asah
GOLD Üye
- Katılım
- 14 Eki 2012
- Mesajlar
- 2,943
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 0
- Bölüm:
- Türk Dili ve Edebiyatı
- Şehir:
- Zonguldak
SİZİN KAÇ TANE DOSTUNUZ VAR ?
~
Baba ve ogul konusuyorlarmıs. Babası ogluna
sormus, "Senin kaç tane dostun var...?"
Oglan cevap vermis: "Ohooo yüzlerce..."
Babası ogluna açıklamış:
"Bak oglum" demis insanın bir sürü arkadası olabilir
ama yüzlerce dostu olamaz. Dost dedigin diger
arkadaslara benzemez. İnsanın hayatı boyunca
ancak 1 ya da 2 tane dostu olabilir.
Oglan saçma demis. Benim bir sürü dostum var ve
hepsi beni sever ve her zaman bana yardıma
kosacaklarına eminim.
Öyle mi demis babası? O zaman gel seninle bir test
yapalım.
Adam birkac tane tavuk kesmis ve baska birkaç ıvır
zıvır´la birlikte bir çuvala doldurmus. Çuval´dan kanlar
akıyormus.simdi git demis bu çuvalı arkadaslarına götür
ve onlardan yardm iste. Çuvalı birlikte bir yerlere gömün.
Çocuk çıkmıs yola, bir arkadasının kapısını çalmıs,
arkadası elindeki kanlı çuvalı görünce çocugun yüzüne
kapıyı kapatmıs, baska arkadasları bir daha onlarla
konusmamalarını görüsmemelerini rica etmisler,
çünkü hepsi çuvalın içinde bir ceset oldugunu sanmıs.
Oglan yüzü allak bullak babasına dönmüs olanları anlatmıs.
Babası demis;"İste senin arkadaslarının dostlugu bu kadar.
simdi al bu çuvalı benim dostuma götür."
Oglan tekrar sırtlamıs çuvalı düsmüs yola. Babasının dostu
kapıyı açıp,oglanı ter içinde, elinde kanlı bir çuvalla görür
görmez etrafa söyle bir bakmıs ve hemen almıs içeriye.
Sen Ahmet´in oglusun degil mi demis? Evet
demis çocuk. Ver elindekini diyerek çuvalı almıs.
Arka bahçeye çıkarmıs,arka bahçede bir çukur kazıp çuvalı
gömmüs. Çocuga su ikram etmis. Bu arada yetmemis,
gömdügü yer belli olmasın diye sarımsak ekmis oraya.
Çocuk ben artık gideyim demis. Adam da babana söyle
sarımsak tarlasına gözüm gibi bakıyorum demis.
Çocuk gitmis babasına durumu anlatmıs, gerçekten senin
dostun varmıs benim ise sadece sıradan arkadaslarım
demis.Yooo bitmedi demis babası, simdi tekrar git dostumun
kapısını çal ve açar açmaz yüzüne okkalı bir tokat yapıstır.
Çocuk olur mu hiç öyle sey demis.Olur olur, ancak o zaman
anlayacaksın dostlugun ne demek oldugunu..
Çocuk çaresiz utana sıkıla tekrar düsmüs yola. Kapıyı çalmıs.
Babasının dostu kapıya çıkar çıkmaz da babamın size iletmek
istedigi bir sey var demis. Nedir o demeye kalmadan çocuk
okkalı bir tokat yapıstırmıs babasının dostunun suratına.
Üzülmüs bir yandan da nasıl vurdum diye.Babasının dostu
demis ki, benim de babana iletmek istedigim bir sey var...
Söyle o babana "biz bir tokata satmayız koskoca sarımsak
tarlasını" demis! İste böyle. Çocuk o zaman anlamıs dostlugun
degerini ve babasının yüzlerce arkadasın olacagına bir dostun
olsun yeter derken ne demek istedigini...
Sen GÜLERKEN yanındakiler de GÜLER,
Ama AĞLARKEN YALNIZ AĞLARSIN
Onun için öyle bir agaca yaslan ki,
Asla yıkılmasın.
Öyle bir dost edin ki,
Asla bırakmasın
~
Baba ve ogul konusuyorlarmıs. Babası ogluna
sormus, "Senin kaç tane dostun var...?"
Oglan cevap vermis: "Ohooo yüzlerce..."
Babası ogluna açıklamış:
"Bak oglum" demis insanın bir sürü arkadası olabilir
ama yüzlerce dostu olamaz. Dost dedigin diger
arkadaslara benzemez. İnsanın hayatı boyunca
ancak 1 ya da 2 tane dostu olabilir.
Oglan saçma demis. Benim bir sürü dostum var ve
hepsi beni sever ve her zaman bana yardıma
kosacaklarına eminim.
Öyle mi demis babası? O zaman gel seninle bir test
yapalım.
Adam birkac tane tavuk kesmis ve baska birkaç ıvır
zıvır´la birlikte bir çuvala doldurmus. Çuval´dan kanlar
akıyormus.simdi git demis bu çuvalı arkadaslarına götür
ve onlardan yardm iste. Çuvalı birlikte bir yerlere gömün.
Çocuk çıkmıs yola, bir arkadasının kapısını çalmıs,
arkadası elindeki kanlı çuvalı görünce çocugun yüzüne
kapıyı kapatmıs, baska arkadasları bir daha onlarla
konusmamalarını görüsmemelerini rica etmisler,
çünkü hepsi çuvalın içinde bir ceset oldugunu sanmıs.
Oglan yüzü allak bullak babasına dönmüs olanları anlatmıs.
Babası demis;"İste senin arkadaslarının dostlugu bu kadar.
simdi al bu çuvalı benim dostuma götür."
Oglan tekrar sırtlamıs çuvalı düsmüs yola. Babasının dostu
kapıyı açıp,oglanı ter içinde, elinde kanlı bir çuvalla görür
görmez etrafa söyle bir bakmıs ve hemen almıs içeriye.
Sen Ahmet´in oglusun degil mi demis? Evet
demis çocuk. Ver elindekini diyerek çuvalı almıs.
Arka bahçeye çıkarmıs,arka bahçede bir çukur kazıp çuvalı
gömmüs. Çocuga su ikram etmis. Bu arada yetmemis,
gömdügü yer belli olmasın diye sarımsak ekmis oraya.
Çocuk ben artık gideyim demis. Adam da babana söyle
sarımsak tarlasına gözüm gibi bakıyorum demis.
Çocuk gitmis babasına durumu anlatmıs, gerçekten senin
dostun varmıs benim ise sadece sıradan arkadaslarım
demis.Yooo bitmedi demis babası, simdi tekrar git dostumun
kapısını çal ve açar açmaz yüzüne okkalı bir tokat yapıstır.
Çocuk olur mu hiç öyle sey demis.Olur olur, ancak o zaman
anlayacaksın dostlugun ne demek oldugunu..
Çocuk çaresiz utana sıkıla tekrar düsmüs yola. Kapıyı çalmıs.
Babasının dostu kapıya çıkar çıkmaz da babamın size iletmek
istedigi bir sey var demis. Nedir o demeye kalmadan çocuk
okkalı bir tokat yapıstırmıs babasının dostunun suratına.
Üzülmüs bir yandan da nasıl vurdum diye.Babasının dostu
demis ki, benim de babana iletmek istedigim bir sey var...
Söyle o babana "biz bir tokata satmayız koskoca sarımsak
tarlasını" demis! İste böyle. Çocuk o zaman anlamıs dostlugun
degerini ve babasının yüzlerce arkadasın olacagına bir dostun
olsun yeter derken ne demek istedigini...
Sen GÜLERKEN yanındakiler de GÜLER,
Ama AĞLARKEN YALNIZ AĞLARSIN
Onun için öyle bir agaca yaslan ki,
Asla yıkılmasın.
Öyle bir dost edin ki,
Asla bırakmasın