Biliyorum...

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya


“Biliyorum diyebilmek” gerçekten çok zor biliyorum, ama biliyorum diyebilmenin gerekli olduğunu biliyorum. Uzun zaman sonra tekrar bildiklerime eklediğim yeni bilmediklerimle bilmem gereken şeylerin ne kadar çok olduğunu fark etmenin verdiği hisle birşeyler karalamak gerektiğinin zamanı geldiğini biliyorum.
“Asil azmaz, bal kokmaz” demiş atalarımız, biliyorum. Ancak asillerin azmayan asıllarını bulmanın zorluğu içerisinde, azınlıkta kalan asillerin sayısının azlığını farketmenin yürekte bıraktığı buruk acıyla, henüz umudunu yitirmemiş, aslını unutmamış, asil ruhlu çocukların dudaklarına bir parça kokmayan bal sürmek maksadıyla bir yazı yazmanın ne zorlu bir uğraş olduğunu biliyorum.

Başımızı belaya sokmamak için çenemizi tutmamız ve haddimizi bilmemiz gerektiğini biliyorum!
“Bırak herşey değişsin, sen değişme, sonunda sen değişik olursun” ilkesinin çelişkili görünmesine rağmen bir o kadar da tutarlı bir tutum olduğunu biliyorum. Belki de “değişmeyen tek gerçek değişimin kendisidir” ifadesini kendi tutarsız değişimlerini gizlemek maksadıyla bir ilke haline getirmiş olan kimi ilkesiz ve de ülkesiz aydınların, karanlık güçlerin maşası olmayı ve esen rüzgara göre rotalarını bulmak maksadıyla çoban yıldızının yönünü bile inkara kalkışanların maskesini düşürmek amacıyla böyle bir yazının gerekli olduğunu biliyorum. Yine de değişmeyen ve de hiç değişmeyecek olan ve değişmeden de kendini yenileyebilen bazı düşünce ve doğruların, eninde sonunda yolunu bulmakta zorluk çekenlerin imdadına yetişecek bir kılavuza dönüşeceğini biliyorum.

Bazen sağlıklı iletişim kurabilmek için yeni ve sıradışı yollar denememiz gerektiğini biliyorum!
“Doğru olanı dokuz köyden kovarlar” ama onuncu köy varsa gidecek, doğruyu dosdoğru bir şekilde söylemenin yanlış bir şey olmadığını biliyorum. Çok zor bu kadar eğrinin arasında doğruyu bulup söylemek ama imkansız olmadığını biliyorum. Çünkü “doğru” yalnız acı olanı söylemek, çirkinden söz etmek, yanlışları göstermek değil, sevgiyi de belirtmek, iyiyi de söylemek, güzeli de göstermektir, biliyorum. Eğer orda bir köy varsa uzakta (veya yakında !) gidemedikten, göremedikten sonra o köye, o (onuncu !!!) köyün bizim köyümüz olduğu yalanına inanmanın düpedüz salaklık olduğunu biliyorum.
Biliyorum başkalarının ayıplarını ve günahlarını araştırmayı terk edenin kendi ayıplarını ve yanlışlarını görüp düzelteceğini söylemiş Hz.Ömer. Bunun ne doğru bir tespit olduğunu biliyorum. İnsanların sırf yanılgılarına göre değer biçenler cahillerle budalalardır elbette. Olgun ve bilgili kişler ise her zaman ve her yerde herkeste doğru ve iyi yanları da arayıp bulabilirler isterlerse, biliyorum. Çünkü iyiliği yalnız iyiler anlar, kötülüğü ise herkes…

Kendimizi geliştirebilmek için bizden daha tecrübeli ve bilgili insanlara kulak vermemiz gerektiğini biliyorum!
Bilgisiz olduğumuzun şuuruna varmak bilgiye atılmış büyük bir adımdır ve bin kilometrelik bir yolculuğa bir adımla başlanır biliyorum. “Bildiğim tek şey bir şey bilmediğimi bilmektir” sözünü hemen herkesin bildiğini ama aslında ne anlama geldiği konusunda pek kafa yormadıklarını biliyorum. Çünkü bunu söyleyen birçok kişinin çok şey bildiğini düşündüğünü ve bu sözün şuuruna varmanın kolay olmadığını biliyorum. Bense birçok konuda, bir çok yerde, birçoklarımızın haddini bilmesi gerektiğini biliyorum.
Hayatın incelikten yoksun hilekarlar, alçak yalancılar ve korkak aptallar tarafından kaba biçimde oynanan kötü bir komedi; belki de traji-komedi olduğunu biliyorum! Çünkü yaşam gerçek bir karmaşa, kötülük arsız ve güçlü… Güzellik büyüleyici ama az. Mutluluk çok kısa. İyilikse çok çabuk yitip gidiyor. Günler adiliklere dönüyor. Duyarlı insansa yok denecek kadar az. Ama bu haliyle bile dünya bir yanılgı değil, bir fantezi değil, geceden kalma kötü bir düş değil. Her gün yeniden ve yeniden uyanıyoruz yaşama, büyük ve bitmez bir umutla. Ne unutabiliyoruz, ne de savsaklayabiliyoruz. Ne yok sayabilir ne de vazgeçebiliriz. Biliyorum. Çünkü “bak güzel günler yola çıkmış geliyorlar” diyor Mevlana…

Hayatta ne bulacağımızın neyi, nerede ve nasıl aradığımıza bağlı olduğunu biliyorum!
Aşkı anlamak mı gerek, hissetmek mi veya aramak mı? Yoksa bir yerlerde ansızın bulmak mı, ya da tanımını yapabilmek mi gerekli, bulabilmek ve yaşayabilmek ve de hissetmek için… Sadece bütün bunları düşünmenin çok gereksiz olduğunu biliyorum. Ama Bernard Shaw’un “aşk bir kişi ile geri kalan herkes arasındaki farkın çok fazla abartılmasıdır” dediğini biliyorum. Balzac da “ aşk aşı gibidir, insanın ikincide ağır hastalanmasını önler” diyor. Aşkın büyük bir hoca olduğunu biliyorum yanlızca… Birçok şey öğretmeye çalışan, iyi niyetli ve çalışkan, ama çoğu zaman yapmaya çalışırken pervasız ve acımasızca yıkıveren… İnsan iki şeyi saklayamaz bu yüzden; sarhoşluğunu ve aşık olduğunu… Çünkü aşkın akılla pek işi olmaz. Gayet iyi biliyorum…
Yazdıklarımın çoğunun okuyanların çoğu tarafından anlaşılmayacağını ve/veya yanlış anlaşılabileceğini biliyorum. Ama “ne kadar büyük düşünürsen o kadar yanlış anlaşılırsın” diyor Emerson. Dolayısıyla bunun çok ehemmiyetli olmadığını biliyorum. Hem ne söylerseniz söyleyin, söyledikleriniz karşınızdakinin anlayabildiği kadardır demiyor mu Mevlana? Bu sebeple anlamadan eleştiren veya daha kötüsü anlamaya çalışmadan eleştirmeye girişenler olabileceğini biliyorum. Nihayetinde Cemil Meriç üstadın dediği gibi denize atılmış bir şise her kitap (yazı), içine gönlünü boşaltığın şişeyi belki açarlar belki açmazlar. Sorun yok… Biliyorum.


Mutluluğu yakalayabilmek için, güzellikleri farkedebilmek için iyimser bir bakış açısına ihtiyaç duyduğumuzu biliyorum.

Mecaz-ı Hayat

Hayat güzel
Güzel anılar gibi
Şefkatli analar kadar
Masum bir çocuk gibi güzel.

Nefret çirkin
Asık suratlar gibi
Sevimsiz yalanlar kadar
Sahte bir gülümseyiş gibi çirkin.

Ölüm hüzünlü
Yürek sızlatan ağıtlar gibi
İç yakan şarkılar kadar
Fani bir ömür gibi hüzünlü.

Yaşam güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar kadar güzel
Ağıt yakan masum analar gibi
Güzel ve hüzünlü.

Hayat pembe hülyalar kadar
Hüzün dolu anılar gibi
Korku dolu kabuslar kadar
Ve güzel olan her şey gibi
Yalnızca mecaz!


Fuat ÖZKUL
 

KatreiAsk

Özel Üye
Katılım
1 Şub 2010
Mesajlar
530
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Çorum
gerçekten çok şey biliyosun :D:rolleyes:
ne diyim emeğine sağlık ;)
 

imqossibLe

Yeni Üye
Katılım
29 Ağu 2008
Mesajlar
832
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Düzce
Başımızı belaya sokmamak için çenemizi tutmamız ve haddimizi bilmemiz gerektiğini biliyorum!
biliyorum bunu bılıyorsan susmak zorunda oldugunuda bılıyorum:D
emegıne saglık
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Hz. Ali’nin; “Akıl tamam olduğunda, söz azalır” sözünü biliyorum.
Cemil Meriç’in “Söyleyecek sözü olanın sükutu intihardır” sözünü de biliyorum...
Rica ederim arkadaşlar;)
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
teşekkürler isokor:)
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
ricalar seher:)
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Yıllar önce Hz Ali nin bi sözünü okumuştum
'Bilmediklerimi ayaklarımın altına alsam başım göklere ulaşır'
Bunu söyleyenin 'ilmin kapısı lakabını'taşıyacak dercede bilgi sahibi oldugunu düşününce.....
En zoru da bilmiyorum diyebilmektir
Ama bilmiyorum demek ögrenmenin başlangıcıdır ilk kuralıdır
Bilmek ya da bilmemek ünlü düşünürü digerlerinden farklı kılan neydi
Sokrates bir söyleşisinde 'Bildigimi bildigim kadar bilmedigimi de biliyorum 'diyor ya hani yalın bi söz ama bunu kendi sınırlarımız içinde degerlendirdigimizde nasıl bir bilgeligi barındırdıgını anlayabiliyoruz..
Neyse ben gene çok konuştum:p only roses teşekkür eder;)
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
çok konuşman yazıyı okuduğunu üzerine bişeyler kattığını ifade ediyo toprağım. only roses'e ricalarımla;)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst