Aöf Türkiye Cumhuriyeti İktisat Tarihi Ders Notları 1. Ünite

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İKTİSAT TARİHİ

1.ÜNİTE ÖZET


MİLLİ İKTİSAT POLİTİKASININ ORTAYA ÇIKMASI
*Yeni Osmanlılar Hareketi’nin yıllarca süren mücadelesi sonucu 1876’da ilan edilen
Kanun-ı Esasi (Anayasa), iki yıl sonra II. Abdülhamit tarafından rafa kaldırıldı ve
Meclis-i Mebusan fesh edildi.
* İstanbul’da yüksek okullarda hürriyet talep eden öğrenciler tarafından gizli dernekler kurulmaya başlandı. Bunlardan biri Mekteb-i Tıbbiye’de hayata geçirildi.
*Arnavut asıllı İbrahim Temo’nun önerisiyle Abdullah Cevdet, İshak Sukuti, Mehmet Reşit ve Hüseyinzade Ali tarafından 1889’da İttihad-ı Osmanî Cemiyeti kuruldu. Örgüt kısa sürede Mekteb-i Tıbbiye ve Mektebi Mülkiye’de taraftar buldu.

*Pozitivizm ve biyolojik materyalizm gibi dönemin popüler akımlarının etkisinde kalıp,
İtalyan siyasal birliğinin sağlanmasında öncü rol oynayan Carbonari Cemiyeti’nin modelinden yararlanıldı ve hücreler biçiminde örgütlenildi.
*II. Abdülhamit’in bu gizli oluşumların varlığından 1892’de haberdar oldu.
*İttihad-ı Osmanî Cemiyeti daha etkin bir şekilde eylemlerine yeniden başladı. Yeni üye kazanmak, gizli toplantılar yapmak, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi aydınların eserlerini okumak Cemiyet’in başlıca faaliyetleri oldu.
* 1895’te Paris’te Türkiye tarihinin ünlü pozitivistlerinden biri olan Ahmet Rıza ile görüşüldü ve Cemiyet’in adı “Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti” olarak değiştirildi.
*Yine 1895’te Ermeni Olaylarının artması üzerine “Müslüman ve Yurtsever Türklere” yönelik bir bildiri yayınlandı:
*Bu tarihten itibaren İttihatçı (JönTürk) hareket ivme kazandı.

*Tehlikeyi fark eden Padişah, bu hareketi sindirmeye çalıştı. Üyelerinin bir kısmı tutuklandı, bir kısmı da sürgüne gönderildi.
*Başta Paris olmak üzere önemli Avrupa kentleri Jön Türkler’inmerkezi haline geldi.
*II. Abdülhamit’e karşı mücadele veren gruplar, 4-9 Şubat 1902’de Paris’te bir araya gelerek kongre düzenlemişlerdi. I. Liberaller Kongresi olarak da adlandı rılan bu girişim, güç birliği yerine ayrılığı daha da derinleştirdi.

*Prens Sabahattin’in başını çektiği grup müdahaleden yana, Ahmet Rıza ve arkadaşları da müdahale karşıtı bir tutum takınmışlardır.
*Prens Sabahattin’in başını çektiği grup “Teşebbüs-i fiahsi ve Âdem-i Merkeziyet Cemiyeti”,
*Ahmet Rıza Bey grubu ise “Terakki ve İttihat Cemiyeti” olarak yollarına devam etti.

AHMET RIZA
*Ahmet Rıza’nın Babası, dönemin kıyafeti modasına uygun giyindiği için “İngiliz” lakabıyla tanınmıştı.
*Padişah II. Abdülhamit rejimine karşı mücadele etti.
*Fransa’da Meşveret adlı bir gazete çıkardı.
*Bu gazete aynı zamanda İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yayın organı oldu.
*Meşrutiyet’in ikinci kez ilanından sonra Meclis-i Mebusan’ın başkanlığına seçildi.
*Türkiye’de pozitivist akımın en önemli temsilcilerinden biridir.

*Ahmet Rıza’nın başkanlığındaki Terakki ve İttihat Cemiyeti ile Selanik’te bulunan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin karşılıklı görüşmelere başladı.
*En sonunda 26 Eylül 1907’de bir bildiri yayınlandı ve bu iki cemiyetin “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” adı altında birleştirildiği açıklandı.

*İttihatçılar 23 Temmuz 1908’de Makedonya’da çeşitli şehir ve kasabalarda “hürriyeti”
ilan ettiklerini duyurdular.
*Bu durum karşısında Padişah da 24 Temmuz 1908’de “Meclis-i Mebusan’ın içtimaa davet olunması hakkında irade-i seniyye”yi yayınlamak zorunda kaldı.
*Dönemin metinlerinde “hürriyetin ilanı” olarak adlandırılan günümüzde ise birçok araştırmacı tarafından 1908 Devrimi olarak değerlendirilen siyasal olay gerçekleştirildi.
*Babı âli Baskını ve Mahmut Şevket Paşa suikastından sonra iktidarı doğrudan ele aldı. Muhaliflerini tasfiye ederek diktatöryal bir yaklaşımla ülkeyi yönetti.

MİLLİ İKTİSAT POLİTİKASININ ORTAYA ÇIKMASI

*İttihat ve Terakki Cemiyeti, I. Balkan Savaşı’nda alınan ağır yenilgi sonrasında toplum
ve devlet hayatını Türkçülük ideolojisi ekseninde yeniden biçimlendirmeye çalıştı.
*Bu tarihten sonra milli iktisat politikasının uygulanması ivme kazandı.
*Bu politikaya yönelme ihtiyacı çeşitli nedenler etrafında şekillenmişti.
*Bunlardan ilki,
-*Birinci Dünya Savaşı’nın ekonomi üzerindeki olumsuz etkileridir.
*Savaş öncesinde yapılan stoklara rağmen üretimde yaşanan düşüş ve imkânsızlıklar nedeniyle gıda üretiminde ciddi bir kıtlık ortaya çıkmıştı. Böyle bir ortam enflasyonun sürekli artmasına neden olmuştu.
*1914-1918 yılları arasında izlenen milli iktisat politikası, kendisini zorla kabul ettirmiş bir savaş ekonomisiydi.
*Milli iktisat politikasının ortaya çıkmasında diğer bir etken de Alman etkisi idi.
*Meşrutiyet’in ikinci yarısında İttihatçılar, Alman devlet modeline imrenerek bakmışlardı.
*Almanların bu konudaki önemli ismi ekonomist Friedrich List, Almanlara
özgü milli iktisat ilkelerini bulmuştu.
*O bu görüşleri nedeniyle, “İktisadi Bismarck” olarak anılmıştı.

*Türklerin kendilerine özgübir milli iktisat politikası yürütmeleri gereğine inanmışlardı. Bunlardan biri Ziya Gökalp’tı.
*İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenlerinin ekonomi alanında fikirlerini etkileyen kişilerden biride Rus asıllı Parvus’tur.
*1911-1915 yılları arasında İstanbul’da bulunan ve Türk Yurdu dergisinde de yazılar yazan Parvus, Osmanlı’nın dışarıdan alınan borca oranla, faiz, anapara ve diğer giderler olarak ödediğinin daha fazla tuttuğuna dikkat çekerek paranın dışa gitmesinin ekonomiye zarar verdiğini ileri sürmüştü.
*Meşrutiyet’in ilk yıllarında yabancı sermayeye tavır alan aydınlardan biride GalipHaldun’dur.
*Yabancı sermayenin ülkede giderek yaygınlaştığına dikkati çeken Haldun, milli sermayenin oluşturulmasını önermişti

*1915 yılında “milli iktisada doğru” parolasıyla yayınlanmaya başlayan İktisadiyyat Mecmuası, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin de desteğiyle bu öğretinin kuramsal yayın organı vasfına ulaşmıştı.

MİLLİ ŞİİRKETLERİN KURULMASI

*İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin liberal görüşleriyle tanınan üyesi olan Mehmet Cavit Bey, Osmanlı Devleti’nde sermaye birikiminin sınırlı ve dağınık olduğunu belirterek bu durumun İkinciMeşrutiyet’e dek pek az önemsendiğini açıklamıştı.

*İkinci Meşrutiyet dönemindeOsmanlı Müslümanlarını ekonomik uğraşlar noktasında özendiren en önemli yayın organı İttihatçıların “güdümündeki” İslam Mecmuası’ydı.
*1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı ise, İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne özlemini
duyduğu Müslüman Türk “iş adamını” yaratmada gerekli ortamı sağladı.

*BirinciDünya Savaşı’yla birlikte; ekonominin dışa kapanması, temel ihtiyaç maddelerinin
ithal edilememesi, yerli üretici ve tüccarın fiyatları istedikleri gibi yükseltmesini
olanaklı hale getirmişti. Karaborsa ve istifçilik “harb zengini” diye adlandırılan bir
grubun doğuşuna neden olmuştu.

Mehmet Cavit Bey
*Liberal Görüşleriyle Tanınan Mehmet Cavit Bey 1926’da Mustafa Kemal Atatürk’e
karşı düzenlenen suiskastle ilişkili olduğu gerekçesiyle idam edildi.

*“Milli” şirketlerin en ilginç örneklerini İttihat ve Terakki Cemiyeti İstanbul örgütü
vermişti. Cemiyet’in İstanbul delegesi (Murahhas) (Kara) Kemal Bey’in girişimiyle
oluşturulan ve savaş döneminde İstanbul’un iaşesini üstlenen Heyet-i
Mahsusa-i Ticariyye, çalışmaları sonucu 273.374 Osmanlı Lirası kazanmıştı.

*Kemal Bey’in önayak olduğu ilk “milli” şirket ise, Osmanlı’da tahıl, tiftik, koyun, yapağı, yün, deri, afyon ve benzeri malların alım-satımıyla uğraşacak olan Anadolu Milli Mahsulat Osmanlı Anonim şirketi’ydi.
*Kemal Bey’in kurduğ u ikinci “milli” şirket ise gerek yurtiçi gerekse de yurtdışından şeker, yağ, pirinç,kahve gibi bakkaliye eşyası temin edip bunların alım-satımıyla uğraşacak
olan Milli İthalat Kantariye Anonim şirketi’ydi.

*Yine Kemal Bey’in girişimiyle kurulanüçüncü “milli” şirket ise Milli Ekmekçi Anonim şirketi’ydi.
*Ziraat ve Ticaret Nezareti’nin 1918 yılında yayınladığı ve Osmanlı’da kurulan anonim şirketleri içeren Memalik-i Osmaniyye’de Osmanlı Anonim Şiirketleri isimli eser, Nezaret’in anonim şirketlere gösterdiği ilginin önemli bir kanıtıydı.

SANAYİ POLİTİKASI
*19. Yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı topraklarında etkisini göstermeye başlayan
sanayi devrimi, Osmanlı zanaatkârlarının Batının sanayi mallarıyla rekabet edememesine ve loncaların güçlerini yitirmesine yol açmıştı.
*Öncelikle girişimcilere ayrıcalıklar tanınmış, fabrikaların kuruluşu esnası nda Avrupa’dan getirilecek makine araç ve gereçlerin gümrük rüsumu ödenmeksizin ithaline izin verilmiş ve bu fabrikalardan üretilen malların içerideki ve dışarı- daki gümrüklerden muaf tutulması kararlaştırılmıştı.
*İkinci Meşrutiyetöncesi sanayileşmeyi düzenli ve ilkesel bir şekilde savunan tek yayın organı
ise Salih Zeki’nin yönetiminde 1907 yılında İzmir’de çıkarılmaya başlanan Osmanlı Ziraat ve Ticaret Gazetesi’ydi.

*İkinci Meşrutiyet ile birlikte sanayileşme sorunu Dersaadet Ticaret ve Sanayi Odası tarafı
ndan gündeme getirildi.
*Yayın organı olan Dersaadet Ticaret Odası gazetesine göre, Osmanlı topraklarında Selanik, Adana ve Tarsus’ta birkaç iplik fabrikası,
*İstanbul’da bir-iki bira ve şişe fabrikası, halı tezgâhları ile birkaç buharlı değirmenden başka sanayi diye adlandırılabilecek bir kuruluş yoktu.

*1913 yılının Aralık ayında yayınlanan “Teşvik-i Sanayi Kanun-u Muvakkatı”ile sanayi işyerlerine çeşitli ayrıcalıklar tanınmıştı.

*Bu ayrıcalıklar arasında,
• Kuruluş yerlerindeki arazi ve üretim araçları bazı vergi ve rüsumlardan muaf
tutulmakta,
• Binaların inşası için 5 dönüme kadar arazi ücretsiz tahsis edilmekte,
• İşyeri için gerekli teçzihat ve mallar içeride üretilinceye dek gümrük resiminden
muaf tutulmaktaydı

*1914 yılında da Teşvik-i Sanayi Talimatnamesi yayımlanmış ve hemen ardından
1 Ocak 1917 tarihinde Teşvik-i Sanayi Kanun-u Muvakkatının Suret-i Tatbiki Hakkında Nizamname” çıkarılmıştı.

*Toplam üretim değeri açısından da gıda ve dokuma sanayii önemli bir yer tutmuştu.
Ayrıca 1913 ve 1915 yıllarında bu iki endüstri, toplam işçi sayısının %71 ve%75.8’ini çalıştırıyordu.

BANKACILIK

*Yabancı sermayedarların kurduğu bankalar ise İstanbul’da idi.
*Dönem içerisinde yabancı sermaye tarafından kurulan ilk banka, 12 Eylül 1909 tarihinde kurulan Türkiye Millî Bankası’dır.
*Yabancı sermaye tarafından kurulan diğer bir banka ise 16 Mayıs 1910’da kurulan İtibar-ı Malî Osmanlı Anonim Şirket i’dir.
*Ahmet Kemal Bey tarafından kurulanİstanbul Bankası’nı,
*Konya’da kurulan Konya Milli İktisat Bankası ile diğer bankalar izlemişti.
*Osmanlı’da ekonomik hayatı renklendiren bu bankalardan Milli Aydın Bankası ve Manisa Bağcılar Bankası çiftçiye tarım kredileri verirken,
*Konya İktisad-ı Milli Bankası, Karaman Milli Bankası ve Akşehir Bankası gibi bankalar da ticareterbabına kredi sağlıyordu.
*Bu bankaların dışında, İstanbul’da 10 Ocak 1914’de Asya Bankası Anonim Şirket-i Osmaniyesi,
*yine aynı yıl Emlak ve İkrazat Bankası Osmanlı Anonim Şirket i,
*18 Temmuz 1914’te Millî Aydın Bankası,
*18 Nisan 1915’te Karaman’da Karaman Millî Bankası Osmanlı Anonim Şirket i,
*1916 yılında Kayseri’de Kayseri Millî İktisat Anonim fiirketi ve Köy İktisat Bankası,
*yine aynı yıl Akşehir Bankası,
*Ocak 1917’de Osmanlı İtibar-ı Millî Bankası,
*27 Kasım 1917’de Manisa Bağcılar Bankası,
* 1918 yılında Eskişehir Çiftçi Bankası Osmanlı Anonim Şirket i gibi farklı yörelerde çeşitli bankalar kurulmuştu

OSMANLI İTİBÂR-I MİLLİ BANKASI

*Biga Milletvekili Eski Maliye Bakanı Mehmet Cavit Bey, İstanbul Milletvekili, Meclisi Mebusan Başkan Vekili ve Düyun-u Umumiyye Osmanlı Dainler Vekili Hüseyin Cahit Bey ile Selanik tüccarlarından Tevfik Bey tarafından kurulmuştu

*Bankayı idare etme konusunda yeterli donanı ma sahip Osmanlı vatandaşı bir müdür bulunamadığından dolayı Avusturya vatandaşı Victor Weil bankanın müdürlüğü yürütmüştü

*Bankanizamnamesinin 10. maddesinde, banka hisse senetlerinde sadece Türkçe’nin
kullanılacağı yer almıştı.
*Bankanın bir başka millî niteliği ise banka hisse senetlerinin isme yazılacak olması ve banka hisse senetlerinin sadece Osmanlı vatandaşları tarafından satın alınabilmesiydi.
*Osmanlı İtibâr-ı Milli Bankası, 22 Temmuz 1924 yılında İtibâr-ı Milli Bankası ismini aldı ve 1927 yılında da İş Bankası ile birleşti.

DIŞ TİCARET POLİTİKASI

*İkinci Meşrutiyet döneminin önemli konularından birisini de gümrük ile ilgili politikalar oluşturmuştu.
*5 Eylül 1914’de yapılan toplantıda da kapitülasyonların tümden kaldırılması kararlaştırılmıştı.
*Nitekim 8 Eylül 1914 tarihinde Padişah tarafından bu konuda bir irade çıkarılmış ve 9 Eylül’de karar elçiliklere tebliğ edilmişti
*Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, ABD, Rusya, İtalya ve Fransa tepki göstermekten geri kalmamışlardır.

*1916 yılı Mart ayına gelindiğinde o güne dek uygulanan ad valorem yöntemi kaldırılarak, spesifik yeni bir gümrük düzenine geçilmiş ve dış ticaret politikası kökten değiştirilmişti.
*Yine budönem içerisinde varlıklı Osmanlıların ya da Osmanlı Devleti’nde yaşayan yabancıların paralarını yurtdışına çıkarma veya daha sağlam gördükleri paraya çevirme
çabalarını önleme adına “Kambiyo Merkez Komisyonu” kurulmuş ve komisyon tarafı
ndan verilecek ruhsatname olmadan bankaların transfer yapmaları yasaklanmıştı

*İthal edilen mallarda ise kıymet olarak en fazla ithalatı yün, ipek ve pamuklu dokuma ürünlerinde olmuştur.
* İthalatta ikinci sırayı zahire, hububat ve bunlardan elde edilen ürünler oluşturmuştur.

*Devletler açısından bakıldığında ise Osmanlı dış ticaretinde ağırlığını en fazla hissettiren ülke İngiltere olmuştur.
*1914 yılına kadar Avusturya-Macaristan, Fransa, Rusya, İtalya, Hollanda, Almanya, Amerika ve bazı Balkan ülkeleri Osmanlı’nın dış ticaret ilişkileri yürüttüğü ülkeler olmuştu.

*Ürünler açısından bakıldığında 1908 yılı kıymetine göre ihracı yapılan mallarda ilk sırayı yün, pamuk ve tiftik gibi dokuma hammaddeleri almıştı.
*ikinci sırayı yaş ve kuru meyve, özellikle kuru incir ve üzüm almıştı.
*Üçüncü sırada ise şeker, kahve, baharat ihracatı yer almıştı.
*Osmanlı Devleti’nin ihracatındaki en önemli ülke ithalatında olduğu gibi İngiltere olmuştur.
*Bu ülkeyi ise Fransa takip etmiştir. İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya ve ABD ihracatınyapıldığı diğer ülkelerden önde gelenlerdir

SAVAŞIN FİNANSMANI VE KÂĞIT PARA SORUNU

*1914-1918 yılları savaş giderleri, savaşan bütün devletler açısından o güne dek görülmemiş
boyutlara ulaşmıştı.
*Bu koşullar içerisinde yöneticiler, Ticaret ve Sanayi Odası ve bankaların isteğiyle moratoryum (borç erteleme) ilan etmişti.
*2 Ağustos 1914 tarihli Tecil-i Düyun Kanun-u Muvakkati ile bankalardaki vadeli, vadesiz mevduat dâhil olmak üzere, bütün borç ve taahhüt vadeleri bir ay süreyle geri bırakılmıştı.
*Bu karar dış borçlar için de uygulanmıştı.

*İttihatçı Hükümet bir dizi kaynak yaratmaya çalıştı.
*Öncelikle aylıkların yarısı nakit, geri kalanı için memurlar alacaklı kılındı.
*Müteahhit ve diğer alacaklıların borçlarının ödemesi ertelendi, ordu için gerekli araç, gereç
ve erzaka “tekâlif-i harbiyye” adı altında bedeli kısmen ya da tümüyle ödenmek
koşuluyla el konuldu.
*Ayrıca askerlik yaşı sınırında bulunan mükelleşere askerlikten bağışık olmalarına karşılık “muafiyet-i askeriyye” vergisi ödetildi
*Osmanlı basını da başta Tanin olmak üzere Vakit, Tasvir-i Efkâr, Sabah gibi gazeteler, vatandaşlara yönelik yönlendiriciyayınlar yapmışlardı.
*Ziya Gökalp’ten Köprülüzade Mehmet Fuat’a kadar birçok Osmanlı aydını yazdıkları yazılarla bu konunun bir tür “milli vazife” olduğunu kamuoyuna açıklamışlardı.
*Osmanlı Devleti, piyasaya kaime adı verilen kâğıt paralar sürerek ek gelir sağlama yoluna gitti.
*Savaş öncesinde Osmanlı piyasalarında tedavülde olan tek para Fransız denetimindeki Osmanlı Bankası’ na aitti.
İAŞE SORUNU VE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

*1916 yılında ilk olarak; tahıl üreticilerinin ellerindeki ürünün sadece tohumluk ve hane
halkının ihtiyacı kadarını alabilecekleri, geri kalanı ise belirlenen sabit fiyatlar doğrultusunda devlet görevlilerine teslim etmeleri gerektiği ilan edildi.
*İaşe konusunda atılan önemli adımlardan birisi de 18 Ağustos 1917 tarihli İaşe-i Umumiyye Kararnamesi’dir. Bu kararname ile Harbiye Nezareti’ne bağlı bir İaşe-i Umum Müdürlüğü oluşturulmuştu.
*Böylece seferberlik boyunca ordu, kurumlar ve ihtiyacı olan yöreler halkının iaşesi Harbiye Nezareti tarafından üstlenilmişti
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE EKONOMİ

*Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’ya geçmesi ve milli direnişi örgütlemesi bu duyarlılığı daha da güçlendirmişti.
*Amasya Genelgesi Milli Mücadelenin stratejisini belirledi.
*Erzurum ve Sivas kongreleri de ulusal direnişin çerçevesi ve kararlılığını ortaya koydu.
*İstanbul’daki Meclis-i Mebusan Türk tarihi açısından oldukça önemli bir iş
gerçekleştirerek Milli Mücadele’nin gerekçesini oluşturan “Misak-ı Milli”yi, ilan etti.
*Buna göre ülkenin sınırları çizilmişti.
*İngilizlerin 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul’u işgal etmesi, Anadolu’yu öne çıkardı.
*TBMM açıldı. İkili bir iktidar doğdu.
*Anadolu’nun işgaline karşı ilk direnişler, yerli halkın oluşturduğu küçük birlikler
olan ve “Kuvayi Milliye” olarak adlandırılan gruplar tarafından gerçekleştirilmişti.
*Askere alınanların silahlarıyla beraber kaçmamasını önlemek için 11 Eylül 1920’de “Firariler Hakkında Kanun” çıkarıldıve değişik şehirlerde İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
*1921 yılında ise yayımlanan “Mükellefiyeti Ziraiye Kanununun Sureti Tatbikine
Dair Nizamname” ile her çift hayvan başına sahibi, yazlık ve kışlık olmak üzere en az kırk dönüm araziyi ekmekle yükümlü kılınmıştı.
*10 Mayıs 1920 tarihinde çıkarılan kararnameyle dışsatımın koşulsuz serbest bırakıldığı, bu serbestliğin ancak Bakanlar Kurulu kararıyla sınırlandırılabileceği açıklandı.
*19 Ağustos 1920 tarihli ve 168 sayılı kararnameyle “Damızlığa ve Çift Sürmeye Elverişli
Hayvanların Dışsatımının Önlenmesi” düzenlenmesiyle güçsüz olan Türk hayvancı
lığının dışsatım yoluyla daha da güçsüzleşmesinin önüne geçilmek istenmişti.
*Oldukça dikkat çekici bir şekilde ilk tasarruf tedbirleri milletvekillerinden
gelmişti. Meclis üyelerinin aylıklarından 10’ar lira kesilmesi ve cephedeki askerlere
hediye olarak gönderilmesi kararlaştırılmıştı.
*Meclis’in çıkardığı önemli kanunlardan biri 14 Eylül 1920 tarihli ve 22 sayılı
Men’i Müskirat Kanunu’dur. Bu yasayla her türlü alkollü içkinin yapımı, ithali ve
kullanılması yasaklanmıştı.

* “Düğünlerde Men’i İsrafat Kanunu” ile de, her çeşit çeyiz sergilenmesi, çeyizlerin açıktan taşınması, düğün günleriyle sınırlı olmak üzere bir günden fazla çalgı çaldırılması, hediyeler verilmesi, ziyafet verilmesi ve köçek oynatılması gibi yasaklar getirilmişti.
*Aynı amaçla ülke dışına döviz çıkışını engellemek için 17 Kasım 1920 tarih ve 367 sayılı kararnameyle sağlık alanı dışındaki bütün alkollü maddelerin ve içkilerin dışalımı yasaklandı.
*Bu dönemde alınan diğer önemler arasında; Anadolu’dan altın ve gümüş çıkışının önlenmesi,
*tutuklu ve hükümlülerin ülke savunması için çalıştırılması gibi düzenlemeler de
sayılabilir
*Bu dönemde vurgulanması gereken düzenlemelerden biri de 21 Eylül 1920 tarihinde
çıkarılan 24 sayılı Temettü Vergisi Kanunu’dur. 1. Maddeye göre, 30 Kasım
1914 tarihli Temettü Kanunu uyarınca alınan vergi aslının, bu yıl için beş katına ve
sözü geçen yasaya bağlı (b) cetvelinin 2. kısmındaki miktarlar için 10 katına tamamlanarak
tahsil edileceği öngörülmüştü.
22 Temmuz 1920 tarihli ve 96 sayılı kararnamede Anadolu’ya giren yabancı kökenli
mallardan gümrük vergisi alınması kararlaştırılmıştı.
*Savaş sırasında “Harp Encümeni” adıyla bir kurul oluşturulmuştur. Bu karar radikaldi.
14 Ocak 1921 tarihli İcra Vekilleri Heyeti’nin toplantısında oluşturulması
kararlaştırılan Harp Encümeni, ordunun ikmal işlerinin daha düzenli ve uygun bir
şekilde yürütülmesini ve hızlandırılmasını gerçekleştirecekti.

*Mustafa Kemal Atatürk’ün yayınladığı Tekâlif-i Milliye Emirleri, ülkenin bütün kay-
naklarını bu mücadelenin emrine verilmesini kapsamıştı.
*On maddeydi. Özetle,
*halkın ve tacirlerin elinde bulunan yiyecek ve giyecek maddelerinin yüzde kırkı,
bedelleri sonradan ödenmek üzere orduya verilecekti.
* Halkın elinde ne kadar silah ve cephane varsa üç gün içinde orduya teslim edilecekti.
*Yurttaki bütün teknik araç ve gereçlerin de yüzde kırkına el konulacaktı.
*Teknik elemanların hepsi ordunun emrine girecekti.
*Her aile bir takım çamaşır ile birer çift çorap ve çarık hazırlayıp orduya verecekti
*Meclis 1922’de ekonomik sorunları aşabilmek için hızlı bir şekilde aşağıdaki gelir
arttırıcı yasaları çıkarmıştı. Bunlar;
• Sigara kâğıdı, kibrit ve kav kutularından alınan tüketim vergisine ait cezaları
n arttırılması,
• Şeker, çay, kahve ve petrolden alınan tüketim vergisinin miktarının arttırılması
ve vergi kapsamının genişletilmesi,
• Su ve kara avı vergilerine zam yapılması,
• Konsolosluk harçlarındaki oranların arttırılması,
• Kibritten alınan tüketim vergisinin yükseltilmesi,
• Sigara kâğıdından alınan tüketim vergisinin yükseltilmesi,
• Çeşitli para cezalarının arttırılması,
• Reji idaresinin ambarlarına konulan tütünlerden ambarlama ücretinin alınması na devam edilmesi.

DIŞ YARDIMLAR
*Milli Mücadele boyunca dış yardımların önemli bir bölümü Sovyetler Birliği’nden gelmişti.
*Milli Mücadele sırasında yardım edenler arasında Hint Müslümanları da yer almıştı.
*Merkezi Bombay’da bulunan Hindistan Hilafet Komitesi’nin öncülüğündedüzenlenen yardım kampanyalarıyla,
*Hint Müslümanları 12500 İngiliz lirasını Ankara’yagöndermişti.
* Bu para daha sonra İş Bankası’nın kuruluş sermayesi olarakkullanılmıştı
*İtilaf Devletleri arasında Türkiye ile ilk olumlu ilişki geliştiren ülke Fransa olmuştu.
*Bunedenle de savaş sırasında yardım alınan tek Batılı ülke Fransa’ydı.
*Fransa, Ankara Hükümetini resmen tanıyan ilk Batılı devleti olmuş ve 20 Ekim 1921 tarihinde Ankara’daTürk-Fransız Antlaşmasını imzalamıştı.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst