Parmenides

Garbino

Özel Üye
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
1,268
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Parmanides, doğa filozoflarından sayılmakla birlikte Antik Yunan felsefesinde rasyonalizm geleneğinin ilk filozoflarından biridir. M.Ö. 600 ile M.Ö. 500'lerde yaşadığı ve yalnızca düşünür olarak değil yasa koyucu ve devlet adamı olarak da rol oynadığı sanılmaktadır.

Parmenides'e göre, evrende değişen hiçbir şey yoktur. Gerçeklik, yani varlık, mutlak anlamda birdir, kalıcıdır, süreklidir, yaratılmamıştır, yok edilemez; o ezeli ve ebedidir; onda hareket ve değişme yoktur.

Parmenides'in Felsefesi

Mantık diyalektik'in ilk kullanıcılarındadır. Felsefi görüşlerinde Anaximenes, Xenophanes ve Pythagorasçilar'ın etkileri olduğu görülür, ancak o daha çok kavramsal düşünmeye yönelmiştir. Doğru ile sanıyı kavramlar üzerinden ayırmaya çalışır. Onun birci görüşü, bir takım mantıksal çıkarsamalarla evrende değişimin olmadığını kanıtlamaya çalışır. Gerçeklik ebedi ve değişmez olan, yaratılmamış ve yok edilemez olan, sürekli ve kalıcı olan birdir. Varlık var olan gelmiştir, parçalı değil bir bütündür, hareket ve değişim söz konusu değildir.

Varlık hakkında söylenebilecek tek şey varlığın var olduğudur. Böylece ortaya özdeşlik ilkesi çıkmıştır. "Varlık var olandır, hiçlik ya da var olamayan var değildir" der Parmanides. Yalnızca var olan düşünülebilir ve var olmayan düşünülemez. Buna bağlı olarak da yaşadığımız dünyanın bir görünüşler dünyası olduğu, gerçek olmadığı önermesine varılır. Ontolojik düzlemde görünüş ile gerçeklik, epistemolojik düzlemde akılsal ile duyumsal olanın ayrıştırılması böylece ortaya konulmuş olunmaktadır. Onun geliştirdiği anlamda diyalektik, salt kavramlarla düşünme yöntemidir.

Parmenides'ten günümüze Doğa Üstüne adında sadece fragmanları bulunan uzun şiiri kalmıştır. Parmenides bu şiirinin kendisine Tanrıça'nın hakikati ilhamı üzerine genç yaşta kaleme almıştır. Şiirinde Parmenides Tanrıça'nın katına yükseltildiğini ve dizelerini ondan aldığını söyler. Parmenides'in dönemindeki diğer yazarlarda da gökyüzüne yükselme veya cehenneme inişi teması sık görülmektedir. Eser iki bölüme ayrılmaktadır; ilk bölümde hakikat ikinci bölümde illüzyon dünyası ele alınır. Duyu dünyası yanılgı üretir. Görünenlerin ardında değişmeyen, sınırlanmayan, bölünmeyen bir şey bulunmaktadır ancak bu fenomenal dünyanın algısından doğrudan çıkarılamaz. Görünen fizik dünyanın gündelik algısı illüzyon üretir (Parmenides buna doxa der) dünyanın gerçekliği ise yukarıda sıfatları sayılan "Bir Varlığa" dayanır.

Parmenides'in Pisagor, Empedokles ve diğerleri gibi peygamber, büyücü ve şifacı olduğu, felsefesini mitoloji ve karışık mistik vizyonlarla edindiği ve dizelerle sunduğu söylenmiştir çünkü kendisi öne sürdüğü felsefeyi yer altı dünyasının Tanrıçası Tartaros'dan aldığını söylemiştir. Eserde Tanrıçanın şu ifadeleri de bunu göstermektedir:

"Hoş geldin ölümsüz sürücülerin kendisiyle ilgilendiği ve yolculuğunda seni bulunduğumuz yere kısrakların taşıdığı genç adam. Bu yolda seni bekleyen kötü kader yok ve bu yol insanların genelinin hak ve adalet dışında çıktığı bir yol da değil. Burada her şeyi, içinde hiçbir doğru inancın olmadığı ölümlülerin hakikat ve görüşlerinin etrafında dolaştığı sarsılmaz kalbi bulacaksın."
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,417
Mesajlar
134,315
Kullanıcılar
90,726
Son üye
LeonUO
Üst