_Günün Şiiri_

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Her gün begendiginiz şiiri ekleyebiliriz hayırlı olsun;)

Hiçbir ayrılıkta hoş/ça kalamıyor insan!


Gece yarısına yaklaşıyor zaman
Bu vakitlerde gitmiştin en tavırsız halinle
Umursamaz zamanların vardı
Sırtında ne eksik bir düş ne fazla bir gülüş vardı
Geldiği gibi gitmiyordu aşk
Masada yarım kalmış bir hayat,ucu yırtılmış birkaç anı var.

Zamanı geliyor yaklaşıyoruz geceye,
Gece yarıları yaklaşıyor bize..
Dizilir peşi sıra eksik kalmış söz kırımı heceler..
Kelimeler eksik
Kelimeler yetersiz
Kelimeler seni yitirmiş.

Vakit geçiyor gece yaklaşıyordu bize..
Aklından geçen ne varsa ayrılığı besteliyordu
Sözlerinde fikrin,satırlarında suretin
Senden geçiyordu,
Senden geliyordu ayrılık..
Sendeliyordun!


Dudağından akan mavi cümlelerin yok oluyordu
Bilmediğin yolculuğun seyrine akıp gidiyordun
Sözlerine karan/lık bürümüş cümleler kurup,aynı karanlıkta yol alıyordun.


Tenine sis değmemiş bir gökyüzü arıyorsun,
Yönün yanlış!
Yolun yanlış!
Sen yalnızsın/ben yalın
Benim artık tek kalabalığım gece yarılarında bana yaklaşan yıldızlarım.

Düşte bile ayrı kalsan
Hiçbir ayrılıkta hoş/ça kalamıyor insan!


 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Yaslandım Kendime...


/ardımda bana yaslanan yürek!
Yaslandım Kendime... artık kime yaslana…/


yaslandım kendime,
k/arlanan gecede, üşürken ellerim
muhasebemin ağırlığında terledim;
ne de yalnızmışım meğer,
ağlamak ne de çok yakışırmış sîmama,
sevmek yüreğime

yaslandım kendime,
adımlarım geri sayarken fütursuzca
korkularımı bağladım içimdeki zindana,
cesaretimin yaralarını sarıp yola sevdalandım
ağzımda aşk’ın acımsı tadı,
zihnimin kuyularında Yusuf’un sevme sanatı,
terliyorum ayazda; ateşim içimde…

yaslandım kendime,
tâ derûnumu vuran notaların söze dokunan tınısında,
söze dokunan her yüreğin içimde bıraktığı izle,
kendime teselliler verdim, omuz oldum kendime
belimi bükmesin diye hazan,
süpürdüğüm yapraklar yüreğimin meyveleri olmasın diye
yaslandım kendime,
içimin yakarışını dinleyeyim diye

yasladım kelimelerimi can evime
dualarıma,
sustum…
ve
öldü(m) kelimeler(imle)!
/ölmek yakıştı bana/
nokta!​

 

xyzes

Yeni Üye
Katılım
5 Nis 2010
Mesajlar
150
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Eskişehir
SEVDA BİR ATEŞ BULDU SENDE..
Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni
Artık kimse denizi bilmiyor.



Dirseklerini masaya koyuşundan belli
Gelip geçen bir günü bitirmek istemediğin,
Sevda bir umut buldu sende.



Ey bir yolcu listesinde bir ölüyü arayan,
Artık kimse gözlerini bilmiyor.



Şunu imzala,
Bir mektup, bir telgraf alındısı değil
Unutulmuş bir sevdadır kapını çalan
Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan,
Kimse artık bir şey giymek istemiyor.



Sonra bir pencereden kendine
Ayışığı gibi vuran sen,
Ne sana, ne başkasına benziyor.



Ve işte bir dip balığı su boşluğunda,
Çırparaktan yüzgeçlerini,
Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor...

Edip Cansever( 1928 - 1986 )
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
ikimizdik, sen ve ben, bir çiçekle
onun tomurcuğu arasında bir yerde;
öylece durur muyduk, ikimiz gibi¿
dâima birlikte olurduk hüzünlerde...


anımsar mısın, yaz günü, bir bahçeyle
gizledikti kendimizi birbirimizden;
sen ve bahçe, ben ve bahçe, sen ve ben:
akşamlar derlerdik her ikimizden...


üşürüz, çünkü uzağız şimdi o yazdan;
ey! birazdan bir yazdan geçer olan,
ey!
kimbilir ne anlama geliyor artık,
şu eskiden “hüzün” dediğimiz şey¿
 

eebru

Özel Üye
Katılım
30 May 2010
Mesajlar
653
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Malatya
Yanımda bir resmin olsun isterdim
karanlık günlerimi aydınlatacak
odamda varlığın olsun isterdim
soğuk kış günlerimi ısıtacak
gözlerini isterdim
rezil yaşantımı görebilecek
ıslak dudaklarını isterdim
içimde ki ateşi söndürecek
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Akşamı getiren sesleri dinle
Dinle de gönlümü alıver gitsin
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir
dokununca renkleri yıkılan...
Çünkü küskün çocuklar inanmazlar.
Ki inanmak küskün bir çocuğun en büyük kan kaybıdır.
Susarım içimde bir yangın başlar.
Dokunsam arta kalan sen kül olan ben.
Taş duvarlar yanmaz bilirim.
Büyük yangınların isini giyinirler.

(ama nafile..
hiçbir kalem ve hiçbir ben sonraki sayfada aynı sen'i bulamıyoruz.
uzaklar hep uzak kalıyor sevdaya...
sen yine de artık sesime düşme.)

Her gece gözlerimden hatıralar çalınmış.
Bir denizci ağ atmış yalçınlaşmış düşlerime...
Düşmüşüm.
Bir ses... giden gitmiştir demiş...
Susmuşum...
Bir baharın bedeliydi bu...

Kahraman Tazeoğlu
 

ayberk228

Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2010
Mesajlar
506
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bölüm:
Halkla İlişkiler
Şehir:
Eskişehir
Şimdi susuyorum,
Dilimle hiçbir kelimeyi eskitmeyeceğim artık

Defalarca söylenmiş aşk itiraflarına
bir yenisinide ben eklemeyeceğim.

Susturuyorum sözlerimi
ve susturuyorum gözlerimi.
Artık gizli
hikayeler anlatmayacak bakışlarım sana
Ağıt yakmayacak gidişine.

Sayıklamayacağım ismini ve
dualarım sadece yürekten haykıracak yar diye.

Şimdi susuyorum,
Harflerden oluşmuş siperlerin ardına saklanmayacağım.

Hiç bir acıya ses bombaları patlatmayacağım.
Parantezlerin kör zindanına
adını yazmayacağım
Soru işaretlerine takılıp,
Ünlemlerin kazdığı
kuyulara düşmeyeceğim.
Son cümlelerimi yarım bırakıp
seni üç noktaların
üzerinde bekletmeyeceğim.
Bilmediğim tüm sorulara cevap diye seni
sunmayacağım.

Şimdi susuyorum,
Ne yağmurlar,ne çeşmeler yetmiyor susuzluğuma

Susuyorum
ve seni sevdiğimi kimselere
söylemiyorum.

En güzel aşklar susarak yaşananlar
Diyorsun,öyle değil mi?
Susuyorum o zaman peki
İşte şimdi susuyorum
Gecelerde...
Gündüzlerde...
Hasret Nöbetlerinde...
Özledikçe...
Ağladıkça...
Yanlız kaldıkça...
Sustukça; susuyorum
Sana Susuyorum Anlasana...
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Dar Dünya

Yüreğim gövdeme sığmıyor
Gövdem odama
Odam evime sığmıyor
Evim dünyaya
Dünyam evrene sığmıyor
Patlayacağım

Acımın acısından susmuşum
Ki suskunluğum göklere sığmıyor
Böyle bir acıyı kimlere nasıl
anlatacağım
Gönül dar geliyor sevgime
kafam beynime
Ah şakaklarım
çatlayacağım

Anladım artık anladım
Kimselere anlatamayacağım

Aziz NESİN
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Ağır Yaralı


Beni ta kalbimden vurdu gidişin
Bütün umutlarım ağır yaralı.
Aklımdan çıkmıyor veda edişin
Bütün duygularım ağır yaralı.

Aşkımız verirken en son nefesi
Yıkıldı gönlümün sevda kalesi
Sırtımda sanki bir bıçak darbesi
Bütün anılarım ağır yaralı.

Dünyayı başıma yıkmışçasına
Bağrıma kurşunlar sıkmışçasına
Sanki bir savaştan çıkmışçasına
Bütün anılarım ağır yaralı...

Ahmet Selçuk ilkan
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Sana Sevmeyi Öğrettim Ama Sen Beni Sevmedin - Kahraman TAZEOĞLU


Sana sevmeyi öğrettim… Ama sen beni sevmedin…

Bir Eylül günü… Susmak için yazıyorum bu sefer…
Şehrin ortasında kalan yanımdan bahsediyorum…
yani, senden, yani bizsizlikten çoraklaşmış kelimelerimden…
Yani buruşturulmus kirli bir peçete gibi burusturdugun adımdan,
yani sevdama ağıtlar yakan çocuk yüreğimden,
yani ellerimle mezara koydugu yanakları al al kızımdan,
yani gidişinin tamda eylül tadından…

Kırgınım üstelik sana…

Beni geceye mahkum eden her faniye olduğundan daha çok…
Kendimi ararken kör karanlıkta,
elma dedim, ölüm çıktı karşıma…
Oysa sen “işte bu sana ölümlerine bedel” dediğim “mucizemdin”
hafızamda aşk var,
karıştırıyorum galiba…
Mucizeler güzel bitmez miydi¿

Her hangi iki insanın karşılaşamayacağı gibi karşılaşmıştık seninle.
Birbirine kıyısı olmayan kentleri komşu yaptık önce.
Ve sonra daldım gözlerine.
Gri kentlerin beyaz çocukları kadar siyahtı gözlerin…
ellerin üşürdü, ağlardım… ellerin üşürdü, yanardım…

Kırgınım sana…

Bir oyunun tamda ortasındaydım.
Saklanıyordum içimden.
Kaçıyordum…
Sobelemeye hiçte niyetim yoktu üstelik.
Adım geceydi ve gece saklıyordu yara izlerini.
Sonra gökyüzünden bir cemre düştü ışıl ışıl.
Aydınlandım, yakalandım, sobelendim…
Artık yaralarım belli oluyordu…

Gözyaşı ile karışık bir acıma tadında uzattın ellerini…
Anne tarafına denk gelmiştim sanırım.
Kabuklarım vardı ya; kan oldu şimdi…

Masal dedim, olsa olsa masal dedim sana.
Çünkü hiçbir şefkat bu kadar acıtmıyordu canımı
ve hiçbir şehir ben olmuyordu sen olmayınca.
Mekansızdım yani ama geceydim.
Bütün şehirlerin üstüne seriliyordum her günbatımında
ama senin şehrine gün olan başkaydı,
gün tadındaydı ve gece lüzumsuzdu…

Kırgınım sana güzel insan…

Bir tek sen bilirdin yarımlığımı.
Beni sahiden leyleklerin getirdiğini
ve en az bir leylek ailesi kadar yuvaya sahip olduğumu bir sen bilirdin.
Anne ve baba diyemeyişimi leyleklerin dilsizliğine verdiğimi bir sen bilirdin.

Gene saçmalıyorum sanırım.. öyle ya seni ne kadar sevdiğimi de bilirdin…

Hani koşarak, kaçarak gelirdin bazen…
Neden demezdim; öylesine derdin.
Anlat derdim; Susardın.
Susma derdim; ağlardın.
Ağlama derdim. Niye derdin.
Boğuluyorum derdim; Susardın…
Niye sustuğunu bilirdim, ağlardım…
çaresizdim.

Kırgınım sana işte…
Neden deme…
Kırılacak kadar olan hiçbir şeyim yokta onun için.
Beyaz sen kadar kimseye yakışmıyor ;
onun için, aynalar canımı acıtıyor,
gece artık beni saklamıyor ve kızım,
Kardelen’im ölüler ülkesinde karlar altında üşüyor onun için.

Hadi yüzüne o maskeyi tak şimdi.
Çehren değişsin.
Bana yabancı olduğun maskeyi tak.
Adım yine önemsiz bir harf dizilimi olsun.
Hadi tak o maskeyi şimdi.
Gözündeki izlerimi silsin.

Belki de kırgınım sana.

Öyle bir gittin, karanlık daha bir kör buralarda.
Faili belli bir intiharsın şimdi.
Avazım çıktığı kadar bağırsam ne değişir.
İç kanamalı susmalar düştü payıma.
Darağacındaki kelimelerim intikam peşinde yüreğimden
ve sen ne de olsa bir şehrin her hangi bir yerinde,
kimsenin görmediği kan izleriyle elindeki resmi yırtıp rüzgara bırakan,
gözyaşı Kızıldeniz bir yabancısın şimdi…

Şairin dediği gibi : Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…

Ve yazacaklarım bitmedi… Ölürsem belki…!!

Kahraman Tazeoğlu
 

Sosyolog_60

Özel Üye
Katılım
2 Eki 2009
Mesajlar
369
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Tokat
Ve kış kapıda

Ve Kış Kapıda

Ve kış kapıda ,yağan yağmurlarda habercisi
Ağır değil mi bir yürekte ikinci kışı karşılamak
Ben , bense bir kışı yaşamıştım halbuki
Zor olmasa gerek ikinci bir kışı karşılamak

Ne kadarda neşeliydi ,ben yalnızken , ağaçlar
Onlarda dökmüş yapraklarını , artık onlarda yalnız
Yerlere düşer olmuş,dallarda birleşen yapraklar
Onlarda sararmış , artık onlarda yalnız

Şimdi sessiz ve terkedilmiş
önünden yalnız geçtiğim , o ışıltılı parklar
Şimdi onlarda yalnız , onlarda terkedilmiş
Nerde bana nispet yapan , o mutlu insanlar


M. ABDULLAH SÖZKESEN
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Unuttum, bana ne vakit gelmiştin,
Saklayacaktım seni.
Yüzün gözümde kalacaktı.
Bilmeyecektin böylesine sevildiğini.
Uykusuz gecelerimde büyüyecek,
Sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın...
Olmayacaktın sıradan...
Eskitmeyecektim sevdamı...
Yoksa yine mi beceremedim¿
Ama yine de hoş geldin,
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Bir, İki, üç, dört
Önüm-arkam sobe..
Saklanmayan ebe....!!!
Olmaz ki..
İçime de saklanılmaz ki...



Necdet GÖKNİL
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Rüzgarı seviyorum en çok
Çünkü bir rüzgar seviyor beni
Ensemden okşayıp
yanağımdan öpüp gidiyor
Ne zaman öpüceğini bilmeden
hep seviyorum rüzgarı
hep essin istiyorum bir rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Güneş açsa eriyorum
Yağmur yağsa ıslanıyorum
Rüzgarı seviyorum en çok
Ben en çok rüzgarı seviyorum ya
Sen rüzgarsın galiba...
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Kandilli yüzerken uykularda
mehtabı sürekledik sularda.

bir yoldu parıldayan, gümüşten,
gittik... bahs açmadık dönüşten.

hulya tepeler, hayal ağaçlar...
durgun suda dinlenen yamaçlar...

mevsim sonu öyle bir zaman ki
gaip bir musikiydi sanki.

gitmiş kaybolmuşuz uzakta
rüya sona ermeden şafakta...


Yahya Kemal Beyatlı
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Karşımdasın işte...

Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.

Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.

Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.

Tıkandığım o an,

...elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,

aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.



Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.

Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.



Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,

bitti artık hepsi...

Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.

Bakış açım belli oldu yine.

Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.

Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.

Dağlara çarptım her esişimde.

Yollara küfrettim her gidişinde.



Demiştim sana hatırlarsan:

"Önemli olan

'zamana bırakmak' değil,

'zamanla bırakmamak'tır..."

Şimdi bana, geçen o zamanın

Unutulmaz sancısı kalır.



Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?

Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim..


NAZIM HİKMET
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Kimseler üzülmesin diye üzülmekten yoruldum.
Yoksa benim derdim bana yeterdi
Herkesin derdine derman ararken
Son trende ömrümden öylece geçti
Garip bir bilinmezdi beni böyle yıpratan
Hüzün mü mutluluk mu bu boş koltukta
Ömrümün sonuna kadar kalacak olan
İki hüzün bir koltuğa
Çekinmeden sığar da
İki mutluluk yan yana
Neden gelmez acaba
Aklımda kalan bir şarkı cızırtılı radyoda
hüzün makamından sesleniyor ince fasılla
Vazgeç diyor ey sevgili dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç


Bedirhan GÖKÇE
 

Aşkaimtisal

Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
539
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Hafif yağmur var, düşlerim yarı ıslak.
Yalnızlık filizleniyor saksıda, umutlarım yarı çıplak.
Göz yaşı ve yağmurla besliyorum onları.
Goncalar ha açtı, ha açacak.
Sevda ve aşk yoksunu bedenim kanatlandı,
...Ha uçtu ha uçacak.
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Karıcığım,
Hasretliğin on ikinci yılı
Gönül ağzına kadar dolu
Sen diyorum İstanbul geliyor aklıma
İstanbul diyorum sen
Sen şehrim kadar güzelsin
Şehrim senin kadar acılı.


(Nazım Hikmet'in karısı Piraye'ye yazdığı şiir..)

 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,728
Son üye
Steventiz
Üst