Aöf Psikolojiye Giriş 6.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf Psikolojiye Giriş 6.Ünite Ders Notları


SOSYAL PSİKOLOJİ

Sosyal psikoloji; insanı özelliklede başka insanlarla ilişkileri bağlamında anlamaya çalışır.Hayatın insana dair her yönü hakkında söyleyecek sözü olan çok geniş ve zengin bir bilim dalıdır.Klinik psikolojisi,psikolojik sorunları olan insanları anlamak ve tedavi maksadını taşır.Sosyal psikoloji ise daha genel olarak ''normal'' insanı anlamak arzusundadır.


SOSYAL PSİKOLOJİNİN KISA TARİHİ

Alanın tarihçesini biçimlendiren en önemli olaylardan biri, Hitler Almanyasından kaçan çok sayıda sosyal psikologun 1930 ve 40'lı yıllarda Amerikaya yerleşip buradaki üniv.lerde başarılı çalışmalarda bulunması olmuş. Nazizm ve Faşizm akımlarının psikolojik kökenlerini anlama arzusu ve 2.Dünya savaşının gerekleri bu dönemde alanın sorduğu sorular üzerinde etkili oldu.Bugün sosyal psikoloji psikolojinin değişik alt dallarda içinde en dinamik olanlarından biridirve sosyal psikologlar dinden politikaya aşktan önyargıya saldırganlıktan işbirliğine insana dair akla gelebilecek her konuyu anlayıp anlatmaya çalışırlar.


İNSANLAR NE İSTER?

1 Hayatımız üzerinde hakimiyet sahibi olmak;Bu güdü bizi kendimizi başkalarını ve hayatın bizimle alakalı kısımlarını en doğru biçimde anlamaya ve bu bilgiyi kendi lehimize kullanıp hayyatta arzuladığımız noktalara gelmemizi sağlamayıa sevk eder.
2.Sevmek ,sevilmek,ait olmak; Başkalarıyla yakın ilişkiler içinde olmak,onlar tarafından kabul görmek vs.
3.benliğimizi değerli görmek;İyi düzgün sevilesi bir insan olduğumuza bir anlamda varoluşumuzun ''doğru'' olduğuna inanmak.
Ortalamanın üstü etkisi:Araştırmalar insanların çogunun kendilerini okul başarısı,iş performansı,zeka,popülerlik,sportiflik,liderlik,araba sürme becerisi ve daha pek çok konuda ortalamanın üstünde gördüğünü belgelemektedir.Çoğunluğun ortalamanın üstünde olması istatistiki açıdan mümkün olmadığından bu olgu benliğimizi degerli görme ihtiyacımızın bir uzantısı olarak görülür.,


SOSYAL BİLİŞ

Sosyal biliş; sosyal psikolojinin ''insanları nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız? '' gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.
Kişi Algısı''ince davranış dilimleri''ne maruz bırakılan denekler o insanın zekası, kendine güveni,dışa dönüklüğü, cinsel yönelimi gibi konularda oldukça isabetli tahminlerde bulunmuşlardır.Keza, insanlar bir kadınla bir erkeği kısa süreli yan yana gözlemlediklerinde onların yabancı mı , arkadaş mı yoksa çift mi olduklarını sıklıkla doğru şekilde algılayabnilmektedir.Bir insana baktığımızda otomatik olarak gördüğümüz ilk üç şey o insanın cinsiyeti, yaşı, ve ait olduğu ırktır.''Güzel olan iyidir'' şeklinde geçen bu kalıp yargıya göre, daha güzel insanların genel olarak daha uyumlu , daha arkadaş canlısı, daha başarılı ve daha mutlu olduğu düşünülüyor.

Şemalar

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri,dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır.Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan, basite indirgenmiş,genelleştirilmiş resimlerdir.Zihnimiz,sosyal hayaın değişik yönleriyle de ilgili şemalarla doludur - kişilik özellikleri(içe dönük insan nasıl bir insandır) , kendi benliğimiz (ben kimim nasıl bir insanım ?), sosyal roller (bir doktor nasıl davranır?) , sosyal durumlar (bir doğum günü partisi nasıl geçer ) hakkındaki şemalarımız gibi.

Davranışlara Sebep Atfetme

Sosyal psikologlar genelde iki temel çeşit atıftan bahsederler:
1 İçsel atıf:İçsel atıfta bulunmak , bir davranısı davranısta bulunan insanın tabiatına,niyetine,arzularına,kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır.ÖR. yere düşen birinin sakar olduğu için düştüğünü söylemek içsel atıftır.
2 Dışşal atıf:Dışşal atıfta bulunmak davranısı cevresel kosullara davranısta bulunan kişinin dısında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. ÖR. yere düşen kişinin yerler kaygan olduğu için düştüğünü söylemek dışşal atıftır.
• Temel atıf hatası: insanlarin davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diyegeçer. Örnegin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaşınca bunu hemen onun nemrut karakterine başlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ihtimali gelmiyorsa, temel atıf hatası işliyoruzdur.
• Kendine yontan atıf hatası: insanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not alınca bunu parlak zekanıza, kötü not aldığınızda ise sınavların zor olmasına gibi.

Tutumlar

Nesnelere kişilere yada olgulara yönelik genel degerlendirmelere ''tutum ' denir.
Bilişsel çelişki kuramı,davranısların nasıl tutumlardan önce gelip onları biçimlendirebilecegi konusunda ortaya altılmıs en etkili kuramlardandır.Yaptıklarımızla düşündüklerimiz arasında bir tutarsızlık olması bizde psikolojik bir gerginlik yaratır.Bu tutarsız halden kurtulmak için düşüncelerimizle davranıslarımızı tutarlı hale getirmeye calısırız

Sosyal Etki

İnsanların birbirlerine dikkatlerini zamanlarını paralarını sevgilerini vermesini sağlayan şey sosyal etkidir. Sosyal etki baskalarının duygu düşünce ve davranısları üzerende bir zor kullanma olmadan söz sahibi olmaktır.
Sosyal psikologlar 2 tür sosyal etkiyi birbirinden ayırır:
1 Bilgilendirici sosyal etki: Ne yapacağımızı bilmediğimiz bir durumda çevremizdekilerin hareketlerini takip ederek ne yapmamız gerektiğini ögreniriz
2 normatif sosyal etki: Yaptıklarımızın toplum tarafından begenilmesi kabul görmesidir. Normatif etki olmasaydı moda yada trendler olmazdı. Normatif sosyal etkinin gücünü Asch kart deneyi ortaya koymustur Başakaları tarafından dıslanmamak için toplumun ne söylediğine yanlışta olsa uyup grup tarafından kabul görme arzusunu göstermiştir.
İtaat: Bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş talebe yada buyruga uymasına itaat denir.Sosyal psikoloijnin en iyi bilinen en çarpıcı oldugu düşünülen çalışma Stanley milgram ın itat konusundaki deneyleridir.Milgram deneyinde insanın kör bir itaat ugruna baskalarına zarar verebilecegini göstermiştir.
Asch ve milgram deneyleri de sosyal etkinin karanlık yüzü hakkındaki deneylerdir.Sosyal etkinin bizi nasıl kendi duygu organizmamızdan dahada fenası vicdanımızdan ahlak anlayısımızdan ters düşen hareketlerde bulunmaya itebileceğini gösterir.

GRUP ETKİSİ

Sosyal kolaylaştırma

Başkalarının varlıgı performansı bazen iyileştirebilir bu duruma sosyal kolaylaştırma denir. Görüldü ki baskalarının varlıgı performansı bazen iyileştiriyor bazense kötüleştiriyor.Başkalarıyla birarada bulunmanın yarattıgı sosyal uyarılma hali bize basit gelen bir alanlarda performansı iyileştiriyor.bize zor gelen durumlarda ise yabancı oldugumuz durumlarda da performansımızı kötüleştiriyor.
Sosyal kaytarma
Bir hedefe doğru grup içinde çalışmanın aynı hedefe doğru tek basına çalışmayla kıyasla motivasyonu ve sarf edilen eforu düşürebildiğini göstermiş Buna sosyal kaytarma adı konmuştur.

Grup kutuplaşması

Bilhassa iş dünyasında grupların komitelerin bireylere nazaran daha doğru analizler yapacağı düşünülür.Bu varsayım herzaman doğru olmayabilir.Gruplar bazaen sağlıksız kararlara ulaşabiliyorsa bunun bir sebebide Grup kutuplaşmasıdır.Grup kutuplaşması,bir grubun bir konu hakkındaki başlangıctaki eğilimi neyse grup içi etkileşimlerin o eğilimi daha aşırı hale gelmesine denir.
Kitlelerin Bilgeliği
Grupların övgüye layık bulunduğu alanlar vardır.Bunlardan birincisi ortaklaşa grup aklının sıklıkla tek tek uzmanların verdiği cevapların ya da yaptığı tahminlerin önüne gectiğidir. Buna kitlelerin bilgeliği denmiştir.Ör: Kim milyoner olmak ister adlı yarışmada seyirci jokerinin telefon jokerinden çoğu zaman daha doğru sonuc vermesi gibi.

SOSYAL İLİŞKİLER
Saldırganlık ve Şiddet

Bir başkasına zarar verme niyetiyle yapılmıs davranısa saldırganlık denir. zor kullanımı ve fiziksel zararda içeriyorsa ozaman buna şiddet denir.Saldırganlık hem doğuştan gelebilir hem de sonradan öğrenilebilir.İnsanları toplumsan ve duygusal bazda şiddete yönlendren psikolojik faktörlerin basında aşağılandıgını şerefiyle oynandıgını küçük düşürüldüğünü hakarete ugradıgını hissetmek yer alır.Fiziksel rahatsızlık hissetmenin saldırganlığı arttırmasına paralel olarak kötü kokular,gürültü, kalabalık, hava kirliliği, sigara dumanı, ve sıcak havaların körüklediği tespit edilmiştir.cinayet saldırı tecavüz gibi olayları sıcak havalarda daha çok arttığı söylenebilir.

İşbirliği ve Yardım

İş birliği bireylerin ve grupların refahını arttıran toplumların gelişmesi için hayati önem taşıyan bir olgudur.İnsanların başkalarına güvenmesi onların üzerlerine düşeni yapacağından şüphe duymaması işbirliğini arttıran kilit faktörlerdendir.'Güven toplumların tutkalıdır'denir.Güven hissi bireyleri birbirlerine güçlü bağlarla bağlar.hayatı daha emniyetli daha az korkulası daha yaşanası bir yer haline getitir.Türkiye güvenin en düşük seyrettiği birkaç ülke arasındadır.İskandinav ülkelerinde insanların birbirlerine güvenme oranları %70 lerde iken bu oran Türkiyede %10-15 lerdedir.

Yardım Davranışı

Bir başkasına faydası dokunacak bir davranısta bulunmaya yardım etmek denir.Yanınızda oturan kişiye kalem ödünç vermek ,hasta akrabanıza bakmak vb.. Psikologlar insanların en fazla kendileriyle aynı genetik materyali paylaşan kişilere yardım etmeye yatkın olduğunu çünkü bunun kendi genlerinin ilerki nesillere aktarılmasını sağlayacağını söylemişlerdir.Genlerinin %100ünü paylaşan tek yumurta ikizlerinin %50sini paylaşan çift yumurta ikizlerine göre birbirlerine daha çok yardım ettikleri görülmüştür.
Mütekabiliyet:İlişkilerde karşılıklı esasının gözetilmesine denir.Mütekabiliyet normu bizi geçmişte bize iyilikte bulunmuş yada ileride bulunabilecek olanlara yardım etmeye iter.Yardım davranışında en net fark yaratan etmenlerden biri empatidir.
Empati: kendini başkasının yerine koymadır.

Gruplararası İlişkiler

İç Grup kayırmacılığı ve dış gruba yönelik düşmanlık büyük ölçüde benliğimizi değerli görme ihtiyacımızın sonucudur.Araştırmacılar birbirini tanımayan denekleri yazı tura yöntemi ile iki gruba ayırdıklarında dahi deneklerin kendi gruplarının üyelerine daha olumlu özellikler atfettikleri ve onları dış gruba tercih ettikleri görülmüştür.Buna asgari grup etkisi(minimal group effect) denir. 'X değil mi hepsi birbirinin aynı' gibi genellemelere gitmekten çekinmeyiz.Buna dış grubun homojenliği yanılgısı denir.

Önyargı

Bireyler hakkında yalnızca grup üyeliklerinine (cinsiyet ırk,yaş ) bakılarak oluşturulmuş ve genellikle olumsuz tutumlara önyargı denir.Buradaki kritik unsur önyargının hedefi olan kişinin kendine yönelen tepkiyi belirleyecek şahsi bir şey yapmamış olması yalnızca belli bir gruba mensup bulunmasıdır. Önyargılar birer tutumdur ve her tutum gibi bilişsel davranıssal ve duygusal boyutları vardır.Grup üyelerinin beslediği özelliklere dair inançlar önyargının bilişsel boyutunu oluştururlarki bunlara kalıpyargı denir.
Kalıpyargılar, bireylerin zihinlerinde gruplar hakkında var olan şemalardır.Önyargı ve gruplar arası düşmanlığı körükleyen unsurlardan biri rekabet ise,bir diğeri de cehalettir


HAZIRLAYAN : ŞEYMA ÇELEBİ ÜNAL
 

juin

Yeni Üye
Katılım
28 Tem 2013
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bölüm:
Adalet
Şehir:
İstanbul
teşekkür ederim..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst