Açıköğretim Eleştiri Kuramları Özeti Ünite 2

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Aöf Eleştiri Kuramları dersi 2.Ünite Ders Özetidir.

Sözbilim ve Edebiyat İncelemeleri
Sözbilim / belagat / retorik
Sözbilim sadece bir teknik olarak düşünülmemelidir. Sözle ve imgeyle oluşturulan kanıyı güçlendirmek, eleştirmek, eleştirel bir yargı geliştirmek için sözbilime ihtiyaç vardır.
Özel bir disiplin olarak doğması MÖ. 465 yılına dayanır: Sicilya’ya hükmedenGelon ve Hieron’a karşı halkın yaptığı bir savunmayla ortaya çıkmıştır.
Aristoteles’e göre sözbilimsel anlatım, akılcılık temelinde ve dille ilgili bir anlatımı belirtir. Hakikate ulaşmak için bir araç olarak kullanılabilir (aksi amaç için de kullanılabilir).
Ortaçağda Martinius Capella, iki aşamalı bir öğretim düzeni kurar. İlköğretimde dilbilgisi, sözbilim (retorik) ve diyalektik okutulur.
Sözbilim daha çok yalan söyleme sanatı olarak algılanmaya başlandı ve bu nedenle gözden düştü. 20. yüzyılla birlikte yeniden itibar kazanmıştır. Günümüzde sözbilim kişiler arası iletişimden ziyade kitleleri etkilemeye dönük söylem üzerine odaklanmıştır.
Sözbilim ilk etapta güzel konuşma, kendini ifade edebilme ve ikna etme sanatı olarak düşünülür. İknaya yönelik kanıtlar ve söylem açısından bakıldığında teknik ve bilimsel bir içeriğe sahiptir. Buna göre sözbilim iki esasa dayanır; güzel konuşma ve konuştuğuna ikna etme.
Sözbilim = gösterme + kanıtlama + hitabet
Sözbilim, bir söylemin (bildirinin) vericiden alıcıya aktarılması olarak yaşanılan sürecin bütünüyle ilgilidir.
Sözbilimin en temel sorularını Quintilien şu şekilde sıralar: “kim, ne, niçin, nerede, ne zaman, nasıl, hangi yoldan”


Sözbilimin Bölümleri
Temel olarak beş kategoride inceleme yapabiliriz: buluş, düzenleme, anlatma biçimi, bellek ve hareket. İlk üç kategori günümüzde de önemlidir. Son ikisi klasik dönemde itibar görüyordu.


Buluş
Söylemin teması, amacı, hedefi ile ilgili yapılan araştırma sürecini kapsar. Konuşmayla ilgili söylem türünü belirleme bir buluş durumudur. İyi bir konu bulmak, anlatılacak konuyu desteklemek üzere kanıtlar toplamak buluş aşamalarıdır. Malzeme hazır olduktan sonra sıra düzenleme işine gelir.Sözbilimin temeli düzenlemedir. Buluş başlığı altına temel olarak şu dört aşama ele alınır: neden bu konu seçildi, hangi metin türü kullanılacak, ne tür bir kanıtlama kullanılacak, metinde düşünme düzeni nasıl olacak?
Günümüzde konu bulmak önemli değildir. Önemli olan konunun işleve uygun olması, bu yönde somutlaştırılmasıdır. Metnin hangi amaca hizmet ettiği, hangi kitleyi hedeflediği, hangi iletişim araçlarından yararlanılacağı günümüzde buluş aşamasında dikkat edilen hususlardır.
Sözbilimde kanıtlamalar ve temellendirmeler için söylem içinde sorulan sorular yardımcı bir tekniktir. Söylem, metin içerisinde seçtiği soruları sorar, hedefine uygun cevapları vererek sonuca ulaşmaya çalışır.


Düzenleme
Sunulacak metnin yapısını ve tutarlılığını inceler. Düzenlemenin işlevi, kabul edilebilir bir neden açıklamak, söylemin bakış açısıyla konuyu uygun hale getirmektir. Anlamlı bir bölümleme, mantıksal sıralama, inandırıcı ve etkili kanıtlama düzenleme kısmına ait etkinliklerdir.
Düzenlemeyle ilgili olarak; söylem girişi, anlatma, uzatı, somut sunum ve söylem sonu önemli kavramlardır.
Söylem girişi: Öncelikli işlevi ilişkilendirmedir. Alıcının dikkatini çekmeyi amaçlar.
Anlatma: Söylemin amacına uygun olarak konunun sunulmasını belirtir. Anlatı kronolojik olmak zorundadır, önerinin açık olması bakımından gereksiz sözler atılmış olmalıdır.
Uzatı: Söylem içerisindeki fonksiyonu alıcıyı oyalamaktır. Buradaki amaç alıcıyı sonuca hazırlamaktır. Bu bölüm, söylem içerisinde yer alacak olan söz sanatları ve tasvirleri kapsar.
Somut sunum: Anlatım sırasında alıcının anlatılanı yaşıyormuş gibi algılamasını belirtir. Başarılı bir tasvir, alıcıya anlatılanı yaşamış hissi verebilir.
Söylem sonu: Söylemin içeriğine göre üç biçimde gerçekleşebilir: Birincisi yargılayıcı söylem türünde cezalandırma için değerler ve etkileyimi ilgilendiren genişletme biçimindedir. İkincisi, söz yöneltimi yoluyla acıma ya da kayıtsızlık duygusu uyandıran tutku yoludur. Son olarak da söylemde yer alan kanıtlamanın kısa bir özetiyle olabilir.


Anlatma Biçimi
Sözlü ya da yazılı sunumu belirtir. Dilbilimde söylemin sözceleme aşamasına denk düşer. Burada söz konusu olan düşüncelerin dile aktarılmasıdır. Yazılı anlatımlarda bu aşama çok önemlidir. Anlatma biçimi seçilen konu kadar önemlidir. Biçem ve sözbilim betileri üzerine kuruludur.


Hareket
Anlatım sırasındaki telaffuz, ses tonu, sesin düzeyi ve vücut dilini belirtir.


Bellek
Söylenenin ezber edilmesidir. Kayıt imkânları arttıkça söylemin ezber edilmesi gerekmez olmuştur.


Söylem Türleri
Aristoteles üç tür söylemden söz eder: yargılayıcı/savunmacı söylem,tartışma söylemi ve övgü-yergi söylemi.


Övgü-Yergi Söylemi
İknaya dayanır. Bu nedenle sözbilimda örneği en çok olan bu türdür.
Bu tür söylemde genellikle şimdiki zaman kullanılır. Akıl yürütme biçimi olarak genişletme (fr. Amplification) kullanılır. Biçem betisi olarakdüzdeğişmece, eğretileme ve kapsamlayış öne çıkar.
Klasik Türk şiirinde methiye ve güzellemeler övgü türüne, taşlama da yergi türüne örnektir.
Yargılayıcı/Savunmacı Söylem
Amacı suçlamak ya da savunmaktır. Genellikle geçmiş zaman kullanılır. Akıl yürütme biçimi tasım ya da örtük tasımdır.


Karar Almaya Yönelik ya da Tartışmacı Söylem
Politikada karşımıza çıkar. Alıcıyı karar almaya ya da eyleme teşvik eder. Ağırlıkla gelecek zaman kullanılır. Akıl yürütme biçimi örneklemedir. Bir biçem betisi olan örnek, olgulardan kurala ya da olgudan olguya giden tümevarım yöntemidir. Yargılayıcı söylemde eylemin doğru olup olmadığı belirlenir. Tartışmacı söylemde ise eylemin yarar ya da zararına göre karar verilir.


Sözbilimsel Betiler ya da Biçem Betileri
Sözbilimin başlıca görevi, toplumsal gereksinim ve koşullara uygun anlatma biçimlerinin özelliklerini belirlemek, iyi ve doğru bir dilsel düzenlemenin ölçülerini ortaya koymaktır.
Oluşturulan söyleme bağlı olarak biçemlerin seçilmesi söylemin başarısını arttırır. Anlatma ve söylemdeki durumu açısından üç çeşit biçem vardır.


Heyecanlandırmayı Amaçlayan Soylu Biçem
Amaç alıcıyı heyecanlandırmaktır. Söylemin içerisinde alıcıya hitap ederek, alıcının duygularına seslenen içerikle bu amaca ulaşılır. Burada biçemin alıcıya uygun hazırlanması önemlidir. Halka yönelik bir konuşmada açık, kısa cümleler tercih edilir.


Bilgi Vermek ve Açıklama Amaçlı İnce ya da Kalın Biçem
Genellikle akıl yürütmelerle birlikte anılır. Verici ile alıcı arasında bilgi aktarımı amaç edinen söylemi belirtir.


Kısa Anlatı ya da Espriyi Öne Çıkaran Hoşlanılacak Biçem
Burada kanıtlama açısından, alıcı üzerinde güven sağlamak için konuşanın göz önünde bulundurduğu tüm özellikler söz konusudur.


Biçem incelemesi yazarın/konuşmacının kullandığı anlatım teknikleri ve söz sanatlarının incelenmesidir. Söz sanatları, siz bilimde beti olarak ifade edilir.


Söz Sanatlarının Türleri
Betiler dilin sıradan kullanımının yanında geliştirilen savlı kullanımı belirtir, sözcüğün bilinen anlamının dışında kullanımda yüklendiği yeni anlamları gösterir. Buna göre çarpıcı söyleyişler, farklı, alternatif ifadeler beti olarak kabul edilir. Betiler; söyleyim (fr. Diction), yapı, söyleyiş gibi kategorilere ayrılır.
Sözbilim betileri söylemin süsüdür.
Geleneksel sözbilimde çok önemli dört beti vardır: eğretileme, düzdeğişmece, kapsamlayış ve tersinleme.


Sözcük Düzeyi
Değişmece (fr. Trope) bu gurupta yer alır. Sözcüğe yeni bir anlam yüklendiğini belirtir. Tek bir sözcüğün anlamının değişmesi demektir.


Dizim Düzeyi
Zıtlaşma betisi bu guruptadır. Karşıt ya da birbiriyle çelişen iki sözcüğün aynı bağlamda kullanılmasıyla elde edilir: Karanlık güneş gibi.


Tümcecik Düzeyi
Devriklik bu gurupta incelenir. Alışılmışın dışında kurulmuş cümlelerin varlığını belirtir.


Metin Düzeyi
Tersinleme ve somut sunum bu gurupta incelenir. Tersinleme, duyurulmak istenen şeyi tersini söyleyerek belirtmeye denir.


Yerine (fr. Allegorie), soyut kavramları açıkladığından konuşmalarda en çok kullanılan betilerdendir.
Etkileyim (fr. Pathos) belirli bir bildiri yoluyla alıcıyı etkilemek, yönlendirmektir. Bu durum, uslamlama ile dilin mantıklı kullanımı ile de ilgilidir.


Anlam Betileri
Dile yeni sözcükler katarak değil de sözcüklere yeni anlamlar yükleyerek metne zenginlik katarlar.
Değişmecelerde, bir terim ya da terim gurubu ile bir başka terim arasında yer değiştirme, daha doğrusu anlamsal aktarım söz konusudur.
Kapsamlayışta ise içinde barındırma durumu söz konusudur.


Sözcük Betileri
Sözcüklerle yapılan oyunlarla ilgilidir.
Sesle ilgili betilerde bu gurupta incelenir.
Hece düzeyindeki ses betisi, ses benzeşimidir. Dize sonundaki uyaklar ses benzeşmesine örnektir.


Sözcük bağlamındaki ses yinelemelerine örnek olarak eşadlılık ve çokanlamlılık verilir.
Eşadlılık içinde ündeşlik (fr. Calembour) vardır. İki sözcük ses olarak özdeş ancak anlam olarak farklıdır.
Çokanlamlılık içinde cinas (fr. Anatanaclase) vardır.


Düşünce Betileri
Tersinleme, karşıtlayım, abartma ve arıksayış (fr. Litote) gibi yoğunluk betileri ve söz yöneltme, dillendirme, sözaçmazlık (fr. Preterition) ve dönüş (fr. Epanorthose) betileri gibi sözcelemeyi ilgilendiren betilerden oluşur.


Kuruluşla İlgili Betiler
Başlıca başlıkları; çıkarma yoluyla beti gurubunda eksilti, bağlamsızlık, ani sessizlik, eksik kapama. Tekrar yoluyla betilere ise sözcük yineleme ve karşı sav örnek olabilir.


Kanıtlama
Sözbilimin en önemli kuramlarında birisi olan özsunum (ethos), etkileyim (pathos) ve uslamlama (logos) üçlü yapısı ile bir sanat, teknik ve bilim olan sözbilimin yapılanma biçimini ortaya koyar. Her çalışma için bu üçlüden söz edilebilir. Bu üçlü, iletişimin üç temel öğesini (verici-bildiri-alıcı) gösterir. Özsunum/ethos: insana, özneye, ahlaka ve davranışa gönderme yapar.
Yazınsal metin bir iletişim biçimidir ve burada verici (özsünüm), alıcı (etkileyim) ve bildiri (uslamlama) önemli yer tutar.


Özsunum / Ethos
Alıcı üzerinde güven sağlamak için konuşanın almak zorunda olduğu tüm özellikleri belirtir. İyi insan olmadan gerçekten iyi konuşmak kolay değildir. Bu nedenle konuşmacının erdeminin öne çıkartılması gereklidir. Burada söz edilen erdem özsunumun konusudur.
Özsunumun temelinde “ben” imgesi vardır.


Etkileyim / Pathos
Vericinin alıcıda uyandırdığı heyecan, tutku ve duyguların tümüdür. Konuşma sırasında dinleyicilerin bedenlerine ve yüreklerine hitap etmek gerekir. Burada amaç alıcının ikna edilmesidir.


Uslamlama / Logos
Vericinin kendini güçlü gösterebilmesi, alıcıyı ikna edebilmesi uslamlamayla ilgilidir. Söylemdeki başarı, vericinin iletişim becerisine bağlıdır. Akla uygun söylemle duyguları etkileyen söylem arasındaki farkı belirleyen, heyecan yaratan ve işi, mantığı unutturma noktasına kadar götüren uslamlamadır.
Özsunum “ben”, etkileyim “sen” adılını baskın olarak kullanır. Uslamlama ise sözbilim betilerinin sıkça kullanıldığı güzel anlatım özellikleri barındıran bildiriyi gösterir.


Metindeki Farklı Kanıtlama Türleri
Sözbilim içi ve sözbilim dışı olmak üzere iki tür kanıtlama vardır. Dışarıdan gelen kanıt, başka tanıkların dinlenmesi, yapılan sözleşmeler gibi özellikleri belirtir. İçerideki kanıt ise konuşmacının dilin imkânlarını kullanabildiği ölçüde sergilediği uslamlamaları belirtir.
Kanıtlama ile sözbilim aynı değildir.
Kanıtlama rasyonel ve mantıksaldır. Sözbilim ise etkilemeye yöneliktir. Söylemde kanıt, akla uygunluk için gereklidir. Bir anlamda sözbilim, kanıtlamayı kapsar.
Tüm kanıtlama biçimleri kaynak bakımından iki kategoriye ayrılır; birincisi mantık alanından doğan kanıtlar, diğeri ise yargı öne süren kanıtlardır.


Yarı Mantıksal Kanıtlar
Sözbilim temelde yarı mantıksal kanıtlara dayanır. Jean-Jacques Robrieuxkanıtları üçe ayırır:
Tanımlar; bir kavrama anlam vermek için denklik ya da eşdeğerlik ilişkisi sağlarlar.
Karşılaştırma; Ortak özellikleri olan kavramları yakınlaştırarak ya da uzaklaştırarak açıklama yoluna gider.
Bağdaşmazlık; Aynı sistem içerisinde birbiriyle çelişen iki kesinlemeyi/yargıyı belirtir.


Görgül Kanıtlar
Deneyime dayanır. Mantıksal kanıtlamadan farklı olarak burada temelde gözlem yer almaktadır.
Üç kategoriye ayrılırlar: Nedensellik ve ardışıklık üzerine kurulmuş kanıtlar (betimleme buna örnektir). Yüzleştirme üzerine kurulmuş kanıtlar (yetisizlenme / fr. Disqualification, ya da yetkeci kanıt / fr. Argument d’aotorie). Son olarak tümevarımsal kanıt (bezeme /fr. Illustration ve örnekseme bu guruba örnektir).


Zorlayıcı ya da Kötü Kanıtlar
Burada yönlendirme söz konusudur. Sağduyu, uyarıcılık, kurnazlık ya da şiddet üzerine kurulu olabilirler. Sofizm, mantıkötesicilik, savı kanıksama, karşıtlam bu gurubun bazı betileridir. Kazanmak uğruna her yolu dener.


Etkileyim Üzerine Kurulan Kanıtlar
Heyecan uyandırmak üzerine kurulmuş kanıtlardır. Yargılayıcı söylem bu konuya örnektir.


Düşünme Düzeninin Bilimi
Sözbilimsel sistem, alıcıyı ikna etmek (fr. persuader) ve inandırmak (fr.convaincre) amacıyla söylemi yapılandırma tekniklerinin tümü demektir.
Sözbilim belli yöntem ve stratejilere dayalı bir ikna sanatı olarak değerlendirilir.
Sözbilim insanları ikna ede nedenleri arar.
Kanıtlamanın amacı bilinenden yola çıkarak bilinmeyen hakkında bir düşünce geliştirmek, akıl yürütmektir. Biçimsel mantıkta bu durumaçıkarım denir. Kanıtlama da bir tür çıkarım işidir.
Kanıtlamanın amacı verici ile alıcı arasındaki mesafeyi kısaltmaktır. Çıkarım ve kanıtlama düşünme düzenleridirler.
Düşünme düzeni tümdengelim ve tümevarım olmak üzere iki kategoriye ayrılır.


Tümdengelim / Tasım
Genelden özele doğru giden bir akıl yürütme biçimidir. Tasım, bu akıl yürütme biçimini inceler.
Tasım, kanıtlamalarda sık kullanılan bir yöntemdir.


[Büyük önerme] / 1) Tüm insanlar ölümlüdür
[Küçük önerme] / 2) Sokrates insandır
[Çıkarım] / 3) Sokrates de ölümdür
Bu üçlü yapı bir tasımdır. İlk iki önerme son önermenin öncülleridir. Birinci önerme (büyük önerme) genel bir kuralı, ilkeyi belirtir. İkinci önerme, genel önermeden yola çıkarak tikel bir durumu belirtir. Sonuncu önerme bu ikisinden çıkarılan bir sonucu belirtir.
Tasım iki biçimde olabilmektedir: evrensel – tikel karşıtlığı üzerine ya da olumlu – olumsuz karşıtlığı üzerine.


Tümevarım / Genelleşme
Tikelden yola çıkarak genele ulaşılmaya çalışılır. Bilimsel çalışmalarda genellikle bu yol izlenir.
Sözbilimde iki tür tümevarım yöntemi vardır:
Tam tümevarım; bütünlükten yola çıkarak bazı çıkarımlara izin verir.
Genişletilmiş tümevarım, mevcut tikel bir durumun farklı bireyler veya bölgelerde denenerek genel bir yargıya ulaşılması durumudur. Anket yaparak toplum içindeki bazı bireyler üzerinden topluma dair yargılara ulaşmak buna örnektir.
Aristoteles’e göre kanıtlamanın iki temel yöntemi tümevarım veörnektir.


 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst