Aöf İktisat Tarihi Ders Notları 4. Ünite

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
İKTİSAT TARİHİ

4.ÜNİTE


COĞRAFİ KEŞİŞER VE EKONOMİK SONUÇLARI

a. Ticaret hacminin artması
b. Avrupa’ya Amerika’dan değerli maden akması
c. Avrupa’nın ekonomik merkezinin değişmesi
d. Yeni ürünlerin ticaretinin gelişmesi

Araplar M.S. 700-1000 yılları arasında coğrafi bilgilerini önemli ölçüde geliştirdikleri halde, Avrupa onların pek ilgilerini çekmemişti. Arapların bu ilgisizlikleri Avrupa’yakarışı düşmanca bir tutum takınmalarından değil, Avrupa’nın ilgi çekecek çok az şeye sahip olmasından kaynaklanıyordu.

1000 yıllarından itibaren Avrupa ekonomik bir kalkışa geçti.
Kalkış Amerikalı iktisatçı Rostow’un geliştirdiği bir kavramdır. “İktisadi gelişme aşamaları teorisi”ne göre 5 aşamadan üçüncüsüdür. Gelişmeye karşı direnç gösteren Mengeller yıkılmıştır. Gelişmenin güçleri bu aşamada topluma hakim olur. Gelişme geri döndürülemez bir noktaya gelmiştir.


Coğrafi Keşifler ve Avrupa’nın Genişlemesi
Avrupa’nın Orta Çağda teknik alanda kazandığı üstünlüğün en belirgin sonucu, Modern Çağ’ın başlarında gerçekleşen coğrafi keşifler ve bunu izleyen ekonomik, askeri, politik genişleme oldu.
Yüzyıldan biraz fazla bir sürede önce Portekizliler ve İspanyollar, daha sonra Hollandalılar ve İngilizler, Avrupa’nın dünya çapındaki hakimiyetinin ilk temellerini attılar.

**Ünlü iktisatçı Simon Kuznets’e göre 1492 ile 1776 yılları arasındaki dönemin ekonomik ve hatta sosyal, politik ve kültürel tarihi, coğrafi keşiflere örnektir.

17. yy ile Avrupa ile 15. yy Avrupa ekonomisi arasındaki farklar birlikte değerlendirilirse
1-Deniz aşırı genişleme sayesinde Avrupa ile Asya arasında doğrudan yeni bir deniz yolu açılmıştı.
2-Dünya tarihi açısından daha önemli bir sonuç Avrupalıların Batı yarım küresini ele geçirmesiydi.
3-Keşiflerle aranandan daha fazlası bulunmuş
4-Avrupa, ekonomik kaynak arzını büyük ölçüde genişletmişti.

Avrupa ile temas Amerika kıtasını tamamen değiştirdi. İspanyollar Batı yarım küresine daha önce bilinmeyen yeni ürünler getirdiler: Buğday ve diğer tahıllar, şeker kamışı, kahve ve çeşitli meyvelerle sebzeler bunlar arasındaydı.Avrupa medeniyetinin Amerika’ya tanıttığı diğer özellikler ateşli silahlar ve

alkol ile çiçek, tifüs ve grip gibi salgın hastalıklardı. Köle Atlantik ötesine taşınan emek-yoğun ve önemli maldı.Eğer Atlantik köle ticareti olmasaydı Afrika nüfusu daha hızlı artabilecekti.
Avrupa kültürünün Yeni Dünya’ya taşınması ve yerli kültürlerin yok edilmesi Avrupai genişlemenin önemli sonuçlarından biridir.
Avrupa’nın Çin ile doğrudan temasının en önemli keşfi çaydı. 1720’lerde Doğu Hindistan Şirketi’nin en önemli ithalat kalemi olarak ipeğin yerini alan çay sadece İngiltere’de geniş kitlelere yayıldı.
--Hollandalılar en önemli kahve tüketicileri oldular şeker plantasyonlarının gelişmesi siyah köle iş gücü için büyük bir talep yarattı.

Değerli Maden Akışı ve Ekonomik Sonuçları

Deniz aşırı yayılmanın önemli bir ekonomik sonucu da zengin altın ve gümüş yataklarına sahip olan Meksika ve Peru’nun keşfiydi.
Fiyat İhtilali: 1500-1620 yılları arasında Amerika’dan İspanya’ya akan kıymetli maden girişinin neden olduğu fiyat artışlarını tanımlamak için kullanılır.
1- 16. yüzyıldaki fiyat artışlarının temel açıklamalarından biri, Earl J. Hamilton’un fiyat yükselişleri ile Amerikan gümüş ve altınının Avrupa’ya akışı arasında sıkı bir ilişki olduğunu ileri süren teorisidir.
2- Batı Avrupa’ya kıymetli maden akışının ikinci önemli sonucu faiz hadlerinin düşmesiydi. Bu görüşü ileri süren Carlo Cipolla, 16. yüzyılda gerçek bir fiyat yükselişini şüpheyle karşılamaktadır.
3-Kıymetli maden akışının diğer önemli ekonomik sonucu ücret artışlarının fiyat artışlarını izleyememesidir.Para arzındaki artışların aynı oranda fiyat yükselişlerine yol açacağını ileri süren Amerikalı Fisher’in Paranın Miktar Teorisi’ne dayanan bu görüş, önemli tenkitlere uğramıştır.
**1570 ile 1620 arasında Avrupa’nın sermaye borsası gelişmiş ülkelerinde faiz oranı %2’ye düştü.
**16. yüzyıldaki Fiyat İhtilali denilen olgunun temel nedeni “Para arzının artması” dır.

AVRUPA EKONOMİSİNDE GELİŞMELER

Nüfus
16. yüzyıldaki nüfus artışının çeşitli sebepleri vardı. Bunlar
1-Bina standartlarının iyileşmesi,
2-Ölülerin daha iyi gömülmesi,
3-Doğal bağışıklığın gelişmesi
4-Taşıyıcıları etkileyen ekolojik değişmeler
5-Veba ve diğer salgın hastalıklar giderek azalması

--Avrupa’da son büyük veba salgını İngiltere’de 1665’te, İtalya’da 1657’de, Fransa’da 1660’larda ve Hollanda’da 1663’te görüldü. İklimde iyileşmeler oldu.

Daha önceki yüzyıllarda nüfusun düşmüş olması sonucu nüfus/toprak dengesinde görülen olumlu değişmenin yol açtığı 15. yüzyıldaki daha yüksek reel ücretler, evlenme yaşını düşürerek doğum oranlarını yükseltti.
*İtalya ve Hollanda Avrupa’nın en yoğun nüfuslu (40 kişi) bölgeleri idi.
Yüzyılın başında Avrupa’da 100.000’den fazla nüfusa sahip 4 şehir
1-Milan, 2-Napoli, 3-Venedik 4-Paris.
-Avrupa’nın en büyük şehri olan Paris 1600’de çeyrek milyona yükseldi.

Tarım

Başlıca tahıllar için ekilen tohum başına verim oranları 1’e 4 veya 5’ten fazla değildi. Doğu Avrupa’da bu oran 2-3’e kadar iniyordu.
17. yüzyılda nüfus artışının yavaşlamasının en basit açıklaması, nüfusun kendisini yeterli ölçüde besleyebileceği düzeyi aşmış olmasıdır. İspanya, Hristiyan Avrupalıların eline geçmesinden önce gelişmiş bir bahçe tarımına ve sulama sistemine sahipti. Hristiyanlar, Müslüman Araplardan devraldıkları bu ileri tarım ve sulama sistemini sürdüremediler. İspanya’da 16. yüzyılda çiftlik sahibi aristokrasi ve kilise, mülklerini kahyalar aracılığıyla işleten rantiyeler olarak topraklarını üretimi artıracak şekilde işletmek için gerekli teşvik ve sermayeden yoksun ortakçı ve kiracılara vermişlerdi.
Avrupa’da en gelişmiş tarıma sahip bölge Aşağı Ülkeler, özellikle de Hollanda idi. On altıncı yüzyılda Hollanda modern tarıma geçen ilk bölge oldu.

Sanayi

Tarımda olduğu gibi sanayide de Modern Çağ’ın başlarında büyük bir teknolojik sıçrama söz konusu değildi. On altıncı yüzyılın ilk yarısında en büyük dokuma sanayii merkezleri Güney Aşağı Ülkeler, özellikle de Flandra ve Braban bölgeleriydi. Teknolojik açıdan önemli değişmelerin ortaya çıktığı bir alan okyanus denizciliği idi.
İstihdam ve üretim itibariyle pek az önemi olan metalürji sanayii, savaşlarda ateşli silahların ve topların artan önemi nedeniyle stratejik bir değer kazandı. Denizcilik o günlerde barışçı bir faaliyet değildi. On altı ve 17. yüzyıllarda bronz dökümünde önemli iyileşmeler sağlandı. On yedinci yüzyılın ortalarında İngiltere, Hollanda ve İsveç bronz toplara göre maliyeti daha düşük olan demir silahlar dökme tekniğini geliştirdiler. Böylece gemilere daha çok silah konabildi. 1450’de hafif ateşli silahlar önemsizdi ve oldukça ilkel toplar, yalnızca kuşatma savaşlarında kullanılıyordu.
Orta Çağda İtalya cam, kağıt, optik araçlar ve saat gibi bazı lüks malların tek üreticisi durumundaydı.

Ticaret, Ticaret Yolları ve Ticari Organizasyon

16 ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa ekonomisinin tüm sektörleri içinde en dinamik olanı şüphesiz ticaretti. Bu yüzden 16. yüzyıl ticaret devrimi dönemi olarak da adlandırılmıştır. On altı ve 17. yüzyıllarda yeni ticaret yollarının açılmasının bir sonucu olarak Avrupa ticaretinin ağırlık merkezi
-Akdeniz’den Kuzey denizlerine kaydı ve uzak mesafeli ticarete konu olan malların niteliği ile ticari organizasyon şekilleri önemli ölçüde değişti.
-Ticaretin diğer bir alanı da köle ticaretiydi. Başlangıçta Portekizlilerin tekelindeydi. Ancak daha sonra Hollandalılar, Fransızlar ve İngilizlerin de girdiği bu ticaret, üçlü bir ticaret şeklinde yürüyordu.
Bu dönemde iş tekniklerinde görülen gelişmeler de önemliydi. Büyük şirketlerin kuruluşu, yük sorumluları ile şirketlerin menfaatlerini limanlarda ve gemilerde temsil eden temsilcilerin ortaya çıkışı, deniz sigorta şirketlerinin gelişmesi hep deniz aşırı genişlemenin sonuçlarıydı.
Anonim şirketler, kişisel teşebbüslere ve diğer tür ortaklıklara karşı birçok bakımdan üstünlük arz ediyordu. Belirli bir bölgede ticari tekel hakkı bağışlanan bu şirketlerin en tanınmışı 1600’de İngiltere’de kurulan Doğu Hindistan Şirketi idi.
Bankacılık alanında da iki önemli değişme oldu
1-Orta Çağda ve modern dönem başlangıcında hükümet borçlanmaları, kralın yaptığı kişisel borçlanmalar olarak kabul ediliyordu. 17.77 sonlarında bu tür borçların, hükümete ait resmi bir borç olduğu fikri doğdu.
2-İkinci önemli gelişme banknot kullanımının artışıydı.

Devlet ve Ekonomi

Modern Çağın başlarında Avrupa ülkelerinin ekonomik politikaları iki amaca yönelikti:
1-Ekonomik imkânları kullanarak devletin güçlendirilmesi;
2-Devletin gücünü kullanarak ekonomik gelişmenin ve ülkenin zenginleşmesinin sağlanması.
**On yedinci yüzyıl sonlarının İngiliz tüccar ve politikacısı Sir Josiah Child’in ifadesiyle zenginlik
ve iktidar yani siyasal ve ekonomik güç ancak birlikte gerçekleşebilirdi.
1500 ile 1800 yılları arasında Batı Avrupa ülkelerinin ekonomik politikalarına yön veren iktisadi fikirler ve yapılan uygulamalar merkantilizm olarak adlandırılmıştır.

Merkantilizm:Görüşe göre ülkenin zenginliği sahip olunan kıymetli maden miktarı ile ölçülür. Ülkeye altın ve gümüş girişini artırmak için müdahaleci bir dış ticaret politikası ile mamul mal ihracını teşvik edip ithalatı sınırlamak gerekir.

*Külçecilik olarak adlandırılan bu ekonomik politika ülke içinde mümkün olduğu kadar çok altın ve gümüş biriktirmeyi amaçlıyordu.
Fransa, İngiltere ve Hollanda’nın kolonileri çok az altın ve gümüş ürettiğinden onlar için kıymetli maden elde etmenin tek yolu dış ticaretti. Bu çerçevede lehte bir dış ticaret dengesi büyük önem taşıyordu. Eğer ihracat ithalatı aşarsa bu genel olarak ülkeye altın girişine yol açacaktı.
Güçlü bir ekonomiye sahip olmayı amaçlayan merkantilist yönetimlerin tüm uygulamalarının ekonomi üzerinde olumlu etkilerde bulunduğu düşünülmemelidir.

Ekonomiye yönelik ilgilerinin önemli bir nedeni de devlet harcamalarını karşılayabilmek için ekonomik faaliyetleri vergilendirerek mümkün olduğu ölçüde çok gelir elde etmek olan merkantilist yönetimlerin üretken faaliyetler üzerinde zararlı sonuçlar doğuran mali uygulama örnekleri de son derece fazlaydı.

Merkantilist politikaların diğer bir uygulaması da büyük ticari filolara özel önem verilmesiydi.
Fransız Maliye Bakanı Jean Babtiste Colbert’e göre Avrupa’nın tüm dış ticaretini 20.000 gemi taşıyordu. Bu gemilerin dörtte üçü Hollandalılara aitti. Colbert’e göre Fransa’nın payını artırması ancak Hollandalıların payının azaltılması ile mümkün olabilirdi.

Ekonomik milliyetçiliğin en tipik örneği Fransa’da Colbert dönemi (1665-1683) idi. Uzun bir merkantilist geleneğe sahip olan Fransa’da Colbert’in etkisi o denli büyük oldu ki zamanla Colbertizm ve merkantilizm kelimeleri eş anlam kazandı. Colbertizm merkantilizmin aşırı bir örneği olarak nitelenebilir.

Colbertizm: Devlet eliyle geliştirilen sanayi kuruluşlarına ve altyapıya önem veren, aşırı ekonomik milliyetçi bir merkantilist uygulamaya verilen addır.
*Cobertizme 2 örnek Fransa ve İngilteredir. 16 ve 17. yüzyıllarda kıta Avrupası ülkelerinde kralların gücü artarken, İngiltere’de 1688 devrimiyle parlamento denetimine dayanan anayasal bir monarşi doğdu.
**Merkantilizmle ilgili kavramlar: Colbertizm-Külçecilik-Dış ticarette tekelcilik- Lehte dış ticaret dengesi


Merkantilistlerin savunduğu görüşler
a. Uluslararası ticaretin hacminin sabit olduğu
b. Balıkçılığın teşvik edilmesi
c. Yerli malı kullanımının teşvik edilmesi
d. Sömürgelere önem verilmesi

AVRUPA’DA EKONOMİK GÜÇ DENGESİNİN DEĞİŞMESİ

İktisat ve tarihinde 16. yy bir altın çağ, 17. Yy ise bir kriz dönemi dir. Bu yaklaşımın en büyük eksiği, modern dönemin başlangıcında Avrupa’da geleneksel ekonomik güç dengelerinde ortaya çıkan çok önemli bir değişmeyi görmezlikten gelmesidir. 15. Yy sonunda Avrupa’da en gelişmiş alan, Akdeniz bölgesinde Orta ve Kuzey İtalya idi. 16.yy boyunca Amerikan altın ve gümüşünün İspanya’ya akışı, Akdeniz bölgesinin ekonomik üstünlüğünü sürdürmesini sağladı. Ancak 17. yy sonuna gelmeden artık Akdeniz, geri kalmış bir bölgeydi. Avrupa ekonomisinin ağırlık merkezi Atlantik bölgesine kaymış, önce Hollanda ve daha sonra da İngiltere Avrupa’nın yeni yükselen iktisadi güçleri olmuşlardı.

İspanya’nın Ekonomik Düşüşü Nedenleri

1-İspanya’nın ekonomik düşüşünde pek çok faktör yanında yöneticilerin yanlış ekonomik politika ve uygulamaları da önemli rol oynadı.
2-Altın ve gümüşteki gelirlerin %40 ı devlete %20-25 i krallıklara ayrılıyordu. Hükümet harcamaları güçlükle karşılanıyordu. Bu durum kralları üçüncü bir gelir kaynağı olarak borçlanmaya itiyordu.
3-Yönetimin zararlarının tek örneği kötü mali yönetim değildi.Mali ihtiyaçlardan kaynaklanan diğer müdahaleler de önemliydi.Krallıkça tanınan imtiyazlar bu zararlı uygulamaların örnekleriydi.
4-İmparatorlukta bir pazar bütünleşmesine imkân verecek bir gümrük birliği de mevcut değildi.
5-İspanyol krallarının dini politikaları ülkenin ekonomik gücünü zayıflatıcı diğer bir nedendi.
6-Amerika’dan altın ve gümüş akışı ve sonucunda efektif talebin genişlemesi, ekonomik gelişmeyi uyardı ve İspanya 16. yüzyılda Avrupa’nın merkezi haline geldi.
7-17. yy kısmen üretimin düşmesi, kısmen de sömürgelerin daha önce ithal ettikleri bazı malları kendileri üretmeye başlayarak ekonomik bağımsızlık kazanmaları sonucu İspanya’ya Amerika’dan kıymetli maden akışı önemli ölçüde azalınca İspanyol zenginliğinin kaynağı kurumuş oldu.

--16. yy İspanya, Avrupa’nın en geniş imparatorluğuydu; 1530’da akmaya başlayan altın, gümüş, yüzyılın sonunda en yüksek düzeyine ulaşarak İspanya İmp. Avrupa’nın en zengin ülkesi oldu.

**İspanya’nın ekonomik olarak gerilemesinde en önemli etken “Nitelikli insan gücünün eksikliği” dir.
Kuzey İtalya’nın profesyonel, pragmatik ve Ticaret Şehirleri
Venedik, Cenova, Floransa ve Piza şehirleridir.
**1000-1500 yılları arasında Avrupa’da (Flandra, Fransa, Almanya ve Balkanlar) ve Akdeniz’de ticaretin canlanmasında önemli rol oynayan İtalya, Karadeniz’deki limanlara kervanlarla Çin malları ulaştırıldı.

16. yüzyılda İtalyan ekonomisini problemlerle karşı karşıya getiren değişmeler oldu

1-İlk önemli olumsuz gelişme İtalyan tüccarlarının baharat ticaretindeki rolünün azalmasıydı.
2-Deniz taşımacılığında da olumsuz gelişmeler söz konusuydu.
3-Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve İngiltere üretimlerini yeni ölçeklerde ve yeni metotlarla geliştirirken İtalya gerilemeye ve pazarlara cevap veremeyecek hale gelmeye başladı.
4-Alman devletlerinin bulunduğu bölgeye sefalet getiren yıkıcı bir savaş patlak verdi. 17.yy başlarında nüfus ve gelirin azalmasına yol açan gerilimli iç durumun bir sonucu olarak Osmanlı mahalli pazarlarında belirgin bir kötüleşme vardı. İspanyol, Alman ve Türk pazarlarındaki bu daralma uluslararası alanda derhal etkisini gösterdi. Bu güç rekabet şartlarında ancak en etkin ekonomiler ayakta kalabildi. Hollandalı, İngiliz ve Fransız malları İtalyan mallarını yalnız dış pazarlardan değil, İtalyan pazarından bile kovdu.
5-İtalyan mal ve hizmetlerinin yerini başkalarının almasının temel nedeni, İngiliz, Hollandalı ve Fransız mal ve hizmetlerinin daha düşük fiyatlarla arz edilmesiydi. Bu fiyat farklılığının ilk önemli sebebi, İtalyan mallarının daha kaliteli olmasıydı. İtalyan imalatçıları kısmen geleneklerinin bir sonucu olarak, fakat daha önemlisi lonca düzenlemelerine bağlılıklarından ötürü eski metotlarla üretmeye devam etmekteydiler.
6-İtalyan mallarının daha pahalı olmasının tek nedeni kaliteleri değildi. İtalya’da üretim maliyetleri de daha yüksekti. Bunun ilk nedeni, loncaların geniş kapsamlı kontrolünün İtalyan imalatçılarını eski ve geri üretim ve organizasyon tekniklerini kullanmayı sürdürmeye zorlamasıydı. İkincisi İtalya’da vergi baskısı yüksekti ve kötü bir şekilde düzenlenmişti.Üçüncü ve daha önemli bir neden ise İtalya’da ücretlerin rakip ülkelere göre daha yüksek olmasıydı.

**İtalyan işçisinin prodüktivitesi, İngiliz, Fransız ve Hollandalı işçiden daha düşüktü

**Mamul mal ithal eden bir ülkeler: İtalya İngiltere, Fransa ve Hollanda dır.
**İtalya’da 17. yüzyılda imalat sanayinde ücretlerin diğer ülkelere göre yüksek olmasının nedeni “Loncaların gücü” dür.


Kuzey Hollanda’nın Ekonomik Yükselişi
Hollanda 17 eyaletten oluşan iki bölgeye ayrılır. Bu eyaletler siyasi yakınlıkları nedeniyle İspanya İmparatorluğu’nun ticari imkânlarından yararlanıyorlardı. 11 ve 15. yüzyıllar arasında Güney Hollanda, Avrupa’da şehirleşme ve ekonomik gelişmede öncü bölgelerden biriydi. Ekonomik gelişmişlik açısından İtalyan kutbunun hemen ardından geliyordu. 13 ve 14. yüzyıllarda Kuzey Avrupa’nın en önemli uluslararası iş merkezi Bruj’du. 15 yüzyıl ile 16. yüzyılın ilk yarısı boyunca;

Güney Hollanda’daki Antwerp baharatlar, İngiliz kumaşları, İtalyan ipeklileri, Alman gümüşü gibi değerli mallarda en parlak uluslararası finans ve ticaret merkeziydi. Flandra’da üretilen tekstil ürünleri, Kuzey ve Orta Avrupa’nın en kaliteli yünlü kumaşlarıydı.

Kuzey Hollanda ise güney bölgeleri ile aynı seviyede değildi. K. Hollanda ekonomisinin en önemli sektörleri tarım, hayvan yetiştiriciliği ve gemiciliğe bağlı olarak Baltık bölgesi ile ticaret ve balıkçılıktı.
Kuzey Hollanda’nın ekonomik canlılığında en önemli rolü, Güney Hollanda’dan kaçarak Kuzey Hollanda’ya sığınan insanlar oynadı.


17. yy başında Hollanda Doğu Hindistan Şirketi’nde hisse sahiplerinin en güçlüsü olan göçmenler, 1609-11’de Amsterdam’ın en büyük bankasındaki mevduatın da yarısının sahibi durumundaydılar.
--Okyanus ticaretinin gösterdiği gelişmeler Kuzey Hollanda’nın bir altın çağa girmesine yol açtı.Japon ve İsveç bakırı, Baltık hububatı, İtalyan ipeği, Çin porseleni, Brezilya kahvesi, Endonezya baharatı bu mallar arasındaydı.Sermaye piyasası doğmuş, modern kapitalizmin tüm özellikleri ortaya çıkmıştı.
En dinamik sektörü dış ticaret olan Hollanda ekonomisinin mukayeseli avantajı denizcilik alanındaydı.
**Hollanda’nın ekonomik refahı yalnızca ticari başarıya dayanmıyordu. Hollanda’da tarım ve imalat sektörleri de oldukça gelişmişti.
*Hollandalıların tarım, ticaret ve sanayi alanındaki başarılarının bir başkası iki cansız enerji kaynağından (turba kömürü ve rüzgar) büyük ölçüde yararlanarak enerji darboğazını aşmalarıydı.
**Hollandalıların ekonomik başarılarının temeli, dünyanın her yerinde her şeyi diğer ülkelerin tüccarlarından daha ucuza satabilmeleriydi.
--Hollanda modern dönemin başlarında Avrupa’nın ekonomik açıdan en gelişmiş, en yoğun nüfuslu ve en yüksek oranda şehirli nüfusa sahip ülkesiydi. Hollanda ekonomik büyümeyi başaran ilk ülkeydi ve uzun bir süre de Avrupa’da kişi başına gelir düzeyi en yüksek ülke olma özelliğini korudu.
Hollanda’nın 1550-1650’deki altın çağını 150 yıllık bir durgunluk dönemi izledi. Onun iki önemli rakibi olan İngiltere ve Fransa denizcilikte Hollanda’nın hükmettiği pazarlardaki egemenliğine son verdiler.

İngiltere’nin Ekonomik Yükselişi

İngiltere’nin dış ticaretinin %40’ı yabancıların elindeydi. En büyük ticaret şehri olan Londra, kıta Avrupa’sının büyük şehirlerinin servet ve büyüklük bakımından oldukça gerisindeydi. 16. yüzyılın ilk yarısında Londra limanından yapılan kumaş ihracatı %170 artış gösterdi. Bu dönemde İngiltere’nin önemli özelliklerinden biri, kapılarını dünyanın her tarafından gelmiş sermaye ve teşebbüse açmış olmasıydı. İngiltere, süratle kıtanın en gelişmiş ülkeleriyle aynı çizgiye yükseldi
**İngiltere’nin ekonomik büyümesinin en önemli nedeni dış ticaretinde görülen büyük genişlemeydi. 17. yüzyılın sonunda İngiltere, Hollanda’dan sonra kişi başına dış ticaret değeri en yüksek olan ülkeydi
1640’larda reeksport ticareti, toplam ihracatın %18’i iken, yüzyılın sonunda %31’ine yükseldi.
Bu gelişen dünya ticaretinin merkezi olan Londra’nın nüfusu 17. yüzyılın sonunda 500.000’i aştı. Londra dünyanın en büyük, en zengin ve en aktif metropolü oldu. Londra para piyasası dünyanın en zengin ülkesinin ulusal kredi sisteminin merkeziydi. Büyük hacimlere varan liman ticareti sayesinde tüm dünyanın kredi merkezi haline gelen Londra, Fransız savaşlarıyla durumları kötüleşen Amsterdam ve Paris’in yerini almıştı. İngiltere’nin dünya çapındaki ticaret geliştirmesini mümkün kılan başlıca kaynakları iyi gemicilerin ve riske girme yeteneğine ve gerekli fonlara sahip tüccarların çokluğu, fizik ve mali kapitalin nispi bolluğu, gelişmiş bir kredi, ticaret ve sigorta organizasyonu ile tüccar sınıfının isteklerine karşı duyarlı bir yönetimin varlığı ve krallık deniz gücünün rakip ülkeler karşısındaki üstünlüğüydü.İngiltere karşılaştığı kıtlıklara karşı sahip olduğu daha bol kaynaklardan yararlanmasını mümkün kılan yeni teknikler geliştirdi. Enerji probleminin çözümü bunun en güzel örneğidir.

OSMANLI EKONOMİSİYLE İLGİLİ DEĞİŞMELER

Kanuni dönemi imparatorluğun gücünün zirveye ulaştığı dönemdi. 1572 ile 1606 arasında Osmanlılar Doğu’da ve Batı’da yıkıcı ve uzun savaşlar yapmak zorunda kaldı.İmparatorluğun siyasi gerileyişinde dış faktörler kadar iç faktörler de rol oynadı. Siyasi gerilemeye paralel olarak sosyal alanda huzursuzluklar başladı.Osmanlı ilerleyişine karşı Avusturya, İspanya, Portekiz, İran ve Rus mukavemetinin giderek güçlenmesiyle bol ganimetli, kısa süren ve vergi gelirlerini artırıcı savaşlar sona erdi. Dönemin başlarında önemli bir ekonomik problem de hızlı fiyat artışıydı.

Avrupa’daki fiyat devriminin bir yansıması olan ve 1580’lerde hız kazanan enflasyon ekonomiyi olumsuz şekilde etkiledi. Osmanlı ekonomisi dönem içinde tarım, taşıma ve sanayi sektörlerinde durgun bir özellik gösteriyordu. 17 yüzyılda Osmanlı tarımı 2 yeni ürünün ortaya çıkışından yararlandı. Tütün ve mısırın ekimi süratle yayıldı.Avrupa mallarının daha ucuz ve kaliteli hale gelmesi yerli ürünlerin rekabet gücünü zayıflattı.

Osmanlı ekonomisi açısından başka bir olumsuz gelişme Karadeniz ticaretindeki tekel konumunun yitirilmesiydi. Uluslararası ticaret yollarının değişmesi de Osmanlı ekonomisini olumsuz yönde etkiledi.
-- Avrupa’dan yapılan ithalat yünlü kumaş, maden ve kağıt gibi birkaç kalemle sınırlı olduğundan 19. yüzyıldaki Sanayi Devrimi’ne kadar kapitülasyonlar Osmanlı yerli sanayine büyük bir zarar vermedi.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst