Aöf Türk Edebiyatının Mitolojik Kaynakları Dersi 4.Ünite Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Aöf Türk Edebiyatının Mitolojik Kaynakları Dersi 4.Ünite Notları



    • KÜLTÜR NEDİR?
      Kültürün en basit ve en yalın tanımı bir toplumun topyekün hayat tarzı şeklindedir.Biraz daha geniş bir tanımıyla kültür insanların biyolojik kalıtımlarının ötesindeki ihtiyaçlarının doyumlarının ve doyumsuzluklarının yarattığı şekillendridiği iiçerik kazandığı ve öğrenme yoluyla edindiği inşaa ettiği maddi ve manevi birikimi değerleri yönelimleri duygu ve düşünce dünyaları sosyal davranışları,teknolojileri ve sanatlarının tamamını ifade eder.Sanat,müzik mimari,düşünce edebiyat kültür içinde yer alır.Kültür onu paylaşan üyelerinin temel biyolojik ihtiyaçlarını,ve bunlardan doğan ikincil gereksinimlerini karşılar.Kültür uyum yoluyla değişir.Şartlar değiştikçe geleneksel çözüm yollarını sağladığı doyum düzeyi de azalır ve değişir.Yeni ihtiyaçlar ortaya çıkar ve bilinç düzeyine ulaşır.Bunu karşılayacak yeni çözüm yolları aranır.Bu şekilde bir kültürün kendi içindeki değişiminde doğal çevre koşullarına uyum önemli bir rol oynar.Ayrıca kültürler yakın ve uzak komşu kültürlerden yayılma,ödünç alma,taklit ve benzer yollarla etkilenerek de değişirler.
      Ancak bu yolla kültür değişmelerinde alınan öğeler milli bünyeye ve ulusal karaktere uyum sağlayarak ödünçlendiği müddetçe ulusal yaratma dinamikleri o kültürü özgün kılar.Milli kimliği üretmeye devam eder.Bu süreç kültür değişmesi olarak adlandırılır.Bunun tersi ise; kültürel ödünçlemelerin kültür değişmelerinin veya başka bir kültürün taklidinin ulusal kültürün bütün özgünlüğünü ortadan kaldıracak boyuta erişmesidr.Böyle bir olgu o ulusal kültürün tamamen ortadan kalkmasına ve o kaybolan kültürün sahibi olan milletin tarihten silinmesine yol açar.Bu sürece kültürsel özümseme adı verilir.Halk kültürü nedir?

    • Bütün kültürler resmi kültür ve halk kültürü diye iki katmanlı tabakadan oluşur.Resmi kültür bilimsel yöntemin kullanılmasıyla elde edilen bilgidir.
      Bilimsel olmasının ölçütü yöntemsel olmasıdır.Objektif,eleştiriye açık,sistemli ve tutarlıdır.Resmi kültüre ayrıca kitabi kültür ve yüksek kültür de denilir.
      İkinci tür bilgi kategorisi ise halk bilimi veya gündelik bilgi adlarıyla bilinen bilgi çeşididir.Günlük yaşamın sınırları içinde gelişen ve geçerli olan kısmen bilimsel doğruluğu olan bilgidir.Duyum ve algıya dayanan deneme yanılma ile elde edilen bilen bilinen ilişkisinin sezgi yoluyla oluşan
      sezgisel ve deneyimsel bilgidir.
      Halk inancı nedir?
      Halk bilimi kadrosunda yer alan halk inançları (folk beliefs) ve halk dininin (folk religon) halk kültürünün temel dinamiklerini oluşturur.İnanç kelimesininsözlük anlamı kişi veya toplum tarafından bir düşüncenin,bir varlığın gerçek olduğunun kabul edilmesi demektir.İnanç kavramı insan düşüncesinin çok geniş bir kısmını ele alır ve inançalrı bütün bu çeşitlilik ve yaygınlıklarıyla ele almak halkbilimin sınırlarını aşar.halkbiliminin konusu olarak inanışları bir başka niteliği de yazılı kurallara bağlı olması anlamında kitabi ve resmi olarak adlandırılan belli bir kesinlik ve katılığa kavuşmuş bulunan din ve ahlak kurallarıyla ilgilenmez.Bu araştırma ilahiyat biliminin sınırları içindedir.
      Halk biliminin ilgilendiği ve halk inançları olarak adlandırılan araştırma alanı ise mitoloji başta olmak üzere resmi dinin inançlarının türlü türlü nedenlerle geniş halk yığınları arasında aldığı yeni yorumlardır.Bunlar sapık,hurafe,veya batıl inanç olarak adlandırılır.
      Hurafe:Kitabi veya resmi dinde olmayan halk dilinde bulunnup resmi dine göre yanlış ve boş olan inançlardır.
      Halk kültüründe mitlerin yer aldığı türlerin başında halk inançları ve efsaneler gelir.Efsane nedir? (legend)
    • Türk mitolojisinde mitlerin en yoğun yer aldığı sözlü kültür ürünleridir.Efsaneler halk inançları ve halk dininin yansıtıldığı türlerin başında gelir.Efsaneye Batı Avrupa da özel ilgi göstermiştir.Efsane yakın veya uzak geçmişte de olsa tarihi bir dönemde yer alan ve anlatanla dinleyenin gerçek olduğunainandığı bir hikaye veya anlatıdır.Efsanelerin konuları konusunda ''Internatıonal Society of folk Narrative research'' adlı uluslararası halk bilimi tarafından 1963 yılında Budapeştedeki toplantısında kabul edilen şu konusal efsane tasnifi yaygın kullanıma kavuşmuştur.Mitolojiyle efsaneler arasındaki çoğulukla örtüşmelere dayanan ilişkiyi göstermesi bakımından sonderece açıklayıcı olan söz konusu tasnifi veriyoruz.
      I-Yaratılış ve dünyanın sonu ile ilgili efsaneler
      II-Tarihi efsaneler ve Medeniyet tarihi ile ilgili efsaneler
      A-Medeniyetle ilgili yerlerin ve şeylerin kaynağını anlatan efsaneler
      B-Belli yerlerle ilgili efsaneler
      C-İlk ve erken tarihle ilgili efsaneler
      Ç-Savaşlar ve felaketlerle ilgili efsaneler
      D-Belli ve sseçkin şahsiyetlerle ilgili efsaneler
      E-İsyanlarla ilgili efsaneler
      III-Olağanüstü kişiler,varlıklar ve güçlerle ilgili efsaneler
      A-Kaderle ilgili efsaneler
      B-Ölüm ve ölülerle ilgili efsaneler
      C-Tabiatın ve hayvanların yaratıcılarıyla ilgili efsaneler
      Ç-Olağanüstü varlıklarla ilgili efsaneler
      D-Tabiatta bulunan ruhlarla ilgili efsaneler
      E-hayaletlerle ilgili efsaneler
      F-Şekil değiştiren yaratıklarla ilgili efsaneler
      G-Şeytanla ilgili efsaneler
      H-Hastalık ve sakatlığa sebep olan yaratıklarla ilgili efsaneler
      I-Olağanüstü güçleri olN yaratıklarla ilgili efsaneler
      İ-Mitik hayvanlar ve bitkilerle ilgili efsaneler
      K-Hazinelerle ilgili efsanler
      IV-Dini efsaneler


  • GÖKYÜZÜNDE BULUNAN TANRILAR,KUTSAL RUHLAR VE OLAĞANÜSTÜ GÜÇLER
    • GÜNEŞ VE AY TASARIMLARI
      Günümüz türkiyesinde ne güneş ne de ayla ilgili bir tanrı tasarımı yoktur.ancak her iki gök cisminede islamileşmiş bir biçimde eski kültleriyle ilişkili olarak saygı gösterilmeye devam edilir.güneşin bir insanın üzerine doğmasının uğursuzluk getireceğine,evdeki bet bereketi kaçıraccağına inanılır.Bun nedenle erken kalkmak ,güneşin ilk ışıklarıyla bağda bahçede olmak,dükkanı açmak uğur,kazancın bereketli olması açısından önemlidir.Bursada ay genç bir kadını temsil eder.kendisis güneşin sevgilisidr.
      Adanadaki bir inanca göre Ay'ın eskisi yapılacak her iş için hayırlıdır.ayın eskisi uğursuzdur.Gazianteptep'te derlenen başka bir inanç Nevruz gecesinde evlerin avlusunda bir tekne içerisine su doldurulup ay ışığına bırakılırsa savaş olup olmayacağı olursa hangi tarafın galip geleceğinin anlaşılacağı iddia edilir.


      YILDIZLAR
      Günümüzde yaşayan bir inanışa göre her kişinin gökte bir yıldızı vardır.bu kişi ölünce gökteki yıldızı da kayar ve düşer.


      YERYÜZÜNDE BULUNAN TANRILAR,OLAĞANÜSTÜ GÜÇLER VE KUTSAL RUHLAR
      Türk halk kültüründe yeryüzünde buluna tanrılar,olağnüstü güçler veya kutsal ruhlar olarak karşımıza Umay,çocuğun eşi,Albastı Karabasan,Kara Koncolos,Karakura,Erkebit,Hırtik Mırtik,Demirkıynak,Sarıkız,Kul,Çarşamba Karısı,Yol azdıran,Şubat karısı, KOpoz mayısa,Arap,Hızır,Bozatlı ihtiyar,ağaç ruhu,su ruhu,dağ ruhu diye adlandırılan varlıklar olarak çıkmaktadır.


      Halk kültüründe Umay İsalmiyetin kabul edilmesiyle Gök tanrı inancındaki bağımsız koruyucu ruh özelliğini kaybeder.kutsal Sarıkız kültünün oluşum sürecinde Umay ana kültünün tesiri olmuştur.
      Umayın Gök tanrı dininde aldığı çocuk ve hamile kadınları koruyucu ruh halinin islamiyeti kabuluyle birlikte ortadan kalkarak Divan-ı lügatüt türkte ''umay'' kelimesinin dar anlamıyla 'rahim.döl yatağı' yada daha yaygın olarak doğum yaptıktan sonra kadının rahminden çıkan bir şey olan ve rahimdki çocuğun eşi veya son denilen plasenta olarak Kaşgarlı Mahmut tarafından kullanıldığı görülür.
      Halk kültüründe çocuğun eşi:türk kültüründe doğumda bebekle gelen plasentaya geçmişte umay da denildiği gibi son veya eş adı verilir.Türk dünyasının hmen her topluluğunda bebeğin eşine veya sonuna saygı gösterilir.rastgele atılmazdı.bebeğin dindar olması isteniyorsa bebeğin eşi cami avlusuna eğitimli olması isteniyorsa üniversite bahçesine atılıyordu.


      Halk kültüründe albastı:Albastı genellikle sarışın ve uzun boylu bir kadın olarak tasavvur edilmekle birlikte farklı görünüşlerlede görüldüğüne inanılır.Alkarısının özellikle yeni doğum yapmış ve kırklanmamış kadınlara musallat olarak onların ve çocuklarının ciğerini sökerek öldürdüğüne inanılır.bu yuzden lohusa kadınları korumak için kırmızı bişeyler içirmeye,kırmızı kurdele takmaya özen gösterilir.Karabasan,ağırlık basması:uyuyan insanların göğsüne bastırarak onu boğmaya çalışan çoğunlukla erkek olarak tasavvur edilen olağanüstü varlık.
      Halk kültüründe kara koncolos:kış aylarında istedikleri herkesin sesini taklid ederek insanları aldatarak çağıran kötü ruhlara denilir.
      Halk kültüründe Erkebit,Enkebir:Bu kötü ruh daha çok siyah bir gölge gibi düşünülür.uyuyan insanın göğsüen çökerek öldürdüğüne inanılır.bundan ancak ezan okunark kurtulabilinmektedir.


      Halk kültüründe Hınkur Munkur:
      bu yaratğın insana benzdiği göbeğindeki torbada yavrusunu taşıdığı düşünülür.insanları boğup sonra yediğine inanılır.bundan kurtulma yolu ona ''donumu açar,üzerine işerim'' denilmesidr.
      Halk kültüründe 'hırtık':yarı insan yarı hayvan olarak düşünülür.yaşlıların özellikle çocukların nehir kenarına inmesini engellemek için söylenmiştir.
      Halk kültüründe'demirkıynak':Balıkesirin Bigadiç dağlarında yaşayan ve ağaç hayva hatta futbol topu dahil her kılığa girebilen insanları korkutan ve çok pis kokan bir yaratıktır.
      Halk kültüründe 'kul':her kılığa girebilir,insanları korkutur.
      Halk kültüründe 'sarıkız':bazı evlrde yaaşadığına ve yaşadığı eve bereket huzur getirdiğine inanılan iyi bir ruhtur.
      Halk kültüründe 'çarşamba karısı':Çarşamba karısı çarşamba gecesi evinde elişi yapan kadınların ve kızların yanında çocukk hatta bebek de olsa bir kadın kılığında veya kedi köpek kılığnda görülebilen sesler çıkarark korkutan bir yaratık olarak tasavvur edilir.


      memorat:eek:lağanüstü güç veya güçlerle görme dokunma hissetme ve konuşma yoluyla kurulan kişisel iletişim ve tecrübeye bağlı kişisel anlatılar.
      Halk kültüründe 'Yol azdıran' :günümüzde islamileşmiş ve neredeyse cin inancına dönüşmek üzeredir.bu cin kaybolan bir hayvanın arkasından giden bir kişiyi herangi bir insanın veya hayvanın kılığına girerk o insanı yolunu kaybettirir.bu cicin adına insanları yoldan çıkardığı için yol azdırıcı denilmiştrHalk kültüründe karakura veya karaura:sessiz bir ortamda ortaya çıktığına,insanları öldürmeye çalıştığına inanılır.özellikle düşünceli ve korku içinde olan insanlara geldiği düşünülür.görüldüğü anda çığlık atıp besmele çekilmesi gerektiği düşünülür.
    • Halk kültüründe gelincik:gelincik adı verilen hayvanın olağaünüstü özelliklere sahip olduğuna özellikle kadınların bütün konuşmalarını duyabildiğine inanılır.onu saygıyla anmayan kadınların yaptıkları işleri bozabilir,yemeklerini çalabilir,hatta yakınlarının ölümü gibi felaketlere bile yol açabilir.
      Halk kültüründe kırk basması:lohusayla çocuğunun doğumundan sonraki 40 gün içinde hastalanmalarına 40 basması,kırk karışması,loğusa basması denilir.
      Halk kültüründe kapoz:Geceleri çeşitli kılıklara girerek veya insanlara tanıdıklarının sesiyle seslenerek onları kandıran çoğunlukla uçurum vb yerlere getirerek düşüp ölmelerine nden olan kötü ruh.
      Halk kültüründe cadı:istediği kılığa giren,özellikle geceleri gezerek insanlara zarar veren büyücü kadınlara denir.
      kültüründe ‘mayısa’:Trabzon Çaykara civarından derlenen inanışlara göre alevden saçları olan
      cadılara denir.


      Halk kültüründe Hıbılik(gıbilik):Bir erkek olarak düşünülen bu ruh bütün insanlara musallat olur.uyuyan insanların göğsünün üzerine oturur ve ölünceye kadar boğazını sıkar.
      Halk kültüründe ‘Arap’:İnsan veya hayvan kılığına girebilen insanları korkutan bazen de göründüğü kişiyi döven taşlayan kötü ruha denir.
      Halk kültüründe ağaç ruhu ve ağaç kültü:Tahtacı Türkmenlerde özellikle çam,ardıç,ladin ve göknar,Yörüklerdeyse karadut çam,ardıç,çınar,elma,kayın,ve katran ağacı kutsaldır.tahtacı Türkmenlerde muharrem ayında ağaç kesilmesi yasaktır.tahtacı Türkmenler yılın belirli zamanlarında bayramlık elbiselerini giyerek kaz dağının sarıkız doruğu gibi ardıç,çam,kayın ve meşe ağaçlarının bulunduğu yerlerde adak kurbanları sunarlar.ilahile ve dualar eşliğinde çeşitli dini törenler yaparlar.bu şekilde kutsanan ululanan ve kurban ağaçlara evliya ağaç veya ulu ağaç adı verilir.türk dünyasının hemen her yerinde bu tür kutsal ağaçalra renkli bez çaputlar bağlanarak dilek dilenir.
      Halk kültüründe su ruhu ve su kültü:birçpk çeşme pınar,kuyu ve kaynak sahipli ve tekin olmayan yerler olarak kabul edilir.yine pek çok suyun kutsal ve şifalı olduğu inancı yaygındır.büyü yapıldığına inananlar bir akarsuyun üzerinden geçtiklerinde büyünün bozulacağına inanırlar.


      Halk kültüründe ev ruhu ,koruyucu iye:yaygın olan inançlardan birisi de her evin temelinde yaşadığına inanılan bu nedenle temel yılanı da denilen ve evin koruyucusu olarak düşünülen karayılandır.
      karayılan:Altay inançlarında yeraltıtanrısı Erliki simgeleyen ve onun kamçısı olarak algılanan mitolojik hayvan.
      Halk kültüründe ata ruhları –atalar kültü:Atalar kültüyse ölmüş olan ataların ölüm sontasındada tanrısal olağanüsütü güçlere sahip olduklarına inanılıp sıkışık anlarında kendi soylarından yaşaynlara yardım ettiklerine inanılması esasına bağlı olarak oluşan inanç ve tapınç örüntüsüdür.
      Yer altında bulunan tanrılar,olağanüstü güçler ve kutsal ruhlar
  • Yer altında bulunan tanrılar,olağanüstü güçler ve kutsal ruhlar
    • Mutsuz ve huzursuz ölü ruhları olarak karşımıza çıkan hortlak,varlığına Şanlıurfa yöresinde inanılan şubat karısı,bütün türkiyede yaygın olarak inanılan ve korunmak için
      pek çok uygulama ve kaçınmalar yapılan hazine ve gömü iyesi olarak adlandırabileceğimiz hazineyi koruyucu ruhlar belli başlılarıdır.
      Halk kültüründe hortlak bir dikkatsizlik neticesinde bir karakedinin ölünün üzerinden atlaması sonucu ölen kişi mezarına gömülse de hortlayarak gecelri kalkıp dolaşacağına ve rastgeldiği insanları korkutaacağına inanılırdı.bu tür ölülere hortlak adı verilirdi.Türk şamanist inançlarındaki körmözlere benzerler.


      Körmöz:Altay inançlarında hastalıklara neden olduğuna inanılan şeytani ölü ruhu.
      Halk kültüründe şubat karısı:her yılın şubat ayında evlerin bahçesindeki kuyulardan çıkan cadı şeklindeki kötü bir ruha şanlıurfa civarında şubat karısı adı verilir.
      şubat karısı çacukları kuyuya çağırıp boğduğuna inanılır.


      Halk kültüründe hazine veya gömü iyeleri:sahipli hazinelerin kazılması esnasında söz konusu olağanüstü gücün değişik kılıklara girerek kazı yapanları korkuttuğuna
      hatta çarpacağına inanılır.


      Türk halk kültüründe kozmogonik unsurlar nelerdir?:kozmoloji mitleriyle ilgili olarak yaşamkta olan pek çok unsur vardır.sama nyolu,güneş,ay,fünyanın şekli,deprem,yerleşim
      yeri kökeni,tekrarlanan zaman,ateşin kökeni,bitkiler ve hayvanlarla ilgilimitler gibi alt başlıklara ayrılabilir.
      Halk kültüründe samanyolu:Saman hırsızı bir kocakarınınçaldığı samanlarla birlikte kaçıp giderken döktüğü samanlara dayandırıldığı görülür.
      Halk kültüründe güneş ve ay:Çocuklarına kızan anne onlara beddua eder.inşallah biriniz mağribe biriniz maşrıka düşersiniz,birbirinizi hiç göremezsiniz demiş.
      annelerin bedduası tutmuş.kız çocuğu güneş erkek çocuğuda ay olmuş.bundan dolayı güneş sabah ay da akşamları doğarlarmış.sivas civarından derlenen bir efsande ay erkek güeş
      kızdır.birbirlerine aşıktırlar.evlenmeye karar verirler.onları çekemeyen bir cadı ay hakkında yalan yanşlış bilgile vererek güneşi ondan soğutur.ve ayrılırlar.


      Halk kültüründe gökkuşağı:gökkuşağının altından geçenin kız ,kızsa erkek olacağı inancı yaygındır.bu şekliyle gökkuşağı cinsiyetleri değiştirebilen olağanüstü güce sahip mitolojik bir varlık olarak düşünülmüştür.
      Halk kültüürnde dünyanın şekli:yalova civarından derlenmiş bir efsanede şu şekilde anlatılır:suda bir balık yaşamaktadır.bu balığın sırtında kocaman bir kaplumbağa bulunmaktadır.bu kaplumbağanın sırtında bir öküz durmaktadır.işte dünya bu öküzün boynuzları arasındadır.öküzün tam karşısında deli bir sivirsinek vardır.sivrisinek öküze iğnesini çıkarıp'eğer dünyayı döndürmezsen beynine girer.iğnemle seni sokarım'dermiş.öküz de sivrisineğin korkusundan dünyayı gece gündüz devamlı döndürmekteymş.


      Halk kültüründe deprem:bir Elazığ efsanesinde şöle açıklanmış.yerlerin damarları varmış.ve bu damarların uçları taa kaf dağına kadar ulaşırmış.her damarında başında bir melek varmış
      dünyanın herangi bir yerinde insanlar günahkar oldukları zaman allah o yerden geçen damarın meleğine damarı çekmesini buyururmuş.bölece depremolurmuş.
      Halk kültüründe yerleşim yerinin kökeni:Yalovaya bağlı esadiye'nin kuruluş efsanesinin de bu tür kozmolojik bütünlüğe dayandırıldığı görülür.
      Halk kültüründe mevsim dönüşümü,tekrarlanan zaman:Elazığ civarından derlenen birisi şubat ayının yılın en kısa ayı olmasının nedenini şöyle açıklar.
      henüz mevsimin kış olmasına rağmen tepedeki filizi yemek için giden tekeyi gören mart ayı ,kendisi gelmeden tekenin bahar havasına girmesine kızar.
      yalvararak şubat ayından iki gün borça alır ve bir fırtına çıkarır.filiz yemeğe giden teke bu fırtında soğuktan donarak ölür.çünkü mart ayının şubattan ödünç iki günü unuttuğu ve geri vermediği inancıyla halk arasında bu olaydan sonra şubat ayının 28 gün çektiğine inanılır.donup ölen tekenin adının tuşkek olması nedeniyle de şubat ayının son günlerinde çıkan fırtınaya Tuşkek fırtınası denilir.
      Halk kültüründe ateşin kökeni:Allah hz Ademi yarattıktan sonra meleklerine cehennemden dünyaya ateş getirmelerini buyurur.melekler cehennemden ateş isterler.cehennem,ateşinin dünyayı mahvedeceğini söylyerek ateş vermez.allah bunun üzerine hurma kadar ateş getirmelerini isteyrek melekleri tekrar gönderir.cehennem bu kadar ateşinin bile dünyayı mahvedeceğini söyleyerek gene melekleri geri gönderir.70 kere yıkanmış cehennem ateşi bile dağı eritir.


      Halk kültüründe bitkiler:avad dikeni doğu karadeniz bölgesinden derlenmiştir.çiğnenip kanayan bi yere yapıştırıldığında kanı durdurmak amacıyla halk hekimliğinde kullanılır.efsaneye göre Hz Ali düşmanlarından kaçıp bir mağraya sığınır.Allaha yardım amacıyla dua edince avad dikenleri büyüyerek mağaranın ağzını tamamen kapatırlar.düşmanları Hz Aliyi bulamazlar.bunun üzerine Hz Ali avad dikenlerinin çok olmasını diler.aynı şekilde çam sakızının kökeni,çayın kökeni,kendir otuyla ilgili efsaneler vardır.


      Halk kültüründe hayvanlar:(kurt)Erzincandan derlenen efsaneye göre,yolda kurtların saldırısına uğrayan bir adam bir karaağaca tırmanarak beklemeye başlar.sabahleyin etrafın ağarmaya başlaması vakti ,kurtlar karların üzerine yatarak ulumaya başlarlar.o sırada gökten yuvarlak madeni para şeklinde nesneler yağmaya başlar.
  • Halk kültüründe köpek:Birgün şeytan kendi cinsiyle birlikte gezerken bir düzlüğe rast gelir.Orada çamurdan yapılmış insan şeklinde içi boş bir küp görür.Şeytan bunun ileride başına bel aolacağını söyleyerek üzerine tükürür.Allah cebraili göndererek şeytanın tükürdüğü yeri temizler.Cebrail şeytanın tükürüğünü atar.o tükrük bir köpek olur.Bugünkü köpekler onun yavrularıdır.onun için hayvanlar içinde insana en yakın olan köpeklerdir.
    • Halk kültüründe baykuş,karga,serçe:Efsaneye göre Hz Süleyman karısına kuş tüyünden yatak yapmak için kuşlara haber gönderir.ve onların tüylerini gelip dökmelerini ister.Kuşlar içinde sadece baykuş karısının sözüne uyup kuşları tüysüz ve korumasız bırakacağı için Hz Süleymanı ayıplar.Serçe ve karga da davete geç geldikleri için ayakları bıkagalanır.Bu yüzden de sekerek yürürler.hatasını anlayıp kabul eden Hz Süleyman baykuşun günde bir serçe yeme isteğini geri çevirmez.


      Halk kültüründe keklik:Kekliğin ayaklarının ve gagasının kırmızı oluşu bir efsanede şöyle açıklanır.Efsaneye göre Hz Zekeriyya kendisine isyan eden ümmetinden kaçarken kavak ağacı ikiye ayrılır.ve onu içinde saklar.fakat keklik kavak gak kavak diyerek onun yerini belli eder.Düşmanları kavağı biçip Hz Zekeriyayı öldürürler.Keklik Zekeriyya peygamberin kanını içtiği için ağzı ve ayakları kırmızı olmuştur.
      Halk kültüründe yusufçuk:Muğla yöresinden derlenen bir efsanede Nasuh ve Yusuf adlı iki kardeşin önce üvey anne,sonra devden kaçması ,teyzelerinin verdiği tarak,çakı ve iğneyi kullanark devden kurtulma çabalarının sonuçsuz kalmaıs anlatılır.


      Halk kültüründe pepuk kuşu:Elazığ civarından derlenen bir efsaneye göre bu kuşun aslında bir erkek diğeri kız iki kardeş oldukları anlatılır.Bunlar dağdan kenger toplamaya giderler.erkek kardeş kız kardeşin torbasının delik olduğunu bilmeden topladıkları kengerlerin torbada olmamasının suçunu kız kardeşe atarak onu vurup öldürür.fakat torbanın delik olduğunu öğrenince utancından Allah dua ederek kendisini kuşa dönüştürmesini ister.
      Halk kültüründe çürük çaylak:Ağasının atını suya götürüp ata su içirtmeden geri getiren at bakıcısına ağası beddua eder.Hayvanımı susuzluktan yakıp kuruttun.Allah da seni bir çürük çaylak eylesin,susuzluktan yanıp kuruyasınağasının duası kabul olunca at bakıcısı çürük çaylak olur.


      Halk kültüründe güvercin:Efsaneye göre güvercin torunlarından eziyet gören bir ninedir.tanrııdan kendisini kuş kılmasını ister.duası kabul olunur.Toplumsal düzenle ilişkilendirilen bu efsande büyüklere saygı gösterilmesinin gereği vurgulanır.


      Halk kültürnde kedi:Efsaneye göre namaz kılan bir sahabeyi sokmak üzere olan bir yılandan kurtarması üzerine sahabe kediye ‘kıyamete kadar sırtın yere gelmesin’diye dua eder.bu nedenle kedi daima dört ayağının üzerine düşer.


      Halk kültüründe kaplumbağa:Bir efsaneye göre perişan bir ihtiyar kılığındaki Hızırın ekmek steğini reddeden bir kadına beddua ederek:ekmek yaptığın tahta yatağın olsun,hamur yoğurduğun tekne yorganın olsun ,kıyamete kadar doymak bilmeyesin demesi üzerine kadının kaplumbağaya dönüşmesidr.
      Halk kültüründe ayı:Dilenciye yün vermemek için yünler içine giren ağa,çobanına da kendisinin orada olmadığını söylemesini ister.Dilenci kılığındaki derviş ‘ayı ayı kalk! ‘ demiş..ağa yünün içinden ayı olarak çıkmıştır.
      Halk kültüründe köstebek:Tevrat ve kuranda adı geçen zengin Karun,Elazığ civarından derlenen bir efsaneye göre,malı ve mülküyle övünüp kjibirlendiği için tanrı tarafından cezalandırılır.köstebeğe döüştürülür.
      Halk kültüründe katır:Fiarvunun HZ İbrahimi yakacağı odunları sadece onun taşıması beddua almasına ve kısır kalarak bi daha doğuramamasına neden olmuştur.
      Halk kültüründe tavşan:Aybaşı olunca kanlı bezi göstermek ayıptır diye eskiden utanırlarmış.Hz Fatma : babam geldi,kanlı bezi napayım,görünmesin’ demiş.Bez o an tavşan olmuş.o günden beri tavşan aybaşı olmuş.

      TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE ANTROPOGINİK UNSURLAR NELERDİR?

      Halk kültüründe insanın türeyişi:Adana civarından derlenmiş bir efsaneye göre HZ ADEM ile HZ HAVVA nın yağmurlu bir günde çamurdan bir sürü bebek yaptığı ve Allahın bu bebeklere can vererek insanları yarattığına inanılır.
      Halk kültüründe ağaç ana /ata:insanlığın var oluş veya bir topluluğun soy kaynağı olan algılanan ve ezelden beri var olduğuna inanılan tapınç konusu,ağaçla simgelenen ana veya ata ruhu.


      Yalovada Altınova ile Hersek arasında yöre sakinlerinin ‘gebe çınar’ dedikleri büyük bir çınar vardır.Bu çınarın ve adının şöyle bir öyküsü vardır.bir iş için tek başına yola çıkan hamile bir kadının yolda sancıları tutar.ve doğum başlar.kadın bu çınarın altında doğurur,ve kadın ölür.Ertes gün yoldan geçenler bebeği ve kadını cesedini bulurlar ve bu ağaca Gebe çınar adını koyarlar.


      Halk kültüründe hayvan ana/ata:Trabzonun Şalpazarı ilçesi Geyikli beldesinden derlenen insanın geyikten türeyişi mitinin izlerinin yer aldığı bir mitolojik efsane örnek olarak verilebilir. Bu efsaneye göre geyikli beldesinde yaşayan bir kadın önce kocasını kaybeder sonra da iki oğlundan birisini.kadın ikinci oğlunun da ölümünü görmemek için çocuğunu bir ağaç kovuğuna koyup ölüme terk eder.günler sonra artık öldüğünü zannettiği çocuğunu gömmek için geri geldiğinde bir geyiğin çocuğunu emzirdiğini görür.kadın köyüne geri döner ve köyün adı Geyikli olur.


      Türk halk kültüründe eskatolojik unsurlar nelerdir?
      Bir Efsande kyametyin nasıl kopacağı şöyle anlatılır:kıyamete yakın dünyaya gelip kötülük saçacağına inanılan deccal her gece dünyayı fethetmek için asasını hazırlar,ama allhın emriyle uykuya dalar.ve sabah kalktığında asasını karıncalar tarafaından yenildiğini görür.amacına ulaşamaz.bu ndenle karıncalrın öldürülmesi doğru bulunmaz.


      Kıyamete yakın bir zamanda yecüc ve mecüc denilen iki yaratık gelecekmiş.bunların boyu çok kısaymış arpa köklerinin laabilmek için ok attıklarında şaşırırlar.çünkü arpa kökleri onların boyundan kat be kat büyükmüş.insanlar bunları nasıl yiyor diye birbirlerine sorarlarmış.yecüc ve mecüc dünyadaki bütün nimetleri yedikten sonra deccal dünyaya gelirmiş.halk çok aç ağızlarına koyacak bir lokma ekmek yokmuş.bunu bilen Deccal asasını yere vurup envae çeşit yemek sofralarını halkın önüne serermiş.eğer imanı olan varsa bundan yemzler ve cennete girerlermiş.fakat nefsine hakim olamayıp bu yemeklerden yiyenlerse cehenneme girerlermiş.deccaldan kurtulamın bir yolu da camilere sığınmakmış.deccal de gittikten sonra kıyamet kopacakmış.


      Bunun yanında ,bir anlatıya göre dünyanın sonu yaklaşınca kedi köpek yan yana yatacak ,kurt ile kuzu dost olacak,herkes allahı unutup yalnız paraya tapacak kadınlar artık doğurmayacak,yollar kısalacak,binalar çoğalacak,zina artacak,denir.kıyamet günü güneşin batıdan doğacağını ,yecüc ve mecüc denilen parmak kadar mahluklar çıkacak bunların müzika çala çala sokaklrda dolaşacaklarını ,penceredn yecüc ve mecüc denilen mahluklara bakanların durumlarının vahim olacağından bahsedilir.Zaten kıyamet gününe kadar Müslüman kalmayacağını kıyamet kopunca dünyanın dümdüz olacağını ve her türlü hayatın sona erecğini söyleyenlere İstanbulda sık rastlanır.
HAZIRLAYAN;Sevim ÖZDEMİR 'e emeği için çok teşekkür ediyoruz..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst