Kredi sisteme göre Ünite2 Ünite 3 ve Ünite 4 kısa notlar

kamuyonetm

Yeni Üye
Katılım
9 Ara 2012
Mesajlar
20
Tepkime puanı
1
Puanları
3
Bölüm:
Kamu Yönetimi
Şehir:
Antalya
Davranış bilimleri- 1 Notlar

Ünite 2- Sosyolojinin Öncüleri: İbni Haldun: Evrimci ve determinist bir düşünürdür. Eseri Mukaddime , kentsel yaşamı işlemiş.
Bedevi ümran: Köylülüktür, kır ve göçebe kültürün özelliğini taşır.
Hadari ümran: Yerleşik ve kentlilik anlamında kullanılmıştır.

Henri de Saint Simon:Laik bir dini savunmuştur. Gelecekteki toplumun bilime ve sanayiye dayanacağını öngörmüştü. Düşünce anlamında sosyoloji fikrine ilk ve en büyük ilham kaynağı olan kişi St. Simon’dur. Avrupalı ulusların parlamenter cumhuriyete dönüşeceğini de öngörmüştür. Onun temsil ettiği sosyalizme etikçi sosyalizm denilmekte ve aynı zamanda ütopyacı olarak da anılmaktadır.
A.Comte: Sosyoloji ismini ilk defa kullanan, pozivitizm kurucusudur. Doğa bilimleriyle ilgilenmiştir. Düşünçeleri, sosyal dinamik ve sosyal statikdir. Üç hal yasasını ileri sürmüştür. Teolojik hal/dönem: Doğacılık (animizm) tek ve çok tanrıcılık olarak üçe ayrılmakta.
Metafizik hal/dönem: Soyut hal de denilmektedir.
Pozitif hal/dönem: Kesin ve yasalara bağlı bilgi demektir. Pozitif Felsefe Dersleri kitabı onundur.

KARL MARX:İnsanlık tarihinin sınıf çatışmasına dayandığı söylemiştir. Marx’ın felsefesi Diyalektik Materyalizm olarak anılırken; sosyolojisine Tarihsel maddecilik denilmiştir. Marx, Hegel’in baş aşağı durduğunu iddia etmiştir, Çünkü üç aşamalı tez, antitez ve sentez şeklindeki ilerlemede Hegel tez olarak manevi bir varlık olan tanrıyı görürken, Marx tez olarak temele ekonomiyi koymuştur.
Ona göre emek, makine ve para üç belirleyicidir. 3 M derler. Marx hem evrimci hem de ekonomik determinizmi savunan bir düşünürdür. Kapitalizm yerine Sosyalizm aldığında sorunlar çözülür.

Sosyolojinin Kurucuları: E.Durkheim ve M.Weber dir.
Emile Durkheim: Modern akademik bir bilim olarak sosyoloji Durkhem’in çalışmalarıyla başlamıştır. Durkheim Avrupa’da ilk sosyoloji bölümünü Bordo Üniversitesi’nde 1895 yılında kurmuştur. Daha sonra en önemli yapıtı ‘’ Sosyoloji Yönteminin Kuralları’’ adlı eserini yazmıştır. İntihar adlı monografik çalışmasını yayınlamıştır. Egoist İntihar: Bireysel nedenlerle intihardır. Alturistik/Elcil İntihara: Japon pilotların kamikaze / intihar dalışları veya toplum için kendini feda eden eylemciler gibi. Anomik İntihar: Toplumda dayanışmanın çözülmesine bağlı olarak her yıl belirli sayıda insanın intihar etmesidir. Anomi kuralsızlık demektir.
Durkheim’e göre toplumların evrimine bakıldığında 2 tür dayanışma vardır, Mekanik ve Organik dayanışmadır.
Görüşleri İşlevselcidir. Çok ahlakçı bir düşünür olduğunu belirmek gerekir. Devrimci değil, statükocu bir geleneği temsil eder.
Max Weber: Kalvinist dir. Otorite, bürokrosi,ve eylem kuramcısdır.
Eseri:Kapitalizmin ruhu ve Protestan etiği. Ona göre sosyal olayları sadece anlatmak yetmez, açıklamak gerek.
M.Weber, anlama kadar açıklama üzerinde durması, insan eylemlerini sınıflaması ve en önemlisi de bürokrasi konusunda bir kuram geliştirmiş olması yüzünden bugün de önemini korumaktadır.
SOSYOLOJİDE KURUMSAL YAKLAŞIMLAR:Sembolik etkileşimci yaklaşım:Mikro-sosyolojik incelemeler var, insanların sembolleri nasıl kullandıkları toplum için, Anlamlandırma,yorumlama teknikleri kullanılır. İnsanları öznel ele alır. Pragmatizme dayanır.
William James ve John Duvey psikologlar tarafından geliştirildi. George Herbert Mead ve onun öğrencisi Herbert Blumer bu yaklaşımı sosyolojiye taşımışlardır.
İşlevselci/Fonksiyonalist Yaklaşım:Sosyolojide modernist çevrede en yaygın kullanılan makro yaklaşımdır. Tarihsel olarak kökeni, sosyolojinin kurucularından Auguste Comte ve onun pozitivist felsefesine kadar uzanır. İlk olarak Fransız devrimini sonrası dağılma konumuna gelen toplumda birlik sağlamak amacıyla A.comte ve daha sonra sanayileşmenin yarattığı ‘’kuralsızlık/anomi’’ ve ahlaki bunalımları çözümü için organik dayanışmayı arttırmak denge ve istikrarı yeniden tesis etmek üzere E. Durkheim tarafından geliştirilen görüşlere dayanır. Birey yerine daha çok yapı ve yapıyı oluşturulan elemanlar olarak normlar,adetler, gelenekler ve kurumlar analiz edilir. İşlevselci Yaklaşımın önemli isimlerinden R.Merton ve T.Parsonsdur.
Çatışmacı Yaklaşım:Çatışmacı sosyologların en başında Karl Marx gelir. Daha çok makro düzeyde yapısal analizlere dayanır. Yapısal işlevsellik gibi Çatışmacı Yaklaşımda modern ve makro bir yaklaşım olarak benzer bazı özelliklere sahiptir. Çünkü, çatışmacı yaklaşımın temel oluşturan Marksizim de yapısalcı bir kuramdır. Problem edindikleri konuların başında sınıf mücadelesi ve güçlü sınıfların işsizliğe ve evsizliğe nasıl baktığı gelir. Günümüzdeki çatışmacı sosyologların arasında en önemlileri R.Collins, R. Dahrendorf, G.Lenski, Eitzen ve Baca Zinn, Eric Olin Wright’tır.
SOSYOLOJİYE ELEŞTİREL BAKAN YAKLAŞIMLAR :
Feminizm:Sosyolojinin erkek egemen görüşlere sahip olduğunu iddia eder. Ataerkillik:Toplumlarda erkek egemendir. Feminizm hem işlevselcilerin hemde çatışmacıların görüşlerine eleştirel bakar. Bu eleştirinin altında tek fakat önemli bir neden yatar ki o da erkek egemenliği demek olan ‘’ataerkillik’’tir.
Farklı Feminist Yaklaşımlar, Marksist Feminizm:Marksist feministler Marksist kavramları kullanmakla birlikte kadının sömürüsünü aile yaşamının anahtar özelliği olarak görmektedirler.(Ansley Marksist feministdir.) Radikal Feminizm:Ataerkilliğin kültürün bir sonucu olarak görürler.Christina Delphy ve Diana Leonard. Liberal Feminizm:Erkekle eşitlik diğeri ise kadının özgürlüğüdür. Bilimselikten çok politik özellik taşır.Liberal Feministler yasal değişiklik ailede ve toplumda kadının konumun iyileşebileceğini savunur. Eşit iş eşit ücret getiren Eşit Fırsatlar Yasası’nı savunurlar. Sosyalist Feminizm:Kadının özgürleşmesi kapitalizmle değil sosyalizmle mümkündür. Onlara göre özel alan siyasaldır.
Post-modernizm:Bugün en büyük eleştiri bunlardan gelmektedir. Bu görüşe fikir babalığı edenler alman filozofların Nietzche ve Heiddeger’dir. Nihilizm ve Anarşizmden beslenir. Post-modernizmin en sert eleştirisi de yine Almanya’dan Jurgen Habermas akla ve bilime tekrar dönmeyi şiddetle savunmuştur.

Akıl dışı tikel ve modern olmayana, geleneksele, çoşkuya metafizik olana, büyü,mit,efsaneye modernliğin eleştirdiği ne varsa sahip çıkarak değer verirler. Popüler kültürü de bu arada önemserler. Günümüzde özellikle mimaride, edebiyat ve sanatta resim,müzik ve fotoğrafcılık alanında oldukça etkilidirler. Hiçbir şeyi kabul ve reddetmezler. Bunun yerine belirsiliği tercih ederler. Tikel ayrıntıları ve küçük olayları önemserler.

Ünite 3 Kültürel Farklılıklar
Baskın kültür: Sosyolojide iki temel kavram kültürlerarası farklılıkları anlamada bizlere yardımcı olur: baskın kültür ve alt kültür.
-Toplum içindeki en güçlü grupların sahip olduğu kültürdür. Toplum içindeki temel kurumlardan en çok desteği alan ve temel inanç sistemlerini oluşturan kültürdür.
Alt kültür: Bir çeşit kültür grupları olup değer ve normları baskın kültürden farklı olan kültürlerdir. Amerika’daki rodeo kovboyları, emekliler, açık denizdeki petrol platformlarında çalışanlar, çeteler, uyuşturucu bağımlıları, sosyologların deyimiyle birer alt kültürdür. Alt kültürler içinde bulunduğu toplumun bir parçası olup kendilerini diğer gruplardan ayıran özgün değer farklılıkları olan gruplardır. Diğer bir deyişle, baskın kültür içinde yaşayan, kendine özgü niteliklere sahip kültürlerdir. Farklı inanç, pratik ve tarzları kabul ederler. Bazen ortak bir yaş, bölge, etnik kökeni, meslek, özür gibi nedenlere dayalı olarak da alt kültür oluşabilir.
Karşıt kültür: Bir alt kültür olup değer, norm ve yaşam biçimleri açısından içinde yaşanılan kültüre ters düşen tutum ve davranışları içerir.
Yüksek kültür: Toplum içindeki özel bir yaşam biçimi, zevkleri ve alışkanlıkları olan küçük bir elit grubun sahip olduğu kültüre yüksek kültür denir.
Popüler kültür: Toplumun büyük çoğunluğunun kabul gören kültür kalıbına diyoruz. Örneğin Tv izlemek, maça gitmek

ETNOSANTRİZM VE KÜLTÜREL RÖLATİVİZM
Etnosantrizm: Kişinin kendi kültürünü temel alması ve diğer kültürleri kendi kültürü açısından değerlendirmesi ve yargılamasıdır.
Ben-merkeziyetçilik şeklinde de bilinen bu kavram, sıklıkla kendi kültürünü yüceltme ve başka kültürleri küçümseme, ötekileştirme yada aşağılama şeklinde kendini gösterir. Örneğin boks ve güreşi en iyi spor, boğa güreşini ise vahşet olarak nitelendiren görüş etnosantrij bir düşüncedir. Geleneksel toplumlarda görülür. Ancak modern toplumlarda da görülebilir. Bunun en büyük nedeni kendi kültürünü yansız olarak görmesidir.
Kültüren Rölativizim: Kültürü yine o kültürün yapısı içinde değer yargılarını kullanmadan tanımaya ve anlamaya denir.
Kültürel rölativist görüş böylelikle kültürü oluşturan parçaların nasıl uyumlu hale geldiğini, o parçaları aşağı veya yüksek olarak görmeden yani değer yargılarımızı kullanmadan anlamak demektir.
Ünite 4
Aile Kurumunu Açıklayan Sosyolojik Kuramlar:Fonksiyonalist Yaklaşım: Neslin devamını sağlamak, koruma, toplumsallaşma, Cinsel davranışlarını düzenlemek gibi aile’nin fonksiyonları vardır.
Çatışmacı Kuramı: Ataerkilliğe yakınmaktadır.
Sembolik Etkileşim Kuramı: Feminist Bakış Açısı:

EVLİLİK BİÇİMLERİ VE ANALİZİ: Eş sayısına göre :Tek eş evliliğe Monogami, kadının veya erkeğin birde fazla eşi olmasına ise çok eşli evlilik yada Poligami denir. Erkeğin birde fazla kadınla evliliğine Poligini, Kadının birde fazla evliliğine Poliandri denir. Poliandriye ancak Hindistan’da Toda kabilesinde rastlanmaktadır.
Grup ilişkilerine göre :Egzogami, grup dışında evlenme. Endogami aynı sosyal grup içinde evlenmedir.
Çiftlerin yerleşim yerine göre: Baba tarafı veya onun yanında yerleşme Patrilokalite denir. Kadının tarafına ise matrilokalite denir.
Modern toplumlarda olan eşler kendi evlerinde oturmalarına ise neolokalite denir.
Otorite ilişkilerine göre: Erkek üstünlüğüne patriyarki, Kadın üstünlüğüne ise Matriyarki denir.
Soy ve secere işikilerine göre: Burada konu aile reisi öldüğü zaman mirasın nasıl paylaşılacağıdır.

TOPLUMSAL GRUPLAR VE GRUP TÜRLERİ
Grup türleri: Birincil Gruplar :Charles Horton Cooley yapmıştır. Oyun grubu , komşuluk, akrabalık gibi gruplardır.
İkincil Gruplar:Öğrenci, yönetici , müdür, şef, işçi gibi. Üniversitede birinci sınıf öğrencileri gibi. Fabrika, politik partiler gibi.
İç ve Dış Gruplar:William Graham Sumner tarafından yapılmıştır. İç gruplar ‘’bizlik duygusuna’’suna sahip olduğumuz ve bizi diğer gruplardan ayıran belirgin özelliklerimizin olduğu grublardır. Dış gruplar ise bizim grubumuzun dışında olan herhangi bir alternatif grup olup üyesi olmadığımız bizim için çok önem taşımayan hatta bazen ona karşı çok iyi duygular beslediğimiz gruplardır. İç ve dış gruplar arasındaki çatışma bazen saldırı hatta vahşet biçiminde olabiliceği gibi politik düzeyde de olabilir.
Referans Grubu: Herbert Hyman ortaya atılmıştır. İnsanlar için bir rol modeldir. Bireyin örnek aldığı gruplardır. Referans grupları, insanları gelecekte yerine getirecekleri rollerine de hazırlar. Öğrenci bu referans gruplarına bakarak kendi geleceğini de hazırlayabilir.
Elektronik Etkileşim Grupları: İnternet grupları veya toplulukları insan ve teknolojinin bir araya gelmesinden doğmuştur
 

asah

GOLD Üye
Katılım
14 Eki 2012
Mesajlar
2,943
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Bölüm:
Türk Dili ve Edebiyatı
Şehir:
Zonguldak
tesekkurler paylasım ıcın cok kısıye yardımı dokunabılır
 

maym

Yeni Üye
Katılım
26 Ara 2012
Mesajlar
891
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Bölüm:
Halkla İlişkiler
Şehir:
Konya
teşekkürler
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Teşekkür ederim arkadaşım ellerine sağlık. Notları oluşturan ve ekleyenden Allah razı Olsun...
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst