AÖF İktisada Giriş 2 / 6. Ünite Ders Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
AÖF İKTİSADA GİRİŞ 2

6.ÜNİTE

DIŞA KAPALI VE DIŞA AÇIK EKONOMİDE DENGE

Reel gelir, belirli bir dönemde nominal gelirin ilgili dönemin fiyat endeksine bölünmesi ile elde edilir.
Maliye Politikası: Devletin kamu harcamaları ve vergileri kullanarak ekonomik faaliyetleri yönettiği politikalara denir.

DENGE GELİR DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: TOPLAM GELİR-TOPLAM HARCAMA YAKLAŞIMI
Bir ekonomide makroekonomik denge için gelir (Y) ve toplam harcamaların (AE) birbirine eşit olması gerekir.
1. Kamunun Yer Almadığı Dışa Kapalı Ekonomide Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
R = C + ƒI ve Y= AE ⇒ AE= C + ƒI
Örnek: Kamunun yer almadığı dışa kapalı bir ekonomide tüketim fonksiyonu C=150+0,5Y ve planlanan yatırımların 50 birim olması durumunda denge gelir düzeyini hesaplayınız.

Kamunun Yer Almadığı Dışa Kapalı Ekonomide Çarpan: Çarpan, bir ekonomide reel toplam çıktının denge düzeyindeki değişiminin, dışsal değişkendeki değişime oranı olarak tanımlanır. Dışsal değişken, ekonomideki değişimlerden bağımsız olan değişkendir.

Örnek: Kamunun yer almadığı dışa kapalı bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi 0,8 ve yatırımlardaki artış 20 birim ise, dengenin sağlanabilmesi için gelirdeki artış ne olmalıdır?

*Örnek:
Kamunun yer almadığı dışa kapalı bir ekonomide tüketim harcamaları fonksiyonu C= 120 + 0,6Y ve planlanmış otonom yatırım harcamaları 80 birimdir. Bu ekonomide otonom yatırımlar 20 birim artarsa, denge toplam gelir düzeyi kaç birim artar?

2. Kamunun Yer Aldığı Dışa Kapalı Ekonomide Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
Kamunun ekonomi üzerindeki maliye politikaları etkinliklerini iki ana başlıkta incelenmektedir: Kamu harcamaları (G) ve net vergi gelirleri (T).

Devlet çeşitli işlerin yürüyebilmesi için kırtasiye malzemeleri, gıda maddeleri, giyim eşyaları, mobilya vb. gibi nihai tüketim
harcamaları yapar, görevlendirdiği personeline (memur ve işçi) ücret öder, alt yapı (baraj, yol, havaalanı vb.) oluşturmak için yatırım yapar. Bunlar kamunun cari ve yatırım harcamalarıdır. Bunun yanında devlet, ulusal gelirde bir mal ve hizmet karşılığı olmaksızın da bazı kesimlere ödemelerde bulunur. Örneğin işsizler için işsizlik ödeneği, emeklilerin maaşları vb. gibi. Bu tür giderlere de transfer harcamaları (TR)diyoruz. Devlet tüm giderlerini karşılamak için çeşitli bütçe gelirleri elde eder. Kamunun en önemli gelir kaynaklarından birisi vergilerdir (TA).
Hane halklarının devlete yaptığı vergi ödemesi ile devletten aldığı transfer ödeneklerini dikkate alırsak, harcanabilir gelire (YD) ulaşırız:
YD= Y-T ve Net vergi gelirleri: T=TA-TR olur.
Y=AE ⇒ Y= C+I+G
⇒ AE=C+I+G
⇒ AE=C+cYD+I+G
⇒AE=C+c(Y-T)+I+G

Kamu Harcamaları Çarpanı
Örnek: MPC= 0,8 iken, kamu harcamalarının 100 birimden 120 birime yükselmesi durumunda dengenin yeniden sağlanabilmesi için gelirdeki artış ne kadar olmalıdır?

Vergi Çarpanı
‡Örnek: MPC= 0,8 ise vergi çarpanını hesaplayın.
Not:Kamu harcamaları çarpanı > Vergi çarpanı.

Denk Bütçe Çarpanı: Hükümet toplam gelir düzeyini bütçe açığına yol açmadan artırmak istediğinde, kamu harcamaları artışına eşdeğer miktarda vergiyi artırmalıdır. Bu durumda çarpana, denk bütçe çarpanı adını veriyoruz. Kamunun yer aldığı dışa kapalı basit ekonomi modelinde denk bütçe çarpanı 1’e eşittir.

3. Dışa Açık Ekonomide Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi
Bir ülkenin, yurtdışıyla yaptığı mal-hizmet alım ve satımları (ithalat, ihracat), turizmden elde edilen gelirler, sermaye akımları gibi yurtdışıyla gerçekleştirdiği iktisadi işlemleri, ödemeler bilançosu ( ödemeler dengesi) adını verdiğimiz bir muhasebe kaydıyla kayıt altında tutulur. Ödemeler bilançosu aynı zamanda ülkenin döviz arz ve talebi hakkında da bilgi sağlar.Ödemeler bilançosu içinde yer alan işlemler çift kayıt sistemiyle kaydedilir.
Ödemeler dengesi iki ana kalemden oluşur: Cari işlemler dengesi ve sermaye ve finans işlemleri dengesi. Cari işlemler hesabındaki her hareket (+ ya da –), karşılığında ters yönde sermaye ve finans hesapları kalemine kaydedilir.

a. Cari işlemler hesabı: Dört alt kalemden oluşmaktadır. Bunlar:
- İhracat (X) ve ithalat(M):İhracat (dışsatım), yurtdışına mal satılmasıdır vedolayısıyla ülkeye döviz kazandırıcı bir işlemdir.Ülkeye döviz kazandıran işlemler bilançoya (+) olarak işlenir (alacak kaydı). Bu nedenle ihracat geliri, ödemeler bilançosunun cari işlemler hesabına (+) olarak kaydedilir. İthalat (dış alım) ise yurtdışından mal alınması olduğundan, ülkeden yurtdışına doğru bir döviz çıkışı anlamına gelir ve bu nedenle cari işlemler hesabına (–) olarak kaydedilir (borç kaydı).

-Hizmet alım ve satımları: Ülkeye döviz kazandıran hizmet ihracatı (+), ülked en döviz çıkışına neden olan hizmet ithalatı (–) olarak kaydedilir.
Bir ülkenin mal ve hizmet ihracatı ile ithalatı arasındaki farka dış ticaret dengesi adını veriyoruz. Eğer ihracat ithalattan büyükse (X > M ya da X – M > 0), ülkenin dış ticaret fazlası vardır

-Yatırımdır (varlık satın alınması):
Yurtdışından satın aldığınız varlıkların sağladığı kar, rant, faiz gibi döviz kazandırıcı işlemler, cari işlemler hesabına (+) olarak kaydedilir. Yabancı bir ülkenin yurtiçinden elde ettiği kâr, rant, faiz gelirleri ise döviz giderine neden olacağından, (–) olarak kaydedilir.

-Transferler:Bunlar karşılıksız olarak, tek yanlı döviz akımınıifade ederler. Örneğin Almanya’da çalışanların, Türkiye’deki ailelerine para göndermeleri bir transfer işlemidir ve bu nedenle Türkiye’nin cari işlemler hesabına (+), Almanya’nın cari işlemler hesabına ise (–) olarak kaydedilir.

b. Sermaye ve Finans hesabı:Cari işlemler hesabına karşılık olarak denkleştirici bir görevi yerine getirir. Eğer bir istatistiki ya da ölçme hatası yoksa esnek döviz kuru sistemi altında her cari işlemin karşılığı sermaye ve finans hesabındaki bir hareketle (kayıtla) denkleşir. Dolayısıyla bu iki ana kalemin toplamı sıfır olur.
Not: Bir firma bilançosuyla, ödemeler bilançosu aynı değildir. Firma bilançosu, belirli bir anda firmanın stoklarını (varlıklarını); buna karşın ödemeler bilançosu, bir ülkenin belirli bir dönem boyunca yurtdışıyla gerçekleştirdiği iktisadi akımları gösterir.

Net İhracat(NX): Bir ekonomide toplam ihracattan (X) toplam ithalatın (M) çıkarılmasıyla elde edilen değerdir.
Kamunun yer aldığı dışa açık ekonomide denge gelir düzeyinin sağlanması için şu eşitlik sağlanmalıdır:
Y= AE →*Toplam harcama fonksiyonu: AE = C + I + G + NX
Dışa Açık Ekonomide Çarpan:
MPM (m ) : Marjinal ithalat eğilimi

Örnek: İhracat 80 birimden 100 birime çıkmıştır. MPC= 0,8 ve MPM=0,2 ise çarpan değerini ve denge gelir düzeyindeki değişikliği hesaplayın.

Toplam Talep (AD) ve Toplam Harcamalar Arasındaki İlişki
Ekonomide yeterince toplam harcamanın gerçekleşmemesi nedeniyle, denge toplam gelir düzeyinin, potansiyel GSYH düzeyinin altında kaldığı durumda durgunluğa (resesyona)neden olan bir açık oluşur.
Keynes 1929 ekonomik bunalımında gerçekleşen denge toplam gelir düzeyinin, potansiyel GSYH’nın altında kalması olgusu üzerine 1936’da bazı yaklaşımlar geliştirmiştir.

Durgunluğun giderilerek ekonominin potansiyel GSYH düzeyine (tam istihdam düzeyine) ulaşabilmesi için, toplam harcamaların yükseltilmesi gerekir. Keynesgil yaklaşımlara göre toplam harcamanın yükseltilmesi, hükümetin kamu harcamalarını artıran bir genişleyici maliye politikası ile daha rahat gerçekleştirilebilir.
Denge toplam reel gelir düzeyinin potansiyel GSYH’den daha büyük olması enflasyonaneden olan bir açık yaratır. Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinde görülen süreğen artışlardır.

Para Politikasının Toplam Harcamalara Etkisi: Para politikasının toplam harcamaları etkileyebileceği önemli araçlardan biri faiz oranıdır.
Merkez Bankasının genişletici (para arzının artırılması) bir para politikası izlemesi durumunda faiz oranları düşer. Düşen faiz oranları, yatırım harcamalarının ve dolayısıyla toplam harcamaların artmasına neden olur. Daraltıcı ( para arzının azaltılması) para politikasında ise tersi yönde gelişmeler olur.

Göreli Dış Ticaret Fiyatlarındaki Değişme ve Döviz Kurları
Esnek döviz kuru sistemindedöviz fiyatları, serbestçe işleyen döviz piyasasındaki arz ve talep dengesiyle belirlenir. Para yetkilileri ya da hükümet bu sistemde döviz piyasasına müdahalelerde bulunmaz. Döviz arz ve talebindeki değişimlerin etkisiyle döviz fiyatlarının yükselmesine dövizin değer yitirmesi, düşmesine de dövizin değer kazanması diyoruz.
*Esnek döviz sisteminin uygulandığı dışa açık bir ekonomide net dış ticaret artışı döviz kurunun değerini artırır.

Sabit döviz kuru sisteminde Para yetkilileri ya da hükümet döviz fiyatlarını doğrudan belirler. Bu nedenle ekonomide serbestçe işleyen bir döviz piyasası yoktur. Para yetkilileri ya da hükümetin döviz fiyatını artırmasına devalüasyon (döviz kurunun değerini düşürme), düşürmesine de revalüasyon (döviz kurunun değerini yükseltme) diyoruz.
Not: Ödemeler bilançosu açık veren bir ekonomi, bu açığı kapatmak için devalüasyon uygulayacaktır. Devalüasyon uygulayan bir ekonomide: TL’nin değeri düşer, ihracat ucuzladığı için artar, ithalat ise pahalı hale geleceği için azalır. Böylece döviz çıkışından çok döviz girişi olacağından açık kapanır.
Gözetimli döviz kuru sistemindepara yetkilileri döviz kuru piyasasının sınırlı bir esneklikle çalışmasına izin verirler. Saptadıkları alt ve üst bantlar arasında döviz kurunun piyasa tarafından oluşumuna izin verirler, bu bantların dışına çıkılması durumlarında piyasaya döviz sürerek-çekerek müdahalelerde bulunurlar.

DENGE GELİR DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ: TASARRUF-YATIRIM EŞİTLİĞİ YAKLAŞIMI

Enjeksiyon:Toplam gelir, yurtiçinde üretilmiş olan mallara doğrudan harcanan kısmıdır. Yani yurtiçinde ya da yurtdışında elde edilmiş olan toplam gelir, doğrudan harcama biçiminde ekonomiye enjekte edilmekte, yani harcama döngüsüne katılmaktadır. Dört ana harcama (enjeksiyon) kalemi şöyledir: Tüketim (C), yatırım (I), kamu harcamaları (G) ve ihracat(X).

Sızıntı: Toplam gelirin yurtiçinde üretilen mallara harcanmayan kısmıdır. Bu tür gelir kullanımları nedeniyle gelirin bir kısmı harcama döngüsünün dışına kaydırılmaktadır. Tasarruflar (S), devlete ödenen net vergi (T) ve ithalat (M).
Denge halindeki bir ekonomide toplam sızıntılar toplam enjeksiyonlara eşittir. Ekonomide dengesizlik durumu varsa, sızıntılar enjeksiyonlardan ya büyük ya da küçüktür.

Kamunun Yer Almadığı Dışa Kapalı Ekonomide Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi: S=I

Tasarruf paradoksu:Bir ekonomide hane halklarının, gelir düzeyinde herhangi bir değişme olmaksızın, daha fazla tasarrufta bulunmak istemeleri durumudur.

Tasarruf-Yatırım Eşitliği Yaklaşımına Kamu Kesiminin Eklenmesi: S + T = I + G
Eşitliğin sol yanı (S+T) sızıntılar, sağ yanı da (I+G) enjeksiyonlar toplamıdır.
Bu eşitliği şöyle de yazabiliriz: S – I = G – T
Bu biçimdeki eşitliğin sol yanı kapalı ekonominin tasarruf yatırım dengesini, sağ yanı kamunun bütçe dengesini göstermektedir.

Dışa Açık Ekonomide Denge Gelir Düzeyinin Belirlenmesi: S + T + M = I + G + X
Eşitliğin sol yanı (S+T+M) sızıntılar, sağ yanı da (I+G+X) enjeksiyonlar toplamıdır. Eşitliği şu biçimde de ifade edebiliriz:
S – I = (G – T)+(X – M)
İkiz açıklar, bütçe açığı (G-T) ve dış ticaret açığının (X-M) birlikte görülmesi durumudur ve özellikle 1980’lerden itibaren çoğu ülkenin yaşadığı kronik bir soruna dönüşmüştür.
İkiz açıklar durumunda (hem devlet bütçesi açığınınhem de dış ticaret açığının aynı anda gerçekleşmesi), açıkların finanse edilebilmesi için ülke daha çok yurtdışı finansmana ihtiyaç duyar.

Sınavlarda Başarılar Dileriz..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst