Aöf Türk İdare Tarihi Ders Notları 8. Ünite

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Türk İdare Tarihi

8. ÜNİTE

1) Prof. Heper, İnönü’nün mizacının bürokrasinin karakterini belirlediğini iddia etmiştir.

2)
1929 tarihli Barem Yasası’nın ilkelerince koruma altına alınan memurlar, Memurin Kanunu’nun siyaseti men eden maddelerine karşı C.H.P üyelerine dönüşmeye başlamıştır.

3)
1929 Ekonomik krizi, Ankara bürokrasisi üzerinde başarısız demokrasi denemeleri, olumsuz halkı kontrol altında tutma isteği, parti – devlet ile bürokratik hamlelerin kolaylaşacağı gibi yapısal değişikliklere yol açmıştır.

4)
Cumhuriyet dönemi kabine sistemi ve kabineler;
a) Cumhuriyet’in ilk kurumları, Milli Mücadele’nin ilk günlerinde, TBMM’nin toplanmasının akabinde yayınlanan 2 Mayıs 1920 tarihli kanunla oluşturulmaya başlanmıştır.

b)
Söz konusu kanunla on bir kişilik bakanlar kurulu üyelerini -icra vekilleri heyeti- ve başkanını belirleme hakkı meclise bırakılarak, “meclis hükümeti sistemi” benimsenmiştir.

c)
TBMM’nin kesintisiz şekilde mesai yapması -aynı zamanda yürütme organı olması vesilesiyle- kararlaştırılmıştır.

d)
2 Mayıs 1920 tarihli kanunla oluşturulan vekâletler şu şekilde sıralanmıştı;
i) Şeriye ve Evkaf Vekâleti
ii) Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekâleti İ
iii) İktisat (Ticaret, Sanayi, Ziraat, Orman ve Maadin) Vekâleti
iv) Maarif Vekâleti 5- Nafia Vekâleti
v) Dâhiliye (Emniyet-i Umumiye, Posta ve Telgraf) Vekâleti
vi) Maliye, Rüsumat ve Defter-i Hakani Vekâleti
vii) Adliye ve Mezahip Vekâleti
viii) Müdafaa-i Milliye Vekâleti
ix) Hariciye Vekâleti
x) Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti

e)
Ocak 1921 yılında yayınlanan Teşkilat-ı Esasiye ile hâkimiyetin kaynağının kayıtsız şartsız ulusa ait olduğunun belirtilmesiyle ilk defa monarşi sisteminden çıkıldığı, meşruiyetin dayanağının millet olduğu hemen ilk maddede vurgulanmıştır.

f)
Meclis başkanı ile icra heyeti aynı kişide buluşmuş, icra vekillerinin meclis tarafından belirlenmesi ve heyet reisinin meclis başkanı olarak meclise sorumlu olmasına karar verilmiş bu sayede cumhuriyet in ilanından önce kabine sistemine ilk adım atılmıştır.

g)
6 Mart 1924 yılında kurulan ikinci İnönü Kabinesi yapısal değişikliklere gitmiş şeriye ve Evkaf Vekili hükümetten çıkarılırken, benzer bir tasarruf Erkan-ı Harbiye Riyasetine dönüştürülen Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti için de gerçekleştirilmişti. Laikleştirme ve sivilleştirmeye yönelik atılan bu adımlar ekonomide de sürdürüldü. Mevcut iktisat vekâleti kaldırıldı bakanlığın işi kurulan ziraat ve ticaret vekâletleri arasında paylaşıldı

h)
1924’ler de kurulan Üçüncü İnönü Hükümetinin icraatı; denizcilik faaliyetlerini bakanlık düzeyinde teşkilatlandırmak olmuştur.

i)
6. İnönü Kabinesine “Gümrük ve inhisarlar Vekâleti” adıyla yeni bir bakanlık daha eklenmiştir.

j)
Tek Parti yıllarında kabinenin şeklini etkileyen son gelişme, işçi sorunları ve sendikal hareketlerin
neticesinde ortaya çıkmıştır.


k)
Şükrü Saraçoğlu Çalışma vekâleti projesini hayata geçirmiştir.

l)
Çok partili hayata uyum sürecinde bakanlıklarla ilgili alınan en önemli karar, Türkçeleştirme kampanyasıydı.

m)
30 lu yılların buhran döneminde devletin müdahale ettiği kamu işletmelerinin artışı nedeniyle 1949 Günaltay Hükümetinde bir “işletmeler Bakanlığı” oluşturulmuştu

n)
Dördüncü -ve son- Menderes Hükümeti, iktisat ve işletmeler Vekâleti’ni kaldırırken dört yeni bakanlık kurmuştu. Kaldırılan bakanlıklar yerine “sanayi” bakanlığının kurulması en dikkat çekici değişiklikti. “imar ve iskân”, “Basın, Yayın ve Turizm” ve koordinasyon bakanlığı

o)
Koordinasyon bakanlığı darbe ile kapatıldı

p)
Basın yayın işleri 1982 de turizm bakanlığından ayrılmış kendi başına bakanlık olmuştur.

q)
Turizm Bakanlığı 60 darbesi sonrası kurulan İnönü Hükümeti tarafından “Turizm ve Tanıtma Bakanlığı” adıyla yeniden organize edilmiştir.


5)
Cumhuriyet Bürokrasisinin Yapı Taşları;
a) Reis-i Cumhur (Cumhurbaşkanı)
b) İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu)
c) Başvekil (Başbakan) ve Vekiller (Bakanlar)
d) Müsteşar
e) Şura-yı Devlet (Danıştay)
f) Divan-ı Muhasebat (Sayıştay)

6)
Reis-i Cumhur (Cumhurbaşkanı); Cumhurbaşkanın Yurtdışı veya hastalık durumlarında makama parlamento başkanı vekâlet eder.

7)
24 Anayasası tıpkı 21 Anayasası’ nda olduğu gibi kuvvetler birliği ilkesi gözetilerek hazırlanmıştı dolayısıyla güç parlamentoda. Toplanmıştır. Başbakanı tayin eder ancak bakanları belirleyemezdi buna rağmen kabine listesi onayından geçerdi

8)
Cumhurbaşkanı görevi Memurların tayin ve azli konusunda yetkilendirilmiş makama; genel ve hususi af çıkarma (hükümet onayıyla), temsili başkumandanlık esas kumandan meclis başkanı, içerde ve dışarıda devleti temsil etme ve belediye başkanları ve bütçelerinin onaylanması gibi görevler biçilmişti

9)
İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu); TBMM nin hemen ilk günlerinde ilan edilmiştir. Yapı olarak Osmanlı Meclis-i Vükelâsı’ndan bir farkı olmamakla beraber dönem hukukçularından Prof. Onar’ın da işaret ettiği üzere seçilen kelimeler dahi dönemin ruhunu yansıtmaktadır.
a) Özel gelirler bir yana mülhak bütçelerinin umumi bütçe havuzu içinde olması bağlamında tüzel şahsiyetlerin en büyük engeldi 24 anayasasının güçler ayrılığı ilkesine doğru adılmış bir adımdır.

b)
Anayasaya göre başvekilin reis-i cumhur tarafından “seçilmesi” yerine “atanması”, yine benzer şekilde icra vekillerinin reis-i cumhur tarafından TBMM’nin “görüşüne” sunulması yerine, “onay”ına arz edilmesi kendi başına önemli gelişmelerdi.

10)
Başvekil (Başbakan) ve Vekiller (Bakanlar); Vekillerden, icra heyetinden ve dolayısıyla hükümetten sorumlu makamdır. Başvekil unvanı ilk defa II. Mahmud tarafından ihdas edilmiş olsa da esas kullanımı Cumhuriyet’in ilanının akabinde kuşkusuz önceki statüsünden emsal kabul etmez bir farklılıkla gerçekleşmiştir. Gerektiğinde vekâletin idaresini üstlenebilir.

11)
Başvekâlet teşkilatı 50’li yıllarda bir de Demokrat Parti iktidarınca ele alınmış ve yayınlanan 6330 sayılı Yasa’yla düzenlenmişti. Buna göre teşkilat; bir müsteşar ve uzman danışmanlardan mürekkep Özel Kalem Müdürlüğü, Kanunlar ve Kararlar Tetkik Dairesi, Özlük ve Yazı işleri Genel Müdürlüğü, Neşriyat ve Müdevvenat Genel Müdürlüğü, Arşiv Genel Müdürlüğü, Levazım Müdürlüğü ve Evrak Müdürlüğünden oluşturulmuştu.

12)
Yapı olarak bakıldığında tüm vekâletler; vekil - müsteşar (veya müsteşarlar) - umum müdürlükler ve müdürlükler - hususi kalem müdürlüğü ve son olarak teftiş heyeti üniteleri temel olmak üzere örgütlenmişti. Vekiller, başvekilin teklifi, reis-i cumhurun onayı ve TBMM’nin güvenoyuyla sorumlulukları nı yerine getiren siyasi bir organdı.

13)
Müsteşar; Vekilden sonra vekâletlerin en büyük idare amiridir. Vekil adına icra ve denetleme yetkileri vardır. Teşkilat içerisindeki haberleşme ağının yürütücüsüydü ve bilgiler onlardan süzülerek vekile aktarılırdı.

14)
İttihatçılar tarafından hayata geçirilmeye çalışılan “siyasi müsteşarlık” uygulamasına, erken Cumhuriyet Dönemi’nde 1937 Şubat’ında çıkarılan bir yasayla geçilmiş olmasına karşın aynı yılsonunda çıkarılan bir kanunla son verilmiştir.

15)
İlga gerekçesinde vekilin, yetkilerini en az onun kadar yetkili bir diğer makamla bölüşmesinin idareyi zaafa uğratacağına değinilmişti.

16) Şura-yı Devlet (Danıştay); Şura-yı Devlet in işlerini yapmak için TBMM memurlarından oluşan “memurin tetkik heyeti” ve “memurin muhakemat encümeni” kurulmuştu

17)
Divan-ı Muhasebat (Sayıştay); bürokratik yapıyı şekillendirmişlerdir. Kurum devletin gelir giderlerini denetlerken kontrolör, usulsüzlüklerle karşılaştığında adeta bir sorgu hâkimi gibi çalışır.

18)
30’lu yıllardaki düzenlemelerle Danıştay ve Sayıştay’ın görev tanımları; Şura-yı Devletin (Danıştay) idari teşkilat ve kanun hazırlama sürecindeki yetkileri darlaştırılmış, bunun yerine özellikle “idari yargı” fonksiyonu ön plana çıkarılarak bu alandaki sorunlara ve sıkışıklıklara çözüm olması istenmiştir. 1934 tarihli Yasa’yla ise Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) birinci reisliğinin sayısında değişiklik yapılmazken, daire reislerinin sayısının ihtiyaca göre değişebileceği belirtilmişti. Daire reisleri ve üyeleri dışında Maliye Vekâletinden gönderilen savcı da teşkilat bünyesine eklenmişti.

19)
Cumhuriyet Memuru; II. Mahmud’tan itibaren kamunun her tarafına yayılan reformlardan özellikle memurlar kârlı çıkmış ve Tanzimat Fermanı ile iktidarı sahiplenecek kadar güç kazanmışlardı.
a) II. Meşrutiyet’le memurların artan taleplerine değinmiş bu bağlamda memuriyetin niteliğini artırmak için sergilenen reformların altını çizmiştik. 1926 bu anlamıyla tam bir milattır.

b)
Söz konusu tarihte ilan edilen “Memurin Kanunu” ile maaş dışında kamu çalışanlarının tüm haklarını kapsayan ve dört sene uygulamada kalan bir çerçeve yasa ilan edilmiştir.

c)
Doç. Aslan, yasayla memurlara yönelik dört önemli ayrım getirildiğini belirtmektedir. Bunların ilki, kişinin memur olarak tanımlanması için öncelikle devlet hizmeti vermesi gerektiğidir. İkincisi, statünün kayıt altına alınması ancak sicile geçirilmesi ile gerçekleşmektedir. Abdülhamid Dönemi’nde mabeyn görevlilerinin sicil dışında tutulması belki de en çok maaş bağlamında önem taşımaktadır. Çünkü sicile kaydedilmeyen memur maaş evreninden de çıkarılmış olacaktır. Memuriyeti belirleyen bir diğer ayrım maaşının kaynağıdır. Kurum bütçesinin genel (katma bütçe) ve özel olarak değişmesi de çalışanların statüsünü değiştirmiştir. Son ayrım memur müstahdem arasına çizilmiş ve memura yasalar silsilesiyle teminat altına alınan maaş verilirken, müstahdemlere bütçe koşulları veya bireysel sözleşmeye dayanan “ücret”in dağıtılması uygun bulunmuştu.

d)
1940’lı yılların sonuna gelindiğinde memurların geneli için; İlk Mevzuat bolluğu (memurluğu en güvenceli statülerden birisi hâline getirilmiş)

e)
1929 tarihli Barem Yasası, zorunlu sınav uygulamasıyla reformcuların idealini hayata geçirmiştir. Katılımcı sayısına göre belirlenecek yarışmacı veya yeterlilik tipi sınavlar, memuriyet sürecinin bir parçası hâline getirilmişti. Diploma, hem girişte hem de yükselmelerde (terfi) gözetilen önemli bir koşuldu.

f)
1939 tarihli yasa memuriyete girişi mezuniyet derecesine göre ayarlamıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere yasa, memurları 15 derece üzerinden tasnif etmiş ve ortaokuldan daha düşük diplomalıları 15, ortaokulu 14, lise 13, lise üstü meslek okul 12, lisans ve lisansüstü grubu diplomasına göre 11-9 arasına yerleştirmişti

g) Cumhuriyetle şekillendirilen kamu personel rejiminin temel ilkeleri; Hukuk yönünden güvenceli, ekonomik açıdan çekici, kendi içinde disiplinli, halkla ilişkilerde yetkeci (otoriter) ve vesayetçi, hizmete giriş açısından diplomaya, yükselme açısından kıdeme dayalı, kuralcı, biçimci ve işleyiş bakımından kırtasiyeci.


20)
Kamu Yöneticilerinin Yetiştirilmesi - TODAIE Örneği;
a) Babıâli’nin 19. yüzyıl boyunca yerini doldurmaya çalıştığı kurumlardan bir diğeri Enderun olmuştur. Bu birim Osmanlı üst düzey devlet adamlarını yetiştirmeye olanak sağlardı.

b)
Tanzimatçılar eliyle geliştirilmeye çalışılmıştı. Tanzimat Fermanı’nın okunmasından kısa bir süre önce kapılarını eğitime açan Mekteb-i Maarif-i Adliye’de, merkezin ihtiyacı olduğu nitelikli devlet adamlarının yetiştirilmesi amaçlanmıştı. Babıâli ve maliye bürolarına önce memur çocukları alınmıştır.

c)
Dil bilgisine ve Avrupa kültürüne sahip memurlara sahip olmak için 19. yüzyıl dünyasına yabancı olmayan bir uygulamaya kendisini adapte ederek Paris’te bir okul açmıştı.

d)
Rüştiye, idadi ve sultani tipi okullara yapılan yatırımlar ve Maarif Nezaretinin kurulması Batı tipi eğitimi imparatorluk içerisinde kökleştirip, sağlamlaştırmıştır.

e)
Cumhuriyet’le beraber en önemli adım 1924 yılında Mülkiye müfredatının ve amaçlarının yeni döneme uygun şekilde gözden geçirilmesidir en önemli adım 1924 yılında Mülkiye müfredatının ve amaçlarının yeni döneme uygun şekilde gözden geçirilmesidir.

f)
Ancak “kamu Yönetimi”nin disiplin hâline gelişi ve mevcut anlayışının değişmesi esas olarak TODAIE’NİN (Türkiye ve Orta Do¤u Amme idaresi Enstitüsü) kuruluş süreciyle çakışmaktadır.

g)
Birleşmiş Milletler ve Türk Hükümeti arasında 1952 yılında imzalanan protokole istinaden kurulan TODAIE, aynı zamanda bu alana hasredilerek kurulan ilk enstitülerdendir.


21)
Cumhuriyet Taşrası;
a) Osmanlının taşraya dair son projesi, uygulama şansı bulamayan 1913 Kanunuydu.

b)
1949 yılında yapılmış ve ilan edilen 5442 sayılı Yasa’yla taşra teşkilatı coğrafi koşullar, ekonomik durum ve kamu yönetimi ilkeleri gözetilerek tasnif edildi. Yasanın ilk maddesi mülki taksimat olarak “il” birimini esas almış ve illerin ilçelere ilçelerin de bucaklara ayrılacağını belirtmişti.

c)
il sayıları değişiklik göstermiştir. 1925’te 74 olan il sayısı, 1933’te 57’ye düşerken, 1957’de 67’ye çıkarılmıştı.


22)
Köy Kanunu - Reaya’dan Efendiliğe; 1913 Kanunu ile Osmanlı vilayeti “tüzel kişilik” kavramı ile tanışır. 1924 tarih ve 442 sayılı Yasa ile kavram köye giriş yapmıştır. Seçme hakkına sahip tüm köy sakinlerini içeren köy derneği ve onların tayin edeceği ihtiyar meclisi ve muhtar, bahşedilen hakkın kullanıcılarıdır.
a) 1933 de seçme – seçileme için aranan koşullar; Vatandaşlık, 18 yaşı doldurmak, köy mensubu olmak ve sabıkasız olmak.

b)
Seçimlere 1963 yılında ilaveler yapılmış ve seçimin tek dereceli, genel, eşit ve gizli oyla yapılacağı kayıt altına alınmıştı. İlgili düzenlemeyle organlara seçilme yaşı 25’e yükseltilirken, askerliğini yapma ve Türkçe konuşma şartları getirilmişti.

c)
Muhtar, ihtiyar Meclisi ve Köy Derneği köy idaresinin esas unsurlarıdır.

d)
İhtiyar Meclisi, muhtar başkanlığında köyle ilgili kararlar alır ve bunların yıl boyunca ne şekilde uygulandığını denetler.


23)
Belediye;
a) 1877 Belediye Kanunu

b)
1929 ekonomik buhranı tarımın neredeyse çökmesi üzerine bürokratlar çareyi temsil tabanını genişletmekte bulmuşlardı.

c)
1930 tarihinde icraya konan 1580 sayılı Belediye Yasası genel seçimlerde cari olan esasların dışına çıkarak hem kadınları seçim sürecine dâhil etmiş hem de iki dereceli seçim sistemini rafa kaldırarak halkın her kesimini belediye sistemi içine çekmeye çalışmıştır. Belediye meclis toplantılarının dahi halka açılması, şeffaflaşmanın derecesini göstermekteydi.

d)
Türk Belediyecilik Derneği 1945 de kuruldu.

e)
Genel olarak yapıdan bahsedilecek olursa belediye teşkilatı; belediye reisi, belediye meclisi ve belediye encümeninden oluşmaktadır.

f)
Belediyenin en yetkili organı belediye Meclisi’ dir.

g)
Belediye Kanunu’nun 70. maddesi meclisin görevlerini Ayrıntılı şekilde sıralamıştır. Maddeye bakılacak olursa ağırlık, belediyenin gelir ve masraflarını kapsayan mali sorumluluklarına verilmek üzere belde harita, plan ve kadastro çalışmalarının yapılması, su, havagazı ve elektrik gibi tesisat planlamaları olarak sıralanmıştır.

h)
Belediye hizmet birimlerinin yöneticileri yazı işleri, hesap işleri, sağlık işleri, veteriner ve teftiş kurulu müdürü gibi ve belediye meclisi üyelerinden yarısından çok, ikiden az olmamak kaydıyla oluşur.

i)
Belediye organları arasında yaşanabilecek anlaşmazlıkların çözüm mercii, il idare kurulu veya şura-yı Devlettir.


24)
Vilayet (İl);
a) 21 Anayasası’nın 11. maddesinde iç ve dış siyaset, askerî ve adli konular bir yana vilayet meclisleri; vakıf, medrese, eğitim, sağlık, iktisat, bayındırlık ve sosyal güvenlik işlerinde sorumlu ve yetkili kılınmıştı.

b)
12. ve 13. hükümlerle meclislerin seçim şekli güvenceye alınır.

c)
Valinin yardımcıları olarak belirttiğimiz “il idare başkanları”, bunlara emniyet ve jandarma komutanları da dâhildir. Arasında eşgüdümü de yine vali sağlamaktadır.

d)
Vilayetin bir diğer karar organı “il idare kurulu”, valinin başkanlığı altında hukuk işleri müdürü, defterdar, milli eğitim, bayındırlık, sağlık ve sosyal yardım, tarım ve veteriner müdürlerinden oluşmuştur.


25)
İlçe; İçişleri Bakanlığı Müdürler Encümeni (Kurulu) tarafından seçilen ve bakanın oluruyla tayin olunan kaymakam, ilçedeki hükümet temsilcisidir.

26)
Bucak; Kasaba ve köyleri bir araya getiren birimdir. Oluşturulan bu birimin yönetiminden bucak müdürü, bucak meclisi ve bucak komisyonu sorumlu tutulmuştur. Yetkilerin tamamı kaymakam denetimindedir.

27)
5442 sayılı Yasa’yla gidilen mülki taksimat; Osmanlıdan itibaren sürdürülen merkezci geleneğe devam edileceğini ilan etmişti. Taşranın rutin işleyişi ve gelecek hedeflerini tamamen Ankara tarafından kontrol edileceğini gösteren yasa, bu anlamıyla “vesayetçi” yapı yı yeni mülki taksimat içerisinde sağlamlaştıran bir yasal düzenleme olmuştur.

28)
Barem Yasası İle Memurların ekonomik buhrandan daha az etkilenmesi amaçlanmıştır.

29) 20li yılların icra Vekilleri Heyetinde yer alan vekâletlerden bazıları;
a) Ziraat vekâleti
b) Ticaret vekâleti
c) Mübadele vekâleti
d) Bahriye vekâleti

30)
Milli müdafaa Vekâletinde iki ve daha fazla müsteşar görev alır.

31)
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde şura-yı devlet reisinin bağlı olduğu müessese; Sadrazam – Başvekil

32)
Divan-ı muhasebatın uzmanlık alanı “ Bütçe denetlemesi”

33)
20li yılların sonunda personel yasası çıkaran vekâletlerden bazıları;
a) Hariciye Vekâleti
b) Dâhiliye Vekâleti
c) Nafia Vekâleti
d) Sıhhiye Vekâleti

34)
Cumhuriyetin ilk yıllarında oluşturulan kamu personel rejimini açıklayan kavramlar;
a) Kuralcı
b) Otoriter
c) Disiplin
d) Kırtasiyeci
e) Sert

35)
İhtiyar meclisinin üye sayısı ile nüfus arasındaki bağlantı; 1000’den azsa 8, 2000’e kadar 10, 2000’den çoksa 12

36)
Kadınlar ilk defa temsil hakkına belediyelerde sahip oldu.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst