Sosyal Güvenlik 3.Ünite Özeti

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sosyal Güvenlik 3.Ünite Özeti

SOSYAL GÜVENLiK TEKNiĞi KAVRAMI
Teknik, Latince kökenli bir kelime olup; kelime anlamı usul, yordam, metot, yöntem icra yoludur. Sosyal güvenlik teknikleri, sosyal güvenlik sağlamak amacı ile kullanılan yollar yöntemlerdir.


Sosyal güvenlik tekniklerinin doğuşunda ve farklılaşmasında yeni risklerin yanı sıra bilinen risklerdeki nitelik değişikliklerinin de önemli bir rolü olmuştur. Sosyo-ekonomik gelişmeler; insan hakları anlayışının ve kapsamının gelişmesi ile sosyal güvenliğin temel ve vazgeçilemez bir insan hakkı haline gelmesi, sosyal güvenlik tekniklerini de değiştirmiş ve geliştirmiştir.


SOSYAL GÜVENLiK TEKNiKLERiNiN ÇEŞiTLERi
Başlangıçtan günümüze insanlık sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamak için çok çeşitli sosyal güvenlik teknikleri kullanmıştır. Dikkatlerden kaçmaması gereken bir konu vardır ki o da en eskiden en yeniye bütün sosyal güvenlik tekniklerinin günümüzde de kullanılmaya devam edilmekte olmasıdır.


Sosyal güvenlik tekniklerinin farklı şekillerde tasnif edilmesi, (sınıflandırılması) mümkündür. Ancak, daha anlaşılabilir olması bakımından sosyal güvenlik tekniklerini bireysel ve toplu sosyal güvenlik teknikleri olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür.


Bireysel Sosyal Güvenlik Teknikleri
Genel Olarak
Bireysel sosyal güvenlik tekniklerinin temeli tasarrufa dayanır. Birey karşılaşması mutlak ya da muhtemel olan sosyal güvenlik risklerine karşı tasarruf yapmak suretiyle tedbir almış olur. Bireysel teknikler; bireyin kapasitesi, bilgisi, idraki ve basiretine bağlı olarak sonuç veren tekniklerdir.


Ancak modern sosyal güvenlik ilkeleri dikkate alındığında iş kazası ve meslek hastalığı riskleri bakımından da hukuki sorumluluğun bir bireysel teknik olarak fazla bir anlamı olmadığı görülecektir. şöyle ki; bir iş kazası ya da meslek hastalığı durumunda işveren ister kusurlu ister kusursuz sorumlu olarak sorumluluğu ortaya çıkmış olsun sonuçta:


• Belirlenecek tazminatın sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamaya yetip yetmeyeceği
• Tazminatın hak edilip edilmeyeceğinin belirsizliği,
• Tazminatın hak edildiği durumlarda bu tazminatın alınıp alınamayacağı (özellikle iflas durumlarında),
• Ne zaman alınacağı gibi hususlardaki belirsizlikler hukuki sorumluluğun bir çözüm olup olmayacağını tartışılır hâle getirmektedir. Biz hukuki sorumluluğun bir tazmin sorumluluğu olarak belirli bir sosyal güvenlik fonksiyonunun olduğunu göz ardı etmemekle birlikte bir sosyal güvenlik tekniği olarak kabul edilemeyeceğini düşünüyoruz.


Bireysel Sosyal Güvenlik Tekniklerinin Çeşitleri
Tasarruf Tekniği
Tasarruf özünde bir fedakârlıktır. Tasarruf etmek kişinin harcanabilir gelirinin bir kısmından gelecekte karşılaşabileceği sıkıntılar ya da yapmayı düşündüğü yatırımlar nedeniyle vazgeçmesi ve harcamaması olayıdır. Bu yönü ile tasarruf bir fedakârlıktır. Kişiler türlü amaçlarla tasarruf ederler. Tasarruf sosyal güvenlik sağlamak amacı ile de kullanılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan hareketle, bireysel tasarruf tekniğinin sosyal güvenlik garantisi sağlama bakımından yeterliliğini belirleyen faktörler:
• Yeterli tasarruf yapmaya imkan verecek seviyede yüksek gelire sahip olma,
• Tehlikeler ve zararlarının farkında olma ve tasarruf etme bilincinin varlığı,
• Yeterli tasarruf yapılmasına imkân verecek kadar tehlikesiz geçen sürenin varlığı ve
• Tehlikenin şiddeti ve yol açtığı zararın büyüklüğü, olarak sıralanabilir. Sayılan bu özellikler bakımından bireysel tasarruflar her birey için sosyal güvenlik garantisi sağlamada yetersiz kaldığı için yeni tekniklere ihtiyaç duyulmuştur.


(Özel) Sigorta Tekniği
Özel sigorta bir sosyal güvenlik tekniği olarak doğmamıştır. Özel sigorta mala yönelik tehlikelere karşı bir güvenlik tekniği olarak doğmuş, ancak zaman içerisinde sosyal güvenlik alanında da bir teknik olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özel sigortanın işleyişinde temel esas şudur. Belirli bir riskle karşı karşıya olan kimseler bu riskin sonuçlarına karşı dayanışmaya girerler. Özel sigortada bu anlamda riskin sonuçlarının paylaşılması ve dağıtılması söz konusudur. Bu dayanışmayı kâr etmek amacı ile organize eden kimseye sigortacı denilir. Özel sigorta kuruluşları ile sözleşme yapan ve riskini devreden kimseler, prim öderler. Prime bir başka açıdan bakıldığı zaman bunun bir tasarruf olduğu görülür. şu hâlde özel sigorta sisteminde sigorta yaptıran kimsenin ödediği prim, onun sosyal güvenlik amacıyla yaptığı bir tasarruftur. Sigorta ve sigortalı ilişkisi çerçevesinden değerlendirildiği zaman özel sigorta da bir bireysel tasarruf sisteminden ibarettir.


Toplu Sosyal Güvenlik Teknikleri
Sosyal güvenlik ihtiyacını karşılamada bireysel tekniklerin yetersiz kalması, bireyleri ve toplumları başka teknikler aramaya yöneltmiştir. Toplu teknikler, bireylerin bir araya gelerek sosyal güvenlik sağlama amacı ile dayanışmaya gitmesi esasında doğan ve geliştirilen tekniklerdir. Adından da anlaşılacağı üzere toplu sosyal güvenlik teknikleri çok sayıda insanın yardımlaşma ve dayanışmasını gerekli kılan tekniklerdir.


Sosyal Yardımlaşma Tekniği
Sosyal yardımlaşma toplumun en küçük birimi olan aileden başlayarak çeşitli toplum seviyelerinde gerçekleştirilir. Aile, kabile, aşiret, boy, köy, hemşehrilik, aynı millet ve insanlık (Kızılay, Kızılhaç gibi kuruluşlar eli ile) seviyesinde sosyal güvenlik amaçlı yardımlaşmalar sosyal yardımlaşma olarak adlandırılır. Sosyal yardımlaşma tekniğinin ayırt edici özelliği
(i) Kişiler arası yardımlaşma tekniği olması,
(ii) Risk gerçekleştikten sonra devreye girmesi,
(iii) Kişinin talebine bağlı olması,
(iv) Yapılacak ve istenen yardımların yardım yapanın arzusuna ve yardım yapma gücüne bağlı olmasıdır.


Organize olmayan sosyal yardımlaşma çeşitli şekillerde gerçekleşir;
(i) Kişiden kişiye yardımlaşma,
(ii) Aile içi yardımlaşma,
(iii) Hemşehrilik yardımlaşmaları,
(iv) Ülke çapında yardımlaşmalardır.


Organize olmayan sosyal yardımlaşmalar:
• Sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygusu ve kültürünün zayıf veya kuvvetli olup olmamasına,
• Kişilerin hayat ve toplumun refah seviyesinin yüksek olup olmamasına,
• Yardıma muhtaç olanlarla yardım yapma gücü olanların karşılaşma şanslarına, bağlı olarak gerçekleşir. Sosyal yardımlaşma tekniğinde en önemli problem, yardıma gerçekten muhtaç olanların tespit edilmesi işlemidir.


Sosyal Yardımlaşmada Kurumlaşma Dönemi: Kurumsallaşmış Sosyal Güvenlik Teknikleri
Kurumlaşma ve Kurumlaşmanın Sağladığı Faydalar
Sosyal yardımlaşmadaki yetersizlikler insanları yeni sosyal güvenlik teknikleri arayışına itmiştir. Bu arayış sosyal yardımlaşmanın yetersizliklerini büyük ölçüde gideren kurumsallaşmış sosyal yardımlaşma tekniklerinin doğmasına yol açmıştır.
Kurumsallaşma sosyal yardımlaşma alanında birçok fayda sağlar. Kurumsallaşmanın sağladığı faydalar, bugüne kadar gelen tarihî yüzlerce yıla uzanan kurumların yaşamasını mümkün kılmıştır. Bu faydalar şu şekilde sıralanabilir:
• Kurumsallaşma yardım miktarının daha büyümesini sağlamıştır,
• Kurumsallaşma yardım yapılma zamanını kısaltmıştır,
• Kurumsallaşma yardım alanlar ile yardım yapanların karşı karşıya gelmesinin olumsuz psikolojik etkilerini azaltmıştır,
• Kurumsallaşma yardım yapmak isteyenler ile yardım alanların karşılaşmasını kolaylaştırmıştır.
• Kurumsallaşma yardımların suistimalini engellemiş, yardımların yerine ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına katkı sağlamıştır,
• Kurumsallaşma kişilerin yardım yapma ömrünün uzamasını sağlamıştır,
• Kurumsallaşma elden ele yardımların olumsuz psikolojik etkilerinin ortadan kaldırılmasına katkı sağlamıştır.


Sosyal Yardımlaşma Kurumlarının Türleri
Sosyal yardımlaşmada kurumsallaşma kendi içinde çeşitlilik göstermiştir. Bu amaçla ortaya çıkan üç kurum ya da üç teknikten söz edilebilir. Bunlar
(i) Vakıf,
(ii) Dernek ve
(iii) Sandık şeklinde ortaya çıkan kurumlardır.

Vakıflar:
Vakıflar sosyal güvenlik sağlamakta kullanılan en eski sosyal yardım kurumlarıdır. Vakıf, belli bir malın ya da paranın ayrı bir tüzel kişilik teşkil edecek biçimde sosyal yardım için tahsis edilmesi ile ortaya çıkar. Vakıf kuran kimse sosyal yardım amacıyla mal varlığından ayırdığı belirli mal ve paraları bu amaçla tahsis etmektedir .


Vakıflar sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın kurumlaşma ihtiyacını önemli ölçüde karşılayan kuruluşlardır. Vakıflar sayesinde doğrudan ve elden ele sosyal yardımlaşmanın sakıncaları önemli ölçüde azaltılabilir. Vakıf şartnamesine uygun olarak vakfı idare etmek üzere tayin olunan kimselerden oluşan kurula Mütevelli Heyeti denir.


Dernekler: Dernekler sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı kurumlaştırmada kullanılan bir başka örgütlenme biçimidir. Dernek, kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, belirli sayı da gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır. Dernekler de vakıflar gibi çok çeşitli amaçlarla kurulabilirler. Eğer dernek olarak kurulan örgüt, bir araya gelen kimselerin meydana getirdikleri mali kaynağın sosyal yardım ve sosyal güvenlik sağlamak amacı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına aracılık yaparsa bu dernekler sosyal güvenlik sağlamaya yönelik sosyal amaçlı kuruluşlar hâline gelir.


Sandıklar: Sandık, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı örgütlemekte kullanılan bir başka örgütlenme biçimidir. Sosyal yardımlaşma, bir toplu sosyal güvenlik tekniği olarak yardımlaşma sandıkları şeklinde kurumlaştırılabilmektedir. Yardım sandıkları, sandığa üye kimseler arasında yardımlaşma ve dayanışma gayeli sosyal güvenlik sağlayan örgütlenmelerdir. Sandıklar, üyelerin sandığa aylık ya da yıllık belirli bir dönem içinde yapacakları katkı paylarından oluşan fonlardan sosyal güvenlik riski ile karşılaşan üyeye yapılan maddi destek sayesinde sandık üyesine sosyal güvenlik sağlanmasını, sosyal güvenlik ihtiyacının karşılanmasını esas alan bir sistemdir. Orta Çağlarda esnaf ve sanatkârlar arasında kurulmaya başlayan yardım sandıkları, “Teavün Sandığı”, “Orta Sandıkları” ve “Mutualite” gibi adlarla, gerek Batı toplumlarında gerekse Türk toplumunda önemli bir sosyal güvenlik fonksiyonu ifa etmiş, hizmet vermiş kuruluşlardır.


Özel Sigorta Tekniği
Özel sigorta tekniği, mala yönelik risklere karşı emniyet sağlamak amacı ile uygulanmaya başlamış bir tekniktir. ilk defa deniz ticaretinde uygulamaya başlanılan bu teknik daha sonra bütün mal varlığına yönelik risklere karşı güvenlik sağlamak amacı ile kullanılır olmuştur.


Özel sigortaların sosyal güvenlik garantisi sağlama fonksiyonunu daha iyi anlamak için aynı tekniği kullanan sosyal sigortalardan farklı yönlerinin vurgulanması gerekir. Özel sigortanın ayırt edici unsurları şu şekilde sıralanabilir: Özel sigorta;
• isteğe bağlıdır,
• Kâr amacı güder,
• iflas riski vardır,
• Primli sistemdir,
• Prim ile sağlanan yardım arasında bir doğru orantı vardır ve
• Özel girişim (serbest teşebbüs) faaliyetidir.

Reasürans şirketleri adı verilen bu şirketler reasürans (re-insurance-yeniden sigortalama) yolu ile özel sigortacılığın iflas riskini önemli ölçüde azaltmışlardır . Reasürans faaliyeti gösteren şirketler ülke ile sınırlı olmaktan çıkmış ve dünya çapında reasürans faaliyeti yürüten şirketler hâline gelmiştir.


Sosyal Sigorta Tekniği
Sosyal sigorta tekniği, özel sigortanın bir türüdür. Özel sigortanın temelini oluşturan sigorta tekniği, sosyal sigortada kamu menfaatini gözeterek ve kâr amacı gütmeksizin sosyal güvenlik sağlama amacıyla kullanılmaktadır. Bu özelliği ile sosyal sigorta tekniği kamusal faaliyet niteliği kazanmaktadır.


Sosyal sigortanın temel ilkeleri;
• Zorunlu olması,
• Kamu sigortası olması,
• Primli bir sistem olması,
• Ödenen primle sağlanan yardım arasında bir bağın olmaması,
• Bütün sosyal riskleri kapsaması,
• Kâr amacı gütmemesi,
• Devletin garantisi altında olmasıdır.


Büyük Sayılar Kanunu: Tesadüfi bir değişkenin uzun vadeli kararlılığını belirleyen ihtimal teorisidir. Tesadüfi olarak gerçekleşen bir olay çok sayıda tekrar edildiği zaman şans faktörü ortadan kalkar ve her ihtimal için beklenen ortalama sonucu verir. Yazı ve tura gibi iki yüzü olan paranın çok defa atılması hâlinde her ikisinin gelme ihtimali % 50 veya çok yakın bir değerdir.


Özel sigortada sigortalının ödediği prim ile sigortanın üstlendiği risk arasında bir doğru orantı söz konusudur. Sigortaya ne kadar büyük riskinizi devir ederseniz ödemek zorunda kalacağınız prim miktarı o kadar fazla olur. Sigorta dalları açısından sosyal sigortaların kapsamı ele alındığı zaman ise öncelikle uzun vadeli malullük, yaşlılık ve ölüm riskleri kapsama alınmış; bu sigorta kollarını hastalık (sağlık) ve iş kazaları, meslek hastalığı ve işsizlik riskleri takip etmiştir.

Günümüzde sosyal sigorta programları aşağıda belirtilen 9 sosyal güvenlik riskini kapsama alan bir sosyal güvenlik tekniğidir. Bunlar (i) iş kazası, (ii) Meslek hastalığı, (iii) Hastalık, (iv) Analık, (v) Yaşlılık, (vi) Malullük, (vii) Ölüm, (viii) işsizlik ve (ix) Aile ödenekleridir. Bu listeye, 1990’lı yıllardan sonra Almanya’nın öncülük ettiği bakım sigortası da onuncu sosyal sigorta programı olarak ilave edilebilir


iktisadi gelişme seviyesi ile sigorta kollarının kapsamı arasındaki ilişki de açıkça görülebilmektedir. Nitekim malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarında bütün dünyada çalışanların % 42 ’si kapsama alınmışken, işsizlik sigortasında bu oran % 18.4 olarak çok düşük bir oranda gerçekleşmiştir. Ancak, bütün yetersizliklere rağmen, sosyal sigortalar çağdaş toplumun en geniş kapsamlı sosyal güvenlik tekniği özelliğini korumaktadır.


Sosyal Yardım Tekniği
Çağdaş sosyal güvenlik sistemlerinin en önemli tekniği sosyal sigortalar olmakla birlikte bu teknik sosyal güvenlik sistemlerinin; herkesi her tehlikeye karşı koruma kapsamına alma hedefi bakımından önemli boşluklar bırakır. Bunlar idari ve teknik boşluklardır.


Sosyal yardım tekniğinin unsurları aşağıda sıralanmaktadır.
• Muhtaçlara yönelik sosyal güvenlik sağlamada kullanılır,
• Muhtaçlık kontrolüne dayalı yardım yapılır,
• Yardımlar karşılıksız yapılır,
• Devletçe yönetilir ve denetlenir.

Sosyal yardım tekniği ile yapılan yardımlar ayni veya nakdi olabilir. Ayni yardımlar, kişilerin eğitim, sağlık, gıda ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde verilir. Nakdi (paraya çevrilerek verilen) yardımlar ise aynı tür ihtiyaçların karşılanması için para olarak verilen yardımlardır. Ayni yardımlar da nakdi yardımlar da;

• Bir defaya mahsus olarak verilen yardımlar,
• Sürekli ve periyodik olarak verilen yardımlar olmak üzere iki şekilde olabilir. Örneğin, insanların barınma ihtiyacı devam ettiği sürece kira yardımı yapılabilir.


Sosyal Hizmet Tekniği
Sosyal yardım tekniğinin unsurları aynı kalmak suretiyle yardımların hizmete dönüştürülerek yapılması “sosyal hizmet” olarak adlandırılır. Bugün gelinen noktada sosyal hizmetler sosyal yardım kavramının bir türevi olmaktan çıkmış ve neredeyse ondan bütünüyle ayrı bir sosyal güvenlik tekniği olarak gelişme göstermiştir.


Tamamlayıcı Sosyal Sigortalar
Sosyal sigorta tekniği olarak uygulamaya konulan bir başka teknik tamamlayıcı (ek, munzam, ilave) sosyal sigorta tekniğidir. Tamamlayıcı sosyal sigorta tekniği, sosyal sigorta kapsamında bulunanların ayrı bir kanunla yine zorunluluk esasına dayalı bir sigorta sistemi içine alınması ile ortaya çıkar. Munzam (ek) sosyal sigorta olarak da adlandırılan bu teknik, sosyal sigorta kapsamında olan sigortalıları zorunlu olarak ek bir sosyal sigorta kapsamına alır. Kişi bu ek sigorta sistemi için de prim öder. Sistem kanunla kurulur. Kimin hangi şartlarda sisteme gireceği ve sistemden hangi şartlarla ne gibi sosyal güvenlik haklarını alacağı kanunla belirlenir.


“Amele Birliği”dir. Ülkemizin ikinci munzam sosyal sigorta kuruluşu 1941 yılında kurulan “ilkokul Öğretmenleri Sosyal Yardım Sandığı”dır. ilkokul öğretmenlerinin sosyal güvenliğini güçlendirmek için kurulmuş bir sandıktır. Munzam sosyal sigorta kuruluşlarından üçüncüsü ise 1961 yılında kurulan “Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK)”tır. Ordu mensuplarının sosyal güvenliklerini artırmak amacıyla kurulan “ OYAK” bu üç kurum içerisinde en başarılı olanıdır.


GELENEKSEL VE ÇAĞDAŞ SOSYAL GÜVENLiK TEKNiKLERi AYIRIMI
Sosyal güvenlik, tarihi hem çok eski bir kavram hem de yeni bir kavramdır. Dar anlamda sosyal güvenlik çağdaş bir kavramdır. Aslında çağdaş sosyal güvenlik teknikleri sosyal güvenlik ihtiyacının zamanında ve daha rasyonel karşılanmasını sağlamış olduğu için çağdaş ve geleneksel sosyal güvenlik kavramları arasındaki farkın ortaya konulması; sosyal güvenlik kavramının daha iyi anlaşılmasına da katkı sağlayacaktır.


Sosyal Güvenlik Tekniklerinin Geleceği
Kullanılacak sosyal güvenlik tekniklerinin seçiminde seçici iki temel özne söz konusudur. Bunlardan birisi kişinin kendisi, diğeri ise devlettir. Kişiler kendi sosyal güvenlikleri bakımından bireysel sosyal güvenlik tekniklerinden istediğini seçme hakkını sahiptirler. Kişi yalnızca tasarruf yaparak ya da özel sigorta tekniğini kullanarak ya da isteğe bağlı sosyal yardımlaşma sandıklarından birisine katıltarak bu yönde kendi seçimini yapabilir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst