Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 7. Ünite Ders Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 7. Ünite Ders Notları

Özbakım ve beslenme
Ülkemizde 2010 yılı rakamlarına göre 65 yaş üstü nüfus %7.1,yaklaşık 5 milyon yaşlı seviyelerindedir.
Ortalama yaşam süresi ise 2008 yılında erkeklerde 70.6 ve kadınlarda 75.7 olarak bildirilmiştir.

Malnutrisyon;
yani yetersiz beslenme yaşlılarda sıktır ve erken tanınması ve tedavisi hayat kurtarıcı olabilmektedir. Yaşlının kiminle yaşadığı, özbakımını kendisinin mi yaptığı, nerede oturduğu, evi, sosyo ekonomik ve eğitim durumu, yakınlarının ilgisi ve desteği, toplumun desteği, resmi ve özel kurumlarının bakış açıları gibi bir çok faktör yaşlıda özbakımı ve bununla ilgili parametreleri etkilemektedir.

BİREYSEL BAKIM VE TEMİZLİK BECERİLERİNİN TANIMI

Her yaşlının öz bakımında bazı temel ihtiyaçlar vardır. Beslenme,boşaltım, hareket, giyinme ve vücut ısısının korunması, yardımcı cihaz kullanımı, ilaç kullanımının düzenlenmesi alanlarındaki bireysel bakım ihtiyaçları ortaya çıkarılmalıdır.
Yaşlı hastanın kendine bakım kapasitesi günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirilmesiyle ölçülür.
Günlük yaşam aktiviteleri temel(GYA) ve enstrümantal günlük yaşam aktiviteleri (EGYA) olmak üzere 2 gruba ayrılır. 65 yaş üzerindeki grubun %25’inde, 85 yaş üzerinde ise %50’sinde temel GYA’de bağımlılık tespit edilmiştir. Bu bağımlılık kardiyovasküler hastalıklara, demansa veya kas-iskelet sistemi hastalıklarına bağlı olabilir.

GYA veya EGYA’de saptanan düşüşler depresyon, demans, düşme, inkontinans,görme problemi veya diğer hastalıkların habercisi olabilir Bu alanların test edilmesi için geliştirilen ve en sık kullanılan ölçek Barthel’in Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğidir. Bu testin amacı hastanın günlük işlerinde ne yaptığını kaydetmektedir.Hastanın ne yapabileceğini öğrenmek hedeflenmemiştir. Değerlendirilen işler gaita kontinansı, idrar kontinansı, beslenme, yıkanma (yüz yıkama, saç bakımı,tıraş dahil olmak üzere), giyinme, transfer, tuvalet kullanma, mobilite,basamak çıkma ve banyodan oluşmaktadır

Lawton-Broody Enstrümantal Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeği (EGYA)ise işlemleri hastanın ne derece bağımsız yerine getirdiğine göre puanlandırılır. Toplam puan 17’dir. Alınan puan bağımsızlık derecesini gösterir, aktiviteleri yerine getirmedeki bağımsızlık derecesi arttıkça alınan puan da artar.

GİYSİ VE BARINMA KOŞULLARI
Barınma sadece yaşanan yeri değil; yaşanan yerin ısınma, temizlik,güvenlik kısımlarını da içermektedir.
Ülkemizde kurumsal bakım için 20 binlerde bir yatak kapasitesi vardır,bunun 50 bin ve 100 binli rakamlara çıkmasına ihtiyaç vardır. Yine 2010 yılından itibaren uygulamaya geçen evde sağlık hizmeti, aile hekimi tarafından yaşlının evde bakımı, belediyelerin evde bakım destekleri, evde barınma ve temel ihtiyaç destekleri gibi evde bakıma yönelik faaliyetlerin arttırılması,evde bakımın geliştirilmesi son derece etkin ve ekonomiktir.
Giyinme ve giysiler özbakımın son derece önemli temel alanlarındadır. Yaşlının giysi bulması, giysilerinin temizliği, rahatlığı,pratikliği, son derece önemlidir.Giysilerin pratik, az düğmeli, rahat, bol olması belirleyecidir

TEMİZLİK
Yardıma ihtiyaç durumu tespit edilmelidir. İdrar ve gaita tutamamak veya zaman zaman kaçırmak son derece önemlidir ve uygun önlemler ve tedavi ile temizlik hedeflenmelidir. Yine demansı olan yaşlılarda, felçli yaşlıda, depresif yaşlıda, hareket kabiliyetinde yetersizlik olan yaşlıda temizliğin sağlanması son derece önemlidir.

İDEAL BANYO VE TUVALET KOŞULLARI
Kaymayan terlikler kullanılmalıdır. Tuvalet ve banyoya giden antrede ve tuvalet yanında; duş yanında tutunma barları olmalıdır. Tutunma kolları duvarda yatay eksende iyi sabitlenmiş olmalıdır. Tutunma barlarının çapı 4-5 cm olmalı ve zeminden 90-100 cm yükseklikte yerleştirilmelidir.Banyo kapısı mekanı daraltmamak için dışarıya açılmalıdır. Banyo zemini kaymaz, ışık ile parlamayan özellikli malzemeden yapılmalı ve döşemeler ıslak bırakılmamalıdır. Zemin ile duvar rengi kontrast oluşturacak şekilde farklı renklerden yapılmalıdır. Giriş ve çıkışlarda düşmelere neden olabileceğinden küvetten kaçınılmalıdır. Oturaklı duş sistemi tercih edilmelidir. Armatürler kolay açılır kapanır özellikte olmalıdır. Banyoda havalandırma sistemi ve sıcak kaynağı güvenliği olmalıdır

ÖZ BAKIMI GERÇEKLEŞTİRME SIRASINDA KİŞİSEL VE
ÇEVRESEL GÜVENLİK

Öz bakım sırasında güvenlik; banyo-giyinme-barınma-ısınma-yemek hazırlama-kontinans-transfer gibi öz bakım örneklerindeki güvenlikten oluştuğundan ev içi güvenlikten yaşlının yemek yerken aspire etmesinin engellenmesine kadar farklı alanları içerebilir. İlaçların güvenliği de bukonuya girmektedir.
Ev içinde mobil telefon olması, tuşların büyük olması, yaşlının kolay kullanabilmesi, teknoloji kullanılarak yaşlı evinin alarm sistemleri ile ve acil durumlarda yardım isteme sistemleri ile modernize edilmesi ideal önerilerdendir.

ENFEKSİYONLARDAN KORUNMA
İnfeksiyon hastalıkları 65 yaş ve üstü insanlarda hastaneye yatışa neden olan hastalıklarda ilk onda, mortaliteye sebep olan hastalıklarda ilk beşte yer alır.
Yaşlanma sürecinde, infeksiyon hastalıklarını kolaylaştıran fizyolojik değişiklikler vardır. Prostat hipertrofisi, rahim sarkması, idrar torbası hastalıkları idrar yolu infeksiyonlarını; mukosilier kleransın azalması,öksürük refleksinin azalması, sık aspirasyon, diyabet-kronik obstrüktif akciğer hastalığı, alkol öyküsü, kalp yetmezliği, gibi kronik hastalıklar, boğaz florasında ajan patojenlerin kolonizasyonu, bakım evlerinde yatanlarda gram negatif bakterilerin kolonizasyonu pulmoner infeksiyonların sıklığını arttırır.Hücresel immunitede bozulma sonucunda gecikmiş tip aşırı duyarlılık mekanizmalarının bozulması, lökosit fonsiyonlarının bozulması, ve humoralimmunitede azalma, önemli fizyolojik değişiklikler iken, yaşlılıkta üriner ve pulmoner sistem infeksiyonlarını kolaylaştıran yapısal değişiklikler vardır.

Yaşlıların şikayetlerini doktora söylemedikleri, infeksiyon belirtilerini yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılamaları, sosyokültürel etkiler, yaşlının kognitif kapasitesindeki azalmalar, demans ve depresyon sıklığının yaşlılarda artması, infeksiyon hastalıklarına yönelik tanısal işlemlerin bu yaş grubunda güçlükle yapılması, kronik hastalıkların sayısının çokluğu, ilerleyen yaşla hastalıklara yanıtın değişmesi (ateş yanıtı, lökositoz gibi klasik infeksiyon bulgularının yokluğu) yaşlıda tanıyı geciktiren faktörlerdendir.Hastalarda sadece halsizlik, iştahsızlık, konfüzyon, inkontinans gibi infeksiyonla direk ilişkisi olmayan nonspesifik şikayetler vardır

Yaşlı hastalarda sebebi bilinmeyen ateşlerin nedeni genelde gençlere göre daha kolay bulunur ve bağ doku hastalıkları (temporal arterit,polimiyalgia romatika...) ve kanserler (lenfoma ve karsinom ) önemli ve sık sebepler arasında yer alır. Ateş cevabının azalması ilerleyen yaşla termalhemostazda meydana gelen bozukluklar (çevre ısısının algılanması, sudomotorcevap değişiklikleri), interleukin-1 ve tumor nekrozis faktör alfa(TNFa) gibi endojen pirojen maddelere yanıtın azalması, hipotalamusun endojen pirojen maddelere duyarlılığının azalması, vücut ısısı yapım ve korunumunda bozulma ile, malnutrisyon, kronik debilite gibi faktörlerle açıklanabilir.

Yaşlılarda enfeksiyonlara bağlı mortalitenin daha sık olması,immunitede yaşla beraber meydana gelen azalma, sıklıkla altta yatan ciddi hastalıkların varlığı, nazokomial enfeksiyonların hospitalizasyon sıklığı sonucunda artması, diyagnostik ve terapatik girişimlerin ve bunlara bağlı komplikasyonların bu yaş grubunda sık olması, antibiyotik tedavi yan etkilerinin sıklığı gibi nedenlerle açıklanabilir.Sağlıklı yaşlılara influenza, pnömoni ve tetanoz aşıları yapılması mutlak bir gerekliliktir

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Oral kavite, beslenmeye başlamada ve konuşmada anahtar rol oynar.Gastrointestinal sistemin bir parçası olarak bu sistemi etkileyen hastalıkların tutulumunda ağız boşluğunu da değerlendirmelidir. Özellikle ağız kanserlerinin sık görüldüğü, tükrük göllenmesinin en yoğun olduğu yerler, bukkal mukoza,yumuşak damak, ağız tabanı, dilin yan kenarları unutulmamalıdır.

Diş mine ve sement adlı iki dış kaplayıcı tabakadan oluşur. Mine ağız boşluğunda kalan diş yüzeyini kaplayan, %90 dan fazla mineralize doku içeren ve vücutta bulunan en sert madde olarak bilinen yapıdır. Sement köklerin yüzeyini kaplar. Mine ve sementin altında esas diş dokusu olan dentin yer alır.Dişin en iç kısmında pulpa adlı sinir lifleri, kan ve lenfatik damarların bulunduğu yapı bulunur..

TEMEL BESLENME İLKELERİ
Yaşlılarda B12 vitamin eksikliği sıktır, D vitamini eksikliği sıktır; bu iki vitamin sıklıkla yerine konmalıdır, hekime danışılarak; ancak özel durumlar dışında bu iki vitamin harici bir beslenme desteğine gerek yoktur. Beslenme immün sistemi destekler, bağışıklığı arttırır, yara iyileşmesini destekler, yara oluşumunu azaltır, dengeyi olumlu etkiler;demansın önlenmesinde ve tedavisinde dahi önemli etkileri vardır.

Beslenme sorunlarının tespiti için yaşlı değerlendirmelerinde beslenmeye yönelik tarama testleri son derece önemlidir. Mininutrisyonel değerlendirme en sıklıkla kullanılan testlerdendir. Taramanın sonucuna göre yaşlı beslenme yetersizliği riski taşıyorsa, bozukluğun şiddeti ve nedenleri saptanmalı ve uygun beslenme programı geliştirilmelidir. Yaşlının ilaçları,metabolik durumu, hastalıkları plan çizilmesinde son derece önemlidir.

Malnütrisyon tanımı yetersiz beslenmeden aşırı beslenmeye kadar geniş bir yelpazeyi içerir. Yaşlı insanlarda dengesiz beslenme protein-enerji malnütrisyonuna, vitamin eksikliklerine (vitamin B12 ve D vitamini) ve kalsiyum alımı yetersizliğine neden olur. Malnütrisyon yaşlı hastalarda, immunitede zayıflama,infeksiyonlara yatkınlık, yara iyileşmesinde gecikme, osteoporoz ve diğerko-morbiditelere neden olmaktadır.

Sağlık personeli veya yaşlıyla birlikte kalan kişi son altı ay içinde %10 veya daha fazla kilo kaybı veya artışı olup olmadığını sorgulamalı ve periyodik olarak yaşlının vücut ağırlığını değerlendirmelidir.
Bu değerlendirmede tarama amaçlı Mini Nutrisyonel Değerlendirme Testi kullanılabilir.Felçli, diyabetik, demanslı, hipertansif, depresif yaşlılarda ve başka hastalıkların varlıklarında hastalıklarına özgü beslenme son derece önemlidir.

Alzheimer hastalığında asıl büyük sorun orta evreden itibaren ve özellikle ileri evrede hastanın yeterince beslenememesidir. Hatta ne yediğini,yemek yemenin önemini, ne zaman yediğini hatırlamayabilir. Yaşlıda tat duyusu,koku duyusundaki azalmalar, el titremeleri olanlarda çatal kaşık tutma zorlukları; yaşlının dişlerinin yetersiz oluşu, yaşlıda yetersiz beslenme (malnutrisyona)olasılığını arttırmaktadır.

Alzheimer hastalarında yemek sırasında huzursuzluk artışı sıktır. Bu nedenle hastanın yemek saatlerini, yanında rahat ettiği yakınlarıyla birlikte olabileceği bir zamana ayarlamak yararlı olacaktır.
Dikkat dağıtacak sesler olduğunda yemek yemek istemiyorsa televizyonun açık olmamasına, yemek saatinde evin içinde gürültü olmamasına dikkat edilmelidir. Yemek sırasında hastanın dikkatini toplaması icin özen gösterilmelidir. Sade bir masa ve sade bir yemek düzeni yararlı olacaktır.

Kullanılan bardak-çatal-tabak pratik, kolay tutulan,kesici olmayan, kırılmayan şekilde olursa hastanın yemek yemesi hem kolaylaşır hem de hastaya zarar verme olasılığı azalır. Hastaya çok sıcak yemekler vermemeye dikkat edilmelidir, üstüne dökebilir. Yemesi kolay, yutmakta zorlanabileceği kadar sert olmayan besinler vermeye çalışılmalıdır. Yaşlıda kabızlık sıktır. Bu sebeple lifli gıdalarla ve bol sebze- meyve ağırlıklı beslenmesini sağlanmalıdır.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst