Aöf Türk Anayasa Hukuku Ders Notları 1.Ünite

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf Türk Anayasa Hukuku Ders Notları 1.Ünite


Hukuk: Toplum hayatını düzenleyen kurallar bütünü (ihlal durumunda devlet otoritesi tarafından yaptırım uygulanır)

Anayasa devlet faaliyetlerini düzenleyen yasa metni.Devletin oluşum biçimini düzenler.
Hem devleti hem bireyi kapsar.

Devletle birey ilişkilerini hukuk kurallarına bağlı olarak düzenler


Pozitif Hukuk: Yürürlükteki Hukuk kuralları

Anayasa Üstünlüğü Kurallari diğer hukuk kurallarının anayasa metnine uygun olması kuralıdır.(1982 anayasası 11.mad.) Anayasa mahkemeleri bunu denetler.

Anayasal Yönetim:Fransız ihtilalinde ortaya çıkmaya başladı.

Mutlak Monarşi: Bir kişinin devlet otoritesi olması. Tüm kuvvetlerin tek elde olması.(eski düşünceye göre kral tanrının temsilcisi bu yüzden yetkiler sınırsız.
Teba bu yetkilere uymak zorunda olan kralın yönetimi altındaki halk.)

18.yy. Anayasacılık hareketleri:Amerika’da İngiliz kolonileri anayasal yönetimlerin temelini attı.İlk Virginia sonra da diğer koloniler bağımsızlık bildirgelerini yayınladılar.
O zamanlar Hukuk ta fransızcanın daha etkili olması sebebiyle Fransız ihtilalinin etkileri daha geniş ve daha hızlı göstermiş oldu.

Meşruti Monarşievlet yetkileri anayasaca düzenli.Parlamentoda da aristokratlar yer alıyordu.

Osmanlı-Türk Anayasacılık hareketleri: 1839 Tanzimat Fermanı ile batıya benzer bir takım gelişmeler oldu.

-Tanzimat Fermanı: Kişinin haklarını düzenleyen bir metindir ama anayasa değildir çünkü tek taraflı bağlayıcı bir metindir.Amaç Osmanlının batının gelişmesini yakalayabilmek.

-1854 Islahat Fermanı: Anayasa değil yaptırım uygulayabilecek bir mekanizma mevcut değil.İçeriği her Osmanlı vatandaşının haklarını belirtmek
(vergi,askerlik memurluk din ırk ayrımı olmadan)

-1876 Kanun-i Esasi: Anayasa metnidir.Anayasa hareketlilikleri neticesinde olmuş olup aynı derecede değildir.

-Denetleme Mekanizması:Meclisi Umumi:

Mebuseçimlerle olurdu bu hak erkeklere tanındı Ayanadişah tarafından seçilenler.

Padişahın yasama yetkilerini sınırlayamıyor.En son yetki yine padişahta.Kanun-i Esasi’ye göre kanun tasarısı için kanun tasarısı için padişaha danışılır.
İzin verirse bu iki meclis görüşür ve padişahın onayı için tekrar padişaha gider.Onay yetkisini kullanmazsa yasama süreci tamamlanmadan sona ermiş olur.

1909 da kanun tasarısı için padişaha sorulması kaldırıldı.Padişah söz konusu yasayı onaylamazsa yasa tasarısı meclise tekrar geri dönecek ve eğer 2/3 çoğunluk
sağlanırsa tasarı padişaha tekrar gider ve onayı zorunludur.Ayrıca bu yılda padişahın parlamentoyu fesih yetkisine sınır getirildi.Meclis feshinden en geç 3 ay içinde
seçimlerin yapılması mecburidir.

1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu: (Devletin temel düzeni hakkındaki kanun)
Yürürlüğe koyan 1920 de kurulan TBMM.1921’de meclis bu metni yürürlüğe koymuştur.
Teknik anlamda anayasa değil.Sadece devletin temel idaresi hakkında maddeler içerir.

1.Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız Türk milletinindir.(geleneksel yönetim biçiminden rasyonele geçiştir) Devrimci bir ilke.Padişahı ve saltanatı yok sayar.

Klasik Literatüre göre Hükümet Sistemlerinin Tasnifi:

-Devlet Yetkilerinin hangi makamlarda olduğu
-Farklı organların karşılıklı olarak birbiri üzerinde sahip olduğu yetkiye göre

Kuvvetler Birliği:Yasma ve yürütmenin aynı organın elinde olduğu sistem

-Yasama ve yürütme organları yürütme organında olan sistemler(monarşi,diktatörlük)
-Yasama ve yürütme yasama organında olabilir.(meclis hükümeti sistemi)

1921 anayasası 8.maddesine göre TBMM icra vekillerini(bakanlar kurulu) seçme ve görevine son verme yetkisine sahiptir.Fakat bakanlar kurulu meclisi feshedemez.
Aynı anayasada bir devlet başkanlığı müessesi yoktur.Bu sistem İsviçre de halen geçerlidir.

Kuvvetler Ayrılığı: Yasama ve yürütme organları ayrıdır.Bu sistem 2’ye ayrılır
-Başkanlık :Yasama ve yürütme sert ve kesin olarak ayrı.
-Parlamenter: Yasama ve yürütme yumuşak ve esnek olarak birbirinden ayrı.

Başkanlık Sistemi: Yasama yetkisi “kongre” denilen organdadır.Yürütme yetkisi ise başkana aittir.Başkan, “yasama organı” kongreyi feshedemez aynı şekilde kongrede başkanı feshedemez.Sadece başkanın ağır bir suç işlemesiyle başkan feshedilebilir(impeechment)
Başkan halk tarafından seçilir(oylama ile yada dolaylı olarak halkın seçiciler kurulunu seçmesi ve bu kurulun da başkanı seçmesi gibi).Aynı zamanda halk kongre üyelerini de seçer
ve bu kişiler de yasama yetkisini kullanırlar.

Organların kesin ve sert biçiminde ayrı olduklarının belirtileri:
-Başkan ve kongre ayrı ayrı seçiliyor
-Karşılıklı fesih yetkileri yok.

Başkan bir takım yardımcılar kullanır.Fakat parlamentodakilerden farklı.Başkan mutlak yürütme yetkisine sahip.Ayrıca bu yardımcı kişiler yürütme yetkisinde başkanla eşit statüde değiller.Sadece danışman pozisyonundalar.Bu sistemde yürütme monist bir karakterde.Başkan için güven oyu söz konusu değildir.Kongrenin belirlediği süre zarfında yürütme
yetkisini kullanır.

Parlamenter Sistem(Kuvvet Ayrılığı):Yasma yürütme farklı organda.Yürütme yetkisi devlet başkanı ve bakanlar kurulunda.Yasama yetkisi ise meclis (parlamentoda).
Yasama organı halk tarafından seçilir.Bu organda salt çoğunluğa sahip olan bakanlar kurulunu da oluşturmaya yetkili olur.Bu sistemde yürütme düalist bir karakterdedir.
Yasama ve yürütme karşılıklı olarak hukuki haklara sahiptir.

Çoğunluk alan parti başkanı bakanlar kurulu listesini devlet başkanına sunar onay alırsa parlamentodan güvenoyu alması gerekir.Alamazsa hukuki varlığı sona erir.
Eğer seçimlerde çoğunluk sağlanmazsa koalisyon hükümeti kurulabilir. Hükümet faaliyetleri sırasınca bu güvenoyunu koruması gerekir.
Eğer kaybederse “gensoru” mekanizması ile hükümetin hukuki varlığı sona erdirilebilir.Buna ek olarak bu mekanizma tek bir bakan ya da milletvekiline de verilebilir.
Bu yasama organının yürütme organını durdurabilecek bir mekanizmadır.Klasik parlamenter sistemlerde başkanın meclisi fesih yetkisi vardır fakat sınırsız değildir belirli kuralları vardır.
1961 anayasası 108.mad. ile 1982 116.mad. ‘si cumhurbaşkanına meclis seçimlerini yenileme yetkisi vermiştir.
Meclis seçimlerinin yenilenmesinde hukuki varlık sona ermez yeni genel seçimin yapılması ve bunun yürürlüğe girmesine kadar eski yasama organı görevini

sürdürür.Meclis feshinde ise yasama yetkileri o anda biter.1982 anayasası fesih yetkisi değil de seçimlerin yenilenmesi yetkisini tanımıştır sebebi ise ülkenin meclissiz kalmaması.
Çoğunluğa sahip hükümet anayasada öngörülen tarih öncesi bir tarihte erken seçim kararına varabilir.Anayasaya göre meclisin görev süresi 5 yıldır.
Fakat bu süreden önce bu görev sona erebilir.Bu süre sabit bir süre değildir.Gensoru ile bu süre kısa olabilir.Erken seçimin ise çeşitli sebepleri olabilir.
Mevcut hükümet ileriyi düşünerek kendine uygun bir zamanda erken seçim yaptırabilir.82 den beri hep erken seçim yapıldı.
Ve hiç meclis seçimlerinin yenilenme yetkisi kullanılmadı.Yürütme yetkisi devlet başkanı ve bakanlar kurulu arasında kullanılır.
Parlamenter sistemlerde devlet başkanının yetkisi semboliktir.Bu sistemlerde bakanlar kurulu hukuki ve siyasi açıdan sorumludur.

*Yetkiler ve sorumlulukların birbirine paralel olması gerekir*

Karşı İmza:Cumhurbaşkanları icrai alanlarda gerçek yetkilere sahip değillerdir.Başkanın eylemleri semboliklerdir.
Başkanlar tek başlarına yürütme yetkileri yoktur bunun için bakanlar kurulu ve başbakanın imzası gerekir (counter signature)

Yetkileri Ör:Bakanlar kurulunu toplantıya çağırmak
Kanun imzalamak
Yasama yılı başında konuşma yapmak

Yarı Başkanlık Sistemleri: (kuvvetler ayrılığı)Karma melez niteliktedir.Yürütme cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna ait,yasama ise parlamentoya aittir.
Başkan halk tarafından seçilir.Bu başkanlar sembolik değil icrai yetkilerle donanmıştır.Bu yetkileri bakanlar kurulu ile paylaşır.
Halk iki ayrı seçimle başkanı ve parlamentoyu seçer.İki ayrı seçim olur.
Parlamento genel seçimleri sonucunda çoğunluktaki parti hükümeti kurar çoğunlukta değilse koalisyonla hükümeti kurabilir.
Yasama ve yürütmenin yetkileri parlamenter sistemdeki gibidir.Aynı şekilde güvenoyu vardır.
Hükümet görevi süresince yine bu güvenoyunu korumak zorundadır.Cumhur başkanının meclisi fesih yetkisi vardır
.Bu sınırlı değil başkan dilediği zaman fesih yetkisini kullanabilir.
1923 de yapılan değişikliklerle rejimin adı cumhuriyet oldu.
Cumhurbaşkanlığının adı kondu.Hükümetin oluşum prosedürü de değişti.
CB. meclis üyeleri arasından başbakanı seçer başbakan da bakanlar kurulunu seçer onaylanmasından sonra yürürlüğe girmiş olur.

1924 Anayasası:

4.Madde: Egemenlik yetkisi Türk milleti adına TBMM’ye devirli.
5.Madde: Meclis Hükümeti sistemini uygular
7.Madde: Yasama organı üstün yetkilere sahiptir.Yürütmeyi denetleyebilir.
6.Madde: Meclis yasa yetkilerini kendi kullanır.
7.Madde 1.Fıkra Yürütme yetkisini Cb. Bakanlar kurulu tarafından kullanır.
24-60 arasında da meclis yürütme yetkisini kullanmaya teşebbüs etmedi.
39.Madde: Karşı imza ilkesi (CB.’nin kararları,eylemleri i ve işlemleri başbakan ve bakanlar kurulunca imzalanır.
44-46.Maddeler: Bugünkü başbakan ve bakan seçimleri ve bakanların sorumlulukları
(“kolektif” tüm bakanların parlamentoya olan sorumlulukları bireysel sorumluluk ise her bakanın kendi işine olan sorumluluğu.)

Başka bir özellik ise sert olması ve anayasanın üstünlüğüne önem veriyor olmasıdır.(Anayasa hükümlerinin değiştirilmesi veya
kaldırılması eğer normal yasalardan ve adi kanunlardan daha zorsa bu anayasa serttir.)

82 anayasasına göre bir milletvekili tek başına kanun değişikliği tasarısı verebilir fakat anaysa değişikliği için meclisin 1/3 !inin imza vermesi gerekir.

102.Madde: Anayasa değişiklik teklifi.
-Tam üye sayısının üçte birinin imzası
-Tam sayının 2/3 kabul oyu
-1.Maddenin değişmesi için tasarı bile verilemez.

103.Madde:Anayasa üstünlüğü ilkesine yer verir.Hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz.Aykırı bir hüküm olursa anayasa mahkemesi tarafından iptal olur.

Bu anayasa çağdaşlaşmanın olması için laikliğin gerekli olduğunu vurguluyordu.
Laiklik ve çağdaşlaşma yolunda önemli adımların bulunuyor olmasına rağmen bu anayasada 2.maddede dinin İslam olduğu ifade edilmiştir
.Ayrıca 26.maddeye göre meclis ahkam-ı şer’iyye ‘nin temizi ile hükümlüdür.1961 anayasasında bu hükümler kalkmıştır.

1924 anayasası tüm insan haklarına değil de klasik haklar denilen hükümlere yer vermiştir.Sosyal haklar yoktu.
Ayrıca bu varolan klasik hakların da nasıl kullanılacağı da ayrıntısıyla söz edilmemiş sadece adı belli.

Negatif statü hakları(klasik): Yaşama,dilekçe
Pozitif statü hakları (sosyal): Eğitim,sağlık.

1924 anayasası özü itibariyle çoğunlukçu (majoritarian) bir karakterde.

Çoğunlukçu Demokrasi(majoritarian):Belli bir zaman dilimindeki hakim aritmetik anlamdaki çoğunluk mutlak ve sınırsızdır.
Rousseau bunu varsayımlarla açıklamıştır.Bu görüş Fransız Rousseau’nundur.
Ona göre genel irade (Bir toplumun tümünün iradesi) mutlak ve şaşmazdır ayrıca sınırsız yetkilere sahiptir.Genel irade her zaman kamu iyiliğine önem verir.

1924 anayasası bu sistemi benimsemiştir.sayısal çoğunluğun iradesini sınırlayacak herhangi bir mekanizma yoktur.
Bu düzende azınlık haklarını savunacak hiçbir şey yok.
Ayrıca bu sistemde iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkileri düzenleyecek herhangi bir mekanizma da söz konusu değil.
Bu anayasa sistemi çeşitli anti-demokratik hareketlere yol açtığı için 27 mayıs.
1960 ta darbeyle sona erdirildi.
1924’te bu sistemin kabul edilmesinin sebebi o zamanlar siyasal hayatın Fransız kamu hukukundan etkilenmiş olmasıydı.
Ve bu Fransız hukuku Rousseaucudur bu sebeple Türkiye’de bu sistemi benimser.
O zamanlar rejim için tek tehlikenin saltanat olduğu düşünülüyordu.Milletin temsilcilerinin sorun olabileceği düşünülmüyordu.
Ayrıca bu sistem devrimlere daha elverişliydi.Bu sebeplerden dolayı kabul edildi.1924 anayasasının 102 maddesi bu anayasanın sert olduğunun belirtisidir.
Ayrıca anayasa üstünlüğü ilkesi de benimsenmiştir.

1960 darbesiyle yeni bir dönem başlamıştır.
Yasama ve yürütmenin nasıl uygulanacağı Milli Birlik Konseyinin yayınladığı 1.no’lu geçici anayasa ile belirlenmiştir.
Buna göre yasama yetkisi MBK’de.Yürütme yetkisi bakanlar kurulu eliyle kullanılacak.
Bu bakanlar kurulunun tayin yetkisi MBK başkanı Cemal Gürsel’e ait.ayrıca Cemal Gürsel aynı zamanda MBK,başkomutan başbakan,devlet başkanı sıfatlarına sahip.

Prof. Dr. Sıdık Sami Onar başkanlığındaki İstanbul Konseyine yeni bir anayasa oluşturma yetkisi verildi.
Fakat hazırladıkları taslak yoğun tepkiler aldı
.Çünkü milletin temsilcilerinin yetkileri olabildiğine kısıtlanmıştı.(tepki mantığı :her anayasa bir öncekine tepki niteliği taşır.)
Kurucu Meclis yasama meclislerinden farklıdır.
Kurucu meclis bir ülkede yeni bir anayasa düzeni yapmaya yetkili bir meclis ve hiçbir hukuk kuralı kurucu meclisi sınırlayamaz.
Bir ülkenin anayasal düzenini baştanbaşa değiştirme hakkına sahip olan meclistir.
Yetkileri sınırsız fakat istediği anayasal düzeni getiremez.Hukuksal yaptırımı yoktur ama sosyolojik anlamda sınırlıdır.
Yeni anayasayı oluşturmak için kurulan kurucu meclis iki meclisten oluşur.
1.’si MBK’den oluşur diğeri ise temsilciler meclisi (seçmen iradesiyle oluşur)
Mecliste o tarihte yer alan partilerin temsilcilerinden oluşur.(CHP;CKMP).İki dereceli seçime benzer bir seçimle kuruldu.
Kısa sürede 61 anayasasını hazırlamış ve 9 Temmuz 1961’de halk tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir.Ve ardından seçimlerle yönetim sivillere terkedilmiştir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst