İskender Pala-Gözyaşım..

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya

Gözyaşım,
Dizeler güzeli dedim sana inci inci, ve güzeller incisi koydum adını dizi dizi.
Yabanlara gönderdiğimsin hem akın akın, hem canımı verdiğimsin uzak yakın.
Sevgilinin geleceği yolları sulayıp süpürmek için sakladım seni.
Kirpiklerimi süpürge ettim; sultanlar ayağına düşürmek için tuttum ve bırakmadım
seni.

Gözyaşım,
Bütün boşluklarını sen doldurdun ömrümün. Söylenmedik sözler yerine sen vardın
yanımda. Sevdaya dair yeminlerden sonra sen vardın. Köhne zamanın direnci adına,
acı çağların yaşlısı ve genci adına yine sen vardın. Dikenler gülden habersiz iken,
gözler dilden de fersiz iken; zamanından geriye düşmüş acılar için, mânâda
biçimleri yitiren sancılar için; aynalarda eriyen sırlardan taşarak, ucu kıyamete
çıkan asırları aşarak; gerçekten daha gerçek kelamlarda ve Güzeller Güzeli'nden
vuslat müjdeli selamlarda sen vardın. Hep
sen vardın...

Bir gözyaşı, gül mevsiminde güle karşı akarsa aşk olur adı; sevgiyi damıtır en
derin yerinden. Suçlardan sonra tenha gecelerde akarsa tevbedir tadı; gönülleri
arıtır en kara kirinden. Madem ki gözyaşı bir kutlu demdir, elbette bir erdemdir.

Bir gözyaşı, bir cevherdir ateşten kaynayan ve alev gibi yanan. Özü sudur ama
avuçta bir yalım, gönülde bir yangın olur. Bir ateş düşünün, dumanı âh ile çıkar da
külleri göz yaşına karışır ya. Hayat bir mum alegorisidir hani, mumun başındaki
yanış gözde yaş olur da gözyaşı alevle barışır ya. Alev can ipliğini yakınca,
acıdır ki, bedenini eritir de mumun, su ile alev birbiriyle yarışır ya.
Aşıka göre
cennet olur cinnet ve kendi gözyaşında boğulur akıbet...

Gözyaşıdır ki yıkayarak yakar, yakarak yıkar. Arıtır ve eritir; temizler ve gizler.
Fazilettir, diyettir. Bu yüzden denilir ki gözyaşı yiğitler kârıdır ve civanmertler
vakarıdır.

Şaire unuttuğu mısrayı bir gözyaşı hatırlatır, şehrazad üveyikler uçuran acıları
bir gözyaşı anlatır. Sancılı damarlarda ölümcül çılgınlıkları gözyaşıdır okuyan
satır satır. Toplasan gözyaşlarını âşıkın, dalgalı bir deniz olur; süzülürken
bağrından, yakar geçer iz olur. Yalnız doğar gibi her insan, yalnız akar her damla
ve yağmur yağmur gözyaşıyla ıslanır nisan. Bir kere ölür de kahır yüklü savaşlarda
nice aylar batar ve Filistin'de sapanlar çakıl taşları, takaroflar kurşun yerine
gözyaşı atar. Ceylanları âmâ düşürünce avcılar, avcıları ceylanlar vurur, ve
hamuru sevdaların, gözyaşıyla yoğrulur. En son, yağmur kuşları konar kuşpalazı
çocukların salıncaklarına, gözyaşı şefkat olur.

Gözyaşı ki, kişinin kendisiyle kavgasının sonunda akarsa tomur tomur
mercandır; ve eğer pişmanlıklarla tartılırsa mübarek bir heyecandır.
Gül yüzlülerin kirini gülsuyu kokan gözyaşları alır.Ve damla damla gül
dökülen ellerde gül kokusu kalır.
Tohumu eken bilir
Göz yaşın döken bilir
Gül kadrin diken değil
Çileyi çeken bilir


Ve ey gözyaşım,
Bulutuna sadık yağmurlar gibi gel, ve kadim bir dostu uğurlar gibi git.
Bir atımlık mesafede yalnızlığın kurşunlanan coşkusuyla gel, geleceği savaşa
mecbur annelerin korkusuyla git. Geceyi içine döken tomurcukların yeşiliyle gel;
goncayı açılsın diye bekleyen bülbülün diliyle git.Bülbüller konan dallarda yaprak
gibi gel, ve derinlerde bendini yıkan bir ırmak gibi git. Yalınkalem savaşlara
meftun acılarla gel, pişmanlık dolu yüreklerden sancılarla git.


Ve ağlamaktan korkma gözüm!..



İskender Pala
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst