Orhun Türkçesi

asah

GOLD Üye
Katılım
14 Eki 2012
Mesajlar
2,943
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Bölüm:
Türk Dili ve Edebiyatı
Şehir:
Zonguldak
Orhun Türkçesi

Ünite 1
Türk Diline Giriş

Yapı bakımından dünya dilleri üç guruba ayrılır:
Yalınlayan Diller (=Tek heceli diller)
Çince, Tibetçe, Vietnamca, Baskça…
Bağıntılı ve Kaynaştıran Diller (=Eklemeli Diller)
a) Bağlantılı Diller: Türk dili ve köken bakımından içinde yer aldığı Ural-Altay dilleri ile bazı Asya ve Afrika dilleri…
b) Kaynaştıran Diller: Gürcü, Eskimo ve Kızılderili dilleri…
Bükümlü Diller (=Çekimli Diller)
a) Kök Bükümlü Diller: Arapça ve içinde yer aldığı Hâmi-Sâmi dilleri…
b) Gövde Bükümlü Diller: İngilizce, Almanca, Fransızca vb. Hint-Avrupa dilleri…

Yapı bakımından ortak özellikler taşıyan diller dil ailelerini oluştururlar.
Üzerinde en çok araştırma yapılan dil ailesi, Hint-Avrupa dil ailesidir. Bundan başka, Ural-Altay, Hâmi-Sâmi ve Çin-Tibet dilleri de farklı dil aileleridirler.

Dil ailesine dahil olan diller arasında ses (fonetik), yapı (morfoloji), sözlük (leksikoloji) ve cümle bilgisi (sentaks) bakımından ortak özellikler aranır.

Ural-Altay Dil Ailesi
Ural ve Altay olmak üzere iki kola ayrılır. Türkçe, Altay kolundadır.

Ural Dilleri
1 Fin-Ugor Dilleri
a) Fince
b) Ugorca
c) Macarca
2 Samoyed Dilleri

Altay Dilleri
1 Türkçe
2 Moğolca
3 Mançu-Tunguz
4 Korece (?)
5 Japonca (?)

1838 yılında Estonyalı dilbilimci Ferdinand Johann Wiedemann (1805-1887) Ural-Altay dil ailesinin Hint-Avrupa dillerinden farklı özellikler taşıdığını 14 madde ile belirlemiştir:
1 Ural-Altay dillerinin en başta gelen özelliği ses uyumudur.
2 Bu dillerin sözlüklerinde gramatikal cinsiyet yoktur; sözcükler eril, dişil ve nötr olarak tasniflenmez.
3 Sözcük belirleyici (belirtme edatı) işleviyle sözcüğün başına yazılan ulamalar kullanılmaz: Arapçada (ال) “el-”, İngilizcede “the” artikeli gibi…
4 Sِzcük yapımı eklerledir. Türetme ve çekim yapılırken kِklerde deği؛me olmaz.
5 İsimlerin çekimlerinde iyelik ekleri kullanılır.
6 Fiil ؛ekilleri çok çe؛itlidir.
7 Hint-Avrupa dillerindeki ِn-ek yerine son-ek kullanılır. Bi-günah yerine suç-suz ِrneğinde olduğu gibi…
8 Sıfatlar isimlerden ِnce gelir.
9 Sayı sِzcüklerinden sonra çokluk eki kullanılmaz; üç elma, be؛ çocuk gibi…
10 Kar؛ıla؛tırma, -den çıkma durumu (=ablative) eki ile yapılır: Ali’den kısa gibi…
11 Yardımcı fiil olarak i- kullanılır: çalı؛kandı…
12 Ural-Altay dillerinin çoğunda olumsuz hareket için ayrı bir fiil vardır.
13 Soru eki bulunmamaktadır.
14 Bağlar yerine fiil ؛ekilleri kullanılır.

Ural-Altay Dil Ailesi ـzerine Yapılan İlk اalı؛malar
Bugün hâlâ teori olarak kabul edilen Ural-Altay dilleri hakkında ilk çalı؛ma İsveçli subay Philip Johann Tabbert von Strahlenberg (1676-1747) tarafından yapılmı؛ kabul edilir.
Poltava muharebesinde Ruslara esir dü؛en Strahlenberg, Batı Sibirya’da Tobolsk ؛ehrine sürgün edilir. Sürgünde bulunduğu 10 yıl içerisinde Sibirya hakkında ara؛tırmalar yapar. اalı؛malarını Rus çarına sunar ve çarın takdirini kazanır. Ruslar tarafından Tobolsk’a gِnderilen ara؛tırmacı Daniel Gottlieb Messerschmidt’in yanında yardımcı olarak gِrevlendirilir. ـlkesine dِndükten sonra yaptığı ara؛tırmaları Türkçeye Asya ve Avrupa’nın Kuzey ve Doğu Kısımları olarak çevrilen Das Nord und ضstliche Theil von Europa und Asia adlı kitabını yayınlar (1730).
Eserin 13. bِlümünde Türklerden kalmı؛ olan mezar ta؛larından sِz edilmektedir. Bu mezar ta؛ları Yenisey yazıtlarıdır.
Eserde, Türk dillerinden Yakutça ve اuva؛ça’dan da sِz edilmekte ve bu dillerin sِzcük listelerine yer verilmektedir.
Strahlenberg, eserinde Kuzey Avrupa ve Sibirya arasında Ural-Altay kavimlerinin konu؛tuğu 32 dili Tatar adı altında toplamı؛tır. Bu dilleri konu؛an halkların isimlerini Tabula Polyglotta (çok dilli tablo) adı altında toplamı؛tır:
1 Fin-Ugor
2 Türk-Tatar
3 Samoyed
4 Moğol-Mançu
5 Tunguz
6 Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki halklar.

Strahlenberg, eserinde Vocabularium Calmucko-Mungalicum (Kalmukça-Moğolca Sِz Dağarcığı)ba؛lığı altında 1500 kelimelik bir sِzlüğe de yer vermi؛tir.

Rus اarı I. Petro’nun emriyle Sibirya’ya ara؛tırma yapmaya gِnderilen Messerschmidt titiz bir bilim adamıydı. Günlük notlar halinde derlediği ara؛tırması Sibirya’nın 18. yüzyıldaki durumunu ele alır. Yaptığı ara؛tırmayı kitapla؛tırmaz. Onun notları ancak 1962-1977 yılları arasında Forschungreise Durch Sibirien (Sibirya Boyunca Ke؛if Seyahati) adıyla 5 cilt halinde yayımlanır.
Yenisey Yazıtları hakkındaki ilk ara؛tırmayı yapan da Messerschmidt’tir ancak o eserini yayımlamadığı için bu yazıtlar Strahlenberg referansıyla duyurulmu؛tur. Strahlenberg kendi eserinde bu durumu izah etmi؛, yapılan ara؛tırmanın Messerschmidt’e ait olduğunu saklamamı؛tır.
Yenisey Yazıtları aslında sır değildi; Alâüddin Atâ Melik Cüveynî, Tarih-i Cihan-gü؛â adlı eserinde Orhun harfleriyle kayalara kazınmı؛ Türk kitabelerinden bahsetmi؛tir.
1889 yılında Nikolay Mihayloviç Yadrintsev, Orhun abidelerinin ilkini bulur. Bulduğu anıt Kِl Tigin adına dikilmi؛ olandır.
Bundan sonra, Kِl Tigin’in anıtından kilometrelerce uzaklıkta Bilge Kağan’a ait olan anıt bulunmu؛tur.
Tonyukuk abidesi ise 1897 yılında, diğer anıtlardan 360 km uzaklıkta bulunmu؛tur.


Ural-Altay dilleri ayrımını Wilhelm Schott (1802-1889)ba؛latmı؛tır. W. Schott Ural-Altay dillerini iki gurupta toplar:
1 اud Dilleri = Fin-Ugor Dilleri
2 Tatar Dilleri = Türk, Moğol, Tunguz Dilleri
Schott’un ilk eseri Versuch über Tatarischen Sprachen (Tatar Dilleri ـzerine Tecrübe) adıyla 1836’da yayımlanmı؛tır. Bu eserde “Tatar” adını verdiği Türk, Moğol ve Tunguz dilleri arasındaki akrabalığı inceler.
Altay dilleri için en karakteristik fonetik ِzelliklerden biri olan
Türkçe /z/ = اuva؛ça /r/
Türkçe /؛/ = اuva؛ça /I/
Ses denkliğini ortaya koymu؛tur.
Tr- Tuz / اv- Tıvar
Tr- Kız / اv- Hır
Tr- Buz / اv- Pir
Bu çalı؛masıyla اuva؛çanın Türkçeden kopan bir dil olduğunu ispatlamı؛tır.
اuva؛ça bir ba؛ka ِzelliği ile Türk dillerinden ayrılıp Moğol, Tunguz dillerine yakla؛maktadır. Bu yِndeki ara؛tırmaları Gustaf John Ramstedt geli؛tirmi؛tir.
Finolojinin kurucusu sayılan Matthias Alexander Castren, 1888’de yayımladığı Karagas ve Koybal adlı eser bu dillerin diyalekti hakkındaki ilk eserdir.
Castren’in 1850 tarihli De Affixis Personalibus Linguarum Altaicarum – Uber die Personalsuffixe in den Altaischen Sprachen (Altay Dillerinde Zamir Ekleri) adlı eserinde Ural-Altay dillerine “Altay” adını vererek bu dilleri 5 guruba ayırır.
1 Fin-Ugor
2 Samoyed
3 Türk-Tatar
4 Moğol
5 Tunguz Dili

Ana Altayca -> Bi(n) / Si(n) / İ(n)
Türkçe -> Ben / Sen / O
Moğolca -> Bi / اi / Ene
Mançu-Tunguzca -> Bi / Si / i

Altay Dilleri Teorisi
Fin bilgin Gustaf John Ramstedt, kar؛ıla؛tırmalı Altay dil ekolünün kurucusudur. Moğol diyalektolojisi hakkında pek çok çalı؛ması vardır. Bu alandaki en ِnemli eseri Kalmukça Sِzlük’tür (Kalmückisches Wِrterbuch, 1935).
Ramstedt’e gِre Ana Altaycanın dِrt diyalekti vardır: Ana Türk Dili ve Ana Kore Dili asıl dil gurubunun güney; Ana Moğolca ve Ana Mançu-Tunguzca ise kuzey kısmını olu؛turur.
Ramstedt’in çalı؛malarını ِğrencisi olan Pentti Aalto (1917-1998) ve Nicholas Poppe devam ettirmi؛tir.

ـlkemizde Altayistikle ilgilenen bilim adamları: Ahmet Temir, Osman Nedim Tuna ve Talat Tekin.

Altay Dil Birliğine Kar؛ıt Olan Gِrü؛ler
Clauson ve Doerfer’e gِre bu diller arasındaki ortak unsurlar, bir dilden diğerine geçen ِdünçle؛meler yani alıntı sِzcüklerdir. Alıntılamalardaki istikamet Türkçeden Moğolcaya, Moğolcadan Tunguzcaya doğrudur. Bu iki bilim adamı alıntılamaların tarihlendirilmesi konusunda fikir ayrılığına dü؛mü؛lerdir. Altay Dilleri arasında ortak bir sِzcük haznesi olmadığını dü؛ünürler.


ـnite 2

Türk Dilinin Dِnemleri

Orhun (Kِktürk) ضncesi Türk Dili
Tarihlendirilmi؛ en eski Türkçe yazı VII. yüzyıla ait olan اoyren (اoyr, 688-692) yazıtındadır. اoyren yazıtı bir mezat ta؛ıdır. Kِktürk kağanlığına bağlı bir ki؛inin İlteri؛’e katıldığını anlatan bu yazıt 6 satırdan ibarettir. Orhun yazıtları اoyren yazıtından yakla؛ık 40 yıl sonra ta؛a kazınmı؛tır.
Moğol dilinin en eski ِrneği 1225 tarihli Yesünke Ta؛ı’dır. Moğol tarihinin en ِnemli belgesi olan Moğolların Gizli Tarihi ise 1240 yılına aittir.
Tunguzların en eski belgesi, bugün artık ya؛amayan اuçen diline aittir. Bu belgeler 1413 ve 1433 tarihlidirler. Tunguzca içerisinde en çok Mançular hakkında bilgiye sahibiz, Mançuca belgelerin en eskileri ise 16. yüzyıla aittir.
Korece yazılı belgeler 1443’ten itibaren ortaya çıkar.
Japoncanın en eski ِrnekleri ise 712 yılına aittir.
Türk dilinin tarihinde en erken dِnem Altay Dil Birliği dِnemidir. Türk, Moğol, Tunguz, Kore ve belki Japon dilleri bu dِnemde ortak bir dil olarak kabul edilir.
Altay Dil Teorisini kabul etmeyenler için Türk dilinin ilk evresi 5000 yıllık geçmi؛i olan İlk Türkçe (erken en eski Türkçe, ضn Türkçe) dِnemidir. Altay Dil teorisince bu dِnemde Türk dili, Ana Altaycadan ayrılmı؛ ve bağımsız bir dil olarak geli؛meye devam etmi؛tir. Bu dِnemim ba؛langıcı olarak M.ض. 3500 ile milat arası süreç kabul edilmektedir.
Bu dِnem اuva؛ça dahil, bütün Türk dillerinin ata dِnemidir.
Dِnemin en ِzelliği daha sonra r ve z ye dِnü؛ecek olan *ہ ve daha sonra l ve ؛ ye dِnü؛ecek olan *¼ fonemlerinin ke؛fidir. Bu rekonstrüksiyon, Türkçe ve اuva؛ça arasındaki denklik sayesinde yapılabilmi؛tir.

*ہ sesini çِzümleyecek olursak:
X fonemi = ses deği؛imi r ve z yِnündedir.
oguX
r -> ogur
z -> oguz

Türk dili x deği؛kenini z ye dِnü؛türmü؛tür. اuva؛ça ise x deği؛kenini r ye dِnü؛türmü؛tür. Yani İlk Türkçe iki kola ayrılmı؛tır; Ana Türkçe ve Ana اuva؛ça.
Türk dili ve diyalektlerini guruplandırırken en ِnemli ِlçüt Türkçe ‘z’ = اuva؛ça ‘r’ denkliğidir.

Ana Türkçe ve Ana اuva؛ça Dِnemi
Bu dِnem miladın ilk yılları ile Türk dilinin ilk yazılı belgelerinin bulunu؛una kadarki dِnemi kapsar.
Türk asıllı Hun, Avar, Peçenek, Bulgar gibi boylardan kalan boy, hükümdar ve yer adları bu dِnemin tanıklarıdır/kanıtlarıdır. Bu dِnemin kaynakları اin ve Bizans kronikleriyle Bulgarlardan kalmı؛ olan listelerdir.

R’li konu؛anların dili olan Ana اuva؛ça (Ana Bulgarca) dِnemi, bu yıllar içerisinde Karadeniz’in kuzeyinde ve kuzey Kafkasya’da ya؛amı؛ olan Bulgar Türklerinden kalan belgeleri içine alır.
R’li konu؛anlar hakkında Bizans kaynakları bilgi vermektedir. Bizans kaynaklarındaki Türkçe malzeme Macar bilgin Moravcsik tarafından i؛lenmi؛tir (Bizantino Turcica I, 1958).

Z’li konu؛anların dili olan Ana Türkçe ise اuva؛ça dı؛ında kalan bütün Türk dillerini kapsar. اin kaynaklarında ve Orhun yazıtlarında Z’li bir dil kullanıldığını gِrüyoruz.

Bizans kaynaklarında 6. yüzyılda On Ogur Bulgarlarının diline çevrilmi؛ bir İncil’den sِz edilmektedir ancak bu İncil günümüze ula؛mamı؛tır.

اin kaynaklarında 6. yüzyılda o dِnemin Türkçesiyle yazılmı؛ Budist sutralardan sِz edilmektedir ancak bunlar da günümüze ula؛mamı؛tır.

Bizans kaynakları Oguz gurubuna girenlerin Bizans’la olan ili؛kilerini anlatmaktadır. İ؛temi Kağan’ın Doğu Roma İmparatorluğu’na ba؛ında Sogd men؛eli birinin bulunduğu bir heyet gِnderdiğini bu kaynaklardan ِğreniyoruz. İ؛temi Kağan’ın Bizans İmparatoruna İskit harflerine benzer alfabeyle yazılmı؛ bir sunduğunu ِğreniyoruz. Günümüze ula؛mamı؛ olan ve bilinmeyen İskit alfabesiyle yazılmı؛ bir mektuptan sِz edilmesi ِnemlidir.

Eski Türkçe Dِnemi – Orhun (Kِktürk) ve Uygur Türkçeleri
Türk dili yazılı ürünler vermeye ba؛ladıktan sonra üç dِnemde incelenir; Eski Türkçe, Orta Türkçe ve Yeni Türkçe

Eski Türkçe Dِnemi (7 ve 13. yüzyıllar) – Kِktürk, Uygur ve Karahanlı Türkçeleri
Eski Türkçenin ba؛langıcı Kِktürkçedir.
13. yüzyıla kadar Türk dünyasının doğu kolunda iki ayrı bِlgede iki ayrı yazı dili olu؛mu؛tur. Bunlardan biri ضtüken’de ve daha sonra Doğu Türkistan’da kullanılan Kِktürkçe ile Uygurca, diğeri de Ka؛gar’da ortaya çıkan Karahanlı Türkçesidir. Uygur ve Karahanlı Türkçeleri birbirlerinin devamı olmakla birlikte iki ayrı medeniyeti temsil ederek ürünler vermi؛lerdir.
Doğu Türkistan’da Uygurlar, 762 yılında Uygur hükümdarı Bِgü Kağan (759-780) zamanında Mani dininin kabulünden sonra Uygur alfabesi bırakarak Manihey alfabesine geçilmi؛lerdir.
Karahanlı Türkçesi, devletin resmi dininin İslam olmasından sonra Arap alfabesini kullanılmaya ba؛lamı؛tır.
13. yüzyıl Orta Türkçe denen yeni bir dِnemin ba؛langıcıdır.

Türk dilinin tarihi temellere dayanılarak dِnemlendirilmesi hakkındaki ilk çalı؛malar 1936 yılında K. Gronbech ile ba؛latılır. Bu konuda Aleksander Nikolayeviç Samoyloviç (1880-1938) 1928 yılında bir çalı؛ma yayınlamı؛tır (K İstorii Literaturnogo Sredneaziatsko-. Turetskogo Yazıka). اalı؛mada İslamiyeti kabul ettikten sonra Türk dünyasının doğu kolunda kullanılan yazı dilleri yer almaktadır. Bu çalı؛ma Harezm Türkçesine yer vermesi bakımından ِnemlidir.
Gronbech, çalı؛masında (Der Türkische Sprachbau, 1936)Türk dilini Orhun Türkçesinden ba؛latarak üç dِneme ayırır:
Eski Türkçe = Orhun (Kِktürk), Uygur.
Orta Türkçe = Ka؛gar (Karahanlı), اağatay, Kuman, Eski Osmanlı.
Yeni Türkçe = a) Güney Türkçesi: Osmanlı Azeri, Türkmen b) Batı Türkistan Lehçeleri: ضzbek, Hive c) Doğu Türkçesi: Ka؛gar, Kuça, Turfan, Komul, Tarançi d) Kuzey Türkçesi: Koybal, Altay, Abakan, Soyon, Uryanhay e) Kıpçak Türkçesi: Kırgız, Volga Lehçeleri (Kazan vs.), Ba؛kurt, Karayim.

Gronbech, Orta Türkçe dِnemini Karahanlı Türkçesi ile ba؛latmı؛ ve bu dِnemi bugünkü Türk dillerinin ortaya çıktığı 20. yüzyıl ba؛larına kadar getirmi؛tir.

Türk dilleri hakkındaki dِnemlendirme çalı؛malarından biri de Louis Ligeti’ye aittir (1902-1987). Ligeti, Türk yazı dilinin ba؛langıcını 6. yüzyıl olarak kayda geçirir.
Ligeti’nin dِnemlendirmesi:
Eski Türkçe (6-9. Y.Y.): Kِktürkçe ve Uygur devri. Eski Kırgızca da bu dِneme dahil edilebilir, her üç dil de Eski Türkçenin ِzelliklerini ta؛ır.
Orta Türkçe (10-15. Y.Y.): a) Mani ve Buda tercümeleri ile Uygur yazı dilinin kurulu؛ devri. b) اağatay yazı dili devri c) Kıpçak ve Oğuz dil yadigârları devri
Yeni Türkçe (16. Y.Y. ve sonrası)

Ahmet Caferoğlu, Türk Dili Tarihi I (1958) adlı çalı؛masında Kِktürk ve Uygur dِnemlerini Eski Türkçe ba؛lığı altında incelemi؛tir.

Andras Rona-Tas’ın 1991 tarihli An Introduction to Turcology adlı kitabında Eski Türkçe dِnemini iki guruba ayırmı؛, ikinci gurupta yer alan Geç Eski Türkçe dِnemini ise üç alt kategoriye ayırmı؛tır.
Eski Türkçe
1 Erken Eski Türkçe (400-550)
2 Geç Eski Türkçe (550-1200)
A 1. Dِnem 550-700
B 2. Dِnem 700-1000
C 3. Dِnem 1000-1200
3 Orta Türkçe (1200-)

Rona-Tas’ın çalı؛masında dikkat çeken taraf, Karahanlı Türkçesini Geç Eski Türkçe dِneminde ele almasıdır. Rona-Tas, Orta Türkçe dِnemini İslam’ın kabulü ile değil Moğol istilaları ile ba؛latır.
13. Y.Y.’dan sonra Doğu Türkçesi: Harezm Türkçesi / اağatayca, Batı Türkçesi: Osmanlı Türkçesi ortaya çıkar.
Lars Johanson’da Rona-Tas’ın gِrü؛ünü benimseyerek dِnemlendirme yapmı؛tır.

Orta Türkçe: Doğuda Harezm ve اağatay Türkçesi; Batıda Eski Oğuz ve Osmanlı Türkçesi

Orta Türkçe dِneminin ba؛langıcından 15. Y.Y.’a kadarki dِnem içinde doğuda Harezm Türkçesi ve batıda Eski Oğuz Türkçesi varken 15. Y.Y.’dan 20 Y.Y.’a kadarki dِnemde doğuda اağatayca ve batıda da Osmanlıca hakim olmu؛tur.

Orta Türkçe terimi ilk kez 1928 yılında Carl Brockelmann tarafından Karahanlı Türkçesi için kullanılmı؛tır. Brockelmann 1954 yılında bu terimin alanını İslam’ın kabulünden 20. Y.Y.’ın ba؛larına kadarki Orta Asya Türkçesini içine alacak ؛ekilde geni؛letmi؛ ve bu dِnemi Doğu Türkçesi adıyla vermi؛tir.

Ba؛langıç اalı؛malarında Orta Türkçe Terimi
اağatay Türkçesinin ortaya çıkı؛ında Moğol istilasının belirleyici olduğunu dü؛ünen Fuat Kِprülü, Harezm Türkçesi dِnemi olan 13. Ve 14. Y.Y.’ı ilk اağatay devri içinde değerlendirir.

Ahmet Caferoğlu, Orta Türkçe dِnemini Karahanlı Türkçesi ile ba؛latmı؛tır. Türk dünyasının doğu kolundaki dillere Mü؛terek Orta Asya Türkçesi adını vermi؛tir. Mü؛terek Orta Asya Türkçesi ِzellikleri bakımından üçe bِlümde ele alınır:
1 Karahanlı devrinde Ka؛gar ؛ivesinden inki؛af eden Türkçe ki buna Hakaniye ve Doğu Türkçesi adı verilir.
2 Harezm (Altın Ordu) Türkçesi
3 اağatay Türkçesi

Nuri Yüce, Orta Türkçe dِnemini:
1 Yazı dili olma (11-15. Y.Y.’lar)
2 Geli؛me dِnemi (16-20. Y.Y.’lar) olmak üzere iki alt dِneme ayırır.


ـnite 3

Kِktürkler
Türk Kağanlığı (552-630)
Kesin olmamakla birlikte Türk adının ilk kez Bizans coğrafyacısı Pomponius Mela’nın 43-44 tarihlerinde kaleme aldığı De Situ Orbis (Dünyanın Tasviri) adlı eserde geçtiği kabul edilir.
Pomponius Mela, Azak denizinin kuzeyindeki bِlgeyi Turcea diye zikreder. 6. Y.Y.’da ba؛ka bir kaynak aynı bِlgede ya؛ayan Tyrcea adlı bir halktan sِz eder.
Türk adını ilk kez devlete isim olarak kullananlar Kِktürklerdir. اin kaynaklarına gِre Kِktürklerin lideri Bumin Kağan (اin kaynaklarında ismi Tu-mın ve T’umen olarak geçer), siyasi bir güç olarak اin ile resmi ili؛kiler kürara (540 yılından sonra). O yıllarda Kِktürkler Avarlara (Ruan-ruanlar) bağlıdırlar. Bumin Kağan اin Seddinin kuzeyinde ipek ticaretiyle me؛gulken Avarlara kar؛ı ba؛latılan Tِlis isyanını bastırır. Bu ba؛arısından en az 50 bin ki؛ilik bir kuvvet kendisine bağlanır.
Avar hükümdarının kızıyla evlenemeyen Bumin Kağan اin’deki Batı Wei hükümdarının kızıyla evlenir. Bِylece Avarlara kar؛ı ittifak kurmu؛ olur. 552 yılında Avarlara saldıran Bumin Kağan zafer kazanır ve Kِktürk Kağanlığını ilan eder. Topraklarının batı kanadının idaresini karde؛i İ؛temi’ye verir.
552 yılından sonra ِldüğü dü؛ünülen Bumin Kağan’ın yerine oğlu Kara Kağan (Guo-lo) geçer. Onun ِlümünden sonra karde؛i Muhan Kağan olur.
İ؛temi Kağan ise 576 yılına kadar merkeze (doğuya) bağlı olarak yabgu unvanıyla devletin batı kanadını idare etti.
Muhan dِneminde, Avarların son birlikleri yok edildi. Kِktürkler, doğuda Kıtanları yendikten sonra Kırgızları kendine katarak batıya yِneldi. Heftalitleri (Akhunlar) yendi.
İ؛temi, kızını Sasani hükümdarı I. Hüsrev Anu؛irvan ile evlendirir. Kِktürkler, bu ittifak yoluyla Heftalitleri yenmi؛lerdir. Yıkılan Heftalitlerden kalan toprakların payla؛ımı iki devletin arasını açar. Maverahünnehir ve Fergana’nın bir kısmı, Ka؛gar, Hoten ve Batı Türkistan’ın ِnemli ؛ehirleri Kِktürklere bağlanır. Bِylelikle İpek Yolu ve ipek ticaretini elinde bulunduran Sogdlar, İ؛temi’nin yِnetimine katılmı؛ olur.
İran ve Bizans ile olan ipek ticaretini eline almak isteyen Sogd tüccarları, iki devletin arasını bozmaya ba؛lar. Sogd tüccarları, İran’da ipek ticareti için izin almak üzere bir heyet te؛kil ederler. Ba؛ında Maniakh’ın bulunduğu Sogdlardan olu؛an bir heyet Türklerin koruması altında İran’a gider. İranlılar, tavırlarını gِstermek için, heyetin getirdiği ipeği satın alıp bir meydanda yakarlar. Daha sonra ikinci bir heyet İran’a gider.
Maniakh’ın ticaret heyeti 563 yılında İstanbul’a ula؛ır. 568 yılında İstanbul’a ula؛an bir ba؛ka heyet, Bizans İmparatoru II. Justinianos’a İ؛temi Kağan’ın mektubunu sunar. Türklerle Bizans arasındaki ili؛kiler kısa zamanda geli؛ir. Bundan sonra Bizans’la Sasaniler arasında 20 yıl sürecek olan sava؛lar ba؛lar.
Bu dِnemde Kِktürkler, neredeyse bütün Asya’ya hakim duruma gelmi؛lerdi(اin’den ba؛ka, bِlgelerinde etkili bir kuvvet yoktu).

Kِktürklerin Yazı؛ma Dili
Bu dِnemde Türk dili ile yazılmı؛ herhangi bir belge bulunmamaktadır. 581’de dikilen Kِktürklerden kalma Bugut yazıtında (Moğolistan’da Arhangay’dadır), Sogdca yazı kullanılmı؛tır. Bugut yazıtından ِnce de Bizans topraklarına giden heyetin elindeki mektupta İskit harflerine benzer bir yazı kullanılmı؛tı. İskit alfabesi bilinmediği gibi, bu alfabeye benzer bir alfabeden sِz edildiği dikkate alındığında Kِktürklerin resmi yazı dilleri hakkında net bilgimiz olmadığı açığa çıkar.

Taspar Kağan Dِnemi
Muhan’ın ِlümünden sonra (572)vasiyet gereği yerine oğlu Ta-lo-pien değil karde؛i Taspar geçmi؛tir. Budizme eğilim gِsteren Taspar, ülkesinin sınırlarını geni؛letmeye çalı؛tı, اin Seddi’nin hemen güneyindeki اin devletlerine hükmetti. ـlkesinde Budist tapınağı yaptırdı. 575 yılında Buda’nın vaazlarını konu edinen “Nirvanasutra” adlı kitabı Türkçeye çevirtti. اin kaynaklarından aldığımız bu bilgiyi doğrulayacak ba؛ka bir veriye sahip değiliz.
Taspar’dan sonra vasiyeti gereği yerine Muhan’ın oğlu Ta-lo-pien (Apa Kağan)geçti.
Kısa süre sonra Taspar’ın oğlu As-lo, ondan hemen sonra da Nivar, kağan oldu.
Batıda ise İ؛temi’nin ِlümünden sonra oğlu Tardu yِnetimi ele aldı.
Kِktürklerde doğu ile batı arasındaki anla؛mazlık Nivar dِneminde ba؛ladı. Apa Kağan’ın tahta geçemeyi؛iyle ba؛layan çeki؛meler sırasında Apa Kağan, Tardu’dan yardım istemi؛, Tardu’da Apa Kağan’ı büyük bir orduyla desteklemi؛ti ancak Apa Kağan, Nivar’ı tahttan indirememi؛ti. Tahtı alamayan Apa, Tardu’nun üstüne yürümü؛ ve onu Sui sarayına sığınmak zorunda bırakmı؛tır. Bِylece Apa Kağan, batı toprakları üzerinde kendi hâkimiyetini kurar (583).
587 yılında Nivar’dan sonra tahta geçen Baga Kağan, Batı’ya kar؛ı çıktığı bir seferde ِldürülür(588).

Türk-اin İli؛kileri
Türklerin ortaya çıkı؛ı اin’in iç karı؛ıklıklar ya؛adığı bir dِneme rastlar. Sui hanedanlığı dِneminde birbiriyle çeki؛meye ve sava؛maya ba؛layan Türkler, اin’in entrikalarına malzeme olmaya ba؛ladılar.
Sui yıllıklarına gِre:
“Türkler yan yana barı؛ içinde ya؛amaktansa birbirlerini yok etmeyi tercih ederler. Birbirlerine dü؛man olan ve ِldüren binlerce on binlerce klandan olu؛urlar.”

Doğu Kِktürk Kağanlığı 630 yılında tamamen yıkılır, kağan, اin’e gِtürülür. Aynı dِnemde Batı’da Tung adlı güçlü bir lider vardır. اinli Budist ھüendzang, Tung Yabgu’nun gücünü seyahatnamesinde anlatır. Onun dِneminde Fergana vadisi, Afganistan’ın bir kısmı ve İndus vadisi Türklerin elindeydi.
Karluk Türklerinin ِn ayak olduğu bir isyanda Tung Yabgu ِldürülür. Onun ِlümünden sonra Türklerin egemen olduğu topraklar اin’in eline geçer. 659’da اin tarafından i؛gal edilen Batı Kِktürkler tarihe karı؛ır. اin’de çe؛itli yerlere yerle؛tirilen bazı Kِktürk beyleri, T’ang hanedanı zamanında (618-907) saray muhafızı rütbesi almı؛tır.

Kِktürklerin Yıkılı؛ Nedenleri
Kِktürkler yıkıldıktan sonra 50 yıl süreyle اin’in egemenliğinde kalan Türkler tamamen ِrgütsüz değillerdi. Ba؛larında bulunan ba؛buğlardan birisi Doğu Kِktürklerin hükümdar soyundan gelen Kutlug (Ku-to-lu) idi. Kutlug esarete tahammül edemeyerek 681 yılında yanda؛larını yanına alıp اin Seddi dı؛ında kalan Yin-ھan / اogay dağlarına kaçar. Kutlug’un hareketinden cesaretlenen diğer Türk boyları da aralıklarla Kutlug’a katılır.

II. Kِktürk Kağanlığı (682-744)

اin’e kar؛ı yapılan sava؛lardan sonra Kutlug Kağan, 682 yılında Kağanlığını kurar. Bِylece Türk boyları bağımsızlığına kavu؛ur. Bu nedenle Kutlug Kağan’a İlteri؛(derleyip toplayan) unvanı verilir.
Tonyukuk, اin’de doğup büyümü؛, اin terbiyesi almı؛ akıllı bir adamdı. Hapisteyken İlteri؛ onu kurtarıp yanına aldı. اin’in entrikalarından korunmak için Türklere ضtüken’i i؛aret eden de Tonyukuk’tur.
İlteri؛ Kağan ِldükten sonra yerine karde؛i Kapgan geçti (çünkü İlteri؛’in oğulları daha çok küçüktü). Kapgan dِneminde devlet kuvvetlendi, bütün Türk boyları onun idaresine geçti, اinliler sava؛mak yerine ili؛kileri iyile؛tirmek yoluna girdi.اin’deki T’ang hanedanı bu duruma razı değildi. Türk boylarını isyana te؛vik ediyordu. اıkan isyanları bastıran Kapgan hayatını kaybetti. Yerine kendi oğlu tahta geçti. İlteri؛’in oğlu Kِl Tigin bu duruma razı olmadı ve ağabeyi Bilge Kağan’ı tahta çıkarıp Kapgan’ın oğlunu ve karde؛lerini ِldürdü. Tonyukuk’un da desteğiyle devlet idaresi düzene girdi. Yerle؛ik toplum değilde gِçebe toplumu benimsemelerinin sebebi sayıca çok olan اin devletinin kendilerini rahat bırakmamalarıdır (اin kaynaklarında Tonyukuk’un Bilge Kağan’a bu yِnde telkinlerde bulunduğunu gِrürüz). Türklerin yerle؛ik hayata geçmeleri 745 yılından sonra Uygurlar ile mümkün olabilmi؛tir.
731 yılında Kِl Tügün vefat eder. Kom؛u ülkelerin tamamı cenazeye katılır. اin hükümdarı mezarın külliyesinin in؛ası ve süslenmesi için sanatçılar gِnderir. Anıtın dikilmesini biraz da bu te؛vik etmi؛ olabilir. Kِl Tigin adına hazırlanan yazıt 732’de dikilir. II. Kِktürk Kağanlığı yıkıldığında gِrkeminin doruğundaydı. Vezir Mey-loçue, Bilge Kağan’ı zehirledikten sonra içeride taht kavgaları, dı؛arıda da kom؛uların saldırıları, kağanlığın 10 yıl içinde yıkılmasına neden olmu؛tur.


ـnite 4

Orhun Yazıtları
Türk-runik / runik, kِktürk harfleriyle yazılmı؛ olan Orhun yazıtları Talat Tekin tarafından altı ba؛lık altında değerlendirilmi؛tir.

1 – Kِktürk Yazıtları: 682-745
Kِl Tigin (KT – 732)
Bilge Kağan (BK – 735)
Tonyukuk (T – 720-725 veya 732’den sonra)
اoyren Yazıtı (ا – 688-692)
Küli اor (Kا – İhe Hü؛ütü 732-735)
Ongin (o – I؛bara Tarhan 732-735)
اoyren yazıtı, Orhun harfli ilk yazıt olarak kabul edilir.

2 – Uygur Yazıtları:
745’den 840’a kadar devam eden Uygur Kağanlığı dِneminde dikilen runik harfli yazıtlardır.
Mayan اor (Mا – ھine Usu 759-760
Taryat (Terhin 753)
Karabalsagun (808-821)
Suci (820-840)
Tez Yazıtı (750 ?)
II. Karabalsagun (825-840)

3 – Yenisey Yazıtları
Bugün Rusya sınırları içinde kalan Hakas bِlgesindeki mezar ta؛larıdır. Kırgızlar tarafından 9 ve 10. yüzyıllarda dikildikleri sanılmaktadır.

4 – Hoytu-Tamir Yazıtları: Yakla؛ık 10 tanedirler. Kِktürk dِnemine ait oldukları sanılmaktadır.

5 – Talas Yazıtları: Yazılı؛ düzeni bakımından farklıdırlar. Satırlar yukarıdan a؛ağıya ve sağdan soladır. Bazı harflerin ؛ekli de deği؛iktir.

6 – Doğu Türkistan Yazmaları: En ِnemlisi Irk Bitig’dir. 114 sayfalık bu eseri W. Thomsen yayınlamı؛ ve eserin 9. yüzyıla ait olabileceği tahmininde bulunmu؛tur.

Orhun Harfli Yazıların Ke؛fi
Yazıtların varlığında sِz eden ilk isim 13. yüzyılda ya؛amı؛ İlhanlı tarihçisi Cüveyni’dir. Bir diğer kaynak N. Milesco’dur. Rus اarının elçisi olarak 1675 yılından Moskova’dan ayrılıp اin’e doğru yola çıkar. Seyahat günlüğünde yazıtlardan sِz eder. Yanisey yazıtlarını bulanlar Strahlenberg ve Messerschmidt’tir. İlerleyen yıllarda Spasskiy, Castren ve Aspelin benzer çalı؛malar yapmı؛lardır.
Kِl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları 1889’da Mihayloviç Yadrintsev tarafından bulunur. Radloff, bu tarihten sonra bِlgede çalı؛malar yapmı؛tır.
Orhun alfabesi Türkler tarafından kullanılmı؛ ilk alfabedir. İskandinav kitabelerinde kullanılan runik harflere benzedikleri için Türk-runik alfabesi olarak tanımlanmaktadır. Kِl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında 38 harf vardır. Bu harflerin 4’ü ünlüdür. A-e, ı-i, o-u ve ِ-ü çiftleri birer harfler gِsterilir.

Alfabede 10 ünsüzün art (kalın) ve ِn (ince) biçimleri bulunmaktadır:



Kalın ve ince ayrımı olmayan nِtr hafler:




اift ünsüz i؛aretleri için kullanılan 3 harf:




Alfabedeki hece i؛aretleri:



Tonyukuk yazıtı ve diğer yazıtlar için kullanılan harfler bunlarla sınırlı değildir. Orhun harfli yazıtlarda kullanılan harflerin sayısı 50’den fazladır.
Orhun alfabesi 1891’de Heikel tarafından Run alfabesine benzetilerek “runik yazı” diye anılmaya ba؛lanmı؛tır. 1894’te Aristov, 1897’de de Mallitskiy, alfabenin Türk damgalarından çıktığını ileri sürer. Re؛it Rahmeti Arat ve Ahmet Caferoğlu bu gِrü؛ü payla؛ır. Ahmet Cevat Emre, alfabedeki tüm i؛aretlerin ideografik ve Sümer yazısıyla aynı olduğunu ileri sürer. Sir Gerard Clauson, alfabenin kِkeninin Sogd ve Grek kِkenli olduğunu iddia etmi؛tir. Guzev ve Klya؛tornıy’a ait son ara؛tırmalar alfabenin temelinin resim olduğu tezi üzerindir.
Danimarkalı profesِr Vilhelm Lugwig Peter Thomsen, 25 Kasım 1893’te alfabeyi çِzümlemi؛tir.

Yazıtlardaki Belli Ba؛lı Yazım Kuralları
Sِz ba؛ı ve içindeki a/e ünlüleri genelde yazılmaz. Diğer ünlüler yazıda gِsterilir. Sِz sonunda bütün ünlü harfler gِsterilir.
İlk hecenin düz ünlüsünden sonraki düz-dar ünlüler genelde yazılmaz.
İlk hecenin düz ünlüsünden sonraki yuvarlak ünlüler genelde gِsterilir.
İlk hecenin yuvarlak ünlüsünden sonraki ünlüler genelde yazılmaz.
Alfabede kullanılan tek noktalama i؛areti iki noktadır. Gِrevi nokta gibidir.

Kِl Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtları, Türk tarihi, sosyal ve siyasi durumunu anlatan yazıtlardır. Tonyukuk yazıtının muhtevası diğer iki yazıta cevap mahiyetindedir.

Kِktürk yazısını çِzen Thomsen olmu؛sa da yazıtlar hakkında yayın yapan ilk ki؛i Radloff olmu؛tur. Aceleciliği nedeniyle Radloff’un çalı؛malarının içerik olarak günümüze hiçbir katkısı kalmamı؛tır. ـlkemizdeki ilk çalı؛ma Necip Asım (Yazıksız) tarafından yapılmı؛tır. Orhun Abideleri adlı eser, 1924-25 yıllarında yayımlanmı؛tır. Eski Türkçenin grameriyle ilgili ilk çalı؛ma A. Von Gabain’e aittir. Alttürkische Grammatik(1941) adlı eser, 1988 yılında Mehmet Akalın tarafından dilimize kazandırılmı؛tır.
ـlkemizde runik yazıyla ilgili geni؛ çaplı çalı؛malar yapan Talat Tekin birçok eser yayınlamı؛tır.


ـnite 5

Orhun Türkçesi Grameri


Ses Yapısı
Orhun Türkçesinde sekiz ünlü vokal vardır: a, e, ı, i, o, ِ, u, ü.
ـnlü uyumu Orhun Türkçesinde de vardır.

Orhun Türkçesinde düzlük-yuvarlaklık uyumuna girmeyen ekler çok fazladır. Ba؛lıcaları ؛unlardır:
Tamlayan durum eki / Türük bodun+ın ilin tِrüsin (Türk halkının devletini ve tِresini).
3. tekil ki؛i iyelik eki / Eçüm apam tِrü+si+n+çe yaratmı؛ bo؛gurmı؛ (Atalarım dedelerimin tِresince yaratmı؛, eğitmi؛)
Yِn gِsterme eki / Ol yer+gerü barsar türük bodun ِlteçi sen (O yere doğru gidersen Türk halkı ِleceksin).
Belirsiz geçmi؛ zaman eki / Ki؛i oglı kop ِlgeli tِrü-mi؛ (İnsanoğlu hep ِlümlü yaratılmı؛).
3. tekil ve çoğul belirli geçmi؛ zaman eki / Türük bodun ِl-ti alkın-tı yok bol-tı (Türk halkı ِldü, mahvoldu, yok oldu).
3. tekil ki؛i emir eki / Türük bodun yok bolma-zun bodun bol-çun tiyin… (Türk halkı yok olmasın, halk olsun diye…).
Yuvarlak ünlülü sıfat-fiil ekleri / Anta ay-guçı+sı yeme ben ِ kertim (O sırada sِzcüsü de bizzat ben idim).
Yuvarlak ünlülü zarf-fiil ekleri / Keyik yi-yü tabı؛gan yi-yü olurur ertimiz (Yabani hayvan yiyerek, tav؛an yiyerek oturuyorduk).

Bugünkü Türkiye Türkçesinde bulunan c, f, ğ, h, j, v sesleri Orhun Türkçesinde yoktur. Yazı dilimizde yer almayan nazal ŋ sesi Orhun Türkçesinde vardır. Bugün yalnızca Yakutçada (Saha Türkçesi) yer alan ِn damak genizsi ٌsesi de Orhun Türkçesinde vardır.

Dudak ünsüzleri: b, m, p
Di؛ ve di؛ eti ünsüzleri: ç, d, l, n, r, s, ؛, t, z
ضn damak ünsüzleri: g, k, ٌ, y
Art damak ünsüzleri: g, k, ŋ

Orhun Türkçesinde sِz ba؛ı ünsüzleri: b, ç, k, s, t, y
İstisnaları olsa da d, g, m, n, ŋ, ٌ, r ve z sesleri sِz ba؛ında yer almaz( g : gü / gu (soru edatı), m : mag (ِvgü, alkı؛), n : ne, nence (nice, ne kadar çok), neke (niye, niçin) neŋ (؛ey), ؛ : ؛ad (yüksek unvan). l, p, ؛ ünsüzleri sadece alıntı sِzcüklerde sِz ba؛ında bulunurlar: l = lagzın / domuz (اince), p = purum (Roma, Bizans)

Bugünkü Türkiye Türkçesinde d ve g’li sِylediğimiz Türkçe kِkenli tüm sِzler Orhun Türkçesinde t ve k’lidir: teg = değ, tirig = diri, tag = dağ, kel = gel

Orhun Türkçesinde birden fazla heceli sِzlerin sonunda bulunan g’ler korunur: katıg (katı), ِlüg ( ِlü)

Orhun Türkçesinde ikinci ve daha sonraki hecelerin ba؛ında bulunan g’ler korunur: kazgan (kazan), kergeksiz (gereksiz), edgü (iyi)

Sِz içi ve sonundaki d sesi korunur: adak (ayak), tod (doy), yadag (yaya), kudug (kuyu), adgır (aygır), bod (boy)

Türkçedeki /v/ ile ba؛layan üç sِzcük Orhun Türkçesinde /b/ ile ba؛lar: bar / (var), bar- / (var-), ber / (ver)
Vur- fiili Orhun Türkçesinde /v/’siz sِylenir: vur / ur-.

Orhun Türkçesindeki sِz içi ve son sonu b sesi, Türkiye Türkçesinde v’dir: eb (ev), seb (sev), sebin (sevin), yabız (yavuz), tabı؛gan (tav؛an), sab (sav), kabı؛ (kavu؛), ebir (evir)

C sesi Orhun Türkçesinde bulunmayan seslerdendir. Türkçedeki /c/’li seslerin kِkeni /ç/’lidir: bunça (bunca), ança (anca), uçuz (ucuz), tِrüsinçe (tِresince), oçuk (ocak).

Orhun Türkçesinde geniz ünsüzü /ŋ/ sِz içinde ve sonunda /g/ ile nِbetle؛ir. Bu ses deği؛mesi 2. ki؛i iyelik ekleri ile ki؛i eklerinde gِrülür:
Bardıgız (vardınız) / bardıŋız
Süŋüküg (kemiklerin) / süŋükün
ضlsikig (ِleceksin) / ِlsikiŋ
Tِrügin (tِrelerini) / tِrüŋin

Sِz Yapımı

İsimden İsim yapım Ekleri
+(X)ç; +çI; +da؛; +dem; +dXn; +GAç; +GU; +KIٌA; +Il; +lIG;
+lIK; +sIz; +(X)؛; +DI

1 ) +(X)ç: Ulandığı sِze küçültme ve sevgi anlamı katar:
Ata+ç+ım / babacığım
Beg+iç+im / beyciğim

2 ) +çI: Meslek adları veya bir i؛i yapan anlamında adlar yapar:
Bediz+çi / ressam
Tamga+çı / mühürdar (damgacı)
Sıgıt+çı / yasçı, ağlayıcı
Yog+çı / yas tutucu

3 ) +da؛: kan bağı olan ki؛ileri belirtmek için kullanılır:
Ka+da؛ / karde؛

4 ) +dXn: yِn zarfları yapan sِzcükler üretir:
Kurı+dın / batıda
Yır+dın+ta / kuzeyden
Ki+din / batı, batıdan

5 ) +gaç: küçültme eki:
I+gaç / ağaç (ı = orman)

6 ) +gU: nitelik adları yapar:
Negü+de / nerede
Ed+gü / iyi
Ba؛+gu / alnı beyaz akıtmalı

7 ) +kInA: küçültme ekleri yapar:
Az+kına / azıcık

8 ) +Il: renk adları yapar:
Ya؛+ıl / ye؛il
Kız+ıl / kızıl

9 ) +IXg: Sahip, sahip olan anlamında sıfatlar yapar:
El+lig / devletli, devlet sahibi (el = devlet, diyar, memleket)
Ba؛+lıg / ba؛ı olan, mağrur, gururlu
Tiz+lig / dizli, güçlü
Yol+lug / talihli, mutlu
Kul+lug / kul sahibi olan (kul –erkek için- kِle anlamında)
Kerekü+lüg / çadırlı, gِçebe (kerekü = çadır)

10 ) +IXk: soyut adlar yapar:
E؛i+lik / e؛ olmaya layık kadın
Beg+lik / bey olmaya layık
Adgır+lık / aygır olacak olan
ضz+lük / ؛ahsi, ki؛isel

11 ) +sXz: Yokluk sıfatları türetir:
San+sız / sayısız
ضg+süz / annesiz (ِg = anne)
Kalı+sız / tamamıyla, bütünüyle (kalı = artık, kalıntı)

12 ) +(X)؛:
ضd+ü؛ / tam gün, 24 saat (ِd = zaman)
Bag+ı؛ / bağ, ip
Agı+؛ / servet, hazine (agı = ipekli kuma؛)

13 ) +DI: Zarflar türetir:
Katıg+tı / sıkıca
Ekin+ti / ikinci olarak (eki, ekin = 2)

İsimden Fiil Yapım Ekleri
+A-; +Ad-, +dI-, +gAr-; +I-; +(I)k-; +kA-; +lA-; +sIrA-

1 ) +A-: Geçi؛siz fiiller türetir:
Bediz+e-t- / resim ve heykellerle süsletmek
Buln+a- / tutsak etmek (bulun = tutsak, esir)
Sıgt+a- / yas tutmak
Ya؛+a- / ya؛amak, ya؛ında olmak

2 ) +Ad-: Geçi؛siz fiiller türetir:
Kul+ad- / kul olmak
Yok+ad- / yok olmak

3 ) +dI:
U+dı / uyumak (u = uyumak)

4 ) +gAr-: Geçi؛li fiiller türetir:
İç+ger- / bağımlı kılmak
Ta؛+gar- / dı؛arı çıkarmak

5 ) +I: Genellikle geçi؛siz fiiller türetir:
Bit+i- / yazmak
Tok+ı / sava؛ta mağlup etmek

6 ) +(I)k-: Geçi؛siz fiiller türetir:
Tag+ık- / dağa çıkmak
Ta؛+ık- / isyan etmek, dı؛arı çıkmak (ta؛ = dı؛)
İç+ik- / içeri girmek, bağımlı olmak
Kü+k- / ünlü olmak (kü = ün, ؛ِhret)

7 ) +kA-:
Yarlı(g)+ka- / buyurmak, hükmetmek (yarlıg = hüküm, buyruk)

8 ) +IA-: Sık kullanılan isimden fiil türetme ekidir:
Sü+le- / ordu sevk etmek (sü = ordu)
Tap(ı)+la-ma- / tasvip etmemek, beğenmemek (tapı = anla؛ma)
Yog+la- / yas tutmak
Kı؛+la- / kı؛ı geçirmek
İl+le- / devlet kurmak
Kağan+la- / hakan yapmak
Kulun+la- / (kısrak) yavrulamak ( kulun = tay)

9 ) +sIrA-: Bir ؛eyden yoksun olmak anlamında fiiller türetir:
Kağan+sıra- / hakansız kalmak
El+sire- / devletsiz kalmak
Urug+sıra-t- / dِlsüz bırakmak ( urug = dِl, nesil)

Fiilden İsim Yapım Ekleri
-A, -(X)g, -gA, -I, -Uk, -(X)l, -(X)m, -mA, -mAk, -(X)n, -(I)nç, -(X)؛, -
(X)z

1 ) –A: zarflar türetir:
Yan-a / yine ( yan- = dِnmek)
Tap-a / -a doğru ( tap = bulmak)
Tegr-e / çevre ( tegir = ku؛atma)

2 ) –(x)g: fiilin sonucunu bildiren adlar türetir:
Bil-ig / bilgi (bil = bilmek)
Er-ig / eri؛ilen yer
Küre-g / kaçak (küre = kaçmak)
ضl-üg / ِlü, ِlmü؛
Yayla-g / yaz geçirilecek yer ( yayla = yazı geçirmek)
Tu-g / engel ( tu = kapanmak)
Tir-ig / diri, canlı (tir- = ya؛amak)

3 ) –gA:
Bil-ge / akıllı
Kıs-ga / kısa (kıs = kısmak, azaltmak)
Tam+ga+çı / damga, mühür (tam = yanmak)

4 ) –I: kalıpla؛mı؛ zarf-fiil ekidir:
Kal-ı / artık, kalıntı (kal= kalmak)
Tak-ı / daha (tak- = takmak, eklemek)
Yaz-ı / ova, yazı (yaz- = açmak, yaymak)

5 ) –(U)k:
Bulga-k / isyankâr, kı؛kırtıcı (bulga = karı؛tırmak)
Buyr-uk / kumandan ( buyur- = buyurmak, emretmek)
Emge-k / sıkıntı, dert (emge = eziyet çekmek)
Kerge-k / gerek, geçerli olan, yok olan (kerge= gerekmek

6 ) –(X)I:
Kıs-ıl / kanyon, dağ geçidi (kıs = kısmak, sıkı؛tırmak)

7 ) –(X)m:
Barı-m / mal, mülk (barı= tutmak, elde etmek)
Bat-ım / batma, batım (bat = batmak)

8 ) –mA:
Yel-me / ke؛if müfrezesi (yel- = dِrtnala gitmek)

9 ) –mAk:
Ar-mak-çı / aldatmak (ar- = aldatmak)

10 ) –(X)n:
Bul-un / tutsak, esir
Sa-n / sayı (sa = saymak, hesap etmek)
Kıy-ın / ceza (kıd = cezalandırmak)

11 ) –(I)nç:
Bulga-nç / karı؛ık, isyankâr
Er-inç / olmalı, muhakkak ki (er = olmak)
Kork-ınç / korku
Tork-ınç / memnun olmayan, isyankâr (tarık = memnun olmamak)
u-nç / olabilir, mümkün (u- = yapabilmek)

12) –(X)؛:
İl-ter-i؛ / boyları derleyen, bir araya getiren (ter-dermek)
Ur-u؛ / sava؛

13) –(X)z:
Ba-z / tabi, bağımlı (ba- = bağlamak)
u-z / mahir, usta

Fiilden Fiil Yapım Ekleri
-d-, -gUr-, -(X)k-, -(X)l-, -(X)n-, -(X)؛-, -(X)t-, -tUr-, -tXz-, -Ur-, -
(X)z-

1 ) –d-: Peki؛tirme eki:
I-d- / gِndermek (ı- = gِndermek)
Ko-d- / koymak, bırakmak
To-d- / doymak

2 ) –gUr-: Ettirgen çatı:
Od-gur- / uyandırmak (od- = uyanmak)
Tir-gür- / canlandırmak (tir- = ya؛amak)

3 ) –(X)k- : Ettirgen çatı eki:
Bas-ık- / bastırmak

4 ) –(X)I- : Edilgen-dِnü؛lü çatı eki:
Ter-il- / dirilmek
Tir-il- / canlanmak
Adr-ıl- / ayrılmak ( adır = ayırmak)

5 ) –(X)n-: Dِnü؛lü ve edilgen çatı eki:
Alk-ın- / bitmek, tükenmek (alk = bitirmek)
Boguzla-n- / boğazlanmak
Bas-ın- / batmak
İt-in / ِrgütlemek, organize olmak ( it- = organize etmek)
Kıl-ın / yaratılmak
Ko-n / konmak, yerle؛mek
ضt-ün / ricada bulunmak
Sakı-n / dü؛ünmek
Seb-in / sevinmek
Yaz-ın / yanılmak (yaz = hata etmek)

6 ) –(X)؛-: İ؛te؛lik çatı eki:
Kı-؛ / birlikte yapmak, birlikte kılmak
ضgle-؛ / akıl danı؛mak (ِ = dü؛ünmek / ِg = akıl)
Sِzle-؛ / konu؛mak ( sِzle = sِylemek)

7 ) –(X)t- : Ettirgen çatı eki:
Ag-ıt / çıkarmak, sürmek (ağ = ağmak, yükselmek)
Ak-ıt / akın ettirmek
Arta-t / tahrip etmek, bozmak
Yügür-t- / akıtmak (yügür = ko؛mak, akmak)
Yüz-üt / yüzdürmek

8 ) –tUr-: Ettirgen çatı eki:
Bin-tür / bindirmek
İr-tür / erdirmek
Kon-tur / kondurmak
Yan-tur / dِndürmek

9 ) –tXz-: Ettirgen açtı eki:
Al-tız- / aldırtmak, yakalatmak

10 ) –Ur- : Ettirgen çatı eki:
Kel-ür / getirmek
ضl-ür / ِldürmek
Teg-ür / eri؛tirmek, vardırmak
Tü؛-ür / indirmek

11 ) –(X)z- : Ettirgen çatı eki:
Tuz-uz / tutturmak, yakalatmak
Ud-uz / yِnlendirmek, ِnderlik etmek



ـnite 6

Orhun Türkçesi Grameri

İsim

İsim اekim Ekleri

اokluk Ekleri
Orhun Türkçesinde yalın durumda bir isim hem tekil hem çoğul anlamda kullanılır:
Külüg er / ünlü adam – ِŋreki er / ِncü askerler
Bunun yanı sıra Orhun Türkçesinde çokluk ekleri de vardır:
+lAr, +gUn, +An, +(X)t

a) +lAr: Ki؛i ve akrabalık isimlerinde gِrülür:
ضg+ler+im (annelerim)
Kunçuy+lar+ım (kadınlarım)
Beg+ler (beyler)

b) +gUn: Topluluk isimleri yapar:
İniy+gün+üm (erkek karde؛lerim)
Keliŋünüm (gelinlerim – kelin+gün)
Tay+gun+uŋuz+da (tay -gibi oğul-larınızdan)

c) +An: Moğolca çokluk eki +n ile kar؛ıla؛tırılmalıdır:
Er+en (adamlar)
Ogl+an+ım (oğullarım –ogul+an)

d) +(X)t: Moğolca çokluk eki +d ile kar؛ıla؛tırılmalıdır:
Ogl+ıt+ı (oğulları)
Yılpagu+t (alpler, yiğitler – yılpagu / alpagu)
Bu ek /n/ ile sonlanan isimler üzerine ulandığında /n/ sesi dü؛er:
Tigi (prensler / tigin)
Tarkat (tarkanlar / tarkan)

İyelik Ekleri

Tekil ؛ahıs: +(X)m / çoğulu: +(X)mXz

Apa+m / atalarım – apa+mız / atalarımız
Beg+ler+im / beylerim
Kunçuy+um / prensesim
El-imiz / ülkemiz

Tekil ؛ahıs: +(X)ŋ / +(X)g / çoğulu: +(X)ŋXz

Ogl+uŋ / oğlun
İl+iŋ+in / ülkeni
Edgü+g / kazancın
İni+ŋiz+ke / erkek karde؛inize
Kaŋ+ıŋız / babanız
Kunçuy+uŋuz / prensesiniz

Tekil / çoğul ؛ahıs: +(s)I

Yagı+sı / dü؛manı
Agı+sı / ipekli kuma؛ları
Altun+ı+n / altınlarını
At-ı-n / adını
Oglıt+ı / oğulları
Kız+ı+n / kızlarını
Koduz+ı+n / kadınlarını

Birliktelik (bağlama) eki
Orhun Türkçesinde aynı yapı ve gِrevde iki sِzcük +lI eki ile bağlanır. Bu ek her iki isme de ulanır, ancak durum ekleri ikinci isim üzerine eklenir.
Toruk buka+lı semiz buka+lı / zayıf boğalar ve semiz boğalar
Beg+li bodun+lı+g / beyleri ve boyları
Tün+li kün+li / gece ve gündüz

İsim durum ekleri

Yalın durum: Eksiksiz, gِvde, gِvde ile bir ve aynıdır.


Tamlayan durumu (ilgi, genitif): +Iŋ / +nIŋ

ـnsüzle biten kelimelerde +Iŋ, ünlüyle biten kelimelere +nIŋ biçiminde gelir.
Bodun+ıŋ / ilin tِrüsin (halkın devletini ve yasalarını)
Bayırku+nıŋ ak adgırıg (bayurkuların ak aygırını)

Belirtme durumu (yükselme, akuzatif): +(X)g, +(I)n, +nI

a) +(X)g: Yalın haldeki isimler üzerine gelir:
Kağan at+ıg bunta birtimiz (kağan adını burada verdik)
At-ıg ıka bayu ertimiz (atları ağaçlara bağlıyorduk)
Ol yılkı+g alıp igittim (o at sürülerini alıp besledim)
Elig yıl i؛+ig küç+üg birmi؛ (elli yıl hizmet etmi؛)
b) +(I)n: İyelik ekli gِvdeler üzerine ulanır.
1. tekil ki؛i iyelik ekinden sonra:
Sab+ım+ın edgüti e؛id (sِzümü iyice i؛it)
Seb-dük+üm+in yiyür men (sevdiğimi yiyorum)
2. tekil ki؛i iyelik ekinden sonra:
Türük bodun il+iŋ+in tِrü+g+in kem artatı udaçı erti (Türk halkı (senin) devletini ve yasalarını kim bozabilir idi)
İl tut-sık+ıŋ+ın bunta urtum ((senin) devlet tutacağını buraya kazıdım)
3. tekil ki؛i iyelik ekinden sonra:
Kan+ı+n ِltürdümüz (kağanlarını ِldürdük)
Ogl+ı+n yutuz+ı+n yılkı+sı+n barım+ı+n anta altım (çocuklarını, kadınlarını, at sürülerini (ve) mallarını orada aldım.
c) +nı: اok seyrek kullanılan bir ektir. Yalın durumdaki isimlere ulanan bu ek ile belirli nesne durumu yapılır.
Tabgaçgaru ku+nı seŋün+üg ıdmı؛ (اin’e General Ku’yu gِndermi؛)

Yِnelme durumu (verme-bulunma, datif): +kA, +ŋA, +A

a) +kA: Yِnelme durumu çoğunlukla bu ek ile yapılır:
Kırkızıg u+ka basdımız (Kırgızları uykuda bastık)
Tabgaç bodun+ka (اin halkına)
Temir kapıg+ka tegi süledim (Demir Kapı’ya kadar asker sevk ettim)
b) +ŋA: ـçüncü ki؛i iyelik ekinden sonra gelen ektir:
Süçig sab+ı+ŋa yım؛ak agı+sı+ŋa arturup (tatlı sِzlerine (ve) yumu؛ak ipekli kuma؛larına aldanıp)
Yaz+ı+ŋa oguzgaru sü ta؛ıkdımız ((oyılın) ilkbaharında Oğuzlara doğru ordu sevk ettik)
Bi؛ük+i+ŋe tegi kıdmaz ermi؛ (hısım akrabasına kadar kıymaz imi؛)
c) +A: teklik 1. ve 2. ki؛i iyelik eklerinden sonra geldiği ِrnekler vardır. Fakat sِz konusu iyelik eki almı؛ isimlerden sonra aynı ek +kA ؛eklinde de gelebilmektedir.
1. Teklik 1. ki؛i iyelik ekinden sonra:
sekiz yegirmi ya؛+ım+a (onsekiz ya؛ıma)
türük+üm+e bodun+um+a (Türklerime (ve) halkıma)
tِrt yegirmi ya؛ım+ka (on dِrt ya؛ıma)
2. Teklik 2. ki؛i iyelik ekinden sonra:
igidmi؛ kagan+ıŋ+a ((seni) beslemi؛ kağanına)
eb+iŋ+e kirteçi sen (evine gireceksin)

Bulunma-اıkma Durumu (Kalma-Ayrılma, Lokatif-Ablatif): +dA (r, l, n harflerinden sonra +tA)

kِz+de ya؛ kelser tıda kِŋül+te sıgıt kelser yanturu (gِzden ya؛ kelirse engel olarak, gِnülden feryat kelirse geri çevirerek)
ekin sü eb+de erti (ikinci ordu yurtta idi)
tabgaç kagan+ta bedizçi kelürtüm (اin hakanından ressam getirttim)
türk sir bodun yer+i+n+te (Türk Sir halkının ülkesinde)

E؛itlik Durumu (Ekvatif): +çA

süsi bolçuda ot+ça bor+ça kelti (ordusu Bolçu’da ate؛ gibi kasırga gibi geldi)
kِŋl+üŋ+çe uduz ((orduyu) gِnlünce sevk et)
yüz+çe erin ilgerü tezip (yüz kadar adamla doğuya doğru kaçıp)

Yِn Gِsterme (Direktif): +gArU, +ŋArU, +ArU, +rA

a) +gArU: Yalın durumdaki isim gِvdelerine ulanır:
oguz+garu sü ta؛ıkdımız (Oğuzlara doğru sefere çıktık)
ben eb+gerü tü؛eyin (ben karargâha ineyim)
ol yer+gerü barsar (o yere giderse)
b) +ŋArU (< +n + +garu): ـçüncü ki؛i iyelik ekinden sonra kullanılmı؛tır:
birgerü kün ortu+sı+ŋaru (güneyde gün ortasına)
yer+i+ŋerü sub+ı+ŋaru kontı (kendi topraklarına (ve) sularına kondu)
c) +ArU: Tekil birinci ki؛i iyelik ekinden sonra kullanılmı؛tır:
basmıl yagıdıp eb+im+erü bardı (Basmıllar dü؛man hâle gelerek yurduma doğru gittiler)
d) +rA: Yalın durumdaki isim gِvdelerine ulanır:
ta؛+ra yorıyur tiyin kü e؛idip (dı؛arıya gidiyor diye haber alıp)
tardu؛ ؛ad+ra udı yaٌdımız (Tardu؛ ھad’a doğru kovalayarak bozguna uğrattık)

Araç Durumu (Instrumental): +(X)n

ok+un urdı (okla vurdu)
usın süŋüg+ün açdımız (uykularını mızrakla açtık)
elig+in tutdı (elle tuttu)

Sayılar

Asıl sayılar

sekiz on ‘80’ tokuz on ‘90’ 29, bi؛ yüz ‘500’ yeti yüz ‘700’ eki bıŋ ‘2000’ yeti biŋ ‘7000’ bir tümen ‘10000’ üç tümen ‘30000’ sekiz tümen ‘80000’ on tümen ‘100000’
BK G1’de ayrıca ؛ِyle bir kullanım da vardır: bir tümen artukı yeti biŋ ‘17000’
bir yegirmi ‘11’ eki yegirmi ‘12’ üç yegirmi ‘13’ tِrt yegirmi ‘14’ bi؛ yigirmi ‘15’ altı yegirmi ‘16’ yeti yegirmi ‘17’ sekiz yegirmi ‘18’ tokuz yegirmi ‘19’ bir otuz ‘21’ eki otuz ‘22’ üç otuz ‘23’ bi؛ otuz ‘25’ altı otuz ‘26’ yiti otuz ‘27’ bir kırk ‘31’
Orhun yazıtlarında 30’dan sonraki sayılar artukı ‘fazlası, artı’ sِzcüğü getirilerek de yapılmı؛tır:

otuz artukı bir ‘31’ otuz artukı sekiz ‘38’ kırk artukı yeti ‘47’

Sıra sayıları

Orhun Türkçesinde sıra sayıları ؛u ؛ekillerde geçer:

‘birinci, ilk ِnce’ için ilki, eŋ ilk ~ eŋ ilki sِzcükleri kullanılmı؛tır.

bir tümen artukı yeti biŋ sü ilki kün ِlürtüm (on yedi bin askeri birinci gün ِldürdüm)
ilki sü ta؛ıkmı؛ erti (ilk kez ordu dı؛arı çıkmı؛ (sefere çıkmı؛) idi)

+n, +nti: Bu ekler, “iki” sayısı üzerine gelerek “ikinci” anlamında sıra sayı adı yapmı؛lardır.

eki+n sü ebde erti (ikinci ordu yurtta idi)
eki+nti kün ِrtçe kızıp kelti ikinci gün ate؛ gibi kızıp (üzerimize) geldi

+nç: Orhun Türkçesinde “birinci” ve “ikinci” dı؛ındaki sıra sayıları bu ekle yapılmı؛tır.

üçünç bolçuda oguz birle süŋü؛dümüz (üçüncü (olarak) Bolçu’da Oğuz ile sava؛tık)
tِrtünç ezgenti kadızda süŋü؛düm (dِrdüncü (olarak) Ezgenti Kadız’da sava؛tım)
lagzın yıl bi؛+inç ay yiti otuzka yog ertürdüm (domuz yılı be؛inci ayının yirmi yedinci gününde cenaze tِreni yaptırdım)
koٌ yılka yeti+nç ay küçlüg alp kaganımda adrılu bardıŋız (koyun yılının yedinci ayı güçlü (ve) cesur hakanımdan ayrılıp gittiniz)

Topluluk sayıları

Orhun Türkçesinde topluluk sayıları +AgU(n) eki ile yapılır.
bodun ilig ikegü (< iki+egü) boltukınta (halk ve hükümdar iki parça olduğunda)
üçegün (< üç+egün) kabı؛ıp sülelim ((biz) üçümüz birle؛ip ordu sevk edelim)

Katlama sayıları

a) Asıl sayı + yolı (< yol “yol, sefer” + 3. ki؛i iyelik eki):
bir yılka tِrt yolı süŋü؛düm (bir yılda dِrt kez sava؛tım)
bir yılka bi؛ yolı süŋü؛dümüz (bir yılda be؛ kez sava؛tık)
kırk artukı yeti yolı sülemi؛ (kırk yedi kez ordu sevk etmi؛)
b) Asıl sayı + kata (< kat- “katmak, ilave etmek” + -a zarf-fiil eki):
üç kata tegzinti (üç kez dolandı)
ikinti kata Toyok (ikinci kez)
c) Asıl sayılar da tek ba؛larına katlama sayısı olarak kullanılırlar.
ilteri؛ kagan bilgesin üçün alpin üçün tabgaçka yeti yegirmi süŋü؛di kıtaٌka yeti süŋü؛di, oguzka be؛ süŋü؛di (İlteri؛ Hakan akıllı olduğu için, cesur olduğu için اinlilerle on yedi (kez), Kıtaylarla yedi (kez), Oguzlarla (da) be؛ (kez) sava؛tı

Zamir

Ki؛i zamirleri


2. İ؛aret zamirleri



Orhun Türkçesinde iki i؛aret zamiri vardır: bu, ol. Bunlar, cümle içinde yer alı؛larına gِre i؛aret zamiri, i؛aret sıfatı ve yüklem bağlayıcı olurlar. Bugün kullanımda olan “o” i؛aret zamiri, Orhun ve Uygur Türkçelerinde ol ؛eklinde geçer.
aٌıg yablak ol “kِtü felakettir”
bilge tonyukuk aٌıg ol “bilge tonyukuk aksi mizaçlıdır”
yeme tarkınç ol “yine daralmı؛tır (huzursuzdur)”

Zarf

Yer zarfları
Orhun Türkçesinde +A, +DXn, +gArU, +rA, +rU, +DA eklerini almı؛ sِzcükler yer zarfı olarak kullanılır.
a. +A eki ile türetilmi؛ yer zarfları: üze ‘yukarıda, üstte’, bir(i)ye ‘güneyde’,
yır(ı)ya ‘kuzeyde’, kur(ı)ya ‘geride, batıda’.
üze kِk teŋri asra yagız yer kılındukta (yukarıda mavi gِk, a؛ağıda kara toprak yaratıldığında)
birye tabgaç bodun yagı ermi؛ (güneyde اin halkı dü؛man imi؛)
b. +DIn eki ile türetilmi؛ yer zarfları: ِŋdün ‘doğuya’, kurıdın ‘batıda, batıdan’, birdin ‘güneyde, güneyden’.
ِŋdün kagangaru sü yorılım ((biz) doğuya, Hakan’a doğru orduyla yürüyelim)
c.+gArU yِn gِsterme eki ile türetilmi؛ yer zarfları: ilgerü ‘ileri, ِne doğru,
doğuya doğru’, kurıgaru ‘geriye doğru, batıya doğru’, birgerü ‘güneye doğru, güneyde’, yırgaru ‘kuzeye doğru, kuzeyde’, yok(k)aru ‘yukarı doğru’, yüg(g)erü ‘yukarı doğru’.
ilgerü ؛antuŋ yazıka tegi süledim (doğuda ھantung ovasına kadar sefer ettim)
birgerü kün ortusıŋaru (güneyde gün ortasına doğru)
d. +rA eki ile türetilmi؛ yer zarfları: asra ‘a؛ağıda, altta’, içre ‘içerde, içinde’,
ta؛ra ‘dı؛arı, dı؛arıda’, ِŋre ‘ِn tarafta, ileride, doğuda’, kisre ‘geride, batıda’
üze teŋri basmasar asra yir telinmeser (yukarıda gِk çِkmedikçe, a؛ağıda yer delinmedikçe)
e. +rü eki ile türetilmi؛ yer zarfları: kirü ‘geri, geriye doğru, batıya doğru’, berü ‘beri, bu yana’
kirü barıgma bardı (geri giden gitti)
f. +da eki ile türetilmi؛ yer zarfları: bunta ‘burada, bu yerde’, anta ‘orada, o yerde’
ol süg anta yok kı؛dımız (o orduyu orada yok ettik)

Zaman zarfları
Orhun Türkçesinde kün ‘gün’, tün ‘gece’, küntüz ‘gündüz’, amtı ‘؛imdi’ ve araç durumu ekini almı؛ kı؛ın, yazın ‘ilkbaharda’, yayın ‘yazın’, küzün ‘güzün’ gibi sِzcükler zaman zarfı olarak kullanılır.
tün udısıkım kelmedi küntüz olursıkım kelmedi (gece uyuyacağım gelmedi, gündüz oturacağım gelmedi)
kı؛ın kıtaٌ tapa süledim (kı؛ın Hıtay’a doğru sefer ettim)

Tarz zarfları
Orhun Türkçesinde +çA e؛itlik durumu ekini almı؛ ança ‘ِyle, ِylece’, +DI ekini almı؛ edgüti ‘iyice’, katıgdı ‘iyice, sıkıca’, yegdi ‘daha iyi’ ve +(X)n araç durum ekini almı؛ yadagın ‘yayan, yaya olarak’ gibi sِzcükler tarz zarfı olarak kullanılmı؛tır.
ança yagutır ermi؛ (ِylece yakla؛tırırmı؛)
edgüti e؛id katıgdı tıŋla (iyice i؛it, sıkıca dinle)

Miktar zarfları
Orhun Türkçesinde miktar zarfı olarak ؛u sِzcükler kullanılır: ança ‘o kadar, onca’, kop ‘hep, tümüyle’, bunça ‘bu kadar, bunca’, sansız ‘sayısız’, ükü؛ ‘çok’, antag ‘o kadar’, neŋ ‘hiç’, idi ‘hiç’, kalısız ‘eksiksiz, pek çok’, kergeksiz ‘gereğinden çok’, nençe ‘nice, ne çok’.
ança kazganmı؛ ança etmi؛ ilimiz tِrümiz erti (onca zengin ve onca geli؛mi؛ devletimiz ve tِrelerimiz vardı)
bunça kazganıp (bu kadar kazanıp)

Sontakı
İsim, isim soylu sِzler ve sıfat-fiilerden sonra gelerek bağlı olduğu bu türden sِzler ile cümlenin ِteki ِğeleri arasında zaman, mekân, yِn, tarz, benzerlik, ba؛kalık vb. gibi bakımlardan çe؛itli ilgiler kuran sِzcüklere sontakı denir. Dilbilgisi kitaplarında sontakı yerine son çekim edatı veya ilgeç terimi de kullanılır.

Yalın Durumla Kullanılan Sontakılar
(ara, birle, kudı, sayu, tapa, teg, üçün, üze)
ara: üze kِk teŋri asra yagız yer kılındukta ekin ara ki؛i oglı kılınmı؛ (yukarıda mavi gِk a؛ağıda yagız yer yaratıldığında ikisinin arasında insanoğlu yaratılmı؛)
birle: inim kِl tegin birle sِzle؛dimiz (erkek karde؛im Prens Kِl ile konu؛tuk)
kudı: ol sub kudı bardımız (o ırmak boyunca a؛ağı gittik)
sayu: yir sayu bardıg (her yere gittin)
teg: kِrür kِzüm kِrmez teg bilir biligim bilmez teg boltı (gِren gِzlerim gِrmez gibi, eren aklım ermez gibi oldu)
anta kisre inisi eçi+si+n teg kılınmaduk erinç (andan sonra erkek karde؛leri ağabeyleri gibi yaratılmamı؛ ؛üphesiz)
antag külüg kagan ermi؛ (onca ünlü hükümdar imi؛)
a+nı üçün ilig ança tutmı؛ erinç (onun için devleti ِylece ellerinde tutmu؛lar ؛üphesiz)
Yِnelme Durumuyla Kullanılan Sontakılar
(tegi)
tegi: ilgerü ؛antuŋ yazı+ka tegi süledim (doğuda ھantung ovasına kadar sefer ettim)

Bulunma-اıkma Durumuyla Kullanılan Sontakılar
(kisre, üze, ِtrü)
kisre: yagru kontuk+da kisre aٌıg bilig anta ِyür ermi؛ (yakla؛ıp yerle؛tikten sonra kِtülükleri o zaman dü؛ünürmü؛)
üze: içre a؛sız ta؛ra tonsuz yabız yablak bodun+ta üze olurtum (karnı aç, sırtı çıplak, yoksul ve sefil bir halk üzerine hükümdar oldum)
ِtrü: an+ta ِtrü kaganıma ِtüntüm (ondan sonra hakanıma ricada bulundum)

Bağlaç

Orhun Türkçesinde bağlaç olarak azu ‘veya, yoksa, yahut’, takı ‘ve, dahi’, ulayu ‘ve’, yeme ‘ve, dahi, … da’, yan cümle bağlacı olarak tiyin ‘diye, için’ ve tip ‘diye’ sِzleri kullanılır.
azu: çıgaٌ bodunug bay kıltım az bodunug ükü؛ kıltım azu bu sabımda igid bar gu (yoksul halkı zengin kıldım, az halkı çoğalttım. Yoksa bu sِzümde yalan var mı!)
takı: yaguk el erser, ança takı erig yirde irser, ança erig yerte beŋgü ta؛ tokıtdım (yakın memleket olduğundan, ve de eri؛ilir yer olduğundan, bِyle eri؛ilir yerde ebedi ta؛ yazdırdım)
ulayu: ataman tarkan … tonyukuk buyla baga tarkan ulayu buyruk … (Ataman Tarkan … Tonyukuk Buyla Baga Tarkan ve kumandanlar …)
yeme: kaganı ِlti, buyrukı begleri yeme ِlti (Hakanları ِldü, kumandanları, beyleri de ِldü)
begleri yeme bodunı yeme tüz ermi؛ (beyleri de halkı da uyum içinde imi؛)

Yan cümle bağlaçları
(tiyin, tip)
tiyin: arkı؛ ıdmaz tiyin süledim (kervan gِndermiyor diye sefer ettim)
tip: anı ayıtayın tip süledim (onu sorayım diye sefer ettim)

Edat

Peki؛tirme Edatı
(ok/ِk )
Orhun Türkçesinde peki؛tirme edatı ok/ِk ile yapılır. ok/ِk edatı ile bir zamir, bir zarf ya da bir eylem peki؛tirilir.
bilgesi çabı؛ı ben ِk ertim (onun danı؛manı ve kumandanı bizzat ben idim)
ِzüm ِk kagan kı؛dım ((onu) ben kendim kağan yaptım)
ـnlü ile biten bir sِzcüğe ulandığında ok/ِk edatının ba؛ındaki ünlü dü؛er.
bini oguzug ِlürteçi-k tir men (Beni, Oğuz’u mutlak ِldürecektir diyorum)

Olasılık Edatı
(erinç)
Türkçeye “herhalde, muhakkak, ؛üphesiz ki” olarak çevrilen ve kuvvetli bir olasılık bildiren edattır. اoğunlukla -mI؛ ekli geçmi؛ zamanla kullanılır.
anta kisre inisi kagan bolmı؛ erinç oglıtı kagan bolmı؛ erinç (ondan sonra erkek karde؛leri kağan olmu؛lar ؛üphesiz, oğlanları kağan olmu؛lar ؛üphesiz)
üze teŋri ıduk yer sub eçim kağan kutı taplamadı erinç (yukarıda Tanrı, (a؛ağıda) kutsal yer-su (ruhları) (ve) amcam hakanın ruhu beğenmedi ؛üphesiz)

ـnite 7

Orhun Türkçesi Grameri


Fiil
Ki؛i zamirleri kullanılarak çekimlenen fiil zaman ve kipleri ؛unlardır:
1.1.1. Geni؛ ve ؛imdiki zaman
1.1.2. -mI؛ ekli geçmi؛ zaman
1.1.3. -DAçI ekli gelecek zaman
1.1.4. -çI ekli gelecek zaman

2.1. Geni؛ Zaman ve ھimdiki Zaman: -(X)r
bar-ır men (gidiyorum)
i؛ig küçük bir-ür men (i؛i gücü veriyorum)
sebin-ür (sevinir)
olur-ur (tahta oturur)
tez-er biz (kaçıyoruz)
kork-ur biz (korkuyoruz)

Geni؛ zamanın olumsuzu -mAz eki ile yapılır:
açsar tosık ِ-mez sen bir todsar açsık ِ-mez sen (acıkırsan doyacağını dü؛ünmezsin, bir (de) doyarsan acıkacağını dü؛ünmezsin)

2.2. Geçmi؛ Zaman: -DI / -mI؛

2.2.1. -DI Ekli Geçmi؛ Zaman
İyelik kِkenli eklerle çekimlenir. Bu çekimde /l/, /n/, /r/ ünsüzleri ile sonlanan fiillerde ek ba؛ı ünsüzü /t/ olur:
süle-dim (asker sevk ettim)
ِtün-düm (arz ettim)
içik-diŋ (bağımlı oldun)
kigür-tüg (soktun)
aç-dımız (açtık)
al-tımız (aldık)
yüküntür-tümüz (ba؛ eğdirdik)
ِlteçi er-tigiz (ِlecek idiniz)
bardıŋız (gittiniz)
türk bodun ِl-ti (Türk milleti ِldü)

2.2.2. -mI؛ Ekli Geçmi؛ Zaman
terilip yetmi؛ er bol-mı؛ (toplanıp yetmi؛ er (ki؛i) olmu؛)
Bu zamanın olumsuzu -mA-mI؛ ؛eklinde değil de –mAdUk ؛eklinde çekimlenmektedir.

2.3. Gelecek Zaman اekimleri

2.3.1. -DAçI Ekli Gelecek Zaman
ِl-teçi sen (ِleceksin)
te-deçi (diyecek)
ِlür-teçi (ِldürecek)
kal-taçı biz (kalacağız)
yaŋıl-taçı siz (yanılacaksınız)

2.3.2. -sIk Ekli Gelecek Zaman
Gelecekte mutlak olarak yapılacak veya olacak eylemlerle kullanılır. İyelik kِkenli ki؛i ekleri ile çekimlenir.
türük bodun ِl-sik-iŋ (Türk halkı ِleceksin!)

2.3.3. -çI Ekli Gelecek Zaman
teg-me-çi men (hücum etmeyeceğim)

2.4. Emir Kipi اekimi
Birinci tekil ki؛i: -(A)yIn / tü؛-eyin (ineyim)
İkinci tekil ki؛i: -ط / -gIl / e؛id ((sen) i؛it), ur-gıl (vur, sava؛)
ـçüncü tekil ki؛i: -zU(n) / -çUn / bar-zun (gitsin), yarlıka-zu (bağı؛lasın), bol-çun (olsun)
Birinci çoğul ki؛i: -(A)lIm / yorı-lım (yürüyelim), yok kı؛-alım (yok edelim), yan-alım (dِnelim).
İkinci çoğul ki؛i: -(I)ŋ / -ط / bil-iŋ (bilin, ًِrenin), olur-uŋ (oturun), unama-ŋ (onaylamay‎n).
ـçüncü çoًul ki‏i: -zU(n) / -çUn

Fiillerin Birle‏ik اekimleri

Sürekli Geçmi‏ Zaman
1. -(X)r / -Ar er-ti (geni‏ zaman‎n hikâyesi)
yan‎gma yag‎g kelür-ür er-tim (dِnen (kaçan) dü‏man‎ getirir idim)
at‎ ‎ka ba-yur er-timiz (at‎ aًaça baًl‎yorduk)

Sürekli geçmi‏ zaman‎n olumsuzu –mAz s‎fat-fiili ve er- yard‎mc‎ fiili üzerine belirli geçmi‏ zaman eki –DI getirilerek yap‎l‎r:
tün yeme ud‎s‎k‎m kel-mez er-ti kün yeme olurs‎k‎m kel-mez er-ti (geceleri uyuyacaً‎m gelmez idi, gündüzleri oturacaً‎m gelmez idi)

2. -(X)r / -Ar ermi‏ (geni‏ zaman‎n rivayeti)
Geni‏-‏imdiki zaman eylem s‎fatlar‎ ve er- yard‎mc‎ fiili üzerine, belirsiz geçmi‏ zaman eki –mI‏ getirilerek yap‎l‎r:
azk‎ٌa türük bodun yorı-yur er-mi؛ (azıcık Türk halkı ilerliyormu؛)

Olumsuzu da -mAz eki ile yapılır:
edgü bilge ki؛ig edgü alp ki؛ig yorıt-maz er-mi؛ (iyi akıllı ki؛iyi, iyi alp ki؛iyi ilerletmez imi؛)

Uzak Geçmi؛ Zaman
mI؛ ekli anlatılan geçmi؛ zaman eki üzerine er- yardımcı fiili getirilerek yapılır:
-mI؛ erti (belirsiz geçmi؛ zamanın hikâyesi)
ol ِdke kul kullug küŋ küŋlüg bol-mı؛ er-ti (O zamanda kِleler kِle sahibi, cariyeler hizmetçi sahibi olmu؛ idi)
-mı؛ ermi؛ (belirsiz geçmi؛ zamanın rivayeti)
adıglı toŋuzlı art üze soku؛-mı؛ er-mi؛ (ayı ile domuz dağ geçidinde (sırtta) kar؛ıla؛mı؛ imi؛)

Gerçekle؛meyen Gelecek Zaman
-tAçI ekli gelecek zaman eylem sıfatı üzerine er- yardımcı fiilinin belirli geçmi؛ zaman eki getirilerek (gelecek zamanın hikâyesi) yapılır:
yok bol-taçı er-ti (yok olacaktı)

SIFAT-FİİLLER
1. -(X)r / -Ar geni؛ zaman sıfat-fiil eki “yapar, eder” anlamı katar:
kِr-ür kِzüm kِrmez teg bil-ir biligim bilmez teg boldı (gِren gِzüm gِrmez gibi, bilen aklım bilmez gibi oldu)

2. -mAz sıfat-fiil eki, geni؛ zaman sıfat-fiili ekinin olumsuzudur:
kِrür kِzüm kِr-mez teg (gِren gِzüm gِrmez gibi)

3. -(X)gmA sıfat-fiil eki, ulandığı eyleme “yapan, eden” anlamı verir:
il ber-igme teŋri (devlet veren Tanrı)

4. -(I)glI sıfat-fiil eki eylemi yapanı ifade eder.
udıgmag odguru yat-ıglı+g turguru yorır men (uyuyanları uyandırıp yatanı ayağa kaldırıp yürürüm)

5. -DUk sıfat-fiil eki, geçmi؛ zaman eylem sıfatı yapar. Ayrıca ulandığı sِzcük, cümle içerisinde eylem adı olarak gِrev gِrür:
ol bil-me-dük+üg+in üçün (o (senin) bilgisizliğin yüzünden)

6. -mI؛ sıfat-fiil eki, geçmi؛ zaman eylem sıfatı ve aynı zamanda eylem adı yapar:
ıda ta؛da kal-mı؛+ı kubranıp yeti yüz boltı ((ağaçta dı؛arıda) dağda bayırda kalmı؛ olanları toplanıp yedi yüz (ki؛i) oldu)

7. -tAçI gelecek zaman sıfat-fiil eki, eylem sıfatı yapar ve eylemi yapanı gِsterir:
ِl-teçi bodunug tirgürü igittim “ِlecek (olan) halkı diriltip doyurdum

8. -sIk gelecek zaman sıfat-fiil ekidir:
açsar to-sık ِmez sen “aç kaldığında doyacağını dü؛ünmezsin

9. -gU sıfat-fiil eki, eylem adları yapar:
korı-gu iki üç ki؛iligü tezip bardı (muhafız iki-üç ki؛i ile birlikte kaçıp gitti)

10. -gUçI sıfat-fiil eki, -gU eylem adı yapan ek ile +çI ekinden türetilmi؛tir:
kaganı alp ermi؛ ay-guçı+sı bilge ermi؛ (kağanları cesur imi؛, (onun) sِzcüsü akıllı imi؛)


ZARF-FİİLLER

1. -A, -I ve -(y)U ekli fiil zarfları, asıl fiil ile aynı zamanda meydana gelen bir eylemi anlatır. Bu zarf-fiil eki, birle؛ik fiillerde tasvirî fiili asıl fiile bağlayan ektir. Bugün olduğu gibi Orhun Türkçesinde de en i؛lek zarffiil ekidir:
kızıl kanım tِküt-i kara terim yügürt-i i؛ig küçüg berdim (kızıl kanımı dِkerek, kara terimi akıtarak hizmet ettim)

2. -(X)p fiil zarfı, asıl eylemden ِnce i؛lenmi؛ bir eylemi gِsterir. Bugünkü Türkçede de sıkça kullanılan –p ekinin ünlü ile sonlanan fiillere ulanı؛ında fark vardır: Orhun Türkçesinde fiil kِk veya gِvdesi üzerine doğrudan –p olarak gelirken, Türkiye Türkçesinde araya /y/ kayna؛tırma ünsüzü girer: Orh. Tü. yorı-p > T. Tü. yürü-y-üp
bilig bilmez ki؛i ol sabıg al-ıp yagru bar-ıp ükü؛ ki؛i ِltüg (cahil ki؛iler o sِzü alıp, (اin’e) yakın gidip, pek çok ki؛i ِldünüz)

3. -(X)pAn zarf-fiil eki, –(X)p ekinin geni؛letilmi؛ ؛eklidir:
sü süle-pen tِrt buluŋdakı bodunug kop almı؛ kop baz kılmı؛ (asker sevk ederek dِrt taraftaki halkı hep almı؛, hep bağımlı kılmı؛)

4. -(X)yIn zarf-fiil eki, diğer fiil zarflarına gِre daha az geçer. Bu zarf-fiil eki, asıl eylem ile aynı zamanda meydana gelen eylemi gِsterir:
ِtüken yerig konmı؛ te-yin e؛idip ((Türk kağanı) ضtüken ülkesine yerle؛mi؛ diye i؛itip)

5. -gAlI zarf-fiil eki, asıl eylemin ba؛langıcını ve eylemin amacını ifade eder. Günümüz Türkçesindeki –AlI eki, bu ekten geli؛mi؛tir:
ِd teŋri aysar ki؛i oglı kop ِlgeli tِrimi؛ ( Zaman Tanrısı buyurduğunda insan oğlu hep ِlümlü/ِlmek üzere yaratılmı؛)

6. -sAr zarf-fiil eki, asıl fiilin hangi ؛artlar altında gerçekle؛tiğini ve eylemin hangi durum ve zamanda i؛lendiğini gِsterir. Aynı zamanda ؛art kipinin ekidir. Kِktürk harfli metinlerde ki؛i ekli biçimleri kullanılmaz.
tabgaç oguz kıtaٌ buçegü kabı؛-sar kaltaçı biz (اinliler, Oğuzlar (ve) Kıtaylar, bu üçü kavu؛urlarsa (birle؛irler ise) biz (naçar) kalacağız)

7. -gInçA zarf-fiil eki, bugünkü Türkçede –(y)IncAyA kadar ekinin gِrevini üstlenmi؛tir yani asıl eylemin gerçekle؛mesi için geçecek zaman sınırını belirtir. Orhun Türkçesinde bir yerde tespit edilmi؛tir:
tokuz kat üçürgüŋ topul-gınça teritzün (Dokuz kat keçen delininceye kadar terlesin)

8. -çA zarf-fiil eki tek ِrnektedir. Asıl eylemden ِnce i؛lenen bir eylemi belirtir:
ulug oglum agrıp yok bol-ça kug seŋünüg balbal tike birtim (büyük oğlum hastalanıp yok olunca (ِlünce) General Ku’yu (ِldürüp onun kabrine) ta؛ heykelini diktim)

9. -mAtI(n) zarf-fiil eki, bugünkü –mAdAn yapılı olumsuz eylem zarfları yapar:
tün udı-matı küntüz olur-matı (geceleri uyumadan gündüzleri oturmadan (dinlenmeden))

10. erkli “iken” zarfı, -(X)r / -Ar ekli geni؛-؛imdiki zaman eylem adlarından sonra gelerek zarf grubu ِylece olu؛turur:
ança olurur erkli oguzduntan küreg kelti (oturur iken Oğuzlardan kaçak geldi)


BİRLEھİK FİİLLER

1. İsim ya da Sıfat + Yardımcı Fiil
Bu tür birle؛ik fiiller, isim ya da sıfattan sonra bol- ya da kıl- / kı؛- yardımcı fiillerinden olu؛ur:
yok bol- “yok olmak”
yagı bol- “dü؛man olmak”
karı bol- “ya؛lanmak, ihtiyarlamak”
kergek bol- “vefat etmek, ِlmek”
baz kıl- “bağımlı kılmak”
yok kı؛- “birlikte yok etmek”
küŋ kıl- “cariye yapmak”
bulun kıl- “tutsak etmek”

2. Asıl Fiil + Zarf-Fiil Eki + Tasvirî Fiil
Asıl fiil üzerine ulanan -A / -U /-I zarf-fiil ekinden sonra ber-, bar-, kel-, kal-, elt-, ıd-, kِr- ve u- tasvirî fiilleri getirilerek yapılır. Tasvirî eylemlerin her birinin ayrı i؛levi vardır.
ber- ~ bir- tasvirî fiili, bugün Türkiye Türkçesinde olduğu gibi tezlik değil, kesinlik anlamı katar:
türük bodunıŋ ilin tِrüsin tut-a bir-mi؛ it-i bir-mi؛ (Türk halkının devletini (ve) tِrelerini tutmu؛, düzenlemi؛)
bar- tasvirî fiili ile kurulan birle؛ik fiiller, asıl eylemin tamamlandığını gِsterir:
kaŋım kagan ança ilig tِrüg kazganıp uç-a bar-mı؛ “babam kağan, ِylece devleti (ve ) yasaları kazanıp vefat etmi؛”
kel- ve kal- tasvirî fiilleri, asıl eylemin sürüp gittiğini anlatır:
bunça yeme tirigi kün boltaçı erti ِlügi yurtda yolta yat-u kal-taçı ertigiz “bunca hayatta kalanları cariye olacak idi, ِlenleri yazıda yabanda yatıp kalacak idiniz”
elt- ve ıd- tasvirî fiilleri, asıl eylemin kolayca gerçekle؛tiğini anlatır:
yaraklıg kantan kelip yaٌ-a elt-di süŋüglüg kantan kelipen sür-e elt-di “silahl‎ (dü‏man) nereden gelip (seni) etrafa daً‎t‎verdi, m‎zrakl‎ (dü‏man) nereden gelip (seni) (kolayca) sürdü”
kِr- tasvirî fiili, tek ِrnekte, emir kipinde kullan‎lm‎‏t‎r. As‎l fiilin gerçekle‏tirilmesine çaba gِstermeyi anlat‎r:
buŋad‎p kagan yel-ü kِr temi‏ “s‎k‎l‎p kaًan “(atlar‎) sürmeye bak‎n” demi‏”


ـnite 8

Orhun Türkçesi Metin 1

KضL TفGفN YAZITI

teŋri “1. gِk, gِkyüzü; 2. tanr‎”
teŋri teg “tanr‎ gibi”
teŋride bol- “gِkyüzünde yarat‎lmak” +de [bulunma-ç‎kma durumu eki] –m‎‏ [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki]
türük “Türk” (“Türk” ad‎n‎n Orhun Türkçesinde iki heceli olduًu yaz‎m‎ndan anla‏‎lmaktad‎r.)
ِd “zaman” + ke [yِnelme durumu eki]
olur- “oturmak” -tum [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman] (Türkçenin tarihî metinlerinde “oturmak” anlam‎nda kullan‎lan “olur-” fiilinin yan‎ s‎ra “oltur-” ‏ekline de rastlan‎r. Bu “oltur-“ fiili daha sonra Türkiye Türkçesinde kullan‎lan “otur-” ‏eklinin eski hâlidir. Bütün bu
varyantlara bak‎l‎nca kelimenin kِkünün “ol-” ‏eklinde kabul edilmesi gerektiًi anla‏‎l‎r.)
sab “sِz” +‎m [1. tekil ki‏i iyelik eki] +(‎)n [belirtme durumu eki]
tüketi “tamam‎yla” < tü- “tükenmek” [kr‏. tü-m, tü-men] –k [fiilden isim yap‎m eki] +e [isimden fiil yap‎m eki] –t “tüketmek” [fiilden fiil yap‎m eki, ettirgenlik eki] –i [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil eki]
e‏id- “i‏itmek” –gil [2. tekil ki‏i emir eki]
ulayu “ve” < ul “temel, esas” +a “ulamak, eklemek” [isimden fiil yap‎m eki] -
(y)u [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil eki]
ini(y) “erkek karde‏” +gün [çokluk eki] +üm [1. tekil ki‏i iyelik eki]
og(u)l “evlat, çocuk” +an [çokluk eki: ogul sِzcüًü ünlü ile ba‏layan bir ek ald‎ً‎ zaman ikinci hecedeki ünlü dü‏er, orta hece dü‏mesine uًrar. Günümüzde “oًlan” kelimesi art‎k çokluk anlam‎yla kullan‎lmamaktad‎r.] +(‎)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
biriki “birle‏ik” < bir “bir (1)” +ik “birikmek” [isimden fiil yap‎m eki] –i [kal‎pla‏m‎‏ –yap‎m eki gِrevini üstlenmi‏- zarf-fiil eki]
ugu‏ “soy-sop” +(u)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
bodun “ulus, halk” +(u)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
bir(i) “güney” +(y)e [yِnelme durumu eki]
beg “bey” +ler [çokluk eki]
y‎r(‎) “kuzey” +(y)a [yِnelme durumu eki]
tarkan “yüksek bir unvan” +t [çokluk eki] (/n/ ile sonlanan adlara bu ek ulan‎rken /n/ dü‏er ve onun yerine ek ünsüzü /t/ gelir).
buyruk “kumandan, vezir” < buy(u)r- “buyurmak, emir vermek” –uk [isimden fiil yap‎m eki]
tokuz oguz begleri bodun‎ “Dokuz Oًuz beyleri ve halk‎” +ler [çoًul eki] +i [3. tekil/çoًul ki‏i iyelik eki]
edgüti “iyice” < ed “mal, mülk” +gü “iyi” [isimden isim -s‎fat yap‎m eki] +ti [isimden isim -zarf- yap‎m ek]
e‏id- “i‏itmek” – ط [2. tekil/çoًul ki‏i emir eki]
kat‎gd‎ “saًlamca” < kat- “katmak, kat‎la‏t‎rmak” –(‎)g “kat‎” [fiilden isim yap‎m eki] +t‎ [isimden isim -zarf- yap‎m eki]
t‎ŋla- “dinlemek” – ط [2. tekil/çoًul ki‏i emir eki]
*il “ileri, doًu” +gerü [yِn gِsterme eki]
tug- “doًmak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki] +ka [yِnelme durumu eki]
bir(i) “güney” +gerü [yِn gِsterme eki]
ortu “orta” (> orta) +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +ŋaru [yِn gِsterme eki: 3. ki‏i iyelik eklerinden sonra ad durum ekleri gelirse araya zamir /n/’si girer. Burada da üçüncü tekil ki‏i iyelik ekinden sonra ad durum eklerinden olan +garu yِn gِsterme eki gelmi‏tir. Bu ekin ilk sesi /g/ ile zamir /n/’sinin kayna‏mas‎ sonucu yِn gِsterme ekinin ilk sesi /ŋ/’ye dِnü‏mü‏ ve ek +ŋArU olmu‏tur]
kur‎ “bat‎” +garu [yِn gِsterme eki]
bat- “batmak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki] +‎ŋa < +‎nga < +‎nka +‎ [3.
tekil ki‏i iyelik eki] +n+ [zamir n’si] +ka [yِnelme durumu eki]
y‎r‎ “kuzey” +garu [yِn gِsterme eki]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol “o”nun çekime girmi‏ hâli” +n [zamir n’si] +ta [bulunma-ç‎kma durumu eki: “orada, o zaman”]
iç “iç” +re [yِn gِsterme eki] +ki [aidiyet eki]
ben “1. tekil ‏ah‎s zamiri Kِktürk yaz‎tlar‎nda ben ~ men ‏eklinde geçer. Bunun yِnelme durum eki alm‎‏ hâli baŋa ~ maŋa’d‎r.”
kِr- “tâbi olmak, itaat etmek” –ür [3. tekil ki‏i geni‏ zaman eki]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol’un çekime girmi‏ hâli” +n [zamir n’si] +ça [e‏itlik durumu eki: “ِylece”]
it- “düzene sokmak, toplamak” –dim [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
yok “yok” < yo- “yok olmak” –k [fiilden isim yap‎m eki]
olur- “oturmak” –sar [zarf-fiil eki veya 3. tekil ‏ah‎s ‏art eki]
il “memleket, ülke” +te [bulunma-ç‎kma durumu eki]
yaz‎ “ova” < yaz- “açmak, yaymak” –‎ [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil] +ka [yِnelme durumu eki]
tegi “kadar” < teg- “deًmek, ula‏mak” –i [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil eki, fiilden zarf türeten ek]
taluy “deniz” +ka [yِnelme durumu eki]
tegme- “ula‏mamak” < teg-“ula‏mak” –me [olumsuzluk eki] –dim [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
Tokuz Ersin “yer ad‎” +ke [yِnelme durumu eki]
Tüpüt “yer ad‎” +ke [yِnelme durumu eki
süle- “asker sevk etmek, sefer etmek” < sü “asker” +le [isimden fiil yap‎m eki]
–dim [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
keç- “geçmek” –e [zarf-fiil eki]
kap‎g “kap‎” (temir kap‎g “Demir Kap‎”) < kapa- “kapamak, ِrtmek” –g [fiilden isim yap‎m eki- ikinci hecede ünlü daralmas‎ ile > kap‎g] +ka [yِnelme durum eki]
yir “yer, memleket” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki] +ŋe [yِnelme durumu eki]
bu “i‏aret zamiri, bu” +n [zamir n’si] +ça [e‏itlik durumu eki]
yir “yer” +ke [yِnelme durumu eki]
yor‎t- “yürütmek, sefer etmek” < yor‎- “yürümek” –t [ettirgenlik eki] –d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
y‎‏ “yayla” +da [bulunma-ç‎kma durumu eki]
er- “i- fiili” –mi‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman: “imi‏”]
tut- “tutmak, edinmek” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki]
olur- “oturmak” –(u)p [zarf-fiil eki]
tüzül- “ili‏kileri düzeltmek, bar‎‏ yapmak” < tüz “düz, düzgün” +ü “düzgün hâle sokmak” [isimden fiil yap‎m eki] –l [fiilden fiil yap‎m eki, edilgenlik – dِnü‏lülük fonksiyonunda- eki] –tüm [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
buŋsuz “bunsuz, s‎k‎nt‎s‎z” < buŋ “s‎k‎nt‎” +suz [isimden isim yap‎m eki, yokluk eki]
bir- “vermek” –ür [3. tekil ki‏i geni‏ zaman eki]
sab “sِz” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
ag‎ “ipekli kuma‏, armaًan” +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
sab “sِz” +(‎)n [araç durumu eki]
süçig “tatl‎” < süt “süt” +sig [isimden isim –s‎fat- yap‎m eki. Sِzcük kِkünün son sesi /t/ ile ek ba‏‎ /s/ seslerinin kayna‏mas‎ndan dolay‎ hece ba‏‎ ünsüzü /ç/’dir]
ag‎ “ipekli kuma‏” +n [araç durumu eki]
ar- “aldatmak” –(‎)p [zarf-fiil eki]
‎rak “uzak” < ‎r- “uzakla‏mak” –ak [fiilden isim yap‎m eki]
bodun “halk” +(u)g [belirtme durumu eki]
yagut- “yakla‏t‎rmak” < ya- “yakla‏mak, yak‎n olmak” –k “yak‎n, h‎s‎m akraba” [fiilden isim yap‎m eki] +u “yakla‏mak” [isimden fiil yap‎m eki: > yagu-] –t [fiilden fiil yap‎m eki, ettirgenlik] –‎r er-mi‏ [3. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n rivayeti]
yag(u)r- (< yakur-) “yakla‏mak” < ya- “yakla‏mak” –k “yak‎n” [fiilden isim yap‎m eki] +u “yakla‏mak” [isimden fiil yap‎m eki: > yagu-] –r [ettirgenlik eki] –u [zarf-fiil eki]
kon- “konmak, yerle‏mek” < ko- “komak, koymak” –n [dِnü‏lülük eki] –tuk [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki] +da [bulunma-ç‎kma durumu eki]
bilig “bilgi” < bil- “bilmek” –(i)g [fiilden isim yap‎m eki]
ِ- “dü‏ünmek” –(y)ür er-mi‏ “dü‏ünür imi‏” [3. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n rivayeti]
bilge “bilen, bilgili” < bil- “bilmek” –ge [fiilden isim –s‎fat- yap‎m eki]
ki‏i “ki‏i, insan” +g [belirtme durumu eki]
yor‎t- “yürütmek” < yor‎- “yürümek” –t [ettirgenlik eki] –maz er-mi‏ [3. tekil
ki‏i olumsuz geni‏ zaman‎n rivayeti]
yaŋ‎l- “yan‎lmak” < yaŋ- “yan‎lmak” –(‎)l [edilgenlik eki] –sar [zarf-fiil eki]
bi‏ük “be‏ik” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki] +ŋe [yِnelme durumu eki]
k‎d- “k‎ymak, ac‎mak” –maz er-mi‏ [3. tekil ki‏i olumsuz geni‏ zaman‎n rivayeti]
sab “sِz” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +ŋa [yِnelme durumu eki]
ag‎ “ipekli kuma‏” +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +ŋa [yِnelme durumu eki]
artur- “aldanmak, kanmak” < ar- “aldatmak” –tur [ettirgenlik eki] (u)p [zarffiil eki]
ِl- “ِlmek” –tüg [2. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
ِl- “ِlmek” –sikig [2. tekil ki‏i gelecek zaman eki, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
kon- “konmak, yerle‏mek” < ko- “koymak” –n “konmak, yerle‏mek” [dِnü‏lülük eki] –ay‎n [1. tekil ki‏i emir eki]
ti- “demek” –ser [zarf-fiil eki]
bo‏gur- “ًِretmek” <*bo‏gu- “ًِrenmek” –r [ettirgenlik eki] –ur er-mi‏ [geni‏ zaman‎n rivayeti]
yaguk “yak‎n” < ya- “yak‎n olmak” –k “yak‎n, h‎s‎m akraba” [fiilden isim yap‎m eki] +u “yakla‏mak” [isimden fiil yap‎m eki: > yagu-] –k [fiilden isim yap‎m eki]
er- “i- yard‎mc‎ fiili” –ser [zarf-fiil eki]
ti- “demek” –p [zarf-fiil eki]
bil- “bilmek” –mez [geni‏ zaman‎n olumsuzu s‎fat-fiil eki, bilig bilmez ki‏i “cahil ki‏i” ifadesinde “ki‏i”nin s‎fat‎]
yer “yer” +gerü [yِn gِsterme eki]
bar- “gitmek, varmak” –sar [zarf-fiil eki veya ‏art eki: barsar …. ِlteçi sen “gidersen (gitmen hâlinde) ….. ِleceksin”]
ِl- “ِlmek” –teçi sen [2. tekil ‏ah‎s gelecek zaman]
‎- “gِndermek” –sar [zarf-fiil eki veya ‏art eki]
buŋ “s‎k‎nt‎” +(u)g [2. tekil ki‏i iyelik eki, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
tut- “tutmak, edinmek” –a [zarf-fiil eki: il tuta “ülke tutarak”]
olur- “oturmak” –taç‎ sen [2. tekil ki‏i gelecek zaman]
tok “tok, aç olmayan” < to- “doymak” –k [fiilden isim yap‎m eki]
aç- “ac‎kmak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki]
to- “doymak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki]
tod- “doymak” < to- “doymak” –d [fiilden fiil yap‎m eki, peki‏tirme (kuvvetlendirme) eki] –sar [zarf-fiil eki]
ِ- “dü‏ünmek” –mez sen [2. tekil ki‏i olumsuz geni‏ zaman]
antag (< an‎ teg) “onun gibi, ِyle” +(‎)ŋ [2. tekil ki‏i iyelik eki] +(‎)n [belirtme durumu eki]
igid- “beslemek, doyurmak” –mi‏ [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki: igidmi‏ kagan
“besleyip doyurmu‏ kaًan”]
kagan “kaًan” +(‎)ŋ [2. tekil ki‏i iyelik eki] +‎n [ilgi (tamlayan) durumu eki: Bu ek /ŋ/ iledir. Ancak 2. tekil ki‏i iyelik eki olan +ŋ’den sonra geldiًi için ayk‎r‎la‏ma (dissimilation) sonucu /n/’ye dِnü‏mü‏tür]
sab “sِz” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
al- “almak” –mat‎n [olumsuz zarf-fiil eki]
sayu “her” < sa- “saymak, hesap etmek” –(y)u [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil eki: yir
sayu “her yer”]
bar- “varmak, gitmek” –d‎g [2. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
alk‎n- “tükenmek” < alk- “tükenmek, mahvolmak” –(‎)n [fiilden fiil yap‎m eki, dِnü‏lülük eki] –t‎g [2. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
ar‎l- “zay‎flamak” < ar- “zay‎f dü‏mek –(‎)l [dِnü‏lülük eki] –t‎g [2. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
kal- “kalmak, arkada kalmak” –m‎‏ [geçmi‏ zaman s‎fat-fiili] +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
tor- “mahvolmak” –u [zarf-fiil eki]
ِl- “ِlmek” –ü [zarf-fiil eki]
yor‎- “yürümek” –(y)ur ertig [2. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n hikâyesi, ŋ ~ g nِbetle‏mesi ile]
yarl‎ka- “buyurmak, lutfetmek” < yar- “hüküm vermek” –(‎)l “hüküm verilmek” [edilgenlik eki] –(‎)g “hüküm, karar” [fiilden isim yap‎m eki] +ka [isimden fiil yap‎m eki: > yarl‎ka-, yarl‎gka-] –duk [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki] +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
ِz “kendi” +(ü)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
kut “baht, mutluluk” +(u)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
bodun “halk, millet, ulus” +(u)g [belirtme durumu eki]
kubrat- “toplamak, bir araya getirmek” < kubra- “toplamak” –t [ettirgenlik eki] –d‎m [1.tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
sab “sِz” +(‎)m [1. tekil ki‏i iyelik eki] +da [bulunma durumu eki]
bar “var, mevcut” –gu [soru eki]
e‏id- “i‏itmek” –iŋ [2. çoًul ki‏i emir eki]
tir- “ya‏amak” –(i)p [zarf-fiil eki]
tut- “tutmak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiili eki] +(‎)ŋ [2. tekil ki‏i iyelik eki] +(‎)n [belirtme durumu eki]
ur- “ta‏a kaz‎mak” –tum [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
yaŋ‎l- “yan‎lmak” < yaŋ- “yanmak, yanl‎‏ yapmak” –(‎)l [edilgenlik eki] –(‎)p [zarf-fiil eki]
ِl- “ِlmek” –sik [gelecek zaman s‎fat-fiil eki] +(i)ŋ [2. tekil ki‏i iyelik eki] +(i)n [belirtme durumu eki]
itin- “kendini düzene sokmak” < it- “düzenlemek” –(i)n [dِnü‏lülük eki] –ü [zarf-fiil eki]
yaratun- “ِrgütlenmek” < yarat- “yapmak, düzenlemek” –(u)n [dِnü‏lülük eki] –u [zarf fiil eki]
u-- “yapabilmek, muktedir olmak, gücü yetebilmek” (yeterlilik fiili) –ma [olumsuzluk eki] –duk [olumsuz tabanlarda 1. çoًul ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki: itinü yaratunu umaduk “kendini düzene sokup ِrgütlenememi‏”]
yana “yine, yeniden, tekrar” < yan- “dِnmek” –a [kal‎pla‏m‎‏ zarf-fiil eki]
içik- “baً‎ml‎ olmak” < iç “iç” +(i)k [isimden fiil yap‎m eki] –mi‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman]
i‏ “i‏” +(i)g [belirtme durumu eki]
küç “güç, kuvvet” +(ü)g [belirtme durumu eki]
bir- “vermek” –tük [s‎fat-fiil eki] +gerü [yِn gِsterme eki]
sak‎n- “dü‏ünmek” < sa- “hesap etmek, saymak” –k “dü‏ünen, tedbirli” [fiilden isim yap‎m eki] +‎ [isimden fiil yap‎m eki] –n [dِnü‏lülük eki] –mat‎ [olumsuz zarf-fiil eki]
ِlür- “ِldürmek” < ِl- “ِlmek” –ür “ِldürmek” [ettirgenlik eki] –eyin [1. tekil ki‏i emir eki]
urugs‎rat- “nesilsiz b‎rakmak” < urug “kabile” +s‎ra “çocuksuz b‎rakmak” [isimden fiil yap‎m eki] –t [ettirgenlik eki] –ay‎n [1. tekil ki‏i emir eki]
yokad- “yok olmak” < yo- “yok olmak” –k “yok” [fiilden isim yap‎m eki] +ad [isimden fiil yap‎m eki] –u [zarf-fiil eki: yokadu bar‎r ermi‏ “yok olmaya doًru gidermi‏”]
ti- “demek” –r er-mi‏ [3. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n rivayeti]
‎- “gِndermek” –duk [s‎fat-fiil eki: Türk ‎duk yiri sub‎ “Türk kutsal yeri suyu (ruhlar‎)”]
sub “su” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
bol- “olmak” -ma [olumsuzluk eki] -zun [3. tekil ki‏i emir eki]
ti- “demek” -(y)in [zarf-fiil eki]
bol- “olmak” –çun [3. tekil ki‏i emir eki]
kaŋ “baba” +(‎)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
ِg “anne” +(ü)m [1.tekil ki‏i iyelik eki]
katun “hatun, kad‎n” +(u)g [belirtme durumu eki]
tِpü “tepe” (> tِpe > tepe) +si [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [zamir n’si] +te [bulunma-ç‎kma durumu eki]
kِtür- “yukar‎ya kald‎rmak, yüceltmek” –mi‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki]
er- “i- yard‎mc‎ fiili” –(i)nç [fiilden isim yap‎m eki: erinç “‏üphesiz, muhakkak ki; +D‎r/+DUr” اekimli fiillerin sonuna gelerek kesinlik ifade eder]
er “adam, erkek” +(i)n [araç durumu eki]
ta‏‎k- “d‎‏ar‎ ç‎kmak, ba‏ kald‎rmak” < ta‏ “d‎‏, d‎‏ar‎” +(‎)k [isimden fiil yap‎m eki] –m‎‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki]
ta‏ “d‎‏, d‎‏ar‎” +ra [yِn gِsterme eki]
yor‎- “yürümek” –(y)ur [3. tekil ki‏i geni‏ zaman eki]
ti- “demek, sِylemek” –yin [zarf-fiil eki]
bal‎k “‏ehir” +da [bulunma durumu eki] +k‎ [aidiyet eki]
tag‎k- “daًa ç‎kmak” < tag “daً” +(‎)k [isimden fiil yap‎m eki] –m‎‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki]
tag “daً” +da [bulunma durumu eki] +k‎ [aidiyet eki]
in- “inmek” –mi‏ [3.tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman]
tiril- “toplanmak” < tir- “toplamak” –(i)l [edilgenlik eki] –(i)p [zarf-fiil eki]
bir- “vermek” –tük [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki]
sü “asker” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki]
yag‎ “dü‏man” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki]
süle- “ordu sevk etmek, asker gِndermek” sü “ordu, asker”, +le [isimden fiil yap‎m eki] –p [zarf-fiil eki]
tir- “toplamak” –mi‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki]
kubrat- “toplamak, bir araya getirmek” < kubra- “toplamak” –t [ettirgenlik eki]
–m‎‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman eki]


ـnite 9

Orhun Türkçesi Metin II

BفLGE KAذAN YAZITI
üze “yukar‎, yukar‎da” (< * üz “üst, yukar‎” +e [yِn gِsterme eki])
asra “a‏aً‎, a‏aً‎da” (< * as “a‏aً‎” +ra [yِn gِsterme eki])
k‎l‎n- “yarat‎lmak” < k‎l- “k‎lmak, yaratmak” -(‎)n [edilgenlik eki] –dukta [zarf-fiil eki: -duk+ [s‎fat-fiil eki] +da [bulunma durumu eki]
eki “iki, 2” +n [araç durumu eki]
k‎l‎n- “yarat‎lmak” < k‎l- “yaratmak” –(‎)n [edilgenlik eki] –m‎‏ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman eki]
og(u)l “oًul” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki: orta hece dü‏mesi ile ogl‎] +n [zamir n’si] +ta [bulunma-ç‎kma durumu eki]
eçü “ata dede, ced” +m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
apa “”ata, ecdat” +m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
olur- “(tahta) oturmak” –(u)pan [zarf-fiil eki]
bodun “halk, millet” +(‎)ŋ [ilgi durumu eki]
il “memleket, ülke” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
tِrü “tِre, yasa” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
tut- “tutmak” –a birmi‏ [tasvirî fiil. bir- yard‎mc‎ fiili bugün Türkiye Türkçesinde olduًu gibi as‎l fiile tezlik anlam‎ katmaz. Bu dِnemde bir- ~ ber- yard‎mc‎ fiili, kesinlik anlam‎ katar]
it- “düzenlemek” –i [zarf-fiil eki]
bir- “kesinlik anlam‎ katan yard‎mc‎ fiil” –mi‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman]
süle- “asker sevk etmek” –pen [zarf-fiil eki]
baz “baً‎ml‎, tâbi” < ba- “baًlamak” –z [fiilden isim yap‎m eki]
ba‏l‎g “ba‏l‎, ba‏‎ olan; ba‏‎nda lideri olan” < ba‏ “ba‏” +l‎g [isimden isim – s‎fat- yap‎m eki] +(‎)g [belirtme durumu eki]
yüküntür- “ba‏ eًdirmek, secde ettirmek” < yükün- “ba‏ eًmek” –tür [ettirgenlik eki] –mi‏ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
tizlig “dizli, dizi olan; ayakta durabilen” < tiz “diz” +lig [isimden isim yap‎m eki] +(i)g [belirtme durumu eki]
sِkür- “diz çِktürmek” < sِk- “çِkmek” –ür [ettirgenlik eki] –mi‏ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
kirü “bat‎” (*ki [arka, sonra] +rü [yِn gِsterme eki])
it- “düzene sokmak” –i [zarf-fiil eki]
beg “bey” +leri [3. çoًul ki‏i iyelik eki]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol” +n‎ [belirtme durumu eki: an‎ üçün “onun için”. Bu dِnemde için edat‎ belirtme durumu eki ile kullan‎l‎r]
il “memleket, ülke” +(i)g [belirtme durumu eki]
tِrü “tِre, yasa” +g [belirtme durumu eki]
oksuz “ِrgütsüz, daً‎n‎k” < ok “boy ِrgütü” +suz [isimden isim –s‎fat- yap‎m eki, yokluk eki]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol” +n+ [zamir n’si] +ça [e‏itlik durumu eki]
olur- “(tahta) oturmak, hüküm sürmek” –r ermi‏ [3. tekil/çoًul ki‏i geni‏ zaman‎n rivayeti]
kergek bol- “ku‏ olup uçup gitmek; ِlmek, vefat etmek”–(u)p [zarf-fiil eki]
yogç‎ “yuً tِreni yapan, yasç‎” < yo- “yok olmak” –g “yok olan ‏ey” [fiilden isim yap‎m eki] +ç‎ [isimden isim yap‎m eki, meslek eki]
s‎g‎tç‎ “aًlay‎c‎” < s‎g‎t “aًlama, aً‎t” +ç‎ [isimden isim yap‎m eki]
ِŋ “ِn, ِn taraf, doًu” +re [yِn gِsterme eki]
tug- “(güne‏) doًmak” –s‎k [gelecek zaman s‎fat-fiil eki] +da [bulunma durumu eki] +k‎ [aidiyet eki: kün tugs‎kdak‎ “gün doًacak yerdeki, gün doًusundaki”]
kel- “gelmek” –(i)pen [zarf-fiil eki]
s‎gta- “aًlamak, aً‎t yakmak” < s‎g(‎)t “aًlama” +a [isimden fiil yap‎m eki] –
m‎‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman]
yogla- “yuً tِreni düzenlemek” < yo- “yok olmak” –g “yok olan ‏ey” [fiilden isim yap‎m eki] +la [isimden fiil yap‎m eki] –m‎‏ [3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman]
külüg “ünlü, ‏ِhretli” < kü “‏an, ‏ِhret” +lüg [isimden isim –s‎fat- yap‎m eki]
ini “erkek karde‏” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki]
og(u)l “çocuk, evlat” +(‎)t [Moًolca çokluk eki] +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
eçi “aًabey” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki: teg “gibi” edat‎ yal‎n ve belirtme durumu eki alm‎‏ ifadelerle kullan‎l‎r]
biligsiz “bilgisiz” < bil- “bilmek” –(i)g “bilgi” [fiilden isim yap‎m eki] +siz [isimden isim -s‎fat- yap‎m eki, yokluk eki]
tüzsüz “itaatsiz, uyumsuz” < tüz “düzgün, uyumlu” +süz [yokluk eki]
teblig “hileci, aldat‎c‎” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki:] +n [belirtme durumu eki]
kürl(ü)gin “hileci, aldat‎c‎” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki:] +n [belirtme durumu eki]
armakç‎ “aldat‎c‎, sahtekâr” < ar- “aldatmak” –mak [fiilden isim yap‎m eki] +ç‎ [isimden isim yap‎m eki] +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
ini “küçük erkek karde‏” +li [birliktelik eki: inili eçili “büyük ve küçük karde‏i”]
kik‏ür- “k‎‏k‎rtmak” –tük [s‎fat-fiil eki] +i [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
begli bodunl‎ “bey ve halk” +g [belirtme durumu eki]
yoŋ‏ur- “birbirine dü‏ürmek” –tuk [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki] +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
ille- “memleket, vatan haline getirmek” < il “vatan, memleket” +le [isimden fiil yap‎m eki] –dük [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki]
‎çg‎n- “elden ç‎karmak, kaybetmek” –u ‎dm‎‏ (as‎l fiil –u zarf-fiili ile yard‎mc‎ fiile baًlanm‎‏t‎r. ‎d- yard‎mc‎ fiili as‎l fiilin anlam‎n‎ peki‏tirici gِrevdedir).
kaganla- “kaًan olarak tahta oturtmak” < kagan “kaًan, hükümdar” +la [isimden fiil yap‎m eki] –duk [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki]
yitür- “kaybetmek, yitirmek” < yit- “kaybolmak” –ür [ettirgenlik eki] –ü ‎dm‎‏ (3. tekil ki‏i belirsiz geçmi‏ zaman ekini alm‎‏ ‎d- tasvirî fiili, –ü zarf-fiil ekini alm‎‏ as‎l fiilden sonra gelmi‏tir).
beglik “bey olmaya lây‎k, bey olacak” < beg “bey” +lik [isimden isim yap‎m eki]
e‏ilik “hükümdar‎n kar‎s‎, han‎m olmaya lây‎k, e‏ olacak” < e‏i “hükümdar‎n kar‎s‎, han‎m” +lik [isimden isim yap‎m eki]
‎t- “gِndermek” –t‎ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
tabgaç “اin” +g‎ [aidiyet eki]
süle- “asker sevk etmek” < sü “asker” +le [isimden fiil yap‎m eki] –(y)ü birmi‏ (kesinlik bildiren bir- tasvirî fiili, –ü zarf-fiil ekini alm‎‏ as‎l fiil üzerine gelmi‏tir).
illig “ili, vatan‎ olan” < il “vatan, il” +lig [isimden s‎fat yap‎m eki]
il “vatan” +(i)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
kazgan- “kazanmak” –ur men [1. tekil ki‏i geni‏ zaman]
ti- “demek” –r ermi‏ [3. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n rivayeti]
ti- “demek” –p [zarf-fiil eki]
ِg “anne” +(ü)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
katun “hatun” +(u)g [belirtme durumu eki]
kِtür- “yüceltmek” –(ü)gme [s‎fat-fiil eki]
ber- “vermek” –(i)gme [s‎fat-fiil eki]
kü “‏an, ‏ِhret” +si [3. tekil ki‏i iyelik eki]
bol- “olmak” –ma [olumsuzluk eki] –zun [3. tekil ki‏i emir eki]
ِz “kendi, ِz” +(ü)m [1. tekil ki‏i iyelik eki] +(i)n [belirtme durumu eki]
olurt- “hükümdar olarak tahta oturtmak” < olur- “hükümdar olmak” -t- [ettirgenlik eki] –t‎ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
olur- “(tahta) oturmak” –ma [olumsuzluk eki] –d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
iç “iç, içeri” +re [yِn gِsterme eki]
a‏s‎z “yemeksiz, yiyeceksiz” < a‏ “a‏, yemek” +s‎z [yokluk eki]
ta‏ “d‎‏, d‎‏ar‎” +ra [yِn gِsterme eki]
tonsuz “elbisesiz, giyeceksiz” < ton “elbise” +suz [yokluk eki]
yab‎z “kِtü, fena” (yablak yab‎z “kِtü, fena” anlam‎ndaki ikilemeden dolay‎ *yab isim kِküne kadar inmek mümkündür. Ancak bِyle bir isim kِküne bugüne kadar metinlerde rastlanamad‎ً‎ndan * ile gِsterilmi‏tir).
sِzle‏- “anla‏mak” < sِzle- “konu‏mak” –‏ [i‏te‏lik eki] –dimiz [1. çoًul ki‏i belirli geçmi‏ zaman eki]
kaŋ “baba” +(‎)m‎z [1. çoًul ki‏i iyelik eki]
eçi “amca” +miz [1. çoًul ki‏i iyelik eki]
kazgan- “kazanmak, elde etmek, çabalamak” –m‎‏ [s‎fat-fiil eki] (kazganm‎‏ burada bir s‎fatt‎r. bodun’un s‎fat‎ gِrevindedir).
ud‎- “uyumak” < u “uyku” +d‎ [isimden fiil yap‎m eki] –ma [olumsuzluk eki] – d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
olur- “oturmad‎m” –ma [olumsuzluk eki] –d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ini “küçük erkek karde‏” +m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
ِl- “ِlmek” –ü [zarf-fiil eki]
yit- “kaybolmak, yitmek” –ü [zarf-fiil eki]
ِz “kendi, ِz” +üm [1. tekil ki‏i iyelik eki]
olur- “oturmak” –tuk [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki] +(u)m [1. tekil ki‏i iyelik eki] +a [yِnelme durumu eki]
bar- “gitmek” –m‎‏ [s‎fat-fiil eki] (bodun’un s‎fat‎ gِrevindedir).
yadag “yaya” +(‎)n [araç durumu eki]
yalaŋ “ç‎plak” +(‎)n [araç durumu eki]
yan- “dِnmek” –a [zarf-fiil eki]
kel- “gelmek” –ti [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
igid- “besleyip doyurmak” –eyin [1. tekil ki‏i emir eki]
tap- “bulmak” –a [kal‎pla‏m‎‏, yap‎m eki gِrevini üstlenmi‏ zarf-fiil eki]
süŋü‏- “sava‏mak” –düm [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
kut “baht, talih” +um [1. tekil ki‏i iyelik eki]
ülüg “k‎smet, nasip, paya dü‏en” < üle- “payla‏mak” –g [fiilden isim yap‎m eki: فlerleyici ünlü benze‏mesi ile ülüg]
ِl- “ِlmek” –teçi [gelecek zaman s‎fat-fiil eki] (bodun’un s‎fat‎ gِrevindedir)
tirgür- “ya‏atmak” < tir- “ya‏amak” –gür [ettirgenlik eki] –ü [zarf-fiil eki]
igit- “beslemek” –tim [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ton “elbiseli, giyimli” +lug [isimden isim -s‎fat- yap‎m eki]
ellig “devletli, devleti olan” < el “devlet” +lig [isimden isim yap‎m eki] +de [bulunma durumu eki]
yag‎s‎z “dü‏mans‎z” < yag‎ “dü‏man” +s‎z [yokluk eki]
kِr- “itaat etmek, tâbi olmak” –ti [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ya‏ “ya‏, sürülen ِmür” +(‎)m [1. tekil ki‏i iyelik eki] +a [yِnelme durumu eki]
buz- “bozguna uًratmak, bozmak” –dum [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
yutuz “e‏, zevce” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
y‎lk‎ “at sürüsü” +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
bar‎m “mal, mülk servet” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
sü “asker, ordu” +g [belirtme durumu eki]
k‎‏- “k‎lmak” –d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ugu‏ “boy, grup” +um [1. tekil ki‏i iyelik eki]
‎d- “gِndermek” < ‎- “gِndermek” –d [fiilden fiil yap‎m eki, peki‏tirme eki] –
maz [olumsuz 3. tekil ki‏i geni‏ zaman]
içger- “baً‎ml‎ k‎lmak” < iç “iç” +ger [isimden fiil yap‎m eki] –tim [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ebir- “çevirmek, evirmek” –ü [zarf-fiil eki]


ـnite 10

Orhun Türkçesi Metin III

TONYUKUK YAZITI
il “memleket, ülke” +i [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [zamir n’si] +ke [yِnelme durumu eki] iliŋe < ilinge < ilinke
k‎l‎n- “yarat‎lmak” < k‎l- “k‎lmak” –(‎)n [dِnü‏lülük eki] –t‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
kِr- “tâbi olmak” –ür erdi [3. tekil ki‏i geni‏ zaman‎n hikâyesi]
kan “han, hükümdar” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
bul- “bulmak” –mayin [olumsuz zarf-fiil eki]
tabgaç “اin” +da [bulunma-ç‎kma durumu eki]
adr‎l- “ayr‎lmak” < *ad- “ayr‎ olmak” (Bu sِzcüًün kِkü, ad‎n “ba‏ka, diًer” sِzcüًünden dolay‎ *ad- olmal‎.) –(‎)r “ay‎rmak” [ettirgenlik eki: orta hece dü‏mesiyle adr-] –(‎)l [edilgenlik eki] -t‎ [3.tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
kanlan- “han sahibi olmak” < kan “han” +la [isimden fiil yap‎m eki] –n [dِnü‏lülük eki] –t‎ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
kod- “b‎rakmak” < ko- “koymak, b‎rakmak” –d [fiilden fiil yap‎m eki, peki‏tirme eki] –(u)p [zarf-fiil eki]
kan “han” + (‎)ŋ [2. tekil ki‏i iyelik eki] +(‎)n [belirtme durumu eki]
içik- “tâbi olmak” < iç “iç” +ik [isimden fiil yap‎m eki] –dük [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki]
ِl- “ِlmek” -ط [2. tekil ki‏i emir eki]
alk‎n- “mahvolmak” –t‎ [3. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
‎ “orman, aًaçl‎k” +da [bulunma-ç‎kma durumu eki]
ta‏ “d‎‏, d‎‏ar‎” +da [bulunma-ç‎kma durumu eki]
kal- “kalmak, arkada kalmak” –m‎‏ [geçmi‏ zaman s‎fat-fiil eki] +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
at “at” +l‎g [isimden isim –s‎fat yap‎m eki]
ki‏i “ki‏i” +g [belirtme durumu eki]
uduz- “sevk etmek” –(u)gma [geni‏ zaman s‎fat-fiil eki]
ulug “ulu (ki‏i), ِnder” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
ay- “sِylemek” –g‎l [2. tekil ki‏i emir eki]
ay- “sِylemek” –(‎)gma [geni‏ zaman s‎fat-fiil eki] +s‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
k‎‏- “k‎lmak, yapmak” –ay‎n [1. tekil ki‏i emir eki]
toruk “zay‎f, c‎l‎z” < toru- “zay‎flamak” –k [fiilden isim yap‎m eki]
bil- “bilmek” - ser [‏art eki]
te- “demek” -yin [ zarf-fiil eki]
bil- “bilmek” -mez er-mi‏ [3. tekil ki‏i olumsuz geni‏ zaman‎n rivayeti]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol’un çekime girmi‏ hâli” +n [zamir n’si] +ça [e‏itlik durumu eki: “ِylece, ‏ِyle”]
sak‎n- “dü‏ünmek” < sa- “hesap etmek, saymak” –k “dü‏ünen, tedbirli” [fiilden isim yap‎m eki] +‎ [isimden fiil yap‎m eki] –n [dِnü‏lülük eki] –t‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
a “3. tekil ki‏i zamiri ol “o”nun çekime girmi‏ hâli” +n [zamir n’si] +ta [bulunma-ç‎kma durumu eki: anta kisre “ondan sonra”]
bir- “vermek” –tük [s‎fat-fiil eki]
k‎‏- “k‎lmak” – d‎m [1. tekil ki‏i belirli geçmi‏ zaman]
ِzüm “kendim” ِz+(ü)m [1. tekil ki‏i iyelik eki]
bol- “olmak” –(u)y‎n [zarf-fiil eki “olarak”]
ِŋ “ِn, doًu” +re [yِn gِsterme eki]
çab‎‏ “kumandan” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki]
kuz “kuzey” +‎ [3. tekil ki‏i iyelik eki] +n [belirtme durumu eki]
kara kum “yer ad‎, Gobi çِlü” +(u)g [belirtme durumu eki]
olur- “oturmak” –ur ertimiz [1. çoًul ki‏i geni‏ zaman‎n hikâyesi]
yi- ~ ye- “yemek” –(y)ü [zarf-fiil eki]
teg- “deًmek, ula‏mak” –(i)r- “deًdirmek” –e [yap‎m eki gِrevindeki zarf-fiil eki]
er- “i- yard‎mc‎ fiili” –kli [zarf-fiil eki]
oguz “Oًuz” +dun [isimden isim yap‎m eki] +tan [ç‎kma durumu eki]
küre- “kaçmak” –g [fiilden isim yap‎m eki]
ku “ِzel ad” +n‎ [belirtme durumu eki]
seŋün “<اin. General” +(ü)g [belirtme durumu eki]
az “az” +k‎ٌa [isimden isim yapan ek, küçültme eki]
ay- “sِylemek” –guçı [gelecek zaman sıfat-fiil eki] +sı [3. tekil ki؛i iyelik eki]
ِlür- “ِldürmek” < ِl- “ِlmek” –ür [ettirgenlik eki] –teçik [-teçi 3. tekil ki؛i gelecek zaman çekimi ve ِk peki؛tirme edatının birle؛mesi ile olu؛mu؛]
bir “güney” +din [isimden isim yapım eki]
teg- “saldırmak, hücum etmek” –ط [2. tekil ki؛i emir eki]
yır “kuzey” +dın [isimden isim eki] +ta [bulunma durumu eki]
u- “yapabilmek, gücü yetmek” –sar [zarf-fiil eki]
udı- “uyumak” u “uyku”, +dı- [isimden fiil yapan ek] –sık [gelecek zaman sıfat-fiili eki] +(ı)m [1. tekil ki؛i iyelik eki]
kagan “kağan” +(ı)m [1. tekil ki؛i iyelik eki] +a [yِnelme durumu eki: Yِnelme durumu eki 1. ve 2. ki؛i iyelik ekleri üzerine +KA ؛eklinde değil de, buradaki gibi +A ؛eklinde gelir.]
ِtrü “sonra” < ِt- “geçmek” –(ü)r “geçirmek” [ettirgenlik eki] –ü [kalıpla؛mı؛ zarf-fiil eki]
ِtün- “arz etmek” –tüm [1. tekil ki؛i belirli geçmi؛ zaman]
kal- “kalmak” –taçı biz [1. çoğul ki؛i gelecek zaman]
topul- “delmek” –galı [zarf-fiil eki]
topul- “delmek” –gu [sıfat-fiil eki] +luk [isimden isim yapım eki]
sü “asker, ordu” +müz [1. çoğul ki؛i iyelik eki]
ِtünç “rica, maruzat” < ِtün- “arz etmek” –ç [fiilden isim yapım eki] +(i)m [1. tekil ki؛i iyelik eki] +(i)n [belirtme durumu eki]
uduz- “sevk etmek” < ud- “uymak, takip etmek”-uz [ettirgenlik eki] –ط [2. tekil ki؛i emir eki]
kِl “gِl” +ek [isimden isim yapım eki] +(i)n [araç durum eki]

Sِzlük
A
aç- acıkmak
adrıl- ayrılmak
agı ipekli kuma؛, hazine
alkın- tükenmek, mahvolmak
altun altın
amtı ؛imdi
aٌıg kِtü, fena
antag ِyle, ِylece
apa ata, ecdat
ar- aldatmak
arıl- tükenmek, mahvolmak
arkı؛ kervan
arkuk aksi, inatçı
armakçı aldatıcı
artur- aldanmak
asra a؛ağıda, altta
a؛sız yiyeceği olmayan, a؛sız
at ad, isim
atlıg atlı, süvari
ay- sِylemek, demek
azkıٌa azıcık
azu acaba
B
balık ؛ehir
bar var, mevcut
bar- varmak, gitmek
ba؛lıg ba؛ı olan, ba؛lı
bay zengin
baz bağımlı, tâbi
beg bey
beglik bey olacak, bey olmaya lâyık
ben ben, 1. tekil ki؛i zamiri
(kar؛ıla؛tır men)
beŋgü ebedî, sonsuz
ber- vermek (kar؛ıla؛tır bir-)
bıŋ bin, (1000)
bilig bilgi
biligsiz bilgisiz
biŋ bin, 1000 (kr؛. bıŋ)
bir- vermek
birdin güney, güneyde
biriki birle؛ik
bir(i)ye güneyde
bi؛ük be؛ik, aynı be؛ikte yatan, akraba
bod boy, kabile
bodun halk, millet
boguz boğaz
bol- olmak
bo؛gur ِğretmek, akıl vermek
bِri kurt
buçegü bu üçü birlikte
(< bu üçegü)
buka boğa
buluŋ taraf
buŋ bun, sıkıntı
buŋsuz bunsuz, sıkıntısız
buyruk kumandan
buz- bozmak, bozguna uğratmak
ا
çabı؛ kumandan
çıgaٌ fakir, yoksul
E
eçi ağabey, büyük erkek karde؛
eçü ata, ecdat
edgü iyi
edgüti iyice
eki otuz yirmi iki, (22)
eki yigirmi on iki, (12)
elig elli, (50)
ellig vatanı olan, vatan sahibi
elsire- vatansız, ülkesiz kalmak
er- i- yardımcı fiili, olmak
erinç ؛üphesiz, mutlaka
e؛id- i؛itmek, dinlemek
e؛ilik hanım olmaya lâyık, hanım
olacak
I
ı orman, ağaçlık yer
ı- gِndermek
ıçgın- elden çıkarmak, bırakmak
ıd- gِndermek
ıduk kutsal
ıgar güçlü, kudretli
(< Sogdça igar)
İ
içger- bağımlı kılmak
içik- bağımlı olmak
içre içte, içerde
idi hiç, asla
igid yalan
igid- besleyip doyurmak
il memleket, ülke, vatan, il
ilgerü ileri
ille- vatan haline getirmek
illig vatan sahibi, illi
ini(y) küçük erkek karde؛
i؛giti ipek, ipekli kuma؛
it- düzene sokmak, düzenlemek
itin- düzenlemek
K
kabı؛- kavu؛mak
kagan kağan, han, hükümdar
kaganla- kağan yapmak
kaganlıg kağan sahibi, kağanlı
kagansıra- kağansız kalmak
kalıŋ haraç, bac
kamag bütün, hep
kan han, hükümdar
kaŋ baba
kanlan han sahibi olmak
katıgdı sağlamca
katun hatun, kadın
kazgan- kazanmak
keç- geçmek
kel- gelmek
kergek gerek; yok
keyik yaban hayvanı
kıd- kıymak, acımak
kılın- yapılmak, doğmak, yaratılmak
kı؛- kılmak, yapmak
kiçig az, pek az, küçük
kik؛ür- birbirine dü؛ürmek, arayı açmak
kisre sonra
kod- koymak, bırakmak
koٌ koyun
kon- konmak, yerle؛mek
kontur yerle؛tirmek
kِlek küçük gِl, gِlcük
kِŋül gِnül
kِr- (I) gِrmek
kِr- (II) tâbi olmak, bağımlı olmak
kِtür- kaldırmak, yükseltmek
kubran- toplanmak, bir araya gelmek
kubrat- bir araya getirmek, derleyip
toplamak
kulad- kul olmak
kurıdın batıda
kurya batıda
kut baht, talih
kutay ipekli kuma؛, atlas kuma؛
kuz kuzey
kü ؛an, ؛ِhret, haber
küç güç, kuvvet
külüg ؛anlı ؛ِhretli
kümü؛ gümü؛
kün güne؛, gün
küŋed- cariye olmak
küntüz gündüz
küreg kaçak
kürlüg aldatıcı
M
men ben (kr؛. ben)
N
neŋ hiç, hiç de
O
oçuk ocak
oglan çocuk, evlat
oksuz ِrgütsüz
olur- (tahta) oturmak, oturmak
ortu orta
ot ate؛
ض
ِ- dü؛ünmek
ِd zaman
ِg anne
ِk peki؛tirme edatı (kalın ünlüyle
sonlanan sِzlerden sonra ok)
ِlür- ِldürmek
ِŋdün doğu, doğudan
ِŋre doğu, doğuda
ِtün- arz etmek, rica etmek
ِtünç rica, maruzat
ِz kendi, ِz
S
sab sِz, haber
sakın- dü؛ünmek
sayu her
sekiz yegirmi on sekiz, (18)
semiz semiz, ؛i؛man, toplu
seŋün (< اin.) General
sıgıtçı ağlayıcı, yasçı
sıgta- ağlamak, gِz ya؛ı dِkmek
sِkür- çِktürmek, diz çِktürmek
sub su
sü asker, ordu
süçig tatlı
süle- asker sevk etmek, sefer etmek
süŋü؛- sava؛mak
ھ
؛ad yüksek bir unvan
T
tabı؛gan tav؛an
tagık- dağa çıkmak
taluy deniz
ta؛ (I) dı؛, dı؛arı
ta؛ (II) ta؛; mezar ta؛ı
ta؛ık- dı؛arı çıkmak; isyan etmek, ba؛
kaldırmak
ta؛ra dı؛arı
te- demek
teblig aldatıcı, hilekâr
teg gibi
teg- hücum etmek, saldırmak
tegi kadar
tegre çevre, çepeçevre
teŋri Tanrı
tıŋla- dinlemek
tir- ya؛amak
tirgür- ya؛atmak, canlandırmak
tiril- toplanmak
tirki؛ kervan, kafile
tizlig dizli (mec. dirençli, inatçı)
to- doymak
tod- doymak
topul- delmek
tor- açlıktan ِlmek
toruk zayıf, cılız
tِpü tepe
tِrü tِre, yasa
tug- doğmak
tüketi ba؛tan sona, tamamıyla
tümen on bin, (10000)
tün gece
tüz barı؛ık, uyumlu
tüzsüz uyumsuz
tüzül- anla؛mak, sulh olmak
U
u- mümkün olmak, muktedir
olmak
uçuz kolay
udı- uyumak
uduz- sevk etmek
ugu؛ soy-sop, kabile, kavim
ulayu ِnce; ve
ulug ulu; lider
ur- vurarak yazmak
urı erkek
urugsırat- nesilsiz, çocuksuz bırakmak
ـ
üçün için
ügüz ırmak
ükü؛ çok
ülüg bِlük, kısım
üz- kırmak, kesmek, koparmak
üze üzerine, üzerinde
Y
yabgu yüksek bir unvan
yablak kِtü, fena
yadag yaya, piyade
yagı dü؛man
yen yan, taraf; -a doğru (kr؛. yan)
yeti yegirmi on yedi, (17)
yeti yüz yedi yüz, (700)
yılkı at sürüsü
yır(ı)ya kuzeyde
yırdın kuzey, kuzeyde
yı؛ yayla, dağ
yi- yemek (kr؛. ye-)
yig daha iyi, yeğ
yit- kaybolmak, yitmek
yitür- yitirmek, kaybetmek
yim؛ak yumu؛ak
yagız kara
yaguk yakın
yagut- yakla؛tırmak
yalaŋ çıplak
yan yan, taraf
yaٌ- yaymak, bozguna uğratmak
yana yine, yeniden
yaŋıl- yanılmak, hata etmek
yaratun- kendini yaratmak; ِrgütlenmek
yarlıka buyurmak
yazı yazı, ova
yegirmi yirmi
yeme yine, da/de
yinçge ince
yogçı yuğ tِreni yapan, yasçı
yogla- yuğ (cenaze) tِreni yapmak
yogur- (ırmak) geçmek
yoŋa؛ur- kar؛ılıklı olarak birbirini
kı؛kırtmak
yorı- yürümek, ilerlemek
yorıt- yürütmek
yutuz e؛, zevce
yuyka yufka, ince
yügerü yukarı, yukarıya
yüküntür- secde ettirmek, ba؛ eğdirmek
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,417
Mesajlar
134,315
Kullanıcılar
90,724
Son üye
Glassdfl
Üst