Korku cumhuriyeti/Can Dündar

тHєy

Yeni Üye
Katılım
8 Mar 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şehir:
Adana
Hıncal Uluç, Cumhuriyet Savcılığı’na hitaben, kara mizah kokulu bir “açık dilekçe” yayımladı dünkü köşesinde...

Biriktirdiği dosyalar hiçbir yere sığmaz olmuş. İmha etmesi gerekiyormuş.
“Bu imha işlemi sırasında size başvurup neleri yaktığımı inceleyecek ve belgeleyecek bir elemanınızı istemem ya da noter bulundurmamın gerekip gerekmediğini bildirmenizi rica ederim” diyordu.
* * *
Geçenlerde telefonda görüştüğüm bir bakan, “Şimdi bizi dinliyorlardır, ama yine de söyleyeyim” diye başladı söze... O bile kanıksamıştı artık bu fikri...
Müjde Ar geçen haftaki programında artık telefonda ciddi konuları konuşmamaya özen gösterdiğini söylüyordu.

Sadece o mu? Herkes, dinlenme paranoyasının etkisi altında konuşamaz hale geldi.
Sorguda Nurseli İdiz’e bir arkadaşıyla yaptığı özel telefon konuşmalarının deşifresini okutmuşlardı:

“İnsan kendini çırılçıplak hissediyor. Telefonla konuşmayı severdim. Bir daha konuşmam. Fobi oluştu. Kendinizi BBG evinde gibi hissediyorsunuz, paranoyaklaşıyorsunuz” demişti.
Ortam ve telefon dinlenmesini önleyen jammer’ların satışı yasak. Buna rağmen internet üzerinden yapılan satışlar 3 katına çıkmış. Herkes kendince önlem almaya çalışıyor:
Kimisi hiç konuşmayarak; kimisi konuştuğu ortamı güvenceye alarak...
* * *
1 Mayıs sabahı, Tarlabaşı’nda zemin katındaki bir evin penceresinden uzanan cep telefonu, bir vahşeti görüntülüyor.
5 polis, 27 yaşında bir genci yere yatırmış öldüresiye tekmeliyor.
Cunta dönemlerindeki gibi; cep telefonunu kullanan kişi, bir yandan görünme korkusuyla tülü kapatıyor, bir yandan hayret ifadeleriyle çekime devam ediyor.
İnsan, yol ortasında bu kadar pervasızlaşabilen görevlilerin, karakolda neler yapabileceklerini daha iyi anlıyor.
* * *
İnternette “Bir gün sizin de kapınızı çalabilirler” başlıklı bir yazı elden ele dolaşıyor.
Bir avukatın imzasını taşıyan, “Arama ve El Koyma İşlemleri İçin Bir Yurttaş Rehberi” bu...

Gece yarısı kapınız çalınırsa haklarınız neler?

Evinize, işyerinize girip istedikleri gibi arama yapabilirler mi?

Belgelerinize, bilgisayarınıza el koyabilirler mi? Dosyalarınızı kopyalayabilirler mi?

Avukatınız gelene kadar beklemek zorundalar mı?

Bütün bu soruların cevapları ve ilgili yasa maddeleri ayrıntılarıyla yazılmış.

Rehberi bir yayınevi bassa, başucu kitabı olarak kapışılabilir bugünlerde...
* * *
2009 Türkiye’sinden manzaralar bunlar...
Nasıl bir “korku cumhuriyeti”ne dönüştüğümüzün gündelik kanıtları...
Bunları dile getirince, “Ergenekon’u soruşturun, ama insan haklarını çiğnemeyin” deyince “çeteci” oluyorsunuz.

Bu dinlemelerden, baskınlardan, aramalardan çok çekmiş, zamanında aynı korkuları yüreğinde hissetmiş birçok isim, susuyor yaşananlar karşısında... hatta alkışlıyor.
Herkes kendi acısına ağlıyor; başkasının acısına sağır...

Savcılık gece yarısı milletvekili Merve Kavakçı’nın kapısını kırmaya kalkıştığında gıkını çıkarmayanlar şimdi kendi evleri basılınca hukuku hatırlıyorlar.
Kendi partileri kapatılacak diye dünyayı ayağa kaldıranlar, bugün DTP’nin başına gelenlerle zerrece ilgilenmiyorlar.

Bizse bu çifte standartlar diyarında umarsızca “hakkaniyet” arıyoruz. Korkusuz bir cumhuriyette yaşamak istiyoruz.

Çok mu?
 

asterıx

Yeni Üye
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
545
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Felaket tellalcısı yine iş başında..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst