Sosyal Psikoloji -1- 2. Ünite Ders Özeti

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sosyal Psikoloji -1- 2. Ünite Ders Özeti

Sosyal Algi:İzlenim Oluşturma
SiKOLOJi-İ
İZLENiM OLUŞTURMANİN BİREY YAŞAMİNDAKİ YERi
izlenim oluşturma bir kişiyle kurulan iletişim süresince algilanan özelliklerin değerlendirilerek o kişi hakkinda bir fikir oluşturma sürecidir.Kişileri; onlara ilişkin algi ya da izlenimimizi esas alarak farklilaştirir, ilişkilerimizi ve davranişlarimizi ona göre ayarlariz.
iZLENiM OLUŞTURMANİN TEMEL iLKELERi
izlenim oluşturma sosyal alginin ilk basamağidir. İzlenim oluşturmada alti genel ilkenin etkili olduğu saptanmiştir Bu ilkeler aşağida kisaca açiklanmiştir:
• izlenimler çok az bilgiye dayali ve çok çabuk bir şekilde oluşturulur. • Biz karşimizdakinin en çarpici özellikleri ile onu başkalarindan ayiran-farkli kilan özelliklerini kullanarak izlenim oluşturmaktayiz. • Bir davraniştan anlam çikarirken-bir davranişi yorumlarken; o davranişin yapildiği koşullari esas aliriz. Bağlamindan soyutlanmiş değerlendirmelerde bulunmayiz. • insanlari tek tek değil, belli gruplarin üyeleri olarak görme eğilimindeyiz. Dolayisiyla algiladiğimiz şeyleri (insanlari, olaylari, durumlari vb) önce belli siniflarin-gruplarin içine yerleştirerek algilariz. Sözgelimi hastanede beyaz önlük giymiş birisini doktor olarak düşünürüz.
• insanlarin davranişlarini yorumlarken, önceki bilgilerimizi kullaniriz. Bir öğretmenin davranişini yorumlarken öğretmenlerle ilgili olarak sahip olduğumuz eski bilgilerimizi kullaniriz.
• Bizim kendi ihtiyaç ve amaçlarimiz, algilamalarimizi etkilemektedir. Sözgelimi bir daha karşilaşmayacağimiz birini algilamamiz, hep birlikte olacağimiz birisini -diyelim ki oda arkadaşimizi- algilamamizdan farkli olacaktir.
iZLENiM OLUŞTURMADA KULLANİLAN BiLGiLER
İzlenim oluştururken kullanilan bilgi kaynaklari şunlardır.
Roller
Bir insana ilişkin izlenim oluşturma sürecinde rol şemalarinin önemli bir yeri vardir. Rol şemasi, belirli rolleri olan insanlar (doktor,profesör, öğrenci, muhasebeci vb.) hakkinda sahip olduğumuz peşin hükümler anlamina gelmektedir.
Ayirici Özellikler
Ayirici özellikten kastimiz, kişide ilk bakişta göze çarpan özellik ya da özelliklerdir. Bu görsel ayiricilik ya da dikkat çekici durumlar izlenim edinmede son derece etkilidirler.
Acaba bir ipucunu, bir durumu ayirici-çarpici kilan nedir? Bu alanda yapilan araştirmalar parlaklik, boyut (çok büyük ya da çok küçük olma), genelden farkli olma, hareket, gürültülü olma ya da yeni olma dikkat çekmede etkili olmaktadir.
Genel bir ilke olarak şu söylenebilir: Herhangi bir durumda ya da ortamda alişilmamiş, farkli bir hareket, onu daha çarpici-dikkat çekici yapar. Ayirici özelliğin izlenim edinmedeki belli başli etkileri şunlardir. Birincisi, ayirici özellikler daha çok dikkat çeker. ikincisi, ayirici özelliğe sahip insanlar, bulunulan toplumsal bağlam üzerinde daha etkili bireyler olarak algilanirlar. Dolayisiyla nedensellik algilarimizi etkilemektedir. Bir üçüncü etkisi, bireydeki ayirici özellik bir sosyal grubun özelliği ise, grubun öteki bütün özellikleri o kişiye atfedilir.
Davranişlardan Kişilik Özelliklerini Çikarsama
Karşilaştiğiniz bir kişinin görünüş, davraniş, hatta mimik ve jestleri gibi gözlenebilir özelliklerinden; hizla, onun nasil bir insan olduğuna yani kişilik özelliklerine ilişkin çikarimlarda bulunmaya yöneliriz.
Kişilik özelliği çikarsamalarinda başlica iki boyut öne çikarilir. Birincisi görev ilişkili ya da entelektüel düzey; ikincisi toplumsal niteliklerdir. Kişilik özelliği çikarsamalari, kişiyle ilgili son derece sinirli bilgiyle ve hemencecik; neredeyse kendiliğinden yapilir.
Gruplama (Siniflara Ayirma)
Cinsiyet, irk ve toplumsal sinif gibi gruplara ayirma da algilamamizi etkiler. Biz insanlari en genel anlamda, görünüşteki doğal benzerliklere göre siniflara ayiririz. Siniflara ayirma veya gruplama işlemi çok hizli ve otomatiktir; ne zaman alir, ne de düşünce gerektirir.
Siniflama ya da gruplamanin sonuçlari nelerdir? Bir bireyin belli bir grubun üyesi olduğunu bildiğimizde; onunla ilgili yargilarimizda, kategoriye ait şemalarimizi kullaniriz. insanlari belli siniflara-gruplara yerleştirdiğimizde, ilgili bilgileri işleme hizi da artmaktadir. Çünkü gruba yerleştirme; grubu temsil eden prototiple ilgili kalipyargilari harekete geçirmektedir. Bunun nedeni de grup temelli değerlendirmelerin daha yalin ve etkili olmasidir.
Bağlamin Etkisi
Toplumsal algi bağlamdan da etkilenmektedir. Bağlam etkisi iki şekilde olabilmektedir: Zitlaştirma etkisi ve benzeştirme etkisi.
Zitlaştirma etkisi, çevresel bağlam dişinda yargilar üzerindeki yanlilik etkisi anlamina gelmektedir. Örneğin araştirmalar; çok çekici bir yüz fotoğrafınin hemen sonrasinda, gösterilen daha az çekici bir yüzün; olduğundan daha az çekici olarak değerlendirildiğini göstermektedir. Bunun tersi de olabilir: Çok çirkin bir fotoğrafin hemen sonrasinda gösterilen normal güzellikte bir resim, olduğundan daha güzel olarak algilanir. Buna zitlik etkisi denilmektedir. Buna karşilik çok çekici birinin fotoğrafıyla, daha az çekici birinin fotoğrafınin birlikte gösterilmesi; az çekici olanin, olduğundan daha çekici olarak algilanmasini sağlayacaktir. Buna da benzeştirme etkisi denilmektedir.
İZLENİMLERi BÜTÜNLEŞTiRME
Biz insanlarin görünüş ve davranişlarindan; hizla onlarin kişilikleri hakkinda çikarsamalarda bulunmaya geçeriz. Bu ayri ayri çikarsamalari genel bir izlenim bütünlüğüne nasil dönüştürebiliyoruz. Aşağida bunu sağlayan mekanizmalarin neler olduğu açiklanmaktadir.
Değerlendirme
Bir insan hakkindaki ilk izlenimin en önemli ve güçlü sonucu bir değerlendirme sağlamasidir. Değerlendirmelerimiz İyilik-kötülük, sevimlilik-sevimsizlik, temizlik-pislik, incelik-kabalik nitelemeleridir.
Olumsuzluk Etkisi
izlenim oluşturmada insanlar olumsuz olarak nitelenebilecek özelliklere karşi daha duyarlidirlar. olumsuz özelliklere dayali değerlendirmelere, olumlulardan daha çok güvenilmektedir. Olumsuz özelliklerin bir başka etkisi; bütünü belirleyici olmasidir. Bir tek olumsuz özellik, bütün olumlu özelliklerin üstüne çikarak kişi hakkinda olumsuz izlenime yol açar. “Bir insanin adi çikacağina cani çiksin” özdeyişi bu gerçeğin bir ifadesidir.
Özet olarak söylemek gerekirse; olumsuz kişilik özelliği ya da özelliklerinin, birey hakkindaki genel izlenime olan etkisinin olumlu olanlardan fazla olmasina olumsuzluk etkisi denilmektedir.
Olumluluk Yanliliği
insanlar algiladiklarini yanli değerlendirirler, ancak bu yanlilik olumlu değerlendirme şeklinde olmaktadir. Demek istediğim, biz insanlari olumlu değerlendirme eğilimindeyiz. Bu olgu olumluluk yanliliği olarak isimlendirilmektedir
Duygusal Bilgi
insanlar karşilarindaki kişiye ilişkin değerlendirmelerinde onlarin duygusal durumlarindan da etkilenirler. Bir insandaki mutluluk duygu durumu, onun özellikleriyle ilgili izlenim edinmeyi kolaylaştirmaktadir
Anlam Yükleme
Bir kişi hakkinda edinilen her yeni bilgiye yüklenen anlam; o kişi hakkinda önceden bilinen bilgilere bağli olarak değişmektedir. Sözgelimi iyi-olumlu özelliklere sahip olarak tanidiğimiz birisi ile çevrede kabadayi olarak bilinen birisinin iyi birer judocu olduklarini öğrendiğimizi varsayalim. Birinci kişi için judo biliyor olmak olumu olarak değerlendirilirken, ikincisinin judo bilmesi onu daha tehlikeli kilacaği için olumsuz görülecektir.
Tutarlilik Yükleme
insanlara ilişkin algilarimizin çoğu, iyilik ya da kötülük değerlendirmelerimize dayanmaktadir. Yani insanlari önce “iyi” ve “kötü” siniflarindan birisine koymaktayiz. Bir insanin öteki bütün özelliklerine ilişkin değerlendirmelerimiz; onun hakkındaki bu “iyi” ya da “kötü” değerlendirmelerimize bağli olacaktir. iyi olarak değerlendirilenler olumlu bir çerçeveye yerleştirilir ve ona hep olumlu özellikler yüklenir.
Tersine başlangiçta olumsuz bulunan birisine de olumsuz özellikler yakiştirilir. Bu eğilim “halo etkisi” olarak isimlendirilmektedir. Buna göre eğer bir insani başlangiçta sevmişsek onu çekici, akilli, cömert, becerikli vb özelliklere sahip biri olarak varsayariz.
DAVRANİŞA NEDEN YÜKLEME
Başkalariyla ilgili olarak yaptiğimiz en önemli çikarsamalardan birisi, onlarin bazi şeyleri neden yaptiklari ya da yapmadiklariyla ilgilidir.
Yükleme Kurami (Atfetme Kurami)
Bu kuram insanlarin davranişlariyla ilgili “neden” sorusunu nasil yanitladiklarini bulmaya çalişmaktadir. Yükleme kurami Fritz Heider (1958) tarafından geliştirilmiştir. Heider’e göre, davranişin nedenleri ya çevresel ya da kişisel faktörlere yüklenebilir. Ona göre insanlarda iki güçlü güdü vardir: Birincisi dünyayla ilgili tutarli-geçerli bir anlayişa sahip olma; ikincisi, çevreyi denetim altinda tutma güdüsüdür. Bunlar çevrede olup bitenleri kestirebilme ve denetim altinda tutabilme ihtiyacindan kaynaklanmaktadir. Bir olay alişildik-beklendik şekilde ortaya çiktiğinda “neden ya da niçin öyle oldu” sorularini sormayiz. Burada nedensellik yüklememiz otomatik olarak işler. Ancak açikça beklenmedik-olağandişi bir durum ortaya çiktiğinda bunun nedenini bilme ihtiyaci duyariz.
Uygun Çikarsamalar Kurami
Nedensellik yükleme, insanlarin yaptiklari ya da yapmadiklari şeylerin yani davrani şlarinin nedenlerini anlamaktir. Acaba hangi koşullarda yapilanlar bir insanin kişilik özelliklerini gösterebilir? Bir başka şekilde söylersek; hangi koşullar altinda ortaya çikan davranişlar kişilik özelliklerinin göstergesi olabilir? insanin gösterdiği bir davranişin o anki koşullar nedeniyle mi yoksa kişilik özelliklerinden mi kaynaklandiğini
açiklayan bir kuram “Uygun Çikarsamalar Kurami”dir. Bu kurama göre davranişin gerçekleştiği bağlama bakmak gerekmektedir. Bu bağlamda kullanilan ölçütlerden birisi toplumsal onaylanabilirlik ya da beğenirlik derecesidir
Eğilimleri çikarsamadaki bir başka ölçüt; kişin yaptiği bir davranişi özgür iradesiyle mi yoksa durumsal baskilar nedeniyle mi yaptiğini bilmektir. Özgür iradeyle yapilan bir davraniş, kişi hakkinda daha çok bilgi vericidir.
Yapilan bir davranişin yapanin kişilik özelliklerinin bir sonucu olup olmadiğini çikarsamada kullanilan bir başka ölçüt; davranişin, kişinin toplumsal rolünün bir parçasi olup olmadiğini bilmektir. Bir polisin sokaktaki kavgayi ayirmak için müdahale etmesi onun görevi gereğidir. Ama sokaktan geçen biri bu müdahaleyi yapmaya çaliştiğinda onun yardimsever olduğunu çikarsariz. Sonuç olarak başkalarinin davranişlarinin altindaki güdüyü çikarsamaya çalişirken; önceden var olan beklentilerimizi kullaniriz.
Birlikte Değişim Kurami
Bir şeyin bir davranişin nedeni olabilmesi için; davraniş olurken olmasi, o davraniş olmadiğinda da olmamasi gerekir. Birlikte değişim kuramina göre; nedensellik yüklemelerinde bulunurken, üç tür bilgiden yararlanilmaktadir. Bu bilgiler “tutarlilik bilgisi”, “belirginlik bilgisi” ve “yayginlik bilgisi”dir.
Tutarlilik bilgisi, davraniş zaman içersinde ve farkli koşullarda değişiyor mu? Yağiz’in öğretmeniyle ilgili düşüncelerinde; zaman içerisinde herhangi bir değişme oluyor mu yoksa hep ayni midir? Yani öğretmeni beğenmediği zamanlar da oluyor mu? Ya da beğendiği korku filmleri de var mi?
Belirginlik bilgisi, bir durum karşisinda gösterilen tepkinin o duruma mi özgü olduğuna yoksa, benzer bütün durumlarda da gösteriliyor olup olmadiğina bakilir. Yağiz; öğrenci olarak bütün öğretmenlerini değil de belli bir öğretmeni mi çok beğendiğini söylüyor? Ya da izlediği bu korku filmi için mi berbat diyor; yoksa korku filmlerini genel olarak mi sevmiyor?
Yayginlik bilgisi, yukaridaki öğretmen ve film örneğini kullanirsak; başkalarinin da o öğretmenle ya da o filmle ilgili değerlendirmeleri Yağiz’la benzeşiyor mu? Onlar da öğretmeni daha çok beğeniyor, filmi beğenmediklerini mi söylüyorlar?
YÜKLEME SÜRECiNDE YANLİLİKLAR
Buraya kadar yazilanlardan şöyle bir sonuç çikarilabilir: insanlar bir davranişin nedenini ya da nedenlerini açiklarken ussal ve mantikli bir süreç izlemektedirler. Yani, davranişta bulunan kişiye ve ortama-koşullara ilişkin bilgilerimizi kullanarak niçin öyle davranildiği konusunda çikarsamada da bulunuruz.
Temel Yükleme Hatasi
Bir insanin yaptiği bir davranişi; içinde bulunduğu koşullarla değil de onun genel eğilimleri ile yani kişilik özellikleri ve tutumlariyla açiklama eğilimi, temel yükleme hatasi olarak isimlendirilmektedir. Genellikle iş yoğunluğu fazla olan örgütlerde (diyelim ki tapu dairesinde ya da nüfus idaresinde) çalişan birisinden bir yardim istediğimizde; o kişi bize soğuk, asik suratli, sert görünmüşse; saygisiz, kaba biri olarak niteleriz. Hâlbuki onun böyle bir izlenim birakmasinin nedeni kişiliği değil iş koşullaridir.
Oyuncu-Gözlemci Yanliliği
Oyuncu, bir davranişta bulunan, gözlemci ise onun davranişina tanik olan kişidir. Biz, başkalarinin yaptiği hatalari onlarin içsel özellikleriyle; kendimiz ayni hatayi işlediğimizde bunu durumsal faktörlerle açiklama eğilimindeyiz. Bunun nedeni, oyuncunun yaptiği bir davraniş hakkinda gözlemciden daha fazla bilgiye sahip olmasidir. Kişi (oyuncu) kendisini daha iyi tanimaktadir. ikinci bir neden farkli bakiş açilarindan kaynaklanmaktadir. Gözlemci oyuncu ve onun davranişina odaklandiği için çevreyle ilgili koşullari -en azindan tamamini-dikkate alamamaktadir. Buna karşilik oyuncu, yaptiği davranişi değil, içinde bulunduğu koşullara (mekan, diğer insanlar, o insanlarin beklentileri vb) bakmaktadir. Bu yanliliğin etkisi; gözlemci kendisini oyuncunun yerine koyduğunda (empati yapabildiğinde) azalmaktadir.
Yanliş Yanlilik Bilgisi
insanlar herkesi kendisi gibi bilmektedirler. insanlarin kendi davraniş ve düşüncelerinin yayginliğini-paylaşildiğini abartma eğilimi yanliş yayginlik bilgisi olarak bilinmektedir. Dilimizdeki “kişiyi nasil bilirsin, kendim gibi” deyimi tam da bunu anlatmaktadir. Ya da “herkesi kendin gibi mi biliyorsun!” ifadesiyle anlatilmak istenen de budur.
Kendine Hizmet Eden Yükleme Yanliliği
Başaridan pay çikarip, başarisizliktaki sorumluluğu yadsima eğilimine, kendine hizmet eden yükleme yanliliği denilmektedir. insanlarda başariyi sahiplenme, başarisizliğin sorumluluğunu ise başkalarina yükleme eğilimi oldukça yaygindir. Örneğin öğrenciler sinavda iyi not aldiklarinda bu kendi başarilaridir; kötü not aldiklarinda ya sorular çok zordur, ya da öğretmen zayif vermiştir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst