Ahmet Türk'e saldırı

Samsun Valiliği, Asayiş Şube Müdürü Murat Altan'ı ve Emniyet MüdürYardımcısı Celal Issı'yı görevden aldı.


Samsun'da saldırıya uğrayan Eski DTP lideri Ahmet Türk'e saldırı olayıyla ilgili soruşturma başlatan Samsun Valiliği, ilk faturayı Samsun Emniyeti'ne kesti. Bu arada Valilik'ten yapılan açıklamada Bakan Atalay'ın konuyla yakından ilgilendiği ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını istediği belirtildi.
Samsun'da saldırıya uğrayan Eski DTP lideri Ahmet Türk'e olayında ihmalleri olduğu gerekçesiyle Samsun Emniyet Müdür Yardımcısı ve şube müdürü görevden alındı.

Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, kapatılan DTP'nin eski genel başkanı Ahmet Türk'ün Samsun'da yumruklu saldırıya uğramasıyla ilgili olarak ''Valiliğimiz olarak alınan tüm tedbirlere ve güvenlik önlemlerine rağmen meydana gelen bu olayın ihmali görülen tüm yetkilileri hakkında çok açık ve kesin gerekli işlemin yapılacağını kamuoyuyla paylaşmak istiyorum'' dedi.

"HİÇBİR PROVOKASYON OLMADI"
Vali Güzeloğlu, düzenlediği basın toplantısında, davanın Samsun'da görülmesiyle ilgili olarak, dava süresince sorun yaşanmadığını ifade etti.

Samsun ve Samsun halkının bu olayda son derece sorumlu davrandığını, hiçbir provokasyon olmadığını kaydeden Vali Güzeloğlu, ''Olayla ilgili olarak alınan tüm güvenlik önlemlerine rağmen gerçekleşen bu müessif saldırının tüm yanı ve yönüyle idari ve adlı soruşturulduğunu vurgulamak istiyorum'' diye konuştu.

İÇİŞLERİ BAKANI ATALAY DEVREDE
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'la görüştüğünü, Atalay'ın konunun tüm detaylarıyla soruşturulması ve araştırılması talimatını verdiğini belirten Güzeloğlu, şunları kaydetti:

''Valiliğimiz olarak alınan tüm tedbirlere ve güvenlik önlemlerine rağmen meydana gelen bu olayın ihmali görülen tüm yetkilileri hakkında çok açık ve kesin gerekli işlemin yapılacağını kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Yine bu anlamda sayın bakanımızın talimatıyla 2 mülkiye başmüfettişimiz konuyu incelemek ve idari yönden araştırılmak üzere görevlendirilmiş bulunuyor. cumhuriyet başsavcılığımız adli tahkikata başlamıştır. Saldırgan ve 1 kişi daha gözaltına alınmıştır, sorguları sürmektedir. Olayın tüm boyutları, saldırganın buna bağlı tüm ilişkileri değerlendirilecek, sorgulanacaktır.''

Olaydan sonra Ahmet Türk'e geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ı aradığını ifade eden Güzeloğlu, ilk aşamada Türk'ün burnunda kırık olduğunun tespit edildiğini söyledi.

AHMET TÜRK'ÜN SAĞLIK DURUMU

Yumruklu saldırıya uğrayan Ahmet Türk Kavak Devlet Hastanesi'ne yatırıldı. Samsun'da görülen Bulanık davası çıkışında adliye önünde İsmail Ç. adlı kişinin yumruklu saldırısına uğrayan Ahmet Türk Kavak Devlet Hastanesi'nde kontrolden geçirildi. BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık olayla ilgili yaptığı açıklamada Ahmet Türk'ün burnun kırık ve alnın yarık olduğunu söyledi.

GÖREVLİ OLUP SEYİRCİ KALAN GÖREVLİ MEMURLAR VAR

Sırrı Sakık, Ahmet Türk Havza Devlet Hastanesi’nde tedavi olurken basına bir açıklama yaptı. Olayın Samsun halkına mal edilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Faşist odaklar Türkiye’nin her yerinde var. Halklar arası kavgayı körüklemek istiyen kişiler var. Biz bunları tanıyoruz. Ancak orada görevli olan, görevli olup seyirci kalan görevli memurlar var. Bunların ne yapmak istediğini anlamadık. Bir arabamızın camı polis telsizi ile kırıldı” dedi. Ahmet Türk’ün sağlığı ile ilgili olarak da genel durumun çok iyi olduğunu söyleyen Sakık, “Burnunda kırık var. Alnında bir açılma var. Sağlık durumu gayet iyi. Biz buradan karayoluyla Ankara’ya gideceğiz" diye konuştu.

SALDIRGAN KAHVEDE ÇALIŞIYOR

Öte yandan kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Türk'e yumrukla saldıran İsmail Ç.’nin bir kahvede çalıştığı ileri sürüldü.

yapılanlar son derece yanlış savunulacak bir tarafı yok..

bu provakatif olay kimseye yarar getirmez aksine kardeşliğimize zarar verir
ardniyetli planlı bir saldırı olarak görüyorum
büyütüp kandavasına dönüştürecek piyonları bekliyor sahne umarım insanımız bu oyuna gelmez

Yumruk

Kimse kimseye vurmasın.

Kimsenin burnu kanamasın.


Afrika’da açlık olmasın.

Yoksul insan kalmasın.

Nükleer silahlar çöpe atılsın.

*

Uzatabiliriz listeyi...

Söylemesi kolaydır çünkü.

*

Suya sabuna dokunmadan, “sağduyu” çağrısı yapabiliriz mesela... Nasıl olsa, bol keseden yapılan sağduyu çağrıları maaştan kesilmiyor. Veya, saldırgan kahveciymiş diye, ne şekerli ne sade bana müsaade deyip, bu mevzunun kenarından kenarından sıyrılabiliriz yılışıkça...

Ya da, entel dantel barlarında kafası karışmış kızlara şirin görünmek için
“esefle kınıyorum” da diyebiliriz.

*

Ama...

Bu tür köfte lafların, kafası karışmış kızlar dahil, kimseye faydası olmaz.

*

Soralım dolayısıyla... Bu ülkenin çocuklarına ateş edip öldürmek “demokratik hak” kabul ediliyorsa, parti liderine girişmek niye “ırkçılık” oluyor?

*

Mayın demokrasiyse...

Yumruk niye faşizm?

*

Dün seyrediyorum televizyonu, papyonlu bir arkadaş, “İzmir-Bursa hattında, Trabzon-Samsun hattında tehlikeli yapılanmalar var, oralara dikkat” diyordu...

“Hakkâri-Diyarbakır hattı”nda olan ne peki? Oraya dikkat çekmeye gerek yok mu, Allah’ın papyonu?

*

Bir tanesi de “İlk kez bir parti liderine saldırılıyor” diyordu...
Mesut Yılmaz’ın burnunu kırmadılar mı?

Demirel’e yumruk atılmadı mı?

Özal’a ateş edilmedi mi?

Ecevit’e İzmir’de kurşun sıkılmadı mı?

*

Normaldir demiyorum...

Niye “ilk” deniyor?

*

Başbakan geçmiş olsun diye aramış Ahmet Türk’ü, ki aramalı... Peki, Deniz Baykal’a niye geçmiş olsun yok? Taş atmak, yumurta fırlatmak şiddete girmiyor mu? Light linç olur mu?

*

Samsun’da polisler açığa alındı, ki derhal alınmalı... Van’dakiler niye yerinde duruyor hâlâ? Kandil’den gelenlerle otobüsün üstüne çıkıp şehir turu atmadığı için mi suçludur Baykal?

*

Bu kadar soru yeter...

Cevaba gelelim.

*

Açın gazetelerin internet sayfalarını, bu haberin altına yapılan yorumları okuyun...Yumruğunu “adaletin tokmağı” yerine koyup, Ahmet Türk’ün burnuna inen kişi, bu ülkede pek çok kişinin duygularına tercüman oldu... Çünkü, teröristi meşru hale getiren “açılım” saçmalığı, sadece bir tarafta değil, öbür tarafta da “eşkıyayı kahraman” yapmaya başladı.

*

Hukuku guguk haline getirirsen...

“Ona göre başka, buna göre başka” işletirsen, olacağı budur.

Yılmaz ÖZDİL