Açıköğretim Çevre Sorunları ve Politikaları Dersi 8.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Açıköğretim Çevre Sorunları ve Politikaları Dersi 8.Ünite Ders Notları

Devlet en genel tanımı ile toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş halk veya halklar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır.
Hukukî açıdan devlet, genellikle unsurlarından hareketle tanımlanır. Buna göre devlet; “Ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir.” Bu tanımdaki unsurlar ise şunlardır:
İnsan Unsuru
Egemenlik Unsuru
Ülke Unsuru
Devlet şekilleri ise Üniter (Tekli) Devletler ve Federal (Birleşik) Devletler şeklinde tanımlanabilir. Egemenliğin kaynağına göre devletler tarih boyunca değişik işlevler üstlenerek, yönetim erklerine göre sınıflandırılabilmektedir:
Monaşlik(Tek erkli) Devlet
Oligaşlik(Takım erkli) Devlet
Teokratik(Din erkli) Devlet
Demokratik
Devlet Sosyalist (Toplumcu) Devlet
Devlet aygıtını diğer toplumsal kurumlardan ayıran en önemli ve belirgin özellikleri ise; hacmi ve büyüklüğü, geniş ve karmaşık bir iş bölümüne dayanması, çoğunlukla etkin bir yaptırım gücüne sahip bulunması ve ağırlıkla modern dönemde olmak üzere hukuksal ilkelere dayanan zorlama olanağına, “zor gücüne” sahip olmasıdır.
Yönetim kavramı ise en geniş anlamı ile “Ortak amaçları gerçekleştirmek için işbirliği eden kişi kümelerinin eylemleri ve bu eylem süreçlerinin bütünüdür.” Olağan anlamda kamu yönetimi dendiğinde, yasama, yargı ve belli bir ölçüde yürütme dışında kalan, tüm kamusal kuruluşları ve işleyişleri ifade eder. Kamu yönetimi dizgesi halk, örgüt, ilkeler düzeni, ekonomik kaynak, kamu görevlileri ve kamu politikası olmak üzere çeşitli unsurlardan oluşmaktadır.
Çevre Yönetimi: Tüm canlıların ekosistem içinde dengeli, sağlıklı ve sürekli yaşamaları, doğal varlıkların korunması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinde bir dizgenin (sistemin) oluşturulması olarak tanımlanabilir. Çevre yönetimi, çevre koruma politikalarının oluşturulması ve uygulanması süreçlerinde, kurumsal ve yönetsel bir işbirliğini, temel ilkeler bağlamında ise yönetsel yapının bütünselliğini gerekli kılmaktadır. Dünya ülkelerinde, çevre koruma örgütlenmesinde genelde iki seçenek ortaya çıkmaktadır. Kimi ülkelerde, sadece çevre sorunlarından sorumlu bir Çevre Bakanlığı bulunmaktadır. Öte yandan, bazı ülkelerde, çevre konuları bakanlık düzeyinde değil, merkezi ya da bölgesel kurumlar aracılığı ile yönetilmektedir
ÇEVRE YÖNETİMİNİN AMACI VE GENEL İLKELERİ: Dünya yüzeyinde milyonlarca yıldır var olan bazı canlı türlerinin; flora ve faunanın (bitki ve hayvan türlerinin) yok olmaya başlaması, küresel iklim değişikliği ile birlikte, buzulların erimesi ve canlı yaşam döngüsünün bozulması, ekosistemi tehdit eder bir noktaya ulaşmıştır. Doğanın yani ekosistemin sahip olduğu özyönetim düzeni nedeniyle, çevre yönetiminin amacının ve konusunun, çevre ve doğal varlıkların yönetilmesi olmadığı kabul edilmelidir. Bu bağlamda çevre yönetimi; çevre, doğal ortamlar ve insan arasındaki ilişkilere ilişkin süreçleri yönetmeyi amaçlar. Çevre Yönetimi’nin, çevrebilim ilkeleri çerçevesinde, bir süreç yönetimi olduğu söylenebilir. Çevre yönetiminin amacı, doğal varlıkların ve doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi ile birlikte, bugünkü ve gelecek kuşaklar için yaşanabilir bir dünya ve ekosistem yaratılması temel yaklaşımına dayanır. Çevre yönetimi ve planlamasın ise, çevresel etki değerlendirmesi, stratejik çevre etki değerlendirmesi, sağlık etki değerlendirmesi, kalite yönetim sistemleri ve çevre yönetim sistemleri ile sanayileşme, kentleşme, enerji, madencilik gibi süreçlerin yönetilmesi hedeflenmektedir.
Çevre Yönetimi’nin, çevre politikalarına ve çevresel planlamaya temel oluşturan ilkeleri;
Doğal varlıkların korunması ve geliştirilmesi
Kaynak kullanımının azaltılması, geri dönüşüm ve geri kazanım
Kirlilik önleme
Planlama ve karar alma süreçlerinde, çevresel etkilerin öncelikle göz önüne alınması
Tüm üretim süreçlerinde, ekolojik yaşam döngüsünü dikkate alacak düzenlemelerin yapılması
Sağlık Etki Değerlendirmesi’nin (SED), doğa ve insan ilişkilerinde temel alınması, üretim süreçlerinin ve tüketim ortamlarının SED ilkeleri ile şekillenmesi
Halk için çevre eğitimi
Çevre koruma ve çevre sorunlarını giderme süreçlerinde halk katılımı.
TÜRKİYE’DE ÇEVRE YÖNETİMİNİN BİLEŞENLERİ
Beş kümede incelenir;
Yapılar
Ölçekler
Süreçler
Araçlar
İşlevler
Yapılar;
Kamu kurum ve kuruluşları, TBMM, Bakanlıklar, DPT vb. özel yasalarla kurulmuş kurumlar, yerel yönetimler, Üniversiteler, Meslek Odaları ve Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları, Gönüllü Kuruluşlar, Dernek ve Vakıflar (Doğal Hayatı Koruma Derneği, Nükleer Karşıtı Platform, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Egeçep Derneği vb.) Özel Kuruluşlar
Hukuksal Düzenlemeler; Anayasa (çevre ve doğal varlıklar ile ilgili hükümler), Yasalar, Yönetmelikler, Tüzükler, Genelgeler Toplumsal ve Kültürel Yapılar Nüfus, Topluluklar, Sınıflar, Eğitim-Öğretim, Sanat, Siyaset, Örgütlenme Altyapılar
Ölçekler; Süreçler ise üretim ve tüketim süreçleri, ürün ve hizmetlerin üretimi ve/veya tüketimi, eğitim ve kültür, büyüme, gelişme ve kalkınma, nüfus hareketleri olarak tanımlanabilir.
Araçlar;
Veri, Bilgi Tabanı
Planlama
Standartlar ve Kalite Yönetim Sistemleri
Çevresel Etki Değerlendirmesi
Sağlık Etki Değerlendirmesi
İşlevler; Çevre yönetimi süreçlerinde, politika, planlama, yönlendirme, eşgüdüm ve denetleme gibi aşamalarda işlevsel bir yönetimin oluşması önemli bir bileşen olarak görülebilir. Bu durumda, çevre yönetiminin etkin ve sürekli olabilmesi için bütüncül yaklaşım öne çıkmaktadır.
TÜRKİYE’DE ÇEVRE YÖNETİMİ’NİN GELİŞİMİ VE ÇEVRE ÖRGÜTLENMESİNİN TARİHSEL EVRİMİ : Türkiye’de, merkezi ve yerel yönetimler, kendileri için belirlenmiş görev ve sorumluluklar kapsamında çevrenin korunması ve geliştirilmesine ilişkin yürütme, planlama, denetleme gibi işlevlerini, birbirlerinden büyük ölçüde bağımsız bir biçimde sürdürmektedir.
Türkiye’de, Devlet Planlama Teşkilatı’nca (DPT) hazırlanan “Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı” ile birlikte, çevre sorunlarına yönelik politika belirleme yönünde ilk adımlar atılırken, çevre örgütlenmesi ve çevre tüzesinin oluşturulması yönünde de tartışmalar başlamıştır.
1978 yılında, ilk kez çevre politikalarının oluşturulması amacı ile Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı kurulmuştur
1991’de; Çevre Bakanlığı kurulmuş, Yüksek Çevre Kurulu, Özel Çevre Koruma Kurumu, Çevre il Müdürlüğü, Mahalli Çevre Kurulu gibi kurumlar Çevre Bakanlğı’na bağlı kuruluşlar / birimler olarak tanımlanmıştır.
2003 Yılında, “Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma” çalışmaları kapsamında, “Birleşik Bakanlık” modeline geçilmiş ve “Çevre ve Orman Bakanlığı” kurulmuştur.
Son olarak; 2011 yılında, yapılan yeni bir düzenleme ile çevre yönetimi sürecinde tartışmaya açık bir adım atılmıştır. Çevre ve şehircilik Bakanlığı adı ile yeni bir bakanlık kurulmuş, eski imar ve iskân Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı ve Toplu Konut idaresi (TOKİ) gibi kurumlar yanında, eski Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı bazı kuruluşlar ve birimler bu Bakanlığa bağlanmıştır.
ÇEVRE YÖNETİMİ İLE İLGİLİ MEVZUAT: Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Kanun teklifi (tasarı), Bakanlar Kurulu ve milletvekillerince tek veya grup halinde, gerekçe gösterilerek yapılır. Bunun dışındaki kişi ve kurumlar, kanun isteklerini TBMM’ye iletebilirler. Cumhurbaşkanı, kanun teklif edemez, çünkü Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM üyeliğini kaybeder. Kanunlar Cumhurbaşkanına sunulur ve Cumhurbaşkanı onaylar ise yürürlüğe girer. Bugün, ülkemizin çevre yönetiminde yaşadığı yetki ve görev karmaşasının bir göstergesi olarak değişik konularda tarif edilmiş yasal düzenlemeler görülebilir.
Çevre Yönetimi İle İlgili Kanunlar:
Çevre Kanunu
Türk Ceza Kanunu
Kabahatler Kanunu
Belediye Kanunu
Büyükşehir Belediyesi Kanunu
İmar Kanunu
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
Orman Kanunu
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu
Organik Tarım Kanunu
Sular Hakkında Kanun
Kıyı Kanunu
Boğaziçi Kanunu
Maden Kanunu
Kara Avcılığı Kanunu
Hayvanları Koruma Kanunu
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
ÇEVRE KORUMA POLİTİKALARI VE ÇEVRE YÖNETİMİ; Çevre sorunları ve doğal varlıkların yok edilmesi, bugün yerel ölçekte olduğu kadar, çeşitli etkileşimlerle küresel ölçekte de soruna yol açmaktadır. Bu nedenle “Çevre Yönetimi” kavramının da değişik ölçeklerde kurgulanması ve oluşturulması bir zorunluluk olmaktadır. Çevre koruma politikalarının çevrebilimin gerekleri doğrultusunda hayata geçirilmesi için hem ekosistemler düzeyinde hem de örgütsel açıdan değişik ölçeklerde yönetim birimleri oluşturulmalıdır. Bu birimler yerelden başlayıp bölgesel, ulusal, küresel düzeylerde yapılandırılabilir. Küresel çevre sorunları, ülkelerin tek başlarına karşı karşıya olduğu yerel çevre sorunlarından daha büyük ve daha ciddi tehlikelere yol açmaktadır. Bu sorunlarla ulus devlet düzeyinde başa çıkılamaması küresel düzeyde işbirliği içeren bir yönetimi gündeme getirmiştir. Bu konuda küresel ölçekte bağlayıcı kararlar BM Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı olmuştur.
Birleşmiş Milletler Johannesburg Zirvesi’nin (2002) hazırlık sürecinde hükümetler, sürdürülebilir kalkınmanın uygulamadaki zorluklarına karşı güç birliği oluşturabilmek amacıyla hazırlıkların ulusal, alt-bölgesel ve bölgesel düzeyden küresel düzeye doğru yapılması konusunda anlaşmışlardır. Çevre koruma politikalarının ortaya konmasında yöresel, ülkesel, bölgesel ve küresel tüm boyutların dikkate alınması ve hedeflerin buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Doğal varlıkların korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi, yerel yönetimlerle merkezi yönetimin işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Çevre sorunlarını çözebilmek ve toplum/kamu yararı öncelikli çevre politikası oluşturabilmek için, çevre yönetiminin her düzeyde etkin, işlevsel olması sağlanmalı ve bu bağlamda çevre yönetimi ile ilgili süreçlerin yasal ve kurumsal altyapısı oluşturulmalıdır. Yönetim bilimi açısından, Çevre Yönetimi’nin dayandığı temel ilke bütünselliktir.
Türkiye de ilk kez 1978 de çevre odaklı bir örgütlenme oluşturulmuştur.
Çevre yönetiminin temel amacı Doğal varlıklarla ilgili tüm süreçlerin yönetilmesidir.
Bugün, Türkiye’de çevre örgütlenmesinde Birleşik Bakanlık model bulunmaktadır
Kamu Yönetimi’nin bir parçası olan çevre yönetiminde belirleyici olan unsur Amaç ve işbirliğine dayanan eylemlerdir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst