CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL
Gül, Kayseri'de yaşanan son olayın ardından idam cezasının tekrar tartışıldığı hatırlatılarak, 'Sizin düşünceniz ne?' sorusuna, "İdam cezası kaldırıldı ama ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası var. O da işte idam gibi" karşılığını verdi.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN:
Gazetecinin Kayseri'de 3 çocuğun vahşice öldürülmesinin ardından sazı çevrelerin dillendirdiği idam cezasının geri getirilmesine ilişkin soruları üzerine Şahin, "İnsan olarak vahşice işlenen bu cinayetler karşısında failleri yaşamamalı diye insanın içinden geçiyor. Ancak Türkiye bilindiği yakın bir tarihte yasalarından idamı kaldırdı. İdamın yeniden getirilmesi keyfiyetini biraz zor görüyorum. Her ne kadar vicdanlarımız bu konuda farklı şeyler söylese de" diye konuştu.
TARIM VE KÖŞİŞLERİ BAKANI MEHDİ EKER:
Kayseri'de üç çocuğun öldürülmesiyle ilgili olarak idam cezasının yeniden gündeme gelmesinin hatırlatılması üzerine Eker, "İdam cezasıyla ilgili anayasa kaldırdı neden tekrar gündeme geldi. Onun cezası bir tek idamla mı karşılanır. Ben ondan emin değilim" dedi.
CHP GENEL BEŞKAN YARDIMCISI:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, idam cezasını tartışmanın demokrasi ayıbı olacağını söyledi.
MEHMET SEVİGEN:
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen de, “İdam cezası uygulanmamalı. İdam cezası başka bir katliam, bir katliamı diğer katliamla örtemeyiz. İdam cezası uygulanmamalı. O da bir katliam. Ne farkı var. Bu tartışmalar faydalı tartışma değil. Ailelere de acı veriyor. Cezalar ağırlaştırılmalı” şeklinde konuştu.
TBMM ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU:
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Kayseri'deki 3 çocuğun öldürülmesinin ardından gündeme gelen idam cezasına ilişkin olarak, idam cezasını her zaman savunduğunu ancak AB sürecinde idam cezasının kaldırıldığını tekrar gelmesinin sözkonusu olmadığını söyledi.
Kuzu, Anayasa Komisyonu öncesinde gazetecilerin Kayseri'de yaşanan vahşet ile gündeme gelen idam cezasına ilişkin sorularını yanıtladı. Olayı bir vahşet olarak nitelendiren Kuzu, yargılamanın bir an önce sonuçlanmasını istediğini söyledi.
Bir gazetecinin ' Yarın birgün bu tip insanlar aftan yararlanabilir' yönündeki sözleri üzerine Kuzu, "Bizim dönemde af çıkmaz. Bu dönem başka dönem Ak Parti olduğu sürece af çıkmaz" dedi. Sizce zaman zaman bunlar idam edilmeli. İçinizden geçiyor mu? Yünündeki sözleri üzerine Kuzu, " İdam cezalarını ben her zaman savundum. İdam cezaları bir tarafta dursun, uygularsın yada uygulamazsın. İdam cezasının uygulanması zaten 1984'ten beri yok. Yıllarca uygulanmadı öyle durdu. İnsanlık tarihinde zaman zaman çok kötü uygulanmış ayrı bir mesele. Toplumsal tepkide bunlar bir tarafta durur. Ama uygularsın ama uygulamazsın o başka bir bir şey, çok sınırlı da olsa. Ama AB süreci de sınırı da kabul etmiyorlar. Dolayısıyla Türkiye o birlik içinde olmak istiyorsa bu yollardan geçmek zorunda. Yoksa benim şahsi kanaatime göre idam cezası olmasını her zaman savundum. Bir kenarda dursun diye her zaman söyledim. Ama yeniden gelme şansı yok" dedi.
BBP LİDERİ YALÇIN TOPÇU:
BBP tarafından ülke genelinde 'İdam cezasının geri getirilmesi' için imza kampanyası başlatıldı. Kampanya kapmasında Abdi İpekçe Parkı'nda bir idam sehpası kurularak birisinin üzerinde bölücü örgüt elebaşının resmi olan 3 tane kefen giymiş manken getirildi. Vatandaşlar imza standına yoğun ilgi gösterdi. Abdi İpekçi Parkı'na gelerek kampanyaya destek veren BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, idam cezasının karşıtı olanları 'tuzu kuru' olarak nitelendirerek, "Devlet geleceğimize sahip çıkamıyor" dedi.
Teşkilatların idam cezasının geri getirilmesi için imza kampanyası başlattığını söyleyen Topçu, bölücü terör, ekonomik terör ve ahlaki terör suçları için idam cezası istediklerini kaydetti. Ülke genelinde toplanan imzaların TBMM Başkanlığı'na sunulacağını söyleyen Topçu, idam cezasının kaldırılması için kararı milletin vermesi gerektiğini vurgulayarak referandum yapılmasını istedi. "İdama karşı olanlar gitsinler İlayda'nın annesinin yüzüne baksınlar" diyen Topçu, insan vicdanının bilim adına ayaklar altına alınamayacağını vurguladı.
Topçu, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun her zaman yasalarda idam cezasının olmasını savunduğu yönünde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine, “Tebrik ediyorum Burhan hocayı, olması gereken budur, insan fıtratına, vicdanına uygun olan budur” dedi.
MHP AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ ABDÜLKADİR AKÇAN:
Kayseri ve İstanbul'da meydana gelen çocuk cinayetlerinin ardından idamın tekrar gündeme gelmesi ve bu konuda Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun 'idam cezalarını her zaman savunduğuna' ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Akçan, "Burhan Kuzu yokken kendisinin mensubu bulunduğu partinin o günkü versiyonu olan partideki milletvekilleri MHP'nin direnmesine karşılık 2002 yılında idamı kaldırdılar. Biz idamın kaldırılmasına özellikle karşı olduk. Bunu kaldırıyorsunuz terör ve savaş hallerinde bunu kaldırmayın dedik. Bilinçle bu suçların işlenmesi ayrı bir şey ve asla affedilemez" diye cevap verdi.
BDP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI KIŞANAK:
Kayseri'deki vahşi çocuk tecavüz ve cinayetleri ile tartışılmaya başlanan idam cezasıyla ilgili sorular üzerine Kışanak, "İdam cezası devlet eliyle işlenmiş bir cinayettir. Evrensel hukuk kuralları içerisinde yeri yoktur. Telafisi mümkün olmayan bir ceza verilemez; asıl mantığı da buna dayanır.
"Hangi gerekçeyle olursa olsun cezalar ıslah etmek amacıyla verilir. Cezalar suç işlenmesini önlemek amacıyla verilir. Cezalar yaşam hakkını ortadan kaldırmak, bir kez daha telafisi olmayacak bir durum yaratmak adına verilmez. İdam ettiğiniz bir insanı ıslah edemezsiniz. İdam ettiğiniz bir insanı suç işlemekten men edemezsiniz. Bir daha yaşamayacak bir insana vereceğiniz bir cezayla neyi düzeltebilirsiniz? Olsa olsa idam cezası tehdidiyle bu ülkede baskıcı, otoriter rejimi kamufle etmeye
çalışabilirsiniz. Bunu bir siyasal mesaj olarak birilerine vermek isteyebilirsiniz. Bunlar da doğru şeyler değildir."
Bu konuda idam cezasına karşı olmadığı yönünde açıklamalarda bulunan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun yaklaşımını 'esefle kınadığını' ifade eden Kışanak, "Bu kadar çok özgürlükten, demokrasiden, haktan hukuktan bahseden biri olarak kalkıp bugün evrensel hukuk kuralları içerisinde mahkum edilmiş bir cezayı yeniden Türkiye'nin gündemine taşıması gerçekten de kabul edilebilir bir durum değil" dedi.
Bir gazetecinin, 'Son günlerdeki konulara uyarlarsak, o iki çocuğun yaşama hakkı ne olacak peki?' şeklindeki sorusuna ise Kışanak, "Demokrasilerde halkın can ve mal güvenliğinden yönetim sorumludur. Bunu korumak için gerekli önlemleri almakla mükelleftir. Hepimizin bildiği gibi Türkiye çocuk istismarı, çocuk pornosu konusunda sabıkası oldukça kabarık bir ülkedir. Bu konuda önlem, tedbir almayan, gerekli uygulamaları hayata geçirmeyen iktidarın, bunun üstünü idam cezası tehdidi ile örtmeye kalkışması tam bir aymazlıktır" yanıtını verdi.