14 Şubat...............

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya


Sevgililer Günü yüzyıllarca süren bir çingene geleneğinden kaynaklanır. Milattan önce 4. yüzyılda Romalılar zamanında genç erkeklerin Tanrı Lupercus'a ulaşabilmeleri için her yıl özel bir ayin düzenleniyordu. 13-19 yaşlarındaki genç kızların isimleri bir torbaya konuluyor ve genç erkekler bu torbadan bir isim çekiyorlardı. Bu çiftler bir yıl boyunca, bir sonraki çekilişe kadar birlikte yaşıyorlardı.

Hıristiyanlığın ilk zamanlarında din adamları bu 800 yıllık geleneğe son vermek için hikayeyi zamanlarına adapte ettiler. Tanrı Lupercus'un yerine de 200 yıl önce ölmüş olan piskopos Valentine'i koydular.

Milattan sonra 270 yılında imparator olan Claudius evliliği yasaklamıştı. Ona göre evli erkekler askerlik hizmetini layığı ile yapamıyorlar, akılları geride kaldığından cephede ölümüne savaşamıyorlardı.

Interamma Piskoposu Valentine imparatorun bu kararına karşı çıkarak sevgilileri davet ediyor ve büyük bir gizlilik içinde onları evlendiriyordu. Claudius aşıkların dostu bu din adamının yaptıklarını öğrendi ve onu sarayına getirtti. Genç din adamının kararlılığından ve ikna kabiliyetinden etkilenen imparator fikirlerini ve Hıristiyanlığı terk ederse onu affedebileceğini söyledi. Valentine direndi ve sonunda 14 Şubat 270 tarihinde, önce dövülüp, taşlanıp sonra başı kesilerek öldürüldü.

Zindanda öldürülmeyi beklerken, Valentine zindancının kör kızına aşık oldu. Ölümün karşısında bile inançlarından vazgeçmeyen Valentine manevi gücü ile kızın gözlerinin açılmasını sağladı ve ölüme giderken ona 'From your Valentine' (Senin Valentine'inden) diye başlayan bir mektup bıraktı. Bu başlık sonradan Sevgililer Günü'nde yazılan mektuplarda kullanılan bir simge oldu.

Kiliseye göre Valentine'in hikâyesi Lupercus efsanesinin yerini almaya çok uygundu. Milattan sonra 496 yılında Papa Gelasius şubat ayının ortalarında yapılan Lupercian festivalini yasakladı ancak Romalıların şans oyunlarına olan düşkünlüklerini de bildiğinden işin kura kısmını muhafaza etti.

Bu sefer torbaya azizlerin isimlerinin yazıldığı kâğıtlar konuluyor, evlenmeyi düşünen çiftler torbadan hangi azizin ismini çekerlerse takip eden sene onun hayat tarzı gibi yaşamak zorunda kalıyorlardı. Şüphesiz bu epey farklı bir kura çekimiydi. Çektiği azizin ismine göre birçok erkek hayal kırıklığına uğruyordu.

Zamanla erkekler beğendikleri kızlara, tombaladan çıkan kartın yerine kendi yazdıkları kartları göndermeye başladılar. Zaten kilise de kendi kura sisteminden bir süre sonra vazgeçti. Evlenen gençler için tek aziz olarak Valentine tanındı. Bu sayede de Romalıların yüzyıllar boyu kutladıkları çingene festivali, kilisenin kutsal bir gününe dönüştü. Erkeklerin gönderdikleri kartlar da yasal bir şekilde Aziz Valentine adına gönderilir, Şubatın 14'ü de Aziz Valentine günü olarak anılır oldu.

Hıristiyanlıkla birlikte Valentine Günü kartları da yayıldı. Bilinen ilk kart 1415 yılında Orleans Dükü Charles'ın Londra'da hapiste iken eşine gönderdiği kart olup halen British Museum'dadır. Sevgililer Günü'nde kırmızı gül gönderme âdeti de Fransız kralı XVI. Louis'in karısı Marie Antoinette'e bu günde kırmızı güller göndermesiyle başladı.

Sevgililer Günü'nü diğer özel günlerden ayıran bir farkı vardır. Anneler Günü, Babalar Günü, Öğretmenler Günü gibi günleri hayatımızı yönlendirmiş, dünyaya getirmiş, büyütmüş, eğitmiş, büyük emek sarf etmiş tek bir kişi için kutlarız. Onlarla artık bir araya gelemediğimiz zamanlarda bu günler vasıtasıyla hatırlar, gönüllerini alırız. Sevgililer Günü ise her sene bir başka kişiyle, yıllarca hayatın paylaşıldığı sevgililer unutulup, üç gün önce tanışılan biriyle kutlanabilir.
(alıntı)

Evet arkadaşlar sizlerin fikri nedir bu konuda buyrun paylaşalım:)
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Sevgililer Günü'nün böyle uzun bir geçmişinin olduğunu bilmiyordum. Efsanesi gercekten cok etkileyiciymiş :rolleyes: paylaştıgın için teşekkürler.

Günümüzde Batıya özenti almış başını gidiyor. Sevgililer Günü, Noel vs.. Ayrıca bu özel adlandırılan günleri kutlamayanlar kınanır oldu ! Sadece özel günler değil; mağaza isimlerinden, giyim kuşamdan tutun, bebek isimlerine kadar her şeyde bir Batı kokusu.. Ben bundan rahatsız oluyorum açıkçası.. Sevgililer için her gün ayrı özel ve güzel olmalıdır, sadece 14 Şubat değil bence..

Keşke özenen değil de özenilen bir toplum olabilsek. Tıpkı bundan 559 yıl önceki gibi (!) ;)
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Ben teşekkür ederim ecrinim yorumun için aynı fikirdeyiz yani;
Birbirlerinin yüzüne bile bakmayn karı kocalar bile bugünde birbirlerine hediye almaya başladı artık, saçmalık bu boyuta gelmiş yani:)
Hediyeleşmek, karşındakine sevgini sunmak elbette güzel ama bunu kurulmuş saat gibi başkalarının belirlediği günlerde değil, kendi özel günlerimizde ve içimizden geldiğinde yaparsak anlamlı ve güzel olur.
Sevgililer günü gerçekten saçma yaaa, kutlayacaklara bugünü iple çekenlere gülüyorum burdan:) Etraf elnde kırmızı gül olan kızlarla dolacak:D

."Açık pazar olmuş ülkelerin sırtından nasıl daha çok para kazanırım"ın bir uzantısıdır.Kutlamıyorum ve kutlayanları da cidden anlayamıyorum...Sevgililer günü bir sömürü aracıdır
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Aynen katılıyorum. Tüm dünyanın aynı anda kutladığı bir gün nasıl özel olabilir ya :D hahahahah :D Yazık, gerçekten çok yazık ! Bunu kavramayacak kadar cahil miyiz ?!
 

AYSEM_1687

Yeni Üye
Katılım
26 Eyl 2009
Mesajlar
197
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Tokat
olaya bi çözüm getirim hemen en iyisi sevgili olmaması :D:D
 

pegasus_dna

Forum Editörü
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
1,417
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Sakarya
paylaşım için teşekkürler gerçekten uzun bir hikayesi varmış... aynen saçmalıktan öte 14 şubat .. birilerinin kurduğu bir pazar , bir kısır döngü...

bana göre sevgililer günü aşkımın başladığı gündür ve sonra gelen günler bana şuanda sevgililer günü .. bu gün para tuzağı yaa gereksiz
 

pegasus_dna

Forum Editörü
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
1,417
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Sakarya
şuana kadar hiç kutlamadım bir eksikliğini de görmedimm:D:D:D
 

Sosyolog_60

Özel Üye
Katılım
2 Eki 2009
Mesajlar
369
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Tokat
14 ŞUBAT

III. yüzyıl…meyve çağı olarak da bilinir.Roma İmparatorluğu tüm namını savaşla kazanmış gibi dursa da, asıl şan ve şöhrete sahip olmasını ülkesindeki şeftali bolluğuna borçludur.Roma kralı Kıladyus öylesine zalim bir adamdı ki,ülkenin en güzel şeftalilerini yer,kimseye zırnık koklatmazdı.Şeftalilerin tüylerinden de feci halde huylanır,hepsine ağda yaptırmadan yemezdi.

Krallığın diyanet işlerinden sorumlu kişisi papazı Valentin, kıladyusun bu huyuna ifrit olur,gizli gizli şeftalilere dadanırdı.Bununla da kalmaz,sevdiceği culya’ya da götürürdü.Ara ara da culya’yı götürürdü.O da ayrı bi konu zaten.”Yüreğinin götürdüğü yere git” felsefesiyle hareket eden kral kıladyus,çok deyyus bi adamdı.

O sıralar krallık sınıları içerisinde davos isimli bir bar,ilginç kuralları ile kıladyusun sinirlerini bozmaktaydı.”Anasız girilmez”,”van münitz beklenmez” gibi garip adetleri nedeniyle kral kıladyusun ” daha da davos’a gitmem” sözü tarihin sayfalarında dip not olarak yerini almıştır.Bu bar, culya’nın da sahne aldığı bir mekandı.Kıladyus’un inceden inceden culya’ya yazmasına da ayrı sinir olan valentin,şehrin tüm şeftali depolarını soydurmayı planladı.Nası olsa iki haç çıkartır,imana gelirim diye düşünüyordu.”Yerin kulağı vardır” felsefesine de inanan kıladyus,bu planı bozmak için bir plan kurdu.( yerin kulağı vardır sözü de zaten oradan gelmektedir. )

Kıladyus,ülkedeki tüm erkekleri seferberlik emri altında askere çağırdı.” 300 ıspartalılar ve 1 süleyman demirel “, ” haydar ve dümenleri ” isimli gruplar en çok güvendiği askeri birlikleriydi.Aslen Ispartalı olan valentin’i de elimin altında bulunsun düşüncesiyle demirelin grubuna yazdırttı.Demirel,babacan bir insandı.Haydar’ın dümenleri ile olan iç rekabeti de kıladyus’un gözünden kaçmıyordu.Bu nedenle biraz da tedirgindi.

Cephede bunlar yaşanırken,sarayda çok kötü bir olay meydana geldi.Gözüne kaçan şeftali asidi nedeniyle kör olan culya, kıladyus’un da moralini bir hayli bozmuştu.Culya’ya karşı boş olmayan kıladyus,iyiden iyiye culya’dan soğumaya başlamıştı.

Takdiri ilahi diyebileceğimiz bir olay da cephede meydana gelmiş ve sürtüşen iki grup arasında çıkan oklu çatışmada valentin gözlerinden yediği iki okla kör olmuştu.Yerin kulağı da bu durumu kıladyusa derhal ileterek görevini başarmıştı.Kıladyus bu durumdan etkilenmiş ve ordusunu derhal geri çağırarak culya ile valentinin nikahını 14 şubatta kıydırmıştır.Bu gün iki sevgilinin evlenmesi üzerine Sevgililer Günü olarak da kutlanır olmuştur.
 

pegasus_dna

Forum Editörü
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
1,417
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Sakarya
abdullah senin paylaşımın içinde teşekkürler ... vayybee
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Teşekkürler yorumlarınız için:)
 
E

_elmayra_

Misafir
sevginin günü mü olur klişesine girmeyeceğim.oluyormus ki olmus:p
önemli olan insanların bu günde nasıl davrandıkları.senenin hergünü birbirine saygısızlık edip o günde kucaklaşan sevgililer olmazsa bu günde özel olur çiftler için.
ayrıca sevgililer gününde kazıklanmayın;)
 

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu
ya bununun emperyalizmin tüketime yönelik bir gün olmasından ziyade misyonerliğin kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları bir ritüel olması düşündürücü
nedense hep biz onların adetini örnek olıyoruz
 
E

_elmayra_

Misafir
ya bununun emperyalizmin tüketime yönelik bir gün olmasından ziyade misyonerliğin kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları bir ritüel olması düşündürücü
nedense hep biz onların adetini örnek olıyoruz
ne diyosun mesut ya türkçe konuş:p:D:D:):):eek:
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Bilgilendirici yazı için teşekkürler,sevgililer gününün hikayesini de öğrenmiş olduk:)
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
ya bununun emperyalizmin tüketime yönelik bir gün olmasından ziyade misyonerliğin kendi amaçları doğrultusunda kullandıkları bir ritüel olması düşündürücü
nedense hep biz onların adetini örnek olıyoruz
Kısacası bizi içten içe sömürüp kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Bizim sazan milletimiz de atlayıveriyor her yeme ! Görüldüğü gibi bu dış güçler istediklerini elde etmiş durumda.. Sevgililer Günü'nü ufak bir hediyeyle dahi kutlamayan yoktur eminim! Yoo hayır! Genelleme yapmak istemiyorum. Elbette içimizden tek tük bu tür oyunlara gelmeyen duyarlı insanlarımız vardır ;) Yozlaşmayalım ve örfümüzü adetimizi,kendi değerlerimizi kaybetmeyelim !
 

avci41

Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2009
Mesajlar
150
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Adana
saçma bigün olduğu burdan belli ya :D:D
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst