Cinler Alemine Hoşgeldiniz...!

Aşkaimtisal

Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
539
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Cin nedir, nasıl varlıklardır, ne yer ne içerler, nasıl yaşarlar, niçin yaratılmışlardır... ... ... gibi merak ettiğiniz konular varsa buyrun bu konumuza bir göz atın derim.....
Sözlükte cin "gizli ve örtülü varlık, görülmeyen şey anlamına gelir. Terim olarak duyu organlarıyla algılanamayan, çeşitli şekillere girebilen, ateşten yaratılmış,manevi, gizli varlıklara verilen isimdir...
Cin kelimesi geniş anlamıyla ele alındığında, insan kelimesinin karşıtı olarak kullanılır ve herhangi bir kayıtla sınırlandırılmamışsa, duyu organlarından gizlenmiş bütün manevi varlıkları ifade eder..
Dar anlamıyla ise cin kelimesi, ruhani varlıkların bir kısmını belirtmek için kullanılır.. Çünkü göz ile görülemeyen ruhani varlıklar:
*Hayırlı olan ve Allah'ın emrinden çıkmayan ve insana iyi şeyler ilham eden melekler,
*insanı aldatan ve şerre yönelten şeytanlar,
*hem hayırlıları hemde şerlileri bulunan cinler, olmak üzere 3'e ayrılmaktadır..

Cinler, duyu organlarıyla algılanamayan varlıklar olduğu için, onlar hakkındaki tek bilgi kaynağı vahiydir..
Kuran_ı Kerim ve sahih hadisler, cinlerden bahsetmekte, doğru düşünen bir akıl da bunu imkansız görmemektedir.

İnsanların cinleri göremeyişi, gözlerinin cinleri görecek yetenekte yaratılmamış olmasındandır...

Kurana göre insan topraktan, cinler ise ateşten yaratılmıştır.
"Ve Allah cinleri öz ateşten yarattı"(rahman-15),
"Andolsun ki biz insanı, kuru kara çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. Cinleri de daha önce zehirli ateşten yarattık" (Hicr-26,27) bu ayette cin türünün insan türünden önce yaratılmış olduğunu anlıyoruz..

Kuran'da cinlerden bahseden 28 ayetten oluşan "cin süresi" bulunmaktadır. Bu surede de belirtildiği gibi, cinler çeşitli gruplara bölünmüşlerdir.
Cinlerin bir kısmı müslümandır.
Bir kısmı da kafirdir...
Kafir olanları cinlerin çoğunluğunu oluştururlar.
Cinlerin müslüman olanları, müminlerle beraber cennette, kafir olanları da kafirlerle beraber cehennemde kalacaklardır.

Cinler çeşitli şekillere girebilecek ve insanların yapamayacağı bazı işlerin üstesinden gelebilecek yetenekte yaratılmıştır. Hz. Süleyman Sebe melikesinin tahtını getirtmek istediğinde cinlerden birinin, o henüz yerinden kalkmadan tahtı getirebileceğini söylemesi (Neml-39) bunu göstermektedir. Cinin Hz. Süleyman'la karşılıklı konuşması, onların görülebilecek bir şekle girebileceklerine işarettir. Allah (c.c.) cinleri Hz. Süleyman'ın emrine vermiş, O da cinleri ağır ve meşakkatli işlerde kullanmıştır.

Cinlerin mutlak gayba dair bilgileri yoktur. Ancak hayat sürelerinin uzunluğu, ruhani ve manevi varlıklar olmaları, meleklerden haber çalmaları gibi sebeplerle, insanların bilmediği, geçmişe ve şuana ait bazı olayları bilebilirler. Ancak bu durum, cinlerin insandan daha üstün varlıklar olduğunu göstermez.
Bir ayette: "Süleyman'ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun öldüğünü ancak değneğini yiyen bir ağaç kurdu gösterdi. Yere yıkılınca anlaşıldı ki cinler gaybı bilselerdi, o küçük düşürücü azap içinde kalmazlardı" (Sebe-14) [SUP]*1[/SUP] buyurularak, onların gaybı bilmedikleri açık bir şekilde ortaya konulmuştur.

Cinler de insanlar gibi iman ve ilahi emirlere itaat etmekle yükümlüdürler.
"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım". (Zariyat-56) diye buyurulmuştur..

Cinler tıpkı insanlar gibi yerler, içerler, evlenir ve çoğalırlar. Erkeklik ve dişilikleri vardır.Doğar büyür ve ölürler. Ancak cinlerin ömrü, insanlarınkine göre epeyce uzundur.

Bazı durumlarda cinlerin insanlara zarar vermesi söz konusu olabilirse de, müslüman bir kimsenin cinlerden korkmaması ve Allah'ın izni olmadan, bir varlığın başka bir varlığa zarar veremeyeceğine gönülden inanması gerekir. Diğer varlıklardan gelebilecek zararlara karşı Allah'a sığınmak gerektiği gibi, cinlerden gelebilecek zararlar hususunda da aynı tutum gösterilmelidir.

Nitekim Peygamber Efendimizin (s.a.v.) de cinlerin insanları etkilemesine karşı Ayete'lkürsi'yi, Felak ve Nas surelerini okuduğu bilinmektedir. (bk. Buhari "vekale", "Fezailül-Kur'an", 10; Tirmizi, "Tıb".16).


[SUP]*1.[/SUP] Süleyman peygamber çok kere tam bir gece, tam bir gün ve bazen daha ziyade asasına dayanarak namazda-niyazda bulunurdu. Yine öyle bir vaziyetteyken vefat etmiş, bir müddet o asaya dayanık bir halda kalmış, cinler ise onu ibadete devam ediyor sanmışlar ve bet-i mukaddesin binasını inşada çalışıp durmuşlar. Aradan bir müddet geçince, (muddetin ne kadar olduğu bilinmemekte) o asayı altından bir ağaç kurdu kemire kemire yere düşürmesine sebebiyet vermiş. Asaya dayanan Hz. Süleyman da yere düşünce o zaman cinler onun vefat etmiş olduğunu anlamışlar. Eğer Süleyman Peygamberin vefat etmiş olduğunu anlasalardı, Beyti Mkaddesin inşaatına çalışıp durmazlardı. Çünkü cin taifesi, kendilerinin gayba vakıf olduklarını sanıyorlardı. böyle bir hadise onların gaybı bilmediklerini anlamalarına vesile olmuştu.​
 

pegasus_dna

Forum Editörü
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
1,417
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Sakarya
cinleri olan kişilerden dinlemek lazım..ben şahsen tanık oldum defalarca herşeyide biliyorum
 

eebru

Özel Üye
Katılım
30 May 2010
Mesajlar
653
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Malatya
bu konu hakkında çok araştırma yaptım ama hiç böyle birşeye şahit olmadım çok şükür.hassas bi konu aslnda confused
 

Aşkaimtisal

Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
539
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Ben şahsen ne tanık olmak ne de bunlarla alakadar olmak isterim..:) Aman aman benden uzak olsunlar...
Yağmurcum senin o tanıdıkların hayatlarından memnunlar mı...:confused:
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst