Türk Dili 2 Ders Notları 2. Ünite

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
TÜRK DİLİ 2 DERS NOTLARI ÜNİTE=2

Noktalama İşaretleri
Konuşmanın inceliklerini yazıya aktarmak ve verilen iletiyi eksiksiz ve doğru olarak okura ulaştırabilmek için yazılı anlatımda birtakım işaretlere gereksinim duyulur. Yazılı anlatımda okumayı ve anlamayı kolaylaştıran, yazarın okura aktarmak istediği düşünce ya da duygunun doğru ulaşmasına yardımcı olan, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirten bu işaretlere noktalama işaretleri denir. Günümüzde kullandığımız noktalama işaretlerinin birçoğu, yazı dilimize Batı’dan, Tanzimat döneminde geçmiştir. Bu işaretleri bizde ilk olarak Şinasi, Şair Evlenmesi adlı tiyatro eserinde kullanmıştır. Bilindiği gibi bu eser, aynı zamanda basılı ilk Türkçe tiyatro eseri olma özelliği taşımaktadır.
Günümüz Türk yazı dilinde elli kadar noktalama işareti kullanılmaktadır. Noktalama işaretlerinin kullanımı konusunda, ne yazık ki hâlâ tam bir uzlaşı yoktur. Birçok yazarın bu işaretleri rastgele kullandıkları görülmektedir. Bu ünitede, Türk Dil Kurumu’nungörüşleri ve genel kabul görmüş uygulamalar esas alınmıştır. Rakamlar arasında kullanılanlar hariç, her noktalama işaretinden sonra bir harf sığacak kadar bir boşluk bırakılmalıdır.

Nokta (.)

Başlıklarda nokta kullanılmaz. Nokta, anlatılmak istenenleri sırasıyla vermeyi sağlayan sözlerin sınırlarını gösterir.

1.
Cümlenin bittiğini göstermek amacıyla cümle sonuna konur.

2.
Rakamlardan sonra konursa sıra sayı sıfatlarını türetir; yani -ncI eki yerine geçer.Örn. 67. Yıl dönümü
-ncl eki yerine geçen noktadan sonra cins isim gelirse küçük harf kullanılır. Bilgisayar kullananlar bu hususta dikkatli olmalıdır. Çünkü bilgisayar programları noktadan sonra gelen her kelimeyi -çok defa kendiliğinden- büyük harfe çevirmektedir. Eğer birden çok sayı arka arkaya sıra sayı sıfatı olarak kullanılacaksa bu durumda, her sayıdan sonra nokta konabileceği gibi, sayılar arasına virgül veya kısa çizgi ve son sayıdan sonra da nokta konarak aynı anlam kazandırılabilir.

3.
Kimi kısaltmalarda kullanılır. Örn. Prof., Dr., sok., cad., A. (Arapça) vs.
TDK’nin Yazım Kılavuzu’na göre tamamen büyük harflerden oluşan kısaltmalarda esas
olarak nokta kullanılmaz: TBMM, DDY, BMT, ABD, AB, MÖ, MS, İTÜ vb. Ancak T.C., T. vb.
Bu durumun istisnalarıdır. Bu konuyla ilgili olarak Yazım Kuralları ünitesindeki Kısaltmalar
bölümünü okuyabilirsiniz.
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan zanlıların ve tutukluların isimleri haber
metinlerinde, hukuki mecburiyetle, kısaltma yapılarak verilmektedir. Bu durumda kişinin
adı yazılmakta, soyadının ilk harfi nokta ile kısaltılarak verilmektedir.

4.
Tarih yazarken gün, ay ve yıl rakamla yazılıyorsa bunların arasına nokta konur.
Örneğin 1.5.1944 tarihinde doğgu
Tarih yazımında nokta yerine eğik çizgi (/) de kullanılabilmektedir. Tarihlerde ayın adları yazıyla yazılırsa araya nokta konmaz, bir harflik boşluk bırakılır.

5.
Saat yazımında saat ile dakika arasına nokta konur. Örneğin şuan saat 22.10

6.
Bir yazıda maddeleme yapılıyorsa maddeleri belirtmek için kullanılan rakam veya harflerden sonra konur. Örneğin: I. II. 3. 4. 7. A. B. C. a. b. c. gibi
Benzer durumlarda nokta yerine kapama ayracı da kullanılabilmektedir. 1), 2) gibi.

7.
Bilimsel yazılarda kaynakça yazım›nda kullanılır. Örneğin: Tekin, Talat (2000). Orhon Türkçesi Grameri. Ankara: TDK
Bilimsel yazılarda farklı kaynakça yazımı kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak da noktanın kullanımı değişiklik gösterebilmektedir.

8.
Büyük rakamların okunuşunu kolaylaştırmak için rakamlar basamaklara ayrılarak aralarına nokta konulmaktadır. Örneğin bu arazi 10.441.900 km2 dir
Kıymetli evrak adı verilen ve üzerinde oynanarak sahtecilik yapılması olasılığı olan değerli kâğıtların (çek, senet, kira ya da satış sözleşmesi vb.) üzerindeki sayılar yazı ile ve bitiştirilerek yazılmaktadır.

9.
Matematikte çarpma işlemi işareti olarak kullanılır. Örneğin 2 . 3 = 6
Genellikle matematikte çarpma işareti olarak kullanılan nokta, yazıda kullanılandan farklı olarak satır çizgisinden yukarıda ve ortada yazılmaktadır.

Virgül (,)

Virgül, anlama doğrudan etki eden ve cümlede karışmayı önleyen ayırıcı işarettir. Okuyana, ses tonunu ayarlaması ve yazılanları doğru okuyabilmesi için yol gösterir

1.
Öznenin yüklemden uzak düştüğü cümlelerde, özneden sonra virgül konur.Örneğin: Baykuş, Yunan mitolojisinde tanrıça Athena’nın sevdiği hayvan olarak bilinir vetanrıçanın gözlerinin Baykuş gözü renginde olduğu anlatılırdı

2.
Cümlede kelime öbeklerini belirginlefltirmek için kullanılır. Örneğin: Bu çok kolaycı bir kuruntu. Çocuğun ruh yapısını, toplum yapısını, bunların birbirleriyle içiçe ilişkisini, doğumdan önce, doğumdan sonra, okuldan önce, okulun yanı sıra; evde, şehirde çocuk denilen fenomenin hangi öğelerden oluştuğunu ve eğitim biliminin yeni verilerini bilmeyişten ya da iyi bilmeyişten gelen bir yanılgı…

3.
Cümlede benzer veya eş değer öğeler, art arda sıralanıyorsa bunların arasına konur. Örn. Yemekten sonra sofrayı evin hanımıyla hizmetçiler yardımlaşa kaldırırlar, sonra sıra kuru üzüm, incir, ceviz içi, incir pestiline gelirdi.

4.
Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur. Örn. Oğlu Ruşen her gün babasının elinden tutar, yede yede eve götürür, evden getirir, onun yıkılmış, ezilmiş, kırılmış gönülcüğünü elinden geldiğince hoş ederdi.
Şart ekinden sonra virgül kullanılmaz. Ancak birden fazla şart eki art arda geldiğinde şartlı cümleler virgülle ayrılır.

5.
Bu, şu, o zamirleri özne olarak kullandığında bunlar› işaret sıfatlarıyla karıştırmamak ve anlam karışıklığına yol açmamak için konur. Örn. Bu, çeflitli çağlardan kalma, çeşitli sonuçlar için yapılmış içinden çıkılmaz karmaşıklıklar bırakılıp yürünürse özel banyolara yaklaşılır.

6.
Çünkü, ama, fakat, ancak gibi bağlaçlar cümleleri birbirine bağlıyorsa bu bağlaçlardan önce virgül konabilir. Örn. 1970’lerin başında henüz yeni bir kuruluş olan Türk Edebiyatı Cemiyeti’ne sık sık uğrardım, çünkü bu cemiyet tarafından yayımlanan Türk Edebiyatı dergisinde şiirlerim çıkardı
Bu bağlaçlardan önce virgül yerine noktalı virgül de kullanılmaktadır. Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından; hem... hem, ne... ne gibi tekrarlı bağlaçlardan; pekiştirme ve bağlama görevindeki de da bağlacından önce ya da sonra da virgül kullanılmaz. Ancak özellikle ve bağlacından sonra bir ara söz getirilecekse virgül kullanılabilmektedir.

7.
Alıntı cümleler tırnak içi yerine virgüllerle de verilebilir. Örn. Fakat sonraları düflünüp taşındım. Fadime’yi kendime eş bulmadım. Kendi kendime, sana arkadaş lazım, karının ne lüzumu vardı ki, dedim.

8.
Konuşma çizgisiyle verilen alıntıların bitiminde kullanılır. Örn. –– Git oğlum, diye ilave etti, memleketine git! Karnının doyduğu yerdir vatan, derler ama kulak asma...

9. Kelimeler pekiştirme amacıyla tekrarlanıyorsa birbirinden virgülle ayrılır. Örn.Annemin, “Tamam, tamam. Parçalama kendini, haber etmem.” diyen sesi... Ve sonrasıkaranlık... Derin bir kuyudaydım.

10. Hitap (seslenme) kelimelerinden sonra kullanılır. Örn. Kübrâ, kızım, Muazzez senin kardeşindir.

11. Onaylama veya ret bildiren kelimelerden sonra kullanılır. Örn. Evet, Türkçe hâlâ çoğumuzun şuur altında farklı medeniyet projelerinin bayrağı olmaya devam eder.

12. Bilimsel çalışmalarda kaynakça yazımında kullanılır. Örn. Ayvazoğlu, Beşir (1999). Kuğunun Son fiarkısı, Ötüken Yayınları.

13.
Rakamların yazımında kesirleri göstermek için kullanılır. Örn. 13,8 (on üç tam onda sekiz)

Noktalı Virgül (;)
Noktalı virgül bir nokta ve bir virgülden oluşur. Yazılı metnin seslendirilmesinde virgüle göre biraz daha uzun soluklanılacak yeri gösterir.

1. Sıralı cümleyi oluşturan cümleler, virgülle ayrılıyor ve kendi aralarında gruplanabiliyorsa bu gruplar birbirinden noktalı virgülle ayrılır. Örn. Niyazi’yle iş bölümü yapmıştık. Sabahtan öğleye kadar bulaşıkları o yıkar, garsonluğu ben yapardım; öğleden sonra bulaşıkları bende, garsonluk onda.

2.
Bir cümlede virgüllerle ayrılan kelimeler veya kelime öbekleri kendi içinde gruplanabiliyorsa bunlar da birbirinden noktalı virgülle ayrılır. Örn. Sosyal hayattaki çeşitli olaylar; doğal değişmeler, insanoğlunun durumu, meslek,umut, halk hayatı gibi konular; insanlık davranış, karakter, eğitim ve öğretim gibi çeşitli konular bütünüyle atasözlerinin kapsamı içindedir.

3. Bağlaçlı cümleleri birbirine bağlamak için hatta, yoksa, oysa, hâlbuki, ne var ki, bundan dolayı, bu nedenle, öyleyse, çünkü, sonra, ancak, lakin, fakat, meğer, meğerse, yalnız, yani gibi bağlaçlar kullanılıyorsa çok defa bu bağlaçlardan önce kullanılır. Örn. İkinci kattan sonra merdiven iyice karanlık oldu. Ta yukarıda yanan bir yirmi beş mumluk lambanın ışığı ancak arkadaşımı seçmeme yardım ediyor; fakat apartmanların üstündeki kartvizitleri kibrit çaka çaka okuyoruz.

4. Sıralı bağlaçlı girişik gibi birden çok cümlenin birlikte kullanıldığı yapıların öznesi ortak ise bu durumda noktalı virgül özneden sonra konur. Örn. Apaçık ortadadır ki papazlar; tapınağı, içindeki hazineleri elde etmek için yakmışlar ve masum bir deliyi, tapınağı yakıp içindekileri çalmakla suçlamışlardı

5. Aynı eki alan kelimeler virgülle art arda sıralandığında oluşabilecek anlam karışıklığını önlemek için kullanılır. Örn. Ayşe’nin; Murat’ın, Selma’nın, Ali’nin okumadığı kitapları okuması şaşırtıcıydı.
Günümüzde noktalı virgülün ne işe yaradığının tam olarak anlaşılamamış olması işaretin, yerini virgüle bırakmaya başlaması sorununa yol açmaktadır.

İki Nokta :))
Göktürk ve Yenisey yazıtlarında kullanılan tek noktalama işareti, iki noktadır. işaret, kendinden sonra bir açıklama ya da birkaç örnek geldiğini bildirir. Bunun dışında söyleyişi etkili kılmak için de kullanılır.

1.
Cümleyle ilgili verilecek örneklerden önce kullanılır. Örn.
Sadece küçük diller yok olmaz! Her canlının ölümü tatması nasıl muhakkaksa, her dil de ölüm tehdidi alt›ndadır. Bilgilerinizi yoklayınız: Sümerler, Fenikeliler, Firikler, Hititler, Soğdlar.

3. Karşılıklı konuşma bölümlerinde konuşucuyu bildiren kelimenin sonunda kullanılır. Örn. Çakırcalı: “Gelme Hüsnü Efendi. Yazık olur sana. Aramızda tuz ekmek var. Gelme!”

4. Ses bilgisiyle ilgili çalışmalarda ünlünün uzun olduğunu göstermek için ünlüden sonra konur. Örn. ha:la:,ca:mi, şa:ir vd.

5. Matematikte bölme işlemi iflareti olarak kullanılır. Örn. 18 : 2 = 9

Üç Nokta (...)
Sözün istenmeyen şekilde bittiğini, kesik cümlelerde okuyana bırakılan parçayı göstermede, ayıp karşılanan kelimelerin yerine,metinlerin okunamayan yerlerini göstermede kullanılan yardımcı işarettir.

1. Yazarın söyleyeceklerinin tam olarak bitmediği ya da devamını okuyucuların hayal gücüne bıraktığı izlenimini uyandıran cümlelerin sonuna konur. Örn.Söyleyecek çok şey var acılar, mutluluklar, hüzünler…

2. Konuyla ilgili örneklerin devam ettiğini bildirmek için üç noktadan yararlanılır örn. Sık sık hastalanır, humma başlar başlamaz İstanbul sularını sayıklardı:Çırçır, Karakulak, Şifa suyu, Hünkâr suyu, Tafldelen, Sırmakeş...

3. Alıntı yapıldığında atlanan yeri belirtmek için kullanılır. Örn. Eliot, kitabının bir başka yerinde şöyle diyordu: “... Önce size, şiirde musikinin, anlamla ilişkisi olmayan bir musiki olmadığını hatırlatmak isterim.”
Alıntılarda yapılan atlamalar üç nokta yerine (...) biçiminde de gösterilebilir.

4. Konuşma bölümlerinde, duraksama veya kekelemeyi göstermek için kullanılır. Örn. Annem inledi: Fakat... Ben... Ben bilmiyorum ki, ne duydunuz?
Ali:kaç yaşındasın Ayşe?
Ayşe:…
Ali: neden susuyorsun?

6. Devam eden bir dizinin tamamını, uzun uzun yazmamak için üç noktadan yararlanılır. Örn. Hayatımız neredeyse onar yıllık bölümlere ayrılabilecek sıçramalarla değişiyor. 60’ların, 70’lerin ... 90’ların Türkiyesi farklı farklı.

7. Açıkça ne olduğunu yazmak istemediğimiz kişi, yer, kurum vb. adı yerine üç nokta konur. Aynı şey genel ahlaka aykırı, argo, küfür sözlerini yazarken de söz konusudur. Örn. Fakat benim istediğim bu değildi M... kazasında kaymakam olan bir arkadaşa becayiş teklif ettim.

8. Ünlem ve soru işaretinden sonra anlatımı pekiştirmek için konur. Örn. Oyun uzun uzun alkışlandı. Fransız seyirci pek öyle kolay kolay ayağa kalkıp alkışlamazmış oyunları!.. Bir şaşkınlık da bu nedenle yaşandı.
Ünlem ve soru işaretinden sonra anlatımı pekiştirmek için çok defa iki nokta konmaktadır.

Soru İşareti (?)

1. Türkçede soru cümleleri, ya mı soru eki yahut da kim, ne, neden, niçin, hani, nere, nasıl, nice, niçin gibi soru bildiren kelimelerle kurulur. Bunların bulunduğu cümlelerin sonuna soru işareti konur.
Soru bildiren ne, nasıl, nice kelimeleri belgisiz sıfat olarak kullanıldığında soru işareti kullanılmaz. Soru eki mi, ünlü uyumlarına girer: mı, mi, mu, mü olabilir, ancak bu ek, diğer eklerden farklı olarak bir kelime gibi ayrı yazılır. Sıralı, birleşik, girişik, bağlaçlı gibi esasında birden çok cümlenin bir arada bulunduğu cümle tiplerinde, soru işareti en sona konur. mi eki her zaman soru bildirmez. Bazen cümlede zarf-fiil işlevinde yapılar oluşturarak cümlenin zarfını oluştururlar. Böyle durumlarda soru işareti kullanılmaz. Soru eki mı, “güzel mi güzel”, “çirkin mi çirkin”, “ters mi ters” örneklerinde olduğu gibi ikilemelerde pekiştirme amacıyla da kullanılır. Bu durumda soru işareti konmaz.

2. Konuşma dilinde, hiçbir soru eki veya kelimesi kullanılmadan vurguyla cümleye soru ifadesi katılabilir. Bu durum, konuşma metinleri yoluyla yazıya da aktarılabilmektedir. Örn. (...)şişman adam gazetesini bir tarafa bıraktıktan sonra, Kayseri’ye giden adama baktı, gülümsedi: Demek ki Kayseri’ye? dedi.

3. Bir yazıda yer, tarih vb. verilen bilgilerle ilgili olarak tereddütler varsa bu durum, ayraç içinde soru işareti kullanılarak belirtilir. Örn. Önce Aslı sonra da Tahir Nil kenarındaki Karaman (?) şehrinde Zühre Han ile karşılaşmışlar ve birbirlerine türküler söylemişlerdir.
Karikatürlerde soru işaretinin ünlemle (?!) kullanımı yaygın bir biçimde, şaşkınlık ve bağırarak sorma anlamında kullanılmaktadır.

4. Soruyu pekiştirmek için soru işaretinden sonra iki nokta konabilir. Örn. Hiç düşündünüz mü; deniz kızı var da, neden deniz erkeği yok?..

Ayraç/Parantez ( )

Parantez olarak da bilinen bu işaret için, köşeli ayraçla karıştırılmasın diye yay ayraç terimi de kullanılmaktadır. Cümlenin anlamına hizmet eden ayırıcı işaretlerdendir.

1. Cümleyle doğrudan ilgisi olmayan açıklamalar ayraç içinde verilebilir. Örn. Ak sakallı bir pir peyda olarak onlara doğru yolu gösterir. Gece olduğu zaman da Demirkazık yıldızının tersine (güneye) gitmelerini söyler.
Özel veya cins isme getirilen ekler, ayraçtan önce yazılır. Ancak bu konuda zaman içinde
görüş farklılıkları meydana geldiğinden, uygulamada farklılıklar görülebilmektedir.

2. Bilinmediği düşünülen veya başka dillerdeki karşılığı verilmek istenen bir kelimenin yabancı dildeki veya Türkçedeki karşılığı ayraç içinde verilebilir. Örn. Türk halk edebiyatında âşıkların yaratıp geliştirdiği türlerin önemlilerinden biri de halk hikâyeleridir. Bu türde tahkiye (narration) esastır.

3. Örnekler ayraç içinde gösterilebilir. Örn. Zaten iki tür eşkıya vardır romanda: soylu ve soysuz. Soysuz olanlar (Deli Durdu, Kalaycı Kara İbrahim) köylüleri yıldırmak için Ali Ağa ve Safa Bey tarafından beslenen kanlı katillerdir.

4. Bilimsel yazılarda, önemli kişilerin doğum ve ölüm tarihleri; aynı şekilde devletler, kurumlar veya kuruluşların kurulma ve yıkılma tarihleri; eserlerin üretilmesinin başlama ve bitiş tarihleri ayraç içinde gösterilir. Örn. Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled (1226-1312) Anadolu’da Türkçe’nin ilk ses bayraklarından biridir.

5. Olayların yaşandığı, eserlerin yazıldığı, basıldığı tarih veya yer ayraç içinde verilir. Örn. Profesör Halil İnalcık’ın son eseri “Partimonyal Devlet Üzerine Sosyolojik Bir inceleme” (Doğu-Batı Yayınlar›, 90 sayfa) tarihçinin edebiyat alanında yetkin ve bilgili olmasının gereğini ortaya koyuyor.

6. Soyadı Kanunu çıkmadan önce tanınmış olup da kanunla birlikte soyadı alan kişilerin soyadları ayraç içinde yazılabilir. Örn. Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey

7. Alıntılarda atlamalar yapılıyorsa bu kısım ayraç içinde üç nokta ile gösterilebilir. Örn. Kemal Tahir Kurt Kanunu’ndan söz ederken “Romanın konusu 1926 ‹zmir Suikastı gibi son derece buhranlı bir devrede geçiyor. (...) Alıntılarda atlamalar yalnızca üç nokta ile de gösterilebilir.

8. Konuşma dilinde kimi zaman olumlu görüş belirtir; ancak aslında görüşün olumsuz olduğu jest ve mimiklerle ifade edilebilir. Yazı dilinde bunu belirtmek için ayraç içinde ünlem işareti kullanılır. Örn. Hani çok akıllıyım (!) ve çok bilimselim (!)
Noktalama işaretleri, her türlü jest ve mimiğimizi karşılamaz. Bu sebeple, yazı dilinde cümleler, çok defa konuşma dilindekinden daha uzun ve açıklayıcı olur

9. Bilimsel yazılarda verilen bilgilerle ilgili olarak tereddütler varsa ayraç içinde soru işareti kullanılarak bu durum belirtilir. Örn. Önce Aslı sonra da Tahir Nil kenarındaki Karaman (?) şehrinde Zühre Han ile karşılaşmışlar ve birbirlerine türküler söylemişlerdir. Ünlü Türk bilgin ve düşünürü Farabi şiirde iki temel öge görmekte bunların
“1) Sözcükler, 2) Onların bir araya getirilişindeki esaslar” olduğunu ileri sürmekteydi.

11. Tiyatro eserlerinde oyuncunun konuştuğu sıradaki davranışları veya o sırada sahnede gelişen diğer olaylar ayraç içinde verilir. Örn. FASULYECİYAN - Allah cezanı versin. Ne işi var elinin orada. Bilorsun hep burda mizansen icabı geri geri gelorum. Ne sokarsın elini oraya. Ödüm koptu. (Damağını bastırır)

12. Maddeleri belirtmek için kullanılan rakam veya harflerden sonra konur. Örn. 1) Batı grubu 2) Kuzeydoğu grubu 3) Doğu grubu
Bazı çalışmalarda ayraç yerine nokta da kullanılabilmektedir.

13. Bilimsel yazılarda kaynakça yazımında kullanılır. Örn. Tekin, Talat. (2000). Orhon Türkçesi Grameri. Ankara: TDK

Köfleli Ayraç [ ]


1. Ayraç içinde ayraç açılacağı zaman, yay ayraçtan önce köfleli ayraç kullanılır. Örn. [Tarık Buğra, Oğlumuz (ilk Gençlik Çağına Öyküler), s.51 ]

2. Eski dillere ait metinleri inceleyen bilimsel çalışmalarda, metinde okunamayan yerler hakkında yazarın bir tahmini varsa bunlar köşeli ayraç içinde gösterilir. Örn. ä_ ilki tadıkı_ çorı_ boz [atıg binip tägdi] “ilk olarak Tadık Çor’un boz (atına binip hücum etti)”

Tırnak İşareti (“ ”) (« »)

1.
Aynen aktarmalar, kelime, kelime öbeği ya da cümle olsun t›rnak içinde Verilir. Örn. şöyle bir bakarsan “Bir sıkımlık canı var.” dermişsin.
Tırnak işareti kullanıldığında, tırnak içindeki kısım özel isim olmayan bir kelime veya kelime öbeği ise küçük harfle; cümle ise tıpkı tırnak dışındaki bir cümlede olduğu gibi büyük harfle başlar ve cümle hangi noktalama işaretiyle bitecekse onunla bitecek şekilde yazılır.

2.
Cümlede özellikle vurgulanan unsurlar tırnak içinde verilebilir. Örn. Nitekim, aklın ilk kez Batı’da pırıl pırıl göründüğü Eski Yunan çağında, “akıl” anlamına gelen “logos” sözcüğü olanca kuşatımıyla, aynı zamanda “dil” anlamına gelir.

3. Vurgulanmak istenen özel adlar, bölüm başlıkları veya kitap, makale, köşe yazısı başlıkları vb. tırnak içinde verilebilir. Örn. Cumhuriyet döneminin ünlü şairlerinden Ahmet Muhip Dranas’ın “Serenad”ında özgün imgelerle karşılaşırız.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi tırnak içine alınan özel adlardan sonra ek geliyorsa bunlar kesme işareti ile ayrılmaz.

4. Bilimsel yazıların kaynakçalarında makale adları tırnak içinde verilir. Örn. Marcel Erdal, “Irk Bitig Üzerine Yeni Notlar”

Tek Tırnak (‘ ’)

Tek tırnak işareti, çift tırnak işareti ile aynı köktendir; ancak tek tırnak işareti içine alınan kelime, söz ya da cümle ile etrafındakilerden ayrıldığı vurgulanır.

1. Açılan tırnak içinde ikinci bir tırnak açma ihtiyacı duyulursa tek tırnak işareti kullanılır. Örn. Paşa amca (...) bağırır, “Güneş doğarken yatmak yakışık alır mı? Allah, rızkı sabah erkenden dağıtır, hiçbir şey yapmasanız da elinizi açıp ‘Allah’ deyip rızkınızı alın yine yatın...” derdi.

Eğik Çizgi (/)


1. Düz yazıda yapılan şiir alıntılarında mısraları birbirinden ayırmak için kullanılır.Örn. Ellerin aklıma geldikçe/Kırık bir dal gibi senden/Gölgesi kadehlerime düşen

2. Özellikle bilimsel yazılarda veya, hem o hem bu bağlaçlarının yerine kullanılır. Örn. Günlük dilde, (...) yepyeni
ve özgün benzetmelere gidilerek okuyan/dinleyende yepyeni tasarımların, duyguların, imgelerin doğması sağlanmaktadır.
Tarih belirtirken gün, ay ve yılın rakamla yazıldığı durumlarda bunların arasında nokta yerine eğik çizgi de konabilir. Örn. 12/03/2012 veya 09/XI/ 2011 Tarih yazımında ay, yazıyla belirtiliyorsa eğik çizgi kullanılmaz.

3. Dil bilgisi çalışmalarında eklerin farklı biçimlerini gösterirken kullanılır. Örn. Soru eki, çekimli şillerde kipleri şahıslara soru yoluyla bağlayan ektir. Adlarda olduğu gibi yine mı? / mu? ekiyle karşılanır.

4. Matematikte bölme işareti olarak da kullanılır. Örn. 12 / 3 = 4

Kesme İşareti (’)


1.
Özel isme gelen iyelik, hal ve bildirme eklerinden önce araya kesme işareti konur. Örn. Osmanlı’da, Türkiye’de, Ali’de…
Yer bildiren cins adlar, özel isimler k›saltma olarak kullanıldığında bunlar da özel isim muamelesi görürler ve bunlara da ekler, kesme işaretinden sonra getirilir. Özel isimlere +lar çokluk eki ile +lı, +lık, +sız, +la-, +laş- (Adanalı, Müslümanlık, Türkleşmek vb.) gibi yapım ekleri getirildiğinde kesme işareti kullanılmaz.

2. Kesme işareti kullanılması gerekmeyen kimi cins isimler vurgulanmak istendiğinde ve bunların ardına ek getirildiğinde kesme işareti konabilmektedir.Örn. Biz güzel’i düşünürken çirkin’i, küçük’lebüyük’ü, az’laçok’u,
dar’lageniş’i kolaylıkla ilişkiye sokarız;
Kimi yazarlar cins isimleri vurgulamak için çift tırnak işareti de kullanmaktadırlar.

3. Türkçeye Arapçadan giren ve kelimenin aslında, bu dile özgü ayın sesi olan kelimelerde, bu ses için kesme işareti kullanılmaktadır. Örn. Bir dakikada kat’i bir karar vermişti

4.
Türkçede n’olmak (< ne olmak), n’etmek (< ne etmek), n’eylemek (< ne eylemek) gibi birleşik yapıların yazımında kullanılır. Bu durum, daha çok, ölçü gereşi, şiir dilinde görülür. Örn. Kötü dünya ne çâre çift kapılı; / ince, ak pak haminneler, n’olur / Bize yalnız biraz vefâ bırakın!

5. Harflere veya rakamla yazılmış sayılara ek getirildiğinde konur. Örn. 60’ların, 70’lerin ... 90’ların Türkiyesi farklı farklı.

6. Kısaltmalara durum eki getirildi¤inde bunlar, kesme iflaretiyle ayrılır. Örneğin: ABD’nin başbakanı

Kısa Çizgi (-)

1.
Satır sonuna sığmayan kelimeleri bölerken konur.

2. Cümledeki kelime öbekleri veya ara cümleleri belirginleştirmek için başlarına ve sonlarına konur. Örn. Böylece Kadıköyü’nden sonra karşı yakayı da karlar altında - galiba ilk kez - görüyordum.

3. Türkçeye yerleşen ve yer, kurum, eser veya önemli bir olay adı vb. biçimde kullanılan Farsça ve Arapça asıllı tamlamalarda kullanılır. Örn. İran’da Mevlâna’ya Mevlevî-i Rûm, Hindistan’da Pîr-i Rûmi derler.

4. İki rakamın arasına konduğunda yaklaşıklık, aşağı yukarılık anlamı katar. Örn. Bolu Konya arası 7-8 saatlik yolculuk sürer

5. Tarih bildiren iki rakamın arasına konunca arasında, ve, ile, ilâ, ...den ...e anlamı katar. Örn. Bulgarların bir kısmı MS. V.-IX. yüzyıllarda Tuna civarında, Macaristan’ın güneyinden Trakya’ya kadar olan bölgede yaşadılar;

6. Birbiriyle ilişkili kavramlar birlikte yazıldığında araya kısa çizgi konabilir. Örn.Çünkü ağabeyim onun sadece oğlu değil, aynı zamanda felsefe-mantık-sosyoloji konularında yetiştirdiği bir öğrencisiydi

7. Karşıtlık ilişkisi belirtmek amacıyla ilgili kelimelerin arasına konur. Örn. eski-yeni, köklü-çelimsiz, bilinçli-bilinçsiz, önemli-önemsiz

8. Bilimsel yazılarda, önemli kişilerin doğum ve ölüm, olayların başlangıç ve bitiş, aynı şekilde devletler, kurumlar veya kuruluşların kurulma ve yıkılma, eserlerin üretilmesinin başlama ve bitiş tarihleri ayraç içinde aralarına kısa çizgi konarak gösterilir. Örn. Büyük, çaplı entellektüel düzeyi ile ulusal edebiyatın bütün meselelerini kavrayan yetkinlikte yazarlardan biri Ahmet Hamdi Tanpınar’dır (1901-1962)

9. Dil bilgisi çalışmalarında kelimelerin köklerini, gövdelerini ve eklerini belirtmek için kullanılır. Örn. yağ-mur-luk, iş-le-t-me

10. Dil bilgisiyle ilgili çalışmalarda eklerden önce konur. Örn. İsim soylu kelimelerin yüklem olarak kullanılmalarını sağlayan, -dı, -mış, -sa ekleriyle, fiillerin hikâye, rivayet ve şart birleşik çekimlerini meydana getiren fiile ek fiil denir.

11. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır. Örn. -ma-/-me- (olumsuzluk eki) “i-”yardımcı fiili hariç bütün kök veya gödelerine gelerek olumsuz fiiller yapar: git-me-, yap-ma-, bil-me-, bildir-me-, anlat-ma-, yaz-ma-, duy-ma-, al-ma- gibi.

12. Kelimeleri hecelerine ayırırken kullanılır. Örn. ge-li-yo-rum, sa-tı-cı-lar-da-ki gibi

13. Matematikte çıkarma işleminde eksi işareti olarak kullanılır. Örn. 189-11= 178gibi

14.
Sıfırın altındaki dereceleri göstermek için rakamın başına konur. Örn. -5°C, -15gibi
Konuşmalardaki kekelemeyi ya da üzerine basılarak söylenen heceleri yazıda göstermek için de kısa çizgi kullanılabilir. Örn. İs-te-mi-yo-rum.

Uzun Çizgi (–)

1. Roman, hikâye, masal, tiyatro gibi türlerde kişilerin konuşmaları verilirken kullanılır. Örn. Bu kucaklaşmadan sonra kardeşini kendinden biraz uzaklaştıran annem, sesine nazlı bir küskünlük katarak konuşurdu: – Eee, enişten gitmese buralara yolun düşmeyecek belli ki
Tiyatro eserlerinin yazımında oyuncuların konuşmaları verilirken, oyuncunun önce adı sonra uzun çizgi sonra da konuşmalar yazılır. Konuşmalar tırnak içinde verilmişse uzun çizgi kullanılmaz.

Ünlem İşareti (!)

1. Acıma, üzüntü, sevinç, kızma, korku, şaşırma, coşma gibi her türlü duyguyu ifade eden kelime, kelime öbeği veya cümlelerden sonra konur. Örn. Bunlar beni delirtecekler yahu!...

2. Hitap, çağrı, seslenme, uyarı vb. bildiren kelime, kelime öbekleri veya cümlelerden sonra konur. Örn. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
Ünlem işareti, hitap sözleri bulunan cümlelerde, bu sözlerden hemen sonra konabileceği gibi, cümlenin sonuna da konabilir.

3. Onay veya ret bildiren kelimelerden sonra konabilir. Örn. Doğru! Bence de halkın dili yazarlarımızın dilinden daha zengindir, hele edebiyat türüne giren eserler için.
Anlatımı pekiştirmek için ünlem işaretinden sonra iki nokta konabilir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst