Orta Asya’da bir dram yaşanmakta sevgili okuyucularım...
Otuz milyon Türk’ün yaşadığı Doğu Türkistan’nın “Uygur” bölgesi,kanlı olaylarla sarsıldı.
Tarihe kurdukları devletlerle “uygar”lık kavramını hediye edenlerin torunları bugün, “soykırım” gibi katliama muhatap olmaktalar.
Kaşgar,Urumçi,Hotan’da olaylar ne acıdır ki sürmektedir.
Çin devletinin nükleer denemeler yaptığı yerdir orası...
Hamile kadınların vakumla ceninlerin alındığı yerdir.
Genç Uygur kızları Çin’in değişik bölgelerine çalışmaya,(fuhşa zorlandığı)gönderilmektir.
Çünkü sağlam nesiller sağlam annelerle mümkündür.
Dilini,dinini,örfünü unutturulursa ve de Çin’li erkeklerle evlendirilirse Türk kadınını,o zaman kontrol etmek daha kolay olup,oradaki coğrafyadanda Türk’ler daha kolay silinecektir.
Nitekim son vahim olay da bir fabrikada çalışan Türk kızına taciz ile başlamış ve istenmeyen durumlar ortaya çıkmış,hükümetin asayiş güçleri, kendi insanından yana tavır almıştır.
Çin devleti konrolü elde tutmak için Uygur Türk’lerinin yaşadığı yerlere kendi nüfusunu yerleştirmeye başlayıp asimile politikası uygulamakta,Türk’ü öz vatanında azınlık durumuna düşürme siyasetini gütmektedirler.
2004 yılında tüm okullarda Türk dilini yasakladılar..
Bu kadar zulme maruz kalan Türk kardeşlerimiz sabırla,inatla direnmeye çalışıyorlar.
Tarihimizde ayrı bir öneme sahip olan başta “Kaşgar”olmak üzere diğer Türk yurtlarıda koparılmak isteniyor.
Zaten nerede bir Türk varsa,orada bir zulmün yaşandığı gerçektir.
İşte Bosna,Kerkük,Musul,Süleymaniye,Afganistan,Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi vs.son olarakta Doğu Türkistan...
Medeniyetin kilometre taşlarından biri olmuş o topraklara yapılanlar hiç te insani değil.
Yazılı ve görsel basın yeterince ilgi göstermiyor, ne yazık.!!!
Gazze!de yapılan zulumlere bu satırlarda en ağır yazılarımdan birini yazmıştım,ve bizim Doğu Türkistan’lı kardeşlerimizle din bağımızın ötesinde bir de “kan ve soy”bağımız var.
Filan futbolcunun transferiyle ortalığı birbirine katanlar,yarım asırdır orada yapılanlara niye teğet geçiyor?
Bir notumda içerideki sözde aydınlarımıza;
Görün bakalım devletsiz kaldınızmı haliniz ne oluyor.!!!
Kim takıyor sizi,bayrağınız dalgalanmadımı?
Çin zulmüne beraber dur diyelim.Çin mallarını boykot edin,bu hafta sonu camii’lerimizde gıyabi cenaze namazı kılınacak iştirak etmeye çalışalım.
Devletimiz bu tip konularda daha belirleyci siyaset gütmelidir.Günlük veya anlık değil uzun vadeli planlar yapmalıdır.
Başbakanımız Davos’ta yaptığı gibi Çin devletinede “one minute”demelidir.
Büyük elçi çağrılıp,nota verilip,protesto edilmelidir.
Dualarımız sizinle kardeşlerimiz.
Türkiye’ de acılarınızı hisseden kardeşleriniz var bunları bilin moralinizi yüksek tutun.
Bu vesile ile gözlerimizi dört açıp,devletsiz milletlerin ne olduklarını görelim.Devletimizin kıymetini bilelim.
Kaşgarlı Mahmut’un torunları üzülmeyin,isa yusuf Alptekin’in dava arkadaşları üzülmeyin.
Allah zalimlere hakkettiklerini verecektir.(Ali i-mran 57-140,sura 40)
Ahmet Aslan
Otuz milyon Türk’ün yaşadığı Doğu Türkistan’nın “Uygur” bölgesi,kanlı olaylarla sarsıldı.
Tarihe kurdukları devletlerle “uygar”lık kavramını hediye edenlerin torunları bugün, “soykırım” gibi katliama muhatap olmaktalar.
Kaşgar,Urumçi,Hotan’da olaylar ne acıdır ki sürmektedir.
Çin devletinin nükleer denemeler yaptığı yerdir orası...
Hamile kadınların vakumla ceninlerin alındığı yerdir.
Genç Uygur kızları Çin’in değişik bölgelerine çalışmaya,(fuhşa zorlandığı)gönderilmektir.
Çünkü sağlam nesiller sağlam annelerle mümkündür.
Dilini,dinini,örfünü unutturulursa ve de Çin’li erkeklerle evlendirilirse Türk kadınını,o zaman kontrol etmek daha kolay olup,oradaki coğrafyadanda Türk’ler daha kolay silinecektir.
Nitekim son vahim olay da bir fabrikada çalışan Türk kızına taciz ile başlamış ve istenmeyen durumlar ortaya çıkmış,hükümetin asayiş güçleri, kendi insanından yana tavır almıştır.
Çin devleti konrolü elde tutmak için Uygur Türk’lerinin yaşadığı yerlere kendi nüfusunu yerleştirmeye başlayıp asimile politikası uygulamakta,Türk’ü öz vatanında azınlık durumuna düşürme siyasetini gütmektedirler.
2004 yılında tüm okullarda Türk dilini yasakladılar..
Bu kadar zulme maruz kalan Türk kardeşlerimiz sabırla,inatla direnmeye çalışıyorlar.
Tarihimizde ayrı bir öneme sahip olan başta “Kaşgar”olmak üzere diğer Türk yurtlarıda koparılmak isteniyor.
Zaten nerede bir Türk varsa,orada bir zulmün yaşandığı gerçektir.
İşte Bosna,Kerkük,Musul,Süleymaniye,Afganistan,Azerbaycan’ın Karabağ bölgesi vs.son olarakta Doğu Türkistan...
Medeniyetin kilometre taşlarından biri olmuş o topraklara yapılanlar hiç te insani değil.
Yazılı ve görsel basın yeterince ilgi göstermiyor, ne yazık.!!!
Gazze!de yapılan zulumlere bu satırlarda en ağır yazılarımdan birini yazmıştım,ve bizim Doğu Türkistan’lı kardeşlerimizle din bağımızın ötesinde bir de “kan ve soy”bağımız var.
Filan futbolcunun transferiyle ortalığı birbirine katanlar,yarım asırdır orada yapılanlara niye teğet geçiyor?
Bir notumda içerideki sözde aydınlarımıza;
Görün bakalım devletsiz kaldınızmı haliniz ne oluyor.!!!
Kim takıyor sizi,bayrağınız dalgalanmadımı?
Çin zulmüne beraber dur diyelim.Çin mallarını boykot edin,bu hafta sonu camii’lerimizde gıyabi cenaze namazı kılınacak iştirak etmeye çalışalım.
Devletimiz bu tip konularda daha belirleyci siyaset gütmelidir.Günlük veya anlık değil uzun vadeli planlar yapmalıdır.
Başbakanımız Davos’ta yaptığı gibi Çin devletinede “one minute”demelidir.
Büyük elçi çağrılıp,nota verilip,protesto edilmelidir.
Dualarımız sizinle kardeşlerimiz.
Türkiye’ de acılarınızı hisseden kardeşleriniz var bunları bilin moralinizi yüksek tutun.
Bu vesile ile gözlerimizi dört açıp,devletsiz milletlerin ne olduklarını görelim.Devletimizin kıymetini bilelim.
Kaşgarlı Mahmut’un torunları üzülmeyin,isa yusuf Alptekin’in dava arkadaşları üzülmeyin.
Allah zalimlere hakkettiklerini verecektir.(Ali i-mran 57-140,sura 40)
Ahmet Aslan