Hazır-Cevap
Özel Üye
- Katılım
- 7 Eyl 2007
- Mesajlar
- 3,301
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
Aykut Erçetin
2003 yılında takıma katıldığında Galatasaray kalesini uzun yıllar koruması bekleniyordu. Mondragon'un sakatlandığı dönemlerde forma şansı buldu; ancak hiçbir zaman güven vermedi.
2006 yılında Fenerbahçe ile oynanan kupa maçında Alex'ten yediği frikik golü, onun hakkında net bir mesaj veriyordu aslında. Serbest vuruş sırasında Aykut'un barajın arkasına geçmesi ciddi fundamental (temel bilgi) eksikliklerinin olduğunun göstergesiydi. Üstelik Almanya gibi bir ülkeden yetişmesi, bu eksikliğin, aldığı eğitimden kaynaklanmadığını gösteriyordu.
Mondragon takımdan ayrıldıktan sonra Galatasaray yine yabancı kalecilere mahkûm oldu. De Sanctis ve Leo Franco'nun gerisinde kalan Aykut, sezon başında birinci kaleci konumuna yükseldi; ama Sivasspor ve OFK Belgrad maçında yediği goller, hiçbir gelişme göstermediğinin en büyük kanıtı.
Artık 27 yaşında olan Aykut'un, takımda kalmasının bir anlamı yok. "Yerli kalecilere şans" nidasıyla oynatılan Aykut'a tanınan fırsat Ufuk'a tanınırsa, Türk futbolu ve Galatasaray açısından daha olumlu şeylerden bahsedebiliriz.
Gökhan Zan
Beşiktaş ile olan sözleşmesi bittiğinde tüm spor kamuoyu Gökhan'ın Anadolu'da bir tura başlamasını bekliyordu. Bitmek bilmeyen sakatlıkları nedeniyle Euro 2008'de gösterdiği performansın uzağında kalması bu düşünceyi kuvvetlendiriyordu. Ancak Galatasaray ile anlaştığının açıklanması, sarı-kırmızılı taraftarlarda soğuk duş etkisi yarattı.
Ağır ve çabuk sakatlanan Gökhan'ın takıma ne vereceğini herkes merakla bekliyordu. Nitekim şampiyon takımdan alınan deneyimli stoper, her zaman olduğu gibi sakatlıkların pençesine düştü. Oynadığı sınırlı zamanlarda her zaman yaptığı hataları tekrar eden Gökhan'ın transferi, Galatasaray için büyük bir hata olarak kayda geçti.
Öyle ki devre arasında onun yerine transfer edilen Lucas Neill, herkese rahat bir nefes aldırdı. Sarı-kırmızılı ekibin formasını sadece 16 kez giyebilen Gökhan'ın bitmek bilmeyen sakatlığı nedeniyle bu sayıyı arttırabileceğini ve Galatasaray'a faydalı olabileceğini düşünmek hayalcilik olur.
Semih Kaya gibi gelecek vaadeden bir stoperin önünü kestiğini de düşündüğümüzde, Gökhan'ın oynamadan sarı-kırmızılılara ne kadar zarar verdiğini görebiliyoruz.
Barış Özbek
Rot-Weiss Essen'den Serkan Çalık ile beraber transfer edilmişti. Geçmişte Galatasaray'a çok şey katan gurbetçi yıldızlar gibi olması bekleniyordu.
Ancak zaman geçtikçe mücadele etmekten başka bir şey bilmeyen sıradan bir orta saha oyuncusu olduğu anlaşıldı. Ekürisi Serkan Çalık ise sakatlandı ve takımdan gönderildi. Tüm bunlara rağmen Barış, her gelen teknik direktörün kadrosunda mecburiyeten yer aldı.
Hücuma katkısı olmayan, sürekli pas hatası yapan ve ölçüsüz sertlik uygulayan Barış'ın geçtiğimiz sezon oynanan Sivasspor maçında salladığı tekmeyle yolun sonuna geldiği düşünülmüştü.
Yaz ayları boyunca takımdan gönderilmesini bekleyen Galatasaraylı taraftarlar bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. Sarı-kırmızılı taraftarların, zayıf tekniğiyle düşük oyun zekasını muhteşem bir biçimde harmanlayan Barış Özbek'in takımdan ayrılacağı gün için özel kutlamalar planladıkları iddia ediliyor...
Mustafa Sarp
Bursaspor'dan bonservis bedeli ödenmeden transfer edildi. Ancak onun boşluğunu Hüseyin Çimşir ile dolduran Bursaspor, sezon sonunda şampiyon oldu! Hırslı ve kritik goller atan bir oyuncu imajı uyandırdı; ancak takımın yediği hemen her golde bir şekilde hatası vardı.
Gününde olduğu zaman orta sahada topu kapmayı iyi bir şekilde beceriyordu. Ama kazandığı topları etkin bir biçimde kullanamaması takımı yavaşlatıyordu. Topa karşı nasıl davranacağını bilmediği açıkça görülen Mustafa Sarp'ın, formasını yırtarak hırs gösterisi yapması taraftarların gözünü boyamaya yetmişti.
Büyük maçlarda ortadan kaybolan ve bir orta saha oyuncusu için gerekli olan teknik becerilerden yoksun olan Mustafa'nın, Rijkaard gibi bir teknik adamın oluşturmaya çalıştığı sisteme ne kadar uyum sağlayacağı tartışılır.
Oynadığı futbolu gören taraftarlar da artık hırs gösterilerine kanmıyor. Takımdan ayrılması durumunda Galatasaray'ın daha iyiye gideceğini garanti edebiliriz
Goal.com
2003 yılında takıma katıldığında Galatasaray kalesini uzun yıllar koruması bekleniyordu. Mondragon'un sakatlandığı dönemlerde forma şansı buldu; ancak hiçbir zaman güven vermedi.
2006 yılında Fenerbahçe ile oynanan kupa maçında Alex'ten yediği frikik golü, onun hakkında net bir mesaj veriyordu aslında. Serbest vuruş sırasında Aykut'un barajın arkasına geçmesi ciddi fundamental (temel bilgi) eksikliklerinin olduğunun göstergesiydi. Üstelik Almanya gibi bir ülkeden yetişmesi, bu eksikliğin, aldığı eğitimden kaynaklanmadığını gösteriyordu.
Mondragon takımdan ayrıldıktan sonra Galatasaray yine yabancı kalecilere mahkûm oldu. De Sanctis ve Leo Franco'nun gerisinde kalan Aykut, sezon başında birinci kaleci konumuna yükseldi; ama Sivasspor ve OFK Belgrad maçında yediği goller, hiçbir gelişme göstermediğinin en büyük kanıtı.
Artık 27 yaşında olan Aykut'un, takımda kalmasının bir anlamı yok. "Yerli kalecilere şans" nidasıyla oynatılan Aykut'a tanınan fırsat Ufuk'a tanınırsa, Türk futbolu ve Galatasaray açısından daha olumlu şeylerden bahsedebiliriz.
Gökhan Zan
Beşiktaş ile olan sözleşmesi bittiğinde tüm spor kamuoyu Gökhan'ın Anadolu'da bir tura başlamasını bekliyordu. Bitmek bilmeyen sakatlıkları nedeniyle Euro 2008'de gösterdiği performansın uzağında kalması bu düşünceyi kuvvetlendiriyordu. Ancak Galatasaray ile anlaştığının açıklanması, sarı-kırmızılı taraftarlarda soğuk duş etkisi yarattı.
Ağır ve çabuk sakatlanan Gökhan'ın takıma ne vereceğini herkes merakla bekliyordu. Nitekim şampiyon takımdan alınan deneyimli stoper, her zaman olduğu gibi sakatlıkların pençesine düştü. Oynadığı sınırlı zamanlarda her zaman yaptığı hataları tekrar eden Gökhan'ın transferi, Galatasaray için büyük bir hata olarak kayda geçti.
Öyle ki devre arasında onun yerine transfer edilen Lucas Neill, herkese rahat bir nefes aldırdı. Sarı-kırmızılı ekibin formasını sadece 16 kez giyebilen Gökhan'ın bitmek bilmeyen sakatlığı nedeniyle bu sayıyı arttırabileceğini ve Galatasaray'a faydalı olabileceğini düşünmek hayalcilik olur.
Semih Kaya gibi gelecek vaadeden bir stoperin önünü kestiğini de düşündüğümüzde, Gökhan'ın oynamadan sarı-kırmızılılara ne kadar zarar verdiğini görebiliyoruz.
Barış Özbek
Rot-Weiss Essen'den Serkan Çalık ile beraber transfer edilmişti. Geçmişte Galatasaray'a çok şey katan gurbetçi yıldızlar gibi olması bekleniyordu.
Ancak zaman geçtikçe mücadele etmekten başka bir şey bilmeyen sıradan bir orta saha oyuncusu olduğu anlaşıldı. Ekürisi Serkan Çalık ise sakatlandı ve takımdan gönderildi. Tüm bunlara rağmen Barış, her gelen teknik direktörün kadrosunda mecburiyeten yer aldı.
Hücuma katkısı olmayan, sürekli pas hatası yapan ve ölçüsüz sertlik uygulayan Barış'ın geçtiğimiz sezon oynanan Sivasspor maçında salladığı tekmeyle yolun sonuna geldiği düşünülmüştü.
Yaz ayları boyunca takımdan gönderilmesini bekleyen Galatasaraylı taraftarlar bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. Sarı-kırmızılı taraftarların, zayıf tekniğiyle düşük oyun zekasını muhteşem bir biçimde harmanlayan Barış Özbek'in takımdan ayrılacağı gün için özel kutlamalar planladıkları iddia ediliyor...
Mustafa Sarp
Bursaspor'dan bonservis bedeli ödenmeden transfer edildi. Ancak onun boşluğunu Hüseyin Çimşir ile dolduran Bursaspor, sezon sonunda şampiyon oldu! Hırslı ve kritik goller atan bir oyuncu imajı uyandırdı; ancak takımın yediği hemen her golde bir şekilde hatası vardı.
Gününde olduğu zaman orta sahada topu kapmayı iyi bir şekilde beceriyordu. Ama kazandığı topları etkin bir biçimde kullanamaması takımı yavaşlatıyordu. Topa karşı nasıl davranacağını bilmediği açıkça görülen Mustafa Sarp'ın, formasını yırtarak hırs gösterisi yapması taraftarların gözünü boyamaya yetmişti.
Büyük maçlarda ortadan kaybolan ve bir orta saha oyuncusu için gerekli olan teknik becerilerden yoksun olan Mustafa'nın, Rijkaard gibi bir teknik adamın oluşturmaya çalıştığı sisteme ne kadar uyum sağlayacağı tartışılır.
Oynadığı futbolu gören taraftarlar da artık hırs gösterilerine kanmıyor. Takımdan ayrılması durumunda Galatasaray'ın daha iyiye gideceğini garanti edebiliriz
Goal.com