İnternette filtre dönemi

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya

Türkiye'de internette özgürlüklere ilişkin en büyük demokrasi sınavlarından biri yaşanıyor. 22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan ve 'çocukları korumayı' hedeflediği öne sürülen yönetmelikle aslında tüm kullanıcılara sıkı kontrol getiriliyor.

22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek 'İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar' hükümlerine göre kullanıcılar BTK'nın belirlediği 4 internet filtresinden birini ‘yasa gereği’ seçmek zorunda kalacak. Yöntem olarak Çin’de uygulanan ve ‘Çin Seddi’ adı verilen siber-sansür duvarını andıran uygulama, filtre kullanmak istemeyenleri de rahat bırakacağa benzemiyor. Çünkü yönetmelik, tüm kullanıcıların sadece belirlenen kullanıcı adı ve şifreyle internete girebilmelerine izin verecek. Böylece herkesin ziyaret ettiği siteler, yaptıkları işlemler kayıt altında olacak.

5809 sayılı Kanunun 4’üncü 6’ncı ve 50’inci maddeleri ile 28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi hükümleri kapsamında, BTK tarafından hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK-10/91 no’lu karar ile onaylanarak, “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar”ın 22 Ağustos 2011’de yürürlüğe girmesine karar verildi.

22 Ağustos'ta devreye girecek düzenlemeye göre 4 tip filtre 'aile, çocuk, yurtiçi ve standart paket' olarak sıralanıyor. Her internet abonesi bunlardan birini seçmek zorunda kalacak. İnternet kafelerde uygulanan Websense filtresine benzeyen uygulamayla, kimler tarafından oluşturulduğu bilinmeyen bir ekibin belirlediği ‘kara liste’deki sitelere giriş yapılamayacak. Üstelik yasaklı site olmadığı belirtilen ‘standart paket’le bile bu mümkün olmayacak.

Filtreyi aşmak ya da aşmaya çalışmak suç sayılacak. Ayrıca internet servis sağlayıcıları filtrelerin aşılmasını engellemekle sorumlu tutuluyor, aksi halde onlara da ağır para cezaları öngörülüyor

Sürekli ‘çocuk ve gençler internetteki zararlı içerikten koruma’ gerekçesinin ardına sığınan BTK ve hükümet yetkilileri, bu uygulamayla sadece çocukların değil tüm kullanıcıların sadece kurumun onay verdiği sitelere girebilmesini sağlayacak.

Bu kara listelerin belirlenmesinde ne gibi kriterler uygulanacağı da muğlak. Zira aynı 5651 sayılı İnternet Yasası’nda yer alan ‘müstehcen’lik kelimesiyle yapıldığı gibi, listeye girecek sitelerin tespitinde son derece öznel ve kişisel kararlar egemen olacak. 'Standart filtre'de daha az yasaklı site olacağı söyleniyor. Ancak bunun sürecinin net şekilde tanımlanmaması, bu listelerin keyfi şekilde uzaltılmasına zemin yaratıyor.

Dahası standart filtre kapsamında, DNS’ler kullanarak bu tip sitelere girebilenler de artık bunu teknik olarak başaramayacak.

İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜNDE GERİLİYORUZ
BM desteğiyle Freedom House tarafından Nisan 2011 de yayınlanan İnternette Özgürlük Raporu’na göre, Türkiye’nin “kötü puan’ını 42'den 45'e yükselterek” internete erişim özgürlükleri konusunda geriye doğru gitmeyi sürdürüyor.

IPS İletişim Vakfı-Bianet, 13 Nisan 2011 tarihinde “yürütmenin durdurulması” talebiyle, söz konusu usul ve esaslara karşı Danıştay’a iptal davası açtı. Vakıf, Danıştay’a yaptığı başvuruda BTK’nın aldığı yeni kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle tanınan temel hak ve özgürlükleri ölçüsüz şekilde kısıtladığını belirtti. Vakıf adına başvuruda bulunan avukat Ayşe Altıparmak, BTK’nın keyfi bir şekilde yasaklı siteler listesi hazırlayabileceğini, çocukları zararlı içerikten korumak için ebeveynlerin yerine devlet eliyle karar verilmesinin doğru bir uygulama olmadığını belirterek, “Gerek Avrupa Birliği gerekse Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Komisyonu çocuklar gibi zarar görmesi mümkün grupları korumak için yasal önlemler almaktansa özdenetim yollarına gidilmesini teşvik etmektedir. Bu nedenle, üye ülkeler ev ve okul bilgisayarları ile internet kafelerde filtre programlarının kullanılmasını teşvik etmeli ama devlet düzeyinde filtreleme girişimlerinden her ihtimalde kaçınmalıdır” açıklamasında bulunmuştu.
ntvmsnbc

 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Zaten bunun için paket programlar mevcut. Genel olarak bi yasaklama yoluna gidilmesi 'işiniz mi yok abi' yine gündem aylarca oyalancak bu yüzden dedirtiyo insana.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Öyle iddia edildiği gibi internete komple sansür vs yok. Seçim yatırımı olarak şu an hükümetin oy kaybedebileceğini düşündükleri herşeyde çamur atılmaya çalışılmakta olduğunu düşünüyorum. Günlerce sansür sansür diye inlettiler herşeyi ama herkez aslında öyle bir şey olmadığını biliyordu. insanlara hep eksik bilgi vererek galeyana getirmeye uğraşmaktalar. Ben bu günlerde çıkan her habere temkinle yaklaşıyorum çünkü hep işin özü farklı çıkıyor. Bakın görün iki gün sonra aaa sansür değilmiş canım diye küçücük bir haber yapıp konyu kapatacak bu büyük gazetecilerimiz.


Bugünkü Sabah gazetesi Nazlı Ilıcak'ın Yazısında Alıntıdır Arkadaşlar.

Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer ile bir kere daha konuştum. Twitter'dan sorulan soruları kendisine ilettim. En çok iki husus üzerinde duruluyordu. Bir tanesi, "Standart pakete de filtre getirilecek deniliyor. Bu doğru mu?", ikincisi, "Şimdi biz, DNS değiştirerek yasak sitelere bir şekilde ulaşıyoruz. Bu engellenecek mi?"
İşte Tayfun Acarer'in cevabı: "Hayır, standart pakete filtre getirilmiyor. Sadece müracaat eden 'Çocuk', 'Aile' ve 'Yurt içi' paketlerinden birini seçenlere filtre uygulaması var. Bizim yaptığımız, diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi, tüketiciye farklı seçenekler sunmak. İkinci sorunuza gelince... Çocuk, Aile ya da Yurt içi profillerden hiçbiri için müracaatta bulunmayıp, Standart pakette kalmışsanız, bugünkü uygulama aynen devam eder. DNS değiştirerek gene yasak sitelere girilebilir. İstediğiniz zaman, yeniden başvurarak filtreli profillerden çıkabilirsiniz."
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Ekşi Sözlük Olayı

21 Nisan 2011'de, İnternet Dairesi Başkanlığı'ndan 11 servis sağlayıcısına bir mail gönderildi. Bu mail ekinde, 1600 civarında site ismi sayılıyordu ve adı geçen sitelerle ilgili işlem tesis edilmesi isteniyordu. Bu site isimleri, "resim eşleştirme" ve "kelime"ler üzerinden otomatik taramayla tespit edilmişti. (İlgililer, otomatik taramadan sonra manuel olarak da inceleme yapılmamış olmasının bu kargaşayı yarattığını itiraf ediyorlar.) 21 Nisan'da, yani mailin gönderildiği gün, birkaç yer sağlayıcı ve internet sitesi yetkilisi Daire'yi telefonla arayarak, listede bulunan bazı sitelerin suç unsuru barındırmadığını söyledi. Bunun üzerine, İnternet Dairesi inceleme yaptı ve yer sağlayıcılarıyla telefonlaşarak, "Suç tespit edilmeyen sitelere hiçbir işlem yapılmasın" talimatını verdi. Yer sağlayıcılara (hosting firmalarına) gönderilen listede, içinde Ekşi Sözlük'e ulaşma imkânını veren sourtimes.org da vardı. Sözlü olarak 21 ya da 22 Nisan'da servis sağlayıcılara "işlem yapılmasın" denilmişti, ama gazetelerde "Ekşi Sözlük kapatılıyor" iddiaları çıkınca, bu defa 3 Mayıs 2011'de, yazılı olarak aynı uyarı tekrarlandı. Zaten, daha önceden telefonlaşıldığı için, Ekşi Sözlük aleyhine hiçbir girişim gerçekleşmemişti. Sadece Ekşi Sözlük değil, tatli.net, oyunhilem.org, videoevren. org, emlakbankbodrum. com gibi ilgisiz siteler de manuel tarama yapılmadığı için okkanın altına gitmişti.

Yukarıdaki bilgileri, İnternet Dairesi Başkanlığı yetkilisi Osman Turan'dan aldım.
Tekrarlayayım: 22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan profil seçme imkânıyla, Ekşi Sözlük'ün başına gelenler arasında hiçbir irtibat yok. Zira güvenli profil seçme, Yargıtay içtihadının belirlediği müstehcenlik ya da çocuk pornosu tanımı içinde kalan yayınları engellemeyi amaçlıyor. Buna, kumar, uyuşturucu, Atatürk'e hakaret, intihara yönlendirme, fuhuş, sağlığa aykırı madde pazarlamayı da ilave edebiliriz.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Yasaklı site sayısı

Standart pakette 60 bin sitenin kapalı olduğu yolunda iddialar da var. Oysa bu rakam, site sayısını değil, yasaklanan içerik sayısını gösteriyor. 62 bin suç unsuru taşıyan içerik ayıklanarak, sitelerin yayınının devamına imkân verilmiş. Öğrendiğimiz kadarıyla 5-10 bin yasaklı site mevcut. Bunun % 65'i Yargıtay tanımına göre müstehcenlik, % 30'u çocuk pornosu, % 3'ü fuhuş içeriyor. Diğerleri, kumar, uyuşturucu, Atatürk'e hakaret, sağlığa zarar verici madde ile ilgili.
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Bence internet tamamen kapatılsın şartsa günün belli saatlerinde açılsın.Sabah 9-10 arası açık olsun.Gece marşla kapatılsın. :haha
Şaka bi yana Güvenli İnternet Hizmetini tercih etmeyen kullanıcının İnternet erişiminde mevcut duruma göre hiçbir farklılık olmuyo Güvenli İnternet Hizmeti’ni seçmeyen kullanıcı zaten kullandığı İnternet hizmetini aynen kullanmaya devam edecek olay çarpıtılıyo seçim öncesi
bakalım sonuçları ne olacak hep beraber görecegiz
 

erolpasa

Yeni Üye
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
114
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
saçma sapan şeylere vakit harcıyorlar. zaten çocuklarına duyarlı olan aileler şuanda bile gereğini yapıyor çocuklarının o sitelere girişini filtreler yoluyla engelliyorlar. Bu tip boş işlerle uğracaşaklarına dünyanın en pahalı internetini nasıl ucuzlatabiliriz nasıl daha kaliteli daha hızlı internet sunabiliriz diye düşünmeleri gerekir. Hükümet bu tip konulardan oy kaybetmez. ygs skandalına artan onca terör olaylarına rağmen oy kaybetmiyorsa bu tip şeylerden hiç kaybetmez
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Kelimeler masum, siteler değil
Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nun (BTK) gönderdiği bir liste, basında büyük tartışma yarattı. Kurul, listede sıralanan kelimelerin yer aldığı alan adlarına dikkat çekiyordu. Bazı kelimeler, doğrudan doğruya seksle ilgiliydi. Ama bazıları, (Yerli, etek, hatun, haydar, bakire, baldız, liseli, adrianne, türban vs) tamamen masum görünüyordu. Neden alan adlarında bu kelimelerin yer almaması istenmişti?
Kurul Başkanı Tayfun Acarer, İnternet Daire Başkanı Osman Nihat Şen ve kurum yetkilisi iletişim uzmanı Osman Turan'la konuştum. Aldığım bilgileri paylaşıyorum.
Facebook ve Mynet gibi bazı servis sağlayıcıları, proaktif denetim çerçevesinde bir değerlendirme yapabilmek amacıyla, suç unsuru içeren sitelerin tespit edilmesini kolaylaştıracak yardımcı, anahtar kelimeler talep etmiş. Bunun üzerine, BTK, kelime grupları belirlemiş. Birinci grupta, doğrudan seksle ilişkili, cinselliği çağrıştıran, -burada yazılması ayıp olan- kelimeler var. İkinci ve üçüncü gruplarda yer alan sözler görünüşte masum ama tıkladığınızda porno sitesi açılıyor. Sözgelimi, "Yerli"ye basıyorsunuz, "yerli eskort", "yerli porno" çıkıyor. "Etek"e basıyorsunuz, "eskort petek" çıkıyor. "Hatun"a basınca, keza, "seksi hatun", "türbanlı azgın hatun", "özel hatun videoları" gibi sitelere ulaşıyorsunuz. "Baldız"da ise, "freefuckbaldiz.org" benzeri sayfalar açılıyor. "Adrianne" yazılınca, "adriannesıkıs", "adrianneporn" veya "amatör seks"; "Türban"agirince, yanına porno yazıldığı takdirde, "abazayim. com", "Türk türban pornosu, türbanlı kadın pornosu", "seks tv izle türbanlı porno (gizli çekim)" gibi sitelerle karşılaşıyorsunuz. Diyelim ki Google'a "Haydar" yazdınız. "Haydarporn seks videosu", "haydarsıkısı izle", "haydar ile ülfet" ve daha yüzlerce benzeri site her bir kelime için peş peşe açılıyor. Dolayısıyla listedeki masum kelimelere bakıp, "Bunlar nasıl yasaklanır?" diye düşünmeyin ve isterseniz siz de bir deneyin.
Zaten, BTK, alan adlarında bu kelimeler geçen bütün siteler kapansın demiyor. Kelimeleri kolaylık için servis sağlayıcılara bildiriyor. Onlar, bu isimlerden yararlanarak, porno sitelerini daha kolay tespit ediyorlar. Mesele bundan ibaret.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Devlet karışmasın
Önce "Sansür geliyor" dediler; bu iddiaların yanlışlığı ortaya çıktı. Çünkü sadece tüketiciye farklı seçenekler sunuluyor. "Aile", "Çocuk" veya "Yurt içi" profillerinden birini seçmeyenlerin, gene bugünkü gibi "standart" uygulamaya tabi tutulacağı nihayet anlaşıldı. Bu defa, "Standarda da filtre geliyor", "Eskiden DNS değiştirerek yasak siteye giriyorduk. Artık giremeyeceğiz. Devlet bizi izleyecek" yalanı piyasaya sürüldü. Bu iddialar da fos çıktı. Şimdi, düzenlemeye karşı gelmenin yeni bir gerekçesi bulundu: "Neden devlet müdahale ediyor? Her aile, kendi filtresini kendisi koysun."
Yanlışta bu kadar ısrarı anlamak mümkün değil. Standartta kalındığı takdirde, her aile zaten özel filtre sistemini kurabilir. Ama herkes, teknik konularda bu kadar becerikli mi? Devlet isteyene hizmet sunuyor. Hizmeti almayan özel filtresini kendi ailesi için kurar.
"Devlet niçin bir ahlâk anlayışı dayatıyor?" sorusu gündemde. Ben de diyorum ki: Sen kendi ahlâk anlayışına göre standart pakette kal ve özel filtreler vasıtasıyla sistemini kur. Ama başkasının bu hizmeti almasını nasıl engellersin?
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst