Sosyal Güvenlik 4.Ünite Özeti

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sosyal Güvenlik 4.Ünite Özeti

SOSYAL GÜVENLiK SiSTEMLERiNiN YÖNETiMiNiN ÖNEMi VE KAPSAMI
Önemi
Sosyal güvenlik sistemlerinin yönetimi konusu ILO’nun 2001 yılındaki 89. Uluslararası Çalışma Konferansı toplantısından sonra sosyal güvenlik alanında önem verdiği konulardan birini oluşturmuştur. Bu konferansta, iyi yönetimin temel esasları belirlenmeye çalışılmış; sosyal güvenlik kurumlarının mümkün olduğu kadar düşük bir yönetim maliyeti ile sosyal tarafların yönetime katılmalarına imkân veren şeffaf ve güvenilir bir yönetim yapısına sahip olması gerektiği dile getirilmiştir.
Herkesi kapsama alma hedefi: Gerek ILO’nun Filadelfiya Bildirgesi (1944), gerekse insan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde, “sosyal güvenlik temel ve vazgeçilemez bir insan hakkı” olarak tarif edilmesine rağmen, dünyada ancak her 5 kişiden biri yeterli sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Bu oran Afrika ülkelerinde her 10 kişiden birine kadar düşebilmekte, geniş çalışan kesimleri hiçbir sosyal güvenlik koruması olmayan kayıt dışı sektörde çalışmak zorunda kalmaktadır.


Sosyal Güvenliğin Yönetimi
Sosyal diyalog ve katılımcı yönetim anlayışının güçlenmesi: ILO, sosyal güvenlik sistemlerinin başarısı bakımından; genel sosyal güvenlik politikalarının belirlenmesinden uygulanmasına kadar olan süreç içinde sosyal diyalog mekanizmalarının geliştirilerek sosyal tarafların yönetim ve karar süreçlerine katılımını desteklemektedir.

Sosyal güvenlik için ayrılan kaynaklarda üst sınıra gelinmesi:
Bu kitabın “sosyal güvenliğin iktisadi ve mali boyutu” başlıklı 6. ünitesinde iktisadi gelişme seviyesi ve sosyal güvenlik garantisinin seviyesi arasında doğrudan bir bağlantı olduğu, ülkelerin iktisadi gelişmişlik seviyesi arttıkça sosyal güvenliğe ayrılan payın da arttığı belirtilmiştir. Vatandaş (müşteri) odaklı hizmet anlayışı: Sosyal güvenlik sistemlerinin yönetim yapılarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların bir başka gerekçesini, sosyal güvenlik kurumlarının “vatandaş (müşteri) odaklı hizmet” yönündeki anlayış değişikliği oluşturmaktadır ve sosyal güvenlik kurumları kamu yönetiminde bu yeni anlayışı en iyi uygulayan öncü kurumlar olmuştur..


E-devlet anlayışının yaygınlaşması: Kamu hizmetlerinin sunumunda teknolojik gelişmelerin sağladığı haberleşme ve iletişim imkânları kullanılarak e-devlet anlayışına uygun hizmet sunum süreç ve tekniklerinin gelişmesi sosyal güvenlik kurumlarını da etkilemiştir..


Mevcut kurumların idari yapılarında değişim ihtiyacı: Sosyal sigorta programları genellikle ulusal ölçekte ve bütün çalışanları veya belirli meslek gruplarını kapsama almak için oluşturulurlar. Ancak, kayıt dışı sektörün büyümesi ve a-tipik çalışma şekillerinin yaygınlaşması tam gün, bütün ay ve yıl çalışan sanayi işçisinin sosyal güvenlik ihtiyaçlarına cevap vermeye yönelik klasik sosyal sigorta programlarının etki alanını daraltmıştır.

Özelleştirme:
Sosyal güvenliğin altın çağını sona erdiren 1970’li yılların ikinci yarısında ortaya çıkan kriz ve sonrası dönemde liberal iktisatçıların sosyal güvenlik sistemlerinin özelleştirilmesine yönelik önerileri fiili ve birkaç ülke dışında karşılık bulamamıştır. Ancak, kriz sonrası dönem başta demografik faktörler dolayısıyla mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin de yeniden yapılanması gereğini ortaya çıkarmıştır. Dünya Bankası’nın çok ayaklı sosyal güvenlik sistemleri önerisi böyle bir gelişmenin sonucu ileri sürülmüştür


Sosyal güvenlik reformları: Birçok ülkede sosyal güvenlik sistemlerinin yeniden yapılandırılması (reform yapılması, iyileştirilmesi, modernleştirilmesi) çalışmalarının bir boyutunu da sosyal güvenlik sistemlerinin yönetim yapılarının değiştirilmesine yönelik çalışmalar oluşturmaktadır.

Sosyal Güvenlikte Yönetim Başarısının Ölçülmesi ve iyi Yönetimin Unsurları
Sosyal güvenlik sistemleri ideali olan sistemlerdir. Bu ideal insanların en temel ihtiyaçlarından birini oluşturan ve temel ve vazgeçilmez bir insan hakkı olarak kabul edilen sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanmasıdır. Sosyal güvenlik sistemlerinin amaçlarını gerçekleştirmek için oluşturulan organizasyonların (kurumsal yapılanma) ve bunların yönetim yapılarının başarısı da, ülke imkânlarının elverdiği ölçüde bu amacın gerçekleştirilme derecesi ile ölçülür. Bu bakımdan;
• Herkesi sosyal güvenlik kapsamına alma; • Herkese insan haysiyetine yaraşır yeterlilikte ve süreklilikte bir sosyal koruma sağlama, • Belirlenen politika ve stratejileri gerçekleştirecek sonuçlara ulaşma hedeflerinin ne ölçüde gerçekleştirildiği sosyal güvenlik yönetimlerinin başarısının ölçülmesinde kriter olarak kullanılabilir.


Bir değerlendirme yapmak gerekirse çalışan nüfusun yaşlılık sigortası bakımından kapsama alınma oranı Dünya ortalaması olarak % 42 iken, bu oran Batı Avrupa’da % 77, Asya-Pasifik ülkelerinde % 31.9’dur . Bu kritere göre Avrupa ülkeleri sosyal güvenlik sistemleri yönetimi, Asya-Pasifik ülkelerine göre daha başarılıdır. Benzer değerlendirme ülkeler bazında da yapılabilir. Nitekim, emeklilik yaşına gelenlerden emekli aylığı almaya hak kazananların oranının % 100 olduğu Danimarka, Fransa, Almanya gibi ülkelerin sosyal güvenlik yönetimi, bu oranın % 74 olduğu ABD, % 90 olduğu Kanada, % 76 olduğu izlanda gibi ülkelere göre başarılı, % 19 olduğu Meksika ve % 10 olduğu Senegal’den ise çok daha başarılıdır.
sosyal güvenlik programlarının yönetim başarısı veya iyi yönetimin unsurları (göstergeleri) aşağıdaki başlıklarda belirtilen somut hususlar dikkate alınarak değerlendirilebilir :


Stratejik ve makro politika sorunlarının belirlenmesi ile ilgili olarak
• Ülkenin mali imkânları ile sosyal koruma ihtiyacını dengeleyecek politikaların geliştirilmesi (ayağını yorganına göre uzatma), • Kapsamı genişleten ve yeterli koruma sağlayan dengeli bir ulusal sosyal güvenlik politikası belirleyerek arzu edildiği şekilde gelirin yeniden dağılımının sağlanması, • Belirlenen sosyal güvenlik politikaları ve bunlardaki değişiklikleri hayata geçirecek yasal mevzuatın oluşturulması.


Kurumsal düzenlemelerle ilgili olarak
• Amaca uygun kurumsal yapılanma ve organizasyonu gerçekleştirmek, • Prim ödeyenler ve aylık alanların karar alma süreçlerine katılımına ve denetimine imkan verecek bir yönetim yapısı oluşturmak, • Kaynakların yönetimi ve tahsisini denetleyen mali denetim mekanizmaları oluşturmak.
idari işlemlerle ilgili olarak


• Gelir ve aylıkların kesintisiz olarak ödenebilmesi için primlerin etkin şekilde toplanması, muhasebe kayıtlarının güvenilir şekilde yapılması, • Hizmet standartlarında bir düşmeye yol açmadan idari işlemlerin en düşük yönetim masrafıyla yapılması, • Prim ödeyenlerin ve aylık alanların hakları ve yükümlülükleri hakkında bilgilendirilmesi, • Kurumların yönetim performanslarının izlenmesi ve iyileştirme tedbirlerinin alınması.


Bütün ülkeyi kapsamına almaya yönelik, millî sosyal güvenlik sistemini oluşturan kamu sosyal güvenlik sistemleri;
• Primli rejimler olarak adlandırılan sosyal sigortalar, • Primsiz rejimler olarak adlandırılan sosyal yardımlar ve hizmetler programları başlıkları altında iki ana grupta toplanmakta ve sosyal güvenliğin yönetim sorunu da bu iki program grubu bakımından irdelenmektedir


Bu ikili yapıya bireylerin, toplulukların gönüllülük esasına dayanan tamamlayıcı sosyal güvenlik programlarını da ilave etmek mümkündür.



SOSYAL SiGORTALARIN YÖNETiMi
Genel Olarak Sosyal Sigortaların Organizasyon Yapısı
Sosyal sigortalar, bir kamu hizmeti olarak tanımlanan sosyal güvenlik hizmetini ihtiyaç sahiplerine sunmak üzere devlet tarafından ve kanunlarla kurulan kamu sosyal güvenlik kurumlarıdır. Devletle sosyal sigorta kurumlarının ilişkisi diğer kamu kurumlarından farklıdır ve devlet bu kurumların kurucusu, garantörü, gözeticisi, denetleyicisi ve sosyal taraflarından yalnızca biri olarak da kısmen yöneticisidir.
Birden fazla sosyal sigorta kurumunun olduğu ülkelerde sosyal sigorta kurumları arasındaki koordinasyon ve iş birliğini sağlamak üzere “üst kurul”, “koordinasyon kurulu” gibi çatı organizasyonlar da oluşturulabilmektedir. Üst kurullar veya çatı organizasyonların olduğu ülkelerde, ilk kurumlar sosyal sigortalarla ilgili günlük işlemlerin yürütülmesi, üst kurumlar ise sosyal sigorta kurumları arasındaki işbirliğini sağlamanın yanı sıra daha üst düzeyde bir temsile imkân veren yönetim yapılarıyla sosyal güvenlik politikalarının belirlenmesi görevlerini de üstlenen birimler olabilmektedirler.
işsizlik sigortası gibi örgütlenme bakımından özellik gösteren bir başka sosyal risk de hastalık sigortasıdır. Sosyal sigorta kurumlarının sağlık hizmetlerini kendisinin sunması (ülkemizde 2005 yılında kapatılan SSK hastaneleri gibi) veya sağlık hizmeti satın alması gibi yöntem farklılığının yanı sıra kapsama aldığı kesimler bakımından farklı bir organizasyon yapısı oluşturulabilmektedir. Bu anlamda hastalık sigortalarının kurumsal yapısı ile sağlık bakanlıkları arasında daha yakın ilişki gerektiren bir örgütlenme söz konusu olabilmektedir.


Sosyal Sigortaların Yönetimi ve Özerklik
Sosyal sigortalar, diğer kamu kurumlarından farklı olarak özerk bir idari yapıya sahip kamu kurumlarıdır. Kamunun sosyal sigorta kurumları üzerindeki yönetim yetkisi gözetim, denetim ve yönetim organlarında diğer sosyal taraflarla birlikte yer almaktır. Sosyal sigortaların yönetimine sosyal tarafların katılması ilk kuruluşunda yapılan bir tercihle gerçekleşmiştir ve özerkliği gündeme getiren de yönetim hakkının devletin yanı sıra diğer sosyal taraflarca da paylaşılmasıdır. Sosyal sigortalarda özerkliğin iki boyutu vardır: idari özerklik ve mali özerklik. idari özerklik, yönetim yetkisinin karar süreçlerine kamunun yanı sıra sosyal tarafların da katılımı ile paylaşıldığı bir durumu ifade eder. Yönetim özerkliği, kamunun yönetim sürecindeki etkinliğinin sınırlandırılması anlamına da gelir. Mali özerklik ise sosyal sigorta kurumlarının giderlerini karşılayabileceği yeterli gelir kaynaklarına (mali imkânlara) sahip olması durumudur. Genel kamu bütçesinden ayrı ve bağımsız bütçeleri vardır.
Sosyal sigortalarla doğrudan ilgili dört sosyal taraf vardır. Bunlar; devlet, işverenler, sigortalılar ile gelir ve aylık alanlardır.


idari özerklik: Yönetim ve karar organlarında kamunun yanı sıra diğer sosyal tarafların da yer alması, yönetimin kamudan bağımsız olmasıdır.


Mali Özerklik: Sosyal güvenlik kurumlarının giderlerini karşılayacak ayrı ve yeterli gelir kaynaklarına sahip olmasıdır.
Özerklik, olumlu sonuçları yanında olumsuz sonuçları da beraberinde getiren bir yönetim tekniğidir. Özerklik bir tür birlikte yönetme yöntemidir. Sosyal sigorta kurumlarının yönetiminde özerklik iki belirgin amaçla tercih edilir. Bunlar;
• Sistemin finansmanını sağlayan sosyal tarafların yönetim sürecine katılmalarını sağlamak ve • Siyasi iktidarların sosyal güvenlik kurumlarının yönetimine müdahalelerini ve etki alanlarını sınırlandırmak.


Sosyal Sigortaların Merkez ve Taşra Örgütlenmesi
Sosyal güvenlik hizmetlerinin özelliği gereği, bu hizmeti sunmak için oluşturulan sosyal sigorta kurumları hangi düzeyde (sektör, iş kolu, bütün ülke, belirli çalışan grupları veya bütün çalışan grupları için tek veya ayrı kurumlar) kurulmuş olursa olsun idari organizasyonu mutlaka merkez ve taşra örgütlenmesi şeklinde gerçekleştirilir.


Merkez Örgütleri (Birimleri)
Sosyal sigorta kurumlarının merkez örgütü, genellikle ülke başkentlerinde oluşturulur. Ancak, bunun ABD örneğinde olduğu gibi istisnaları da vardır. Sosyal sigortaların merkezi örgütlerinin isimlendirilmesi ülkeler arasında farklılık gösterebilir.
Sosyal güvenlik kurumu, sosyal sigorta kurumu, millî sigorta kurulu, millî sosyal güvenlik fonu, sosyal güvenlik sandığı gibi genel örgütlenmeler yanında millî sağlık sigortası, genel sağlık sigortası, millî işsizlik ve istihdam kurumu, işsizlik sigortası fonu gibi sigorta kollarını esas alan merkezi örgütlenmeler de söz konusu olabilir


Ülkemizde olduğu gibi işçiler için SSK, esnaf ve sanatkârlar için Bağ-Kur, memurlar için Emekli Sandığı gibi değişik isimlerle oluşturulabilir. Birçok ülkede olduğu gibi, eğer sigorta kolları esas alınarak bir örgütlenme modeli benimsenmişse, her biri ayrı sosyal sigorta kurumu niteliğinde olmak üzere yaşlılık sigortaları kurumu, işsizlik sigortası kurumu, genel sağlık sigortası kurumu gibi kendi merkez ve taşra örgütlerine sahip kurumlar da oluşturulabilir.


Taşra Örgütleri (Birimleri)
Hangi düzeyde örgütlenmiş olursa olsun sosyal sigorta kurumlarının hizmetin en uç noktasındaki taraflara ulaşımı için mutlaka taşra (yerel) hizmet birimlerine ihtiyaç vardır. Taşra birimleri en son noktada kişilere ulaştırılması gereken hizmetlerin verildiği birimlerdir.


Değişen Hizmet Anlayışı ve Taşra Hizmet Birimlerinin Artan Önemi
Sosyal sigortaların klasik işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmeye başlanması taşra örgütlerinin önemini azaltan bir etki yapacaktır ancak bir başka gelişme dolayısıyla taşra örgütlerinin önemi artacak, farklı bir yapılanma içine gireceklerdir.


Sosyal Sigortaların Yönetimi ile ilgili Diğer Hususlar
ele alınması gereken birkaç konu daha vardır. Bunlar; primlerin nasıl toplanacağı, fon varsa yönetiminin nasıl gerçekleşeceği ve şikayet, başvuru ve bilgi alma mekanizmalarının varlığı ile ilgilidir.
Sosyal sigorta kurumlarının primleri, kendi organizasyonu içinde yer alan birimler tarafından gerçekleştirilebileceği gibi, vergi toplamakla görevli kamu idaresi (vergi idaresi vb kurumlar) tarafından da gerçekleştirilebilir.

SOSYAL YARDIMLAR VE HiZMETLERiN (PRiMSiZ REJiMLERiN) YÖNETiMi
Primsiz rejimler olarak adlandırılan sosyal yardımlar ve hizmetlerin yönetimi sosyal sigortalardan çok farklıdır. Öncelikle bu harcamaların finansman ihtiyacı genel bütçe veya yerel yönetim bütçelerinden ayrılan vergi gelirleri ile karşılandığı için yönetimi sosyal sigortalardan çok farklıdır. Sosyal yardımlar ve hizmetlerin yönetiminde üç farklı boyut öne çıkar. Bunlar ;
• Sosyal yardımların kurumsal yapılanması ve organizasyonu, • Sosyal yardım ve hizmetlerin kapsamının belirlenmesi, • Sosyal yardım ve hizmetlerin finansmanı.


Kurumsal Yapılanma ve Organizasyon
Hemen hemen her ülkede sosyal yardımlar ve hizmetlerin üst örgütlenmesi bir veya birkaç bakanlık bünyesinde gerçekleştirilir. Bu bakanlıklar, çalışma hayatının diğer alanları ile ilgili çalışma, sosyal güvenlik, çalışma ve sosyal güvenlik, istihdam, sosyal işler, sosyal refah hizmetleri gibi isimlerle oluşturulan bakanlıklar olabileceği gibi yalnızca bu alanda faaliyet gösterme amacıyla kurulmuş bakanlıklar vasıtasıyla da yürütülebilir. Bizdeki uygulamasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yalnızca bu faaliyetler için oluşturulmuş bir bakanlıktır ve bu alanda farklı bakanlıklar ve birimlerce yürütülen hizmetlerin birleştirilmesi ve dağınıklığın giderilmesi amacıyla bu yöntem tercih edilmiştir.


Sosyal Yardımlar ve Hizmetlerin Kapsamı
“Sosyal sigortalardan kimler faydalanacak?” sorusunun cevabı, finansman yöntemi dolayısıyla son derecede kolaydır. Kimler prim ödedi ise ödeyenler ve yine ilgili kanunda tanımlanan prim ödeyen sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişiler (eş, çocuklar ve anne-baba) sosyal sigortaların sağladığı haklardan faydalanır. Hâlbuki sosyal yardım ve hizmetler, vergilerle finanse edildiği için vergi ödeyenlerle bu yardım ve hizmetlerden faydalanan kişiler farklıdır. Hatta, yardım ve hizmetlerden faydalananlar, hiç vergi ödemeyenlerdir. Dolayısıyla kapsamı belirleme konusunda vergi ödeme ayırıcı bir kriter olamaz.


Sosyal Yardımlar ve Hizmetlerin Finansmanı
Sosyal yardım ve hizmetler, gelir ve şirketler vergisi yoluyla doğrudan veya mal ve hizmetler üzerine konulan dolaylı vergilerle finanse edilir. Sistem vergi gelirleri ile finanse edildiği için harcamalar dağıtım esasına göre ve yıllık bütçe uygulaması içinde yapılır. Zaman zaman, özellikle sağlık harcamalarının karşılanması için tütün ve alkollü ürünler üzerine konulan özel vergilerle de finansman sağlanabilir .


Sosyal yardım ve hizmetlerin finansmanı için de tıpkı sosyal sigortalarda olduğu gibi yıllık gelir ve giderlerini dengeleyecek aktüeryal hesapların yapılması gerekir. Giderlerin, bütçeden tahsis edilen miktarı aşması hâlinde ya ödemelerde kısıntı yapılacaktır, ya da sistem sürdürülemez hâle gelecektir. Çoğunlukla yapılan, kısa dönem açıkları için bütçeden ek tahsisatlar yapılmasıdır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst