Yaşlı ve Hasta Bakım Hizmetleri 3.Ünite Özeti

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Yaşlı ve Hasta Bakım Hizmetleri 3.Ünite Özeti

Yaşlanma; Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın ilerlemesi ile ortaya çıkan, geriye dönüşü olmayan yapısal ve fonksiyonel değişikliklerin tümüne yaşlanma denir. Beyin hücrelerinin (nöron) kaybına ya da fonksiyonlarındaki değişikliklere bağlı olarak, beynin çalışmasında bazı değişiklikler görülüyor. Hücreleri birbirine bağlayan geçiş yolları (sinaps) daralır ve hücreler arası mesaj geçiş hızı yavaşlar. Bunun sonucunda, tanıma, öğrenme ve bellek işlevleri azalarak, tepki verme hızları düşer. Yaşlanmayla duyu organlarının işlevlerinde, özellikle işitme ve görmede azalma başlar. Sıklıkla uyku bozuklukları görülüyor. Bunların dışında, hormonal sistemde, solunum, sindirim ve kas-iskelet sistemlerinde, kalp, damarlar ve deride, yaşlanmaya bağlı değişiklikler görülüyor.
YAŞLILIĞA BAĞLI NÖROLOJİK DEĞİŞİKLİKLER
Doğum sırasında pek çok organ gelişimini tamamlar ve doğumdan sonra önemli bir değişiklik göstermez. Kalp, böbrek, karaciğer böyle organlardır. Buna karşın beyin, doğumdan sonrada belli bir değişim süreci gösterir ve zihinsel yetenek ve beceriler açısından gelişim ancak uzun yıllar sonra, yani 15-20 yaşlarında tamamlanır. Kişi, beyin faaliyetleri açısından en gelişmiş ve verimli dönemini 20-30 yaşları arasında yaşar ve daha sonra beyinde yaşlanma ile ilgili değişiklikler başlar.
Yaşlıların Nörolojik ve Psikiyatrik Sistem Hastalıkları
Beynin temel hücresi olan ve tüm zihinsel faaliyetlerden sorumlu olan hücrelere Nöron adı verilir. Nöronlar, diğer organlardaki hücrelerden önemli bir farka sahiptirler. Diğer organ hücreleri hasar gördüklerinde veya öldüklerinde, vücut bunların yerine yenilerini yapar. Ama beynin temel hücreleri olan nöronlar yenilenme özelliğine sahip değildir, hasar gördükleri veya öldüklerinde yerlerine yenisi yapılamaz.
Normal yaşlanma sürecinde beyinde meydana gelen değişiklikler
A) Beynin ağırlığı; 50 yaşından sonra, yaşlanmaya bağlı nöron ölümünün belli bir seviyeye ulaşması sonucu, beyin ağırlığı ve hacmi her 10 yılda bir % 2-3 oranında azalır. 30’lu yaşlarda ortalama bir erkek beyninin ağırlığı 1400 gr kadarken, 100 yaşındaki sağlıklı erkeklerde ortalama beyin ağırlığı 1150 gr kadardır, yaklaşık 250 gr kadar beyin dokusu azalması söz konusudur. Beynin hacmindeki, nöron kaybına bağlı bu azalmaya atrofi adı verilir
B) Beynin kimyasalları; Yaşlanma süreci sadece nöron miktarında azalmaya değil, aynı zamanda nöronlar arasındaki bağlantılarda (sinaps) ve nöronlar arasındaki haberleşmede kullanılan kimyasal maddelerde de azalmaya yol açar. Bu kimyasal maddelere “nörotransmitter” (mesajcılar) denir. Serotonin, dopamin, asetilkolin, adrenalin, nöradrenalin bu mesajcılardan bazılarıdır.
C) Beyin kan miktarı: Beyin kan miktarı azalır. 80 yaşındaki sağlıklı bir kişinin beynine gelen kan miktarı gençlere göre % 20 daha azdır. Tablo 1 yaşlanma ile beraber ortaya çıkan yapısal ve işlevsel değişiklikleri özetlemektedir.
Yaşlanmanın en çok olduğu, en fazla hücrenin öldüğü ve kimyasal maddenin en fazla kaybedildiği durumlarda o alana özgü bir hastalık ortaya çıkar. Örneğin bellek bölgesinin hücrelerinin ölmesi, asetilkolin eksikliğine yol açar bu ise Alzheimer bunaması (demans) yaparken, Bazal ganglia denen ve motor aktiviteyi sağlayan hücrelerin ölmesi ve dopamin maddesinin eksikliği Parkinson hastalığına yol açar.
Yaşlanma ile birlikte en sık görülen nörolojik bulgular şunlardır
1. Beyin göz bulgularında değişiklikler olur. Göz uyum sorunları, göz bebeklerinde küçülme, gözün ışığa karşı verdiği tepkilerde azalma, karanlığa uyumun azalması, aydınlıkta duyarlılığın artışı 2. Kulak ve işitme problemleri ortaya çıkar. Özellikle yüksek tonlardaki seslerde ilerleyici işitme kaybı 3. Koku ve tad duyusunda azalma olur. 4. Harekete dair (Motor) bulgular değişir. Hareketlerin hızında, koordinasyonunda ve kas gücünde azalma görülür. 5. Kas tendon reflekslerinde değişiklikler saptanır. Normal reflekslerde azalma, normal olmayan reflekslerin ortaya çıkışı görülür. 6. Ayak parmakları ve bilekte titreşim (vibrasyon) duyusunun azalması ya da kaybı ortaya çıkar. 7. Duru!, postur ve denge değişiklikleri olur. 8. Bilişsel ve öğrenme yeteneğinde azalma olur.
Göz, kulak, tat, koku yaşlanma ile beraber ilk azalan duyulardır.
YAŞLILARDA BİLİŞSEL (KOGNİTİF) FONKSİYON DEĞİŞİKLİĞİ
Sağlıklı yaşlanan bir kişinin zihinsel yeteneklerinde bir değişiklik ortaya çıkması şart değildir ve bazı sağlıklı yaşlıların zihinsel yetenekleri ve becerileri 20 yaşındaki gençlerden üstündür. Ortaya çıkan en önemli değişiklik, tepki zamanlarının yavaşlaması, öğrenme, hafıza ve problem çözmedeki bozulmalardır. Bu durum 40 yaşından sonra başlayabilir. Birçok yaşlı kişide ölçülebilir nöropsikolojik değişiklikler bulunmasına rağmen, bu değişiklikleri geçiren kişiler günlük toplumsal ve mesleki etkinliklerini yerine getirme yetilerini korurlar. Bu tür hafif değişiklikler bunama (demans) olarak kabul edilmez.
iNME; DEMANS; PARKiNSON; KAS HASTALIĞI
İnme
Halk arasında kullanılan şekliyle "inme" veya ingilizce’de “strok” sözcüğü beyin, beyincik ve omuriliğin damarsal hastalıkları sonucu oluşan fonksiyonel yitimi ifade eder. inme, Dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra en önemli üçüncü ölüm nedeni iken sakatlık nedenleri arasında ilk sıradadır. Fonksiyonel kayıp el, kol, bacak ve yüzde felç (kuvvetsizlik), his kaybı, dengesizlik, görme, konuşma, yürüme bozuklukların gibi bulguların tek tek veya birlikte bulunması şeklindedir. inme hafif bir felçten ağır bir komaya kadar değişebilir. inme sinir sisteminde damarların tıkanması sonucu oluşuyorsa "beyin infarktusu", damar yırtılması sonucu oluşuyorsa "beyin kanaması" olarak adlandırılır. Her ikisinin de nedenleri ve tedavisi farklıdır. Beyin damarlarının tıkanması (Beyin infarktusu) beyin damarlarının içindeki ya" partikülleri ve üzerine oturan pıhtı parçalarının oluşturduğu plak adı verilen (aterom plakları) yapıların kendilerinin (trombus) veya kopan parçalarının (emboli) damarları tıkaması ile ortaya çıkar.
Beyni besleyen damarların bir veya birkaçından sızıntı olması sonucu oluşan duruma beyin kanaması denir. $iddetli baş ağrısı, bulantı, sara nöbeti, kuvvet ve his kayıpları sıklıkla görülür. Beyin kanamasının en sık nedeni kontrolsüz hipertansyondur. Bu hastalar hastaneye vardıklarında yapılacak ilk iş kan basıncını kontrol etmek olmalıdır. Bazı hastalarda kanamanın ameliyat ile boşaltılması gerekebilir. Genç yaşlarda görülen tip baloncuk patlaması (anevrizma) ile olandır .
Bir damarda meydana gelen baloncuğun patlayarak beyinde kanamaya sebep olması Kanamanın tedavisi, tansiyonu kontrol altın almak, hastayı istirahat ettirmektir. Hastalara tanı koymada bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT) ve magnetik rezonans görüntüleme (MRG) önemlidir. Daha ileri tetkik olarak damar ultrasound, anjiyografi çekilebilir. inmelerde kanama ve tıkanma ayrımını yapmak için hangi görüntüleme metodları kullanılmaktadır.
Bunama ve Unutkanlık (Demans)
Demans (bunama) kişinin günlük işlevlerini (iş, hobi, alışveriş, ulaşım), zihinsel işlevlerini ve davranış işlevlerini bozan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. Her ya!ta görülebilmesine rağmen, yaşlılarda sıktır. Pek çok beden ve beyin hastalığı demansa neden olabilir. Unutkanlıkla gelen hastaya tedavisi var olan demans nedenlerinden vitamin eksikliği, tiroid hormon bozuklukları, tümör, beyin kanaması, beyin damar tıkanıklıklarının var olup olmadığı, kan tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri ile araştırılmalıdır. En sık görülen demans nedenleri;
1. Alzheimer hastalığı: Alzheimer için belirtiler;
1. Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bellek kaybı 2. Günlük yaşam aktivitelerini yapmada güçlük 3. Kelime bulmada güçlük 4. Zaman ve mekan karmaşası 5. Yargı ve karara varmada güçlük 7. Sık kullanılan eşyaların yerlerini değiştirme 8. Ruh hali yada davranışlarda değişim 9. Kişilik değişimleri 10. Sorumluluktan kaçınma
Hastalığın seyri ortalama 8-10 yıl sürmektedir. Patolojik incelemede hastalığa özgü bulgular beyin sinirlerinde azalma, sinirler arası bağlantının bozulması ve beyinde bazı çökelimlerin bulunmasıdır (nörofibriller yumaklar, amiloid plaklar). Tanı, klinik özellikleri, zihinsel işlevlerin nöropsikolojik testlerle incelenmesi, beyin tomografisi ya da beyin manyetik resonans bulguları, kan ve gerekilirse beyin omirilik sıvısında yapılan incelemeler ile konulabilmektedir. Hastalığa eğilim yaratan nedenler;
• Yaş • Ailede Alzheimer hastalığı varlığı; • Alzheimer hastalığı ile ilişkili genlere sahip olmak • Kalp hastalığı, !eker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol seviyesi • Düşük eğitim, zihinsel, fiziksel ve sosyal etkinliklerin az olması sayılabilir.
Alzheimer hastalığını durdurup, tamamen iyileştirecek bir tedavi henüz yoktur. Var olan ilaçlar (asetilkolinesteraz inhibitöri ve memantin) hastanın belleğine veya davranış bozukluklarına iyilik sağlayabilir.
2. Damarsal (Vasküler) Demans
Beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıkları ve buna bağlı beyin dokusunun kaybı sonucu oluşan bunamalara verilen isimdir. Bazı kişilerde beynin sessiz yerlerindeki tekrarlayan damar tıkanıklıkları nedeni ile demans görülebilir. Beyin damar tıkanıklıklarının önlenmesi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve şekerin kontrolü, varsa kalp hastalığının tedavisi önemlidir. Bazı hastalarda kan pıhtılaşmasını azaltan aspirin, kumadin gibi ilaçların kullanılması gerekir.
3. Frontotemporal Demans
Daha nadir demans nedenidir. 50’li-60’lı yaşlarda daha sık görülür. Beynin, konuşma ve davranışların düzenlenmesi ile ilgili bölgelerinden olan frontal (ön) ve temporal (yan) lobların sinir hücreleri giderek harabiyete uğrar. Hastalarda unutkanlıktan daha çok konuşma, konuşulanı anlama bozuklukları ve/veya davranış değişiklikleri (örneğin: uygunsuz cinsel davranışlar, uygunsuz konuşma, çok yemek yeme, içgörü kaybı, planlama bozuklu"u, kendine bakım ve temizlikte bozukluk) görülür.
4. Parkinson Hastalığı Demansı
Bu hastalarda demans Parkinson hastalığının seyri sırasında ortaya çıkar. Parkinson hastalığı bulguları, demans beraber görülür. Hastalara Alzheimer tanısı koymadan önce hastalık sürelerini, tiroid fonksiyonlarını, vitamin B12 düzeylerini, sfiliz (bel soğukluğu), AIDS gibi enfeksiyon nedenlerini, aldığı maddeleri ve kullandığı ilaçları mutlaka gözden geçirmek gereklidir.
Parkinson Hastalığı: Parkinson Hastalığı sıklıkla 50 yaşın üzerinde görülür. Hastalık hareketlerde yavaşlık, kol ve bacaklarda sertlik, el, kol, çene, bacaklarda istirahat halinde iken titreme, yazıda küçülme, vücut duruşunda öne doğru eğiklik ve denge bozukluğu bulgularının hepsi ya da bir kısmının varlığı ile gider. Bu bulgular hastanın yürümesi, konuşması, yazması gibi hareketlerinde zorluğa yol açar. Hastalık bulguları vücudun tek tarafında belirgin olabilir. Başlangıçta bulgular çok hafif olabilir ancak zamanla ilerler. Hastalık bulguları beyinin dopamin maddesini içeren sinir hücrelerinin ölümünden dolayı gerçekleşmektedir.
KAS HASTALIKLARI (MiYOPATi)
Kas hastalıkları kas liflerinin hastalığına bağlı olan kaslarda güçsüzlük, ağrı, kramplara neden olabilen hastalıklardır. Kas hastalıkları çömelince kalkmada, merdiven çıkmada, kolları yukarı kaldırıp yüksek yerlere uzanmada zorluk yaratırlar. Normal yaşlanma ile kas kütlesinde azalma olur. Otuzlu yaşlarda kas kütlesi vücut ağırlığının %45’i iken 70 yaşlarında %27’ye düşer. Kas kütlesinin azalması kol ve bacaklarda incelmeye neden olur. Buna paralel olarak kas kuvveti de 80’li yaşlarda %30-40 azalır.
EN SIK GÖRÜLEN PSiKiYATRiK DEĞiŞiMLER
Ruhsal olarak sağlıklı olmanın tanımını yapmak kolay değildir. Ancak iyi şekilde yaşlanan kişinin ruh sağlığının da iyi olması beklenir. Yaşlılık dönemi bazı ruhsal değişimleri beraberinde getirir. Bunlar şöyle sıralanabilir,
• Belirgin uyku sorunları • iştahta değişiklikler ya da kilo kaybetme • Kendini mutsuz ya da ümitsiz hissetmek • Günlük aktivitelerle ilgili aşırı endişe • Dikkat ve konsantrasyon güçlükleri • Günlük aktivitelere karşı ilgi ve istek azlığı • Yer, zaman ve kişilerle ilgili farkındalıkta güçlükler • Aşırı gergin ve sinirli hissetmek • Aşırı yorgun ve halsiz hissetmek • Kullanılan ilaç tedavilerinin yürütülmesi ile ilgili güçlükler • Kişisel hijyeni sağlamakta güçlükler • Ev ortamının temiz tutulmasında güçlükler, evin güvenliğini sağlamada güçlükler • İntihar düşünceleri
İleri Yaş Depresyonu
Hastada;
• Üzüntü, tahammülsüzlük, bunaltı • Önceden ilgi duyulan sıradan faaliyetlere ilgi duymama ya da zevk alamama • Enerjinin azalması, yorgunluk, yavaşlamış gibi hissetme, ya da artmış bir huzursuzluk/ ajitasyon • Yeme alışkanlıklarında değişiklik • Uyku alışkanlıklarında değişiklikler • Konsantrasyonda, hafızada ve/veya karar vermede güçlükler • Ümitsizlik ve karamsarlık duyguları • Uygunsuz suçluluk, değersizlik ve çaresizlik duyguları • Ölüm düşünceleri, intihar düşünceleri ya da girişimi • Aşırı ağlamalar • Tedaviye yanıt vermeyen, tekrarlayan ağrı, bedensel yakınmalar • Bunamaya benzer derecede ağır dikkat sorunları ve unutkanlık
Depresyonla Birlikte Olan Hastalıklar
1. Endokrin ve metabolik bozukluklar 2. Kanser 3. Hipertiroidizm ve hipotiroidizm 4. Addison veya Cushing hastalığı 5. Parkinson hastalığı veya demans 6. Diyabet veya hipoglisemi 7. Normal basınçlı hidrosefali 8. Viral Enfeksiyonlar, influenza veya hepatit 9. Beyin kanaması 10. Ağır Maden Zehirlenmeleri, civa veya talyum zehirlenmesi 11. Romatizmal Hastalıklar veya Romatoid Artrit 12. Sistemik Lupus Eritamatozus gibi nadir hastalıklar
ileri Yaşta Görülen Bunaltı (Anksiete) Bozuklukları
Yaşlı bireylerde süreklilik gösteren şiddetli bunaltı hisleri günlük yaşamlarını etkileyebilir. Bunaltı (anksiyete) korku, gerginlik, çok kötü bir şey olacağına ilişkin giderek artan bir dehşet hissi olarak tanımlanabilir. Bunaltı panik bozukluğuna depresyon ve fizik hastalıklar sıklıkla eşlik eder. Bunaltı belirtilerine sıklıkla çarpıntı, titreme, terleme eşlik eder ve bu nedenle yaşlı bireyler fizik bir hastalığı olduğunu düşünerek doktora başvurabilirler. Bunaltı bozukluğu tanısı konulması için önce bu belirtilerin fizik bir hastalıkla ilişkili olmadığının gösterilmesi için çeşitli tetkikler yapılması gerekir.
Hastalarda;
• Huzursuzluk, kalp çarpıntısı, gerginlik, tahammülsüzlük • Uyku bozukluğu • Başağrıları • Karın ağrısı ya da ishal • Terleme, titreme, üşüme ya da ateş basması • Konsantrasyon güçlüğü • Enerjisiz hissetme • Hızlı soluk alıp verme • Göğüs ağrısı • Nedeni belli olmayan korku hissi görülür.
Bunaltı bozukluklarında tedavi ilaç tedavileri oldukça etkindir. Seçilecek ilaçlar kullandığınız diğer ilaçlarla etkileşmemesine dikkat edilmelidir.
Uyku Bozuklukları
Yaşlıda Uykusuzlığun Nedenleri
1. Primer uyku bozuklukları (uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu,) 2. Psikiyatrik hastalıklar (depresyon, anksiyete bozuklukları,) 3. Çoklu ilaç kullanımı (kortizon, kalp, tansiyon ilaçlarından bazıları, Parkinson ilaçları, bazı depresyon ilaçları). 4. Psikososyal faktörler; Yer değişikliği, sevdiği bir insan kaybı gibi… 5. Tıbbi hastalıklar
Tedavi
Gündüz uykusunun engellenmesi, hafif müzik, kafein alımını kısıtlama, nokturiyi azaltmak, uyku için kolaylaştırıcı ilaçlar alma,
PSİKİYATRİK HASTALIKLAR İLE İLGİLİ YAYGIN YANLIŞ İNANIŞLAR
Yaşlılık döneminde görülen ruhsal hastalıklar ile ilgili bazı yanlış inanışlar vardır. Bunlar şöyle sıralanabilir. Depresyon yaşlanmanın doğal bir parçasıdır Ruhsal sorunları olan birey bunu kendi başına yenmelidir Ruhsal hastalığı olan kişi tehlikelidir Ruhsal hastalığı olan kişinin gerçekle bağlantısı kopmuştur ya da garip davranışlar sergilerler Yaşlı bireylerde psikiyatrik hastalıklar gençlerdeki kadar iyi tedavi edilemez Yaşlanmayla yeni şeyleri öğrenebilme yetisi bozulur Ciddi ruh sağlığı sorunları yaşlılık döneminde çok sık görülür
Toplumdaki yanlış kanının aksine, sağlıklı bir yaşlı çok işe yarar, toplumda bir rolü vardır. Bir insanın en büyük ihtiyacı, yaşı ne olursa olsun, kendisine ihtiyaç duyulmasıdır ve sağlıklı yaşlanan bir kişi, kendini ihtiyacı duyulan biri halinde tutabilir. Beyin hücreleri arasındaki bağlantıları yaş ne olursa olsun arttırmak mümkündür ve bunu yapmanın tek yolu da zihinsel yetenekleri kullanmaktır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst