Aöf Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi -2- Dersi 7.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi -2- Dersi 7.Ünite Ders Notları

ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE II. DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNİN SİYASİ, SOSYAL
VE EKONOM
İK UYGULAMALARI

26 Aralık’ta yapılan olağanüstü Kurultayda İsmet İnönü “milli şef ve değişmez genel başkan”
sıfatını almış, Atatürk “Ebedi Şef” olarak kabul edilmiştir.
Müstakil Grup, Hükümetin faaliyetlerinin TBMM’de kontrol edilmesini sağlamak amacıyla
oluşturulmuştur.
Milli Korunma Kanunu: Savaş ihtiyaçlarıyla doğrudan ilgili maden ve sanayi sahasında hani
malın ne miktar üretileceğine karar verme yetkisiyle hükümete ekonomik hayatın her yönünü
kontrol etme imkanı veriyordu. Kanun, alınan kararlara bağlı olarak işçilere ücretli çalışma
mecburiyeti getirmek, hafta tatilini iptal etmek, istismarcıları hapis ve sürgünle cezalandırmak
gibi geniş yetkileri hükümete vermekteydi.
Savaş döneminin ekonomik şartlarını istismar ederek elde ettikleri yüksek kazançların
vergisini vermeyenlerin hedef alındığı açıklanan, 11 Kasım 1942 çıkarılan bir yasa ile
uygulama konan Varlık Vergisi uygulama aşamasında birçok suistimalleri de beraberinde
getirmiştir.
Toprak Mahsulleri Vergisi: Bu vergi, büyük yekun tutan savaş harcamalarının yükünün millet
fertleri arasında düzenli bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için maliyetinin birkaç katı artan
tarım ürünlerinden vergi alınması zarureti ile açıklanmıştır. Aynı zamanda bu vergi, Osmanlı
dönemi aşar vergisinin geri getirildiği yönündeki eleştirilere maruz kalmıştır.
Savaşın bitimine yakın günlerde Sovyetler Birliği’nin Doğu Anadolu ve Boğazlar üzerinde
kontrol hakkı iddia etmesi Türkiye’nin 1939 itibarıyla yaptığı yön tercihini Batı lehine
sağlamlaştıran bir etken olmuştur. Türkiye savaşın bitimine yakın Almanya ve Japonya
devletlerine savaş ilan ederek San Francisco Konferansı’na katıldı. Çok partili siyasi hayatı
benimsediğini duyuran Türkiye, Birleşmiş Milletler çatısı altına katılmayı tercih etmişti.

Çok Partili Hayata Geçiş Süreci

Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan 7 Ocak 1946 tarihinde
Demokrat Partiyi kurdular.
Çok Partili Hayata Geçişte Bir Dönüm Noktası: 12 Temmuz Beyannamesi
İsmet İnönü tarafından yayımlanan beyannamede ortaya konan fikirler Türk siyasi hayatı ve
demokrasi düşüncesinin gelişimi açısından yüzyılın başından itibaren yaşan problemlere ve
çözüm önerilerine işaret etmektedir.
Çok partili dönemin ilk başbakanı Recep Peker’dir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde 1950-1960 (Demokrat Parti) Dönemi
Yeni hükümet dış politikada değişiklik olmayacağını, mevcut sözlere bağlılığın devam
edeceğini ilan ederken ekonomide yabancı sermayeye imkan tanınacağı, üretimin
artırılmasına çalışılacağı belirtildi. Sosyal meselelere ağırlık verilerek işçilerin grev haklarının
verileceği, ücretli izin ve tatil hakkı tanınmasının yanı sıra genel af kanunu çıkarılması vaat
ediliyordu. İşçilerin mali ve sosyal haklarını iyileştirme hedefi ile 1952’de Türkiye İşçi
Sendikaları Konfederasyonu kurulmuştur. Okullarda din dersleri mecburiye hale getirilmiştir.
1954 seçimlerinde Demokrat Parti seçimler oy oranını arttırarak meclisin tek hakimi haline
geldi.
Hürriyet Partisi, hükümetin basına yönelik tavrına karşı çıkan Demokrat Parti içindeki
muhalif milletvekillerinin 20 Aralık 1955’te kurduğu partidir.
Tahkikat Komisyonu; 18 Nisan 1960 tarihinde, muhalefet ve basının faaliyetlerini denetlemek
amacıyla kurulan Meclis komisyonudur. 27 Mayıs Darbesi’nden hemen önce faaliyeti
hükümet tarafından durdurulmuştur. 27 Mayıs Darbesi’ni gerçekleştiren Alpaslan Türkeş’tir.
1960 Darbesi’nden Sonra Türkiye
Milli Birlik Komitesi’nin başına getirilen Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel
müdahalenin amacını “Türkiye’de demokrasinin yeniden ortaya çıkarılması” olarak
açıklayacaktır.
Komite ilk olarak, kapatılan üniversitelerin açılması, basın yayın yasağının kaldırılması ve bir
anayasa komisyonunun oluşturulmasını gerçekleştirmiştir. DP yöneticileri ise vatana ihanet
ithamıyla mahkemeye verildi.
12 Ocak 1961’de siyasi faaliyetlere izin verilmesinin ardından, Adalet Partisi, Yeni Türkiye
Partisi ve Türkiye İşçi Partisi bu süreçte kuruldu.
Yassı Ada’da yapılan yargılamalar sonucunda Mahkeme, Adnan Menderes’in de aralarında
bulunduğu 15 kişiye ölüm cezası verdi. Celal Bayar’ın cezası yaş durumundan dolayı hapse
çevrilmişti.
İlk Koalisyon hükümeti CHP-AP tarafından 20 Kasım 1961’de kuruldu. Taraflar; planlı
kalkınma, özel teşebbüsün desteklenmesi, enflasyon ve işsizlikle mücadele, toprak
reformunun uygulanması, yabancı sermayenin desteklenmesi ve yapılmış olan uluslararası
anlaşmalara sadık kalınması gibi daha sonra klişe olarak her koalisyon hükümetinin
programında görülecek esaslar üzerinde anlaşmışlardır.
12 Mart’tan 12 Eylül’e Türk Siyasetinde Gelişmeler
27 Mart’ta Nihat Erim başkanlığında bir “Teknokratlar Hükümeti” (Partiler üstü hükümet)
oluşturuldu. Yeni hükümet ilk olarak asayiş meselesine el attı. Belirli reformları yapmayı
hedefleyen hükümet, reformlardan etkilenecek kesimlerin tepkileri hükümetin devamını
engelledi. Erim Hükümeti 3 Aralık 1971’de istifa etti.
Nihat Erim, reform paketinin belli çevreler için rahatsız edici öğelerini çıkarmış olarak bir
hafta sonra tekrar hükümeti kurdu. Erim hükümetinin, kanun hükmünde kararnamelerle
yönetimi sürdürme isteğine her kesimden tepki gelince yeniden istifa etti.
1973 genel seçimlerinin sonucu Türkiye’yi koalisyonlara mecbur etmiştir.
12 Eylül 1980’de Darbe gerçekleşti.
12 Eylül 1980 Darbesi ve Sonrasında Türkiye
Milli Güvenlik Konseyi, devletin temel kurumlarının işlemez hale getirildiği, siyasilerin kısır
çekişmelerinin ülkeyi sıkıntılardan kurtarmak için gerekli tedbirlerin alınmasına engel olduğu,
toplumda Atatürkçülük yerine irticai ve sapkın ideolojilerin hakim olduğu suçlamalarını
yaparak meclis ve hükümeti feshetti ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Seçimlerde ülke genelinde oy barajı sistemi getirilerek küçük partilerin Meclis’e girmeleri
önlenmeye çalışıldı.
Turgut Özal’ın başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemi, gelir dağılımı adaletsizliğini
ortadan kaldırmak ve bir orta sınıf oluşturmayı hedeflemişti.
5 Nisan 1994 kararları olarak tarihe geçen ekonomik önlemler, getirilen yeni vergiler ve
paranın değer kaybı toplumun büyük kesimlerinin daha da fakirleşmesini simgeliyordu.
DSP, ANAP ve MHP koalisyonundan sonra 3 Kasım 2002’de yapılan seçimler sonra AKP
dönemi başlamıştır.

Ünite 7’ye Kısa Kısa

İsmet İnönü döneminin ilk icraatları,
- Atatürk döneminde çeşitli sebeplerle aktif siyaset yapamayan Kazım Karabekir, Rauf
Orbay gibi şahsiyetlerin öne çıkarılması,
- Atatürk’ün son döneminde yanında yer alan ve İsmet İnönü’ye muhalif oldukları
bilinen siyasetçilerin siyaset dışına itilmesi,
- İsmet İnönü milli şef ve değişmez genel başka sıfatını alması,
- Atatürk “Ebedi Şef” olarak kabul edilmesi
İkinci Dünya Savaşı sırasında kabul edilen uygulamalar;
- Köy Enstitülerinin kurulması,
- Milli Korunma Kanunu,
- Varlık Vergisi,
- Toprak Mahsulleri Vergisi
Demokrat Parti içinde oluşan muhalif milletvekilleri tarafından Hürriyet Partisi kurulmuştur.
1950-1960 arası dönemde yaşanan politik cepheleşmenin unsurları;
- CHP’nin mallarının devletleştirilmesi,
- Tahkikat Komisyonu,
- Vatan Cephesinin kurulması,
- Siyasi parti toplantılarının devlet görevlilerinin katılımıyla yapılması mecburiyetinin
getirilmesi.
Türkiye’de çok partili siyasi hayatın ilk koalisyon hükümeti AP – CHP partileri arasında
kurulmuştur.
12 Mart Muhtırasından sonra Demirel hükümetinin istifası üzerine kurulan teknokratlar
hükümeti Nihat Erim tarafından kurulmuştur.
“Genel seçimler için hazırlık yapan partilerin üzerinde uzlaştıkları konular bir bakıma on
yıllık tartışmaların satır başları niteliğindeydi: Atatürk reformlarının korunması, dinin siyasete
alet edilmemesi, bölücü propaganda yapılmaması, aşırı sağ, sol ve ırkçılığa, totalitarizme ve
ayrımcılığa karşı gelinmesi” gibi konular 1960-1971 dönemin beklentisini yansıtmaktadır.
Milli Güvenlik Kurulu’nun 28 Şubat 1997 tarihinde hükümeti uyararak Laiklik karşıtı
eylemlerin engellenmesi, eğitimde 8 yıllık kesintisiz sisteme geçilmesi gibi isteklerde
bulunduğu koalisyon hükümeti Refah- Doğru Yol Partisi Koalisyonu’dur.
Uluslar arası baskılara karşın haşhaş ekiminin serbest bırakılması ve Kıbrıs Barış Harekâtının
gerçekleştirilmesi CHP - Milli Selamet Partisi koalisyon hükümetinin yönetiminde olmuştur.
1981-1993 yılları arasında başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak görev yapan siyasetçi Turgut
Özal’dır.
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti, Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Cumhuriyetçi Güven
Partisi ve MHP işbirliğinde kuruldu.
İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti, AP, MSP ve MHP desteğiyle kurulmuştur.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst