Aöf Sosyal Sorunlar Dersi 1.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf Sosyal Sorunlar Dersi 1.Ünite Ders Notları

İnsanlık tarihindeki en büyük dönüşümü oluşturan gelişme hiç kuşku yok ki Sanayi Devrimidir.Bu Devrim önce İngiltere de gerçekleşti ama zamanla bütün dünya yı dönüştürdü.Dünya tarihinde ,ilk defa insanların üretici güçlerin yarattığı zincirleri kırması ve sınırsız sayılabilecek düzeyde mal ve hizmet artışı sağlaması anlamına... gelen Sanayi Devrimi kuşkusuz tarihsel ilerlemeyi işaret etmektedir.Bu büyük tarihsel ilerleme sonuç olarak ekonomik yaşamın canlılığını getirmiyordu , fakat aynı zamanda toplumsal yapıyı da daha önce hiç görülmemiş düzeyde değiştiriyordu.Bu süreçin toplumsal olarak en dikkate değer yanı,kentleşme olgusunu gündeme getirmesiydi.Tarihsel olarak ilk defa yoğun biçimde kırdan kente göç başladı.Kentleşme ,insanların değer yargılarında da değişim yaratarak kentleşme olgusunu gündeme getirdi.Dünya tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde nüfus artışı gündeme geldi.Sanayi Devrimiyle birlikte sadece ekonomik yapının deil,toplumsal yapınında dönüştüğünü anlamaktadır.

Sanayileşme süreci, fırsat eşitliği,toplumsal hareketlilik ,,eğitime ve yeteneğe dayalı toplumsal tabakalaşma sistemi gibi son derece önemli ilerlemeler sağlayan bir süreçtir.Sanayileşme süreci aynı zamanda sağlıklı koşulların iyileşmesi,ortalama yaşam beklentilerinin uzaması ,eğitimde fırsat eşitliği gibi ilerleyici anlayışlar yarattı.Sanayi Devrimiyle birlikte insanların üretim güçlerinin zincirlerinin kırılması ,mal ve hizmet üretimin artması ,bilimdeki gelişmeler ışığında sağlık koşullarının iyileştirilmesi v.b gelişmeler insanlığı geliştiren temeller hazırladı .Ancak ,toplumsal sınıflar arasında eşitsizlikler ,erkek-kadın eşitsizliği ,köle ticareti gibi sorunlar bu dönemde gündeme oturdu .

Kitlesel ve yaygın işsizlik ,sefalet ,yaşlılığa ve çoçukluğa dayalı sorunlar , toplumsal adaletsizlik ,ayrımcılık gibi bir dizi sosyal sorunlar sanayileşme süreciyle birlikte ortaya çıkmış sosyal sorunlar olarak değerlendirilebilir.Sosyal sorunların çözümüne yönelik sosyal politikaların ortaya çıkması da yine Sanayi Devrimi sonrası dönemde gerçekleşir.Sanayileşme süreçi hem tarihsel anlamda bir ilerlemeye hem de sosyal sorunların çözümüne yönelik yeni arayışlara işaret etmektedir.

SANAYİ DEVRİMİNE GİDEN SÜREÇ

Sanayi toplumu kent olgusuna dayanıyorsa ,bir önceki toplum kır olgusuna dayanmaktadır.Sanayi toplumu seri mal ve hizmet üretimiyle ortaya çıktıysa ,bir önceki toplum da tarım ekonomisi tarafından belirlenmişti.Sanayi devriminden önceki toplumsal yapı gelende feodal toplum yapısı olarak bilinir.Feodalizm ,temelde iki toplumsal sınıfa dayanan bir toplum türüdür sınıflardan birisi , toğrağın mülküyetine sahip olan soylu sınıfken , diğeride bu topraklarda soylular için çalışan serflerin oluşturduğu sınıftır.Soylular sınıfına bağlı olan din adamları sınıfıda feodal toplumun bir diğer sınıfıdır.Feodal beyler sadece ekonomik değil ,aynı zamanda siyasal güç merkezi oluşturmaktaydılar.Feodalizmin diğer niteliği , feodel bey ile vassal arasındaki bir tür sözleşmenin varlığıdır.Her iki tarafın karşılıklı görev ve hakları mevcuttur . Feodal bey , vassalı korur,vassallar arasındaki olası sorunları çözer ve karşılığında vassal savaşçı olarak feodal beye hizmet veriri ve gerekli olduğu durumlarda vergi öderdi.Feodal toplumda çalışma ilişkileri , serflerin feodal beylerin egemenliği altındadır.Serfler toprakları işliyordu fakat bu topraklar üstünde mülkiyet hakları yoktur.Çalışanların toprak sahiplerine bağlılığı esastır.Bir taraftan Tarımın ticarileşmesi ,Bilim ve teknolojinin gelişmesi,Coğrafi keşifler ,Buhar makinasının icadı Sanayi Devriminin gerçekleşmesini etkileyen faktördür.

SANAYİ DEVRİMİNİN GERÇEKLEŞMESİ

Tarımın ticarileşmesi büyük toprak sahiplerinin , arazilerini çiftçilere kiralıyor ve çiftçilerde daha fazla üretim yapmak için yeni yöntemler geliştiriyorlarlardı.Tarım ürünlerinin bir artış dönemiydi ve bu durum yeni bir Pazar sisteminin kurulmasına neden olmuştur.İngilterede Çitleme yasası olarak bilinen esasen gözünü ticarete dikmiş büyük toprak sahiplerinin köylülüğü ortadan kaldırma girişimi olarak tanımlanabilir.Bu durum işçi sınıfının doğmasını sağlayacaktır.Köylülüğün bitişi feodalizmi çözen ve yerine kapitalist sistemin geçmesini sağlamıştır.Kapitalist sistem 15 yy. dan itibaren Batıda ticaretin gelişmesi ,merkez devletin ortaya çıkması ve paranın öneminin artması gibi yeniliklere le ortaya çıkmıştır.Toprağın ticaretleşmesi ,sermaye birikimi ve kapitalizmin ortay çıkışı,coğrafi keşifler ,bilim devrimi,sanayi devrimi için önemli bir gelişmedir.

SANAYİLEŞME

Sanayileşme ,tarım toplumuna geçiş sürecidir.Sanayileşme orta sınıf (kapitalistlerin ) öncülüğünde yaptığı bir gelişmedir.Sanayileşme oranı toplumların gelişmişlik düzeyinin belirlenmesindeki temel ölçütüdür.Sanayileşme bütün dünya toplumları tarafından gelişmenin temeli olarak kabul edilmiştir.Sanayileşmenin kendine özgü bir işleyiş mantığı vardır.Sanayileşmeyle birlikte işçi bir bakıma makineye bağımlı bir hale gelir,iş gücüne ihtiyaç vardır.İş gücü içinde erkeklerin yanı sıra kadınlarda önemli bir konuma sahiptir.İşçilerin fabrikalarda yoğunlaşması emeğin toplumsallaşması olarak ifade edilir.İşgücündeki bu değişimler sosyal sorunları da beraberinde getirir.Ucuz iş gücü çalışanların ücretlerindeki gerileme ,çalışanların yaşam koşullarının ağırlaşması ,yoksulluğu kitlesel bir sorun olarak ortaya koymuştur.Ucuz işgücünün bulunmadığı durumlarda çoçuk emeği sömürüsü sorunuyla karşılaşılmıştır.Toplumsal sınıflar arasında uçurumun gün geçtikçe büyümesi ,çoçuk emeği sömürsü ,işçilerin birbiriyle aynı yaşamı yaşayarak standartlaşması ve farklılıkların ortadan kalkması dönemin önemli sosyal sorunları olmuştur.Sanayi toplumunda kent hayatı toplumun tümüne nüfus eder.Sanayileşme ,kırdaki nüfusu özellikle tarımda makineleşme sonucunda kentlere doğru hareket ettirmekte ve bunun sonucunda da kent nüfusu artmaktadır Sanayileşme tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş sürecidir.İş gücünce radikal değişimler yaratır.Toplumların gelişmişlik ölçütünü oluşturur.Sosyal hareketlilik yaratır

SANAYİ TOPLUMU


Ekonomik Yapı =Sanayi toplumunun geleneksel yöntemlere dayanan ve toprak işlemeciliği olarak bilinen tarım ekonomisinden makineleşmiş ve teknolojik gelişmişliğe dayanan bir üretim biçimidir.Sanayi toplumunun kendine özgü bir örgütlenme biçimi ve rasyonellik söz konusudur.Sanayi ekonomisindeki diğer önemi:üretim teknolojisinde sınır tanımayan yenileşme ,sanayileşmenin merkezi bir yönüdür.

Toplumsal ve kültürel yapı= Geleneksel toplumdan sanayi topluma geçiş ,tarihte ilerlemeye yönelik bir hareketi temsil etmektedir.Her ne kadar mal ve hizmet işletiminin hızlandığı yeni teknolojik buluşlarla insan yaşamının kolaylaştığı bir toplum olsa da sanayi toplumunda sınıflar arası adaletsizlikler ve eşitsizlikler çok temel bir sorunu ifade etmektedir.Sanayi toplumu hem zenginlik yaratan hemde geleneksel sınırlamaları ortadan kaldıran bir gelişmedir ama eşitsizlik ve sömürü sorunlarını ortadan kaldırmamıştır.Geleneksel toplumlarda etnosantrik bir algı, insanlarda çok güçlüyken ,sanayileşmeyle birlikte insanlar daha evrensel bir insan algısına sahip olmaya başlamaktadır.Kendi içinde doğduğu topluluktan başka toplulukların da varlığını keşfeden insan daha evrensel değer yargıları na sahip olmaya başlamaktadır.Sanayi toplumu sadece ekonomik yapısının belirlenmesinde sanayinin tuttuğu yerin önemli olduğu bir toplum değil, aynı zamanda modernleşen bir tolumdur.Modernleşme insanların aynı anda hem rasyonelleşmeleri hem de özgürleşmeleri olarak ele alabiliriz.

Siyasal yapı=Sanayi toplumu siyasi yapısı ulus – devlet sistemi olarak ifade edebiliriz.Feodal sistemde merkezi yönetim güçsüz bir krallık iken ,sanayi toplumunda merkezi yönetim son drece güçlüdür.İnsanların artık bir krallığın yada imparatorluğun kulları olmaktan ziyade ulus- devletin yurttaşlarıdır.Siyasi yapının merkezleşmedi ve rasyonelleşmesi , ülkenin bir merkezden akılcı bir bürokrasiye dayalı yönteme getirmiştir.

SOSYAL SORUNLAR

Sosyal Sorun Nedir= Toplumun geniş bir bölümünü etkileyen ve çözümü toplumsal eylemi gerektiren sosyal bir durumdur. Sosyal sorunun varlığı aslında nüfusun önemli bir ölümünün bir konuda sosyal gerçeklik ile sosyal ideal arasında bir uçurum olduğunu düşünmesi demektir. Sosyal sorunun kolektif eylemlerle çözüldüğünün belirtilmesi gerek. Sosyal olduğu için toplumun bütününü ilgilendiren sorunlar ancak kolektif olarak çözüme kavuşturulabilirler.Sosyal sorunların tarihsel süreç içerisinde anlamlarının ve buna bağlı olarak da tanımlarının değiştiğini söylememiz gerekir.Sosyal sorun olarak algılanmayan bazi sosyal durumlar belirli bir süre sonra sosyal sorun olarak kabul edilmektedir. Örneğin, yoksullukluk,uyuşturucu kullanımı toplumun büyük bir bölümünü etkilediği görülünce sosyal sorun olarak ele alınmaya başlandı. Sosyal sorun belirli bir tarihsel gelişime tabidirler.Sosyal sorunlar toplumun bir kuralsızlık döneminde ortaya çıkar ve bu kuralsızlık da kurumların yada oluşumların bozuk işleve sahip olmalarında kaynaklanır.Örneğin , sanayileşme normal koşullarda toplumun gelişimi için işlevseldir , ama aynı zaman da hava kirliliği yaratarak bozuk işleve sahip olur.Ayrıca sosyal sorunlar konusunda makro ve mikro ayrımından faydalanmamız gerektiğini ifade eden yaklaşımlar vardır.Makro sosyal sorunlar toplumsal yani toplumu geniş kitlelerini ilgilendiren yapısal sorunlar olarak ele alınırken , mikro sosyal sorunlar daha çok bireylerin davranışlarından kaynaklandığı düşünülen sosyal sorunlara işaret etmektedir.

Sosyal Sorunların Çözümüne Yönelik Beş Temel Adımdan Söz Etmeliyiz

1: Sosyal sorunlar ortaya çıkmadan önce olabildiğince önlem almaktır

2: Müdahale etmek olarak ifade edilecek adındır

3: Sosyal sorunlarla mücadele de mevcut durum yeterli değilse,sosyal reforma ihtiyaç olabilir

4: Sorunların yeniden tanımı ve doğalarına ilişkin araştırmaların yapılması önemli bir adımdır

5: Sosyal sorunların etkilenen kitlelere doğrudan devler desteğinin sağlanmasıdır

ANA SOSYAL SORUN

Sosyal Sorunların Ana Başlıkları: Yoksulluk, işsizlik,ekonomi ve sosyal eşitsizlik,sağlık,eğitim ve çile kurumlarına ilişkin sorunları ,suç ve şiddet sorunları,yaşlılık ,engelilik sorunları,uyuşturucu bağımlığı ,ırkçılık ,etnik milliyetçilik, nüfus artışı,cinsiyetcilik,çevre sorunları,kentleşme ve çalışma ilişkileri sorunlarıdır

SOSYAL SORUNLARLA MÜCADELE

Tarihsel Gelişimi:

Sosyal sorunlarla mücadele ilk olarak 19 yy. sanayileşmeye bağlı olarak ortaya çıkan yaşlılık ,hastalık ,kitlesel yoksulluk gibi sosyal sorunların çözülmesi için gündeme gelmiştir.İşçi sınıfının sorunlarına çözüm oluşturmak amacıyla kapitalist toplumda ortaya

çıkan sosyal sorunlarla mücadelenin ilk hedefi ; toplumsal sınıflar arası uzlaşıyı sağlamaktır.Sanayileşme çalışanlar aleyhinde bazı gelişmelere neden olmuş ve bu olumsuz gelişmelerle baş edebilmek amacıyla sosyal politikalar geliştirlmiştir Toplumsal sınıflar arasında gelir uçurumuna çare olarak ve dolayısıyla toplumsal sınıflar arasında denge oluşturmak amacıyla ortaya çıkan sosyal politika zaman içinde bütün toplumu olumsuz gelişmelerden ve koşullardan korumak anlamına gelen bir alan olmuştur.

Yirminci yy. birlikte sosyal sorunlarla mücadele etmede ekonomik gelişmenin önemli bir rolü olmuştur. Ticaretin gelişmesi ,teknolojik yenilikler,ekonominin büyümesini sağlamış ve milli gelirde önemli sayılabilecek artışlar görülmüştür.İnsana yapılan yatırımlarda gerekli olmuş ve devlet doğrudan insanların eğitim ve sağlığı gibi alanlara yatırımlar yapmaya başlamıştır.Bireylerin kişisel gelişimi , sosyal refah devletinin temel görevleri arasına girmiştir

Sosyal refah devleti, insanlara temel olarak kabul edilen bir gelir güvencesi sağlayan , toplumsal olumsuzluklara karşı olanları koruyan, eğitim , sağlık, konut hizmeti sunmak durumunda olan bir devlet modelidir.

1950 yıllardan itibaren ekonomik büyümeyle birlikte devleti toplumsal ve ekonomik yaşama daha aktif katıldığı bir aşamadır

1970 yıllarda ekonomik politikada ki değişmeler sosyal sorunlarla mücadele biçimini de değiştirmeye başlamıştır.Liberal ekonomik politikalar sosyal devlet uygulamalarına sıcak bakmamış ve devletin ekonomik ve sosyal rollerini kısıtlayan yaklaşımlara egemen olmuştur.

Sosyal sorunlarla mücadele sadece bir ulusun kendi içinde gerçekleştirileceği bir uygulama olmaktan çıkmıştır. Bu konudaki en önemli atılımın Uluslar Arası Çalışma Örgütünün kurulmasıdır.Uluslar arası çalışma örgütü tüm dünyadaki işçilerin sorunlarıyla ilgilenmekte ,çözümleri için girişimlerde bulunmaktadır.Bir diğer önemli uluslar arası oluşum Avrupa Konseyidir. Konseyin sosyal sorunlar ile doğrudan ve ya dolaylı olarak ilgili pek çok düzenlemesinden söz edilebilir.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin konumuz açısından en önemli yönü , hakların fiilen gerçekleşmesini sağlayan son derece ileri bir güvence sistemiyle ( Avrupa İnsan Hakları) donatılmış olması ve taraf devletler üzerindeki güçlü etkidir

ÇÖZÜME YÖNELİK UYGULAMALAR

İşsizlik sorununa çözüm oluşturmaya yönelik uygulamalarda çalışma hakkının temel hak ve özgürlükleri içinde yer alması çalışanların korunması ,işsizliğe karşı mücadelede ekonomik ve sosyal politikalar istihdam olanaklarının yaratılması , iş güvencesinin sağlanması , işsizliğe karşı koruma önlemlerinin alınmasıdır.Devletin çalışma yaşamında ilk müdahalesi , kadınların ve çoçukların çalışma koşullarının iyileştirmeye yönelik olmuştur.

Gelir dağılımındaki adaletsizlik uygulamalarında ,kişi başına düşen gelir adil olarak dağıtılmadığı için ciddi gelir eşitsizliği söz konusudur. Zenginlik yaratma vergi aracılığıyla gelir aktarımı ve sosyal hizmetler yoluyla gelir dağılımında adalet sağlamaya yönelik politikalar söz konusudur.

Yoksulluğa karşı mücadele uygulamalarında hem ekonomik politikaları hem de sosyal politikalar yoksulluğa karşı geliştirlmiştir.Yoksulluk bir açıdan işsizlikle ilgili olduğu düşünüldüğünden tam istihdam yaratma çalışmaları uygulanmaktadır.Yoksulluk genelde ekonomik sistemin eksikliklerinden kaynaklandığı için ekonomik sistemde yapılan iyileştirmeler yoksullukla mücadele uygulamalarında önemli bir yer tutmaktadır.

Çocuk sorunlarına yönelik uygulamalarda çocukların eğitimi , sağlıklı gelişimi risklerden ve tehlikelerden korunması bu konudaki temel hedefleri oluşturmaktadır.Çocukların fabrikalarda yoğun biçimde işçi olarak çalıştırılması ,daha düşük ücretlerle çalıştırılmaları çocuk emeği üzerindeki sömürü uygulamalarından birisidir.Uzun bir mücadele sonrası Avrupa Sosyal Şartları çocuklarla ilgili maddesi çalışma yaşının en az 15 olması gerektiğine

yönelik bir kara niteliği taşımaktadır.Çocukların sosyal anlamda korumaları gerektiği anlayışının gelişmesiyle , çocukların şiddete , tacize , dışlanmaya karşı korunmaları çağdaş toplum ve devlet olmanın temel ilkesini oluşturmaktadır.Sosyal politikaları çocukların yoksulluktan , aile şiddetinden ,cinsel sömürgeden , ayrımcılıktan ve ekonomik sömürüden korunmasına yöneliktir.

Yaşlılarla ilgilim uygulamalar: aile yapısının değişimi ile birlikte , yaşlıların sorunlarıyla ilgilenmek aile dışı kurumlara devredilmiştir.Genel olarak 65 yaş üstü nüfusa yaşlı nüfus denmekte ve bu nüfusun kendine özgü sorunlarının çözümüne yönelik politikalar geliştirilmektedir.Yaşlıların emeklilik , sosyal güvenlik gibi yöntemlerle korunması ve topluma katkı sunması amaçlanmaktadır.

Sanayi toplumunda sağlık ve hastalık konularında önemli gelişmeler yaşandı. İlerlemelerine rağmen bazı sağlık sorunları ortaya çıktı.Örneğin ,çevre kirliliğine bağlı kanser,iş stresine dayalı kalp hastalıkları ,işsizlikten dolayı depresyon gibi hastalıklar sanayi toplumuna özgüdür. Bu durum , sağlık sorunlarının çözümünde devletin tam sorumluluk almasını öteliyor ve teme insan hakkı olarak sağlık hizmeti alma aşındırılıyor.Sağlık hizmeti, aile hekimliği gibi uygulamalar aracılığıyla sağlık sorunlarına çözüm aranmaktadır

Kentlerin sorunlarına yönelik uygulamalar:kentlerin yeniden yapılanması gibi projeler çevre kirliliği ,trafik sorunları , şiddet üreten yapısal sorunlar gibi temel sorunlara çözüm bulma arayışındadır.Terörizm büyük kentlerin hayatında gerçek bir sorun olarak yer almakta ve çözümü için ciddi projelere ihtiyaç duyulmaktadır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst