tremendous
Forum Yöneticisi
- Katılım
- 11 Ara 2012
- Mesajlar
- 1,781
- Tepkime puanı
- 8
- Puanları
- 0
- Bölüm:
- MEZUN
- Şehir:
- İstanbul
Aöf İngilizce 2 Dersi 9.Ünite Ders Notları
PAST CONTINUOUS (-di li geçmiş zaman hikayesi/ -iyordu)
Geçmişte süren eylemleden bahsederken kullanılır. geçmişte tamamlanmış eylemlerden
bahsederken ise past sımple kullanılır. Özneden hemen sonra was-were kullanılır ardından
Fiile -ing takısı getirilir.
Olumlu Cümle: özne + wase-were + Fing
- I was walking in the park (parkta yürüyordum)
- They were talking to Ali (Ali ile konuşuyorlardı)
- She was running (koşuyordu)
Olumsuz Cümle: özne + wasn’t - weren’t + Fing
- I wasn’t walking in the park (parkta yürümüyordum)
- They weren’t talking to Ali (Ali ile konuşmuyorlardı)
- She wasn’t running (koşmuyordu)
Soru Cümlesi: was-were + özne + Fing?
Soruda was-were en başa gelir ve cevabına yes-no ile başlanır,özne uyumuna dikkat edilir.
Were you walkin in the park? (patra mı yürüyordun?)
Yes, I was No,I wasn’t
Was she runnuing? (koşuyor muydu?)
Yes,she was No,she wasn’t
!! Soruda WERE YOU… varsa, cevapta I WAS… olur.
DİĞER SORU KELİMELERİYEL KULLANIMI
Where
What
When + Was-were + özne + Fiil –ing ?
How
WHO
Soru sıralanışı yukarıdaki gibidir. Cevabında yes-no olmaz. Direk özne ile cevaba başlanır.
-what were you doing yesterday evening? (dün akşam ne yapıyordun?)
I was watching TV (TV izliyordum)
-Where were you going last week? (geçen hafta nereye gidiyordun?)
I was going to the cinema (sinemaya)
When - While (-iken / -dığında)
Kullanımları aşağıdaki gibidir:
While past continuous, past continuous
While past continuous,simple past
- While I was watching the football match, my sister came (futbol maçını izlerken kız
kardeşim geldi)
- While Amanda was playing chess the doorbell rang (Amanda satranç oynarken kapı zili
çaldı)
When past simple, past continuous
When past continuos, past continuos
- when I was walking in the park, I saw Gonca ( parkta yürürken Goncayı gördüm)
- when she went to the market, I was cooking (o markete gittiğinde yemek yapıyordum)
!! Tamamlanmış ifadeler/eylemler için simple past(geçmiş zaman- F2) süreklilik bildiren
eylemler için past continuous(-iyordu) kullanılır.
-Children were playing in the garden while we ere preparing the dinner
(biz akşam yemepğini hazırlarken çocuklar bahçede oyun oynuyorlardı)
- What were you doing when she came home? (O, eve geldiğinde ne yapıyordun)
PARTS OF BODY (VÜCUDUN BÖLÜMLERİ)
Head-kafa
Eye-göz
Face-yüz
Nose-burun
Neck-boyun -I broke my arm ( kolumu kırdım)
Shoulder-omuz
Chest-göğüs - She hurt her back (belini incitti)
Hand-el
Wrist-el bileği -I sprained my ankle ( ayak bileğimi burktum)
Arm-kol
Finger-parmak - I cut my finger ( parmağımı kestim)
Elbow-dirsek
Thumb-baş parmak - I got a black eye ( gözüm morardı=))
Back-sırt
Hip-basen - I burned my hand (elimi yaktım)
Leg-bacak
Knee-diz
Ankle-ayak bileği
Foot-ayak
Toe-ayak parmağı
REFLEXIVE PRONOUNS (dönüşlü zamirler)
Myself Kendim
Yourself Kendin / kendiniz
Himself Kendisi (erkek)
Herself Kendisi(bayan)
Itself Kendisi (cansz varlık-hayvan)
Ourselves Kendimiz
Themselves Kendileri
- I hurt myself (kendimi incittim)
- She burned herself (kendini incitti)
- He cut himself when he was chopping vegetables (sebze doğrarken kendini kesti)
!! Yukarıda tabloda verilen BY ile kullanıldığı zaman kişinin işi kendi başına yaptığı anlamını katar.
- I went by myself (kendim gittim)
- He cooked the dinner by himself (akşam yemeğini kendi pişirdi)
I BET…
“İDDASINA GİRERİM / EMİNİM Kİ” anlamlarındaıdr. Çok emin olduğumuz olaylardan
bahsederken kullanırız.
A: yesterday evning when I was going downstairs I fell down. (dün akşam merdivenlerden inerken
düştüm )
B: I bet you were so ashamed (iddasına girerimki çok utandın)
PAST CONTINUOUS (-di li geçmiş zaman hikayesi/ -iyordu)
Geçmişte süren eylemleden bahsederken kullanılır. geçmişte tamamlanmış eylemlerden
bahsederken ise past sımple kullanılır. Özneden hemen sonra was-were kullanılır ardından
Fiile -ing takısı getirilir.
Olumlu Cümle: özne + wase-were + Fing
- I was walking in the park (parkta yürüyordum)
- They were talking to Ali (Ali ile konuşuyorlardı)
- She was running (koşuyordu)
Olumsuz Cümle: özne + wasn’t - weren’t + Fing
- I wasn’t walking in the park (parkta yürümüyordum)
- They weren’t talking to Ali (Ali ile konuşmuyorlardı)
- She wasn’t running (koşmuyordu)
Soru Cümlesi: was-were + özne + Fing?
Soruda was-were en başa gelir ve cevabına yes-no ile başlanır,özne uyumuna dikkat edilir.
Were you walkin in the park? (patra mı yürüyordun?)
Yes, I was No,I wasn’t
Was she runnuing? (koşuyor muydu?)
Yes,she was No,she wasn’t
!! Soruda WERE YOU… varsa, cevapta I WAS… olur.
DİĞER SORU KELİMELERİYEL KULLANIMI
Where
What
When + Was-were + özne + Fiil –ing ?
How
WHO
Soru sıralanışı yukarıdaki gibidir. Cevabında yes-no olmaz. Direk özne ile cevaba başlanır.
-what were you doing yesterday evening? (dün akşam ne yapıyordun?)
I was watching TV (TV izliyordum)
-Where were you going last week? (geçen hafta nereye gidiyordun?)
I was going to the cinema (sinemaya)
When - While (-iken / -dığında)
Kullanımları aşağıdaki gibidir:
While past continuous, past continuous
While past continuous,simple past
- While I was watching the football match, my sister came (futbol maçını izlerken kız
kardeşim geldi)
- While Amanda was playing chess the doorbell rang (Amanda satranç oynarken kapı zili
çaldı)
When past simple, past continuous
When past continuos, past continuos
- when I was walking in the park, I saw Gonca ( parkta yürürken Goncayı gördüm)
- when she went to the market, I was cooking (o markete gittiğinde yemek yapıyordum)
!! Tamamlanmış ifadeler/eylemler için simple past(geçmiş zaman- F2) süreklilik bildiren
eylemler için past continuous(-iyordu) kullanılır.
-Children were playing in the garden while we ere preparing the dinner
(biz akşam yemepğini hazırlarken çocuklar bahçede oyun oynuyorlardı)
- What were you doing when she came home? (O, eve geldiğinde ne yapıyordun)
PARTS OF BODY (VÜCUDUN BÖLÜMLERİ)
Head-kafa
Eye-göz
Face-yüz
Nose-burun
Neck-boyun -I broke my arm ( kolumu kırdım)
Shoulder-omuz
Chest-göğüs - She hurt her back (belini incitti)
Hand-el
Wrist-el bileği -I sprained my ankle ( ayak bileğimi burktum)
Arm-kol
Finger-parmak - I cut my finger ( parmağımı kestim)
Elbow-dirsek
Thumb-baş parmak - I got a black eye ( gözüm morardı=))
Back-sırt
Hip-basen - I burned my hand (elimi yaktım)
Leg-bacak
Knee-diz
Ankle-ayak bileği
Foot-ayak
Toe-ayak parmağı
REFLEXIVE PRONOUNS (dönüşlü zamirler)
Myself Kendim
Yourself Kendin / kendiniz
Himself Kendisi (erkek)
Herself Kendisi(bayan)
Itself Kendisi (cansz varlık-hayvan)
Ourselves Kendimiz
Themselves Kendileri
- I hurt myself (kendimi incittim)
- She burned herself (kendini incitti)
- He cut himself when he was chopping vegetables (sebze doğrarken kendini kesti)
!! Yukarıda tabloda verilen BY ile kullanıldığı zaman kişinin işi kendi başına yaptığı anlamını katar.
- I went by myself (kendim gittim)
- He cooked the dinner by himself (akşam yemeğini kendi pişirdi)
I BET…
“İDDASINA GİRERİM / EMİNİM Kİ” anlamlarındaıdr. Çok emin olduğumuz olaylardan
bahsederken kullanırız.
A: yesterday evning when I was going downstairs I fell down. (dün akşam merdivenlerden inerken
düştüm )
B: I bet you were so ashamed (iddasına girerimki çok utandın)