Şeyma Nur Epli-Geçmez...

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Herkes Gibi Sofraya Oturursunuz. Yemek yersiniz. Onların iştahla yediği yemekler, size birer zehir gibi bakmaktadır. Böyle düşünmemeliyim, yemeliyim dersiniz. Boğazınız düğümlenir, yutmakta zorlanırsınız lokmaları. Aldırmaz, devam edersiniz. Kramp girer midenize bir avuç yemek yemiş olmanıza rağmen... Taş gibi oturur bir kâse çorba ya da birka...ç kaşık pilav..

Geçer dersiniz, her gün zorlarsınız kendinizi.

Geçmez...

Dışarıya Çıkarsınız, dar gelen evinizden kurtulmak için. Koskoca şehir ufalmıştır, ufaldıkça büyümüştür. Hem dardır sokaklar, caddeler hem de heybetli heybetli üstünüze yürür her şey.

Geçer der, inatla yürümeye devam edersiniz.

Geçmez...

Arkadaşlarınızla buluşup konuşursunuz. Her şeyi paylaşırsınız, anlatırsınız onlara. Onlar da uğraşırlar canla başla derdinizi hafifletmek, sizi birazcık olsun güldürebilmek için.

Konuştukça söyleyecekleriniz ve suskunluğunuz artar.

Bırakın gülmeyi tebessüm bile edemezsiniz. Onlar konuşur, siz dinleyemezsiniz kalbinizden başkasını.

Alışırım dersiniz yokluğuna, geçer bu günler zamanla.

Geçmez...

Gözyaşlarınızı azat edersiniz, belki ruhunuz da özgürlüğüne kavuşur, eskisi gibi heyecanla sarılır hayata yeniden diye.

Gözyaşlarınız akar, acılar yağar.

Yağdıkça büyür, yeşerir, fidan olur, kök salar yüreğinize pusudaki tüm ağaçlar. Gölgesinden nasiplenemazsiniz bu ağaçların, içiniz dışınız kavrulur yanar. Akan yaşlar yüreğinize yağar.

Yine de geçer ağladıkça dersiniz, ağlarsınız.

Geçmez...

Yalnızlığa gömülürsünüz deve kuşu gibi. Vücudunuz saklanmıştır, kalbiniz sobelenir hep. Başaramazsınız bir kuytuya saklamayı onu. Siz yalnızsınızdır, kalbiniz tıka basa onunla dolu.

Unuturum, geçecek bu günler dersiniz.

Geçmez...

Aklınızın kapısını çalarsınız bir gece vakti yolunuzu şaşırdığınızda. Yoldan çıkanlara cevap veremez akıl; sıkı tembihlenmiştir, iyi bir aile çocuğudur o. Nazlar, cilveler yaparsınız, ağzından laf almak için. "fiyatın ne kadar ahmak¿"der size, kafanızı duvardan duvara vurursunuz. Kurtulamazsınız aklınızın hakaretlerinden. Darılmıştır size aklınız.

Barışırız dersiniz, geçer bu dargınlık.

Geçmez...

Dışarıya Çıkıp koşmak ,kendinizden kaçmak, düşüncelerinizden uzaklaşmak istersiniz. Siz kaçtıkca, o gelir. Geldikçe kızar antrenmansız oluşunuza.

İlk kez mi çıktın aşk koşusuna, canlan biraz der.

Havlu atmak istersiniz bu kaçıştan. Kaçsanız kovalar, dursanız yakalar. Bir kısırdöngüde bulursunuz kendinizi. Koştukca ve durdukça küt küt atarak güler size kalbiniz. Kendinize gülersiniz artık.

Geçer dersiniz.

Geçmez...

İnsanlar ona benzer farklı yönleriyle.

Onun gibi gülüyordu, onun gibi yürüyordu, onun gibi konuşuyordu dersiniz. Dudakları bunda, gözleri şunda, saçları onda dersiniz.

Bakmak gelmez içinizden kimseye, herkesi ona benzettiğiniz için.

Ama ağaçlar, evler, kediler, köpekler bile ona benzemeye başlar.

Duvarlarda o vardır, gökyüzünde o, denizin dalgasında o. Nereye baksanız o, gözlerinizi yumsanız yine o. Uyurken aklınızda, rüyanızda sizinle, uyandığınızda yine o.

Unuturum, geçer dersiniz.

Geçmez...

Enkaza dönüşen bedeninize aynalarda bakarsınız. Geçmişten bir ışık, bir pırıltı, bir gülücük kalmış mı diye içine sokulursunuz aynaların. Aynalarda yoksunuzdur. Kaybolmuştur görüntünüz. Ağarmış saçlar, sönük gözler, silinmiş hayaller, solmuş ümitlerle boğuşursunuz aynalarda. Bedeninizin aksi ürkütür sizi.

Gençliğin zirvesinde yolculuk yaparken, ayağınız kayarak tepetaklak olup uçurumun dibinde, kanlar içindeki bedeninizin aynadaki aksine bakarsınız, son gücünüzü sarf ederek.

Kan revan içinde, ağrılarla inleyerek geçer dersiniz yine.

Geçmez...

Gidersiniz bir kabir başına.

Ölüm gibidir onu sevip ayrılmak ondan.

Bir dua okursunuz onun adını taşıyan bir ölüye.

Öldü dersiniz, işte burada yatıyor.

Kalbinizde açılan o büyük kabristanı oraya taşımak istersiniz; böylece hafıflemek, kanat açmak yaşama doğru.

Kanadınızdan vurulursunuz mezarlıktan çıkarken, yüreğinizin başını keserler yere çakılınca. Can verir kalbiniz ismini sayıklaya sayıklaya.

Böyle de yaşarım, geçer dersiniz.

Geçmez...

Günler geçer, aylar geçer, yıllar geçer.

Her şey geçer, ömür geçer.

Ölüm döşeğinde beklersiniz ecel gibi. Ecel gelir, ölüm gelir. Hayatınız gözlerinizin önünden geçer.

Tabutunuz insanlar arasından geçer.

Aşk Geçmez...
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst