muhasebe sözlüğü

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Acente: Sözleşmeye dayanarak, bir yerde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren işlemleri, işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse.

Açık Artırma: Alıcılar arasında rekabet yaratarak, alınacak varlığa en yüksek fiyatı verecek alıcıyı bulmak için yapılan satış yöntemi.

Açık Eksiltme: Satıcılar arasında rekabet yaratarak alınacak varlığa en düşük fiyatı verecek satıcıyı bulmak için uygulanan bir satın alma yöntemi.

Açık Kredi: Güven nedeniyle belirli müşterilere sadece bir imza karşılığında açılan kredi.

Açık Pazar: Tekelleşmenin olmadığı alım satım işlemlerine piyasa dışı müdahelelerin olmadığı piyasalar.

Adi Şirket: İki veya daha fazla kişinin ortak bir amaç için sözleşme ile kurdukları şirket.

Akreditif: Bir bankanın bir kişiye kredi açması için yabancı ülkedeki başka bir bankaya gönderdiği bir tüe mektup.

Aktif: Bilançonun sol tarafında, işletmenin varlıklarını (mevcutlarını ve alacaklarını) gösteren kısım.

Ambargo: Belirli bir mal veya hizmetin ihraç ve ithaline getirilen yasaklama.

Amortisman: Maddi duran varlıkların (bina, taşıt, demirbaş vb) aşınma, eskime ve yıpranma payı.

Ana Para: Üzerinden faiz hesaplanacak olan esas para, paranın aslı.

Anonim Şirketi: Sermaye şirketi olmanın tüm özelliklerini taşıyan, büyük hedefleri gerçekleştirmek için kurulan, her türlü ekonomik faaliyette bulunabilen ortakların sorumluluğu sermaye miktarı ile sınırlı olan, menkul kıymet çıkartabilen şirket.

Arbitraj: En iyi getiriyi elde etmek amacıyla kısa dönemli fonların yatırıldığı alandan alınıp başka bir alana kaydırılması.

Arz: Üreticilerin piyasaya getirmeyi istedikleri mal ve hizmet.

Arz ve Talep Teorisi: Belirli bir malın talebinin, arzını aşması durumunda fiyatının yükseleceğini öngören teori.

Asgari: En az, en aşağı, en düşük tutar.

Asgari Ücret: Çalışan bir kişinin en azından temel ihtiyaçlarını karşılayarak insanca yaşamalarına olanak tanıyan ve işveren tarafından ödenmesi zorunlu en düşük ücret.

Atıl Kapasite: Üretimde mevcut olan fakat kullanılmayan durumdaki kapasite.

Avans: Ödenmesinin ileriki bir tarihte yapılacak borcun, söz konusu tarihten önce ödenen kısmı.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Banka Hesabı: Bankada açtırılan hesapları izlemek, gerektiğinde denetim ve karşılaştırma yapmak için tutulan hesap.

Banka Kredisi: Belirli bir süre sonunda bankaya geri ödenmek üzere belirli bir faiz karşılığında bankadan ödünç alınan tutar.

Basit Faiz: Belirli bir dönem için belirli bir sermaye üzerinden hesaplanan faiz.

Beyan: Bildirme yapma, söyleme, açıklama.

Beyanname: Hukuki bir varlığın yetkili makamlara yazılı bir şekilde bildiren belge.

Bilanço: İşletmenin belli bir tarihteki varlıklarını ve bu varlıkların sağlandığı kaynaklarını gösteren mali bir tablo.

Bileşik Faiz: Sermayeden elde edilen faizin yeniden sermayeye eklenerek, yeni faizin bu yeni tutardan hesapanmak yoluyla bulunduğu faiz.

Bono: Borçlusu tarafından imzalanarak alacaklıya verilen ve belli bir paranın, belli bir süre sonra ödeneceğini bildiren ticari belge.

Borç: Bir kişi ya da kuruluşun bir diğerine karşı yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülük.

Bordro: İşçiye ödenmesi gereken ücreti ve kesintileri gösteren işveren tarafından her işçiye ayrı düzenlenmesi gereken belge.

Borsa: Belirli ticaret merkezlerinde belirli tarihlerde alıcı ve satıcıların bir araya gelerek menkul değerlerinin fiyatlarını saptadıkları yer.

Brüt: Kesinti yapılmamış, kesintileren önceki hali, kesintisiz.

Bütçe: Gelecekteki belirli bir dönemde gerçekleşmesi öngörülen gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetvel.

Büyük Defter: Yevmiye defterinde yeralan maddelerdeki kayıtların, hesaplara göre sınıflandırıldığı muhasebe defteri.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Cari Hesap: İki taraf arasında tutulan alacak verecek hesaplar.

Cari Kur: Döziv piyasalarında günlük döviz alım-satımıyla oluşan gerçek kur.

Cari Oran: Paraya çevrilebilir değerlerin kısa süreli borçlara bölünmesiyle ortaya çıkan oran.

Ciro: Hak sahibinin kıymetli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir ifade ile kıymetli evrakın haklarını başkasına devrini sağlayan işlem.

Çapraz Kur: İki döviz arasındaki, her birinin bir üçüncü dövizle olan paritesiyle tanımlanan döviz kuru.

Çek: Bir kişinin bankadaki parasını, bir başka şahsa ödemesi için bankaca verilen ticari bir belge.

Çıktı: Belirli bir dönemde, belirli miktarda üretim faktörü kullanarak elde edilen ürün miktarı.

Çizgili Çek: Çekin önyüzüne paralel iki çizginin düzenleyen veya hamil tarafından çizilmesiyle oluşturulan ve çekin gerçek hamiline ödenmesini amaçlayan çek.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Dağıtılmayan Kar: Kar payı ödemelerine ayrılmayıp işletmede alıkonulan kazanç payları.

Damping: Bir malın dış piyasalardaki fiyatının, iç piyasadaki fiyatından daha düşük tutulması.

Dar Mükellefiyet: Kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirmeleri.

Deflasyon: Ulusal gelirin, fiyatların, toplam üretim ve istihdam düzeylerinin düşmesi.

Defter Değeri: İşletmede mevcut varlıkların, işletme defterinde kayıtlı bulunan değerleri.

Defteri Kebir: Yevmiye defterinde yeralan maddelerdeki kayıtların, hesaplara göre sınıflandırıldığı muhasebe defteri.

Değer: Herhangi bir malın sağladığı toplam fayda.

Değerleme: Malların para ile ifade edilmesi.

Değişim: Mal ve hizmetlerin ekonomik birimler arasında transferi.

Değişken Maliyet: Toplam üretim hacmindeki artma ya da azalmaya göre değişen maliyet.

Denge Fiyatı: Piyasalarda arz ile talebin birbirine eşitlendiği fiyat düzeyi.

Devalüasyon: Sabit kur sistemlerinde ödemeler bilançosu açık veren ülkenin, devlet tarafından alınan bir kararla,ulusal paranın dış satınalma gücünün düşürülmesi.

Dış Borç: Ülkenin kaynaklarını artıran, ana para ve faiz ödemeleriyle birlikte ödendiğinde ise reel kaynaklarını azaltan borç.

Dış Ödemeler Açığı: Ödemeler bilançosunun borçlar toplamının alacaklar toplamından fazla olması.

Dış Ödemeler Fazlası: Ödemeler bilançosunun borçlar toplamının alacaklar toplamından az olması.

Dış Sektör: Ekonominin yurt dışı faaliyetlerinin yürütüldüğü bölümü.

Dolaylı Vergi: Yasama organınca, açıkca fiyatlara dahil edilmesi istenerek, üreticilerden alınan vergiler.

Dolaysız Vergi: Yasama organının verginin ürünlerin fiyatlarına dahil edilmemesini sağlayan, verginin yükünün taşıyıcısı olmasını istediği ve bu amaçla çıkardığı vergidir.

Dönen Varlıklar: İşletmenin faaliyeti dönemi içinde yer alan ve sağladığı yarar o dönem içinde sona eren varlıklar.

Döviz: Uluslararası ödemelerde geçerli olan, yabancı paralar, para işlevi gören her türlü bono, çek, poliçe, kredi mektubu, havale ve benzeri varlıkların tümü.

Döviz Kuru: Döviz arz ve talebine göre oluşan ve bir birim yabancı paranın satın alabileceği ulusal para miktarı.

Döviz Piyasası: Döviz arz edenlerle, döviz talep edenlerin karşılaştıkları, ulusal paraların birbirlerine çevrildikleri piyasa.

Duran Varlıklar: Satılmak amacıyla alınmayan, faaliyet dönemi içinde birden fazla dönem kullanılabilen ve sağladığı yarar birden fazla döneme yayılan varlıklar.

Düopol: Sadece iki üreticinin bulunduğu fakat çok sayıda tüketicinin bulunduğu piyasa biçimi.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Efektif: Nakit biçimindeki yabancı paralar.

Ekonomi: Mal ve hizmet üretiminin ve bu üretimin bölüşülmesi sonucunda ulaşılan toplumsal tatminin en üst düzeyde gerçekleşmesinin toplumsal kanunlarını saptamaya çalışan bir bilim.

Ekonomik: Kaynakların en düşük maliyetle ve en fazla yararı sağlayacak şekilde kullanımını ifade eder.

Ekspertiz: Kontrol etmek, keşif işlemleri, değer ve durum takdiri.

Emek: Önceden düşünülüp planlanmış, belirli bir amaca yönelik olarak bulunan faaliyet, gelir getiren çaba.

Emlak Vergisi: Taşınmaz malların değeri üzerinden, her yıl alınan vergi.

Emisyon: Kağıt paraların, hisse senetlerinin, tahvillerin ve diğer değerlerin ilk defa piyasaya sürülmesi.

Endeksleme: Herhangi bir parasal yükümlülüğün fiyatlar genel düzeyindeki değişikliklerle bağlantılandırılması işlemi.

Enflasyon: Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hızlı olarak yükselmesi.

Enflasyon Vergisi: Enflasyon süreci nedeniyle kişi ve kuruluşlardan devlet kaynak aktarımı.

Envanter: Sayım, kontrol ve düzeltme işlemlerini yapmak suretiyle, belirli bir tarihteki alacakların borçların ve varlıkların miktar ve değerlerinin saptanması.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Factoring: Firmaların mal satışı veya hizmet arzından doğan vadeli yurt içi ve/veya yurt dışı alacaklarının factor adı verilen şirkete devredilmesi yoluyla finansman, garanti ve tahsilât hizmetlerinin sağlandığı finansal bir ürün.

Faiz: Paranın belli bir sürede getirdiği pay tutarı. Paraya karşılık alınan kâr.

Faiz Oranı: Faiz miktarının saptanması için parnın çarpıldığı belirli bir değer.

Faktoring: Firmalara vadeli satışlarının bedeli vadesinden önce tahsil olanağı veren finansman hizmeti.

Fatura: Satılan mal ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari belge.

Fayda: Belirli bir mal ya da hizmetin tüketilmesi ile sağlanan tatmin.

Finansman: Bir girişimin işleyebilmes, gelişebilmesi için gerekli para ve krediyi sağlama.

Finansal Kiralama: Yatırım yapacak firmanın gerekli taşınmaz veya taşınır malları kiralama yoluyla kullanılması.

Fiyat: Bir mal ya da hizmetin elde edilmesi için bunlar karşılığında verilen bir miktar para, malların değişim oranı.

Fizibilite: Yatırım projelerinin uygunluğu için gereken araştırmaların yapılması.

Fon: Belirli bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü.

Formalite: Yöntem ve yasaların gerektirdiği işlem.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Gayrimenkul: Taşınmaz mallar.

Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH): Bir ekonomide belirli bir dönemde üretilen malların değerlerinin veya yaratılan katma değerlerin toplamı.

Gayrisafi Kar: Belirli bir dönemde yapılan net satışlardan satılan malların maliyet toplamının düşülmesiyle elde olunan fark.

Gelir: Tacir veya işletmelerin faaliyetlerinden dolayı elde ettiği hasılat.

Gelir Tablosu: İşletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârı veya zararını gösteren bir tablodur.

Gelir Vergisi: Gerçek kişilerin belirli bir dönemde elde ettikleri gelirlerin net tutarı üzerinden alınan vergi.

Genel Bütçe: Devleti oluşturan kurum ve kuruluşlar bütçelerin tümü.

Gider: Tacir veya işletmelerin faaliyetlerini devam ettirebilmek için yaptığı harcamalar.

Girişimci: Üretim elemanlarını (doğa, emek, sermaye) sistemli ve bilinçli bir şekilde bir araya getirerek mal ve hizmet üretimini sağlayan kişi.

Gizli Enflasyon: Fiyatların düşük bir hızla arttığı, bu yüzden para değerindeki düşüşün faiz politikasıyla dengelenebildiği enflasyon oranı.

Gizli Fiyat Artışı: Fiyatın değişmemesine rağmen mal ve hizmetin miktar ya da kalitesinin azaltılması.

Götürü Vergi: Vergi mükellefinin münferit durumu ve gerçek matrah dikkate alınmadan, genel bir takdirle yasal ölçütlerle saptanmış vergi.

Grev: İşçilerin haklarını elde etmek amacıyla bir işyerindeki faaliyetleri kendi aralarında alınmış karara uyarak, işi topluca bırakmaları.

Gümrük: Sınırdan geçen her türlü eşyadan alınan vergi, resim ve harçlar.

Gümrük Vergileri: Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler.

Günlük Kur: Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanması.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Halka Açık Şirket: Hisse senetlerinin bir kısmı ya da tamamı halka arzedilmiş şirketler.

Hamil: Kıymetli evrakı kanunlara uygun olarak elinde bulunduran, taşıyan kişi.

Harcama: Para ya da para ile ifade edilebilen iktisadi değerlerin bir amaç doğrultusunda elden çıkartılması.

Harç: Devlet hizmetlerinden yararlananların bu yararlanma karşılığında ödedikleri bedel.

Hasılat: Belli bir dönemde satılan mal veya hizmetlerin karşılığında toplanan gelirlerin tümü.

Hatır Bonosu: Para sağlamak amacıyla borçlunun düzenleyerek lehdara verdiği ve herhangi bir karşılığı olmayan senet.

Hazine: Kamusal gelirlerin toplanması ve kamusal giderlerin yapılmasına ilişkin faaliyetlerle görevli kurum. Devletin kasası.

Hazine Bonosu: Maliye ve gümrük bakanlığının her yıl belirli sınırlar içinde ve bütçe kanununa dayanarak çıkardığı en fazla bir yıl vadeli borç senedi.

Hazine Tahvili: Maliye ve gümrük bakanlığının her yıl çeşitli faaliyetlerin finansmanında kullanılmak üzere çıkardığı vadesi bir yıldan daha uzun süreli olan borç senedi.

Hesap: Aynı nitelikteki işlemlerin artış ve azalışlarının izlendiği çizelgeler.

Hesap Planı: Bir işletmede kullanılacak hesapların gruplandırılmış olarak yer aldığı liste.

Hesap Özeti: Alacaklı veya borçlu hesabın durumunu gösteren ve hesap sahibine verilen hesap dökümü, hesabın özeti.

Hissedar: Hisse senedi sahibi, ortak.

Hisse Senedi: Sermaye şirketlerinin ortaklarına sermaye paylarını belgelendirmek amacı ile verdikleri, kanunda belirtilen esaslara göre düzenlenen kıymetli evrak.

Hizmet: Maddi bir niteliği olmayan, alım satımı mümkün olan iktisadi faaliyet.

Holding: Bir ya da birden çok şirketin hisselerinin yarıdan fazlasını ellerinde tutup, bunları tek merkezden yönldendiren şirket
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
İç İskonto: Vadesi gelmeden önce ödenecek senede yapılacak indirimin, senedin peşin değeri üzerinden yapılması.

İflas: Borçları ödeyemeyecek durumda olduğu mahkemelerce saptanmış borçlunun durumu.

İhraç Değeri: Pay senedi ya da tahvilin ilk çıkarılışındaki satış değeri.

İhracat: Kişi ve kuruluşlarca üretilen mal ve hizmetlerin yurtdışına satılması. Dışsatım.

İhracat Vergileri: Devlete gelir sağlamak amacıyla ihrac malları üzerinden alınan vergiler.

İhracat Primi: İhraç edilecek malın ucuzlatılması amacıyla devletçe yapılan parasal yardım.

İkame Malları: Birinin fiyatı düştüğünde ötekini talebi azalan veya, birinin fiyatı yükseldiğinde diğerinin talebi artan mallar.

İktisadi: Kaynakların en düşük maliyetle ve en fazla yararı sağlayacak şekilde kullanımını ifade eder.

İktisadi Mal: Belirli bir ihtiyacı giderme özelliği olan, ancak elde edilmesi için mutlaka bir çaba ya da fedakarlık gerektiren mal ya da hizmet.

İlk Giren İlk Çıkar: Üretim sürecinde ilk kez kullanılan hammadde ve malzemenin stoklara ilk önce girenler olduğu varsayımına göre yapılan stok yöntemi. İlk giren malın ilk olarak satılacağı varsayımına dayanır.

İmalat: Ham maddeyi veya yarı mamülü işleyerek bir sanayi ürünü veya bir mal haline getirme işlemlerinin bütünü.

IMF: Dünya finansal düzenini takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, destek sağlamak gibi görevleri bulunan organizasyon.

İpotek: Bir alacağı garanti eden taşınmaz rehni.

İpotekli Borç Senedi: Gayrimenkul ipoteği ile teminat altına alınmış bir menkul kıymet türü.

İskonto: Satıcının alıcılar lehine yaptığı indirim.

İskonto Oranı: Ödenmek istenen bir borç tutarından borçlu lehine yapılan indirimin saptanması için uygulanan yüzde oranı.

İstihdam: İşgücünün çalıştırılması.

İstikrar: Bir ekonomideki fiyatlar genel düzeyi, istihdam hacmi vb. unsurların dengede olduğu, ekonomide önemli değişikliklerin gerçekleşmesinin beklenmediği bir durum.

İstisna: Vergi kanunlarına göre kazanç ve iratlardan bir kısmını veya kanun hükümlerine göre tamamını, vergiden hariç bırakma.

İş Kazası: Meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen veya ruhen arızaya uğratan olay.

İştirak: Ortaklık, ortak olma, katılma.

İşgücü: Çalışma çağındaki nüfus miktarından çalışmak istemeyenlerin sayısı düşüldükten sonra kalan kısım.

İşletme: Üretim faktörlerini planlı ve sistemli bir şekilde bir araya getirerek mal ya da hizmet üretimi amacı güden üretim birimi.

İşsizlik: Belirli ücret ve iş kollarında işgücü arzının işgücü talebini aşması durumu.

İtfa: Anonim şirket hisse senetlerinin itibari değerlerinin şirket temettülerinden ayrılan fonun kullanılarak pay sahiplerine ödenmesi.

İthalat: Yabancı bir ülkeden mel ve hizmet alınması işlemi. Dış alım.

İtibari Değer: Menkul kıymetlerin üzerinde yazılı olan değer.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Kabul: Bir poliçeyi ödeyecek kimse tarafından, poliçe bedelinin vadesinde ödeneceğinin imza yoluyla taahhüd edilmesi.

Kalkınma: Ekonomide üretim ve kişi başına gelirin artırılması yanında, sosyo-külyürel yapının da değiştirilmesi ve yenileştirilmesini de içeren kavram.

Kambiyo Senedi: Karşılığı yabancı para ile ödenmek üzere düzenlenen ve uluslararası ticarette kullanılan senetler.

Kamu Harcamaları: Devletin ekonomik, sosyal, siyasi ve idari amaçlarını gerçekleştirmek için, bu faaliyet alanlarında verdiği hizmet ve ürettiği mallar için yapmış olduğu harcamalar toplamı.

Kamu İktisadi Kuruluşları: Devletin iktisadi alanda mal ve hizmet üreten kuruluşların genel adı.

Kamu İşletmeleri: Sermayelerinin tamamı veya büyük bir kısmı kamu tüzel kişilerine ait olan işletmeler.

Kamu Maliyesi: Devlet faaliyetlerinin ekonomik ve mali yönlerini neden ve sonuçlarıyla inceleyen ve sorunlara çözüm yolları araştıran bilim dalı.

Kamu Tüketimi: Kamu hizmetlerinin görülmesi için gerekli olan mal ve hizmetlerin alımı amacıyla yapılan cari harcamalar.

Kamulaştırma: Özel mülkiyet altındaki gayrimenkullere, kamu yararı amacıyla, hükümet veya kamu tüzel kişileri tarafından el konulması işlemi.

Kanuni Yedek Akçe: Sermayenin sürekliliğini sağlamak amacıyla, zarar olursa eksilen ana sermayenin bütünlenmesin yardım amacıyla, anonim şirketin ayırmak zorunda olduğu fon.

Kapasite: Bir mal veya hizmeti üretebilmek yeteneği ve olanaklarının belli bir ölçü ile değerlendirilmesi.

Kar: Bir faaliyetin gerçekleşmesi sonucunda elde edilen gelir ile faaliyet için yapılan giderler arasındaki fark.

Kar - Zarar Hesabı: İşletmenin dönem sonu kar ve zarar durumunu ortaya koyan, kar veya zararın ortaya çıkışına yol açan gelirleri, giderleri özetleyen hesap türü.

Karlılık: İşletmenin belirli bir dönemde elde ettiği karın, o dönemde işletmede kullanılan sermayeye oranı.

Karşılık: Tutarı kesin olarak belirlenmesinde, işletme açısından meydana gelmiş ya da gelebilecek zararları karşılamak amacıyla alınan bir muhasebe önlemi.

Karşılıksız Çek: Keşide edilmiş olan çekin bankada karşılığının yani çekin tutarını karşılayacak paranın olmaması durumu.

Katma Değer: Belirli bir üretim aşamasında belli bir mal için yapılan faktör ödemelerinin toplamı.

Katma Değer Vergisi (KDV): Yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal veya hizmeti teslim alanın, teslim edene ödediği vergi türü.

Kayıtlı Sermaye: Şirketlerde sözleşme hükümlerine göre, sayısı ve her birinin nominal değeri belirlenmiş olarak ihraç edilebilecek hisse senetlerinin tutarı.

Kaynak: İnsan ve işletme ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal ve hizmet üretmek için gerekli olan unsurlar. Varlıkların sağlandığı yerler.

Keşide: Bir çek veya bir poliçenin düzenlenerek imza edilmesi ve ödeme emri niteliğindeki muhataba ibraz edilmek üzere lehdara veya hamile verilmesi.

Keşideci: Çek veya poliçeyi düzenleyerek ve imza ederek, muhataba ya da lehdara yapılacak ödmem için, ödeme emri veren kişi.

Kıdem Tazminatı: İşyerinde belli bir süre çalışmış işçiye, hizmet sözleşmesinin iş kanununda belirlenmiş koşullarla sona ermesi halinde, işveren tarafından ödenen para.

Kısa Vadeli Borç: Kısa bir dönem içinde, muhasebe sisteminde 1 yıl içinde, ödenmesi gereken borç.

Kıymetli Evrak: Üzerinde yazılı olan hakkın, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği ve senetten atrı olarak başkasına devir edilmeyen yazılı senetler.

Kira: Bir malın, belli bir bedel karşılığında kullanma hakkının elde edilmesi.

Kişi Başına Gelir: Ekonomide belli bir bir dönemde yaratılan milli gelirden, kişi başına düşen pay.

Kollektif Şirket: Ticari bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında çalıştırmak amacı ile özel kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiç birisinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlandırılmamış olan şirket.

Komandit Şirket: Ticari bir işletmeyi bir ticaret ünvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlandırılmamış, diğer ortak veya ortakların sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlandırılmış olan şirket.

Konsolide Bilanço: Aralarında sermaye ilişkisi bulunan şirketlerin aynı tarihli veya aynı döneme ilişkin bilanço kalemlerinden ve karşılıklı ilişkiden doğmuş kayıtlarının bir araya getirilerek düzenlenen bilanço.

Kooperatif: İnsan ihtiyaçlarının karşılıklı yardımlaşma yoluyla giderilmesini sağlamak ve ortakların çıkarlarını korumak amacıyla oluşturulan ekonomik kuruluş.

Kredi: Mal veya paranın belirli bir süre sonunda ve belirli koşullarla geri almak üzere verilmesi ya da verilmiş bir varlığın ödenmesine kefil olunması.

Kredi Kartı: Bir kredi kurumunun üyelerine verilen ve kart sahiplerine, belirli yerlerden kredili alışveriş yapma olanağı sağlayan kart.

Kullanılabilir Gelir: Kişilerin elde etiikleri toplam gelirden kişilerin ödemek zorunda oldukları dolaysız vergiler çıkartıldıktan sonra kalan gelir.

Kurumlar Vergisi: Kurum kazançları üzerinden alınan vergi.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Leasing: Şirketlerinin özellikle büyük sermaye gerektiren yatırım mallarını özel ve tüzel kişilere sözleşme karşılığı belli bir süre için kiraya vermesi işlemi.

Lehdar: Poliçe, bono ve çek gibi ticari senetlerde, çek veya senetlerden yararlanacak kişi. Senet metninde yazılı olan kişi.

Likitide: Bir işletmenin borçlarını ödeyabilme yeteneğine sahip olması.

Likitide Oranı: Bir işletmenin kısa süreli borçlarını ödeyebilme yeteneğini ölçen bir oran.

Likit Varlıklar: Bir işletmenin öenmli bir değer kaybına uğramadan kısa sürede nakte dönüştürebileceği varlıkları.

Limited Şirket: İki ve daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup ortakların sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi belirli olan şirket.

Lüks Mallar: İnsanların zorunlu olmayan ihtiyaçlarının tatmininde kullanılan mallar
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Maddi Mallar: Bir işletmenin sahip olduğu bina, arazi, makine, taşıt, demirbaş gibi sabit varlıklar.

Maddi Olmayan Mallar: Bir işletmenin sahip olduğu, şerefiye, patent gibi fiziksel olmayan mallar.

Mahalli Çek: Tanzim yeri ile ödeme yeri aynı şehirde bulunan çeklere verilen isim.

Mahsup: Borçlanılmış bir tutara karşı para veya mal olarak yapılan ödeme. Hesaba geçirmek, kaydetmek.

Mal: İhtiyaçları gidererek fayda sağlayan, alınıp satılabilen, madde.

Mali Kaynaklar: Her türlü özel ve kamu harcamasının finansmanı için gerekli olan parasal kaynaklar.

Mali Kurumlar: Bir ülkenin mali sistemi içinde yeralan kurumlar.

Mali Sektör: Bir ekonomide, iktisadi faaliyetlerin finansmanında rol oynayan tüm kurumkların içinde yer aldığı esktör.

Maliye: Bir ekonomide kamu faaliyetleriyle ilgili gelir ve giderlerin ve bu gelirlerle giderleri düzenleyen kuralların tümüne birden verilen isim.

Maliyet: İşletmelerin faaliyet konusuna giren mal veya hizmetlerin elde edilmesi için katlandığı her türlü faktörlerin para olarak ifade edildiği toplam değer.

Maliyet Değeri: Bir varlığın satın alınması ya da değerinin arttırılması nedeniyle yapılan harcamaların toplamı.

Maliyet Muhasebesi: İşletmede üretilen mamül ya da hizmetin maliyet fiyatının saptanması, işletme giderlerinin denetimi, fiyat incelemeleri ve satış fiyatlarının belirlenmesinin oluşturduğu muhasebe dalı.

Mamul: Üretimi tamamlanmış, tüketime ya da satışa hazır hale gelen mallar.

Marjinal Gelir: İşletmenin bir birim daha fazla satması halinde toplam gelirinde meydana gelen değişme.

Matrah: Verginin hesaplanması için belirlenen tutar.

Menkul Değer: Taşınabilir özellikte ekonomik kıymet ifade eden ve paraya çevrilmesi ya da parayla ifade edilmesi mümkün olan kıymetli evrak.

Menkul Sermaye İradı: Hisse senedi, tahvil gibi menkul sermayenin, gerçek kişi olan sahiplerine sağladıkları parayla ölçülebilen menfaatler.

Mevduat: İstenildiğinde ya da belirli süre sonunda geri alabilmek üzere bankalara yatırılan para.

Milli Gelir: Bir ekonomide belli bir döneme ilişkin safi milli hasıla değerinden aynı dönemde, o ekonomide alınan dolaylı vergiler toplamının çıkartılmasıyla elde edilen tutar.

Mizan: Muhasebede kontrol aracı olarak kullanılan, hesapların belli tarihlerde tekrar incelendikten sonra, borç ve alacak toplamlarıyla bakiyelerinin bir tabloya toplu bir şekilde yazılmasıyla oluşan cetvel.

Monopol: Tek bir satıcının bir malın bütün arzını elinde tuttuğu ve fiyatları istediği gibi saptayabildiği piyasa türü.

Monopson: Çok sayıda satıcıya karşılık, alıcı sayısının tek olduğu piyasa türü.

Muafiyet: Gerçek ve tüzel kişileri yasal nedenlere bağlı olarak vergiden devamlı veya geçici olarak hariç tutma.

Muhasebe: Tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalı.

Mukayyet: Kayıtlı olan, kaydedilmiş.

Mücavir: Yakın alanda, yakın komşu.

Müteşebbis: Kar amacı ile başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak,, mal ve hizmet üretebilmek için üretim faktörlerini biraraya getireren kişi
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
Nakit: Kağıt veya madeni para şeklinde, ödeme aracı olarak elde hazır bulundurulan değer.

Nakit Akımı: Bir işletmenin gelir ve giderlerinde nakit olarak yer alan para akımı.

Nakit Bütçe: Bir işletmenin belirli bir dönemdeki nakit akışlarının gösteren bir program.

Narh: Mal ve hizmet fiyatlarının kamu otoriteleri tarafından belirlenmesi.

Net Bugünkü Değer: Paranın zaman değerini dikkate alan proje değerlendirme riteri.

Net Faiz: Gayrisafi faiz tutarından, vergiler, komisyonlar ve diğer masraflar düşüldükten sonra kalan bölüm.

Net İşletme Sermayesi: Bir işletmenin dönen varlıkları ile kısa vadeli borçları arasındaki fark.

Net Satış Karı: Bir işletmenin belli bir dönemde elde ettiği satış gelirinden, bunu elde etmek için yaptığı tüm harcamalar ve vergiler çıkartıldıktan sonra kalan kar.

Nihai Mal: Bir başka işlem gerektirmeyen ve nihai kullanım için alınan mal.

Nisbi Fiyat: Bir mal ya da hizmet grubunun fiyatlarının, bir başka mal ya da mal ve hizmet grubu fiyatlarına bölünmesiyle elde edilen değer.

Nominal Değer: Menkul kıymetlerin üzerinde yazılı olan değer.

Nominal Fiyat: Bir malın piyasa fiyatının dışınd beklenen ve tahmin edilen fiyatı.

Nominal Gelir: Gelirin para ile ifade edilen şekli.

Normal Fiyat: Bir mal veya hizmetin denge fiyatı.

Normal Kar: Belli bir sektörde çalışan firmaların öteki sektörler kaymak istemeyecek kadar yeterli gördükleri, fakat yeni firmaların da o endüstriye girişini sağlamayacak olan önemsiz bir kar.

Normal Mallar: Zorunlu tüketim malları olarak kabul edilir.

Nötr Para: Reel değişkenleri etkileme gücüne sahip olmayan para.
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
PAY : Hisse
PERSONEL : Bir işte çalışanların hepsi.
PEŞKEŞ : Başkasının malını başka birine vermek.



RAYİÇ : Güncel, sürümü olan
RED : Geri çevirme
REEL : Gerçek, hakiki
REHİN : Bir şeyin yerine garanti olarak tutulmuş
RESEN : K sağlamak, önde olabilme isteği
RESMİ : Devlet tarafı, ciddi
REŞİD : Olgun yetişkin
RİAYET : Tabi olmak, uymak
RÜCHAN : Diğerlerine karşı öncelikli
RÜCU : Geri dönme
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
-T-
TAAHHÜT TEMESSÜKATI : (senet)Reddiye Harcı : Müteahhidlerden , mültezimlerden ve bunların kefillerinden alınan taahhüt ve kefalet senetleri üzerinden tahakkuk ettirilerek tahsil edilen belli miktardaki harçlar .

TAHAKKUK FİŞİ : Beyan üzerinden alınan vergilerin tarh ve tahakkuk ettirildiği fiş .

TAHSİL ZAMANAŞIMI : Amme alacağı , vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar . Para cezalarına ait hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur .

TAKİBAT GİDERLERİ : Cebri icradan mütevellit muameleler sırasında yapılan zor kullanma , ilan , haciz , nakil ve muhafaza giderleri gibi her türlü giderler .

TARH:Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar üzerinden tespit eden idari muamele.

TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA:Vergi incelemesine dayanılarak salınacak vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyattan önce yapılan uzlaşma.

TASDİK ŞERHİ:Noterlerin yapacağı tasdik şerhleri defterin ilk sahifesine yazılır ve aşağıdaki malumatı ihtiva eder;
1-Defter sahibinin;
a-Gerçek kişilerde başta soyadı sonda öz adı (müessesenin varsa maruf ünvanı da ayrıca ilave olunur.)
b-Tüzel kişilerde ünvanı;
2-İş adresi;
3-İş veya meslekin nevi ,
4-Defterlerin nevi,
5-Defterin kaç sayfadan ibaret olduğu,
6-Defterin kullanacağı hesap dönemi,
7-Defter sahibinin bağlı olduğu vergi dairesi,
8-Tasdik tarihi,
9-Tasdik numarası,
10-Tasdiki yapan makamın resmi mühür ve imzası,

TASDİK ZAMANI:Vergi Usul Kanununda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar.
1-Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda,
2-Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanacağı hesap döneminden önce gelen son ayda,
3-Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe başlama , sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi mufiyeti kalanlar, muafıklıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde,
4-Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya başlamadan önce.

TASDİKE TABİ DEFTERLER:Tasdik ettirilmesi mecburi olan defterler;
*Yevmiye ve envanter defteri,
*İşletme defteri,
*Çiftçi ve işletme defteri,
*İmalat defteri,
*Yabancı nakliyat kurumlerının hasılat defteri,
*Serbest meslek kazanç defteri,
*Günlük kasa defteri,
*Günlük perakende satış ve hasılat defteri,
*Kambiyo senetleri defteri.

TAŞIMA İRSALİYESİ:Üret karşılığında eşya nakleden bütün gerçek ve tüzel kişilerin, naklettikleri eşya için kullanmak zorunda oldukları belge.

TAYYARAT:Önceden düşünülmeyen masrafları karşılık olmak üzere tevzi defterleri ile halktan tahsil edilen müteferrik gelirler.

TEBLİĞ:Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesi.

TEBLİĞ YERİNE GEÇEN:Vergi tarh ve tahakkukunda tebliğ yerine geçen muameleler hakkındaki hükümler
mahfuzdur .

TECİL: Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse , borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla , alacaklı amme idaresince veya yetkili kılacağı makamlarca ;vergi , resim , harç ,ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı , vergi cezası , para cezası ve gecikme zammı alacaklarının iki yılı , bu alacaklar dışında kalan amme alacaklarının ise beş yılı geçmemek üüzere ve faiz alınarak ertelenebilmesi , taksitlendirilmesi .

TECİL FAİZİ : Amme alacaklarının tecil edilmesi (ertelenmesi) halinde alınan faiz .

TEDRİSATI İPTİDAYE VERGİSİ : İptidai mekteplerinin giderlerini karşılamak üzere alınan vergi.Daha sonra yürürlüğe giren “mektep vergisi”bu verginin yerini almıştır .

TEK ORANLI (EŞ ORANLI) VERGİLER : Alınacak vergi miktarının hesaplanmasında , matrahın artması halinde dahi oranı değişmeyen vetgiler .

TEKALİF CETVELİ : Tahrire dayanan tarhta yıllık vergilerin gösterildiği , vergi dairesince mahalle ve köy itibariyle doldurulan cetvel .

TEKERRÜR : Kaçakçılık , ağır kusur , kusur veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası da kesinleşen bir kimsenin aynı neviden bir fiili cezanın kesinleştiği tarihi takibeden yılın başından başlamak üzere kaçakçılık , ağır kusur ve kusurda beş , usuksüzlükte iki yıl zarfında tekrar işlemesi halinde cezasının kaçakçılıkta yarısı , ağır kusur ve kusurda üçte biri , usulsüzlükte dörtte biri nispetinde arttırılması .

TERS REPO : Menkul kıymetlerin geri satma taahhüdü ile alımı .

TEŞVİK : Bir mükellefi veya vergi sorumlusunu kaçakçılık yapmaya azmettirenlere , işlenen fiiller için mükellefe veya sorumluya uygulanacak cezanın aynen uygulanması .

TİCARİ KAZANÇ : Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar .

TOPLAM VERGİ YÜKÜ : Bir ekonomide toplanan bütün vergilerin ekonomi üzerinde hasıl ettiği yük .

TOPLU MUAMELE VERGİLERİ : Üretim ve el değiştirme zincirinin yalnız bir halkasından alınan gider vergileri .

TOPTAN SATIŞ VERGİSİ : Malların toptan ticaret aşamasından perakende ticaret aşamasına geçişi sırasında toptan satış fiyatı üzerinden alınan gider vergisi .
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
-U-
USULSÜZLÜK : Vergi kanunlarının şekle ve usule müteallik hükümlerine riayet edilmemesi .

UZLAŞMA : İkmalen , resen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi cezalarının tahakkuk edecek miktarları konusunda idare ile mükellefler veya cezaya muhatap olanların uzlaşması .
-Ü-
ÜCRET BORDROSU : İşverenlerşn , her ay ödedikleri ücretler için tutmaya mecbur oldukları çizelge .

ÜCRET İSTİSNASI : Yabancı elçilik ve konsoloslukların GVK nun 15.maddesine (diplomat muaflığı ) girmeyen memur ve hizmetlerinin yalnız bu işlerinden dolayı aldıkları ücretlerin karşılıklı olmak şartıyle gelir vergisinden istisna edilmesi .
-V-
VAKIFLARDA KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİ : Kurulduktan sonra Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar (Bu muaflık , vakıfların iktisadi işletmelerini kapsamaz) ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlar kurumlar vergisinden muftır .

VASITASIZ VERGİLER :
1-Tahmini önceden mümkün olan bir matrah üzerinden alınan vergiler ,
2-Vergi yüklenicisi ile vergi ödeyicisi aynı olan vergiler ,
3-Mevzular veya mükellefiyet doğurucu olayları , vergi verme kabiliyetinin devamlı veya vasıtasız bir ifadesi olan vergiler .

VERASET :”Miras , vasiyet ve miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarruflar “.

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ : Veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikal eden malları konusunda alan servet vergisi .

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİNİN MÜKELLEFİ : Veraset ve intikal vergisinin ödenmesinden sonra bir malın vergi verenden başka bir şahsa ait olduğu mahkeme kararıyla sabit olur ve ilamın katileşmesinden sonra bir sene içinde müracat edilirse fazla alınan vergi verene iade ve hakiki mükelleften tahsil olunur .

VERGİ ADALETİ : Belli bir toplumda , belli bir anda , toplam vergi yükünün toplum üyeleri arasında adil olduğu varsayılan bir biçimde bölüştürülmesi .

VERGİ CEZALARI : Vergi Kanunları hükümlerine aykırı haraket edenlerin cezalandırıldığı ,Vergi Usul
Kanununda yazılı kaçakçılık , ağır kusur ,kusur ve usulsüzlük cezaları .

VERGİ CEZALARINDA YAPILAN HATALARIN DÜZELTİLMESİ : Vergi cezalarında yapılan hatalar ,VUK da vergi hataları için belli edilen usul ve şartlara göre düzeltilir .

VERGİ CEZALARININ ÖDENME ZAMANI : Vergi cezaları ;
1-Cezaya karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten ;
2-Cezaya karşı dava açılmışsa , vergi mahkemesi kararı üzerine vergi dairesince düzenlenecek ihbarnamenin ilgiliye tebliğ tarihinden ;Başlayarak bir ay içinde ödenir .(VUK md 368)

VERGİ HATASI : Vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istanmesi veya alınması.(VUK.Md.116).

VERGİ HATALARININ MEYDANA ÇIKARILMASI : Vergi hataları şu yollarla meydana çıkarılabilir ;
1-İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile ,
2-Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile ,
3-Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile ,
4-Hatanın vergi incelemesi sırasında meydana çıkarılması ile ,
5-Mükellefin müracatı ile (VUK md.119)

VERGİ KAÇIRMA : Vergi hukukuyla ilgili kurallara bilinçli ve kasıtlı olarak uyulmaması .Vergi yükümlülüğünü azaltmaya yönelik gayri yasal yöntemlere başvurulması .

VERGİ ZİYAI : Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi .

VERGİLENDİRME HATALARI : Mükellefin şahsında , mükellefiyette , mevzuda , vergilendirme veya muafiyet döneminde hata olarak ortaya çıkan yanlışlıklar .

VERGİNİN MÜKERRER OLMASI : Aynı vergi kanunun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınması .

VERGİNİN YANSIMASI (İNİKASI) : Bir mükellefin ödemiş olduğu bir vergiyi bazı ekonomik yollardan faydalanarak ,başkalarına kısmen veya tamamen devretmesi .
-Y-
YARGI HARÇLARININ MÜKELLEFİ : Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını istiyen kişiler ödemekle mükelleftir
 

sustum

Yeni Üye
Katılım
9 May 2011
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
elinize sağlık,güzel çalışma
 

seher

Özel Üye
Katılım
25 Şub 2010
Mesajlar
1,645
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Şehir:
Mardin
ben teşekkürederim sizlere:)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst