Dede Korkut

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Büyük Türk destan bilgesi Dede Korkut'un kişiliği üzerinde bilgilerimiz yetersiz kalıyor. Korkut Ata adıyla da tanınan Dede Korkut
söylentilere göre Oğuzların Bayat Boyundan Kara Hoca’nın oğludur.

Onun
IX. ve XI. yüzyıllar arasında Türkistan'da Sir-Derya nehrinin Aral Gölüne döküldüğü yerde doğduğu
Ürgeç Dede adında bir oğlu olduğu
Oğuz Türklerinden büyük saygı gördüğü
bu bölgelerde hüküm süren Türk hakanlarına akıl hocalığı ve danışmanlık ettiği destanlarından anlaşılmaktadır.

Dede Korkut'un Türkler arasında
ağızdan ağıza
dilden dile dolaşan destan niteliğindeki hikâyeleri XV. yüzyılda Akkoyunlu'lar devrinde Dede Korkut Kitabı adıyla bir kitapta toplanmış
böylelikle sözden yazıya dökülmüştür. Destan derleyicisi
Dede Korkut kitabının önsözünde Dede Korkut hakkında şu bilgileri verir ve onun ağzından şu öğütlerde bulunur:

Bayat Boyundan Korkut Ata derler bir er ortaya çıktı. O kişi
Oğuz'un tam bilicisi idi. Ne derse olurdu. Gaipten türlü haber söylerdi...

Korkut Ata Oğuz Kavminin her müşkülünü hallederdi. Her ne iş olsa Korkut Ata'ya danışmayınca yapmazlardı. Her ne ki buyursa kabul ederlerdi. Sözünü tutup tamam ederlerdi...
Dede Korkut söylemiş: Lapa lapa karlar yağsa yaza kalmaz
yapağılı yeşil çimen güze kalmaz. Eski pamuk bez olmaz
eski düşman dost olmaz. Kara koç ata kıymayınca yol alınmaz
kara çelik öz kılıcı çalmayınca hasım dönmez
er malına kıymayınca adı çıkmaz. Kız anadan görmeyince öğüt almaz
oğul babadan görmeyince sofra çekmez. Oğul babanın yerine yetişenidir
iki gözünün biridir. Devletli oğul olsa ocağının korudur...

Dede Korkut bir daha söylemiş: Sert yürürken cins bir ata nâmert yiğit binemez
binince binmese daha iyi. Çalıp keser öz kılıcı nâmertler çalınca çalmasa daha iyi... Çala bilen yiğide
ok'la kılıçtan bir çomak daha iyi. Konuğu olmayan kara evler yıkılsa daha iyi... Atın yemediği acı otlar bitmese daha iyi. İnsanın içmediği acı sular sızmasa daha iyi... Dede Korkut'un kitabında on iki destan var. Bu destanlar
Türk dilinin en güzel örnekleri olduğu gibi
Türk ruhuna
Türk düşüncesine ışık tutan en açık belgelerdir.

Dede Korkut
Oğuz Türklerini
onların inanışlarını
yaşayışlarını
gelenek ve göreneklerini
yiğitliklerini
sağlam karakteri ve ahlâkını
ruh enginliğini
saf
arı-duru bir Türkçe ile dile getirir. Destanlarındaki şiirlerinde
çalınan kopuzların kıvrak ritmi
yanık havası vardır.

Bamsı Böyrek Destanı'nda Bey Böyrek’in ardından yavuklusu Banu Çiçek şöyle seslenir ; Vay al duvağımın sahibi

Vay alnımın başımın umudu.
Vay şah yiğidim
şahbaz yiğidim

Doyuncaya dek yüzüne bakamadığım
Han yiğit...
Göz açıp ta gördüğüm

Gönül ile sevdiğim

Bir yastığa baş koyduğum
Yolunda öldüğüm
kurban olduğum
Can yiğit... Dede Korkut destanlarının kahramanları
iyiliği ve doğruluğu öğütler. Güçsüzlerin
çaresizlerin
her zaman yanındadır. Hile-hurda bilmezler
tok sözlü
sözlerinin eridirler. Türk milletinin birlik ve beraberliğini
millî dayanışmayı
el ele tutuşmayı telkin eder.

Yüzyıllar boyu
heyecanla okunan bu eserdeki destanlar
Doğu ve Orta Anadolu'da
çeşitli varyantları ile yaşamıştır. Anadolu'nun birçok bölgelerinde
halk arasında söylenen
kuşaktan kuşağa aktarılan hikâye ve destanlarda Dede Korkut'un izleri ve büyük etkileri vardır.

Millî Destanımızın ana kaynağı olan Dede Korkut Kitabı’nın bugün elde
biri Dresden'de
öteki Vatikan'da olmak üzere
iki yazma nüshası vardır. Bu yazma eserlere dayanarak Dede Korkut Kitabı
memleketimizde birkaç kez basıldığı gibi
birçok yabancı memleketlerde çeşitli dillere de çevrilmiştir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst