isokor
Özel Üye
- Katılım
- 31 Ocak 2010
- Mesajlar
- 2,048
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 0
- Bölüm:
- MEZUN
- Şehir:
- Konya
Beşikteş, CSKA Sofya'nın etten duvarını 90. dakikada Guti'nin ortasında Ernst'in Kafasıyla yıktı ve UEFA Avrupa Ligi'ne 3 puanla Merhaba Dedi..
Avrupa Ligi'nde gruplara kalana kadar rakiplerini farklı skorlarla dize getiren ve alkışlanan Beşiktaş, CSKA Sofya sınavının genelinde beklenen agresif futbolunu sergilemekte zorlandı. Maç öncesinde rakipten çok Schuster'in kadrodaki revizyonu gündem yaratmıştı. Hakan ve Zapo'ya forma şansı verecek olması tartışmanın boyutlarını genişletmişti. Tabata, 2 haftadır kulübede bekleyen Hilbert ve 3 maçtır 11'e giremeyen Holosko sürpriz isimlerdi. Tedavisi süren Quresma kulübede Bobo'nun yanındaydı. Alman hoca, futbolcularına "Hafta sonundaki Fenerbahçe derbisini unutun" dese de bu revizyon bir ölçüde Fenerbahçe maçını düşündüğünü gösteriyordu. Zaten alternatifli kadro böyle günler için değil miydi? Rakipten çok daha fazla endişe yaratan ise bozuk zemindi. Neyse ki; iki takım da kötü zemin yüzünden sakat vermedi.
YILDIZLARINI DA SÜRDÜ
Beşiktaş'ın ilk yarıdaki baskısı verimlilikten uzaktı. İsabetsiz şutlar, etkili kullanılan ama ceza alanında beyaz formalılarla bir türlü buluşmayan duran toplar tribünlere saç baş yolduruyordu. İkinci yarı baskısını arttırdı Beşiktaş. 47'de Nobre, 68'de de Tabata'nın kaçırdığı gollerin ardından Q7 ve Bobo sahaya sürüldü. Toplar çerçeveyi bulmaya başladı ama bu kez de kaleci M'Bolhi kedileşti. Artık "Maç bitti. Derbiye bakalım" düşüncesi ağır basıyordu ki, Beşiktaş'ın bu maçta en büyük gol silahı olarak beliren duran toplardan birinde Guti nefis kesti; Ernst ondan da güzel vurdu kafayı ve Kara Kartal'ı 90'da üç puana uçurdu.
Avrupa Ligi'nde gruplara kalana kadar rakiplerini farklı skorlarla dize getiren ve alkışlanan Beşiktaş, CSKA Sofya sınavının genelinde beklenen agresif futbolunu sergilemekte zorlandı. Maç öncesinde rakipten çok Schuster'in kadrodaki revizyonu gündem yaratmıştı. Hakan ve Zapo'ya forma şansı verecek olması tartışmanın boyutlarını genişletmişti. Tabata, 2 haftadır kulübede bekleyen Hilbert ve 3 maçtır 11'e giremeyen Holosko sürpriz isimlerdi. Tedavisi süren Quresma kulübede Bobo'nun yanındaydı. Alman hoca, futbolcularına "Hafta sonundaki Fenerbahçe derbisini unutun" dese de bu revizyon bir ölçüde Fenerbahçe maçını düşündüğünü gösteriyordu. Zaten alternatifli kadro böyle günler için değil miydi? Rakipten çok daha fazla endişe yaratan ise bozuk zemindi. Neyse ki; iki takım da kötü zemin yüzünden sakat vermedi.
YILDIZLARINI DA SÜRDÜ
Beşiktaş'ın ilk yarıdaki baskısı verimlilikten uzaktı. İsabetsiz şutlar, etkili kullanılan ama ceza alanında beyaz formalılarla bir türlü buluşmayan duran toplar tribünlere saç baş yolduruyordu. İkinci yarı baskısını arttırdı Beşiktaş. 47'de Nobre, 68'de de Tabata'nın kaçırdığı gollerin ardından Q7 ve Bobo sahaya sürüldü. Toplar çerçeveyi bulmaya başladı ama bu kez de kaleci M'Bolhi kedileşti. Artık "Maç bitti. Derbiye bakalım" düşüncesi ağır basıyordu ki, Beşiktaş'ın bu maçta en büyük gol silahı olarak beliren duran toplardan birinde Guti nefis kesti; Ernst ondan da güzel vurdu kafayı ve Kara Kartal'ı 90'da üç puana uçurdu.