi benliğinin etkisinde kaldığı ve yansız olamadığı

B) Herkesin kendisinde kusur bulma eğiliminde olduğu

C) Her olaya farklı bir açıdan bakılması gerektiği

D) Karşılaşılan kişilerin olumsuz özelliklerinin daha kolay hatırlandığı

E) Eleştirinin, kişinin kendini geliştirmesinde etkili olduğu



62)Bu parçaya göre, Tenesse Williams’ın, eserinin sahnelenişini beğenmediğini yönetmene söylememesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Oyunun tiyatro değil, sinemaya daha uygun olduğunu düşünmesi

B) Kendi fikirlerine önem verilmeyeceğini düşünmesi

C) Yönetmenin, yönetmenliğe saygı duyması

D) Fikrini söylediğinde başka eserlerinin sahnelenmeyeceğinden endişe etmesi

E) Kendi eserinde bazı eksiklikler olduğunu fark etmesi



63. – 65. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ

İstanbul’un yaz-kış gezilen şirin ilçesi Şile, Karadeniz kıyısına boylu boyunca uzanmış; denizin, kumun, yeşilin, tarihin kucaklaştığı bir yer. Şile Rumca’da mercanköşk anlamına geliyor. Bir zamanlar Şile bu güzel kokulu çiçekle kaplıymış 1859 yılında Fransızlara ait Fenerler İdaresi tarafından yaptırılan ve Şile’nin sembolü olan tarihi denir feneri, Türkiye’nin en büyük feneri olarak biliniyor. Deniz seviyesinden 60 metre yükseklikte yer olan fenerin ışığı, 20 deniz mili uzaktan görülebiliyor. Şile’yi tüm dünyaya tanıtan en önemli kültür varlığı ise teri emdiği için son derece sağlıklı olan bezi. El tezgahlarında üretilen Şile bezinden yapılan ürünlerin satışı, önemli miktarda turizm geliri sağlamaktadır.



63)Bu parçada Şile’yle ilhili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Turistik bir ilçe olduğu

B) Karadeniz kıyısında yer aldığı

C) Adını bir çiçekten aldığı

D) Nüfusunun hızla arttığı

E) İstanbul’a bağlı olduğu



64)Bu parçada Şile beziyle ilhili olarak aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır?

A) Kullanılan motiflerin özel bir anlamı var mıdır?

B) Neden sağlıklıdır?

C) Hangi renklerde dokunmaktadır?

D) Üretim aşamaları nelerdir?

E) Yüksek fiyatla mı satılmaktadır?




65)Bu parçada denir feneriyle ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi yoktur?

A) Kesme taştan yapıldığı

B) 19. yüzyılda inşa edildiği

C) Türkiye’deki en büyük fener olduğu

D) Fransızlar tarafından yaptırıldığı

E) Işık menzilinin 20 deniz mili olduğu



66 – 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ

Laos, Lao dilinde “bin filin ülkesi” anlamına geliyor. Dağlar ve geçit vermez ormanlar yüzünden, Laos halkı taşımacılıkta, tarımda, turizmde en çok fillerden yararlanıyor. Doğansın çetin olması ve denize kıyısı olmaması nedeniyle sanayi yatırımını ülkeye çekemeyen Laos, tüm ümidini turizme bağlamış durumda. Başkent Vientianne, ülkeye gelen turistlerin ilk uğrak yeri, 1990’lı yılların başlarında ulaşı zorluğunda dolayı oldukça fakir bir kasaba olan Luang Phrabang turizm sayesinde zenginleşen kentlerden biri, doğa yürüyüşleri, göletlerde yüzme kanolarla nehir gezileri, fil safarieleri gibi etkinlikler ve ülkenin çeşitli bölgelerinde keşfedilmeyi bekleyen 600’den fazla mağara doğa tutkunlarına oldukça çekici geliyor. Haklin ibadet ettiği Budist ve Hindu tapınakları ve farklı özelliklere sahip çok sayıda Buda heykeli sayesinde din turizmi de canlılığını koruyor.

66)Bu parçada Laos’la ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisine ulaşılamaz?

A) İnanç biçimi

B) Gelir kaynakları

C) Doğal yapısı

D) Turizm olanakları

E) Nüfus özellikleri



67)Bu parçaya dayanarak, ülkenin Laos adını almış olması aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?

A) Hayatın sürdürülmesinde fillerin önemli rolü olmasına

B) Ülkedeki kutsal mekanların çok uzun süredir korunmasına

C) Bölgede en çok konuşulan dilin Lao dili olmasına

D) Ülkenin çeşitli yerlerinde mağaraların bulunmasına

E) Doğasının çeşitlilik göstermesine



68)Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir örnek vardır?

A) Spor etkinliklerinin hem vücut sağlığını hem de kişiler arasındaki ilişkileri güçlendireceğine

B) Farklı kültürlerden kişilerin aynı amaç için birlikte çalışabileceğine

C) Olumsuz ekonomik koşulların kişilerin psikolojisini olumsuz etkileyerek toplumsal gerginliğe yol açabileceğine

D) Olumsuz olarak nitelendirilen bazı koşulların iyi değerlendirildiğinde olumlu sonuçlar doğurabileceğine

E) Günümüzde turizmin, tarım ve endüstriden daha fazla gelir getireceğine









69 – 71 SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ

Son yıllarda sanat tarihçilerinin değerlendirmeleriyle dikkatleri üzerine çeken ve Bursa’nın simgesi olmaya aday nitelikte olan Irgandı Köprüsü, eriyen kar sularının çoşkun akışını Bursa Ovası’na yönlendiren Gök dere üzerindeki ikinci köprü. 1422’de Irgandılı Hoca Musluhiddin’in babası Pir Ali tarafından yaptırılan köprünün üzerinde 30 dükkan, han, ahır ve depolar bulunuyormuş. Irgandı Köprüsü, yüzyıllar boyunca yolculara geçiş sağlamanın yanı sıra doğuyla batı arasında ticari ve kültürel alışveriş köprüsü olarak da bir işlev üstlenmiş. Bu özellikleriyle ele alındığında köprü dünyanın, üzerinde çarşı bulunan dört köprüsünden biridir. Uzun süren ilgisizlikten sonra, aslına uygun olarak restore edilen köprüdeki çarşıda hat, ebru, minyatür, tezhip, ahşap oymacılığı gibi geleneksel Türk el sanatlarının güzel örnekleri sergilenmektedir.



69)Bu parçaya dayanarak, Irgandı Köprüsü’yle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

A) Eriyen kar sularından olumsuz etkilenmiştir.

B) Uzun süre bakımsız kalmıştır

C) Yapıldığı dönemde ünlü gezginler tarafından ziyaret edilmiştir.

D) Yapı malzemesi olarak taş kullanılmıştır.

E) Yörenin en büyük köprüsüdür.



70)Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, Irgandı Köprüsü’nün geçmişteki işlevlerinden biri değildir?

A) Doğu ve Batı kültürlerinin buluşmasına zemin hazırlamak

B) Yolcuların alışveriş yapabilmelerine olanak sağlamak

C) Tüccarlara ve yolculara konaklama olanağı sağlamak

D) Yöre insanı için geçim kaynağı olmak

E) Türk el sanatlarının unutulmamasını sağlamak



71) Bu parçaya göre, Irganhı Köprüsü hangi özelliği bakımından dünyanın dört köprüsünden biridir?

A) Üzerinde dükkanların yer alması

B) 15. yüzyılda yapılmış olması

C) Gökdere üzerinde bulunması

D) Adını, yatıran kişinin memleketinden alması

E) Restore edilerek yeniden canlandırılması





72. – 74. SORULAR AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Bir cumartesi günü Ali, Burak, Hüseyin adlı erkeklerle, Ceren Demet, Eda, Fatma adlı kızlar sinema, tiyatro ya da maça gitme seçeneklerinden birini tercih etmiştir. Bu kişilerin tercihleriyle ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmiştir;

· Eda sinemaya gitmiştir.

· Burak, Ceren ile aynı yere; Demet ise onlardan farklı bir yere gitmiştir.

· Tiyatroya yalnızca iki kız gitmiştir.

· İkisi erkek, biri kız olmak üzere üç kişi maça girmiştir.



72)Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?

A) Demet maça gitmiştir

B) Ali maça girmiştir

C) Fatma sinemaya gitmiştir

D) Hüseyin ve Burak maça gitmişlerdir.

E) Eda ve Ceren farklı yerlere gitmişlerdir.



73)Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?

A) Hüseyin maça gitmiştir

B) Ali sinemaya gitmiştir

C) Burak ve Ceren sinemaya girmişlerdir.

D) Ali ve Eda farklı yerlere girmişlerdir

E) Hüseyin ve Farta farklı yerlere girmişlerdir



74)Aşağıdakilerden hangisinin, nereye ve kimlerle gittiği kesin olarak bilinmektedir?

A) Ali

B) Hüseyin

C) Ceren

D) Demet

E) Eda



75 – 77 SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ

Katılımcıların “evet” (E) ya da “hayır” (H) biçiminde yanıtladığı beş sorulu bir ankette Aylin, Barış, Cemil, Demir ve Ercan adlı kişilerin yanıtlarıyla ilgili şunlar bilinmektedir;

· Herkes her soruyu yanıtlamıştır.

· Aylin, üç tanesi art arda olmak üzere dört soruya H yanıtını vermiştir.

· Barış, iki tanesi art arda olmak üzere üç soruya W yanıtını vermiştir.

· Aylin ve Ercan ikinci soruya H yanıtını vermişlerdir.

· Barış, Cemil ve Demir dördüncü soruya H yanıtını vermişlerdir

· Demir, her soruya bir öncekinden farklı yanıt vermiştir.

· Cemil, tüm sorulara aynı yanıtı vermiştir

· Ercan, iki soruya Cemil’den farklı yanıt vermiştir.





75)Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?

A) Ercan, üçüncü soruya E yanıtını vermiştir.

B) Aylin, üçüncü soruya E yanıtını vermiştir.

C) Ercan, dördüncü soruya E yanıtını vermiştir

D) Barış, üçüncü soruya H yanıtını vermiştir

E) Demir , ikinci soruya H yanıtını vermiştir



76)Aşağıdakilerden hangisinde verilen iki kişinin de birinci soruya H yanıtı verdikleri kesindir?

A) Aylin ve Barış

B) Aylin ve Cemil

C) Barış ve Demir

D) Cemil ve Ercan

E) Demir ve Ercan



77)Bu bilgilere göre, Barış, ikinci, üçüncü ve beşinci sorulardan hangilerine kesinlikle E yanıtını vermiştir?

A) Yalnız ikinciye

B) Yalnız üçüncüye

C) Yalnız beşinciye

D) İkinci ve beşinciye

E) Üçüncü ve beşinciye





79 – 80 SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ

Ahmet, Cem, Faruk, Hasan adlı erkeklerle, Burcu, Didem, Elif, Gizem adlı kızlar bir iş yerine yaptıkları iş başvurusu üzerine , bir gün içinde sırayla mülakata çağrılmışlardır. Mülakatlarla ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmiştir;

· Mülakatlar 09:00’da başlamıştır ve adaylar yarmşar saat arayla görüşmeye alınmıştır.

· 12:00’de öğle yemeği için ara verilmiş ve mülakatlara 13:00’te tekrar başlanmıştır

· Hasan, mülakata 10:00’da girmiştir

· Ahmet, mülakata Elif’ten hemen sonra ve öğleden önce girmiştir

· Burcu, mülakata öğleden sonra girmiştir

· Mülakata ilk giren aday erkektir.





78)Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?

A) Burcu, mülakata 7. sırada girmiştir

B) Gizem, mülakata 8. sırada girmiştir

C) Hasan, mülakata Elif’ten hemen önce girmiştir

D) Ahmet, mülakata Burcu’dan hemen önce girmiştir

E) Didem, mülakata Cem’den hemen sonra girmiştir



79)Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?

A) Didem, mülakata öğleden sonra girmiştir

B) Elif, mülakata öğleden önce girmiştir

C) Gize, mülakata 10:00’da girmiştir

D) Ahmet, mülakata 11:30’da girmiştir

E) Faruk, mülakata 13:00’te girmiştir



80)Aşağıdakilerden hangisinden sonra kimin mülakata girdiği kesin olarak bilinmektedir?

A) Ahmet

B) Cem

C) Didem

D) Faruk

E) Gizem





1. C -
2. B -
3. D -
4. E -
5. C -
6. C -
7. E -
8. D -
9. C -
10. A -
11. A -
12. D -
13. C -
14. B -
15. A -
16. C -
17. E -
18. C -
19. B -
20. A -
21. D -
22. A -
23. E -
24. C -
25. B -
26. A -
27. B -
28. A -
29. D -
30. C -
31. D -
32. B -
33. D -
34. A -
35. B -
36. A -
37. B -
38. A -
39. D -
40. C -
41. E -
42. D -
43. B -
44. A -
45. C -
46. B -
47. A -
48. B -
49. D -
50. E -
51. B -
52. D -
53. A -
54. E -
55. C -
56. E -
57. B -
58. E -
59. A -
60. D -
61. A -
62. C -
63. D -
64. B -
65. A -
66. E -
67. A -
68. D -
69. B -
70. E -
71. A -
72. E -
73. C -
74. D -
75. E -
76. B -
77. D -
78. C -
79. E -
80. D

alıntıdır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,417
Mesajlar
134,315
Kullanıcılar
90,724
Son üye
Glassdfl
Üst