Açıköğretim Türkiye'nin Toplumsal Yapısı Dersi 7.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Açıköğretim Türkiye'nin Toplumsal Yapısı Dersi 7.Ünite Ders Notları

Türkiye’de Siyasal Kurumlar ve Demokratikleşme

Osmanlı siyasal düzeninin ana özelliklerinden biri Osmanlı İmparatorluğunun tımar ve kulluk düzenlerine dayanan, askerî ve teokratik nitelikte mutlakiyetçi bir monarşi olmasıdır.
II. Mahmut ile beraber başlayan Batılılaşma Hareketleri 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile sürmüş, Gülhane Hattı Hümayunu ile tüm uyrukların temel hakları tanınmış ve bütün eksikliklerine rağmen tarihe bir “anayasacılık devrimi” olarak geçmiştir.
23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da toplanarak önceki meclislerden farklı olarak yasama, yürütme ve yargı erklerini bünyesinde toplamıştır.
27 Mayıs 1960 Darbesi ve 1961 Anayasası dönemİNde kamusal alanda söz sahibi olanların çoğu, 1960 Askeri Darbesi’ni memnunlukla karşılamışlar ve ona kurumsal meşruluk kazandırmaya çaba göstermişlerdir.
12 Mart Askerî Müdahalesi’yle yürütme organının gücü artırılmışsada, 1961 Anayasası siyasal istikrarsızlığın sorumlusu olarak görülmekten kurtulamamıştır.
1961 Anayasası’nda temel vurgu bağımsızlık, özgürlükçülük ve demokratik hukuk devleti üzerineyken, 1982 Anayasası’nda vurgu ulusun bölünmezliği, ulusal dayanışma ve devletin korunması temaları üzerinedir.
Anayasanın TBMM üyelerine verdiği önemli güvenceler yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığıdır.
1982 Anayasası’na göre siyasi parti grupları en az yirmi milletvekilinden oluşurlar. Siyasi parti grupları meclisin bütün çalışmalarına üye sayıları oranında katılır. Hem başkanlık divanının oluşumunda hem de komisyonların kuruluşunda bu güç oranları dikkate alınır.
Anayasanın değiştirilmesi ancak TBMM üye sayısının üçte biri tarafından yazıyla teklif edilmesi ile gerçekleşir.
1982 Anayasası ise yargı üzerinde yürütmenin etkisini kurumlaştırmakla birlikte, bu etkide bulunma gücünü, yürütmenin sorumlu kanadını oluşturan hükümetten çok tarafsız cumhurbaşkanına vermiştir.
Bir ülkenin demokrasi ile yönetilmesinin başat koşullarından biri özgürce örgütlenip faaliyetlerini sürdüren siyasi partilere sahip olmaktır.
Osmanlı’da ilk seçim 1876 Anayasası ile getirilmek istenmiştir.
Türkiye’de bugün yürürlükte olan seçim sistemi % 10 barajlı klasik d’Hont sistemidir.
Tanzimat Dönemi’nde bürokratik alanda ne gibi reformlar yapılmıştır, Araştırınız. Tanzimat Dönemi’nde bürokratik alanda şu tür düzenlemeler yapılmıştır: 1862’de devletin hesaplarını denetlemek üzere Divan-ı Muhasebat (bugünkü Sayıştay) kurulmuştur. 1864’de yeni bir yönetim düzenlemesine gidilmiş, ülke bugün de uygulanmakta olan il temeline göre bölünmüştür. 1868 yılında bugünkü Yargıtayın atası olan Büyük Şura-yı Devlet kurulmuştur. Bir küçük parlamento gibi düşünülen fiura-yı Devlet’e yasaları hazırlamak, yönetim ile uyruklar arasındaki anlaşmazlıkları yargı yoluyla çözmek, yargı yerleri arasındaki uyuşmazlıkları karara bağlamak, memurları yargılamak gibi çok önemli görevler verilmiştir
Parlamenter demokratik sistem dışında dünyada uygulanan diğer sistemler nelerdir.
Araştırınız. Parlamenter demokrasi dışında dünyada başkanlık sistemi ve yarı-başkanlık sistemi uygulanmaktadır. Başkanlık sistemi pek çok ülkede uygulanmakta olup, tipik temsilcisi Amerika Birleşik Devletleri’dir. Yarı-başkanlık sistemi ise bugün bir tek Fransa’da uygulanmaktadır.
Ülkemizde 1983 yılından bu yana uygulanan seçim sisteminin nasıl işlediğini somut rakamlarla örnekleyiniz. Ülkemizde 1983 yılından bu yana uygulanan seçim sisteminin nasıl işlediğini somut rakamlarla şu şekilde örneklemek mümkündür: Sözgelimi, seçimlerde ülke genelinde 20 milyon geçerli oy kullanılmış olsun. Seçimlere katılan herhangi bir siyasi partinin milletvekili çıkarabilmesi için her şeyden önce genel baraj ya da ulusal baraj denilen bu 20 milyon oyun % 10’u olan 2 milyon oy alması ön koşuldur. Ayrıca bu aşıldıktan sonra bir de bölgesel barajı aşmak gerekiyor. Sözgelimi herhangi bir seçim çevresinde 5 temsilci çıkarılacaksa ve 500.000 geçerli oy kullanılmışsa bu seçim çevresinden seçime katılan siyasi partilerin milletvekili çıkarabilmeleri için geçerli oyların milletvekili sayısına bölünmesiyle ortaya çıkan 100.000 in üzerinde oy alması gerekiyor

Türkiye’nin siyasal yapısını tarihsel dönüşümü içinde açıklamak.
Osmanlı siyasal düzeninin ana özelliklerinden biri Osmanlı İmparatorluğunun tımar ve kulluk düzenlerine dayanan, askerî ve teokratik nitelikte mutlakiyetçi bir monarşi olmasıdır. On sekizinci yüzyılın sonuna gelindiğinde Batı burjuvazisinin siyasal yükselişinin doruk noktasına ulaşmasına karşın, Osmanlı İmparatorluğu tımar ve kul düzenlerinin çökmesi, askerî gücü temelinden sarsılmasıyla yaygın bir düzensizliğe batmıştır. Aynı zamanda merkezî gücü de giderek zayıflamış, feodalizmin en ilkel hâline teslim olmuştur. 1876 yılında ilk Osmanlı Anayasası olan Kanun-i Esasi’nin ilan edilmesi ve Birinci Meşrutiyet Dönemi’nin başlaması ve padişah karşısında oldukça zayıf yetkileri olmakla birlikte bir meclisin kurulması ile beraber Türkiye’nin siyasal düzeni parlamenter sistem olarak belirlenmiş ve o günden günümüze dek sürmüştür. İkinci Meşrutiyet’in ilanı 1908 Temmuz ayında Rumeli’deki askerî birliklerin isyanı ile mümkün olmuştur. Padişah II. Abdülhamit’in 32 yıl aradan sonra yeniden Meşrutiyet’i ilan etmek zorunda kalması ile sonuçlanmıştır. 1908’de ilan edilen II. Meşrutiyetle beraber Kanun-i Esasi’de yapılan değişikliklerle 1909’da yeni bir anayasal dönem başlamıştır. 23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da toplanmış ve önceki meclislerden farklı olarak yasama, yürütme ve yargı erklerini bünyesinde toplamıştır. 23 Nisan 1920- 1 Nisan 1923 tarihleri arasını kapsayan süreçte TBMM yönetiminde Kurtuluş Savaşı verilmiş, aynı zamanda da TBMM’nde son derece canlı demokratik tartışmalar yapılmıştır. Bu tartışmaların ürünlerinden biri olan 20 Ocak 1921’de yürürlüğe giren cumhuriyetin ilk anayasası Teşkilat-ı Esasiye Kanunu seçimlerin iki yılda bir yapılacağını ve meclisin her yıl Kasım ayı başında kendiliğinden toplanacağını bildirmiştir. 1924 Anayasası ise yürütme görevini bir başka deyişle TBMM’nin koyduğu genel kurallar çerçevesinde ülkeyi yönetme görevini cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna vermiştir. 1946’da çok partili hayata geçilmesinden sonra da temel anayasal çerçeveyi oluşturmuştur. Çok Partili Dönem’le birlikte iş başına gelen Demokrat Parti Dönemi’nde 1924 Anayasası en çok parlamentoya verdiği geniş yetkiler dolayısıyla eleştirilmiştir.
27 Mayıs 1960 günü Türk Silahlı Kuvvetleri yaptığı darbe ile ülke yönetimine el koymuştur. 27 Mayıs Müdahalesi’nin ardından askeri bir komite olan Milli Birlik Komitesi 1924 Anayasası’ndaki TBMM’nin yerini almış, yetkilerini kuşanmıştır.12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından yürürlüğe giren 1982 Anayasası ise yasama ve yürütme güçlerinin egemenliğini bir nebze daha güçlendirmiş, aynı zamanda tek meclisli sisteme geri dönülmüştür. 1961 Anayasası’nda cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan ulusal devlet ilkesinin yerine 1982 Anayasası’nda Atatürk milliyetçiliğinembağlılık getirilmiştir. İnsan hakları açısından ise 1982 Anayasası sınırlama ve yasaklamalara ağırlık veren bir yaklaşım içindedir. Anayasa birey ve devleti adeta birbirine rakip iki unsur olarak ele almış ve birey haklarının genişlemesinin devleti zaafa düşüreceği endişesini yansıtan bir belge olmuştur.
Türkiye’de parlamenter sistemin temel özelliklerini açıklamak.
Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan itibaren parlamenter sistemle yönetilmektedir. 23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da toplandı ve önceki meclislerden farklı olarak yasama, yürütme ve yargı erklerini bünyesinde topladı. Ülkemizde hâlen 1982 Anayasası yürürlüktedir. 1982 Anayasası yürütmenin güçlendirmesi yoluyla güçlü bir devlet yaratmayı amaçlamış ve haklar ve özgürlükler alanında önemli ölçüde kısıtlamaya gitmiştir. 1982 Anayasası’na göre yasa yapma yetkisi TBMM’dedir ve bu yetki devredilemez. Yürütme, cumhurbaşkanı ve hükümet olmak üzere iki kanatlıdır. Anayasamızda yer alan temel kurallara göre, mahkemelerin kuruluşu, işleyişi, görev ve yetkileri, yargılama yöntemleri yasayla belirlenir. Yargılama kamuya açık bir biçimde yapılır.
1982 Anayasası ile getirilen bir başka yenilik meclis bakanlar kuruluna kanun gücünde kararname çıkarma yetkisidir. Yasama organının (meclisin) konu, süre ve amacı belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasa’dan aldığı yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararnameye kanun hükmünde kararname adı verilir. Kanun Hükmündeki Kararname de kararname çeşitlerinden biridir. Ancak parlamentonun onayına sunuldukları için ve onay verildiğinde kanun güç ve kuvvetindedirler. Bir başka deyişle uygulamada kanun hükmünde kararnameler, bir kanunun sahip olduğu güce sahiptirler.
Türkiye’de siyasal partilerin işleyişini değerlendirmek.
Siyasal partiler Türkiye’de ilk olarak 1961 Anayasası ile bir anayasa konusu hâline getirilmişlerdir. Anayasamıza göre 18 yaşını doldurmuş her Türk vatandaşı yasada ve parti tüzüğünde gösterilen şartlara ve usullere göre siyasi partilere üye olma ve dilediği anda üyelikten çekilme hakkına sahiptir.
Türkiye’de seçim sistemlerinin tarihsel olarak nasıl uygulandığını açıklamak.
Cumhuriyet ilan edilmeden önce ülkemizde ilk seçim 1877 yılında yapılmıştır. Cumhuriyet sonrasında 1946’dan sonra çok partili hayata geçilmesiyle beraber seçimlere birden çok parti katılmaya başlamıştır. Türkiye’de 1950- 1960 döneminde uygulanan seçim sistemi liste usulü çoğunluk sistemidir. 1961 Anayasası ile beraber çoğunluk sistemi terk edilmiş ve yerine nispi temsil sistemi getirilmiştir.
Türkiye’de seçim sistemlerinin günümüzdeki işleyişini değerlendirmek.
1983 yılında çıkarılan seçim yasası yine nispi temsil sistemini öngörmesine karşın, genel ve bölgesel baraj engelleri koyması sonucunda küçük partilerin parlamentoda temsil hakkı ellerinden alınmıştır. Tüm ülke genelinde geçerli olan % 10 barajı, ülke genelinde geçerli oyların % 10’unu alamayan partilerin parlamentoda temsil edilemeyeceklerini öngörmektedir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst