Beynini Öğrenmeye Yoğunlaştırmak...

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Beynin öğrenme davranışını en iyi biçimde gerçekleştirebilmesi için zihinsel olarak hazırlanması gerekmektedir. Başarıya giden yolda şansa ve rastlantılara yer yoktur. Öğrenmenin gerçekleşmesi için hem zihinsel hem de fiziksel olarak hazırlanmanız gerekmektedir. Bu mantıktan hareket ederek öğrenmenin sağlanması için neler yapılması gerektiğini gözden geçireceğiz:

1) FİZYOLOJİK HAZIRLIK
Kendinizdeki potansiyeli fark etmeniz, bu potansiyeli açığa çıkarıp, ondan yararlanmak için zihinsel olarak hazır olmanız yetmez. Bedeninizin de desteklenip güçlendirilmesi gerekir.
Bunun için yapılması gerekenler ise şunlardır;

Duruşunuzu düzeltin.
Bedeninizi kullanma durumunuza göre beyniniz duygusal yanıtlar oluşturacaktır. Örneğin, sırtınız eğilmiş, omuzlarınız çökmüş ise bedeniniz, beyninize "YORGUNUM" mesajını vermektedir. Mesajı alan beyin uyku getirecek salgılar üretmeye başlar. Oysa dik bir sırt, yukarı kalkmış omuzlar sizi canlı kılacaktır.

İyi beslenin.
Herhangi bir konuyu öğrenmeye çalışırken konuya tam anlamıyla odaklanabilmek için beyninizde iç gürültülerin olmaması gerekir. Karnınız açsa , uykusuz ya da rahatsız iseniz dikkat bütünlüğünü sağlayamazsınız.

Olumlu yüz ifadesi oluşturun.
Bedenin zihinden etkilenmesi gibi zihin de bedenden olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenir. Aslında neşeli olmadığımız halde kendimizi buna inandırdığımızda iyi hissetmeye başladığımız bilinen bir gerçektir.

2) HAYAT AMAÇLARINI BELİRLEMEK
Amaçlar iç disiplini geliştirir, beynin içindeki güçleri uyandırır ve kişiyi pozitif zihin ikliminde tutar.

Durumunuzu belirleyin.
Hayatınızı gözden geçirmek için "Nereden geliyorum, bugün neredeyim, nereye doğru gidiyorum önümde hangi engeller var, hedefe nasıl ulaşabilirim? gibi sorular sormalı ve yanıtını kendinize verebilmelisiniz.

Ne istiyorsunuz?
Yaşamınızın 10 yıl sonrası, 5 yıl sonrası ve 1 yıl sonrası hangi seyirde olacağını planlamaya çalışın.

Sloganların gücünü kullanın.
İnsan beyni sloganlardan çok çabuk etkilenir. Uzun bir konuşmanın yapamadığı etkiyi bir tek slogan başarabilir. Sınava hazırlık sürecinde kendinize bir slogan bulun ve ders çalışırken görebileceğiniz bir yere asın. Bu durum sizin sonuca ulaşma isteğinizi körükleyecektir.

Yapmak istediklerinizi reddetmeyin, erteleyin.
Yapmanız gereken ders etkinlikleri sırasında canınızın istediği şeyleri kendinize ödül olarak koyun.

Alternatiflerinizin sayısını azaltın.
Alternatiflerinizin sayısının fazlalığı kararsız kalmanıza yol açabilir. Örneğin, T. Bin Ziyat Endülüs'ü fethetmek için İspanya'ya asker çıkarttığında askerlerin kazanmadan geri dönüş olasılıklarını kafalarından silmek için bütün gemileri yakmıştır. Siz de kendinize tek bir yol çizin ve bu yolda yürümek için çaba harcayın.

İç disiplin ve konsantrasyon bütünlüğünü koruyun.
Eğer her sabah kararlar alıp gün boyunca bunlardan birer birer vazgeçiyorsanız, sık sık pes ediyorsanız, yapmak istedikleriniz ile yaptıklarınız arasında büyük farklar varsa, sizin öncelikle iç disiplininizi geliştirmeye ihtiyacınız var demektir. İç disiplini en çok etkileyen unsurlardan biri de kafanızda bir işe başlamadan önce o işle ilgili yapmış olduğunuz iç konuşmadır. Konuşmanın olumlu olması işin de kolaylaşması anlamına gelir.

Unutmayın iç disiplini zayıf olanlar dış disiplin kelepçelerini kollarında taşırlar. İsteseler de istemeseler de...

BELLEĞİMİZ DEV BİR KARTOTEKS DOLABIDIR!

Birçok insan, belleğin hiç ara vermeden çalışan bir zihinsel mekanizma olduğunu bilmez. "Kötü bellek" yoktur. Ancak yanlış kullanılmış bellek olabilir. Bunun yanı sıra "iyi bellek" de yoktur. Belleğini iyi kullanan kişiler vardır.

Belleğinizi dev bir kartoteks dolabına benzetebilirsiniz. Yaşanmış, öğrenilmiş her şeyin anında, sayılmayacak kadar çekmecesi olan dev bir dolabın, önceden belirlenmiş çekmecelerine yerleştirildiğini düşünebilirsiniz.

Tüm bu bilgiler öyle bir şekilde yerleşmiştir ki dilediğiniz anda kullanılmak üzere emrinizdedir.
Beyin, insanlar fark etmeden ilginç, dikkate değer, ilgi duyulan konuları çekmecelere kendi kendine yerleştirir. Özellikle ilgi duyulan konular bellek tarafından kolay alındığı için öğrenmek durumunda olduğunuz konuya ilgi duymaya çalışmalısınız.

Yaptığınız her davranışın bir gerekçesi vardır. Doğal olarak ders çalışma etkinliğinin de bir gerekçesi olmalıdır. Bu gerekçeler sizi harekete geçirecek ve belleğinizin gelişmesini sağlayacaktır. (Endüstri mühendisi olmak istiyorum gibi.)

Herhangi bir işi yapmak için keyfinizin yerinde olması gerekmez. Ders çalışmak da bir iş olduğuna göre bu işi yapmak için keyfinizin yerinde olmasını beklememelisiniz. "Canım bugün ders çalışmak istemiyor" biçimindeki bahanelerle ders çalışmayı ertelemek sizi başarısızlığa götürecektir. Çünkü bir erteleme sizi bir başka ertelemeye yöneltir. Bu yüzden unutma ki: "Başarının gerçek ölçüsü nelere sahip olduğun değil, nelerden vazgeçebildiğindir."

Belleğinizi en etkin şekilde kullanmanızı engelleyen bir etken de, ders çalışmanın beyni yorduğu düşüncesidir. Gerçek şu ki, beyin yorulmaz. Yorulan bedendir. Yorulduğunuzu hissettiğiniz zaman bedeninizi dinleyin. Büyük olasılıkla yorgunluğun beyninizde değil de gözlerinizde veya sırtınızda olduğunu fark edeceksiniz.

Başarınızı artırmak ve devam ettirmek için kendinizi ödüllendirin ve alkışlayın. Hedeflediğiniz çalışma biter bitmez kendinizi ödüllendirmek hakkınız; ödülü ertelemeyin. Erteleme ödülün etkisini ortadan kaldırır. (Planlanan çalışma tamamlanınca sinemaya gitmek gibi.)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,417
Mesajlar
134,315
Kullanıcılar
90,727
Son üye
Feederblw
Üst