Başarının Ahlakı!!

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Başarıya mahkûm edilmiş hayatları oynayan öğrencilere acımıyor değilim. Sistem ve veli baskısı ister istemez öğrenciyi yalnızlığa itiyor. Tabii ki bir kısım öğrenci için bu dediklerim. “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra” diyenler bu cümlelerimin muhatabı değil.

Sınavı kazanmak, iş bulmak, iyi koşullarda çalışmak, çok para kazanmak her şey mi? Ya da başarı sadece bu şartları sağlamaya mı bağlı? Türkiye’de dayatılan sistem içerisinde ne yazık ki böyle. Ahlakı olmayan bir sistemin kurallarına paçalarımızı kaptırmış durumdayız.

Başarımız, doğrumuz, iyimiz, sevabımız genelde çoğunluğa göre tanımını buluyor. Çan eğrisinin eğilmez bükülmez doğruluğuna kapılmış gidiyoruz. Durup da işin aslını astarını düşünen çok fazla kişi yok. Nehrin akıntısı hepimizi sürüklüyor gittiği yere.

Öğrencilere buradan şunu yapın bunu yapın tarzı ahkâm kesmek istemiyorum. Ama şu cümleyi de söylemek boynumun borcu: Başarının ahlakını yitirmeyin.

“Ne olacaksanız onun en iyisini olun” tarzındaki klişeleşmiş bir cümlenin yerine “Ne yapacaksanız onun en ahlaklısını yapın” cümlesini kullanmayı tercih ediyorum.

Hâkim olacaksanız adaletli ve vicdanlı bir hâkim olun. Vicdanını satanlardan değil.

Doktor ve öğretmen olacaksanız fedakâr ve güler yüzlü doktor, öğretmen olun. “Sallarım başımı alırım maaşımı” anlayışını taşıyanlardan değil.

Mühendis olacaksanız hesabı kitabı doğru yapanlardan olun. Kaçıranlardan, göçürenlerden değil.

İşveren ya da idareci (yönetici demiyorum, çünkü idareci anlam itibariyle içinde etik değerler barındıran bir kavramdır) olacaksanız altınızda çalışanların hakkını gözetenlerden olun. Suiistimal edip sömürenlerden değil.

Özetle; her şeyden önde ve önce insan olmanın yükünü taşıyanlardan olun. Aşağıdaki hikâyede de ifade edildiği üzere sakın ha ‘1’ rakamını yitirmeyin.

Yanlış hatırlamıyorsam Can Dündar’ın yazdığı bir kitapta geçiyordu aşağıdaki anekdot. Olayı mükemmel bir şekilde özetliyor.

Yıl 1982…

Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nun 2. sınıf öğrencileri, Türkiye Ekonomisi dersinin hocasını bekliyordur. Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla yıkılmaktadır... Sert görünümlü hoca kapıda belirir. Sınıfa kızgın bir bakış atıp kürsüye geçer. Tahtaya kocaman bir ‘1’ rakamı çizer.

“Bakın…” der. “Bu kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey…” Sonra ‘1’in yanına, bir ‘0’ koyar.

“Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik ‘1’i ‘10’ yapar.”

Bir ‘0’ daha… “Bu tecrübedir. ‘10’ iken, ‘100’ olursunuz.”

Sıfırlar böyle uzayıp gider: Yetenek... Disiplin... Sevgi…

Eklenen her yeni ‘0’ın, kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatır hoca… Sonra, eline silgiyi alıp en baştaki ‘1’i siler. Geriye bir sürü sıfır kalır. Ve hoca yorumu patlatır:

“Eğer kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir.”

Sınıf mesajı alıp sessizliğe gömülür.


Hakan BAYKAL


ALINTIDIR.... Paylaşmak İstedim Arkadaşlar...
 

MatmazeL

Özel Üye
Katılım
29 Ağu 2008
Mesajlar
1,304
Tepkime puanı
9
Puanları
0
“Eğer kişiliğiniz yoksa öbürleri hiçtir.”
Çok dogru bi söz teşekkürler paylaşım için..
 

Garbino

Özel Üye
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
1,268
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Paylaşım için teşekkürler abi..
 

merveg

Özel Üye
Katılım
14 Ocak 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şehir:
Adana
çok güzel bi konuya değinmişsin ömer.teşekkürler
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst