Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 1.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 1.Ünite Ders Notları

Temel Bakım Planlanması


Dünya Sağlık Örgütü (WHO), geriatrik yaş grubunu 65 yaş ve üzeri olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde 2000 yılında yapılan nüfus sayımında 65 yaş ve üzeri nüfus tüm nüfusun %5.7’si iken 2007’de bu oran %7.1, 2009’da %6.9’dır.

Türkiye İstatistik Kurumunun Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2010 verilerine göre bu oran % 7.2’dir (5.327.736 kişi).Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan verilere göre yaşlı nüfusun 2015 yılında 8.4 milyon, 2025 yılında ise 12 milyon olacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye’de 2009 yılı itibarıyla doğuştan itibaren beklenen yaşam süresi 73,4 yıl olup bu değer erkekler için 71,5 ve kadınlar için 76,1’dir.Yaşın ilerlemesiyle birlikte fizyolojik, psikolojik, emosyonel, bilişsel, sosyal alanlarda değişiklikler oluşabilmekte, bireyin fonksiyonel kapasitesi azalırken kronik hastalıklar artmaktadır.

Yaşlılık döneminde kronik hastalıkların bulunması

• bireylerin yaşamlarını olumsuz etkilemekte, • günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede yetersizlik, • fonksiyonel güçsüzlük, • hastalık semptomları ve fiziksel iyilik halinin bozulmasıtedaviye uyumu zorlaştırmakta ve öz bakım gücü yetersizliğine neden olarak psikolojik sorunlara yol açabilmektedir.

Bugün için yaşlılarımızın kasım 2009’daki bir rakama göre sadece 235’te birinin

• yatılı bakım kurumlarında yer alması, • evde bakım sisteminin yetersiz sayı ve donanımda olması, • yaşlılar ile ilgili gündüz hastanesi -gündüz bakımevi ve kreşleri- • yaşlı apartmanları gibi alternatif daha modern daha az maliyetli ve bakımı ve sosyal yapıyı destekleyen sistemlerin olmaması ya da • bir iki taneyi geçmemesi bakımın önünde önemli engellerdir.

Geriatri ve Gerontoloji’nin gelişimi paralelinde 1954 yılında Clark Tıbbitts’in “yaşlıların toplumsal ve kültürel çevreden soyutlanmadan incelenmesine” ilişkin görüşü ile sosyal-gerontoloji kavramını ortaya çıkmıştır.

Sosyal gerontoloji, yaşlıların ve yaşlanmanın toplumsal yapıyı nasıl etkilediği ve bu etkiden nasıl etkilendiğini inceleyerek kuramsal bir çerçeve oluşturmayı amaçlayan bir disiplindir.

Gerontolojik sosyal hizmet, toplumu bir bütün olarak ele alır ve sosyal refah programlarının geliştirilmesinde de roloynar. Çağdaş yaşlı politikası sorunları önlemeyi, hizmetler ile var olan sistemi her an hazır tutmayı ve yaşlıların sağlıklı yaşlanmasına olanak sağlayan ortamları oluşturmayı temel almaktadır.

Yaşlılara yönelik verilen hizmetleri genel olarak barınmaya ilişkin hizmetler,

• gündüz bakımı ve destek hizmetleri, • boş zaman değerlendirilmesine yönelik faaliyetler, • çalışma yaşamı ve • ekonomik sorunlara ilişkin hizmetler olarak 4 başlık altında toplanabilir.

Bunun yanı sıra yaşlılara yönelik sağlık hizmetlerini, eğitim ve çalışma hizmetlerini ayrı bir kategori olarak ele alan yaklaşımlar da vardır.

Bu görevleri düşünüldüğünde ve geriatrist gözüyle bakıldığında sosyal hizmet uzmanları özellikle yaşlı hastalar içinvazgeçilemez kimselerdir.

Sosyal hizmet uzmanı yaşlıyı değerlendirirken

• kişilerin sorun çözme kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmayı, • yaşlıların toplumda var olan kaynaklara ulaşmalarını sağlamayı, • mevcut hizmetleri yaşlıların ihtiyaçlarına cevap verir hale getirmeyi,

Yaşlının, evde, hastanede, kurumda nerede değerlendirildiğine göre temel bakımın planlanması değişmektedir.

• Kurumsal bakım, • evde bakım, • toplumda değerlendirme, • hastanede bakım farklıdır ve her birinde sosyal hizmet uzmanının görevleri vardır.

Ülkemizde uzun dönemli bakım hizmetleri

• Yaşlı ve Özürlülük Genel Müdürlüğü, • belediyeler, • kamu kurumları, • sivil toplum kuruluşları ve • özel sektörlere bağlı bakım kuruluşları tarafından yürütülmektedir.

BİREYSEL TEMEL GEREKSİNİMLER VE TANIMLAR

Her yaşlının bakım ihtiyacı farklıdır. Kronolojik yaş bakım ihtiyacının belirlenmesinde tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Önemli olan yaşlının bağımsızlık derecesidir.

Yaşlının nerede yaşadığı ve kiminle yaşadığı son derece önemlidir. Yine yaşlının eğitim durumu ve sosyoekonomik durumu bireysel gereksinimler konusunda belirleyicidir.

Yaşlının hijyenik bakım ihtiyacı var mı tespit edilmelidir. Beslenme, boşaltım, hareket, ekonomik, giyinme ve vücut ısısının korunması, yardımcı cihaz kullanımı, ilaç kullanımının düzenlenmesi alanlarındaki gereksinimleri özellikle tespit edilmelidir.

Günlük yaşam aktiviteleri ve enstrumental günlük yaşam aktivitelerinin ve bunları değerlendirne testlerinin bilinmesi gereklidir. Bu testler kişinin bağımsızlık derecesini anlamaya yönelik ve günlük gereksinimlerini de ortaya çıkaran testlerdir. Bulaşık, çamaşır, ütü, yemek yapma, alışveriş, evdeki temel aletleri kullanabilme gibi ögeleri yapıp yapamadığını, yardıma ihtiyacı olup olmadığını saptayan enstrumental günlük yaşam aktiviteleri testleri son derece önemli ve belirleyicidir.

Yaşlı hastalarda fonksiyonel yetersizlik sık karşılaşılan bir durumdur. Çeşitli yaşa bağlı değişiklikler, sosyal faktörler veya hastalıklar nedeniyle gelişebilir.

Yaşlı hastanın kendine bakım kapasitesi günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirilmesiyle ölçülür. Günlük yaşam aktiviteleri temel (GYA) ve enstrümantal günlük yaşam aktiviteleri (EGYA) olmak üzere 2 gruba ayrılır.

65 yaş üzerindeki grubun %25’inde, 85 yaş üzerinde ise %50’sinde temel GYA’de bağımlılık tespit edilmiştir. Bu bağımlılık kardiyovasküler hastalıklara, demansa veya kas-iskelet sistemi hastalıklarına bağlı olabilir.

GYA veya EGYA’de saptanan düşüşler depresyon, demans, düşme, inkontinans, görme problemi veya diğer hastalıkların habercisi olabilir.

Temel günlük yaşam aktivitelerinde ve enstrümantal günlük yaşam aktivitelerinde test edilen başlıklar Tablo 1’de gösterilmiştir.

TEMEL GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ

Banyo giyinme transfer tuvalet kontinans beslenme


ENSTRÜMANTAL GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ


Telefon kullanmaAlışverişYemek hazırlamaEv korunmasıTransportMedikasyonlarFinans


Finans

Bu alanların test edilmesi için geliştirilen ve en sık kullanılan ölçek Barthel’in Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğidir. Bu testin amacı hastanın günlük işlerinde ne yaptığını kaydetmektedir. Hastanın ne yapabileceğini öğrenmek hedeflenmemiştir.


Değerlendirilen işler

gayta kontinansı, idrar kontinansı, beslenme, yıkanma giyinme, transfer, tuvalet kullanma, mobilite, basamak çıkma ve banyodan oluşmaktadır.

Hastanın bu işleri bağımsız veya yardımlı yapmasına göre puanlanır. Alınan skor bağımsızlık derecesini gösterir, ne kadar az puan alınırsa temel günlük yaşam aktiviteleri o kadar bağımsız yapılmaktadır.

Lawton-Broody Enstrümantal Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeği (EGYA) ise işlemleri hastanın ne derece bağımsız yerine getirdiğine göre puanlandırılır. Toplam puan 17’dir. Alınan puan bağımsızlık derecesini gösterir, aktiviteleri yerine getirmedeki bağımsızlık derecesi arttıkça alınan puan da artar. Bu testlerin sadece ilk değerlendirmede uygulanması değil, belli aralıklarla tekrarlanması önerilmektedir.Disabilite belli bir sürede gelişen dinamik bir süreç olduğu için hastaların belli aralıklarla bu açıdan değerlendirilmesi uygun olur.

Denge ve duruş bozuklukları yaşla birlikte artar ve düşmelere neden olur.Bir kez düşmesi olduğu tespit edilen yaşlılara ‘Kalk ve yürü testi’ uygulanmalı

Bu testte hastadan kollarını kullanmadan oturduğu yerden kalkması, 3 metre yürüyerek geri dönmesi ve tekrar oturması istenir. Bu test ile kuvvet, duruş ve denge değerlendirilebilmektedir.

‘Zamanlı kalk ve yürü’ testinde ise bu işlem yapılırken zaman tutulur, 15 saniye ve üzerindeki süre düşmelerle ilişkilidir.

Tam bağımsız, yarı bağımlı, bağımlı yaşlı; dinç sağlıklı yaşlı, kırılgan yaşlı tanımları ortaya kondukça yaşlının gereksinin düzeyi ve çeşitleri de ortaya çıkmaktadır.

Kırılgan yaşlı yaştan bağımsız olarak yarı bağımlı ya da tam bağımlı olan, çok sayıda hastalığı olan, genel durumunun daha bozuk olduğu veya daha çabuk bozulabilen yaşlılar için kullanılan bir tanımdır.

BAKIM UYGULAMALARININ YÜRÜTÜLMESİNDE TEMEL KURALLAR

Yaşlıya saygı, yaşlıyı anlamaya çalışma ve yaşlıya temel bakım alanında da en temel kuralı ve felsefeyi oluşturur. Bakım uygulamasındaki temel kurallar bakımın tipine, nerede ve kimler tarafından yapıldığına göre değişmektedir.

Yaşlının tıbbi bakımı, yaşlının akut, subakut ve kronik bakımı şeklinde üç kısımda incelenebilir.

Akut bakım, yaşlının hastanede bakımını içermektedir. Amacı, medikal tedavi vermenin yanında multidisipliner işbirliği ile fonksiyonel bağımsızlığın idamesi sağlamak, çok yönlü bir taburculuk planı çizmektir.

Subakut bakım, uzun dönem bakım evlerinde kısa bir süre kalması planlanan hastaları içermektedir.Amaç, rehabilitasyon, kompleks bir medikal bakım ve/veya yara bakımı içindir. Bu kişiler, genelde hastanelerden yeni taburcu edilmiş olup hemşirelik bakımına ihtiyaç duymaktadır.

Kronik bakım ise multiple kronik hastalıkları olan ve toplumda yaşamayı tek başına başaramayan yaşlılara uygulanmaktadır.

Bir de özel bakım vardır ki taburculuk planı olmayan, demans bakımı, diyaliz, hospis bakımına ihtiyaç duyan yaşlılar içindir ve eğitilmiş personel gereklidir.

Subakut ve kronik bakımın temel hedefleri, fonksiyonel yetersizliğin korunması, bilişsel durumun takibi, hayat kalitesinin yükseltilmesi, hastalıkların önlenmesi, sağlığın korunmasıdır.

ALIŞKANLIKLARIN ORTAYA KONMASI

Bakım verilecek kişinin alışkanlıklarının ortaya konması son derece önemlidir. Görmesi, işitmesi, anlaması, hareket kabiliyeti yanında alışkanlıkları da bakım sonuçlarını etkilemektedir.

Yaşlının kiminle yaşadığı, ziyaretçileri, iletişim halinde olduğu kişiler de gene bakımını etkilemektedir. Sigara ve alkol alışkanlıkları ile öyküsü önemlidir. Eski ve mevcut sağlık sorunlarının, hastalıklarının bilinmesi son derece önemlidir. İlaçlarını kimin aldığı, getirdiği, kendisinin mi içtiği yoksa hatırlatıldığımı yine önemlidir.

Tuvalet alışkanlıkları, idrar ve gayta tutamama sorunları, ishal kabızlık gibi sindirim sistem alışkanlıkları, mide rahatsızlıkları ve yakınmaları ve iştahı yine bakımı etkileyen faktörlerdendir.

Uykusu, uykuya başlaması, uykuyu sürdürmesi, uyku kalitesinin ortaya konması, gündüz uyumaları varlığı, kısa kestirme şeklinde uykuların varlığı yine bakımı etkileyebilmektedir. Uyku veya iştah amaçlı ilaç dışı bir madde kullanıp kullanmadığı, alternatif tıp ürünlerini çeşitli vesilelerle alıp almadığı da önemlidir.

Mental durumu önemlidir. Hafıza sorunları, unutkanlık varlığı bunlarla, baş etme için geliştirdiği varsa yöntemler son derece önemlidir ve bakımını da etkilemektedir. Depresif bir özellik veya duygududurum varlığı, bakım kalitesini ve sonuçlarını etkileyeceğinden en başından sorgulanmalı ve tespit edilmelidir. Var ise hekime başvurması önerilmeli veya hekimine danışılmalıdır. Doktora veya sağlık kurumuna başvurma alışkanlıkları da önemlidir.

Gün içinde neler yaptığı, varsa hobileri, günlük yaşam aktiviteleri sırasında varsa rutin yaptıklarının bilinmesi önemlidir.Sevdiği müzikler, kedi köpek gibi sevdiği bir hayvanın varlığı, bakmaktan hoşlandığı aile fotoları da bazen özellikle demans hastasında olmak üzere bakım sonuçlarını etkilemektedir.

Kişisel hijyeni ile ilgili alışkanlıkları, sevdikleri, banyo düzeninin ve alışkanlıklarının bilinmesi de bakımın sonucunu etkilemektedir.Beslenme alışkanlıkları, sevdiği yiyecekler, alışkın olduğu yemek saatleri son derece yönlendiricidir.


TEMEL BAKIM YÜRÜTÜRKEN SIK KARŞILAŞILAN KISITLILIKLAR


Yaşlıların sosyal hizmetler kapsamına giren, sosyal rahatsızlık yaratan, eksikliklerinin ya da varlıklarının bir ölçüyü aşması durumunda sosyal hastalık aşamasına gelen gereksinimleri, sorunları, sıkıntıları, çaresizlikleri vb. Prof Dr İlhan Tomambay’ın makalesinde şu şekilde gruplanmıştır. Bu temel bakım uygulamaları içinde birçok yönüyle benzerdir.


1. Ekonomik sorunlar (Çalışma yaşında olmadığı ya da çalışamadığı için yaşanan parasızlık sorunu, gelirinin olmaması, gereksinimlerini giderecek maddi güce sahip olamama.)


2. Sosyal sorunlar (Aile ile ilgili sorunlar, komşularla ilgili sorunlar, diğer yakın çevresi ile ilgili sorunlar vb.)3. Psikolojik sorunlar (Bunalım, iç daralması, kaygı olarak beliren sorunlar.)4. Kültürel sorunlar (İçinde bulunduğu ortamın kültürü ile kendisinin sahip olduğu kültür arasında uyumsuzluk,)


5. Yaşlılıkta rutin toplumsal hizmetlere ulaşmakta güçlük yaşanması. (Örneğin, kiralık ev bulma sıkıntısı, kiralarının yatırılmasında, emekli aylıklarının alınmasında, değerlendirilmesinde, sosyal sigortalardaki işlerinin izlenmesinde yaşanan sıkıntılar.


6. Kuşak sorunları (Yaşıyla ilgili bakış ve anlayışının gençlerin anlayış ve bakışlarıyla örtüşememesinin yarattığı sorunlar.)7. Yalnızlık sorunu (Evlatları tarafından onun istediği sıklıkta aranmaması ve bunun yarattığı bunalım.)8. İletişimsizlik sorunu (İletişim kurmada çekingenlik, yaşanan güçlük, cesaretsizlik…)


9. Sevgisizlik sorunu (Eski sevdiklerinin ya ölmüş olmaları ya da çeşitli nedenlerle çevresinden uzaklaşmaları dolayısıyla yaşanan sevgi açlığı.)10. Sağlık sorunları (Çeşitli ağrılar, doktora gidememe, vb.)


11. Umutsuzluk sorunu (Derdini tam anlamıyla anlatamama, ağrılarının geçmeyeceğinin, gözlerinin artık daha iyi görmeyeceğinin, kulaklarının daha iyi duymayacağının bilincinde olması ve bunun yarattığı sorunlar.)


12. Cinsel sorunlar (Zaman zaman cinsel arzu duyması ve ancak bunu karşılayacak ortam ve olanağa sahip olamamasının yarattığı sorunlar.)


13. Ev işlerini yapmada kendine yetememe (Yetememe ya da aynı işleri yapmaktan bıkkınlık yaşama, bıkma…)


14. Can sıkıntısı ve zaman geçirememe sorunu. (Örneğin, gözleri görmediğinden istese de kitap okuyamadığı için, tek başına gezmeye cesaret edemediği için, kendisi için program üretemediği için yaşadığı sorunlar.)


BİREYE ÖZGÜ BAKIM PLANLAMASI


Bakımın tipi ve yeri dışında yaşlının kendi özellikleri de bakımı etkilemektedir. Bu sebeple bakım yaşlının ihtiyaçlarına, alışkanlıklarına ve tercihine göre olabildiğince bireyselleştirilmelidir.


Diyabet hastası, demans hastası, depresyon hastası, yatalak inme hastası, yalnız hasta, çok ilaç içen yaşlı hepsi farklı bakımlara ihtiyaç duyan yaşlı örnekleridir. Bu sebeple bireye özgü bakım planlaması yapılmalıdır.


PLANLANAN BAKIMLA İLGİLİ BİLGİYİ SUNMA VE İLETİŞİM YOLLARI


Bakım planın anlatılması son derece önemlidir. Burada yaşlı ve varsa yakınları son derece önemlidir.Yaşlının anlayacağı, duyacağı, göreceği bir ortamda bakımın nedenleri, tipi, amacı yaşlıya ve varsa yakınlarına birlikte ve ayrı ayrı anlatılmalıdır.Bunu sunarken etik değerler son derece önemlidir. Yaşlının özsaygısının zedelenmemesi ve desteklenmesi önemlidir.Sevdikleri, alışkanlıkları, görme-işitme-anlama duygudurum kapasitesine göre farklı bir sunum ve iletişimle aktarılması gerekliliği açıktır. Hiç konuşamayan bir yaşlıyla, sadece göz ve el teması bile bakımın sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilmektedir. Bu sebeple yaşlının


• günlük yaşam aktiviteleri, • duygu durumu, • enstrümental • günlük yaşam aktiviteleri, • demansif durumu• hareket durumu ve • beslenme durumu mutlaka değerlendirilmelidir ve kurulacak iletişim buralarda ki sonuçlarla yönlendirilmelidir.


BAKIM PLANI İLE İLGİLİ GEREKLİ DÖKÜMANI HAZIRLAMA VE DOLDURMA


Döküman çalışılan ve bakımın verildiği tip, yer ve sisteme göre değişebilir ancak kendi içerisinde standart bir yapısı olmalıdır. Özellikle


• duygudurum, mental durum, • fiziksel hastalıklar, ilaçlar, • beslenme durumu, günlük yaşam aktiviteleri, • enstrümental günlük yaşam aktiviteleri, • yaşlının demografik özellikleri, • alışkanlıkları, aile desteği, • sosyoekonomik ve eğitim durumu mutlaka dökümanda yer almalıdır.


ÖLÜM ANINDA YANINDA OLMA


Yaşamının sonuna yaklaşmış hastaların bakımı konusunda basamaklı bir yaklaşım geliştirilmelidir. Bu basamaklar aşağıdaki gibidir:


1. Hastanın sona yaklaştığının fark edilmesi2. Bakımın amaçlarının netleştirilmesi ve açıklanması3. Bakımın planlanması4. Planın uygulanması5. Tedavinin etkinliğinin ve semptomların şiddetinin değerlendirilmesi6. Değişiklik olmaması veya başarı durumunda tedaviye devam edilmesi/ Yeni bir problemle karşılaşılması veya başarısızlık durumunda yeni bir tedavi seçeneği aranması/ Ölümün gerçekleşmesi durumunda sağlık personelinin üzerine düşen görevlerin yerine getirilmesi.


Yaşam sonunda bakım planlanırken karar verilmesi gereken hassas konular aşağıda listelenmiştir.


1. Agresif tedavilerden kaçınılmalıdır. Yaşlıda agresif kemoterapi veya kemoterapiye dirençli ilerlemiş kanserde kemoterapi verilmesi buna örnektir.2. Eksik tedavi yapılmamalıdır. Yaşam kalitesini düzeltecek tedaviler aksatılmamalıdır.3. Tedavinin kar-zarar oranı dengelenerek karar verilmelidir.4. Semptomların tedavisi yeterli yapılmalıdır.5. Medikal endikasyon, yaşam kalitesi, hasta ve ailenin istekleri gözden geçirilerek karar verilmelidir.6. Kardiyopulmoner resusitasyon (CPR), mekanik ventilasyon, diyaliz, parenteral beslenme ve hidrasyon gibi invaziv işlemlere yukarıda belirtilen şekilde karar verilmelidir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst